08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
,SAYFA 2 MART 2000 PERŞEMBE EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Sönen Bir Umut! ,. Meğer neymiş şu Süleyman Bey? Kırk yıllık has- mı Bülent, elini kolunu sıvamış, cumhurbaşkanlığı- nıbeşyıl belki de on yıl daha sürdürebilmesi için bü- yük bir coşkuyla uğraşıyoıi Bir yedi yıl, bir de belki on yıl... Boşunayazmamış Duverger; "Seçimle Ge- len KraHar" kitabını! Hep hatırlanm, 1957 seçiminde Ankara'dan mil- letvekili seçilerekTBMM'yegiren Bülent Ecevit'e kut- lama telgrafı gönderdiğimi!.. Kuşağımın bir kişisiy- di. Gerçi pek tanımazdım. Birkaç kez kolejli arka- daşlannın, Özcan'ın, Tunç'un, Şakir'in yanında görmüştüm. Sanınm Yenikapı'da birgece de geçir- miştik. Vedat Nedim Tör'ün "Hep Bu Topraktan" der- gisinde çıkan şiirteri, sonra Londra dönüşü Ulus ga- zetesindeki yazılan, Tagor'dan çevirileri... Geleceği açık bir aydın, bir kültür adamı, şiiri seven bir sanat tutkunu... Böyle birinin politikaya atılıp ön yerlere geleceği- ni hiç mi hiç düşünmemiştim. Politika oyunlanna ya- kışmayacak biri gibiydi. Derken milletvekili oldu, böyle bir genç adamın Meclis'te yararlı işler yapa- cağını düşünereksevinmiştim. Parti içinde sıradan bir kişi olarak mı kalacaktı, yoksa ön yerlere atlaya- bilecek miydi? Bir gün Şakir'le (Eczacıbaşı) konu- şurken CHP'de Inönü'den sonra kimin genel baş- kan olabileceğini tartışmıştık. Nihat Erim mi, Ka- sım Gülek mi, Turhan Feyzioğlu mu derken Şa- kir, "Bülent varya..." demişti de aklım yatmamıştı. Zaman geçti. Ecevit'in adım adım ilerteyişini gör- dük. CHP liderliği, başbakanlık, 12 Martlar, Eylül'ter, hapislikler, sonra yeniden doğmak politikaya, yet- miş beş yaşında bir kez daha başbakanlık... Benim ummadığım, hiç beklemediğim biryükseliş, iniş, çı- kış... Ama hep halktan, emekten, Atatürk ilkelerinden, çağdaşlıktan, sanattan, kültürden yana... Hiçbir za- man şiirinden uzaklaşmadan... Karşılaşmalanmız- da yeni şiirlerini sorduğumda, sevinerek yeni şiirle- rin içinde yaşadığı izlenimini vermesi... Başlangıç güzel, ama önemli olan yolun sonu!.. Şunun şurasında insan ömrü ne kadar? Kişi, işe na- sıl başladıysa öyle bitirebilmeli.. Çizgisini gerilete- rek değil, daha daha yükselterek, hiç değilse bu ça- bayı göstererek... Falih Rıfkı Atay'ı düşünüyorum. Çok sevdiğim bir yazar, usta mı usta... Hep Atatürk'ün yanında, hep devrimlerinin savunucusu... Ama ölümünden önceki ytllarda ntye bir değişme gösterdi? Niye ik- tidarayakınlaştı, Demirel'e, niyesola, CHP'dekiso- la açık atılıma, Ecevit'e ters düştü? lyi bitirmek ge- rek, son noktayı nerde nasıl koyacagını, geriye na- sıl bir izlenim bırakacağını bilmek gerek!... Bülent Ecevit, beşinci başbakanlığındatanınmaz bir kişi mi oldu? Orda burda Fethullah okullannı öven, "Yararlı tarikatlar da vardır" diyen; hele son günler- de bir süre daha işbaşında kalabilmek isteğiyle dün- kü hasmı Demirel'e yeniden Çankaya kapısını aç- maya çalışan; bunu sağlamak için anayasadaki ba- zı maddeleri Faziletçiler, daha doğrusu Erbakan yaranna değiştirmeye kalkışan bir kişi, sıradan, ta- vizci bir pofıtikacı!... Bülent Ecevit bir güzel umuttu, güvenilir bir pdi- tikacı görünümündeydi... Ya şimdi? Ya şimdi? Bir Uyan ve Bir de Anı AÜH.NEYZİ B ırsureonce TRTlve2, camilerde hutbe oku- yan hatip- lerin Hiz- bullah terörünü lanetleyen konuşmalarını uzun uzıuı yayunladı. Doğrusu irkil- dim. TRT'nin devletin sesi olduğu biliniyordu. Toplum düzenini kurmak ve koru- maktan sorumlu olan laik cumhuriyet, bundan böyle hulbelerüe mi toplumu yön- lendirmeye karar vermişti? Televizyon istasyonlanmı- zın sayısı yüzleri aştı. Yann bir özel programda bir ho- ca da çıkıp "Asd demokra- si Iran ve Libya'da uygula- nan cemahiriye sistemidir" yollu bir açıklama yaparsa, RTÜK bu istasyona ilci gün kapatma cezası vermekle mi yetinecek? Yobazlığa karşı en doğru yolun eği- tim olduğunu ne zaman an- layacağız ve devlet bütçesi- nin yansmı bu yola aktara- cağız? Ben bu duruma üzülüp dururken, kendisini "emek- Kvaiz" diye tanıtan Sn. Mu- hammed Dafi'nin 29 Ocak'ta Cumhuriyet'te ya- yımlanan "Tann Uludur" yazısı yüreğime su serpti. Içimi açtı. Ellerine sağlık. Demek cumhuriyet döne- minde böyle düşünen vaiz- ler de yetişmiş. 0nun gibi kişiler, ûlkenin geleceğine güven kazanmamıza neden oluyor. Sn. Dafi'nin yaasına ufak bir anım ile ek yapmak is- tiyorum. Rahmetli dedem (Prof. MehmetAK Ayni)bir sabah eşine a Benim torun- bnm Kııranokudu mu" di- ye sormuş. Sabaha kendi- mi Kıaltoprak Camii ima- mının önünde diz çökmüş olarak bulmuştum. Yaşun küçük. Yeni harfleri annean- nemin gazetesinden (doğai olarak Cumhuriyet) sökme- ye ancak başlamışüm. Üçün- cü dersten sonra köşkte çın- gar koptu. lyi niyetli, hoş görülü ımam efendinin Arapça bilmediğini ve bize okuttuklannı yalnız inanç- la yinelememiz gerektiğine bizi inandırmaya çalıştığını anlamıştım. Anlamadığım bir dilde, harflerini seçeme- diğım bir yazıyı hele ezbe- re almayı hiçbir zaman ka- bul etmedim. Yıllar sonra (o da rahmetli) Sn. Ali Ke- mali Aksüt'ün gelıştırdiğı okuma yöntemi ile Arap harflerini biraz söktûm ama Kuran-ı Kerim'i Ingilizce çevirisinden okumak zorun- da kaldım. Son günlerde çe- şitli kampanyalar yapüdı; keşke birileri önayak olsa da Türkçe ezanı geri getire- bilsek. Insanlan lan bir dil ile namaza çağır- manın ne anlamı var, hâlâ anlamıyorum. Hele her şe- ye kadır Tann'nın Arapça- dan başka dil bümediğine inanmak ise büsbütün güç. ANKARA ASIİYE18. HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1997/646/Karar No: 1999/669 Davacı Milli Savunma Bakanlığı tarafmdan davah Alphan Morkan, Fikri Morkan ve Naki Karabacak aleyhine açılnuş bulunan ödence davasuun yapılan açık yargılaması sonunda; Mahkememizden verilen 1.12.1999 gün 97/646 esas, 99/669 karar sayılı ilam da\acı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davah Naki Karabacak'ın adresi bilinmediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verümiş olup; 16.2.2000 tarihli temyİ2 dilekçesinin 7201 sayıh Tebligat Yasası'nın 31. maddesi uyannca ilan tarihin- den itibaren 15 gün sonra tebliğin yapılnuş sayılacağı, tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 17.2.2000 Basın: 10040 Türkîye'nin en hızlı arabası bugün ÇAĞLAYAN ve ÇEKMEKÖY'de Çağlayan ve Çekmeköy sakinleri için de hayat artık çok daha rahat. ÇAĞLAYAN: 2/03/2000, Saat:l 1.00 Hürriyet Mahallesi Cemil Bengü Caddesi No:2 ÇEKMEKÖY: 2/03/2000, Saat: 14.00 r y ' Çamlık Mahallesi Aiemdag Caddesi No: 111 TANSAS PENCERE Etnikçi ile Dinciye Neden Karşıyız!.. 'Etni' Frenkçe bir sözcük, Osmanlıca karşılığı 'kavim'ö'ır, Türkçede 'budun'... 'Etnik' dilimize 'budunsal' diye çevriliyor. Peki 'efn//cç/'denebilirmi?.. Yoksa 'etnici' mi daha iyi?.. Etnici, yahnici, çeşnici gibi bir şey; etnikçi ku- lağa daha hoş geliyor. Ülkemizde çok partili rejim etnikçilikle dincilik kavgasında kimvurduya gidiyor. • Türkçülük iyi mi?.. Demokratik mi?.. Türkçülük 'ırkçılık' kokuyor; Atatürfc Türkçü- lüğe karşı çıkmıştı. Ya Kürtçülük?.. lyi mi?.. Türkçülüğe karşı çıkmak, bizim entelimizin gö- zünde demokratik bir tutumdur... Ama Kürtçülüğe karşı çıkmak demokrasiye kar- şı çıkmaktır. Milliyetçiliğe soğuk bakan kimi aydın, neden etnikçiliğe sıcak bakıyor?.. • Demokrasi ulusal gelirin sınıflar ve katmanlar ara- sında hakça paylaşımı için bir araçtır; pariamen- to bu iş için kurulur. Avrupa'da önce aristokrasiye (soylu sınrfa) kar- şı çıktı burjuva, iktidara oturduğu zaman 'siyasal demokrasi' başladı; sonradan ağıriığını paria- mentoya koyan emekçi sınrfı da 'sosyal demok- ras/'nin temelini attı. Sınıflar ve katmanlar arasın- daki tartışma demokrasinin özüdür. Türkiye'de bugün demokrasi dediğimiz düzen kavramlar kar- gaşasında boğulup giden çok partili rejim keşme- keşinden gayn bir şey değil!.. Çünkü ülkenin gün- deminde iki madde ağırlıklı: 1 Etnikçilik.. Dincilik. Ibadet özgüriüğü Türkiye'de sonuna değin var; sınırsız tapınma olanağı ülkemizde geçerli!.. An- cak dincilik şeriatçılığın devleti ele geçirmesi yo- lunda gözü kara bir kavgaya girişmiş... Ya etnikçilik?.. Kürtlereziliyor.. Doğrudur. YaTürkler?.. Yoksul sınıflar ve katmanlar yelpazesinde insa- nı ezen düzen, Türk ile Kürt'ü ayınyor mu?.. Dinci ve etnikçi bu ülkede demokrasinin yanın- da değil, karşısındadır. Demokrasiyi temel gündeminden göz göre gö- re soyutluyoruz. • • Batı emperyalizminin tarihsel stratejisi bellkJir; dincilik işe yarıyorsa, emperyalist bu silahı (Suudi Arabistan'daki gibi) kullanır; dincilik tersine işler- se, emperyalistin işine gelmez; Iran'daki kökten- dincilik Batı için kötüdür; Kuveyt'teki iyidir. Amerika neden Türkiye'de ılımlı Islama dönük bir rejim istiyor, neden etnikçiliği kullanmak yofun- da her türiü olanağı elinde tutuyor? Bir etninin demokratik haklannı savunmak baş- ka, etnikçilik başka!.. Ne Türkçüyüz.. NeKürtçü. w J r PORT Iffi PORTREIER Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Deniz Gezmiş, Yaşar Kemal, Azız Nesm, Yılmaz Gûney, M.Ali Aybar. Sabahatnn Ali, Fikret Otyam, Panayot Abacı, Lefter ve... Bu kitapta onlann öykülerini okuyacaksınız. Bûtün bu portrelerin, bir dönemin güzel bır resmini vereceğine ınanıyoruz. Bazılanm yakından tanıdımz, bazılannın adını ise hiç duymaduuz. Onlar bizi bize anlanyor. Bir dönemin tanıkhğını da içeren bu portreleri beğeneceginizı umuyoruz Cumhuriyet' Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad. No.39/41 . kiUp kulubü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tet: (212)514 01 96 SARIYER 2. ASIİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya: 1972/81 esas. 1999/1 karar Maliye hazınesi taranndan Şaban Gerçek mırasçüan Ali oğtu Memiş Reis mirasçüan Mnan (Agop oğlu), Mannık (Karabet b- n) aleyhlenne açüan tescıl davası sonunda, mahkememizden ve- rilen 14.1.1999 tanh 1972/81 esas, 1999/1 karar sayılı karan ile olayda 4473 sayılı yasa koşullannm bulunmadığı buna rağmen yenileme yapıldığından yenıleme istemını içeren davanın reddı- ne, dava konusu Sanyer Rumelıfenen köj'û 23 parselın tapulama tespıtine uygun olarak 64/10 payının Garabet bzı Mannık, 64/30 payının Agop oğlu Miran 9/64 payının Şaban Gerçek, 9/64 payı- nın lbrahım Gerçek, 6/64 payının Memış Kızı Sanıye adına tespi- tine ve tapuya tescdıne (kütûklenmesıne) karar venlmıstir. Bu karar adreslen meçhul ve bulunamayan Miran, Karabet kı- zı Mannik'e gazete ile ilanen tebliğ edılmış. mahkeme karan Ali oglu Memiş Reıs mırasçılan vekillen Av. Israfil Kabraman tara- fmdan ve Hazıne vekili Av Ipek Bilge tarafindan (Av. Israül 24.3.1999 tarihrnde, Av. Ipek Bılge'de 8.3.1999 tanhinde) tem- yiz edilmiş ve mahkememız karan Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 5.7.1999 tarih, 1999/2819 esas. 1999/3472 karar sayılı ilamı Ue Hazıne ile katılanlann temyiz ıtirazlan yerinde görûldûğunden kabulü ile hükmün bozulmasına karar verildiği, yukanda adlan geçen ve adreslen bulunamayan Agop oğlu Miran, Karabet kızı Mannik'e Yargıtay bozma ılamının teblıği yenne geçeriı olmak üzere gazete ile ilanen tebliğ olunur. Şaban Gerçek mırasçüan ve- kili Av. Durmuş Kalay tashıhi karar talebinde bulunmuştur. 31.8.1999 Basın: 10853
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle