09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet | Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın ICoordınatoru Hikmet Çetinka} a 0 Yazuşlen Muıiuru Ibrahim Yıldız 0 Sorumlu Mudur Fikret İlkiz 0 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara 0 Gorsel Yönetmen Fikret Eser Istıhbarat Cengiz Y ıldırım 0 Ekonomı Özlem Yü/ak 0 Kultur Handan Şenkoken 0 Spor. Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu Ilhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız,Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Ataturk Bulvan No. 125,Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Bh 1352S 23Tel 4411220, Faks.44191170AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğln, Inönü Cd. 119 S. No: 1 Kaf 1. Tel- 363 12 ll.Faks. 363 12 15 Müessese Miıdüni Üstün Akmen 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 ldare: Hüseyin Gürer 0 Satış FaziletKıua MEDYA C: • Yonelım Kurulu Başkam - Genel Mudur Gfllbin Erduran • Koordmator Reha Işıtman 9 Genel MudurYaıduncısı ScvdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61,Faks 5138463 YaYiml»>an >e Basan: ^ enı Gun Habcr Ajansı, Basm ve Yayıncılık A.Ş TüıkocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 Islanbul PK 246 - Sırtecı 34435 Istanbul Tel (O212)512O5O5(2Ohat) Faks (0 212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 20 MART 2000 lmsak:4.34 Güneş-6.01 Öğle: 12.19 tkındi: 15.41 Akşam: 18.23 Yatsı: 19.44 Hayvan dostu • Haber Merkezi - Nelson Mayo'nun 2000 kataloğu için ülkemize gelen tsveçli ünlü manken Camılla, Hayvanlan Koruma Derneği'nde aktif gönüllü olarak çalışıyor. Defilelerde kürk ve deri giymeyen Camilla, Türkıye'de hayvanlara karşı, özellikle sokak köpekJerine karşı yapılan acımasız davranışlann durdurulmasını istiyor. Yaz saati uygulaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gün ışığmdan daha fazla yararlanmak amacı ile 15 yıldan bu yana sürdürülen yaz saati uygulamasına ay sonunda geçiliyor. Buna göre 26 Mart Pazar günü saat 01.00'de, saatler bir saat ileri alınacak. Uygulama 29 Ekim'e kadar sürecek. Avrupa ülkeleri ile eşzamanlı götürûlecek ileri saat uygulaması 7 ay devam edecek. Bu yıl yaz saati uygulanmasından yaklaşık 12 trilyon lıranın üzerinde enerji tasarrufu sağlanması beklenıyor. Dalyan'da tekne trafiği • MIĞLA(AA)- Dalyan Kanalı'nda, 2000 turizm sezonunun olumsuz etkilenmemesi için il ıdare kurulu, tekne trafiğinı yenıden düzenledi. Buna göre, Köycegız Gölü ve Dalyan Kanah'nda 2000 yılında sûrat teknelennin çalışmasına kesinlıkle ızin venlmeyecek. Saatte 5 mılden fazla sürat yapan teknelere 75 mılyon lıra ceza kesılecek. Alkollü halde tekne kullandığı belirlenen tekne sürücülerine ıse 100 mılyon lıra ceza uygulanacak. 'Çevre Egitim Seminepi' • İstanbul Haber Servisi - ÇevTe Bakanlığı ile Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TlSK) tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Çevre Egitim Seminen', 23 Mart'ta lstanbul'da yapılacak. Çevre Bakanı Fevzı Aytekin, TlSK Başkanı Refik Baydur, İstanbul Valısi Erol Çakır ve istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfıt Gürtuna'run konuşacağı seminerde, çevre me\ zuatı ve uygulamalan ile deprem konusu değerlendınlecek. Hızlı postacılık • ANKARA (AA)- Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) ile Fransız Posta İdaresı'nın ışbirliğiyle hazırlanan. Ankara ve tstanbul'daki posta işleme merkezlerinin tam otomasyona geçırilmesinı hedefleyen 'Türk Posta 2000' projesi. posta trafiğine hız kazandıracak. 5 trilyon liraya malolacak projenin 4 trilyon lırahk kısrrunı Fransa'nın hibe edeceğı, kalan 1 tnlyonluk kısmının ıse PTT tarafından karşılanacağı belirtıldı. Kültür varlıklannı topluma kazandıran 77 yıllık TURİNG, Maliye'nin kıskaçında iflas noktasına geldi Giüersoy, İstanbuFıı terk ediyorCANERÖZTÜRK İstanbul'da yok olmak üzere olan pek çok tarihi eseri restore ettirerek halka açan, kültür ve tabiat varlıklannı top- luma kazandıran TURİNG Otomobil Kurumu, ayakta kalma savasımı veri- yor İstanbul Büyükşehir Belediye- si'nin TURlNG'e ait tesislere el koy- masının aniından Maliye'nin, kurumun vergı muafıyetini kaldırması ve gen- ye dönük vergılerle cezalann tahsili- ne girişmesı, TURÎNG'i 250 milyar Iiralık borç batağına soktu. K.urum, 64 milyar lıra değerinde antika eşya satışından sonra, Büyükada'dakı Ah- met Emın Yalman Köşkü'nü de 150 milyar liraya satışa çıkardı. TURİNG Genel Müdürü ÇetikGülersoy ise ken- disi için İstanbul'un artık birönemi kal- madığını behrterek kentten uzaklaşa- cağmı söyledi. Bugüne kadar pek çok tarihi esere hayat \eren ve hiçbır kâr amacı taşı- mayan 77 yıllık TURİNG, Maliye'nin uyguladığı vergılernedeniyle iflas et- me noktasına geldi. Kuruldugundan bu yana vergiden muaf tutulan kurum yıllar önce bir vergi müfettişınin "TU- RtNG'in vergi ödemesi gerekir'' şek- lındeki raporu nedeni> le son 2 yıldır vergi ödüyor. Turizm sektörünün dar- boğazdan geçtıgı bir dönemde kurum önce elindeki antika eşyalan satışa çı- karttı, elde edilen para, borcu ödeme- ye yetmeyınce 2. derecedekı mülkle- rin satışına başlandı. Bugüne kadar satılmak zorunda ka- lan antika eşyalar için "Bu kurumun değil,Türkiye'nin kajtoıdır" dıyen TU- RİNG Genel Müdürü Çelık Gülersoy, hayalı ihracatçıdan, hırsızdan alınama- yan vergilerin kendilerinden tahsil edılmeye çahşıldığını savundu. Gü- lersoy, Ahrnet Emin Yalman Köşkü'ne, değerinin yansının altında fiyat biç- tıklerinı. vergı borçlan nedeniyle ku- rumun asıl görevınden uzaklaştığını ve kültür sanat faalıyetı yapamaz duru- ma geldiğini ifade etti. TURlNG'ın yurtdışında, özellikle 1980 ile 1995 yıl- lan arasında ülkenin en zor günlenn- de Türkiye'yı çok iyı tanıttığına ınan- dığını belirten Gülersoy, kurumun için- • TURÎNG, Maliye'ye olan vergi borcunu ödemek için 64 milyar lira değerinde antika eşya satışından sonra, Büyükada'dakı Ahmet Emin Yalman Köşkü'nü de 150 milyar liraya satışa çıkardı. TURÎNG Genel Müdürü Çelik Gülersoy, "Bu kurumun değil, Türkiye'nin kaybıdır" dedi. f** de bulunduğu dunımla ilgili olarak Başbakan Bülent Ecevit'e bir rapor yazdığını ama henüz bir cevap ala- madığmı kaydettı. • "Tanıtmaysa, bu ülkeyi tanıtmanın dik âlâsuu biz vapük" dıyen Güler- soy, İstanbul Büyükşehir Belediye- si'nce ellerinden alınan köşkler, kasır- lar, turizm tesislerinin bugünkü du- rumunun çok üzücü olduğunu, bura- lann turızmden ve dış yayınlardan koptuğunu belirttı. Seyahat acentele- rinın. "orajaturistgötürûrsekTürki- ye'nin yanlış resmini sunmuş oluruz" düşüncesıyle bu tesislere artık turist getırmediğini kaydeden Gülersoy şöy- le konuştu: "Bizim zamaoımızda o te- sislere herkes geiiyordu. Şimdi bura- ya tek bir göriişe sahip olan insanlar geli>or. Örgü örergibi Ûmik ilmik yap- oğımız şevler bir anda gitti. Üzülecek olan şe>, fstanbul Bmükşehir Beledi- yesi'nin tesislerimi/e el kov ması değil, Türkıye'de bu kadar bağnaz. dışa ka- pan, binlerce yılın ölçükrine saplanıp kalmış insanlann hâlâ olması." lstanbul'un son 5-6 yıldır sıstemli bır şekılde yok edıldiğını, kentın eski halini bılenlerın şımdilerde azap çek- tiğinı iddia eden Gülersoy, lstanbul'un bugününü yaşamaktan son derece mut- suz olduğunu vurguladı. Kentin eski güzelliğıne kavuşması konusunda hiç* bir umudunun bulunmadığını söyle- yen Gülersoy, şehır dışında kendisi- ni daha huzurlu hissettiğini ve Saros Körfezi'ne yerleşmeyi planladığını belirttı. Gülersoy şöyle devam etti: ''İs- tanbul, artık inşaat teknolojisi dış gö- rünüş bakımından dümanın en bo- zuk yeri. Nüfusun büyük çoğunluğu yoksul, ısınmak için kalitesiz >akıt kullaımor. En hurda otomobiller, en kötü tekneler zaraıiı gazlan savura- rak şehrin dört bir yarunda dört dö- nfiyor. Önceleri nefes aldıgunızda ze- hüienmiyorduk. Şimdi temiz hav^- nın ne demek olduğunu şehrin dışın- da anlayabiÜAoruz. Kapalı bir evden dışanya çıkmak isteyen kuşlar, pen- cereye çarpar yere düşer, sonra bir daha dener. Ben de o durtımda> ım. Bir zamanlar çok se\diğim bu kentten arük uzaklaşacağun." Tarihiyerlerdüği'm salonümndan ucuz Aspendos ve Side anöktiyatroJarmıngünliik Idra bedeH 100-720 milyon Hra arasında değişiyor. ANKARA (CumhurKet Bürosu) - Yüzyıllardır ayakta durma savaşı veren tarihi mekânlar, düğün salon- larından daha ucuza kıralanıyor. Binlerce yıllık Aspendos Antik Ti- yatrosu'nun tahsis ücreti 100 mil- yon ile 720 milyon lira arasında de- ğişiyor Yetkılilerden alınan bilgiye göre, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müze- ler Genel Müdürlügü'ne bağlı 17 müze ve örenyeri, kültürel, bilimsel ve dığer faalıyetler için isteyenlere kıralanabıliyor Tarihi mekânlardare- sıtal. konser, tiyatro, sinema göste- nmi, halk oyunlan gösterisi, festi- val, tören, sergi, kermes, kongre, sempozyum, kokteyl ve fuardüzen- lenebilirken açık alanlarda da yemek organizasyonlan gerçekleştırilebili- yor. Büvük kentlcrdc ortalama bir dü- gün salonunun günlük kirasının 200 milyon olduğu günümüzde, Ana- dolu Medeniyetleri Müzesı'nin gün- lük kira ücreti, düzenlenecek faalı- yetin türüne göre 40 ile 240 mılyon İira arasında değişiyor. Aspendos ve Side antik tiyatro- lan 100-720 milyon, Myra Tiyatro- su ile Aya trini Müzesi 100-480 mıl- yon, Yıldız Sarayı ile Topkapı Sa- rayı Müzesi 200-720 milyon, Dı- van Edebiyatı Müzesi 36-360 mil- yon, Türk tslam Eserleri Müzesi 32-240 milyon, Rumeli Hisan 40- 480 milyon, Yedikule 60-540 mil- yon, Arkeoloji Müzesi 36-240 mıl- yon, Efes Antik Tiyatrosu 100-480 milyon, Ingiliz Kulesi 32-140 mil- yon, Bodrum Tiyatrosu 100-360 milyon, diğer müze ve ören yerleri ise 12-60 milyon liraya çeşitli faalı- yttler içtn kiralanabiltyor. e-posta : tan pr prlzma. net. tr NTV'de BAHARYENİLIGI HABER www.ntv.com.tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Kızılderili'nin Verdiğic Ders'... O 'telefon' bakar mısınız.. neye işaret ediyormuş: "... 2000 yılında, lstanbul'da 300 kişi Hıristi- yan oldu." 'Aydınlık' muhabınnın, çeşıtlı ıllerde yap- tığı araştırmalann sonucu da, ilginç. "Edirne'den Trabzon'a, Izmir'den Diyarbakır'a, misyoneıiik faaliyeti son yıllarda hız kazanmıştr..." Meftun Bulunmaz, Izmir'den yazıyor "... Hıristi- yanlık faaliyetleri, tek merkezden, iki grupla yö- netiliyor; hedef krtle, gençler. 'Isa Mesih Cemi- yeti', 'kilise' olarak tanımlanıyor ve 35 yaş üstü insanlara hrtap ediyor; Yeni Yaşam Grubu' ise da- ha çok üniversite gençliğine yönelik çalışma yü- rütüyor. Her pazar, Karataş'taki kiliseleri'nde, gençlerden oluşan orkestra eşliğinde âyin yapı- yor ve vaaz dinliyorlar. Son bir yılda, Izmir'de Hı- ristiyan olanlann çoğunun Alevi ve Kürt kökenli yurttaşlardan oluşması dikkati çekiyor. Yeni ka- tılanlar, önce kiliseyle tanışıyor, daha sonra 'Ye- ni Yaşam Grubu'nun, Alsancak'taki binasında ve çeşitli semtierdeki evlerde, Hz. isa ile ilgili film- ler ve eğitimler başlıyor. Eğitimlerde dörder be- şer kişilik grupjar oluşturularak, Incil'den âyetler yorumlanıyor. Âyetler üzerinde yanşma yapılıyor. Okunan âyeti bilen ödüllendiriliyor. Bu toplantı- larda Hazreti Isa'nın yeni yaşamda birer ruh ola- rak geleceği; acı ve ıstırap çeken herkesin, birer Isa olabileceği öğretiliyor. Tüm sorunların din te- melinde çözüleceği anlatıhyor..." "Isa Mesıh Cemiyetı 'nin önderi Zekâi Tanyar (Mağ- den ve Petrol Mühendısi), ayrıca şu bilgiyi aktarmış: "... biz, Vatikan'a ve Patrikhane'ye bağlı olma- yan, Hıristiyanlık içindeki üç mezhepten Protes- tanlığa bağlı gruplanz. (...) 1989'dafarklı kentler- de bulunan topluluk önderieri bir araya gelip dev- lete karşı yasal bir şemsiye oluşturma ihtiyactnı duyduk. (...) Görece olarak sayımız artıyor; Tür- kiye genelinde, 5 yıl içinde sayımız ikiye katlan- dı diyebilirim..." (Aydınlık, 5 Mart 2000) Nasıl beğendiniz mi? intikali geç inekler gibi... t T^ nayi tüketici' olmakla kalmayıp, üstelik, 'enayi C insan hakları savunuculuğu 'na soyunan; o 7/e- rici' aydın tipi yok mu, şiddetli itirazını, işitir gibi olu- yorum. 'Kemalist' Türkiye, 'laiklik' diye yeri göğü inletiyor; lâiklik ne, dinin toplumsallıktan çıkan- lıp, bireyselleştirilmesi, yani bireyin vicdanına bı- rakılması değil mi? O zaman kimin Müslüman, ki- min Hıristiyan olacağına, kim ne kanşır? Cumhu- riyet'in ilk anayasası, başlangıçta, 'Türkiye'n/n dinı Islâmdır' ibaresini içeriyordu; o, bu yüzden kaldınl- mamış mıdır? Itiraz formel ('sûri') Aristo mantığıyla, hem doğrudur, hem geçeıiidir Türkiye, lâik ve de- mokratikbircumhunyetise, yurttaşın 'maneviyatını' elbetteonun 'vicdanına 'bırakacak, kimin Müslüman kimin Hıristiyan olduğuna, ya da olacağına aldınş et- meyecektir. İyı de, formel ('sûri') Aristo mantığıyla değil de, so- runa diyalektik mantıkla, hele 'Tarihi Materyalizm'ın verilenyle yaklaşılırsa, vanlacak sonuç acaba aynı mı olur? Tuhaftır, -ne tuhafı be, acıklı ve gülünçtür- ama son yimni yıldır ülkemizde 'ilerici' -dahası 'devrimci', üstelik 'Marksist'- geçınen 'aydın takımı'nın en yap- madığı, -ayıptır söylemesi- yapmayı en krvıramadığı da, işte budur; lâikTürkiye'de Hıristiyanlık propagan- dasına da 'aynen' öyle bakıyorlar, gelip geçen tren katarlanna, boş gözlerle dalıp giden, intikali geç inek- ler gibi! Tarihi Materyalizm'in verileri nelerdir? Emperyalist 'Sistem', 'sömürgedliğini' ('Colonialisme 1 ) üçteme- le dayandırmıştı: misyonerler, donanma ve denizaşı- n şirketler! Başrol, misyoner'dedir; llerde egemen olacak 'emperyalist kültür'ün temelini, o kültürün dilini ve dinini yeıii halka aşılayarak, müstakbel 'komprador' işbiriikçileri o hazırlar metropol'dan gelen denizaşın sermaye bu işbirlikçi 'yeni' Hıris- tiyanlardan, Batılı ve alafranga bir 'seçkin'ler kas- tı yarabp, ülkeyi 'tutsak' alacaktır. Komprador Kapitalizm, onun sömürgedeki 'aydınlık' burjuva- zisi, daima sömürgecinin misyoneri tarafından, onun dinine kazanılmış, onun diliyle konuşması- nı bilen; bu yüzden, kendini asıl halkından üstün gören, bir 'köpektir; metropolün malını 'pazar- lamak' görevi için yetiştirilmiştir 'Mazlum' ülke- lerde, Hıristiyanlığın, sosyal, siyasal -en önemli- si- ekonomik fonksiyonu budur... Kafadan atmadığımı bilıyorsunuz, şurada kaç gün oldu, American Board of Mission'ın daha geçen yüz- yılın başında verdiği raporu aktarmıştım, amaçlannı nasıl özetlıyordu, hatıriayın hele: '1/ Halkı Hıristiyan kültürüne göçertmek! 2/ Metropol için 'enayi' müşteri yetiştirmek!.. Buna E. Mead Earl'ün o il- gınç eserinde, söylediklenni ekleyiniz; eski bir ya- n/sömürge olan Anadolu toprağında, şimdiki Cum- huriyet'in laikliğinden istifade ederek, Hıristiyanlığı pazarlayanlann asıl amacı gün gıbı meydana çıkar. ( O eski iyi zamanlardaki gibi...' Yagünümüzün Ven'/en'?Yazmışımdır, 'SoğukSa- vaş'ın anti/komünist hıstensi (yoksa 'paranoya's\ mı demek lazım?) eski sömürgecilik örgütlenme sis- temlerini, biraz değıştırerek benimsemıştı: 'Kızıllar'a karşı, 'Yeşil Kuşak', gerçekte yine misyonerier'in marifetidin bu defa Allahsızlar'a karşı, dinlerara- sı işbirliği, 'karşılıklı hoşgörü' etiketi altında ör- gütleniyor; aslında Hıristiyanlık gibi örgütlü ve tecrübeli olmayan; daha da kötüsü, dağınık ve gev- şek Budist, Müslüman ve diğer 'inanmışlar', Hı- ristiyan 'Sistem'in kuşatması içine alınıyordu. 'O eski iyizamanlarda olduğu gıbı', 'misyonlara' bu de- fayalnızdonanma değil, NATO, SEATO, CENTO des- tek oluyon Incil'in ve Atom Bombası'nın hımayesi attında, Uluslararası Tekelci Sermaye, o 'Mazlum' topraklara çöreklenıyordu. 'Dümen', bır palavra ol- duğu artık anlaşılan 'Kızıl Paranoya'nm dürtüsüyle, mükemmel işletilmiştir; Doğu Bloku'nun 'zalim ko- münıstliğı 'ne karşı, Bat'nın himayesine sığınmış ül- kelerin hepşinde, bugün 'Küreselleşme' ve 'Özel- leştirme' hüküm sünmektedir -ki, 'Batılı Beyaz ve Hıristiyan Emperyalizm'in XXI. yy'daki yeni adı budur. Diyalektiğe kafası birtüriü basmayan, Özal'cı 'de- vekuşu' aydın; Türkıye'de Hıristiyanlığın ne anlama geldiğini; acaba, şu Kızıldenlı meselesınden anlaya- bilir mi? "... beyaz adamlar geldiklerinde, onlann elinde Incil'ler, bizimse topraklanmız vardı; onlar gittiklerinde, ellerimizde sadece İncil'ler kaldı!" Yaaaa! http^/www.prizma.net.tr/AILHAN httpı//www.bilgiyayınevi.com.tr7ailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle