25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MLmj 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA Mehmet@cumhuriyetcom.tr MEHMET SUCU Arkadaşınıza sesinizi duyurun rtık hemen herkesin bildiği gibi Intemetle birlikte sınırlar ve mesafeler ortadan kalkmaya | başladı. Mesela Avustralya'daki arkadaşınızla intemetten yararla- narak konuşabiliyorsunuz. Konuşmak dediy- sem artık iyice yaygınlaşmaya başlayan sesli iletişimden söz edıyorum. Yani bağlandığınız 0822 hatlardan yararlanarak hem surf yapabilir hem de nerede olursa olsun arkadaşınızla tele- fonda konuşur gibi konuşabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken şey bu iletişimi sağlayan programlardan birisini kaydetmeniz. http:'/ www.fourmilab.ch./speakfree/windovs/ adresinde bulunan speakfre programı da bun- lardan birisi. 296 KB boyutundaki bu sesli iletişim olanağı veren bu programı bilgisayannıza kaydettikten sonra yapmanız gerekenler de çok basit. 1- Download bittikten sonra. Dosyayı açın. Çok küçük bırprogram olduğu için desktop'a yerleştirebilirsıniz. 2- Boş bir pencere açılacaktır. Burada "Connectıon"daki "new"i tıkJayın. 3- Gene bu programa sahip arkadaşmızın IP numarasın* noktalan da dahil olmak üzere yazın ve tamam deyin. 4- Artık aranızda bir hat oluşmuş demektir. (Onun da programı açık olmalı). 5- Konuşmak isteyen taraf Speakfre'nin içinde açılmış olan küçük kutuya mausu ile basılı tuttuğu sürece konuşabilir. Bıraktığı zaman ses gitmez. TELSİZ GfBl. 6- Iki taraf aynı zamanda konuşmaya çahşırsa "tık tık tık" diye bir ses duyulur. Sanınm buradaki önemli sorun arkadaşmızın IP numarasını nasıl bulabileceğiniz. Bunun için çok basit yöntemler var. Bunlardan birisi önce ıcq veya benzeri bir programla IP no'sunu istemelisiniz. Ikincisi "Start" (Başlat) içindeki "run" (çahştır) komutunun içine "vvinipcfg" yazdığınız ve okeylediğiniz zaman kendinize ait IP numaranızı görürsünüz. Bu numarayı arkadaşınıza verdiğiniz zaman veya siz onun IP numarasını aldığınız zaman artık telefon görüşmesi yapabilirsiniz. Ancak önemli bir öneri ve anımsatma yapmakta yarar var: Tanımadığınız kişilere IP numaranızı vermemeniz ve her ınternete gırdiğinizde bu numaranın değiştiğini unutmayınız. Daha iyi bir eğitim için internetnternet sayesinde artık eğitimciler de önceden programlanmış kay- naklara bağımlı kalmaksızın araştırma ve haberieşmelerini gerçekleştire- biliyor. Doğal olarak bilgisayar ortamlı iletişim akışı içinde eğitim ve bu eğitimin içeriği de ayn bir önem kazanıyor. Teknolojinin dinamik yapısı her gün karşımıza yeni teknolojiler çıkanrken bu hızlı değişimin sis- tematik değıl progresif. yani sürekli gelişen bir yol izlediğini göriiyoruz. Bu nedenle, eğitsel amaçlı elek- tronik ortamlann eğitimciler tarafından sistematik bir biçimde sunulması gerekiyor. (*) • İnternet sayesinde öğretmenin, diğer öğretmen ve eğitimcilerle bağlantı kurması bir düşünce zenginliği yaratacağı gibi verdiği öğretimi de zenginleştirecek. Ögretmen dört duvar arasına sıkışmaktan çıkıp dünyaya açüabilecek. • Büyük şehir merkezlerinden uzakta olan öğretmenler, öğretimde gerekli kaynak, doküman, bilgi ve destegi intemetten edinebilecek. • iletişim yoluyla öğretmenlerarası işbirliğıni sağlayacak. • Deneyimli öğretmenlerle doğrudan öğretim yapma olanağını sağlayacak. • Uzaktan öğretim yapma olanağı sağlayabilecek. Her toplumsal yenilik ve başlayan her yeni dönem tümden kültürel bir değişiklık yaratmakta ve artık hiçbir şey "eskisi gibi" kalamamak- ta. Bu yeni kültürün gereklen yeri- ne getirilmediğinde bazı sorunlar ortaya çıkacak ve bu sorunlar teknolojinin sunduğu olanaklann yaygınlaşmasını güçleştirecektir. Bu bağlamda ele alınan bilgisayar eğitimi ve eğitimde bilgisayar konusunda çalışanlann ortak sorun- lannı şu gruplarda toplayabiliriz. • Internerin yetkiliehil olmayan kişilerce kullanımı. • Yazılım çalınması. • Internetin sahtekârlık ve yolsuz- luk amacıyla kullanılması. • İnternete ızinsiz girilerek veri çalınması. • Virus sabotajlan. • Sunulan bilginin doğruluğu, güvenirliliği ve sorumluluğu. Epılcı Hülya Hanım bana demo yaptı \ ıfırçayedimkisor- mayın. Türkiye Epıl Baştemsilci- ligi Bilkom'dan Hülya Hanım çok bozulmuşşu benim "Isınlıp Ya- nm Bırakılmış Elma: Makintoş" yazısına Ikı haftadırajan gibi pe- şimde, "Gel de gösteriyim sa- na elmayı... Bak bâkalım ısınl- mış mı, ısmlmamış mı?" hava- sında son teknolojı Makintoş- lan anlatmak için beni Kabataş'a bekliyor Gitsem bırtürlü, gitme- sem bınbir. "Isınlıp Bırakılmış Elma" ya- zısı yazmak suçundan ayvayı yemek de var işin içinde. Kal- kıp gittik el mecbur. Yer Kaba- taş Setüstü... Bir Boğaz man- zarası kı eh!.. Karşıda Üskü- dar... Boğaz'ınserinsulan... Bu SON KULLANICI endemet_2000(5 yahoo.com kadar güzel bir yerde bilgisa- yar şirketinin işi ne? Şöyle hoş bircafe-bar, restaurant... Aman aman neyse... Bu fikrini içeri- de söyle de al başına bi başka belayı... En iyisi içeri girmeli, korkunun eceli yaran yok... içeri girmeli de gir girebilir- sen... Bir koruma ordusu, elekt- ronik kapılar, güvenlik kame- ralan... 'Uzerinizdekibütûn me- tal aksamı çıkanp kapıdan ge- çin" uyansı... "Kötü bir niye- tim yok. Ben fırça için geldim, yiyip çıkıcam" diycem ama bi ışe yaramayacak. Duvarda bir de vecize asılı, "Itimat arama- ya engel değildir"... "Size gü- veniyoruzama yine gelin biara- yalım. Betki..." denmek ısteni- yor. Danışmadaki kızcağız önü- ne yıgdığım madeni paralar, yü- zük, kol saati, çakmak, cepte- lefonu, içinden kendisine en yabancı bulduğu pipo maşası- na taktı: - Bu ne? Gel de anlat, "Pipo maşası" de bakalım. "Haaaal.." deyip şakdiyeanlayacaksanki... Bil- meyen bilmiyor, biracayip me- tal işte üç başlı... Metal namı- na ne var ne yok boşaltıp geç- tim kapıdan... Düüüüüt. Yine aynı ses... Ben zihnimden üze- rimdekı metal olabilecek sey- len geçıriyorum, "Daha ne kal- dı" diyerek... Diş dolgumdan başka bi şey yok ki... Eeeee ni- ye bu ses peki? Zaten üzerin- de durmadılar. Aldılar içeri... Içimde diş hekimıni bekler gi- bi bir heyecan. Oyulcaz ya... Hah işte Hülya Hanım. Yüzü gülüyor neyse ki... "Hoşgeldi- niz beş gittiniz" faslı kısa, cid- di ve diplomatik. Yüzü gülüyor da bu gülme pek hayra alamet diil. Biryandanbirbeyincerra- hı tıtizliğınde bana yapacağı gösteri için hazırlık yapıyor. Ken- dikendisıyie konuşur gibi, "In- san böyle bilmeden karalarmı" gibi şeyler söylüyor. Tamamen şöyle bir hava var ortamda: "Sen ha, ısınlıp bi kenara bı- rakılmış elma, ha... Dûştünmü şimdi ağıma?" Kendimi Makintoş kalesin- de tutsak bir pisi milrtanı gibi hts- sediyorum. Umarım binadan içeri girdiğimi bir pisici göre- memiştır. Adımın haine çıkma- sını istememtabii... Şimdi eğri oturup doğru ko- nuşalım. Hülya Hanım anlattık- ça Makintoş'a hayran kalıyor insan. Müthiş alet... Teknik özel- likleri bir hayli şaşırtıcı... Tek- nobjikgelişme heyecan verici. Bı kererengârenk... Lolipop gi- bi bilgisayarlar... Heleaybuklar dızüstü bilgisayar tMmış de sanki ilköğretim kuşağı için ya- pılmtş şık bestenme çantalan gi- bi. O kadar seker yani... Epıl son kuşak bilgisa- yarlarda birçok özellik, pi- sılerde yokmuş. En az bir yıl geriden gelıyor pisıler ya- nı... Hülya Hanım öyle de- di. Öyle dediyse öytedir. Me- sela disket ünitesini (filopi) kaldırmışlar gerek yok di- ye. Nedir, İntemet var... Ee- ee haksızlar mı? Aynca üze- rine koka kola çay kahve konmasın diye cd sürücü- lerin dışan uzanan tepsisi- ni de kaldırmışlar. Telefon kutusunajeton atar gibi atı- lıyorsidiler... Bunlan bı koşu Koray'a anlattım. "Ne var" dedi, "ben de çıkanp sökerim disket üni- tesini, olurbiter. Ne varbunda?' Bi de tepsisi olmayan cd sürücüler pisilerde de varmış. Kıskanç nolcak. Zaten bu öv- gü yazısından sonra yüzüme bakmaz artık. Yok, yok... Bütün düşün- ceterim değişmedi elbette. Ama artık öyle sınlıp bi kenara bırakıl- mış elma gibi fanatizm yap- mamak gerektığinı de öğren- dim. Eksik olmasınlar epılcılar bana bir maus ped hediye et- tiler. Eve gelip pisimin başına oturdum. Maus pedi de mausumun altına yerleştirip pavıra bastım, dınk hata komutu!... Ekranda bi uyarı yazısı... "Tanınmayan bir donanım bulundu'yazıyor... Pisi epıl pedi kabul etmiyor. Maus pedi hemen değiştirdim. Bu pisiler hem bir yıl geri, hem küstah!... "Gazeteci" GPS (Küresel konum beüıieme anteni) Görsel ve işitsel haber almak için baş aygıtı Acil (AFP) Saat18:15'te askeri güçler sınırda karsılastı. QTaşınabilir bilgisayar ÜEIektronik not defteri ; Not almak ve mesaj j göndermek için. OGPSarrtent i Birkaç metre içinde J konuşulanları eksiksiz iaktanr. • Görsel ve işitsel haber almak için baş aygıtı 1 Önemli acil bılgıler ve "" ffîânTaTaif'VîzörderıbaW»nca • ekranda görünüyor. El ; kullanımı gerektirmeyen bir telefon da var. Taşınabilir bilgisayar • Sunulan bilginin tahribatı. • İntemetten alınan bilgilerin kaynağına kredi verilmeden benim- senmesi ve kullanımı. Küreselleşen dünyada elektronik iletişim ortamlanndan uzakta kalmak bunu eğitime entegre ede- meyip bu bilgi ve iletişim zengin- liğinden yararlanamamak çağın gerisinde kalmakla eşanlamlıdır. Henüz internet kullanmamış olanlar bu ortamın toplumsal, bilimsel ve kişisel yönlerden hayatımızı nasıl değiştirebileceğinin ne yazık ki farkında değıller. Ancak yannı bugündan öngören sanal ortamlann ^ ^ tüm olumlu yanlan ve eğitime yapacağı katkılar geniş bir platformda değerlendirilmeli ve intemet eğitimi yalnızca bu ortamın nasıl kullanılacağının öğretilmesiyle kalmayıp internet etiği, eğitimde inter- netin bir parçası olmalıdır. İnternet kullanımı yol hari- tasına benzetilebilir, yani haritaya bakarken nereden nereye gideceğinizi bilmeniz gerekir. Bilişim çağında hiçbir ortam internetin sunduğu olanaklan sunmamış ve ulaştığı kay- naklara ulaşamamıştır. Bugün artık doğru soruyu sorma zamanı değil doğru cevaplan bulma günüdür. Ve dognı cevap da intemetle dünyaya bağlanmaktır, gele- cek işte bu bağlarla kurulan dünyayı içine alan geniş ağdadır bunu yaparken de bireylerin sorumluluklannı üstlenmesi ve bu ortamı kaorik değil daha iyi bir dinya amacıyla kullan- malandır. (*) Dr. Yasemin Alptektn - Oğuzertem Bilkent Üntversitesı Anket İNTERNETDELİSÎ OLDUĞUNUZU NASIL ANLARSINIZ? 1. Modeminizi kapattığınızda içinizde bir burukluk hissediyorsanız; 2. Defterinizdeki tüm adreslerde @ varsa; 3. İnternet erişimi olmadığı için anneniz- le haberleşemiyorsanız; 4. Telefon faturanız 2 sayfadan fazlaysa; 5. Eşiniz resti çekip "Hayır, bilgisayar yatağa giremez!" dediyse; 6. Bilgisayar masanızın sandalyesini bir klozetle değıştirmeyi düşündüyseniz; 7. Gülümsediğinizde başınızı yan çeviriyorsanız; 8. Eşiniz devamlı olarak evlilikte iletişimin önemini vurguluyorsa ve siz de bunun üzerine kendisine yeni bir telefon hattı ve modem aidıysantz; 9. Kelime işlemcinizle birşeyler yazarken her noktadan sonra "'com" yazıyorsanız. com 10. "0,2,3,4,5,6.7,8.9A3,C,D..." diye sayıyorsanız; 11. Rüyalannız 256 renkse; 12. Uyumaya çahşırken sleep (8*3600) diye düşünüyorsanız; 13. Asansöre bındiğinizde gıtmek iste- diğiniz kata ait düğmeyi çift tıklıyorsanız. Bu internet ola>a biraz abartıya kaçmaya başlamış demektir... Kısaltmalar - Simgeler-) Gülümsüyorum -[ Vampir -))) Kahkaha atıyorum> -> Akhmdan şeytani şeyler geçiyor -D Sıntıyorum> -> Şeytan -> Göz kırpıyorum -(Gerçekten ağhyorum -} Alay ediyonım -(((Çok üzüldüm .-> Haince gülümsüyorum -I Kayıtsız ve ilgisizim -( Üzüldüm -ı Uyukluyorum -* Operim "Mucuk... Mucuk \-P Dil çıkanyorum '-) Mutluluktan gözüm yaşardı 8-) Dört gözle bekliyorum -X Ser veririm sır vermem -o sürpriz! I-O Doğum 8-# Ölüm 8-1 Asılı kalmak • -)~ Ağzım sulandı... '-{ Ağlanm ben halime... -~) Biraz üşütmüşüm de... X-( Ben artık bir ölüyüm 3:0 Inek! :-0 Yüksek sesle konuşma! 8-) Güneş gözlüğü takıyorum B:-) Gözlüğüm kafamda [:-) Walkman dinliyorum :-7 Şeyyy... Pardon... :-? Pipo içiyorum [:]l ROBOT :-@ Avaz avaz bağınyorum (-: Solak bir kullanıcıyım Anlamayanlara not simgelere başınızı 90 derece eğerek bakınız. CeBit teknoloji fuarı ziyaretçi rekoru kırdı RANKFURT - Hannover'deki tek- noloji fuan CeBit. yeni ziyaretçi re- koru kırarak sona erdi. Deutsche Messe AG yöne- tim kurulu üyesi Hubert Lange yaptığı bir açıklamada, bu yıl fuara 750 bin ziyaretçinin gel- diğini belirtti. Lange. "Geçen yıl 698 bin olan rivaretçi rekonı- nu kırdık. Fuara katılan şirket- lerin \iizde 75'i gekceğe iyimser bakryor. Bugüne kadarki en ba- şanli CeBit'i gerçekleştirdik'' dedi. Teknoloji sektörünün çatı lcu- ruluşu olan Bitkom ise fuara yurtdışından katılımın ve gelen ziyaretçilerin niteliğindeki artı- şın sevindirici olduğunu açık- ladı. Bu arada, son fuarda, Inter- Almanya'nm bilgisayar uzmanı gereksinimi, işgücü politikalannı derinden etkiliyor. Bilişim sektöründeki uzman açığı, neo-liberal istihdam ve meslek eğitim politikalanndan kaynaklanıyor. net. elektronik pazarlama ve cep telefonuyla tnternet bağlantıla- rının ana konulan beluiedıği vurgulandı. Bilişim teknolojisi şirketleri de tnternet üzerinden pazarlamanm önem kazandığı- nı ve bu nedenle 2000 yılı fuan- nın İntemet ve elektronik pa- zarlama ağırhklı olduğunu be- lirttiler. CeBit'in Almanya ekonomi politikasına yönelik işaretler de içerdığini kaydeden Hubert Lan- ge, "Teknoloji sektöründe olan havayı kısaca şöv le açıkla> abili- riz: Geleceğe yönelik iyimserlik, harekete gecme ve özgüven. Tek kısıüayia faktör ise niteükli işgû- cü" diye konuştu. Başbakan Schröder'in yurtdı- şından bilgisayar uzmanlanna kolaylıklar getirmesi, diğer sek- törlerde de yankı ve taleplere neden oldu. Alman Işverenler Birlıği. yurtdışından diğer sek- törler için ilave işgücü getirilme- sinin kolaylaştınlmasını ister- ken. Birlik Başkanı Dieter Hundt, yurtdışından mühendis, matematik ve biyoloji uzmanı gi- bi nitelikli işgücüne gereksınim olduğunu belirtti. Hundt, oto- motiv ve kımya sanayiinde ni- telikli işgücü açığı yaşandığına dıkkat çekerek. geçen yıllarda bu sektörlere yönelik meslek eğitim- lerini ihmal ettiklerini de itiraf etti. Federal Almanya Eğitim Bakanı Edelgart Bulmahn ise sanayicilerin diğer sektörlere de kolaylıklar getirilmesi talebine karşı çıkarak, bunlann sadece bilgisayar sektöriiyle kısıtlı kal- ması gerektiğini savnndu. Bul- mahn, yurtiçinde mesleki eğitim çabalannın hızlandınlması ge- rektiğine de dikkat çekerken "Bu yıl bilgisayar sektöründe 40 bin yeni meslek eğitim yeri açmak- tayız. Gelecek yıllarda öğrenci- leri bu sektöre doğru yöndtme- miz gerekij'or'' şeklinde konuş- tu. Bilgisayar teknolojisindeki tıkanmayı Kohlhükümetlerinin izlediği yanlış eğitim politikası- na bağlayan bakan. "Şimdild bilgisayar uzmanı yetersizliği 90"lı yıllann başlannda kendini belirtmeye başlamıştı'' sözleri- ni kullandı. Hükümet ortağı Yeşiller ise işgücü tartışması çevresinde va- tandaşlık sorununu ele aldı. Ma- rieluise Beck, yurtdışından iş- gücü olarak gelecek olanlara Al- manya'da sınırsız oturma fırsa- tı tanınmasını istedi. Beck, Al- man toplumuna uyum sağlama ve vatandaşlığa girme kolaylık- lannın sağlanmasmdan yana ol- duğunu da belirtti. Beck. "Yurt- dışından gelenlere ve ailelerine burada kalma olanağını sağ- layacak tasanmlar gerekiyor" dedi. Hilmi Tozan GÖRÜŞ MAHMUT ALEVAK İki Başlık Siyaset kazanı besbelli cumhurbaşkanlığı se- çimiyle kaynayacak aylar boyu. Cehennemi bir ateş- le kızdırılmakta olan siyaset kazanında kopartıla- cak fırtınanın gümbürtüsüyle, yüreklerimiz ağzı-. mızda hop kalkıp hop oturacağız her akşam te- levizyonlanmızın başında. Oysa günlerimiz ne de sakin sakin akıp gitmekteydi. Tüm sorunlarımızı çözmüşüz ya, şimdi de cumhurbaşkanlığı seçı- mini konuşacağız elbette. Hepimızin gözü, kim otu- racak diye merakla o sihirli koltuğa çevrilmiş. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kim mi oturmalı? Bence en iyisi yine de Süleyman Demirel otur- malı o panltılı koltuğa. Neden mi Demirel?.. Çün- kü o bir demokrasi kahramanıdır! Tepemizde bir yıldız gibi ışıldaması da bundan değil midir zaten? Demirel'siz bir Türkiye nasıl düşünülebilir ki? Bu- gün yaşamakta olduğumuz pespembe hayatı ona borçluyuz. Karnımız tok, sırtımız pek onun saye- sinde. Uyguladığı ekonomik politıkalarla, kahve- haneleri işsiz-güçsüz takımından temizleyen o değil midir? Kahvehanelerde pinekleyip ömür tü- keten bezgin bakışlı, avurtlan içe göçmüş bir tek genç görebiliyor muyuz? Devalüasyonu unuttu- ğumuzu ne çabuk unuttuk? Lira dolarla atbaşı git- mekte, ağır sanayimiz uluslararası pazartarda dev bir yere sanip. Bir zamanlar tıkış tıkış olan hapis- haneler şimdi tamtakır; in cin top oynuyor hapıs- hanelerimizde. Bir tek fikir suçlumuz var mı şim- di içeride? Karakollanmız camdan duvarlanyla ışıl ışıl birer eğitim merkezine dönmedi mi? Işkence bir insanlık ayibı olarak tarihin karanlıklarına gö- müldü. Ülkemiz tam bir kültür hazinesi ve bilim adamlarımız, devlet güvencesine kavuşmanın şevkiyle dünyaya parmak ısırtan buluşlara koşu- yorlar. Bütün bunlan Demirel'e borçlu değil miyiz? Hangi nankör bu emekleri hasıraltı edebilır? Şövalye ruhunu kuşanıp elinde fötr şapkasıyla 12 Mart ve 12 Eylül darbecilerine meydan oku- yan o değil miydi? Darbeye niyetlendıkleri için emekli ettiği Kenan Evren ve cuntacı arkadaşla- nnın acı sonlarını ne çabuk unuttuk? Kimdi onla- n insan içine çıkamaz hale getiren? 12 Mart ve 12 Eylül'ün başımıza balyoz gibi ındiği kör bir karan- lığı getirin gözünüzün önüne! O zifiri karanlık ba- şımıza kimbilir ne melanetler saracaktı? Demirel'in yerinde başkası olsa mala mülke bo- ğulmaz mıydı? Dünyada tek karış toprağı bile ol- mayan başka bir lider var mıdır? Yeğeni Yahya De- mirel'i haksız kazançtan savcıların önüne kim çı- karttı? Ailesinin malvarlığını Meclıs araştırmalarıy- la didik didik etmedi mi? Dünyada Demirel'den başka hangi siyasetçinin kardeşleri açlık sınınn- da yaşamakta? Cavit Çağlar, bücür bir emekli maaşına prangalanmadı mı? Daha ne isteriz, ne bekleriz Demirel'den? Hoş Ecevit, Yılmaz, Bahçeli, Ağar ve Güreş de la- yıktırlar o koltuğa. Ama en layığı yine de Demi- rel'dir. Çünkü o, sönmez bir demokrasi meşalesi gibi aydınlatmakta yolumuzu. Demirel'i cumhur- başkanlığı koltuğuna oturtmakla kalmamalıyız; bir de her kente ve olabilecekse her köye heyke- lini dikmeliyiz. ••• HADEP'Iİ belediye başkanları salıverildi ya, ku- laklan sağır eden bir alkış tufanı koptu yeniden. Amerika ve Avrupa yere göğe sığdırılamaz oldu. Yüzlerde mutlu bir tebessüm; Avrupa bastırdı, deniyor. Avrupa bastırınca belediye başkanları salıveril- miş! Ne de zavallı bir çözümleme! Denizin hırçın dalgalarına karşı korunmak için kurtuluşu köpü- ğe sarılmakta arayan çaresiz bir ruh hali... Lime lime olmuş yüreklere umut tohumlan ekilmekte ye- niden. Nafile bir çaba. Oysa Avrupa kendi çıka- rında. Doğru bulsak da bulmasak da işin doğası bu. Ne Kürt'ü düşünür ne de Türk'ü. Yüksek dev- let çıkarlandır onun için önemli olan. Avrupa'nın tarihi sabıkasına baksınlar buna inanmayanlar. Görmek istemeyen gözler bunu görmüyor ama. Ya da görüyorlar da, başkasının görmesini iste- miyorlar. Çünkü onlann ayakta kalmalannın yolu halkın hayal dünyasında yaşamasından geçmek- te. Kopartılan alkış kasırgasının nedeni de bu her- halde. Alkışlar dinip ayaklar suya değecek ama. De- mokrasinin yolunun Avrupa'dan geçmediği de görülecek! Avrupa limanlanna demir atmaya ça- lışanların gemileri bugüne kadar hep alabora ol- du. Bunun acısını da -ne yazık ki- geminin için- dekiler çekti. Tarih bunu kör gözlere bile sokar- casına kaç kez yazdı. Yine de yazacak! Demok- rasinin çeîik rayları Edirne-Kars hattına döşen- meli. Umut burada. Gelecek, Avrupa'nın akıl çe- len tilki lobilerinde değil, bu çelik raylar üzerinde inşa edilecek! Buna dudak bükenler, Barzani yle Talabani'nin düştükleri zavallı duruma şöyle bir göz atma zahmetine katlansınlar. Avrupa hep güçlünün yanında olmuştur. Güç- süzü güçlüyle dövüştürüp rant elde etmektir onun derdi. Yoksa güçsüzün hakkını savunup onu kur- tarmak gibi bir gündemi hiç olmamıştır. Bundan sonra da olmayacak! Hem niye olsun ki? HADEP'Iİ belediye başkanları, Ankara merkez- li bir kararla tutuklanmadıkları için serbest bıra- kıldılar. Umudunu halktan kesenler, Avrupa rüzgân es- tirmekteler yine de. Yarın da başka bir rüzgâr es- tirecekler. Rotu çıkan şaşkın bir araba gibi bir ora- ya bir buraya direksiyon kırıyorlar panikle. Politi- kasızlığın ve iş bilmezliğin trajik ataklannı izlemek- teyiz hep birlikte. Soğuk ve yağışlı hava Mart karı geKyor AMC\RA (Cumhuri- yetBürosu)-Türkiye' nin, Balkanlar'dan gelen so- ğuk ve yağışlı havanın et- kisi altına girmesi bekle- niyor. Buna göre, bugün batı ve iç kesimlerde, ya- nn ise iç ve doğu bölge- lerinde görülecek kar ya- ğışı firtına şeklinde ese- cek karayelîe birlikte et- kili olacak. Devlet Meteoroloji Iş- leri Genel Müdürlüğü yet- kdlileri, kuzeybaü kesim- lerinde başlayacak yağ- murun, hava sıcaklığının 12-15 derece azalmasıy- la bu sabah saatlerinden itibaren kara dönüşece- ğini belirttiler. Yetkililerinden alınan bilgiye göre bugün bütün bölgeler çok bulutlu, Do- ğu Karadeniz'in doğusu ile Doğu Anadolu'nun doğusu dışında tüm yurt- ta yağış bekleniyor. Ya- ğışlar, Ege ve Akdeniz kıyılan ile Orta Karade- nız kıyılannda yağmur, diğer yerlerde karla ka- nşık yağmur ve kar şek- linde olacak. Hava sıcaklığı batıda hissedılir derecede aza- lacak, doğuda önemli bir değişiklık görülmeyecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle