Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2O MART 2000 PAZAFtTESl CUMHURİYET SAYFA
H i J v f J l ı U I V J J . / ekonomi(âcumhuriyet.com.tr 13
Depremzede
esnaf kredi
istiyor
• İZMİT(AA)-Izmit
Ticaret Odası (İTO) Toplu
Işyeri Yapı
Kooperatifi'nce 3 yıl önce
temeli atılan dev iş
merkezi, parasızlık
yüzünden bitirilemiyor.
Kooperatif Başkanı Yûksel
Başer, 900 üyesi bulunan
kooperatifın kendi
olanaklanyla yapırruna
başladığı iş merkezinin,
tamamlanabilmesi için
lcredi desteğine ihtiyaç
bulundugunu söyledi.
HükümetRover'In
• LONDRA(AA)-
Ingiltere Ticaret ve Sanayi
Bakanı Stephen Byers,
BMW otomobil
finnasınm, elden çıkardığı
Rover otomobil
fırmasındaki çalışanlann
durumuyla ilgili sosyal
maliyetleri karşılamasını
istedi. Byers, Rover'ın
satılması nedeniyle bazı
kişilerin işinden olacağını
ve bölge ekonomisinin
olumsuz etkileneceğini
belirterek BMW'yi,
birlikte çözüm aramalan
konusunda sorumluluğa
davet etti. Rover'm
satılması nedeniyle bu
fîrma ile ilgili yan
sanayilerde çalışanlar dahil
yaklaşık 40 bin kişinin
işsiz kalabileceği
belirtiliyor. Bu arada Ford
otomotiv firmasının,
Almanya'nın ve dünyanm
önde gelen otomotiv
Fırmalanndan BMW'yi
satın almak üzere
görüşmeler yaptığı
belirtildi.
G. Afrika, Latin
Amerika işbirliği
• SAOPAULO(AA)-
Güney Afhka'nın, Latin
Amerika ortak pazarı
Mercosur'a ortak üye
olarak katılabileceği
belirtildi. Brezilya'nın The
O Estado de Sao Paulo
isimli gazetesinde dün
çıkan habere göre, Güney
Attika, Şili ve Bolivya gtbi
Mercosur'a ortak üye
olarak katılacak. Brezilya,
Arjantin, Uruguay ve
Paraguay'dan oluşan
Mercosur'a Güney
Afrika'nın katılımıyla
ilgili görüşmelerin iki ay
içinde başlayabileceği
kaydediliyor. Güney
Afrika'nın, Mercosur'a
üye olması durumunda,
halen 1 milyar dolar
düzeyinde olan ticaret
hacminin daha da artacagı
belirtiliyor.
Uluslararası
tarım fuan
• KONYA(AA)-
Konya'da bu yıl üçüncüsü
düzenlenecek "Kon-Tanm
2000 Uluslararası Tanm
Fuan" 2-5 Mayıs tarihleri
arasında açılacak. Tanm il
müdürlüğü yetkilileri, üç
gün sürecek fuara yerli ve
yabancı birçok fırmanın
katılmasının beklendiğini,
bu konudaki çalışmalann
yoğun şekilde
sürdürüldüğünü söylediler.
Çeşme Limam
ozeHeştiPiliyor
• tZMİR (AA) - Çeşme
Güçbirliği Başkanı Kemal
Kürekçi, Çeşme'de
özelleştirme kapsamında
bulunan yerlere talip
olduklannı belirterek
bunun önceliğini
Çeşme Limanı'na
verdiklerini söyledi.
Kürekçi, aralık ayında
Özelleştirme Idaresi
Başkanlığı'na verdikleri
teklifle Çeşme Limanı'na
talip olduklannı, bu
sürecte Ege Sanayicileri
Holdingi'nin de
kendilerine ortaklık teklif
ettiğini söyledi.
Lice mermepi
Uzakdoğif'da
• DtYARBAKIR (AA) -
Toprak Holdıng tarafmdan
Diyarbakır'ın Lice
ilçesinde kurulan
fabrikada üretilen
mermerlerin Uzakdogu
ülkelerinde büyük ilgi
gördüğü bildirildi. Toprak
Mermer Genel Müdürü
Barbaros Şatırlar, 2 yıl
önce Lice ilçesinde
faaliyete geçen fabrikada
üretim kapasitesinin
sürekli olarak arttığını ve
280 kişiye, istihdam alanı
yaratıldığını söyledi.
Türk-İş'in araştırmasına göre çalışanlann satın alma gücü hızla geriliyor
Yoksulhık ücreti tepetaldak
EkonomiServisi-Net 80 milyon
550 bin 900 lira olarak uygulan-
makta olan asgari ücret, yürürlü-
ğe girdiği 1 Ocak'tan bu yana, enf-
lasyon nedeniyle satın alma gücü
bakımından 74 milyon 103 bin 854
liraya geriledi. Türk-tş tarafindan
yapılan araştırmada, yılın ilk iki
ayında gerçekleşen 8.7 oranında-
ki enflasyon nedeniyle net asgari
ücrette 6 milyon 647 bin 36 lira tu-
tannda aşınma olduğu bildirildi.
Hak-lş Konfederasyonu'nun araş-
• Net 80 milyon 550 bin 900 lira olarak uygulanmakta olan asgari
ücret, yürürlüğe girdiği 1 Ocak'tan bu yana, enflasyon nedeniyle
satın alma gücü bakımından 74 milyon 103 bin 854 liraya geriledi.
tırmasına göre de, 4 kişilik bir ai-
lenin zorunlu mutfak harcamala-
n, birönceki aya göre 4 milyon 817
bin 970 lira arüş göstererek 165 mil-
yon 56 bin 100 lira oldu.
Dakika ücreti net 6 bin, saat üc-
reti net 358 bin ve günlük net üc-
reti 2 milyon 685 bin liraya gelen
asgari ücretli bir işçinin 1 kilogram
ekmeğe denk düşen 5 ekmeği sa-
tın alabilmek için 1 saat çalışma-
sı gerekiyor.
Asgari ücretle çalışan birişçinin
1 kilogram ekmek alabilmek için
59 dakika, 1 kilogram kıyma için
6 saat 25 dakika, 1 kilogram pey-
nir için 5 saat 26 dakika, 1 kilog-
ram süt alabilmek için 56 dakika,
1 kilogram kurufasülye için 2 sa-
at 37 dakika, 1 kilogram zeytin
için 5 saat 11 dakika, 1 kilogram
ayçiçeği için 2 saat 24 dakika, 1 ki-
logram şeker için 1 saat 25 daki-
ka, 1 kilogram pirinç için 2 saat 18
Enflasyon, Roma döneminden miras
ANTALYA(AA)-Ekonomistlerin, birbirin-
den farklı planlamalarla çözüm yollan ürete-
rek önlemeye çalışfığı enfiasyona yönelik ça-
hşmalann, ilk olarak günümüzden 1700 yıl ön-
ce yapıldığı bildirildi. tstanbul Üniversitesi
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz
Tekin, Antik Çağ ekonomisinde de büyük so-
runlar yaşanmasına neden olan enflasyonu
önlemek için, günümüzde olduğu gibi karar-
nameler çıkanldığını söyledi.
TBMM'den kira artışlanna ilişkin olarak çı-
kan kararnamenin benzerinin ilk defa 1700 yıl
önce çıkartıldığına değinen Tekin, "Roma
tmparatoru Diocletianus tarafindan yayunla-
nan kararname tam olarak kira ücretieriyte
flgfli değüdiı; ancak enflasvon canavannı çe-
şitJi mal ve hizmet fryadanndan uzak tutma-
vayöoetiktir" diye konuştu. Kararnamenin o
dönemde Anadolu'da geçerli olduğunu anla-
tan Tekin, özellikle4. yüzyılda Akdeniz'de enf-
lasyonun aşın bpyutlara ulaştığım kaydetti.
Tekin, ünparatorluk askerlerinin Anado-
lu'daki yerleşün yerlerine geldiklerinde ihti-
yaçlan olan ürünleri çok fahiş fiyatlarla aldık-
lannmbilindigini anlatarak şunlan söyledi: "Bu
gidişata dur demckiçin.mal vehizmetlerde ta-
lep edikcekfi>atiaria ilgili bir kararname çı-
kânlıyor. \e var ki, kararnamcye rağmen fi-
yataroşlan durdunılamryor.'"
Kararnamenin başansız olmasmda, halkın
elindeki mallan satmak istememesi ve hizmet-
lerde açıktan para istenmesini neden olarak gös-
teren Tekin, karamamede belirienen maksimum
fiyatlardan da örnek verdi:" 1 kflo buğday 100
denar, yanm litre şarap 8 denar, 325 gram s-
jipr eti 8 denar, işçinin bir günlük yevmiyea 25
denar, nnncımn bir günlük yetmiyesi 50 de-
nar, saç sakal üraşı 2 denar ve 1 sayfa yazı ya-
aiması da 10 denar."
dakika, 1 kilogram makarna ala-
bilmek için ise 1 saat 9 dakika ça-
lışması gerekiyor.
Halen brüt 109 milyon 800 bin
liraolan yürürlükteki asgari ücret,
15 milyon 372 bin lira tutannda
SSK primi, 11 milyon 22 bin 300
lira tutannda gelir vergisi, 658 bin
lira damga vergisi, 2 milyon 196
bin lira tutannda zorunlu tasarruf
kesintisi olmak üzere, toplam 29
milyon 249 bin 100 lira kesinti ya-
pılarak, net 80 milyon 550 bin 900
lira olarak uygulanıyor.
Mutfağa büe yetmiyor
Hak-lş Konfederasyonu'nun 15
Şubat-14 Mart dönemi için yaptı-
ğı araştırmaya görede, 4 kişilikbir
ailenin zorunlu mutfak harcama-
lan bir önceki aya göre 4 milyon
817 bin 970 lira arnş göstererek 165
milyon 56 bin 100 lira oldu. Mut-
fak harcamalannın bir önceki aya
göre yüzde 3.1, bir önceki yılın
aynı ayına göre de yüzde 68 ora-
mnda arttığı bildirildi. Hükümetin
ücretlerde öngördüğü yetersiz ar-
nşın 4 kişilik bir ailenin mutfak mas-
raflannı karşılayamadığına, 80 mil-
yon lira olan asgari ücretin ise mut-
fak harcamalannın yansı olduğu-
na dikkat çekiliyor.
Mali bunalımdan çıkan Asya ekonomileri, yeni ekonomi modeliyle yeniden doğdu
Bilişimyatınmhm kaplanlan diriltiyorEkonomi Servisi - Ma-
li krizden başını doğrul-
tan Asya'da bilişim yatı-
nmlannın bölge ülkele-
rinin ekonomi modelini
değişrireceği belirtiliyor.
thracatını 1960-1995 dö-
neminde yaklaşık 4000 misli arttınp
30 yıl içinde kalkınmakta olan ülke
konumundan Ekonomik işbirliği ve
Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyeliği-
ne terfi ederek Asya mucizesini göz-
lerönüne seren Güney Kore, 1997'de-
ki ekonomik kriz sonrasında eski mo-
delin geçerliliğini kaybettiğini farke-
dip bundan sonraki gelişmeyi enfor-
masyon teknolojisinin ağırlık kazan-
dığı "yeni ekonomTye bağladı.
Güney Korehükümeti, enformas-
yon sanayiindeki küçük işletmele-
rin 2005 yılına kadar 8 kat büyüyüp,
gayrisafi yurtiçi hasıladaki (GS YÎH)
paylannın yüzde 18'e çıkmasını, dış
ticaretinin de yüzde 30'unun 3 yıl için-
de online üzerinden yapılmasıru ön-
gördü.
• G. Kore, enformasyon sanayiindeki küçük
işletmeleri büyüterek GSYlH'deki paylannı
yüzde 18'e çıkaracak. Tayvan'da ihracata dönük
enformasyon teknolojisi üreticilerinin borsadaki
payı 10 yıl önce sıfır iken şimdi yüzde 40.
OECD'nin Girişim, Teknoloji ve
Sanayi Bölümü Direktör Yardımcısı
Thomas Andersson, Güney Kore'nin
egitim ve araştırma- gelistirmeye (AR-
GE) çok yoğun yatınm yaptığmı be-
lirterek, "Bflgi ekonomisinin başansı
için gereken sayısız politikanın uygu-
lanmasmda büyük aşamalar kaydedi-
yor" görüşünü dile getirdi.
Tavvan mucizesi
Bilim parklannın geliştirilmesi ve
göçeden uzmanlann ABD'nin Kali-
forniya eyaletindeki Sılikon Vadi-
si "nden ülkeye çekihnesinde mükem-
meliyete yaklaşan Tayvan ise Anders-
son'a göre şimdilerde, teknolojideki
rekabet gücünü keskinleştirdi. Uz-
manlar, Tayvan 'ın, yurtdışında tasa-
nmlanan ürünleri ımal eden
ülkeden teknoloji yaratan
konuma yükselmesi için 20
yıl yettiğini ifade ettiler. Tay-
van'ın ihracata dönük en-
formasyon teknolojisi üre-
ticilerinin borsadaki payı da-
ha 10 yıl öncesine kadar sı-
fir iken, şimdilerde yüzde 40'a çıktı.
Daiwa Araştırma Enstitüsü uzman-
lan, Asya'daki hükümetlerin, modern
telekom şebekelerine yatınmia en-
formasyon çağı uçurumunu kapatma-
daki kararlıliklanna işaret ederek. As-
ya'nın bundan sonra "Internet patla-
maa" yaşayacağını belirtiyor.
Asya'nın enformasyon teknolojisi
ticaretinde v erdiği fazla, geçen yıl 72
milyar dolara, GS YtH'deki payı yüz-
de 3.2'ye çıktı. Japonya haricınde As-
ya-Pasifik kişisel bilgisayar pazan
1999'da yüzde 35 büyüyerek 14 mil-
yon 100 bine ulaştı. Aynı dönemde,
Internet kullanıcılannın sayısı 21.8
milyon kişiye çıktı, bu saymın 5 yıl-
da 95 milyona ulaşması bekleniyor.
D Ü N Y 4 E K O N O M t S Î N E BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLUIOA©/^ ergin@ergin.demon.co.uk
Yaklaşık 9 senedir birlikte
ileıieyen Dow Jones Sanayi
Indeksi ile Nasdaq Teknolo-
ji Indeksi arasında yıl başın-
dan bu yana bir kopuş gözle-
niyor. Teknoloji devrimı, "bilgiçağını", bun-
lar üzerinde yükseldiği varsayılan "yeni
ekonomiyi" temsil eden şırketlerden olu-
şan Nasdaq hızla yükselirken, geleneksel,
elletutulurmallarüreten "Eski Ekonomi-
nin" temsilcisi Dow Jones Sanayi (DJS)
Indeksi geriliyordu. Geçen hafta bu ko-
puş, bektenmedik bir şekilde, ters yönde
bir sıçramayta daha da şiddetlendi. Nas-
daq salı- çarşamba toplam yüzde 6.7 dü-
şerken, CÜS yüzde 8'den fazla bir tırma-
nışla, tarihinin en güçlü sıçramalanndan bi-
rini yaşadı. Birçok gözlemci, Nasdaq'ın
köpüğünün delinmiş olabileceğini ve iki
indeks arasındaki bu kopuşun, yeni bir
trendin, gerçek ekonomiye bir dönüşün
başlangıcı olabileceğini ıleri sürdüler.
İki günlük hareketten uzun dönemli bir
sonuç çıkartmanın doğru olmayacağını
düşünmekle birlikte, bu ABD kaynaklı "ye-
ni ekonomi" tezinin büyük ölçüde, "Sili-
con Valley" ideotoglan tarafindan üretilen,
dünyanm geri kalanına da ABD'nin ne ka-
dar ileri olduğunu gösterdiği için, resmen
desteklenen bir fantezi (tüm fanteziler gi-
bi bunun içinde de bir gerçek payı var) ol-
duğunu düşünüyorum. Geçen hafta yaşa-
nan gelişmeler işte bu fantezinin bir kez
daha gündeme getirilip irdelenmesineola-
nak sağladı.
ABD mucizesi ve ötesi—
ABD'de uzun bir ekonomik toparlanma
yaşanıyor. 9 senedir eğilimsel olarak yük-
selen borsa rekor düzeylere çıkmış du-
rumda. Ancak ekonomiyle yakından ilgi-
lenen hemen herkes bilir ki, hiçbir ekono-
mik toparlanma, hiçbir borsa tırmanması
sonsuza kadar sürmez. Üstelik, bu ikisi
ne kadar uzun ve güçlüyse, ardından ge-
len daralma ve düzettme de hemen herza-
man, o kadar şiddetli olur. Bu açıdan ba-
kınca ABD ekonomisini de bir ekonomik
daralmanın hatta bir borsa krizinin bekle-
diğini, elinizde hiçbir veri olmasa bile salt
tarihe bakarak söylemek mümkün. Üste-
lik, daha önce de birçok kez aktardığımiz
gibi, ABD ekonomisinin bu iki yükselme-
sinin giderek imkânsızlaştığını söyleyen
sağlam göstergeler de var.
Orneğin, önceki hafta Businessvve-
ek'teki "Borsayla yaşa borsayla öl" baş-
lıklı yorumunda Robert Kuttner bunlan bir
kere daha dile getirdi, ABD'nin dış borç-
lannın artış hızına, GSMH'nin yüzde 300'üne
ulaşan özel sektor borçlanna, hisse sene-
di fıyatlannın artış hızının, üretkenlik, kâr-
lılık ve milli gelir artış hızlannın çok üzerin-
de seyrettiğine dikkati çektı. 1920-30 dö-
nemindeki, radyo, telefon, elektrik ma-
kineleri, otomotiv, uçak sanayii gibi ge-
'Eski aonominin' Olmediğinin Hikayesidir.
Eski ekonominin temsilcisi Dow Jones indeksi gerilemeye başladı.
lişmelerin (teknolojik devrimin) o zaman
bir krizi engellemeye yetmediğini hatırlat-
tı.
Diğer taraftan, dünyanm geri kalanı,
Meksika krizi, Asya krizi, 10 yıkjır bir türlü
sonu gelmeyen Japon resesyonu gibi so-
runlarla uğraşırken ABD ekonomisinin na-
sıl bu kadar iyi bir performans gösterdiği-
ni açıklamak gerekiyor. Ama bu açıklama-
yı, bizzat ABD ve IMF tarafindan dayatı-
lan küreselleşme sürecinin ganimetlerine,
Asya knzıninABD ekonomisi üzenndekı des-
tekleyicı etkılerine değinmeden yapmak
gerekiyor. Böylece hem ABD hegemonya-
sının ideolojik desteklerini korumak hem
de ABD'deki ekonomik büyümenin büyük
ölçüde dış kaynaklı olduğunu gizlemek
mümkün olabilecek.
Bu ikincisi özellikle önemli. ABD dış
borçlannın artış hızının, gösterdiği gibi,
ekonomisinin büyümenin ardındayaban-
cı kaynakların büyük payı var. Öyleyse
ABD ekonomisinin büyüme motorunun
enerjisinin içerden geldiğini, üstelik de bu-
nun, yeni, adeta devrimci bir seri gelişme-
den kaynaklandığını gösterebilirsenız, kü-
resele önderliğinizi korumanın yanı sıra,
yabancı yatınmcılann bu "yeni ekonomi-
den" pay almak için gelmeye devam et-
mesini, son ana, sistem çökene kadar sağ-
layabilirsiniz. Bu çöküş anında da yükün
önemli bir kısmınıda1980'lerdeJaponya'nın
başına geldiği gibi yabancılara yüklemek
mümkün olabilir.
İşte bu "yeni ekonomi" tüm gereksinim-
lere cevap veren bir formülasyon, adeta tüm
bu sorunlan gizleyen bir fantezi. Temel
birleştirici öğesi Internet olan bu fantezi-
yi şöyle özetlemek mümkün sanınm: In-
ternet ve bilişim teknolojisi eski ekonomi-
ye bir şok etkisi yapan devrimci gelişme-
lerdir. Bunlar sayesinde, alıcılar ve satıcı-
lar arasındaki aracılarortadan kalkıyor, bil-
gi demokratikleşiyor, bürokrasi yok olu-
yor, verimlilik artışı yeni bir sıçrama yaşı-
yor. Böylece ekonominin üretim ve dağı-
lım özellikleri değişiyor.
Kârsız kapitalizm...
Düşük enflasyon, sürekli büyüme, hep
yükselen, hatta 36.000'e ulaşması bekle-
nen borsa... Böyle bir ortamda, sermaye
eski ekonomiden uzaklaşıp bu yeni eko-
nomiye geçiyor, yeni başlamakta olan uzun
büyüme sürecinde yer tutmaya çabalıyor.
İşte bu yüzdendir ki borsada, özellikle ye-
ni teknoloji şirketlerinin ve bunlann etkile-
diği "yeni ekonomi" şirketlerinin kâğıtlan
hızla artıyor. Ancak burada "eski ekono-
miyle" yenisı arasında bir simbiyosis yok.
Aksıne "yeni ekonomi", eskiyı hızla etkisi
altına alıyor ve giderek yok ediyor. Öyley-
se Internet temelli şirketlerin
hisselerine yatınm yapmaya
devam etmek, bunlan nere-
de bulsak kapmak gerekiyor.
Böylece. ömeğın geçen haf-
ta piyasaya çıkan lastminute.com'un (son
anda rezervasyon yapmak, hedıye almak
isteyenler için site) sabah 0.30 sterlin ci-
vannda açılan hisseleri akşam 300 sterli-
nin üstünde kapanıyor. Lastminu-
te.com'un, kâğıtlan 1997 Mayıs'ından bu
yana yüzde 3.800 artan Amazon.com gi-
bi birçok Internet şirketinin kurulduğundan
bu güne kadar hiç kâr etmemiş olmasına
ise kimse aldırmıyor. Herkes birbirine ba-
kıp satın almaya devam ediyor.
Bu fantezi dünyasında, kurulduğundan
bu yana hiç kâr etmemiş, beş on kişilik şir-
ketlerin hisse senetleri kapışılırken, yılba-
şından gecen hafta başına kadar Nasdaq
yüzde 24 artınyor. Ama, yüzbinlerce insan
çalıştıran, otomobilden, uçağa, ev eşya-
lanna, kâğrttan ilaca kadartemel mallan üre-
ten, üstelik ciddı büyüklükte kâr gösteren
"eski ekonomi" şırketlennın hisseleri ay-
nı dönemde yüzde 15 değer kaybediyor.
Böylece yatınmcılar adeta gerçeküstü bir
dünyada yaşamaya başlıyorlar. Büyük bir
teknoloji devrimi var, hisse senetleri rekor
artışlarla sahiplerini bir günde dolar, ster-
lin milyoneri yapan şirketler var. ama or-
tada henüz bir ekonomik değer, kâr yok?
Bu "yeni ekonomi" kâra dayanmayan bir
kapitalizm mi acaba?
1980'lerde küçük yatınmcının gurusu, bor-
salardaki dönüşleri görmesıyle, 1987'de bor-
sa çökerken yüzde 300 kâr etmesiyle par-
mak ısırttıran Bob Beckman sık sık şöy-
le derdi: "Sizi yönetenler, bugün olan-
lann daha önce de olduğunu söyler-
lerse.. yönetemezler." Gerçekten de ta-
rihe baktığımızda, önceki hafta The Ob-
server'de Will Hutton'un hatıriattığı bir
şeyiçokaçıkçagörebiliriz: Tüm borsa kö-
püklerinin temelinde hep aynı masal yatar
Dünya değişti, geçmişten bir kopuş oluş-
turan gelişmelere bağlı olarakzengin olma-
nın yepyeni olanaklan ortaya çıktı. Tren ka-
çıyor.. gecikmeden binmek gerekir. Böy-
lece ender bir lale soğanının fıyatı, bundan
binlerce "endersoğan" üretilebileceği için
bu günün parasıyla 150.000 dolara çıka-
bilir (The Obserber 12/03). 1990'lann ba-
şında çöküp de 10 yıllık bir resesyorta yol
açmadan, önce Japon piyasalan, Japon
ekonomisi, Japon teknojisi için de benzer
hikâyeler anlatılmıyor muydu?
Geçen hafta yaşananlar, fantezinin ak-
sine "eski" -gerçek- "ekonominin" ölme-
diğini, bilgi çağı "yeni ekonomi" fante-
zilerinin spekülatif köpükle ilişkisini tekrar
ortaya koydu, tabii görmek isteyenlere.
Çok az kimse bu gelişmelerden dolayı fik-
rini değiştirecek... Taa ki, Kruggman'ın bir
'spekülatifpramite" benzettiğı (NYT12/03)
sistemin köpüğü patlayana kadar...
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
SanayisizJeşöpme
Sanayileşme, üretim teknolojisinin gelişimi biçi-
minde algılanırsa, ekonomik gelişme ile eşanlamlı-
dır. Türkiye, sanayileşme merdiveninin ortaya yakın
basamaklanndadır. Ancak bu ortaya yakınlık aşağı-
dan ortaya yakınlıktır. Sanayi esas olarak tüketim mal-
lannın üretimine yöneliktir ve kendi teknolojisini üret-
mekten çok uzaktır. Son yıllarda uygulanan politi-
kalar bu sanayii temellerinden sarsıyor.
Sanayi, üretimde kullandığı hammadde ve ara
malı girdilerini yakın yıllara kadar yerli kaynaklardan
sağlıyordu. Ülke sanayünin esasını oluşturan gıda
ve dokuma tanmsal girdiler kullanır. Bunlar yakın yıl-
lara kadar yerli üreticilerden satın alındığı gibi, yer-
li sanayiin gereksinim duyduğu demir-çelik, çimen-
to, kâğıt ve petro- kimya ara ürünler de büyük öl- j
çüde KİT (Kamu Iktisadi Teşebbüsü) olan kuruluş-'
lardan alınıyordu. KİT, geleneksel olarak, piyasa fi-
yatının altında bir fıyattan ara malı sağlayarak tüke-
tim malı üreten özel sermaye işletmelerine destek
olmaktaydı.
Kısaca değinilen bu yapı ya da ilişkiler ağı, 1980'ler- '>
den sonra adım adım yıkıldı. Özel sanayici iplikten
demir-çeliğe, kimyasal ürünlerden kâğıda dek ara
girdilerini dışalımla karşılamaya başladı. Aslında kü-.
reselleşen ya da gümrük duvarlannın alçaltıldığı,
Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalar bağlamında
1994'ten sonra, giderek ortadan kaldınldığı bir dün-
yada bu gidiş olağan karşılanabilirdi. Ancak geliş-1
meler hiç de olağan değil; Türkiye sanayii uygun de-
yimle vurgun yedi; geriledi. >
Nasıl mı?
Önce, özel kesime ara malı sağlama işlevini yiti-,'
ren KİT ya ölüme terk edildi ya da haraç-mezat sa-!
tıldı ve satılıyor. Satılan KİT, çoğu kez, arazisinden
rant elde edilen bir duruma geldi; yeni yatınm, tek-
nolojik yenilenme ve üretim olanaklarını geliştirm^ ;
süreçlerine sokulmadı. Üretim düştü, işsizlik arttı. '
Sonra, özel sanayi kuruluşlan da kazançlannı esaa
olarak yüksek faizden sağlar bir duruma geldi; üre-
timin yerini para ticareti aldı. En son veriler, 500 en
büyük sanayi kuruluşunun gelirlerinin yaklaşık yüz-r
de 87'sinin temelini faiz oluşturan rant gelirleri oldu-
ğunu kanrtlıyor. Katdı ki kamu sanayiinin çökmesi özel
sanayiin de işine yaramadı; özel kesimin yatınmia- ,
n birkaç ürüne yöneldi; aşın derecede azaldı.
Bu genel durumun Anadolu sanayiine yansıması
ise gerçekten ürkütücüdür. Anadolu'da sanayi, Klt,
olanlar dahıl orta ve küçük ölçeklidir. Orta ve küçük
ölçekli sanayi ekonomik bunalımdan çok kolay et-
kilenir; ekonomik bunalım fırtınası önce küçükleri bo- ,
ğar. En büyüğü 40-50 kişi çalıştıran özel işletmeler
olsun, 3-4 yüz işçi çalıştıran KİT işletmeleri olsun ya
tümüyle kapatılıyor ya da gerçekten can çekişiyor. '
Bu durum işsizlik, sermayenin üretimden uzaklaşa- ;
rak parasallaşması ve genel olarak da bu yörelerin
yoksullaşması sonucunu veriyor. Irili-ufaklı da olsa
var olan sanayi kuruluşlannın yok olması, tanmsal
üretimi ve ulaştırma, inşaat ve ticaret başta üzere
hizmet kesimlerini de olumsuz yönde etkiliyor.
Türkiye, hızla sanayisizleştiriliyor. •
Ülkeyi yöneten hükümetlerin bu gidişi durdurma- '
lan gerekirdi. Bu, yapılmadı; yapılmıyor. Önce, KİT
satışlan aceleye getirilmez; daha da önemlisi satıl-
mayan KlT'in etkin ve verimli çalışması sağlanabi-
lirdi. Bunun tam tersi yapıldı. Dünyadaki son sos-
yalist devleti yok ediyoruz türünden aptallıklarla,
KİT ölüme terk edildi. Oysa, iletişim ve enerji gibi stra-
tejik ürünler, bölgesel gelişme ve ileri teknoloji alan-
lannda KlT'in korunması gerekli ve olanaklıydı; bu
noktalar gündeme bile getirilmedi ve getirilmiyor.
Teknolojik gelişmeye dayalı uzun dönemli bir sana-
yileşme stratejisi oluşturulmadı. Tanrı buyruğu gibi
algılanan özelleştirme, bir rant paylaşımına ve yağ-
maya dönüştürüldü. Yatınmsızlık ve işsizlik bunal-
tıcı boyutlara ulaşıyor.
Anadolu sanayii için aynca önlem alınmalıydı.
Dünyanm bütün demokratik ülkelerinde, kendi elin-
de olmayan ya da ekonomik bunalım sonucu yıkı-
ma uğrayan üretim birimleri özel korumaya alınır; bun-
lann bunalımı atlatmalan için kamu desteği sağla-
nır. Türkiye hükümetleri yalnızca bankacılıkta bunu
yapryor; önce kamu bankalannı ucuza satıyor, son-
ra rantçı sermayeye bunlann içini boşaltma olana-
ğı veriyor, daha sonra da güç duruma düştüler ge-
rekçesiyle onlan geri alıyor; kurtanyor. Öbür taraf-
ta, üretici, sanayici ekonomik ölüme terk ediliyor.
Hükümet edenler, çok büyük bir sorumsuzluk !
gösteriyor; giderek siyasal suç işliyor. Ülkenin sınai
üretim birimleri tek tek kapanırken ve işsizlik artar-
ken, kılını kıpırdatmıyor. Para sermayeye destek olu- ,
nuyor, yatınmcıya, üreticiye, işsize değil. Anlaşılan, <
siyaset eskisi birilerini kurtarmak için milletvekille- •
rini pazartık aracı yapmak ya da eğitimi parası olan-
ların alabileceği duruma getirip tarikat okullarını öv- '
mek dururken, sanayileşme, üretim ve işsizlik gibi
konular, uğraşmaya değer bulunmuyor.
yakup<a metu.edu.tr
Denizyoluna alternatif
Asya'dan Avrupa'ya
demiryolu ağı
ALMATİ(AA)-OTta
Asya ile bazı Avrupa
ülkelerinin demiryolu
işletmeleri uzmanlan
Kazakistan'ın başkenti
Almati'de bir araya
gelerek deniz yolu
taşunacılığına karşı
demiryolu
altematifı
konusunu ele
aldılar.
Kazakistan
Demiryolu Proje
Şirketi Başkanı
İl Aubakirm.
toplantıda
Kazak uzmanlann
hazırladıgı projeler
hakkında bilgi verdi. Her
yıl Çin'den Avrupa'ya
demiryolu ile 60 milyon
ton yük taşındığını ifade
eden Aubakirov, bunun
sadece 3.5 milyon tonluk
bölümünün Kİzakistan-
Çin suıınndaki
Dosnk kapısından
taşındığını söyledi. -
Demiryolu *
taşımacılığında ,;
güvenlik ve zamanın ij
avantaj olduğunu belirteır
Aubakiro\,
en büyük dezavantajuı ise
uygulanan
gümrük ve sınır
komisyonlan
olduğuna dikkat
çekti. Toplantıya
katılan uzmanlar-
fiyat tarifeleri j
üzerinde -j
anlaşılması konusunda
teklifler sunarken ortak
ulaşım politikası ^
oluşturulması %!
hususunu da gündeme j
getirdiler. Toplantıya '
Orta Asya ülkelennin -^
yanı sıra Azerbaycan,
Rusya, Ukrayna, Belarus,
Lırvanya. Bulgaristan,
Polonya, Slovakya, *
Macaristan ve Fransa'dan;
uzmanlar katıldı.
: ı