27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhın Erinç 0 Genel Yayın K.oordınatörû Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Müdürü. Jbrahim Yıldu • Sorumlu Müdür Fıkret llkiz # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbarat. Cengiz Yıldınm • Ekonomı Özlem Yüzak 9 Kultıir Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Vücelman 9 Makaleler Sami Karaören # Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen MehmetFaraç Yayın Kurulu. llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soncr, tbrahim Yddız,Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Ataturk Bulvan No. 125.Kaf4,Bakan]ıklar-AnkaraTe) 4!95O20(7hat), Faks- 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H Zıya Blv. 1352S.23Tel 4411220, Faks-44191170AdanaTemsilcia. Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119 S. No.l Kat:l, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Müdürü. Üstün Akmen 9 Koordınator Ahmet Korulsan 9 Muhasebe Bülent Yener 9 ldare. Hüsevin Gfirer 9 Satış Fazilet Kaza MEDYA C: • Yönetım Kurul Başkaru - Genel Müdür Gülbi Erduran O Koordmatör Reh Işıtman 0 Genel MüdürYaniımcıs Se*daÇoban Tel 514 07 53 5139580-5I3S46O-6I,Faks 513846 YayımU>an ve Basao: Yenı Gun Haber Ajansı, Basuı \e Yayıncüık A Ş Turkücagı CM 39 41 Cağaloğlu 34334 Islânbul PK 246 - Sırkecı 34435 iflanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 6 MART 2000 lmsak:4.58 Güneş: 6.24 Öğle: 12.23 tkindi: 15.32 Aksam: 18.07 Yatsı: 19.28 İlk çığlık: Anne • Haber Merkezi - Colors dergisı. "Mamma" (Anne) adlı 35. sayısında anne kimlıgini irdeleyerek savaş, açlık, AIDS, ölûm gibı çok güç şartlara dayanan kadınların özellıkle kürtaj, doğum, doğum kontrolü ve aile planJaması ile ilgih sorunlannı gündeme getinyor. Colors istenmeyen bebeklerin çöplere ve tuv aletlere atılmasına, hamile kalınmaması için cinsel ilişkıden önce veya sonra uygulanan batıl inanışlara, farklı kültürlerde yaşayan kadınlann geleneklerine kadar pek çok konuya yer venyor. kadınlar • ANKARA (ANKA) - Ürgüp Beledıye Başkanı Bekır Ödemiş, Ürgüp Belediyesi Bayanlar Meclisi'nin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle "Dünya Kadınlan El Ele" adlı altında bır organizasyon gerçekleştirdiğini bildirdi. Ödemiş, etkinlıklere Türkiye'de bulunan 14 ülkenin büyükelçi eşlerinın de katılacağına dikkat çekerek çok sayıda bakan eşi ile Ankara Üniversitesi'nden 16 profesörün de Ürgüp'e geleceğini söyledi. Ödemiş, 5 ülke büyükelçi eşinin "Dünya Kadının Durumu" konulu panelde konuşma yapacağını belirtti. Türkiye koşullanna uyarlanan 'Seks ve Bilinç' adlı rehber kitabm hedef kitlesi üniversiteli gençler CiırseDikte sıra ibıiveı*sitelkleFİGENATALAY "Gkleceğiniz yerevarana kadar,nereyedoğ- ru gittiginizi bilmeyebilirsiniz ama, yolcutuk boyunca keşfedeceklermiz de işin eğlenceli ya- nı olabilir. Sevgi, duygular ve güvensizlikler hep bu yokulukta rol oynar." Cınsellige yolculuğu anlatan "Seks ve Bi- hnç" adlı "seyahat rehberi", işte bu sözlerle başlıyor. Herkese.. ama özellikle gençlere yönelik ola- rak hazırlanan bu rehber, Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu, BBC Dünya Servi- si Türkçe Bölümü ve Insan Kaynağını Geliş- rirme Vakü 'nın ortak ürünü. Cinsel saglığı il- gilendiren bu rehber, bu yolculuk için nasıl hazırhk yapılacağını, bir başka deyişle, cin- sellik konusunda nasıl bilgili olunabileceği- ni anlatıyor. "Yolculuk hazırüklan" başlıklı ilk bölümde, "Âdet görme", "ErgenJik ara- sında erkekferi ve kıdan etkileyen değisiklik- Cinsellik egitimi 1952'de tartısılıyordu lit. n iılınftpFıifltsti ırutatHl ıtuzın Çocuğa Cinsi Terbiye Verilnteli mi Veriimemeli mt? t M»W*« . « I n h a-t m l ı İMr ***««*» fw<»*. I M U- j Milli Eğitim Bakanlığı 2000 yıhnda cinsellik eğitimini 40 dakikaya sığdınrken, 1952 yılında üniversite öğrencileri, çocuklara cinsellik eğitimi verilip verilmemesini tartışıyorlardı. îstanbul ve Ankara tıp fakülteleri arasında "Çocuğa dnsi terbiye verilmefi mi, verflmemefa' mi" konulu tartışma o gûnlerde büyük ilgi çekmişti. Gazetelere de yansıyan tartışma sonucunda, cinsel eğitim verilmesini savunan Istanbul ekibi 2190, verilmemesini savunan Ankara ekibi 2395 puan almışlardı. ler", "Yanınıza neier afanabsuuz" adlı bölüm- de ise "Gebeliği önfeyici önlemler". "Acil du- rumlarda kuUanılacak yöntemler" başlıklı yazılar yer alıyor. Insan Kaynağını Geliştirme Vakfı Genel Müdürü Dr. Demet Görai, Milli Eğitim Ba- kanhğı'nca hazırianan 40 dakikalık cinsellik brifingıni "önemli bir ba$langrç" olarak de- ğerlendirdi. Ancak bu sürenin yetersiz oldu- ğunu vurgulayan Dr. Güral, "CfaseOik eğHi- mi, müfredat içinde ders olarak verilmeli. Okullarda öğrencflerin cinsellik konusunda her istedikleri zaman danışabilecekleri uzmanlar ohnah. Bu brifingden sonra öğrencilerin ak- una pek çok soru (akJİmıştır ama. bunlan so- rabiiecekleri kimse vok" dedı. Sabancı ve Bilgi üniversitelennin bu reh- berlerden aldıklannı, amaçlannın tüm üniver- site gençliğine ulaşmak olduğunu belirten Dr. Demet Güral, önümüzdela hafta içinde özel bir kanalda bu konudabir radyo programının da başlayacağını söyledi. Dr. Güral, cinsellik konusunda sonısu olan herkesin "0800 211 1014" numaralı "Seks ve Bilinç Yardım Hattı "nı arayabileceğini de sözlerine ekledi. Bu hattın başında Istanbul Oniversitesi Istanbul Tıp Fakültesi'nde görev- li konuyla ilgili uzmanlar bulunuyor. Rehberden». Yararlı sözcükler ve deyimler: - Evet ve Hayır - Şimdi olmaz/belki sonra/ başka zaman - Nereden prezervatif satın alabilirim? - Güvenebileceğim doktora ihtiyacım var - Nerede olduğumu bilmiyorum/Emniyet içinde miyim? - Biz aynı şeyleri seviyoruz/ sevmiyoruz - Çok ruzlı gidiyorsun - Erkekleri/kızlan severim - Biraz daha beklemek isterim - Şimdi gitmem lazım - Kalmak istiyorum - Bu güzel7güzel değil - Bundan hoşlanıyorum/ hoşlanmıyorum. Oscar tarihinin en rüküşleri 72. Oscar Ödülleri'nin dağıülacağı gecenin hazırüklan tüm hızıyla sürerken "Entertainment Weekly'' dergisi, bugüne kadar Oscar törenlerine katılan 16 rüküş yıldızını açıkladı. Dergiye göre her sene tt yıhn en kötü gjvinen kadınlan" üstesinde yerini alan Cher, rüküşler üstesinde yine ilk sıralarda. Oscar ödüllü Jodie Foster ve Kim Besinger Ue Demi Moor'da Hollywood'un rüküşlerindcn. Krist> McNichol, ünlû şarkıcı Prince'in vokalisti Apollonia Kotero, genç o> uncu Edy Williams ve "sansasyonlar kraliçesi'" Anna Nicoie Smith ise aşın dekolte ve zevksiz kıyafetleriyle listede yer akİL Sinemaıun "çirkin kraliçesi" Barbra Streisand, ünlü televizyon \ıldta Oprah \\ infre>, pop müziğin tanuınuş ismi Ceiine Dion, meşhur akfristler Geena Davis ve Whoopi Goldberg de rüküş kıyafetleriyle derginin "kara listesindeki" isimlerden. Oscar rüküşleri arasında bulunan tek erkek ise sansasyonlanyla ün yapan basketboku Dennis Rodman. e-posta : tan (â prizma. net tr 4 Muhteşem Kanal! SÖYLEŞİ ATTİLAİLHAN Büyük Olmak, Büyük Kalmak! CINE5E 12 AY ÜYELİK SADECE milyon TL ÜSTELİK PEŞİN FİYATINA 5 TAKSİTLE Yukarıdakı fıyatlar 12 aylık peşın üyefik fıyatları olup. 6 aylık üyelik ve taksıt seçenekleri için (0212ı 355 55 55 numaralı teiefonumuzdan Müşterı Hızmetleri Birimini arayabilırsınız. MULTI CANAL Hemen arayın: (0212) 355 55 55 www.multicanal.com.tr Hadı canım, güldürmeyın benı) Bıraz bilgi, bıraz mu- hayyele; Batı Türkleri için o temel, o hayatı gerçe- pı görmeye yeter: Cumhunyet Türkiye'sı, Müdafaa- i Hukuk neslı tarafından, her bakımdan 'makro' dü- zeyde bır 'pro/eksiyon'dur; tek başına, 'Balkan An- tantı'n ve Saadabad Paktı'nı gerçekleştırmesı bıle; Gâzi'nın, yalnız sıyasal bakımdan değıl. jeo/politik ve jeo/stratejik bakımdan da, devletın 'hayat sahası'nı ne kadar genış, ne kadar kapsamlı düşundugünu gös- tenyor: Ortadoğu'yu ve Balkanlar'ı güvence altına al- mıştı; evet, Kafkaslar'ın sozu edılmıyor ama, daha 2O'lı yıllarda SSCB ile vanlan 'Dostluk Anlaşması', o böl- geyi zaten 'sağlam'a bağlamamış mıydı? Kör olma- yan, nasıl görmez? Gâzi'nin Cumhuriyet'e biçtiği 'ge- lecek', -neresınden bakılsa- rtaatkâr bır Bat 'uydulu- ğu' değil, büyük ve kapsamlı bır Avrasya tasanmıdır; ki zaten onu bu yüzden, her yönden kötuleyip, mille- tinin gözünden düşürmeye uğraşıyoriar. Bu jeo/politik ve jeo/stratejik 'projeksiyon' için- de; peki, Türkiye'yi nereye koymuş? Tereddüde hiç mahalyoktur 'anti/emperyalist, lâik ve demokratikbir Cumhuriyet' kı, 'muasır medeniyet seviyesi'nı tuta- caktır; Gâzi'nin, o tanhte tesbit ettıği, o 'amaç', yâni 'gelışmışlik sevıyesını tutmak', şu anlamı taşıyor Ye- ni Türkiye, ekonomide, dolayısıyia teknolojide; kül- türde, dolayısryla eğitim, öğretim ve bütün sanat dallannda; ulaşım ve iletişimde, yâni gezegeni iz- lemek ve anlamak konusunda; ve nihayet savun- mada, dolayısıyla 'cumhuriyeti muhafaza ve mü- dafaa etmekte' gelişmiş ülkelerin ulaştğı düzeye uiaşmalıdHi Esasen, vazedilmışjeo/politik vejeo/stra- tejik projeksiyon'un gerçekleştınlmesı, başka türlü mümkün olamaz. Bu saptamanın gündelik Türkçeye 'tercümesi', sanınm şöyte yapılabilır Cumhuriyet, ih- tilâl ve inkılâpla elde ettiği kazançlan elinde tutmak ve geliştırmek istiyorsa, ekonomıden savunmaya, her alanda 'çagdaş' ama 'kendisı' olmak, 'kendinegüven- mek' zorundadır Gâzi'nin vefatı tarihine kadar, Bat'lı ülkelerin çağdaşlığına' ulaşabilmek için, hamle üstü- ne hamle yapıldığı halde; onlarla hiçbir ıttifaka girişil- meden, 'ulusal'öa kalınması ve gelişilmesi, bunun ka- nıtı!.. Üç çeyrek yüzyıl sonra... Uç çeyrek yüzyıl arkamızda kaldı; bıri 'sıcak' öbürü 'soğuk' iki Dünya Savaşı'na rağmen, 'Türkiye Cumhuriyeti' hâlâ kurulduğu yıllardakı jeo/politik ve jeo/stratejik 'konumunu1 muhafaza edıyor. Iyı güzel de acaba o Mûdafaa-i Hukuk nesillerinın, o Ya Olüm Ya Istiklâf mücâhitlerinin, o 'konum' için tasariadı- ğı 'makro' projeksiyonu; ve bu projeksiyonun zo- runlu kıldığı, kapsamlı ve geniş 'vizyonu' koruyabil- miş midir? Bu vahim soruya, hangimiz evet dıyebilir, merakediyorum. Diyemez.. çünkü, bu 'vizyon' temel- de, -neresinden bakılırsa bakılsın- bir 'Avrasya Vız- yonu'dur; ve Gâzi vefat ettıği an terkedılmıştır; 'Millî Şef'in sonraki 'diplomasisi', üfkeyi II. Dünya Savaşı boyunca. Bat'nın iki düşman ayağı (Ingiltere ve Al- manya) arasında, bır voleybol topuna çevırmiştir; öy- le kı. ıngiltere mi, Almanya mı derken, 'hayat saha- sı'nı butünüyleyitinr; kendını biranda, Sovyetler'le 'ha- s/m'veAnadolu kıracında 'dımdızlak'yalnızbulun buy- sa -hergeçen gün bırazdaha, Düyun-u Umumiye 'esa- retine' dönüşmekte olan- Amerikan 'küreselleşme- si'nin başlangıcı olacaktır. Hatırlarnak hazin! Mustafa Kemal Paşa'nın Sıvas Kongresi'nde o kadar mücadele ettiği, aynen bu 'mandaterlik mantalitesi' değil miydı? O mantalrte ki, ülkeyi 'Sistem'ın -yaşadığı değıl- anladığı 'çağdaş uygariık düzeyi'nöe, ya 'en gelişmiş Pazar', yâni 'en güzel soyulacak enayi ülke' konumuna yeıieştıri- yor, ya da, 'Sistem'ın denetıme bağlı ve bağımlı, 'ge- lişmekte olan ülke' konumuna! Gâzi'den sonra yö- netimde sorumluluk yüklenmiş polrtikacı nesille- ri, bu neticeden hicap duymamalı mı? Hem zorunludur, hem kaçınılmaz! burun kıvırdıklan Cumhuriyet 'mücâhitleri' yok mu; 'payıtaht' tutsak, Memâlik-i Şâhâne ışgal altın- da ıken, yumruğunu göğsune vurarak, "...ben bir Tür- küm, dinim cinsim uludur / sinem özüm, ateş ile doluduri" dıye gürfeyebılmış; Imâlat-ı Harbiye ame- lesinin su verdiği kılıçlannı, kınından sıyınp, ayışığında panldatarak, "...ben ezekten beridir hür yaşadım, hür yaşanm / hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şa- şanm!" dıye, hesap sorabilmiştır. O, yokluktan ve kıt- lıkian; 'Emperyalistipoteğını', Lausanne'de; Işgalzul- münü Anadolu'da ve Dersaadet'te kaldınmak gücü- nü gösterecek; tepeden tımağa sılâhlı ikıyüz bin kişi- lik birorduyu, şu kadar topu, şu kadar mitralyözü, 'si- ne-i milletten' çıkarabılecektir. Şimdi aynı ülkenin, aynı milletin çocuklan, nasıl olu- yor da devletini bu mertebe takatsiz ve iktidarsız gö- rebiliyor; daha da kötüsü, 'Çağdaş Uygariık Düze- yi'ni tutmak, büsbütün önüne geçilmez bır zorunluluk iken, meselâ nükleer teknolojiye karşı çıkabiliyor? Jeo/stratejik ve jeo/politik 'konumu' gereği, Türki- ye'nın Avrasya Projeksiyonu'na dahil 'komşulan'nın ulaştığı sevıyeye, bır göz atsalar, acaba ne görecek- lerdir? Ukrayna, nükleer; Rusya, nükleer; Pakls- tan, nükleer; Hindistan, nükleer; Çin, nükleer, hat- ta iki Kore (Kuzey ve Güney), nükleer, Iran ve Irak ise, nükleere çeyrek kala bir yerde; Türkiye ise, ma- alesef, hâlâ konvansiyonel! Şu 'dökûm' bile, sonel- li yıl içinde bazı Türk aydmlannın, ne büyük bir hızla Ankara'dan Dersaadet'e; Cumhuriyet'ten Tanzi- mat'a kayıp gıttiklerinı, gözümüze sokmuyor mu? 'Devlet' olarak kalınabilir mi? Çok şüpheli! NükleerTeknoloji, TürkiyeCumhuriyet'nin 'oete- ceği' için hem zorunludur, hem kaçınılmaz! ıtıraz diye ileri sürülen gerekçelerin hiçbiri 'makro' düzey- de değildir; hemen hepsi, ya Bat'lı 'marginaller'in yer- //' kopyalannın 'evharnlan'; ya da ruhunu, çoktan 'em- peryalizme satmış Tanzimat levantenlennın, 'alafran- galığı'! Konuya, anti/emperyalist, laik ve demok- ratik Cumhuriyef in tanhi perspektıvı içinde yaklaşan hiç kimse, bu 'zarurete' itiraz edemez; edıyorsa, ede- biliyorsa, ya yurt, millet ve tarih 'bilincini' kaybetmiş- tir; bencil, egosunu önde tutan bınsidir; yada onun ge- lecek projeksiyonu, ülkesi için de, kendisi için de 'mak- ro' düzeyde değil, 'mikro' duzeydedir. Türkiye Cumhuriyeti, 'itelebetpayıdârolmak' ıstı- yorsa; hem iam bağımsız', 'lâik ve demokratik', hem de 'büyük olmak' ve 'büyük kalmak zorundadır oy- sa, XXI. Yüzyıl'da, nükleer teknolojiden, siberne- ttk, genetik ve biyonik'ten, uzay ve bilgi teknoloji- sinden uzakta durup, ne 'büyük' olunabilir, ne 'bü- yük kalınabilir'! Hatta 'bağımsız' bir 'devlet' olarak kalınabilir mi? Çok şüpheliyim. http^/www.prizma.nettr/AILHAN httpy/www.bilgryayınevi.com.tr7ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle