Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MART 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
' 3'lü paket'e fren. Uzlaşma Komisyonu çözüm için bugün yeniden toplanıyor
69. madde tıkanıkfağıANK4RA (Cumhuriyet Bürosu)
-TBMM Partılerarası Uzlaşma Ko-
misyonu'nun, Anayasa"nın parti
kapatmayla ilgıli 69. maddesi üze-
rinde uzlaşma sağlayamaması ne-
denıyle 'üçlû paket' zora girdi. FP
Genel Başkanı Recai Kutan. "69.
maddede istekleri yerine getirilmez-
se 5+5önerisine destek vermeyecek-
lerini" yıneledi. Kutan, odak' olma
konusunda değişiklık getırenlerin
'devam' konusunu da mutlaka ge-
tirmeleri gerektiğini ileri sürerek
"EğerbuolmazsaFP olarak bunun
chşında getirikcek hiçbirteklife açık
olmayacağız'' dedi. DYP lideri Tan-
su Çİlkr ise. "Degişikliklerin 3'ü
de, 5'i de bir arada gelse, ne yapa-
caklarsa yapsınlar, hepsinde vanz"
açıklamasını yaptı. Pazarlıklann
uzaması nedenıyle anayasa deği-
şikliklennin bayram sonrasına kal-
ması kesinleşti.
Başbakan Bülent Ecevit'in
FP'nin '5+51
önensıne desteğini
sağlamak için gündeme getirdığı
'ûçlüpakef pazarlıkları uzadı. TB-
MM Uzlaşma Komisyonu bugün
yeniden toplanarak anayasanın 69.
maddesiyle ilgili değişiklik önerisi
konusunda uzlaşma arayacak.
FP Genel Başkanı Recai Kutan
dün düzenlediği basın toplanüsın-
da, kapatılan partinin devamı olma
iddiası ile bir siyasi partinin kolay-
ca kapatılmasının anayasa değişik-
liği ile engellenmesi konusunda ıs-
rarlannın, "FP'nin kapaolacağıen-
disesinden" değil, AB sürecinde
demokratikleşme adımlarını des-
teklemelerinden kaynaklandığını
savıındu. Kutan. "Böylesine makul.
demokratik anlayışa uygun bir tek-
life niye karşı çıkiür, anlamakta bü-
yük sikıntı içerisindeyiz. Bu yüzden
diyoruz ki, pariamentoda gnıbu bu-
lunan siyasi partiler bir samimiyet
ve demokrasi imtihanı icerisinde-
dirler" diye konuştu. Uzlaşma ko-
mısyonunda partilerin tutumunu
gözleyeceklerini belirten Recai Ku-
tan, "Bakakm ne olacak ona göre
bu tavnmızj net olarak sürdürme-
ye devam edeceğiz" dedı.
Kutan, gazetecilerin FP'nin ka-
patılmasından endişe edip etmedik-
lerini sormalan üzerine şu yanıtı
verdi: "Hayır. Devam mesetesi bizi
hiç ilgilendinniyor. Çünkû RP ka-
paüldıktan sonra FP kurulmuş olan
bir parti değil. RP kapaüldığı za-
man FP, üpkı ANAP gibi, DSP gibi
mevctıt partilerdendi. Bizler
ANAP'a da kaülabüirdik, FP'ye de
kaüiabilirdik. Ama tercihimiz FP
oldu. Madem demokratik adımlar
aüyoruz, haar önümüze de odak
meselesini kendileri getirnorlar, o
halde diyoruz ki odagı getiren anla-
yış devamı da mutiaka getirmek du-
rumunda, demokratikanlayışın ge-
regi olarak."
DYP lıderi Tansu Çiller de, dün
katıldığı bir televizyon programın-
da yöneltilen soruları yanıtlarken,
Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı so-
rununu aşması gerektiğini söyledi.
Çiller, 'Demirel'den korktuğu' yo-
rumlan anımsatılarak yöneltilen bir
soruya, "Cumhurbaşkanımız, bi-
zim genel başkanımızdır. eski genel
başkanımızdır. Eğer siyasetten iner-
se bizim fahri genel başkanımızdır,
görûşkrinden fa>dalanınz. Ama si-
yasette de sular geriye akmaz. Me-
sele korku mesetesi değil. istikrar
mesetesidir" yanıtını verdi.
ANAP Genel Başkan Yardımcı-
sı Selçuk Perürvanoğhı da dün dü-
zenlediği basın toplantısında, 'üç-
lü paket'ı desteklediklerini. ancak
değişiklik önerisinin zamanlaması
konusunda tereddütleri bulunduğu-
nu, bunlan da ortaklanna aktardık-
lannı söyledi. TBMM Uyum Ko-
misyonu'nun bir karar alabileceği-
ni umduklannı vurgulayan Pehli-
vanoğlu, "Anayasa degişikliklerinin
pazariık konusu yapılmasına izin
vermeyiz" dedi
Cakmakoglu
'Kadınlar
sözleşmeli
subay
olabilecek'
KAYSERİ(AA)- Milli Savunma Ba-
kanı Sabahattin Çakmakoğlu. "sözleş-
meli subaylık" ile ilgili yasanın bu yıl
içinde çıkmasının planlandığını belir-
terek, bu yasanın kadınlara da sözleş-
meli subay ve astsubay olma kapısını
açacağını bildirdi.
Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde Kay-
makam Mustafa Karabacak'ı ziyaret
eden Çakmakoğlu, bir gazetecinin so-
rusu üzerine, sözleşmeli subayhk siste-
minin çok sayıda araç ve aleti kullan-
ma ihtiyacından kaynaklandığını be-
lirtti. Çakmakoğlu, bu uygulama ile ye-
ni bir mesleğin ortaya çıkacağını ifade
ederek, bakanlığının, sözleşmeli subay-
lık konusunda çalışmalannı hızla de-
vam ettirdiğini söyledi. Sözleşmeli su-
bayhk uygulamasının ordudaki alet ve
araçlann tam verimle kullanılmasını
sağlayacağını belirten Çakmakoğlu,
sözlerini şöyle sürdürdü:
H
Meslek sahibi olanlann sözleşmeli
subay olarak orduya kazandıniması ge-
rekiyordu. İlke olarak buradan yola çık-
nk. Sözleşmeli astsubayhk ve sözleşme-
li subayhk sistemini Silahlı Kuvvetier'e
getirme>e karar verdik. Bunun şu anda
son çalışmalannı yapıyoruz. Bu uygu-
lama ile >edek subaylık ihtiyacı azalacak
ve ileri bir tarihte ihtiyaç. kalmadığı için
kalkmış oiacak."
Son riitbe binbaşıhk
Çakmakoğlu, sözleşmeli astsubayla-
nn son rütbeye, sözleşmeli subaylann
ise binbaşılığa kadar terfi edeceğini be-
lirterek. "Subavlara tanınan haklann
tamamı sözleşmelilere de tanınacak.
Öngörülen tahsili yapan. roketi kulla-
nan, 'Şu aracı. bu zırhlı taşıyıcıyı kul-
lanabilir' gibi vasıflan olanlar bu mes-
leğe girebilecek. Sözleşmeli astsubayhk,
uzman çavuşluk sistemini kakürmaya-
cak" dedi.
Çakmakoğlu, arzu eden bayanlann
da vasıflannın uygun olması durumun-
da sözleşmeli subay ve astsubay olabi-
leceklerini bildirerek, "Bunlar, ayhkla
çalışacak elemanlar. Emniyette de ba-
yanlar çalışıyor. Hanımlar, çalışabile-
cekleri her işte, subay ve astsubay ola-
rak istihdanı edilebilirler" diye konuş-
tu. Yahyalı Askerlık Şubesi'nın açılışı-
nı da yapan Çakmakoğlu, burada, ken-
disini karşılamaya gelen bir ayağı pro-
tez, diğer ayağı yarah gazi Haa Fındık-
çı ile görüşrü. Çakmakoğlu, Sıvas'ın
Hafık ilçesinde görev yaparken 18 Ni-
san 1999"da teröristlerle girilen çaüş-
mada yaralanan Fındıkçı'ya gereken
yardımm yapılması talimatını verdi.
Mahkeme, TBMM'nin yenilenirken "soyulduğunu" kabul etmedi
Meclis yolsıızhıgu aldandı
• Ankara 3. Asliye
Hukuk Mahkemesi,
Hazine avukatlannın
TBMM adına, Emlak
Konut AŞ aleyhine
açtığı 2.7 trilyon
liralık tazminat
davasını reddetti.
Hazine, Meclis
adına, "temyiz"
istemiyle Yargıtay'a
gitme karan aldı.
AYŞE SAYIN
ANKARA-TBMM, ANAP'h
eski Meclis Başkanı Mustafa Ka-
kmli döneminde ortaya çıkanlan
ve Türkiye gündemini sarsan
"genel kurul salonu yotsuzlu-
ğu
n
yla ilgili tazminat davasını
kaybetti. Ankara 3. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'nin Hazine'nin
TBMM adına, genel kurul salo-
nunun yenilenmesi işinde yükle-
nici Emlak Konut AŞ aleyhine
açtığı 2.7 trilyon liralık davayı
reddetmesiyle, Meclis'in uğradı-
ğı zaran karşılama olanağı, an-
cak temyiz makamı olan Yargı-
tay'mkarannakaldı. Kalemli'nin
yanı sıra dönemin TBMM Genel
Sekreteri Necdet Basa ile yapım-
cı fırmalar Mesa Nurol ve yükle-
nici Emlak Konut'un suçlandığı
davanın reddedilmesi üzerine
Hazine, "murafaab (duruşmalı)
temyiz istemiyle" Yargıtay'a baş-
vurma karan aldı. Yolsuzluğun
ortaya çıkanhnasını sağlayan dö-
nemin TBMM Başkanvekili,
DSP Ankara Milletvekili Uluç
Gürkan, temyiz makamı olan
Öymen, TBMM'deki iktidar dışı partileri suçladı
'Muhalefetyapnuyorlar'
BÜLENT ECEVtT
SERGÜLCANIGÜR
BLTIDUR-CHP Genel
Başkanı Altan Oymen.
nh'.Gumhurbaşkanhğı seçimleri
s için yapılmak istenen
Anayasa değişiklığinin
ardında, panilerin kendi
adaylannı gizlemesinin
yattığını öne sürdü. öymen,
TBMM'deki muhalefet
partilerinin muhalefet
yapmadığını, "Beşi bir yerde"
olup dokunulmazlığı
kısıtlamak yerine maaşlardaki
değişikliği kabul ettiklerini
belirtti. Atatürk'ün Burdurve
Antalya'ya gelişinin 70'incı
yıldönümü nedeniyle Burdur
Belediyesi'nce düzenlenen
etkinliklere kaühnak için dün
Antalya'ya gelen CHP Genel
Başkanı Altan öymen,
havalimanında gazetecilerin
sorulannı yanıtladı. Oymen,
TBMM'deki muhalefet
partilerin. milletvekili
dokunulmazhğmı kısıtlamak
için çahşmadıgını belirterek,'
"Hükümet ile beraber
Medis'te. beşi bir yerde,
milletvekili maaşlanndaki
(teğişikligi kabul edi>wlar''
dedi. Cumhurbaşkanlıği
seçimi ve anayasa değişikliği
konulannda da görüşlerini
açıklayan Altan Öymen,
"Kişive özel yaptlmak istenen
anayasa değişüdiginin
ardında. partilerin
cumhurbaşkanı adaylannı
gjzkmesi var. Gizli gizü basma
yansrtdan ianderle bhükte,
yalpalavarak
Ctımhurbaşksuıhğı seçûnine
gldKoruz. Eğer TBMM'de
bulunsaşdıkErdal Inönü'yû
aday gösterirdik" diye
konuştu. Antalya'dan sonra
Burdur'a giden Oymen,
CHP'li Dağ beldesi
belediyesini ziyaret etti.
Altan Öymen: Partiler, Köşk
adaylannı gizöyor.
Buradan da Bucak ilçesindeki
parti ilçe örgütünün açılışma
katılan Öymen şöyle konuştu:
"Emeğiyie calışanİar, tanmk
uğraşanlar, ezitaneye devam
ediyor Tûrİdye'de. Enflasyon
rakamlan açıklandL
Baknoruz hedeflenen gibi '
degfl. Türkhe'de yüzde 80'lik
kesim ezilmeye devum
ederken,>ü«kl0-15'lik
bölüm de rahat gccinrvTH'.''
îller Bankası'ndan afet
bölgelerindeki belediyelere
yapılan ödemeler de
partizanlık yapıldığnu
savunan öymen şunlan
söyledi: "Mali)* Bakanı bfle
doğnıladı. Kendi partileri
beledhelcrine Hazine ve tller
Bankası'ndan >apılan
yardımlan kaüayarak
yapıvorlar. Ancak muhalefet
ve basta CHFH beledhelere
yansı kadar yardım yapıuyor.
Örneğin, Değirnıendere
Betediyesi'ne depremden
sonra İ. Kararname'de 4 kat
fazla ödenek verflmesi karan
çıkmıştı. Ancak daha sonra
bunu 2 kata indirdiler.
Değirnıendere bekiesi
depremde en çok zarar gören
bir yer. Kandıra Belediyesi
çok az zarar görmesine
karşm, iktidar
partisinden okluğu için 5 kat
fazla ödenek verüdL Hatta
depremden hiç etkik-nmeyen
baa MHP'li betediyekr var
ve bunlar depreme ugradı
denflerek biiyûk vardım
akfalar.
Bu konularda şikâyetçi oWuk
ancak sonuç çıİanadı
dbette."
Bu konuda açtıklan idari
davalardan sonuç
alamadıklannı
belirten Oymen, ceza
davası açacaldannı da
bildirdi. Öymen, bu dava için
Avukat Uğur Alacakaptan'ın
geniş kapsamlı bir dosya
hazırladığını söyledi. Oymen
23 Mart'da da CHP'li tüm
belediye başkanlannı
Ankara'ya çağmp
düzenlenecek bir eylem ile
resmen dava açacaklannı
ifede etti.
Yargıtay'ın vereceği karann
"Türkiye'nin temiz toplumu hak
edip etmediğini'' ortaya koyaca-
ğını söyledi.
Genel kurul salonu yolsuzlu-
ğuyla ilgili ilk mahkeme karan,
kendini savunma konusunda ye-
tersiz kalan Meclis'in aleyhine
sonuçlandı. Ankara 3. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi, 2.7 trilyon lira-
lık tazminat istemini reddederken
11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde
süren ceza davasının sonucunun
beklenmesini de gereksiz buldu.
Mahkeme, bu karanyla Emlak
Konut'un ihmali nedeniyle
Meclis'e, 2.7 trilyon liralık
ek fatura çıkardığı belirtilen
Mesa-Nurol'u da aklamış
oldu. Hazine'nin, bayram-
dan sonra duruşmah temyiz
istemiyle Yargıtay'a başvur-
ması beklenıyor.
Mahkemenin bu kararın-
da eylül ayı sonunda verilen
3 kişilik bilirkişi heyetinin
raporu etkili oldu. Bayuıdır-
lık ve Iskân Bakanlığı Yük-
sek Fen Kurulu emekli üye-
len Muharrem Yıküz, Ya-
vuz Oztürk ve Gazi Üniver-
sitesi Hukuk Fakültesı Öğ-
retim Üyesi Prof. Dr. Rıza
Ayhan'dan oluşan bilırl^şi,
"ihale ve yapun işine iUşkin
tek bir yoisuztuk ve usulsüz-
lüğe rasdamadığını'' bildi-
rirken Emlak Konut'u da
"basjretütacir" diye nitelen-
dirmişti. Meclis yolsuzluğu-
nu araştırmak üzere kurulan
TBMM Komisyonu, Mec-
lis'in zarara uğratıldığını,
işin fahiş fıyatla yapıldığını
belgeleriyle ortaya koyma-
sına karşın bilirkişi bunlan
"deBl" olarak değerlendir-
memişti. Raporun en çarpı-
cı bölümünü ise "Emlak
Konut'un kabul edip ûstlen-
digi hatalannı bflesavunma-
sı" oluşturmuştu.
Eski TBMM Başkanveki-
li Uluç Gürkan, davanın
kaybedilmesınde "biMrkişi-
nto" rolüne dikkat çekti. Ka-
muoyunun bu dava konu-
sunda "ügisini kaybetn^ine''
işaret eden Gürkan. "Bu ne-
denle, hukuk davusmda ol-
duğu gibi bilirkişi skandab-
nın, ceza davasma da yansı-
ması tebJikesi var" dedi.
Gürkan, genel kurul salonu
yolsuzluğuyla ilgili mahke-
melenn "bilirkişi bulmakta"
zorlandığmı, halen süren ce-
za davasında, Sayıştay'dan
atanan 3 bilirkişinin görev-
den çekildiğini söyledi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(a doruk.nettr.
önce, noktasına, virgülüne
dokunmadan bir alıntı:
"...Haber nereden gelirse
gelsin, arkasında kim olursa ol-
sun, kimi rahatsız edeceğini hiç
düşünmeden yazmalısınız. Tek
dûşünceniz haberin doğruluğu
ve tarafsızlığı olmalıdır." Bu söz-
ler, Türkiye medyasının en bü-
yük patronuna, Hürriyet, Milli-
yet, Radikal, Türkish Daily
News, Posta gibi gazetelerin,
Tempo dergisinin, Kanal D tele-
veyon kanalının, Radyo Foreks
ve Radyo D'nin sahibi, ülkede-
ktüm gazetelerin dağrtımını ya-
pan Bir-Yay şirketinin büyük or-
tcğı Aydın Doğan'a ait. Çok da
taze. Dün, Boğaziçi Üniversite-
s'nde, "Aydın Doğan lletişim
Eıstitüsü "nün temel atma töre-
finde söylendi.
Meslek ahlakını ciddiye alan
ter gazeteci bu sözlerin altına
inza atar.
Gazetecilik mesleğinin en
-yjksek mertebesi haberciliktir.
tazeteciliğin omurgası da ha-
ter. Ve yaşlı genç bütün haber-
cler, "yakaladıklan" bir haberin
yazıişleri masasına, oradan
jeçse bile daha yukarılarda bir
Başlanamamış Bir Yazının Yazısı
yere takılmasından ürkerler. Acı
meslek deneyimleriyle pekişmiş
bir ürküntüdür bu.
Yani temelsiz bir evham, bir
kuruntu değildir.
Şimdi en büyük medya pat-
ronunun ağzından gelen bırgü-
vence var karşımızda:
"...Haber nereden gelirse
gelsin, arkasında kim olursa ol-
sun, kimi rahatsız edeceğini hiç
düşünmeden yazmalısınız. Tek
dûşünceniz haberin doğruluğu
ve tarafsızlığı olmalıdır." Sabah-
leyin gazeteleri tarayıp bu söz-
lerle karşılaşınca, Doğan Gru-
bu'nda çalışan bir gazeteci ol-
mamama rağmen benim bile
içimferahladı. Çünkü bugünler-
de gerek Tırmık'ta yazılacak,
gerek Cumhuriyet için haber-
leştirilecek konular arasında
Petrol Ofisi ihalesi ağırlık taşı-
yor. Keza yukarıda alıntılanan
sözlerin söylendiği "Boğaziçi
Üniversitesi Aydın Doğan lleti-
şim Enstitüsü" üstüne bir dizi
duyum, doğrulanmış bilgi var.
Aynca elektrik dağıtımının özel-
leştirilmesi sürecinde, örneğin
Trakya bölgesinin elektrik dağı-
tımı konusu var. Aynca...
Neyse bu örnekler yeter.
*••
Petrol Ofisi (POAŞ) ihalesini,
Iş Bankası ile ortaklık kuran Ay-
dın Doğan kazandı.
Doğan grubunun yayın or-
ganlarında özelleştirme süre-
cinde çok kariı bir ihale gerçek-
leştirildiği, Petrol Ofisi'nin çok
iyi bir fiyat bulduğu altı kalın çi-
zilerek vurgulanıyor.
Amatersi iddialarda var. Pet-
rol Ofisi hisselerinin borsa de-
ğerinin yüzde 46 eksiği ile satıl-
dığı söyleniyor. Bu konuda cid-
di tanrtlar (argümanlar) ileri sü-
rülüyor. Petrol Ofisi'nin özelleş-
tirilmediği, haraç mezat satıldı-
ğı, ihalede birtür vurgun yaşan-
dığı söylenmekte.
Gazeteci dediğinin ödevi, hal-
kına karşı sorumluluğu, bu söy-
lentilerin doğruluğunu titizlikle
araştırmak; betgeler varsa ulaş-
mak; haberi birkaç kaynaktan
doğrulatmak için çabalamak ve
sonunda haberi pişirip yazıişleri
masasının üstüne koymaktır.
Ama eğer yayımlanmayıp
çöp sepetine gidecekse kim, ni-
ye uğraşsın? Omeğin yazıişleri
masasından "Tamam haber
doğru ve önemli, ama bu gaze-
tenin dağıtımı da ihaleyi kaza-
nan patrona ait bir şirketçe ya-
pılıyor. Dağıtmıyorum dediği
anda.." gibi bir itiraz gelirse...
İşte Petrol Ofisi ihalesi üstü-
ne birTırmık ve aynca bir "araş-
tırnma-haber" tasariar ve fakat
"ya yayımlanmazsa " korkusu ile
ağırdan alırken Aydın Doğan'ın
dünkü açıklaması yüreğime su
serpti. Öyle ya:
"...Haber nereden gelirse
gelsin, arkasında kim olursa ol-
sun, kimi rahatsız edeceğini hiç
düşünmeden yazmalısınız. Tek
dûşünceniz haberin doğruluğu
ve tarafsızlığı olmalıdır."
•••
Üniversitelerde kişi adıyla
enstitü kurulmasının akademik
geleneklerde olmadığı; üstelik
temeli atılan Boğaziçi Üniversi-
tesi Aydın Doğan lletişim Ensti-
tüsü'nün mutlak inşaat yasağı
anlamına gelen birinci derece-
den SİT alanı olduğu ileri sürü-
lüyor. Boğaziçi Üniversitesi
Rektörü'nün bu çerçevede hiç
de "yasal" sayılamayacak iliş-
kilere imza koyduğu ısraria ileri
sürülmekte...
Bu söylentileri kovalayıp, in-
ce eleyip sık dokuyup, halkın
anayasal hakkı olan "haber al-
maözgüriüğü" etekemiğebü-
ründürmek her gazeteci için bir
ödev.
Ödevlerinin sorumluluğunu
yüklenmeye karariı bir gazeteci
olarak artık önümde bunu yap-
mak için de bir engel yok. En
büyük medya patronunun genç
gazetecilere verdiği öğüdü,
"kendini kesinlikle genç sayan
bir haberci" olarak ben de ay-
nen tutabilirim.
Öyle ya:
"...Haber nereden gelirse
gelsin, arkasında kim olursa o/-
sun, kimi rahatsız edeceğini hiç
düşünmeden yazmalısınız. Tek
dûşünceniz haberin doğruluğu
ve tarafsızlığı olmalıdır" denildi
birkere...
Anasından doğduğuna bir
kez pişman oldu
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in, ATO yöneticilerini
kabulünde, mikrofonlara yakalanan,
"Ben bir işe girersem, adamı
anasından doğduğuna pişman
ederim" sözleri, Meclis'te farklı
değerlendirmelere yol açtı. Bazı
milletvekilleri aynı tehdidi, Demirel'e
yöneltirken; DSP içinde Demirel'e
karşı, "açık açık" tavır koyan tek
milletvekili olan Uluç Gürkan bir
öykü anlatarak yanıt verdi. Gürkan,
"Ben anamdan doğduğuma bir kez
pişman oldum" deyip öyküsünü
şöyle anlatıyor:
- Ben anamdan doğduğuma 11
yaşındayken pişman oldum. Babam
Edime-Vezirköprü'de subay. Ben
Tavas Amerikan Koleji'ne
kaydoldum. Ama, Yunanistan'la
ilişkiler gergin. Babam
Uzunköprü'den
aynlamadığı için, tek başıma
Tavas'a gitmek zorundayım.
Yüklerim ise boyumdan büyük. Bir
büyük hurç, içinde yatılı okulda
kullanacağım, yatağım yorganım.
Bir valiz dolusu giysiler.
Uzunköprü'den önce Istanbul'a
gitmek üzere trene bindirildim.
istanbul 8 saat, oradan Kayseri 36
saat ve son olarak Tavas 1 saat.
Tavas'ta inip, güç bela kolej diye
tarif edilen yere vardım ki önümde
büyük bir merdiven. Okula o
merdivenle ancak çıkılabiliyor, tam
246 basamak. Ve o yükleri, okulda
2 arkadaşın yardımıyla, öyle güç
bela çıkardım ki, işte o gün
anamdan doğduğuma pişman
oldum. Gürkan ekliyor:
"O nedenle bir daha kimse beni
anamdan doğduğuma pişman
edemez."
'Vekil'in 'özgür iradesi'!
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle --»• • -
ilgili "5artı5" önerisi imzalan
toplanırken, özellikle DSP ve
ANAP'lı bazı milletvekilleri
sıkıntılı saatler yaşadı. Bazı DSP
milletvekillerinin bulduğu
çözüm, ortadan kaybolmaktı.
Ancak, bu işe yaramadı. Son
saatlere dek imza vermeyen
Bayram Fırat Dayanıklı,
Hasan Metin, Aii Arabaa,
Tamer Kanber birer birer
bulunup imzalan alındı. öneriyi
zoraki imzalayan milletvekilleri
kulisterde biraz "mahcup"
dolaşmaya başladı. DSP Muş
Milletvekili Zeki Eker, önce
'Direniyorum" diyerek öneriyi
imzalamadı.
Ancak ilerleyen saatierde, bu
"direniş" de kınldı. Eker,
durumunu esprili bir biçimde
ifade etti:
-Ben "baba "ya "5 çarpı 5"
verilsin istiyordum. Arkadaşlar
çok ısrar ettiler, "5 artı 5" yeter,
dediler. Ben de kabul ettim...
Bir DSP milletvekili "Kendimi
iğfal edilmiş hissediyorum"
diyerek sıkıntıstnı dile getirdi. Bir
başka arkadaşı ise kendisini
rahatlattı:
- Alışırsın, alışırsın. Biz de
geldiğimizde böyleydik...
Tanrı'yı meşgul etmeJ
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in yeniden adaylığına karşı
çıkan ANAP'h Ekrem Pakdemirli
geçen hafta grup toplantısında
Genel Başkan Mesut Yılmaz'la yan
yana oturarak derin bir sohbete
dalmıştı. Kürsüdeki Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan'ın anlattıklanyla
ilgilenmeyerek konuşmayı sürdüren
Yılmaz ve Pakdemirli'nin sohbeti
çevredekilerin ilgisini çekti. Bir süre
sonra her ikisinden de kahkalar
yükselince meraklılar arttı. Sonunda
kahkalann nedeni anlaşıldı.
Pakdemirli, cumhurbaşkanlığı
seçimiyle ilgili pazaıiıklara
gönderme yaparak, Yılmaz'a şu
fıkrayı anlatmıştı:
Iflas eden tüccar soluğu camide
almış. İçinde bulunduğu borç
batağından kurtulmak için dua
ediyormuş. Birden gözü ilerde dua
eden hırpani kılıklı adama ilişmiş.
Adam kendisinden geçmiş öyle bir
dua ediyormuş ki bizimki, 'Bu, bu
kadar şevkle dua ederken Tann
benim duamı dikkate almaz' diye
telaşlanmış. Hemen soluğu adamın
yanında almış ve sormuş:
- Hayrola hemşerim.. derdin ne?
Ekrem Pakdemirli
Niçin yakanyorsun Tann'ya?
Adam yanıt vermiş:
- Sadece bir ekmek parası
istediğim...
Müflis tüccar hemen cebinden bir
ekmek parası çıkanp uzatmış
adama ve eklemiş:
-Alşu parayı.. ekmeğini al. Tann'yı
meşgul etme de, bizim dualanmızla
ilgilensin...
Sakız çıtlatma farkı
TBMM Insan Haklan Ait
Komisyonu'nun Istanbul-
Küçükköy Karakolu'nda filisttn
askısı bulması gazetelere manşet,
tetevizyonlara "flaş haber" oldu.
Filisttn askısı baskını
operasyonuna katlan ANAP'lt
komisyon üyesi Emre Kocaoğlu.
komisyonun bu dönemki
çalîşmalanndan oldukça umutlu.
Gazeteciler Kocaoğlu'na, TBMM
Insan Haklannı Inceleme
Komisyonu'nun raporlannda
yıllardr, cezaevierive
karakoHardaki işkence ve kötü
muameleyi belgelediğini,
geçmişte Marmans-Armutaian
Karakolu'ndaki "işkence
aletlerinin" de komisyona bekje
olarak getirildiğjni, ama hep
olayiann üstünün örtüldüğünü
anımsattılar. Ancak Kocaoğlu,
geçmişteki "olumsuz tabbyu"
tersine çevirmeye karariı
olduğunu bir ömekle ortaya
koydu: "Bakm herkes sakız
çiğner, ama hiçkimse Ayşe ko.
gibi çttlatamaz. Bu komisyon, bu
çaltşmalardan sonuç alacak.
Farhı olduğumuz görütecek."
Çiller, Demirel'i 'solladı'
Çiller ailesine
yakınlıöıyla
bilinen Oncü
Gazetes/1
nin
Internet'teki
web
sayfasında bir
de "cumhur -
başkanlığı
anketi" var.
Tansu Çiller,
Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'i
Köşk'te tutabilmek için her türiü
"katkıya hazır olduğunu" açıklasa
da, öncü'nün gönlünde yatan
aslan başka... Çünkü, "Kimin
cumhurbaşkanı olmasını
istiyorsunuz" sorusuna yanıt
verenlerin büyük bölümü -ki
sayfaya girdiğimizde bu oran
yüzde 26 dolayındaydı- "Tansu
Çiller'' diyor. Çiller'i, sırasıyla eski
İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan
ÇOkr Demirel
ile Emekli
Orgeneral
ÇevikBir
izliyor.
Demirel'in
oylannı
öğrenmek için
sayfanın epey
aşağısına
inmek
gerekiyor.
Demirel'e
gelen oylar yüzde 2.46'da kalıyor.
Sıralamada, Demirel'in üstünde ise
genel başkanı olduğu LDP'nin oy
oranı yüzde 1 'i bile bulmayan
Besim Tîbuk Yargıtay Başkanı
Sami Selçuk, MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'ye kadar bir
düzine ısim yer alıyor.
Ankette Demirel için yine de
sevindirici bir sonuç var.
Çünkü "ezeli rakibi" DYP'li
Kamer Genç, yüzde 1 ile -
listenin sonunda bulunuyor...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kapian
tbmm.cumhuriyetcom.tr