27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MART 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ' 3'lü paket'e fren. Uzlaşma Komisyonu çözüm için bugün yeniden toplanıyor 69. madde tıkanıkfağıANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) -TBMM Partılerarası Uzlaşma Ko- misyonu'nun, Anayasa"nın parti kapatmayla ilgıli 69. maddesi üze- rinde uzlaşma sağlayamaması ne- denıyle 'üçlû paket' zora girdi. FP Genel Başkanı Recai Kutan. "69. maddede istekleri yerine getirilmez- se 5+5önerisine destek vermeyecek- lerini" yıneledi. Kutan, odak' olma konusunda değişiklık getırenlerin 'devam' konusunu da mutlaka ge- tirmeleri gerektiğini ileri sürerek "EğerbuolmazsaFP olarak bunun chşında getirikcek hiçbirteklife açık olmayacağız'' dedi. DYP lideri Tan- su Çİlkr ise. "Degişikliklerin 3'ü de, 5'i de bir arada gelse, ne yapa- caklarsa yapsınlar, hepsinde vanz" açıklamasını yaptı. Pazarlıklann uzaması nedenıyle anayasa deği- şikliklennin bayram sonrasına kal- ması kesinleşti. Başbakan Bülent Ecevit'in FP'nin '5+51 önensıne desteğini sağlamak için gündeme getirdığı 'ûçlüpakef pazarlıkları uzadı. TB- MM Uzlaşma Komisyonu bugün yeniden toplanarak anayasanın 69. maddesiyle ilgili değişiklik önerisi konusunda uzlaşma arayacak. FP Genel Başkanı Recai Kutan dün düzenlediği basın toplanüsın- da, kapatılan partinin devamı olma iddiası ile bir siyasi partinin kolay- ca kapatılmasının anayasa değişik- liği ile engellenmesi konusunda ıs- rarlannın, "FP'nin kapaolacağıen- disesinden" değil, AB sürecinde demokratikleşme adımlarını des- teklemelerinden kaynaklandığını savıındu. Kutan. "Böylesine makul. demokratik anlayışa uygun bir tek- life niye karşı çıkiür, anlamakta bü- yük sikıntı içerisindeyiz. Bu yüzden diyoruz ki, pariamentoda gnıbu bu- lunan siyasi partiler bir samimiyet ve demokrasi imtihanı icerisinde- dirler" diye konuştu. Uzlaşma ko- mısyonunda partilerin tutumunu gözleyeceklerini belirten Recai Ku- tan, "Bakakm ne olacak ona göre bu tavnmızj net olarak sürdürme- ye devam edeceğiz" dedı. Kutan, gazetecilerin FP'nin ka- patılmasından endişe edip etmedik- lerini sormalan üzerine şu yanıtı verdi: "Hayır. Devam mesetesi bizi hiç ilgilendinniyor. Çünkû RP ka- paüldıktan sonra FP kurulmuş olan bir parti değil. RP kapaüldığı za- man FP, üpkı ANAP gibi, DSP gibi mevctıt partilerdendi. Bizler ANAP'a da kaülabüirdik, FP'ye de kaüiabilirdik. Ama tercihimiz FP oldu. Madem demokratik adımlar aüyoruz, haar önümüze de odak meselesini kendileri getirnorlar, o halde diyoruz ki odagı getiren anla- yış devamı da mutiaka getirmek du- rumunda, demokratikanlayışın ge- regi olarak." DYP lıderi Tansu Çiller de, dün katıldığı bir televizyon programın- da yöneltilen soruları yanıtlarken, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı so- rununu aşması gerektiğini söyledi. Çiller, 'Demirel'den korktuğu' yo- rumlan anımsatılarak yöneltilen bir soruya, "Cumhurbaşkanımız, bi- zim genel başkanımızdır. eski genel başkanımızdır. Eğer siyasetten iner- se bizim fahri genel başkanımızdır, görûşkrinden fa>dalanınz. Ama si- yasette de sular geriye akmaz. Me- sele korku mesetesi değil. istikrar mesetesidir" yanıtını verdi. ANAP Genel Başkan Yardımcı- sı Selçuk Perürvanoğhı da dün dü- zenlediği basın toplantısında, 'üç- lü paket'ı desteklediklerini. ancak değişiklik önerisinin zamanlaması konusunda tereddütleri bulunduğu- nu, bunlan da ortaklanna aktardık- lannı söyledi. TBMM Uyum Ko- misyonu'nun bir karar alabileceği- ni umduklannı vurgulayan Pehli- vanoğlu, "Anayasa degişikliklerinin pazariık konusu yapılmasına izin vermeyiz" dedi Cakmakoglu 'Kadınlar sözleşmeli subay olabilecek' KAYSERİ(AA)- Milli Savunma Ba- kanı Sabahattin Çakmakoğlu. "sözleş- meli subaylık" ile ilgili yasanın bu yıl içinde çıkmasının planlandığını belir- terek, bu yasanın kadınlara da sözleş- meli subay ve astsubay olma kapısını açacağını bildirdi. Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde Kay- makam Mustafa Karabacak'ı ziyaret eden Çakmakoğlu, bir gazetecinin so- rusu üzerine, sözleşmeli subayhk siste- minin çok sayıda araç ve aleti kullan- ma ihtiyacından kaynaklandığını be- lirtti. Çakmakoğlu, bu uygulama ile ye- ni bir mesleğin ortaya çıkacağını ifade ederek, bakanlığının, sözleşmeli subay- lık konusunda çalışmalannı hızla de- vam ettirdiğini söyledi. Sözleşmeli su- bayhk uygulamasının ordudaki alet ve araçlann tam verimle kullanılmasını sağlayacağını belirten Çakmakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: H Meslek sahibi olanlann sözleşmeli subay olarak orduya kazandıniması ge- rekiyordu. İlke olarak buradan yola çık- nk. Sözleşmeli astsubayhk ve sözleşme- li subayhk sistemini Silahlı Kuvvetier'e getirme>e karar verdik. Bunun şu anda son çalışmalannı yapıyoruz. Bu uygu- lama ile >edek subaylık ihtiyacı azalacak ve ileri bir tarihte ihtiyaç. kalmadığı için kalkmış oiacak." Son riitbe binbaşıhk Çakmakoğlu, sözleşmeli astsubayla- nn son rütbeye, sözleşmeli subaylann ise binbaşılığa kadar terfi edeceğini be- lirterek. "Subavlara tanınan haklann tamamı sözleşmelilere de tanınacak. Öngörülen tahsili yapan. roketi kulla- nan, 'Şu aracı. bu zırhlı taşıyıcıyı kul- lanabilir' gibi vasıflan olanlar bu mes- leğe girebilecek. Sözleşmeli astsubayhk, uzman çavuşluk sistemini kakürmaya- cak" dedi. Çakmakoğlu, arzu eden bayanlann da vasıflannın uygun olması durumun- da sözleşmeli subay ve astsubay olabi- leceklerini bildirerek, "Bunlar, ayhkla çalışacak elemanlar. Emniyette de ba- yanlar çalışıyor. Hanımlar, çalışabile- cekleri her işte, subay ve astsubay ola- rak istihdanı edilebilirler" diye konuş- tu. Yahyalı Askerlık Şubesi'nın açılışı- nı da yapan Çakmakoğlu, burada, ken- disini karşılamaya gelen bir ayağı pro- tez, diğer ayağı yarah gazi Haa Fındık- çı ile görüşrü. Çakmakoğlu, Sıvas'ın Hafık ilçesinde görev yaparken 18 Ni- san 1999"da teröristlerle girilen çaüş- mada yaralanan Fındıkçı'ya gereken yardımm yapılması talimatını verdi. Mahkeme, TBMM'nin yenilenirken "soyulduğunu" kabul etmedi Meclis yolsıızhıgu aldandı • Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Hazine avukatlannın TBMM adına, Emlak Konut AŞ aleyhine açtığı 2.7 trilyon liralık tazminat davasını reddetti. Hazine, Meclis adına, "temyiz" istemiyle Yargıtay'a gitme karan aldı. AYŞE SAYIN ANKARA-TBMM, ANAP'h eski Meclis Başkanı Mustafa Ka- kmli döneminde ortaya çıkanlan ve Türkiye gündemini sarsan "genel kurul salonu yotsuzlu- ğu n yla ilgili tazminat davasını kaybetti. Ankara 3. Asliye Hu- kuk Mahkemesi'nin Hazine'nin TBMM adına, genel kurul salo- nunun yenilenmesi işinde yükle- nici Emlak Konut AŞ aleyhine açtığı 2.7 trilyon liralık davayı reddetmesiyle, Meclis'in uğradı- ğı zaran karşılama olanağı, an- cak temyiz makamı olan Yargı- tay'mkarannakaldı. Kalemli'nin yanı sıra dönemin TBMM Genel Sekreteri Necdet Basa ile yapım- cı fırmalar Mesa Nurol ve yükle- nici Emlak Konut'un suçlandığı davanın reddedilmesi üzerine Hazine, "murafaab (duruşmalı) temyiz istemiyle" Yargıtay'a baş- vurma karan aldı. Yolsuzluğun ortaya çıkanhnasını sağlayan dö- nemin TBMM Başkanvekili, DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, temyiz makamı olan Öymen, TBMM'deki iktidar dışı partileri suçladı 'Muhalefetyapnuyorlar' BÜLENT ECEVtT SERGÜLCANIGÜR BLTIDUR-CHP Genel Başkanı Altan Oymen. nh'.Gumhurbaşkanhğı seçimleri s için yapılmak istenen Anayasa değişiklığinin ardında, panilerin kendi adaylannı gizlemesinin yattığını öne sürdü. öymen, TBMM'deki muhalefet partilerinin muhalefet yapmadığını, "Beşi bir yerde" olup dokunulmazlığı kısıtlamak yerine maaşlardaki değişikliği kabul ettiklerini belirtti. Atatürk'ün Burdurve Antalya'ya gelişinin 70'incı yıldönümü nedeniyle Burdur Belediyesi'nce düzenlenen etkinliklere kaühnak için dün Antalya'ya gelen CHP Genel Başkanı Altan öymen, havalimanında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Oymen, TBMM'deki muhalefet partilerin. milletvekili dokunulmazhğmı kısıtlamak için çahşmadıgını belirterek,' "Hükümet ile beraber Medis'te. beşi bir yerde, milletvekili maaşlanndaki (teğişikligi kabul edi>wlar'' dedi. Cumhurbaşkanlıği seçimi ve anayasa değişikliği konulannda da görüşlerini açıklayan Altan Öymen, "Kişive özel yaptlmak istenen anayasa değişüdiginin ardında. partilerin cumhurbaşkanı adaylannı gjzkmesi var. Gizli gizü basma yansrtdan ianderle bhükte, yalpalavarak Ctımhurbaşksuıhğı seçûnine gldKoruz. Eğer TBMM'de bulunsaşdıkErdal Inönü'yû aday gösterirdik" diye konuştu. Antalya'dan sonra Burdur'a giden Oymen, CHP'li Dağ beldesi belediyesini ziyaret etti. Altan Öymen: Partiler, Köşk adaylannı gizöyor. Buradan da Bucak ilçesindeki parti ilçe örgütünün açılışma katılan Öymen şöyle konuştu: "Emeğiyie calışanİar, tanmk uğraşanlar, ezitaneye devam ediyor Tûrİdye'de. Enflasyon rakamlan açıklandL Baknoruz hedeflenen gibi ' degfl. Türkhe'de yüzde 80'lik kesim ezilmeye devum ederken,>ü«kl0-15'lik bölüm de rahat gccinrvTH'.'' îller Bankası'ndan afet bölgelerindeki belediyelere yapılan ödemeler de partizanlık yapıldığnu savunan öymen şunlan söyledi: "Mali)* Bakanı bfle doğnıladı. Kendi partileri beledhelcrine Hazine ve tller Bankası'ndan >apılan yardımlan kaüayarak yapıvorlar. Ancak muhalefet ve basta CHFH beledhelere yansı kadar yardım yapıuyor. Örneğin, Değirnıendere Betediyesi'ne depremden sonra İ. Kararname'de 4 kat fazla ödenek verflmesi karan çıkmıştı. Ancak daha sonra bunu 2 kata indirdiler. Değirnıendere bekiesi depremde en çok zarar gören bir yer. Kandıra Belediyesi çok az zarar görmesine karşm, iktidar partisinden okluğu için 5 kat fazla ödenek verüdL Hatta depremden hiç etkik-nmeyen baa MHP'li betediyekr var ve bunlar depreme ugradı denflerek biiyûk vardım akfalar. Bu konularda şikâyetçi oWuk ancak sonuç çıİanadı dbette." Bu konuda açtıklan idari davalardan sonuç alamadıklannı belirten Oymen, ceza davası açacaldannı da bildirdi. Öymen, bu dava için Avukat Uğur Alacakaptan'ın geniş kapsamlı bir dosya hazırladığını söyledi. Oymen 23 Mart'da da CHP'li tüm belediye başkanlannı Ankara'ya çağmp düzenlenecek bir eylem ile resmen dava açacaklannı ifede etti. Yargıtay'ın vereceği karann "Türkiye'nin temiz toplumu hak edip etmediğini'' ortaya koyaca- ğını söyledi. Genel kurul salonu yolsuzlu- ğuyla ilgili ilk mahkeme karan, kendini savunma konusunda ye- tersiz kalan Meclis'in aleyhine sonuçlandı. Ankara 3. Asliye Hu- kuk Mahkemesi, 2.7 trilyon lira- lık tazminat istemini reddederken 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde süren ceza davasının sonucunun beklenmesini de gereksiz buldu. Mahkeme, bu karanyla Emlak Konut'un ihmali nedeniyle Meclis'e, 2.7 trilyon liralık ek fatura çıkardığı belirtilen Mesa-Nurol'u da aklamış oldu. Hazine'nin, bayram- dan sonra duruşmah temyiz istemiyle Yargıtay'a başvur- ması beklenıyor. Mahkemenin bu kararın- da eylül ayı sonunda verilen 3 kişilik bilirkişi heyetinin raporu etkili oldu. Bayuıdır- lık ve Iskân Bakanlığı Yük- sek Fen Kurulu emekli üye- len Muharrem Yıküz, Ya- vuz Oztürk ve Gazi Üniver- sitesi Hukuk Fakültesı Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Rıza Ayhan'dan oluşan bilırl^şi, "ihale ve yapun işine iUşkin tek bir yoisuztuk ve usulsüz- lüğe rasdamadığını'' bildi- rirken Emlak Konut'u da "basjretütacir" diye nitelen- dirmişti. Meclis yolsuzluğu- nu araştırmak üzere kurulan TBMM Komisyonu, Mec- lis'in zarara uğratıldığını, işin fahiş fıyatla yapıldığını belgeleriyle ortaya koyma- sına karşın bilirkişi bunlan "deBl" olarak değerlendir- memişti. Raporun en çarpı- cı bölümünü ise "Emlak Konut'un kabul edip ûstlen- digi hatalannı bflesavunma- sı" oluşturmuştu. Eski TBMM Başkanveki- li Uluç Gürkan, davanın kaybedilmesınde "biMrkişi- nto" rolüne dikkat çekti. Ka- muoyunun bu dava konu- sunda "ügisini kaybetn^ine'' işaret eden Gürkan. "Bu ne- denle, hukuk davusmda ol- duğu gibi bilirkişi skandab- nın, ceza davasma da yansı- ması tebJikesi var" dedi. Gürkan, genel kurul salonu yolsuzluğuyla ilgili mahke- melenn "bilirkişi bulmakta" zorlandığmı, halen süren ce- za davasında, Sayıştay'dan atanan 3 bilirkişinin görev- den çekildiğini söyledi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(a doruk.nettr. önce, noktasına, virgülüne dokunmadan bir alıntı: "...Haber nereden gelirse gelsin, arkasında kim olursa ol- sun, kimi rahatsız edeceğini hiç düşünmeden yazmalısınız. Tek dûşünceniz haberin doğruluğu ve tarafsızlığı olmalıdır." Bu söz- ler, Türkiye medyasının en bü- yük patronuna, Hürriyet, Milli- yet, Radikal, Türkish Daily News, Posta gibi gazetelerin, Tempo dergisinin, Kanal D tele- veyon kanalının, Radyo Foreks ve Radyo D'nin sahibi, ülkede- ktüm gazetelerin dağrtımını ya- pan Bir-Yay şirketinin büyük or- tcğı Aydın Doğan'a ait. Çok da taze. Dün, Boğaziçi Üniversite- s'nde, "Aydın Doğan lletişim Eıstitüsü "nün temel atma töre- finde söylendi. Meslek ahlakını ciddiye alan ter gazeteci bu sözlerin altına inza atar. Gazetecilik mesleğinin en -yjksek mertebesi haberciliktir. tazeteciliğin omurgası da ha- ter. Ve yaşlı genç bütün haber- cler, "yakaladıklan" bir haberin yazıişleri masasına, oradan jeçse bile daha yukarılarda bir Başlanamamış Bir Yazının Yazısı yere takılmasından ürkerler. Acı meslek deneyimleriyle pekişmiş bir ürküntüdür bu. Yani temelsiz bir evham, bir kuruntu değildir. Şimdi en büyük medya pat- ronunun ağzından gelen bırgü- vence var karşımızda: "...Haber nereden gelirse gelsin, arkasında kim olursa ol- sun, kimi rahatsız edeceğini hiç düşünmeden yazmalısınız. Tek dûşünceniz haberin doğruluğu ve tarafsızlığı olmalıdır." Sabah- leyin gazeteleri tarayıp bu söz- lerle karşılaşınca, Doğan Gru- bu'nda çalışan bir gazeteci ol- mamama rağmen benim bile içimferahladı. Çünkü bugünler- de gerek Tırmık'ta yazılacak, gerek Cumhuriyet için haber- leştirilecek konular arasında Petrol Ofisi ihalesi ağırlık taşı- yor. Keza yukarıda alıntılanan sözlerin söylendiği "Boğaziçi Üniversitesi Aydın Doğan lleti- şim Enstitüsü" üstüne bir dizi duyum, doğrulanmış bilgi var. Aynca elektrik dağıtımının özel- leştirilmesi sürecinde, örneğin Trakya bölgesinin elektrik dağı- tımı konusu var. Aynca... Neyse bu örnekler yeter. *•• Petrol Ofisi (POAŞ) ihalesini, Iş Bankası ile ortaklık kuran Ay- dın Doğan kazandı. Doğan grubunun yayın or- ganlarında özelleştirme süre- cinde çok kariı bir ihale gerçek- leştirildiği, Petrol Ofisi'nin çok iyi bir fiyat bulduğu altı kalın çi- zilerek vurgulanıyor. Amatersi iddialarda var. Pet- rol Ofisi hisselerinin borsa de- ğerinin yüzde 46 eksiği ile satıl- dığı söyleniyor. Bu konuda cid- di tanrtlar (argümanlar) ileri sü- rülüyor. Petrol Ofisi'nin özelleş- tirilmediği, haraç mezat satıldı- ğı, ihalede birtür vurgun yaşan- dığı söylenmekte. Gazeteci dediğinin ödevi, hal- kına karşı sorumluluğu, bu söy- lentilerin doğruluğunu titizlikle araştırmak; betgeler varsa ulaş- mak; haberi birkaç kaynaktan doğrulatmak için çabalamak ve sonunda haberi pişirip yazıişleri masasının üstüne koymaktır. Ama eğer yayımlanmayıp çöp sepetine gidecekse kim, ni- ye uğraşsın? Omeğin yazıişleri masasından "Tamam haber doğru ve önemli, ama bu gaze- tenin dağıtımı da ihaleyi kaza- nan patrona ait bir şirketçe ya- pılıyor. Dağıtmıyorum dediği anda.." gibi bir itiraz gelirse... İşte Petrol Ofisi ihalesi üstü- ne birTırmık ve aynca bir "araş- tırnma-haber" tasariar ve fakat "ya yayımlanmazsa " korkusu ile ağırdan alırken Aydın Doğan'ın dünkü açıklaması yüreğime su serpti. Öyle ya: "...Haber nereden gelirse gelsin, arkasında kim olursa ol- sun, kimi rahatsız edeceğini hiç düşünmeden yazmalısınız. Tek dûşünceniz haberin doğruluğu ve tarafsızlığı olmalıdır." ••• Üniversitelerde kişi adıyla enstitü kurulmasının akademik geleneklerde olmadığı; üstelik temeli atılan Boğaziçi Üniversi- tesi Aydın Doğan lletişim Ensti- tüsü'nün mutlak inşaat yasağı anlamına gelen birinci derece- den SİT alanı olduğu ileri sürü- lüyor. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü'nün bu çerçevede hiç de "yasal" sayılamayacak iliş- kilere imza koyduğu ısraria ileri sürülmekte... Bu söylentileri kovalayıp, in- ce eleyip sık dokuyup, halkın anayasal hakkı olan "haber al- maözgüriüğü" etekemiğebü- ründürmek her gazeteci için bir ödev. Ödevlerinin sorumluluğunu yüklenmeye karariı bir gazeteci olarak artık önümde bunu yap- mak için de bir engel yok. En büyük medya patronunun genç gazetecilere verdiği öğüdü, "kendini kesinlikle genç sayan bir haberci" olarak ben de ay- nen tutabilirim. Öyle ya: "...Haber nereden gelirse gelsin, arkasında kim olursa o/- sun, kimi rahatsız edeceğini hiç düşünmeden yazmalısınız. Tek dûşünceniz haberin doğruluğu ve tarafsızlığı olmalıdır" denildi birkere... Anasından doğduğuna bir kez pişman oldu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, ATO yöneticilerini kabulünde, mikrofonlara yakalanan, "Ben bir işe girersem, adamı anasından doğduğuna pişman ederim" sözleri, Meclis'te farklı değerlendirmelere yol açtı. Bazı milletvekilleri aynı tehdidi, Demirel'e yöneltirken; DSP içinde Demirel'e karşı, "açık açık" tavır koyan tek milletvekili olan Uluç Gürkan bir öykü anlatarak yanıt verdi. Gürkan, "Ben anamdan doğduğuma bir kez pişman oldum" deyip öyküsünü şöyle anlatıyor: - Ben anamdan doğduğuma 11 yaşındayken pişman oldum. Babam Edime-Vezirköprü'de subay. Ben Tavas Amerikan Koleji'ne kaydoldum. Ama, Yunanistan'la ilişkiler gergin. Babam Uzunköprü'den aynlamadığı için, tek başıma Tavas'a gitmek zorundayım. Yüklerim ise boyumdan büyük. Bir büyük hurç, içinde yatılı okulda kullanacağım, yatağım yorganım. Bir valiz dolusu giysiler. Uzunköprü'den önce Istanbul'a gitmek üzere trene bindirildim. istanbul 8 saat, oradan Kayseri 36 saat ve son olarak Tavas 1 saat. Tavas'ta inip, güç bela kolej diye tarif edilen yere vardım ki önümde büyük bir merdiven. Okula o merdivenle ancak çıkılabiliyor, tam 246 basamak. Ve o yükleri, okulda 2 arkadaşın yardımıyla, öyle güç bela çıkardım ki, işte o gün anamdan doğduğuma pişman oldum. Gürkan ekliyor: "O nedenle bir daha kimse beni anamdan doğduğuma pişman edemez." 'Vekil'in 'özgür iradesi'! Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle --»• • - ilgili "5artı5" önerisi imzalan toplanırken, özellikle DSP ve ANAP'lı bazı milletvekilleri sıkıntılı saatler yaşadı. Bazı DSP milletvekillerinin bulduğu çözüm, ortadan kaybolmaktı. Ancak, bu işe yaramadı. Son saatlere dek imza vermeyen Bayram Fırat Dayanıklı, Hasan Metin, Aii Arabaa, Tamer Kanber birer birer bulunup imzalan alındı. öneriyi zoraki imzalayan milletvekilleri kulisterde biraz "mahcup" dolaşmaya başladı. DSP Muş Milletvekili Zeki Eker, önce 'Direniyorum" diyerek öneriyi imzalamadı. Ancak ilerleyen saatierde, bu "direniş" de kınldı. Eker, durumunu esprili bir biçimde ifade etti: -Ben "baba "ya "5 çarpı 5" verilsin istiyordum. Arkadaşlar çok ısrar ettiler, "5 artı 5" yeter, dediler. Ben de kabul ettim... Bir DSP milletvekili "Kendimi iğfal edilmiş hissediyorum" diyerek sıkıntıstnı dile getirdi. Bir başka arkadaşı ise kendisini rahatlattı: - Alışırsın, alışırsın. Biz de geldiğimizde böyleydik... Tanrı'yı meşgul etmeJ Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeniden adaylığına karşı çıkan ANAP'h Ekrem Pakdemirli geçen hafta grup toplantısında Genel Başkan Mesut Yılmaz'la yan yana oturarak derin bir sohbete dalmıştı. Kürsüdeki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın anlattıklanyla ilgilenmeyerek konuşmayı sürdüren Yılmaz ve Pakdemirli'nin sohbeti çevredekilerin ilgisini çekti. Bir süre sonra her ikisinden de kahkalar yükselince meraklılar arttı. Sonunda kahkalann nedeni anlaşıldı. Pakdemirli, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili pazaıiıklara gönderme yaparak, Yılmaz'a şu fıkrayı anlatmıştı: Iflas eden tüccar soluğu camide almış. İçinde bulunduğu borç batağından kurtulmak için dua ediyormuş. Birden gözü ilerde dua eden hırpani kılıklı adama ilişmiş. Adam kendisinden geçmiş öyle bir dua ediyormuş ki bizimki, 'Bu, bu kadar şevkle dua ederken Tann benim duamı dikkate almaz' diye telaşlanmış. Hemen soluğu adamın yanında almış ve sormuş: - Hayrola hemşerim.. derdin ne? Ekrem Pakdemirli Niçin yakanyorsun Tann'ya? Adam yanıt vermiş: - Sadece bir ekmek parası istediğim... Müflis tüccar hemen cebinden bir ekmek parası çıkanp uzatmış adama ve eklemiş: -Alşu parayı.. ekmeğini al. Tann'yı meşgul etme de, bizim dualanmızla ilgilensin... Sakız çıtlatma farkı TBMM Insan Haklan Ait Komisyonu'nun Istanbul- Küçükköy Karakolu'nda filisttn askısı bulması gazetelere manşet, tetevizyonlara "flaş haber" oldu. Filisttn askısı baskını operasyonuna katlan ANAP'lt komisyon üyesi Emre Kocaoğlu. komisyonun bu dönemki çalîşmalanndan oldukça umutlu. Gazeteciler Kocaoğlu'na, TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyonu'nun raporlannda yıllardr, cezaevierive karakoHardaki işkence ve kötü muameleyi belgelediğini, geçmişte Marmans-Armutaian Karakolu'ndaki "işkence aletlerinin" de komisyona bekje olarak getirildiğjni, ama hep olayiann üstünün örtüldüğünü anımsattılar. Ancak Kocaoğlu, geçmişteki "olumsuz tabbyu" tersine çevirmeye karariı olduğunu bir ömekle ortaya koydu: "Bakm herkes sakız çiğner, ama hiçkimse Ayşe ko. gibi çttlatamaz. Bu komisyon, bu çaltşmalardan sonuç alacak. Farhı olduğumuz görütecek." Çiller, Demirel'i 'solladı' Çiller ailesine yakınlıöıyla bilinen Oncü Gazetes/1 nin Internet'teki web sayfasında bir de "cumhur - başkanlığı anketi" var. Tansu Çiller, Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'i Köşk'te tutabilmek için her türiü "katkıya hazır olduğunu" açıklasa da, öncü'nün gönlünde yatan aslan başka... Çünkü, "Kimin cumhurbaşkanı olmasını istiyorsunuz" sorusuna yanıt verenlerin büyük bölümü -ki sayfaya girdiğimizde bu oran yüzde 26 dolayındaydı- "Tansu Çiller'' diyor. Çiller'i, sırasıyla eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ÇOkr Demirel ile Emekli Orgeneral ÇevikBir izliyor. Demirel'in oylannı öğrenmek için sayfanın epey aşağısına inmek gerekiyor. Demirel'e gelen oylar yüzde 2.46'da kalıyor. Sıralamada, Demirel'in üstünde ise genel başkanı olduğu LDP'nin oy oranı yüzde 1 'i bile bulmayan Besim Tîbuk Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye kadar bir düzine ısim yer alıyor. Ankette Demirel için yine de sevindirici bir sonuç var. Çünkü "ezeli rakibi" DYP'li Kamer Genç, yüzde 1 ile - listenin sonunda bulunuyor... Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kapian tbmm.cumhuriyetcom.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle