Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MLmj 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
Mehmet@cumhuriyetcom.tr
MEHMET
SUCU
Arkadaşınıza sesinizi duyurun
rtık hemen herkesin bildiği gibi
Intemetle birlikte sınırlar ve
mesafeler ortadan kalkmaya
| başladı. Mesela Avustralya'daki
arkadaşınızla intemetten yararla-
narak konuşabiliyorsunuz. Konuşmak dediy-
sem artık iyice yaygınlaşmaya başlayan sesli
iletişimden söz edıyorum. Yani bağlandığınız
0822 hatlardan yararlanarak hem surf yapabilir
hem de nerede olursa olsun arkadaşınızla tele-
fonda konuşur gibi konuşabilirsiniz. Bunun
için yapmanız gereken şey bu iletişimi
sağlayan programlardan birisini kaydetmeniz.
http:'/
www.fourmilab.ch./speakfree/windovs/
adresinde bulunan speakfre programı da bun-
lardan birisi. 296 KB boyutundaki bu sesli
iletişim olanağı veren bu programı
bilgisayannıza kaydettikten sonra yapmanız
gerekenler de çok basit.
1- Download bittikten sonra. Dosyayı açın.
Çok küçük bırprogram olduğu için desktop'a
yerleştirebilirsıniz.
2- Boş bir pencere açılacaktır. Burada
"Connectıon"daki "new"i tıkJayın.
3- Gene bu programa sahip arkadaşmızın IP
numarasın* noktalan da dahil olmak üzere
yazın ve tamam deyin.
4- Artık aranızda bir hat oluşmuş demektir.
(Onun da programı açık olmalı).
5- Konuşmak isteyen taraf Speakfre'nin içinde
açılmış olan küçük kutuya mausu ile basılı
tuttuğu sürece konuşabilir. Bıraktığı zaman ses
gitmez. TELSİZ GfBl.
6- Iki taraf aynı zamanda konuşmaya çahşırsa
"tık tık tık" diye bir ses duyulur.
Sanınm buradaki önemli sorun arkadaşmızın
IP numarasını nasıl bulabileceğiniz. Bunun için
çok basit yöntemler var. Bunlardan birisi önce
ıcq veya benzeri bir programla IP no'sunu
istemelisiniz.
Ikincisi "Start" (Başlat) içindeki "run"
(çahştır) komutunun içine "vvinipcfg"
yazdığınız ve okeylediğiniz zaman kendinize
ait IP numaranızı görürsünüz. Bu numarayı
arkadaşınıza verdiğiniz zaman veya siz onun IP
numarasını aldığınız zaman artık telefon
görüşmesi yapabilirsiniz. Ancak önemli bir
öneri ve anımsatma yapmakta yarar var:
Tanımadığınız kişilere IP numaranızı
vermemeniz ve her ınternete gırdiğinizde bu
numaranın değiştiğini unutmayınız.
Daha iyi bir eğitim için internetnternet sayesinde artık
eğitimciler de önceden
programlanmış kay-
naklara bağımlı
kalmaksızın araştırma
ve haberieşmelerini gerçekleştire-
biliyor. Doğal olarak bilgisayar
ortamlı iletişim akışı içinde eğitim
ve bu eğitimin içeriği de ayn bir
önem kazanıyor.
Teknolojinin dinamik yapısı her
gün karşımıza yeni teknolojiler
çıkanrken bu hızlı değişimin sis-
tematik değıl progresif. yani sürekli
gelişen bir yol izlediğini göriiyoruz.
Bu nedenle, eğitsel amaçlı elek-
tronik ortamlann eğitimciler
tarafından sistematik bir biçimde
sunulması gerekiyor. (*)
• İnternet sayesinde öğretmenin,
diğer öğretmen ve eğitimcilerle
bağlantı kurması bir düşünce
zenginliği yaratacağı gibi verdiği
öğretimi de zenginleştirecek.
Ögretmen dört duvar arasına
sıkışmaktan çıkıp dünyaya
açüabilecek.
• Büyük şehir merkezlerinden
uzakta olan öğretmenler, öğretimde
gerekli kaynak, doküman, bilgi ve
destegi intemetten edinebilecek.
• iletişim yoluyla öğretmenlerarası
işbirliğıni sağlayacak.
• Deneyimli öğretmenlerle
doğrudan öğretim yapma olanağını
sağlayacak.
• Uzaktan öğretim yapma olanağı
sağlayabilecek.
Her toplumsal yenilik ve başlayan
her yeni dönem tümden kültürel bir
değişiklık yaratmakta ve artık
hiçbir şey "eskisi gibi" kalamamak-
ta. Bu yeni kültürün gereklen yeri-
ne getirilmediğinde bazı sorunlar
ortaya çıkacak ve bu sorunlar
teknolojinin sunduğu olanaklann
yaygınlaşmasını güçleştirecektir.
Bu bağlamda ele alınan bilgisayar
eğitimi ve eğitimde bilgisayar
konusunda çalışanlann ortak sorun-
lannı şu gruplarda toplayabiliriz.
• Internerin yetkiliehil olmayan
kişilerce kullanımı.
• Yazılım çalınması.
• Internetin sahtekârlık ve yolsuz-
luk amacıyla kullanılması.
• İnternete ızinsiz girilerek veri
çalınması.
• Virus sabotajlan.
• Sunulan bilginin doğruluğu,
güvenirliliği ve sorumluluğu.
Epılcı Hülya Hanım
bana demo yaptı
\
ıfırçayedimkisor-
mayın. Türkiye
Epıl Baştemsilci-
ligi Bilkom'dan
Hülya Hanım çok
bozulmuşşu benim "Isınlıp Ya-
nm Bırakılmış Elma: Makintoş"
yazısına Ikı haftadırajan gibi pe-
şimde, "Gel de gösteriyim sa-
na elmayı... Bak bâkalım ısınl-
mış mı, ısmlmamış mı?" hava-
sında son teknolojı Makintoş-
lan anlatmak için beni Kabataş'a
bekliyor Gitsem bırtürlü, gitme-
sem bınbir.
"Isınlıp Bırakılmış Elma" ya-
zısı yazmak suçundan ayvayı
yemek de var işin içinde. Kal-
kıp gittik el mecbur. Yer Kaba-
taş Setüstü... Bir Boğaz man-
zarası kı eh!.. Karşıda Üskü-
dar... Boğaz'ınserinsulan... Bu
SON KULLANICI
endemet_2000(5 yahoo.com
kadar güzel bir yerde bilgisa-
yar şirketinin işi ne? Şöyle hoş
bircafe-bar, restaurant... Aman
aman neyse... Bu fikrini içeri-
de söyle de al başına bi başka
belayı... En iyisi içeri girmeli,
korkunun eceli yaran yok...
içeri girmeli de gir girebilir-
sen... Bir koruma ordusu, elekt-
ronik kapılar, güvenlik kame-
ralan... 'Uzerinizdekibütûn me-
tal aksamı çıkanp kapıdan ge-
çin" uyansı... "Kötü bir niye-
tim yok. Ben fırça için geldim,
yiyip çıkıcam" diycem ama bi
ışe yaramayacak. Duvarda bir
de vecize asılı, "Itimat arama-
ya engel değildir"... "Size gü-
veniyoruzama yine gelin biara-
yalım. Betki..." denmek ısteni-
yor.
Danışmadaki kızcağız önü-
ne yıgdığım madeni paralar, yü-
zük, kol saati, çakmak, cepte-
lefonu, içinden kendisine en
yabancı bulduğu pipo maşası-
na taktı:
- Bu ne?
Gel de anlat, "Pipo maşası"
de bakalım. "Haaaal.." deyip
şakdiyeanlayacaksanki... Bil-
meyen bilmiyor, biracayip me-
tal işte üç başlı... Metal namı-
na ne var ne yok boşaltıp geç-
tim kapıdan... Düüüüüt. Yine
aynı ses... Ben zihnimden üze-
rimdekı metal olabilecek sey-
len geçıriyorum, "Daha ne kal-
dı" diyerek... Diş dolgumdan
başka bi şey yok ki... Eeeee ni-
ye bu ses peki? Zaten üzerin-
de durmadılar. Aldılar içeri...
Içimde diş hekimıni bekler gi-
bi bir heyecan. Oyulcaz ya...
Hah işte Hülya Hanım. Yüzü
gülüyor neyse ki... "Hoşgeldi-
niz beş gittiniz" faslı kısa, cid-
di ve diplomatik. Yüzü gülüyor
da bu gülme pek hayra alamet
diil. Biryandanbirbeyincerra-
hı tıtizliğınde bana yapacağı
gösteri için hazırlık yapıyor. Ken-
dikendisıyie konuşur gibi, "In-
san böyle bilmeden karalarmı"
gibi şeyler söylüyor.
Tamamen şöyle bir hava var
ortamda:
"Sen ha, ısınlıp bi kenara bı-
rakılmış elma, ha... Dûştünmü
şimdi ağıma?"
Kendimi Makintoş kalesin-
de tutsak bir pisi milrtanı gibi hts-
sediyorum. Umarım binadan
içeri girdiğimi bir pisici göre-
memiştır. Adımın haine çıkma-
sını istememtabii...
Şimdi eğri oturup doğru ko-
nuşalım. Hülya Hanım anlattık-
ça Makintoş'a hayran kalıyor
insan. Müthiş alet... Teknik özel-
likleri bir hayli şaşırtıcı... Tek-
nobjikgelişme heyecan verici.
Bı kererengârenk... Lolipop gi-
bi bilgisayarlar... Heleaybuklar
dızüstü bilgisayar tMmış de
sanki ilköğretim kuşağı için ya-
pılmtş şık bestenme çantalan gi-
bi. O kadar seker yani...
Epıl son kuşak bilgisa-
yarlarda birçok özellik, pi-
sılerde yokmuş. En az bir yıl
geriden gelıyor pisıler ya-
nı... Hülya Hanım öyle de-
di. Öyle dediyse öytedir. Me-
sela disket ünitesini (filopi)
kaldırmışlar gerek yok di-
ye. Nedir, İntemet var... Ee-
ee haksızlar mı? Aynca üze-
rine koka kola çay kahve
konmasın diye cd sürücü-
lerin dışan uzanan tepsisi-
ni de kaldırmışlar. Telefon
kutusunajeton atar gibi atı-
lıyorsidiler...
Bunlan bı koşu Koray'a
anlattım. "Ne var" dedi, "ben
de çıkanp sökerim disket üni-
tesini, olurbiter. Ne varbunda?'
Bi de tepsisi olmayan cd
sürücüler pisilerde de varmış.
Kıskanç nolcak. Zaten bu öv-
gü yazısından sonra yüzüme
bakmaz artık.
Yok, yok... Bütün düşün-
ceterim değişmedi elbette. Ama
artık öyle sınlıp bi kenara bırakıl-
mış elma gibi fanatizm yap-
mamak gerektığinı de öğren-
dim.
Eksik olmasınlar epılcılar
bana bir maus ped hediye et-
tiler. Eve gelip pisimin başına
oturdum. Maus pedi de
mausumun altına yerleştirip
pavıra bastım, dınk hata
komutu!...
Ekranda bi uyarı yazısı...
"Tanınmayan bir donanım
bulundu'yazıyor... Pisi epıl pedi
kabul etmiyor. Maus pedi
hemen değiştirdim. Bu pisiler
hem bir yıl geri, hem küstah!...
"Gazeteci"
GPS (Küresel konum
beüıieme anteni)
Görsel ve işitsel haber almak için baş aygıtı
Acil (AFP)
Saat18:15'te
askeri güçler
sınırda karsılastı.
QTaşınabilir bilgisayar
ÜEIektronik not defteri
; Not almak ve mesaj
j göndermek için.
OGPSarrtent
i Birkaç metre içinde
J konuşulanları eksiksiz
iaktanr.
• Görsel ve işitsel haber
almak için baş aygıtı
1
Önemli acil bılgıler ve
"" ffîânTaTaif'VîzörderıbaW»nca
• ekranda görünüyor. El
; kullanımı gerektirmeyen bir
telefon da var.
Taşınabilir
bilgisayar
• Sunulan bilginin tahribatı.
• İntemetten alınan bilgilerin
kaynağına kredi verilmeden benim-
senmesi ve kullanımı.
Küreselleşen dünyada elektronik
iletişim ortamlanndan uzakta
kalmak bunu eğitime entegre ede-
meyip bu bilgi ve iletişim zengin-
liğinden yararlanamamak çağın
gerisinde kalmakla eşanlamlıdır.
Henüz internet kullanmamış olanlar
bu ortamın toplumsal, bilimsel ve
kişisel yönlerden hayatımızı nasıl
değiştirebileceğinin ne yazık ki
farkında değıller. Ancak yannı
bugündan öngören sanal ortamlann
^ ^ tüm olumlu yanlan ve
eğitime yapacağı katkılar
geniş bir platformda
değerlendirilmeli ve intemet
eğitimi yalnızca bu ortamın
nasıl kullanılacağının
öğretilmesiyle kalmayıp
internet etiği, eğitimde inter-
netin bir parçası olmalıdır.
İnternet kullanımı yol hari-
tasına benzetilebilir, yani
haritaya bakarken nereden
nereye gideceğinizi bilmeniz
gerekir.
Bilişim çağında hiçbir ortam
internetin sunduğu olanaklan
sunmamış ve ulaştığı kay-
naklara ulaşamamıştır.
Bugün artık doğru soruyu
sorma zamanı değil doğru
cevaplan bulma günüdür. Ve
dognı cevap da intemetle
dünyaya bağlanmaktır, gele-
cek işte bu bağlarla kurulan
dünyayı içine alan geniş
ağdadır bunu yaparken de
bireylerin sorumluluklannı
üstlenmesi ve bu ortamı
kaorik değil daha iyi bir
dinya amacıyla kullan-
malandır.
(*) Dr. Yasemin Alptektn -
Oğuzertem Bilkent Üntversitesı
Anket
İNTERNETDELİSÎ
OLDUĞUNUZU
NASIL ANLARSINIZ?
1. Modeminizi kapattığınızda içinizde bir
burukluk hissediyorsanız;
2. Defterinizdeki tüm adreslerde @
varsa;
3. İnternet erişimi olmadığı için anneniz-
le haberleşemiyorsanız;
4. Telefon faturanız 2 sayfadan fazlaysa;
5. Eşiniz resti çekip "Hayır, bilgisayar
yatağa giremez!" dediyse;
6. Bilgisayar masanızın sandalyesini bir
klozetle değıştirmeyi düşündüyseniz;
7. Gülümsediğinizde başınızı yan
çeviriyorsanız;
8. Eşiniz devamlı olarak evlilikte
iletişimin önemini vurguluyorsa ve siz de
bunun üzerine kendisine yeni bir telefon
hattı ve modem aidıysantz;
9. Kelime işlemcinizle birşeyler yazarken
her noktadan sonra "'com" yazıyorsanız.
com
10. "0,2,3,4,5,6.7,8.9A3,C,D..." diye
sayıyorsanız;
11. Rüyalannız 256 renkse;
12. Uyumaya çahşırken sleep (8*3600)
diye düşünüyorsanız;
13. Asansöre bındiğinizde gıtmek iste-
diğiniz kata ait düğmeyi
çift tıklıyorsanız.
Bu internet ola>a biraz abartıya kaçmaya
başlamış demektir...
Kısaltmalar - Simgeler-) Gülümsüyorum
-[ Vampir
-))) Kahkaha atıyorum>
-> Akhmdan şeytani şeyler
geçiyor
-D Sıntıyorum>
-> Şeytan
-> Göz kırpıyorum
-(Gerçekten ağhyorum
-} Alay ediyonım
-(((Çok üzüldüm
.-> Haince gülümsüyorum
-I Kayıtsız ve ilgisizim
-( Üzüldüm
-ı Uyukluyorum
-* Operim "Mucuk... Mucuk
\-P Dil çıkanyorum
'-) Mutluluktan gözüm yaşardı
8-) Dört gözle bekliyorum
-X Ser veririm sır vermem
-o sürpriz!
I-O Doğum
8-# Ölüm
8-1 Asılı kalmak •
-)~ Ağzım sulandı...
'-{ Ağlanm ben halime...
-~) Biraz üşütmüşüm de...
X-( Ben artık bir ölüyüm
3:0 Inek!
:-0 Yüksek sesle konuşma!
8-) Güneş gözlüğü takıyorum
B:-) Gözlüğüm kafamda
[:-) Walkman dinliyorum
:-7 Şeyyy... Pardon...
:-? Pipo içiyorum
[:]l ROBOT
:-@ Avaz avaz bağınyorum
(-: Solak bir kullanıcıyım
Anlamayanlara not simgelere
başınızı 90 derece eğerek
bakınız.
CeBit teknoloji fuarı ziyaretçi rekoru kırdı
RANKFURT -
Hannover'deki tek-
noloji fuan CeBit.
yeni ziyaretçi re-
koru kırarak sona
erdi. Deutsche Messe AG yöne-
tim kurulu üyesi Hubert Lange
yaptığı bir açıklamada, bu yıl
fuara 750 bin ziyaretçinin gel-
diğini belirtti. Lange. "Geçen
yıl 698 bin olan rivaretçi rekonı-
nu kırdık. Fuara katılan şirket-
lerin \iizde 75'i gekceğe iyimser
bakryor. Bugüne kadarki en ba-
şanli CeBit'i gerçekleştirdik''
dedi.
Teknoloji sektörünün çatı lcu-
ruluşu olan Bitkom ise fuara
yurtdışından katılımın ve gelen
ziyaretçilerin niteliğindeki artı-
şın sevindirici olduğunu açık-
ladı. Bu arada, son fuarda, Inter-
Almanya'nm bilgisayar uzmanı gereksinimi, işgücü politikalannı derinden
etkiliyor. Bilişim sektöründeki uzman açığı, neo-liberal istihdam ve meslek
eğitim politikalanndan kaynaklanıyor.
net. elektronik pazarlama ve cep
telefonuyla tnternet bağlantıla-
rının ana konulan beluiedıği
vurgulandı. Bilişim teknolojisi
şirketleri de tnternet üzerinden
pazarlamanm önem kazandığı-
nı ve bu nedenle 2000 yılı fuan-
nın İntemet ve elektronik pa-
zarlama ağırhklı olduğunu be-
lirttiler.
CeBit'in Almanya ekonomi
politikasına yönelik işaretler de
içerdığini kaydeden Hubert Lan-
ge, "Teknoloji sektöründe olan
havayı kısaca şöv le açıkla> abili-
riz: Geleceğe yönelik iyimserlik,
harekete gecme ve özgüven. Tek
kısıüayia faktör ise niteükli işgû-
cü" diye konuştu.
Başbakan Schröder'in yurtdı-
şından bilgisayar uzmanlanna
kolaylıklar getirmesi, diğer sek-
törlerde de yankı ve taleplere
neden oldu. Alman Işverenler
Birlıği. yurtdışından diğer sek-
törler için ilave işgücü getirilme-
sinin kolaylaştınlmasını ister-
ken. Birlik Başkanı Dieter
Hundt, yurtdışından mühendis,
matematik ve biyoloji uzmanı gi-
bi nitelikli işgücüne gereksınim
olduğunu belirtti. Hundt, oto-
motiv ve kımya sanayiinde ni-
telikli işgücü açığı yaşandığına
dıkkat çekerek. geçen yıllarda bu
sektörlere yönelik meslek eğitim-
lerini ihmal ettiklerini de itiraf
etti. Federal Almanya Eğitim
Bakanı Edelgart Bulmahn ise
sanayicilerin diğer sektörlere de
kolaylıklar getirilmesi talebine
karşı çıkarak, bunlann sadece
bilgisayar sektöriiyle kısıtlı kal-
ması gerektiğini savnndu. Bul-
mahn, yurtiçinde mesleki eğitim
çabalannın hızlandınlması ge-
rektiğine de dikkat çekerken "Bu
yıl bilgisayar sektöründe 40 bin
yeni meslek eğitim yeri açmak-
tayız. Gelecek yıllarda öğrenci-
leri bu sektöre doğru yöndtme-
miz gerekij'or'' şeklinde konuş-
tu. Bilgisayar teknolojisindeki
tıkanmayı Kohlhükümetlerinin
izlediği yanlış eğitim politikası-
na bağlayan bakan. "Şimdild
bilgisayar uzmanı yetersizliği
90"lı yıllann başlannda kendini
belirtmeye başlamıştı'' sözleri-
ni kullandı.
Hükümet ortağı Yeşiller ise
işgücü tartışması çevresinde va-
tandaşlık sorununu ele aldı. Ma-
rieluise Beck, yurtdışından iş-
gücü olarak gelecek olanlara Al-
manya'da sınırsız oturma fırsa-
tı tanınmasını istedi. Beck, Al-
man toplumuna uyum sağlama
ve vatandaşlığa girme kolaylık-
lannın sağlanmasmdan yana ol-
duğunu da belirtti. Beck. "Yurt-
dışından gelenlere ve ailelerine
burada kalma olanağını sağ-
layacak tasanmlar gerekiyor"
dedi.
Hilmi Tozan
GÖRÜŞ
MAHMUT ALEVAK
İki Başlık
Siyaset kazanı besbelli cumhurbaşkanlığı se-
çimiyle kaynayacak aylar boyu. Cehennemi bir ateş-
le kızdırılmakta olan siyaset kazanında kopartıla-
cak fırtınanın gümbürtüsüyle, yüreklerimiz ağzı-.
mızda hop kalkıp hop oturacağız her akşam te-
levizyonlanmızın başında. Oysa günlerimiz ne de
sakin sakin akıp gitmekteydi. Tüm sorunlarımızı
çözmüşüz ya, şimdi de cumhurbaşkanlığı seçı-
mini konuşacağız elbette. Hepimızin gözü, kim otu-
racak diye merakla o sihirli koltuğa çevrilmiş.
Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kim mi oturmalı?
Bence en iyisi yine de Süleyman Demirel otur-
malı o panltılı koltuğa. Neden mi Demirel?.. Çün-
kü o bir demokrasi kahramanıdır! Tepemizde bir
yıldız gibi ışıldaması da bundan değil midir zaten?
Demirel'siz bir Türkiye nasıl düşünülebilir ki? Bu-
gün yaşamakta olduğumuz pespembe hayatı ona
borçluyuz. Karnımız tok, sırtımız pek onun saye-
sinde. Uyguladığı ekonomik politıkalarla, kahve-
haneleri işsiz-güçsüz takımından temizleyen o
değil midir? Kahvehanelerde pinekleyip ömür tü-
keten bezgin bakışlı, avurtlan içe göçmüş bir tek
genç görebiliyor muyuz? Devalüasyonu unuttu-
ğumuzu ne çabuk unuttuk? Lira dolarla atbaşı git-
mekte, ağır sanayimiz uluslararası pazartarda dev
bir yere sanip. Bir zamanlar tıkış tıkış olan hapis-
haneler şimdi tamtakır; in cin top oynuyor hapıs-
hanelerimizde. Bir tek fikir suçlumuz var mı şim-
di içeride? Karakollanmız camdan duvarlanyla ışıl
ışıl birer eğitim merkezine dönmedi mi? Işkence
bir insanlık ayibı olarak tarihin karanlıklarına gö-
müldü. Ülkemiz tam bir kültür hazinesi ve bilim
adamlarımız, devlet güvencesine kavuşmanın
şevkiyle dünyaya parmak ısırtan buluşlara koşu-
yorlar. Bütün bunlan Demirel'e borçlu değil miyiz?
Hangi nankör bu emekleri hasıraltı edebilır?
Şövalye ruhunu kuşanıp elinde fötr şapkasıyla
12 Mart ve 12 Eylül darbecilerine meydan oku-
yan o değil miydi? Darbeye niyetlendıkleri için
emekli ettiği Kenan Evren ve cuntacı arkadaşla-
nnın acı sonlarını ne çabuk unuttuk? Kimdi onla-
n insan içine çıkamaz hale getiren? 12 Mart ve 12
Eylül'ün başımıza balyoz gibi ındiği kör bir karan-
lığı getirin gözünüzün önüne! O zifiri karanlık ba-
şımıza kimbilir ne melanetler saracaktı?
Demirel'in yerinde başkası olsa mala mülke bo-
ğulmaz mıydı? Dünyada tek karış toprağı bile ol-
mayan başka bir lider var mıdır? Yeğeni Yahya De-
mirel'i haksız kazançtan savcıların önüne kim çı-
karttı? Ailesinin malvarlığını Meclıs araştırmalarıy-
la didik didik etmedi mi? Dünyada Demirel'den
başka hangi siyasetçinin kardeşleri açlık sınınn-
da yaşamakta? Cavit Çağlar, bücür bir emekli
maaşına prangalanmadı mı?
Daha ne isteriz, ne bekleriz Demirel'den? Hoş
Ecevit, Yılmaz, Bahçeli, Ağar ve Güreş de la-
yıktırlar o koltuğa. Ama en layığı yine de Demi-
rel'dir. Çünkü o, sönmez bir demokrasi meşalesi
gibi aydınlatmakta yolumuzu. Demirel'i cumhur-
başkanlığı koltuğuna oturtmakla kalmamalıyız;
bir de her kente ve olabilecekse her köye heyke-
lini dikmeliyiz.
•••
HADEP'Iİ belediye başkanları salıverildi ya, ku-
laklan sağır eden bir alkış tufanı koptu yeniden.
Amerika ve Avrupa yere göğe sığdırılamaz oldu.
Yüzlerde mutlu bir tebessüm; Avrupa bastırdı,
deniyor.
Avrupa bastırınca belediye başkanları salıveril-
miş! Ne de zavallı bir çözümleme! Denizin hırçın
dalgalarına karşı korunmak için kurtuluşu köpü-
ğe sarılmakta arayan çaresiz bir ruh hali... Lime
lime olmuş yüreklere umut tohumlan ekilmekte ye-
niden. Nafile bir çaba. Oysa Avrupa kendi çıka-
rında. Doğru bulsak da bulmasak da işin doğası
bu. Ne Kürt'ü düşünür ne de Türk'ü. Yüksek dev-
let çıkarlandır onun için önemli olan. Avrupa'nın
tarihi sabıkasına baksınlar buna inanmayanlar.
Görmek istemeyen gözler bunu görmüyor ama.
Ya da görüyorlar da, başkasının görmesini iste-
miyorlar. Çünkü onlann ayakta kalmalannın yolu
halkın hayal dünyasında yaşamasından geçmek-
te. Kopartılan alkış kasırgasının nedeni de bu her-
halde.
Alkışlar dinip ayaklar suya değecek ama. De-
mokrasinin yolunun Avrupa'dan geçmediği de
görülecek! Avrupa limanlanna demir atmaya ça-
lışanların gemileri bugüne kadar hep alabora ol-
du. Bunun acısını da -ne yazık ki- geminin için-
dekiler çekti. Tarih bunu kör gözlere bile sokar-
casına kaç kez yazdı. Yine de yazacak! Demok-
rasinin çeîik rayları Edirne-Kars hattına döşen-
meli. Umut burada. Gelecek, Avrupa'nın akıl çe-
len tilki lobilerinde değil, bu çelik raylar üzerinde
inşa edilecek! Buna dudak bükenler, Barzani yle
Talabani'nin düştükleri zavallı duruma şöyle bir
göz atma zahmetine katlansınlar.
Avrupa hep güçlünün yanında olmuştur. Güç-
süzü güçlüyle dövüştürüp rant elde etmektir onun
derdi. Yoksa güçsüzün hakkını savunup onu kur-
tarmak gibi bir gündemi hiç olmamıştır. Bundan
sonra da olmayacak! Hem niye olsun ki?
HADEP'Iİ belediye başkanları, Ankara merkez-
li bir kararla tutuklanmadıkları için serbest bıra-
kıldılar.
Umudunu halktan kesenler, Avrupa rüzgân es-
tirmekteler yine de. Yarın da başka bir rüzgâr es-
tirecekler. Rotu çıkan şaşkın bir araba gibi bir ora-
ya bir buraya direksiyon kırıyorlar panikle. Politi-
kasızlığın ve iş bilmezliğin trajik ataklannı izlemek-
teyiz hep birlikte.
Soğuk ve yağışlı hava
Mart karı geKyor
AMC\RA (Cumhuri-
yetBürosu)-Türkiye' nin,
Balkanlar'dan gelen so-
ğuk ve yağışlı havanın et-
kisi altına girmesi bekle-
niyor. Buna göre, bugün
batı ve iç kesimlerde, ya-
nn ise iç ve doğu bölge-
lerinde görülecek kar ya-
ğışı firtına şeklinde ese-
cek karayelîe birlikte et-
kili olacak.
Devlet Meteoroloji Iş-
leri Genel Müdürlüğü yet-
kdlileri, kuzeybaü kesim-
lerinde başlayacak yağ-
murun, hava sıcaklığının
12-15 derece azalmasıy-
la bu sabah saatlerinden
itibaren kara dönüşece-
ğini belirttiler.
Yetkililerinden alınan
bilgiye göre bugün bütün
bölgeler çok bulutlu, Do-
ğu Karadeniz'in doğusu
ile Doğu Anadolu'nun
doğusu dışında tüm yurt-
ta yağış bekleniyor. Ya-
ğışlar, Ege ve Akdeniz
kıyılan ile Orta Karade-
nız kıyılannda yağmur,
diğer yerlerde karla ka-
nşık yağmur ve kar şek-
linde olacak.
Hava sıcaklığı batıda
hissedılir derecede aza-
lacak, doğuda önemli bir
değişiklık görülmeyecek.