Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MART 2000 PAZARTESİ
HABERLER
Halkbilimci
Pertev NaiH Boratav
Pertev
Naili
Boratav
anılacak
İstanbul Haber Servisi-
Anadolu foüdorunu bir
ömür boyu usanmadan
işleyen Prof. Dr. Pertev
Naili Boratav, ölûmûnün 2.
yıldönümünde Truva
Folklor Araştırmalan
Demeği'nce düzenlenen
?Pfertev Naüi Boratav'la Bir
Gecc' adlı toplantıyla
anılacak. Türkiye'de folklor
ve halk edebiyatı
çalışmalannı üniversite
sfhızeyine çıkaran ve
Aonusuyla ilgili dersler
veren ünlü halkbdimcısi
Prof. Boratav'ı öKiınünden
tmce Türkiye'ye getiren,
Türkiye Yazariar Sendikası
ile birlikte düzenlediği
'Boratav'a Saygı
Sempozyumu'nda kendisine
1997HalkbilimÖdülü'nü
veren dernek tarafindan
düzenlenen gece 22 Mart
Çarşamba günü saat
20.30"da Ortaköy Kültür
Merkezi Afıfe Jale
Sahnesi'nde
gerçekleştirilecek. Gülsen
Tlıncerin sunacağı geceye
Ataol Behramoğlu, Ayla
Algan, Engin Ayça, Göksun
Doğan, Isa Çelik, Muhsine
Hettmoğlu Yavuz, Rutkay
Aziz ve halkoyunlan ekibi
katılacak. Türkiye'de folklor
ve halk edebiyatının birçok
alanında sistemli araşürma,
rfenkme M? değerlendirme
çalışmalanna öncülük etmiş
bilim adamı Prof. Dr. Pertev
Naili Boratav, 1907 yılında,
şu an Bulganstan sınırlan
içinde bulunan Dandere'de
dünyaya geldi. Istanbul
Erkek Lısesi'ni (1927) ve
1Ü Edebiyat Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı
Bölümü'nü bitirdi (1930).
1931-32 yıllan arasında
Türkiyat Enstitüsü'nde
Fuad Köprühı'nün
asıstanlıgını yaptı. 1932'de
edebiyat öğretmeni olarak
Konya'ya atandı. Konya
Lisesi ve Erkek Muallim
Mektebi'nde (1932-36)
çalıştı. 1936'da, araşürmalar
yapmak üzere devlet bursu
ile Almanya'ya gönderildi.
1937'de yurda döndükten
sonra bir yıl Siyasal Bilgiler
Okulu'nda kütüphaneci
olarak çahştı. 1938'deDil
Tarih ve Coğrafya
Fakültesı'ne gırdi, 1941'de
'Halk Hikâyeterive Halk
Hikâyecinği' adlı teziyle
doçentoldu. 1946'da
profesörlüğe yükseldi.
Başkanı olduğu Haik
Edebiyatı Kürsüsü 1948'de
siyasal nedenlerle kapatıldı
ve Boratav'ın üniversiteyle
ilgisi kesildi. Boratav aynı
yıl ABD'deki Stanford
Üniversitesi Hoover
Enstitüsü Kıtaphğı'nın
Türkiye Bölümü'nün
. kuruluşunu yönetti. 1952'de
I Fransa'ya giderek Bilimsel
Araştıraıalar Ulusal
Merkezi'nde çalışmaya
başladı. 1974'teburadaki
görevinden emekli olduktan
sonra da çalışmalannı fahri
araştırma uzmanı olarak
sürdürdü. Türk halkbilimi
ve kültürü konusunda çok
sayıda makale ve kitabı
bulunan Boratav,
çalışmalannda Türk halk
hikâyelerini, masal ve
tekerlemelerini, Pir Sultan
Abdal ve Köroğlu gıbı halk
şairierinin şiirlerini,
Nasrettin Hoca fıkralannı
yazılı ve sözlü kaynaklardan
derledi. Boratav, 75 yılda
topladığı halk edebiyatı ve
halkbilim belgeleri ve
notlanyla ses bantlanndan
oluşan arşıvinın Türkiye 'ye
getirilmesi için 1997 ydı
Kasım ayında Tarih
Vakfi'na vekâlet verdi.
Aralannda Sedat Simavi
Ödülü ile Kültür Bakanlığı
Onur Ödülü'nün de
bulunduğu çok sayıda ödül
kazandı. Boratav'ın son
^kitabı 'Üniversitede Cadı
Kazanı'. öldüğü gün (16
Mart 1998) piyasaya çıktı.
Çalışmalar savsaklanıyor... Uyeler istifa ediyor, toplantılarda çoğunluk sağlanamıyor
Göstermelik komisyonlarTUREYKOSE
ANKARA - TBMM'de geçen
yasama döneminden kalan dosya-
İar için oluşturulan 15 soruşturma
komisyonu, "göstermdik'' duru-
ma geldı. Komisyon üyeleri arka
arkaya istifa ettüderi ya da toplan-
ülara katılmadıklan için çalışma-
lar savsaklanıyor. Komisyon çalış-
malannın sürüncemede kalması
sağlanarak olası bir af ya da ana-
yasa değişikliği ile düşürülmeleri-
nin hedeflendiğı bildirildi.
TBMM'de geçen dönemden ka-
lan dosyalarla ilgili olarak 15 so-
ruşturma komisyonu oluşturuldu.
DSP ve ANAP'ın üye bildirmeme-
si nedeniyle komisyonlar yaklaşık
iki aylık bir gecikmeyle kurulabil-
di. Komisyonlann oluşumunun ar-
dından da bu kez istifalar gündeme
geldi. MHP'lilerMehmetAğar'la
ilgili komisyondan arka arkaya is-
tifa ederken diğer komisyonlardan
da çok sayıda istifa oldu. Oluşumu-
nu tamamlayıp çalışmalara başla-
mak isteyen komisyonlar da bu kez
devam engeüne takıldı. POAŞ'ın
özelleştirilmesinde ihaleye fesat
kanştırdıklan ve usulsüzlük yap-
üklan savıyla MesutYdmaz ve Işın
Çelebi ile ilgiB olarak kurulan ko-
misyonun toplanbsına Özelleştir-
me Idaresi Başkanı Uğur Bayar bıl-
gi vermek üzere çağnldı. Bayar
TBMM'ye geldi, ancak komisyon
çoğunluğubulunamadığından top-
lantı yapılamadı.
Komisyonlar
TBMM'de oluşturulan soruştur-
ma komisyonlan şöyle:
Kurtköy (Mesut Ydmaz): tstan-
bul-Kurtköy Ha\ aalanı ıhalesi için
hazırlanan protokol hükümlerini
dikkate ahnadan ihalenin NATO
ENF Dairesi tarafindan gerçekleş-
tirilmesini sağlamak suretiyle gö-
revini kötüye kullandığı savıyla
Mesut Yılmaz hakkında açılan ko-
misyonun başkanlığına DSP 'li Ne-
catı Albay seçildi.
Karadeniz sahil yolu (Yaşar
Topçu): Karadeniz sahil yolunun
devamı olan yollann ihalesinde
devleti zarara uğrattıgı gerekçesiy-
le Topçu hakkında kurulan komis-
yonun başkanlığına ANAP'lı
Mehmet Çakar seçildi.
Turizm alanlan (Mesut Yıl-
maz): Bakanlar Kurulu kararna-
mesiyle mevzuata aykın bir bı-
çunde Istanbul'da yeni turizm
merkezlen ılan ettiği ve bu suret-
le partizanlık yapılmasına yol aça-
rak görevini kötüye kullandığı ge-
rekçesiyle Mesut Yılmaz hakkın-
da kurulan komisyonun başkanlı-
ğına MHP'li Bedri Yaşar geurildi.
Örtülü ödenek (Tansu Çilkr, İs-
met Atilla): Başbakanlık örtülü
ödeneğini yasalara aykın harcaya-
rak Hazine'yi zarara uğratıp göre-
vi kötüye kullandıklan gerekçesiy-
le Tansu Çiller ve Ismet Atilla hak-
kında kurulan komisyonun baş-
kanlığına MHP'li FarukBal seçil-
di.
SEKA arazisi (Mesut Yılmaz,
Yahm Erez): Izmit'te SEKA'ya ait
bir arazıyi FORD Otomotiv Sana-
yi AŞ'ye bedelsiz vererek görevi
kötüye kullandıklan gerekçesiyle
Mesut Yılmaz ve Yalım Erez hak-
kında bir komisyon kuruldu. Bu
komisyonun başkanlığına
ANAP'lı Yaşar Dedetek seçildi.
Deniztilik Müsteşarhğı ihaleteri
(Burhan Kara): Denızcılik Müste-
şarhğı'na ait bazı işlenn ihalele-
rinde ve personel alımıyla ilgili ko-
ANAP
Mesut
Yılmaz
Rize'de
RİZE (AA) -ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Ydmaz,
kapatılan RP'nin Genel
Başkanı Necmettin Erba-
kan hakkında verilen mah-
kûmıyet karanndan sonra
TCY'run 312. maddesiyle
ilgili başlatılan tartışmala-
nn çok kısır bir çerçevede
yapüdığını söyledi.
Yılmaz, memleketi Ri-
ze'deki gezısınin ikinci gü-
nüne gazetecilerin sorulan-
nı yanıtlayarak başladı. Me-
sut Yılmaz, bir soru üzerine
312. maddenin aslında hu-
kuk sistemınin bütünü için-
de ele alınması gerektiğini
belirterek şöyle konuştu:
"Çünkü, çok çeşitü yasa-
lanmızda, Siyasi Partiler
Yasası'nda, milletvekili se-
çimlerini düzenleyen yasa-
da, 312. maddeye atıf vardır.
Dolayısıyta bu maddede
ÎĞIVELİFIRÇA ZAFER TEMOÇİN
nulardagörevini kötüye kuUanma,
ihaleye fesat kanştırma ve evrakta
sahtecihk suçlannı ışledıği savıy-
la Burhan Kara hakkında kurulan
komisyonun başkanlığına DSP'li
HaHÇahkgetirildi
SSK personel ahmı (Necati Çe-
lik): SSK Genel Müdürlüp'ne
1996 ydı arauk ayında gerçekleş-
tirilen personel sınavında usulsüz-
lük yapılmasına yol açarak görevi-
ni kötüye kullandığı savıyla Neca-
ti Çelik hakkında bir komisyon ku-
ruldu. Komisyonun başkanlığını
MHP'li Mehmet Tekk yapıyor.
POAŞ(MesutYdmaz, Işın Çele-
bi): POAŞ özelleştırmesinde ihale-
ye fesat kanştırdıklan ve usulsüz-
lük yaparak görevlerini kötüye kul-
landıklan savıyla Mesut Ydrnaz ve
Işın Çelebi hakkında kurulan ko-
misyonun başkanlığını ANAP'lı
Cemal Özbflen yürütüyor.
tzmit Körfezi Geçiş Pro-
jesi (Mesut Ydmaz): Izmit
Körfezı Geçiş Projesi ihale-
sinde devletin zarara uğra-
tdmasına göz yumarak göre-
vini kötüye kullandığı savıy-
la Yılmaz hakkında kurulan
komisyonun başkanlığına
DSP'li TankCengiz seçildi
SSK(MustafaKul):SSK
Genel Müdürlüğü tarafin-
dan 1996 yılında özürlülerin
memurluğa alınması için
açılan sınavda mevzuta aykı-
n ve usulsüz işlemler yapıl-
masına göz yumarak göre-
vini kötüye kullandığı savıy-
la eski Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mustafa
Kul hakkında da bir komis-
yon kuruldu. Bu komisyo-
nun başkanlığına DSP'li Er-
doğan Toprak seçildi.
Çete (MehmetAğar): Es-
ki İçişleri Bakanı Mehmet
Ağar hakkında suç işlemek
amacıyla teşekkül oluştur-
duğu savıyla kurulan komis-
yonun başkanlığına DSP'li
Masum Türker seçildi.
tzmit Körfez Geçiş Proje-
si (Yaşar Topçu): Izmit Kör-
fez Geçiş Projesi ihalesinde
ihale usul ve esaslanru ihlal
ettiği, fırma seçiminde yan-
lı davTanarak devleti zarara
uğratıp görevini kötüye kul-
landığı savıyla Yaşar Topçu
nunla iüşldli olan bütün ya-
salarda da benzer düzenle-
melerin yapdması ihtiyacı
var. Temelde bizim bakışı-
mız, ifade özgürlüğünün
herhangi bir kısrtlamaya ta-
bi obnaması kadar demok-
ratik sistem için tehdit ola-
cak eylemlere karşı da ge-
rekli güvencelerin hukuk
sistemi içinde yer alması ge-
rekügidir. Bu ikisinin birlik-
te korunması bir denge me-
selesidir. Bir toplumsal ev-
rim meselesidir. Ben, Türki-
ye'de son zamanlarda yaşa-
nan geuşmelerin bu açıdan
çok eğitici olduğuna inaıu-
yonun. Bazı siyasi partiler-
deki özelestiri niteüğindeki
tarüşmalann bunun işareti
olduğunu düşünüyorum.
Bütün siyasüer demokrasiyi
başka amaçlara varmak için
bir araç olarak görme ahş-
kanlığuıı terk ederlerse ifa-
de özgürlüğünün önündeki
engeDer kendüiğinden kal-
kacaknr."
Bir gazetecinin "Adalet
Bakanı'nın karar bozmata-
lebindebulunma yetkisi var.
Sizce bu vetkisini Erbakan
için kuDanır mı" sorusunu
yanıtlayan Ydmaz, Erbakan
ile ilgili yargı karan konu-
sunda bir yorum yapmak is-
temediğini söyledi.
Hukukçular, tartışılan C M U K öntasansını değerlendirdîler hakkmdakuruiankomisyo-
' ' * O nunbaşkanlığınıDSPlıOs-
4
Adli zabıta kurulmalı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Deneyünli hukukçular, Adalet Ba-
kanlığı 'nca oluşturulan komisyonun
hazırladığı Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunu (CMUK) öntasansı-
nın öngördüğü iddianamenin iade-
si, reddı müessesesinin adil karann
verilmesi açısından yararlı olduğu-
nu belirttiler.
Avukat HaBt Çeknk, ifade alın-
ması ve kanıtlann toplanmasımn
doğrudan cumhuriyet savcısı tara-
fından yapıhnası gerektığine dikkat
çekerek, "Bu konuda savcıkadrola-
ruıın yetersizliği bir gerekçe olma-
maİL Yeterli kadro sağlanmalı ve
adalet kadro sorununa feda edilme-
meti" dedi.
Çelenk, bu nedenle yıllardır kuru-
lamayan adalet kolluğunun kurula-
rak, cumhuriyet savcılığına bağlan-
ması gerektiğini vurguladı.
Avukat ŞenalSanhan, sanıklığm,
iddianamenin mahkemece kabulü
ile başlayacağını belirterek, "sıra-
dan suçlamalarla mahkemelerin
meşgul edilmesinin önüne geçileceği-
ni" söyledi.
Avukat Halit Çelenk, iddianame-
nin iadesi, reddi ve kabulüne ilışkın
düzenlemenin olumlu olduğunu be-
lirterek, "İddianamede eksiklikler
bulunmasu gösterilen kanıtlann da-
vanın açünıası açısından yeterli bu-
lunmaması durumunda bu eksikjik-
lerin tamamlanmasu eksik kanıtla-
nn mahkemeye verilmesi için iddi-
anamenin cumhuriyet savcdığına ia-
de edilmesi yerinde bir hükümdür"
dedi.
İtiraz hakkı
Adil bir karann verilebıknesı açı-
sından düzenlemenin yararlı olaca-
ğını kaydeden Çelenk, savunma
hakkı açısından bu konuda sanığa,
katılana, avukatlanna da itiraz hak-
kı tanınması ve bu itirazlann da in-
celenerek bir karar venlmesi gerek-
tığüıi söyledi. Ceza davalannda ha-
zırldc soruşturmasınm eksiksiz ya-
pılması, zanlınm ifadesinın alınma-
sı ve kamtlann toplanmasının bü-
yük önem taşıdığmı vurgulayan Çe-
lenk şu değerlendirmeyı yaptı:
"Hazıriık soruşturması davanın
bel kemiğini oluşturur. Bu nedenle
böyle bir soruşturma ve bu arada
zanhnın ifadesinın ahnması ve ka-
nıtlann toplanması doğrudan doğ-
ruya cumhuriyet savcısı tarafindan
yapılmalıdır. Bu yetki, sözü geçen ko-
nularda veterli bir eğitinıe sahip ol-
mayan emniyet göreMilerine veril-
memelidir. Bu konuda savcı kadro-
larmın yetersizliği bir gerekçe olnıa-
malı. Veterli kadro sağlanmau ve
adalet,kadrosorununa feda edihne-
meti. Bu nedenkdir ki, yıDardan be-
ri kurulamayan adalet kolluğu (adli
zabıta) kurulmah. Bu kolluk cumhu-
riyet savcılığına bağlanmau, özlük
haklan bakımından bağımsızhğı
sağlanmah ve özel bir eğitmı görme-
lidir."
Tanıklara soru yöneltme hakkı
düzenlemesinin çapraz sorgu olarak
tanunlandığmı söyleyen Çelenk, bu-
nun savunma açısından yararlı bir
sistem olduğunu kaydetti.
Avukat Şenal Sanhan, pratdcte id-
dianamenin lade edildiğinı belirte-
rek, "Delillerin toplanmasına Uişkin
yeni bir düzenlemedir. Savcıhk ge-
rekh' deüU toplamamışsa, bu. soruş-
turmayı çok uzaüyor. Bu anlamda
olumlu olduğunu söyleyebihnz. İddi-
anamenin kabulü gibi de yeni ku-
rum geliyor. Yani her halükârda ön-
celikle mahkeme iddianamenin ka-
bulüne karar verecek. Böylece sa-
nıkhk sıfatı da iddianamenin kabu-
lü ile başlamış olacak. Göreceli ola-
rak bugünkü uygıdamaya oranla da-
ha sağhkh bir düzenleme gelecek"
diye konuştu.
man Kıiıç yürütüyor.
Çete(MesutYdmaz,E\üp
Aşık, Yaşar Topçu): Yasadı-
şı örgütlerle ve mensuplany-
la birlikte hareket ettüderi,
suçlann ortaya çıkmasını en-
gelledıkleri ve suçlulan hı-
maye ettüderi, devlet ıhale-
lerinde çetelerle işbirliği
yaptıklan, hükümetin çete-
ler ve mafya ile mücadelede
izlediği politikanın başanya
ulaşmasım engelleyerek gö-
revlerini kötüye kullandık-
lan savıyla Yılmaz, Aşık ve
Topçu hakkında kurulan ko-
misyonun başkanlığını
MHP'li Ali Güngör yapıyor.
Teisim, TurkceU (Mesut
Ydmaz, Necdet Menzir):
Telsım ve Turkcell firmala-
nyla imzalanan sözleşmele-
re ve Özelleştirme Yasası
hükümlerine aykın davrana-
rak görevi kötüye kullandık-
lan savıyla Ydinaz ve Men-
zirhakkında kurulan komis-
yonun başkanlığmı MHP'li
Mehmet Nacar vürütüyor.
Türk Ticaret Bankası
(Mesut Ydmaz, Güneş Ta-
ner): Türk Ticaret Banka-
sı'nın satışı ihalesiyle ilgili
olarak ortaya atılan yolsuz-
luk savlan nedeniyle kunı-
lan komisyonun başına
ANAP'lı Yılmaz Ka-
rakoyunlu getirildi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Uzun birtatilin son günü. Siz
bu yazıyı okuduğunuzda işle-
rinizin başına dönmüş olacak-
sınız. Tatilde ne yapılır? Sözde
dinlenilir, işin doğrusu herkes
bir yeriere koşturuyor, tatil bir
dinlenme ve dinlence olmak-
tan çıkıp biryorgunluğadönü-
şüyor. Çantalara konmuş ki-
taplara çok fazla bakamadan
tatil bitiveriyor.
Ben de bu tatilde yanıma ki-
taplar aldım. Tabii ki birçoğu-
nu okuyamadım. Ancak son
günlerde önüme koyup da
okumayı planladığım kitaplan
sizinle paylaşmak istiyorum.
Hrfzı Topuz'un "Meyyale" ve
"Taif'te Ölüm" romanlanndan
sonra yazdığı Mediha Sul-
tan'la Damat Ferrt'in Fran-
sa'daki yaşamlannı konu alan
"Paris'te Son Osmanlılar"\
Remzi Krtabevi yayımladı.
Hrfzı Topuz, son romanında
Paris Komünü'ne katılan Jön
Türkleri de anlatıyor. Devrimci
tarihimize de ışık tutan bu ro-
manı hararetle öneriyorum.
Tatilde Kitaplar Arasında
Söz Osmanlı'dan açılmışken
Ingiliz Kraliçesi 1. Eliza-
beth'in, Osmanlı Padişahı
Sultan III. Murat'a hediye yol-
ladığı orgun öyküsünü anlatan
"Sultan'ın Orgu" kitabı da il-
ginç. lletişim Yayınlan'ncaya-
yımlanan ve bir anı belgesel
olan "Sultan'ın Orgu"nun ya-
zarı Stanley Mayes, kitabın
çevirmeni ise M. Halim Spa-
tar. Osmanlı tarihinden cum-
huriyete dönersek, çok önem-
li iki kitaptan söz edebilirim:
Rıfat N. Bali'nin "Bir Türkleş-
tirme Serüveni" isimli kitabı,
cumhuriyet tarihine ilişkin cid-
di bir araştırma. Bali, cumhu-
riyet yıllannda Türk Yahudile-
rinin yaşamını ve onların ya-
şamında meydana gelen de-
ğişiklikleri inceliyor. Inceleme,
azınlıklardan yola çıkarak
1923-1945 yıllan arasında ya-
şananlann gayri resmi tarihini
yazmaya çalışıyor. Bilmediği-
miz, tarih kitaplannda okuma-
dığımız birçok olgu, azınlıklar
tarafindan bakılınca ne kadar
farklı görünüyor. Cumhuriye-
tin kuruluş yıllannda ekonomi-
yi ve siyaseti millileştirmek, u-
lus devlet kuruluşunun temel
amacıydı. Bu amacın gerçek-
leşmesi için başvurulan yolla-
rın çarpıcı öyküsünü anlatan
bu kitabın okunmasını özellik-
le öneriyorum. Cumhuriyetta-
rihine bakışınıza bir derinlik ka-
zandırır.
Cumhuriyet tarihinin bir
başka yönünü ise Herkül Mil-
las irdeliyor. Sabancı Üniver-
sitesi Yayınevi'nin bastığı
"Türk Romanı ve öteki"de
Millas, ulusal kimlikte Yunan
imajını inceliyor. Türk roman-
larında Yunanlıların nasıl ele
alındığını, bu alandaki milliyet-
çiliği irdeliyor. Çok çarpıcı ve
etkili sonuçlarla yüz yüze ge-
liyoruz. Romanlardaki ırkçılık
ve aşın Türk milliyetçiliği kar-
şısında şaşırmamak elde de-
Nilüfer Göle, bir atölye ça-
lışmasının ürünü olan kitabın-
da "Islamın Yeni Kamusal
Yüzleh"n\ ele alıyor. Türbanlı
kadınlann islam dünyasında
ortaya çıkmasıyla yarattıkları
yeni havayı inceleyen kitap, il-
ginç saptamalarda bulunuyor.
Eve kapatılan kadınlann mo-
dernleşme süreci içinde yaşa-
dıklan irdelenmeye çalışılıyor.
Metin Kaçan'ın Kasımpaşalı-
ları anlattığı "Fındık Sekiz"
Gendaş Yayınları'ndan çıktı.
Enis Berberoğlu'nun ülkücü-
lerin son serüvenini anlattığı
"Öbür Türkler" Doğan Yayın-
ları'ndan. Eli Şaul'un "6a-
lat'tan Bat-Yam"a kitabı lleti-
şim'den. Cezmi Ersöz'ün
"Son Yüzler"'\ Gendaş'tan.
AyferCoşkun'un "DuranZa-
man" isimli öyküleri Belge Ya-
yınları'ndan.
Bilge Karasu'nun "Öteki
Metinler"\ Metis Yayınla-
n'ndan. Arslan Tekin'in "Im-
ralı'daki Konuk" kitabı Öca-
lan davasının aynntılannı an-
latıyor; Tütibay Yayınlan'ndan.
Mehmet Uzun'un "Aşk Gibi
Aydınlık, ûlüm Gibi Karanlık"
romanı Gendaş'tan. DEP eski
milletvekili Sedat Yurtdaş'ın
anılarını kaleme aldığı "Insan-
lar Düşünceler Kavgalar" kita-
bı Öteki Yayınevi'nden. Zey-
nep Oral'ın "Esintiler"\ Cem
Yayınevi'nden. Dursun Ak-
çam'ın "Kanlıdere'nin Kurtla-
n_" Arkadaş Yayınlan'ndan.
Özgen Ergin'in Istanbul'un
yitip giden azınlıklarını konu
alan öyküleri "Galatalı Ange-
los" Papirüs Yayınları'ndan,
Hülya Oernir ve Rıdvan
Akar'ın ortaklaşa kaleme al-
dıklan "Istanbul'un Son Sür-
günleri" Belge Yayınlan'ndan.
Daha çok kitap var önümde
duran, bende okuma isteği
uyandıran. Bir başka sefere...
2000'LİYILLARDA...
ERDAL ATABEK
Dr. Nevzat Eren'li Yıllar...
'Uykulanmızı kaçıran ölüm korkusu, hayatımı-
zın sona erdiği düşüncesi değil; yaşadığımız ha-
yatın hiçbiranlam ifade edememe olasılığı yüzün-
den duyduğumuz korkudur."
Rabbi Harold Kushner'ın bu sözlerine yürek-
ten katılıyorum.
Hayatımızın değeri nedir? Neden yaşıyoruz, ne-
ler için yaşıyoruz; dahası, nasıl yaşıyoruz? Haya-
tımıza anlam kazandırmak için neleri yitirmeyi gö-
ze alabiliyoruz?
Ve bütün bunlan neden yapıyoruz?
Yaşadığımız her şey bu soruların yanıtlandır. Ki-
mini (ama çok azını) bildiğimiz, kimini (ama pek ço-
ğunu) bilmediğimiz yanıtlar hayatımızın açıklama-
larıdır.
Bizim, hayatlarımıza kazandırdığımız anlam,
'içinde yaşadığımız topluma ve geleceğin dünya-
sına, insanlann tümü için, hiçbir aynm gözetme-
den daha iyi, daha güzel, daha adaletli biryaşam
kazandırmak için çalışmak't\.
Hepimiz de genç, zeki, aktif, önü açık, iyi yetiş-
miş, toplum hayatında görevler üstlenmeye hazır
hekimlerdik. Tıp doktorlarının ve diş hekimlerinin
ortak örgütü olan Türk Tabipleri Biriiği'nin çeşitli
görevlerinde birbirimizi tanıdık.
Türkiye 27 Mayıs devrimini yaşamıştı. Sağlık hiz-
metlerinin sosyalleştirilmesi projesi uygulanmaya
başlamıştı. Büyük insan, Prof. Dr. Nusret Fişek
projenin lideriydi. Toplum yeni kavramlarla tanışı-
yordu. 'Halk sağlığı', 'toplum hekimliği', 'sağlık
ekibi', 'sağlık ocağı', 'ocak hekimi', 'sağlık hiz-
metlerinin eşitlikle, devlet desteğinde ücretsiz ve-
rilmesi', 'hekimlerin kamu kuruluşlannda tam-sü-
re ve muayenehane açmadan çalışmalan' gibi
kavramlar hekimlere ve insanlara yeni ufukiar açı-
yordu.
Hacettepe Tıp Fakültesi Toplum Sağlığı Anabi-
lim Dalı bu yeni akımın kurucusu, öncüsü ve yü-
rütücüsüydü. Dr. Nevzat Eren bu bölümden ye-
tişmiş, sonra da aynı bölümde öğretim üyeliğine
başlamıştır.
Onlar Ankara ekibiydi. Uğur Cilasun, Ragıp
Çam, Haluk Özbay üçlüsü; Özen Aşut, Ergin
Atasü, Hamdj ve hepsini sayamayacağım pek
çok arkadaşımız (bu arada, Ankara çalışmalannın
Dr. Turhan Temuçin'le başladığını belirtmelıyim)
Birliğin güçlü bir yanını oluşturuyortardı.
Izmir'de de aynı amaca yürüyen arkadaşlanmız,
Atakan Tangör, Oya Tangör, Malik Dülgeroğlu,
Irfan Asil, Perihan Asil, Gönül ve Arif, elbette
başka kardeşlerimiz de güçlü bir ekiptiler.
Istanbul'da Gencay Gürsoy, Coşkun Özde-
mir, Özdemir llter, Şakir Derkut, Halim Dinç,
Mehmet'ler, Sedat'lar, Atilla Ongan ve daha pek
çok arkadaşımız çalışmalan yürütüyorlardı.
Merkez Konseyi de Tonguç Görker'le, Esat
Eşkazan'la, Şükrü Güner'le, Sevinç Özgüner'le,
Mücahit Atmanoğlu'yla, Fazıl Yazıcı'yla, Sinan
Yıldız'la çalışmalan yürütüyor, eşgüdümünü sağ-
lamaya çalışıyordu.
Birliğin başkanlığını 1966 yıfından beri yürütüyor-
düm. Hemen belirtmeliyim ki, o dönemlerin bütün
yöneticiferinden', anlatılması güç biryetkinlîk, sağ-
duyu ve katılımla eşi bulunmaz bir destek gücü ge-
liyordu.
Anadolu'nun her köşesi, Edirne'den Van'a, Trab-
zon'dan Adana'ya kadar aynı amaca güç katıyor-
du: 'İçinde yaşadığımız topluma ve geleceğin
dünyasına, insanlann tümü için, hiçbir aynm gö-
zetmeden, daha iyi, daha güzel, daha adaletli bir
yaşam kazandırmak için çalışmak.'
Bizim için hayatımızın anlamı buydu. Herbirhniz,
bu toplumda başkalannın hayal edemeyeceği şey-
leri elde edecek kadar yetkindik, gözüpektik, ce-
surduk, güçlüydük, çok çalışkandık. Ama hayatı-
mızın değeri, 'sa/7/po/maA:'değildi, 'insan olmakt.
Aradan yıllar geçti. Bugün başka başka yerler-
deyiz. Kimimiz artık aramızda da değil. Ama ne
önemi var, hepimiz gene oradayız.
Birden Rahmi Dirican'ı özledim. Halk sağlığı-
nın bu sessiz kahramanını. Erzurum Üniversitesi
Tıp Fakültesi'nde çektiği çileleri. Ata Soyer'i anım-
sadım, sağiık hizmetlerinin geleceğini irdeleyen
çalışkan hekimi.
Bugün 'küreselleşme' kazanmış görünüyor. İn-
san sağlığını insanların cebindeki paraya ayarla-
yan özelleştirme programlan çok çekici görünü-
yor. Dünya üzerinde yaşayan milyariarca yoksu-
lun sağlığı kendi yazgısına bırakılıfken kılı kıpırda-
mayanlar kazanmış görünüyor. Aslında bu yeni
soygun düzeni böyle sürüp gitmeyecektir.
Insanın içindeki vicdan ve ahlak duygusu, her
zaman 'kazanılmış olanın ancak emekle, adaletle
kazanılıp paylaşılmış olan' olacağını söyleyecek-
tir.
Hayatına anlam kazandırmak için yaşayanlar
ölüm korkusunu da yenenlerdir.
Bugün de Türk Tabipleri Biriiği, Merkez Konse-
yi ile (Başkan Dr. Füsun Sayek ve arkadaşlan ile),
tabip odalanyla doğru ilkelerin ışığını parlatıyor. O
ışığı birer birer yakanlan hiç unutmayacağız.
Dr. Nevzat Eren'i sevgiyle uğurluyorum.
Artık hepimizin bir parçasısın. Sonsuza kadar...
em.erdalata@ cumhuriyet.com.tr.
Faks:0212 513 90 98
Kamran İnan Ecevit'e yakındı
4
£hş kadrolar kalabahk
9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - TBMM Dı-
şişleri Komisyonu Başka-
m Kamran İnan, Başba-
kan Bülent Ecevit'e bir
mektup göndererek bü>ü-
kelçiliklerdeki kadrolar
konusunda şikâyetlerini
iletti.
Dış kadrolann gereğin-
den fazla kalabalık oldu-
ğunu, Dışişleri Bakanlı-
ğı'mn hıçbir Türk yurtta-
şuıın bulunmadığı yerler-
de başkonsolosluklar açh-
ğmı belirten İnan, "Suni
olarak ihdas edilen dış bi-
rimlere dil bflmeyen, dev-
leti tenısil yeteneğine yete-
rince sahip olmayan ele-
manlann gönderilmesi,
dış görüntümüz bakurun-
dan pahahya raa-
1 olmaktadır" dedi.
Kamran İnan, Başba-
kan Ecevit'e gönderdiği
mektupta geçen dönem
TBMM'de kurulan araş-
örma komisyonunun dış
kadrolarda aşm bir israf
bulunduğu saptaması
yaptığını ammsatarak
yurtdışmda görevli 7 bin
500 kişiden 3 bin
300'ünün Dışişleri Ba-
kardıgı dışmdaki değişik
kamu kuruluşlan perso-
nelinden oluştuğuna dik-
kat çekti.
"Türkiye'nin en geniş
müşavüier kadrosuna sa-
hip ülke durumunda oldu-
ğunu" vurgulayan inan,
araştırma komisyonu ra-
poru dikkate almarak
yurtdışı kadrolarda suurlı
bir indirime gidilmesinin
kararlaştınldığını, ancak
son zamanlarda bu kadro-
lan fazlasıyla geri alma
girişimlerinde bulunuldu-
ğunu belirtti.