Katalog

2O MART 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA İnternete egetjıenlik savaşı Mehmet@cumhuriyetcom.tr enter ahire'de düzenle- nen ICANN (Internet Corporation for As- sıgned Names and Numbers) Dünya Kongresi'ne yaklaşık 350 üye kuruluş katıl- dı.Yaklaşık40değişik gelen bilgisayar uzmanı. en- diistri alanında faal girişimci, "uçsuz bucaksız Internet ağı- nın hükümdan kim olacak.." sorusuna yanıt bulabilmeyi amaçlıyordu. Amerikan yönetimi, daha 1998 yılında aldığı bir karar- la, bilgi ağlanrun teknik ze- minini teşkil eden merkezi ağın, 2 bin yılının Eylül ayına dek Icann şirketinin yönetimıne ve- rileceğini belirtmişti. Tüm adreslerin, tüm IP numaralannın kayıth bulunduğu Icann üze- rinden, e-maıl'ler gereken adrese ulaşıyor, web sayfalan dünyanın neresinden olursa olsun ek- rana çağnlabiliyor. Dolayısıyla. bu merkezi ağın yönetimini üstlenecek yetkilinin. elinde tutacağı gücün ne denli büyük olacağmı kestırmek zor değil. Ekonomi ve iş dünyasının uzmanlanna gö- re, gelecek yıllarda bu ağ, politik ve ekono- mik açıdan belki de petrolden daha önemli bir güç kaynağı olma yolunda. Bu gücün suiıstimal edilmesini önleyebil- mek maksadıyla, Icann yetkilileri, tarihe ge- çecek farklı bır deney gerçekleştirmek niye- tindeler. Bu yıl ıçinde, tüm Internet kullanı- cılan oy vermeye davet edilecek. 16 yaşını geçmış, denetlenebilir bir e-ma- il ve posta adresi olan her kullanıcı, şimdiden kendini "Member.Icann.Org" adı altında ka- yıt ettirerek oy verme hakkını elde edebile- cek. lletişım kurabilme ve bilgileri birbirine aktarma arzusu ile ortaya çıkan Internet sis- temmi, bugüne dek bir arada rutan, yalnızca böylesi bir iyi niyet iken, şimdiden sonra akı- betinin ne olacağı merakla bekleniyor. Server bilgisayanrun herhangi bir bilgiyi alıp .net MEHMET SUCU Bilginin sayısal yolculuğu Birden fada ağ ile bağlantıya geçeo her bilgisayann, IP numarası altındaki sayı düzeneklerinden oluşan bir Internet adresi var. Herhangi bir kullanıcının belirli bir Internet sayfasını çağırmasıv la birtikte, bilgisayann içindeki hesap mekanizması oradaki IP numarasına ulaşabilmek için merkezi hesap merciine başvuruyor. D.NS (Domaine Name Server) adı altındaki bu merke/ hem uiusal alanda hem de uluslararası alanda faali\et gösteriyor. Dolayısryla, eğer kullanıcı kendi ülkesindeki bir adrese ulaşmak istiyorsa, oradaki merkezden, eğer uluslararası bir sayfaya ulaşmak istiyorsa da Root Server-A üzerinden işlcm görüyor. NVashington'da bulunan Root Server-A'ya bağlı 12 küçük çaplı hesap mekanizması. ana merkezdeki >üklenme>i hafifletmek üzere ha/ır bekliyor. Günde iki ke/, gelen adreslerin hepsi bu 12 kanala dağılıyor ve her biri. gelen adresin hangi DNS-Server"a bagu olduğunu Root Server üzerinden öğrenerek, gereken işlemi tamamlayabiüyorlar. başka bir adrese aktarabilmesi için. o bilgi- nin hangi kullanıcıya kayıtlı olduğunu göre- bilen ana server ile bağlantıya geçmesı gere- kiyor. Autorative Root Server olarak bilınen bu merkezi birim de Icann'a devredilecek; böy- lelikle tüm bilgi ağını tekeline alacak olan yetkili kuruluş. dünyayı yönetebilecek güçte- ki siber uzayına fazlasıyla yaklaşmış olacak. "Root Server'ı egemenüğine alan, siber uza- yındaki \aroluşla ilgUi karar yetkisini de de- netimatandarutacak-" diyen Philadelphia Üni- versitesi'nde profesör David Post'un endişe- sini destekleyen daha nıce uzman ve yetkili var. Nitekim "Roof(kök) server üzerinden, her ülke >a da kullanıcı aslı olmayan faturalarla karşılaşabiliyor, basım hakkı elınden alınabı- liyor, hatta gerekirse bilgi ağının dışında bı- rakılabiliyor. Bugüne dek böylesi bir sorun yok- tu gündemde. Çünkü tüm ağa bağlı adresler, Amerika'da "'Internetin yaratıcısı" olarak ta- nınan Jon Postel tarafından gönüllü olarak iş- lem görüyordu. Oysa ticari ve uluslararası zemine çıkan bil- gi ağının giderek büyümesiyle, gönüllü calışan- ları aşan bir durumun doğması kaçınılmazdı. Sanal dünyaya yasal kılıf üyük devlet kuruluşlannın ve uluslararası şirketlerin sitelerinın son günlerde sık sık hackerler tarafından saldınya uğraması üzerine Türkiye de harekete geçti. Kültür Bakanlığı bilgisayar korsanlanna ceza getirmek istiyor. Ya da başka bir deyişle Türkiye, bilgisayar korsanlanna karşı önlem almak amacıyla Inteme'ti yasal bir zemine oturtmayı amaçlıyor. Bu amaçla, TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Alt Komisyonu'nca kabul edilen 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nın bazı maddelennin değiştirilmesine ilışkin yasa tasansına u bilgisayar korsanlanna karşı para ve hapis cezası verilmesine" ilişkin bir hüküm eklendi. Yasa tasansının ek 4. maddesiyle getirilen düzenleme eserlerin yayın kuruluşlan ya da Internet ortamında topluma iletilmesi sırasında görünen bilgilerin yetkisız olarak ortadan kaldınlamayacağını ya da değiştirilemeyeceğini hükme bağlıyor. Bilgileri içeren sayı ve kodlar da aynı hüküm kapsamına alınıyor. Aynca bilgilen, sayı ya da kodlan değiştirilen ya da ortadan kaldınlan eserlerin dağıtılamayacağı, ithal edilemeyeceği, yayımlanamayacağı ve topluma iletilemeyeceği karara bağlanıyor. Yasa tasansı, bu hükümlere aykın da\Tananlar hakkında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 20 milyar liradan 100 milyar liraya kadar ağır para cezası Son yapılan iştemlerin Kstesi Hesap makinesı Açma/kapama tuşu Kredi kart veya bankakart i Fiyatı kaydet H*| ' >—I a ^Yapılacak işlemi seçme tuşu I Satcrya ödenecek miktan gösteren tuş Yapılıcık işlemi idare tuşu Koruma için gizli şifre uygulanmasını da öngörüyor. Ancak bu tasan hazırlığı içinde suç olduğu öne sürülen bu eylemin Türkiye'den değil de yurt dışındakı herhangi bir yerden gerçekleştirilmesi durumunda ne yapılacağı açık değil. Açık olan ise hiç bir şey yapılamayacağı. Burada sorulması gereken soru şu: Sınırötesi bır ıletişım alanımn bir tarafına sınır koyma isteği ne kadar doğru? Kültür Bakanlığı yetkilileri teknolojinın hızla gelişmesi paralelinde eserlerin topluma iletilmesi yöntemlerinin de değiştiğine işaret ederken, "Eserlerin somut kopvalar olarak bir materyal üzerinde kaydedilmiş şekilde veya radyo- televizyon kuruluşlan aracılıgıyla veya İnternet ortamında bireylere iletilmesi mümkündür. Bu nedenle, eserlerin kop>alan üzerinde bulunan veya topluma iletilmesi sırasında görünen bilgilerin ve bu bilgilere ilişkin sayılann veya kodlann da korunması önem arzetmektedir. Bu madde ile eserlerin topluma sunulması ve iletilmesi sırasında, eserlere ilişkin bilgilerin eser sahipleri veya hak sahipleri tarafından beliriendiği şeklivle korunması amaçlanmıştır" diyor. Yasa tasansı TBMM üst komisyonunda görüşüldükten sonra genel kurula sevkedilecek. Bakalım milletvekillerimiz Internet konusunda ne kadar bilgi sahibi, hep birlikte göreceğiz. Ne olduğunu bılmedikleri bir iletişim alanını nasıl sınırlayacaklar. Bılgı sahibi olmayıp sadece belli belirsiz bir fıkre sahip olduğunuz konuda yasa çıkarmaya kalktığımz zaman büyük olasılıkla yanlış şeyler yaparsmız. Hele böylesi bir teknik konuda tehlike daha da büyük olacaktır. 1 GHZ işlemci için anakart sus şirketi, 1 GHZ Athlon işlemcisini destekleyen anakarrıru 10 Mart 2000'de piyasaya sundu. Asus K7V adı altında piyasaya çıkan bu anakart ile 1 GHZ işlemcilere destek veren ilk anakart olma özelliğini de taşıyor. K7V Apollo KX133 chipseti ve ATX yapısına sahip. Aynı zamanda ileride piyasaya çıkacak olan 1.5 GB PC 133/PC 100/VCM 133 SDRAM lan dax86 platformunda destekliyor. Bu anakart UDMA/66 data transferini, AGP 4X, AMR Slotu ve Jumper olmadan biostan kurulum gibi birçok özelliğe sahip. Ek olarak 2 den fazla usb portu ve pc sağlık monitörünü (sistem hakkında bilgileri anında görünrüleyebilme sıcaklık fan durumu gibi) de kapsıyor. Apollo Slot A KX133 Chipsetinin özellikleri: - 1 GHZ ve 1.5 GHZ işlemcileri destekliyor. -512KBönbellek - Avvard 2MB Bios ACPI - Audio/Modem için yeni AMR slotu - Renk kodlu IDE bağlantıcılan - 200 MHZ Front side Bus - 200/133 Mhz Host/DRAM saat desteği -3.3VPC133TC1OO/VCM133 SDRAM ve DIMM desteği - 3 adet 168 pin DIMM soketi 1.5 GB SDRAM maximum - 5 adet PCI slotu - Jumper kullanmadan ayarlama - Opsiyonlu AC 97 Audio controller \e PC sağlık monitörü( ADI 881 3DEnhanced Codec) - 4 USB port desteği - Ultra DMA 66 desteği - AGP 4x interface ile daha hızlı 3D grafik ımkânı. AGP Pro AGP 2x AGP 4x desteği. - Anakartın boyutlan 30.5cm x 24.5cm Asus şirketi, gelişen teknolojiye en çabuk ayak uyduran ve buna uyumlu olarak ürünler çıkartan bir şirket. Bunun en güzel örneğini 1 GHZ işlemcilerin piyasaya sürülmesinden kısa bir süre içinde bu işlemciler için anakart çıkarması daha da açıklıyor. Koray.Sonmezsoyia cumhuriyet.com.tr En iyi 10 siteyi seçiyorum Ü sraria soruyorlar, neden çet konusu- I nu irdeleyen biryazı kalemealmıyor- sun dıye. Üzenmde böyte btr baskı var. "Çetyaz... Çetyaz..." Yazayım yaz- ;/ mâstna arria diğer bütün konularda- 1 olduğu gibi çet konusundan da bihaberim son kullanıcı olarak. Ama eğri oturup doğru konu- şalım. Ben buyolda ağır ağır vefakateminadım- larla ileriiyorum. Hele benden beterierini gör- dükçe... Şu bizim Ipek. Istihbarat servisinin acar muhabiri. Geçen koltuğunun altınaalmış kasa- yı attı önüme. "Rica etsem şuna Mirc yükler mi- sin?" Beni derya deniz sanıyo. Sansın. SON KULLANICI EndernetCa cumhuriyet.com.tr "Bırak öyie oraya, bi dolaş gel, yapanm" de- dim, gitti. Allahtan nazım geçiyor, hemen gas- tenin bilgisayar servisinden yardım istedim. Çak- tırmadan kurdular. Bu Ipek bı âlem. Bir iki ay ön- ce, "Sen Internet'te neden takılmıyosun? Seni şunun bâşında hiç görmedim" dedim bi kaşım havada. Ben her şeyi hallettim ya bi de insanlar neden ilgilenmiyo diye fırça atıyorum sağa so- la... Birazmahcup, birazhınzırcevap verdi: "Be- nim teknolojiyle ilişkim henüzAkbil düzeyinde." Çok açık sözlü yani. Ama onda da beliıii bi ge- lişme göze çarpıyor. Akbil düzeyinden yavaş ya- vaş Mirc düzeyine doğru bir kıpırdanma var. Us- telik bilgisayan da donanım olarak çok eski ve fakat inanılmaz hızlı. Hatta hayatımda gördü- ğüm en hızlı bilgisayar Ipek'inki. Bizim bilgisa- yarcı çocuklarasordum, "YahubendePentyum 500 var, bunun kadar hızlı diil" dedim. Bıyık al- tındangülüp, "Tabii hızlı olur. Çünkü içinde hiç- bir program yok" dediler. Bomboş makine ya- ni... Bi tek Mirc var, onu da yeni yükledik. Duy- duğuma göre ipek, "Mircyüklenince bilgisaya- nmın çalışması ağııiaşır mı" diye sormuş. Çet âlemi bir nefer daha kazanıyor yani. Ha- yırlısı ossun. Beni de o âleme çekmek isteyen okurtar var. Israrla, "Şu kanala gel, bu kanala gel, aysiku numaranı yaz" diye yoğun baskı yapıyoriar. Ben direniyorum. Ne kadar sürer belli diil. Ama bir sü- re sonra aysiku numaramı verip belli bir saat sizlerle çet yapmayı, varsa sorulannıza cevap ver- meyi düşünüyorum. Sabıria bekleyin... Bu arada bazı sevgili okurcuklanm bana yaptıklan siteyi gönderiyoriar, "Bak bunu ben yaptım, güzel ol- muş mu?" diye. Artık bir otorite konumundayım maşallah. Ben de karar verdim. En iyi 10 siteyi seçip açıklıycam, tanıtıcam. Gönderin bakalım sitelerinizi. Hadi bekliyorum. Meyllerimi biliyosunuz. endemet_2000@ yahoo.com M GORUŞ MAHMUTALINAK Demokrasi Cellatları Başkaları kor ateşte feryat figan yanarken, kılı- nızı bile kıpırdatmazsınız. Insanlıktrajedileriyle har- lanan o ateşin önünden gözünüz yerde, yüzünüz- de balçık birtebessümle geçip gidersiniz aldırışsız- ca. Taş kalplisiniz çünkü. Bencilsiniz. Istersiniz ki, tüm çarklar yalnız sizin için dönsün; yalnız size hiz- met etsin. Başkalan ve başkalannın hayatlan hiç umu- runuzda olmadı. Önemli olan sadece sizsiniz çün- kü. Hayatınızın hiçbir döneminde demokrat da ol- madınız. Paylaşımcı ve özgürlükçü de olmadınız. Ama kuyruğunuza basılınca, gırtlağınıza kadar gö- müldüğünüz o esrarlı rehavetten silkinip; Nerede demokrasi, nerede insan haklan diye ciyak ciyak bağınr, ortalığı velveleye verirsiniz. Öyle ya, sızler "üstün kullar" sınıfındansınız! Size gelen bir zarar, tüm dünyayı deprem yerine çevirmiş sayılır. Par- mağınız taşa değse, istersiniz ki tüm insanlık sizin için mateme boğulsun! Sozterim; Erbakan, Gül, Tayyip, Kutan ve FP'nin öteki sayın büyüklerinedir. Çoğunuzu Meclisten tek tek tanıyorum. Demokrasi ve özgürtük isteklerine nasıl hoyratça kılıç çektiğinizi kendi tanıklıklarım- la biliyorum. Demokrasi cellatlığınıza yüzlerce ör- nekten sadece birtanesini vermek istiyorum: Tan- su Çiller'in başbakan olduğu 1995 Ekim ayının son günleriydi. Hükümet, Gümrük Birliği'ne alınmaya karşılık olarak ünlü 8. maddedeki iki yıllık hapis ce- zasını bir yıla indiren bir yasa değişikliği teklifini ge- tirmişti Meclts'e. Alışılmış bir durum değildi; RP mu- halefette olmasına rağmen cezanın aşağı çekil- mesine amansızca karşı çıkıyordu. Görüşmeler geceye sarkmışu. Her madde üzerinde söz alıp dö- falarca kürsüye çıktım o gece. Yaptığım sert kö- nuşmalar yüzünden genel kurul salonunda elekt;- rikli bir hava esmekteydi. Hükümetin getirdiği tek- lifin, Tanzimat'tan beri hep yapılagelen bir maky^J çalışması olduğunu söyleyip, 312. ve 8. madde- lerin kanunlardan çıkartılmasında ısrarediyordun|. Iktidar milletvekilleri ile MHP milletvekilleri konus- malan bağırtılar arasında sıra kapaklanna vurarak protesto etmekle yetiniyorlardı. Görülmemiş bjr şeydi; RP'li milletvekilleri ise oturduklan koltukla- ra ateş düşmüş gibi ayağa fırlayıp fırlayıp volkanik bir kızgınlıkla kürsüye saldınyorlardı. Iktidar ve mu- halefet milletvekillerine söz yetiştirmekten kan ter içinde kalmıştm. Muhalefette olduklannı unutan RP'lı milletvekilleri konuşmalanmı gece boyunca histee rikçe kundaklayıp durmuşlardı. Evet baylar, sizler o gece aslında kendinizi de ipe çektiğinizi unutup demokrasi cellatlığı yaptınız. Görüşme tutanaklannı alıp tekrar tekrar okuyun! Gö- receksiniz, başınız utançla öne düşecek ve acıyla iç geçireceksiniz. Ne var ki, işleriniz yoluna girin- ce de ağzınızı fermuarlayıp yeniden o eski taş kalp- liliğinize döneceksiniz! Ama buna rağmen, kiminize bazı konuşmaları- nız nedeniyle verilen hapis cezalanna yine de kar- şı çıkıyorum. Fikirier; hapisler ve kelepçelerle de- ğil, doğru fıkirlerle izote edilip etkisizleştirilmelidir, diye düşünüyorum. En kestirme yol da budur ben- ce. Düşünceleri ve siyasal çalışmalan nedenîyle si- yasetçilere verilecek bir ceza var ise, bu cezayı rnafi- kemeler değil onlan siyaset ringinin dışına atarak halkın kendisi venmelidir. Siyasi düşüncelerinize katılmıyorum ve bugüne kadar da size hiçbir yakınlık duymadım. "Adil Dü- zen" dediğiniz rejimin, din ile perdelediğiniz vah- şi bir karanlık olduğunu biliyorum. Ve her birinizin birer kapitalist olduğunuzu da.. Sömürüyü ortadan kaldınp, kardeşçe bir dünya kurmak gibi bir sev- danızın olmadıgını da biliyorum. Yaptığınız şey, es- ki ve köhne olan ne varsa hepsini panltıh ambalaj- larla "yeni" diye pazara sürmekten ibarettir. Siya- set dağarcığınızda yeninin ve temizin yeri yoktur. Sizinle bir zerrecik bile olsun ortak bir tarafım yok bu nedenle. Sizler bir zamanlar başbakandınız, bakandınız, belediye başkanlanydınız. Şimdi ba- şınızı geriye çevirip baktığınızda, ülke yaranna yap- tığınız tek bir iş görebiliyor musunuz? Ülke yaran- na yaptığınız tek bir iş gösterebilir misiniz bize? "Mü- min kardeşlerimiz..." deyip deyip el öptürdüğünüz ve omuzlannda tepindiğiniz memura, işçiye, köy- lüye, esnafa, gençliğe.. ne verdiniz, hangi haklar kazandırdınız? Yapıştığınız koltuklara dört elle sa- nlmaktan başka, söyleyin ne yaptınız? "Susuriuk" için, "fasa fiso" diyen başbakan kimdi? Oturduğunuz iktidar koltuğunda Tansu Çil- ler"i bile aratmadınız mı? Çiller döneminin Içişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın, Ulucanlar Cezaevi'nde ölüm orucunda olan o gencecik insanlar için ver- diği karan infaz ettiren adalet bakanı hangi parti- dendi? Kendilerine insancadavranılmasından baş- ka hiçbir istekleri olmayan o canım gençler, her an her saniye ölüme yaklaşırken, "Koğuşlan yiyecek deposuna çevirmişler" diyerek milyonlann önün- de yalan söyleyen adalet bakanı kimdi? Şevket Ka- zan'ın, insan haklanndan söz etmeye hakkı var mı- dır acaba? Sizin hükümette olduğunuz dönemde de fikir- lere kelepçe vurulmadı mı? Bu ülkenin aydınlan ve siyasetçileri siz hükümetteyken, 312., 8. vb.. dü- şünceyi suç sayan maddelerden bir bir cezalan- dınlıp hapislere kapatılmadılar mı? Bir tekiniz bile ortaya çıkıp, bu uygulamalar demokrasi dışıdır, di- yebildi mi? Dedim ya, siz yalnızca kendiniz için de- mokratsınız; başkalan için demokrasi diye bir gün- deminiz hiç olmadı ve olmayacak! Ama düşünceleriniz nedeniyle cezalandınlmanr- za yine de karşı çıkıyorum. ; TBMM altyapıyı kurdu Doğulu vekîfleriri Internet atağı ANKARA(ANKA)- TBMM Başkanlığı, Bilgi ve Bilgi Teknolojisi Grubu'nun girişimleri sonucunda milletvekillerinin odalanna Internet'ten yararlanmalannı sağlayacak altyapıyı kurdu. Ancak bilgisayarlar Meclis Başkanlığı tarafından karşılanmadığı için milletvekillerinden beklenen talep gelmedi. Milletvekillerinden sadece 30'u bilgisayar • alarak odasına * yerleştirirken TBMM Internet sitesinden e- ' mail adresi alan 18 millervekilinin büyük çoğunluğunu Dogu \ e • Güneydoğu kökenli '• vekillerin oluşturması ; dikkat çektı. Ankara milletvekillerinden hiçbiri bu hizmetten fayadalanmazken ' Istanbul'dan 3 Izmir'dea bir vekil e-maıl adresı aldı.