08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART2000PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabrocumhuriyet.com.tr 11 Tahran Seçim sonuçları karıştı T/VHRAN(Ajanslar)- tran'ın başkenti Tahran'da 18 Şubat'ta yapılan milletvetkili seçitnlerinin ilk turunun sonuçlan hâlâ kesinleştirilemedi. Içişleri Bakanlığı Seçim Işleri Genel Müdürü Gadimi Zakir, Tahran'daki seçim sandıkJannın üçte birinin yeniden sayılacağını ve sonucun 5 gün içinde açıklanacağını söyledi. Tahran'da toplam 3 bin 111 sandık bulunuyor. Asn Azadagen gazetesinin haberine göre, Tahran seçim çevresindeki ilk sayım sonuçlan belirlendikten sonra uygulama ve denetleme heyetlerine verilen şikâyetlerin ardından, önceki gün anayasayı koruyucular konseyine bağlı merkezı denetleme kurulu. sandıklann üçte birinin yeniden sayılmasını kabul etti. Zakiri, önceki gece ortak bir toplantı ile sayım işlemlerinin başladığını belirterek uygulama ve denetleme kurullan ile lçişleri Bakanlığı müfettişlerinin gözetimi altında yapılacak yeniden sayımın sonuçlannm en geç 5 gün içinde açıklanacağını kaydetti. Orgeneral Zinni 'Asıl tehlike Iran J WASfflNGTON(AA)- ABD'nin Basra Körfezi bölgesindeki kuvvetlerinin komutanı Orgeneral Anthony Zinni, OrUdoğu'da ABD'ye orta ve uzun dönemde en büyük tehdidin Irak'tan değil, Iran'dan geldigini söyledi. Zinni, Senato'nun Silahlı Hizmetler Komitesi'nde yaptığı konuşmada, lran'da 18 Şubat'ta yapılan Meclis seçimlerini reform yanlılannın kazanmasma karşın bu ülkenin askeri gücünün aşınlık yanlılannın denetiminde olduğunu söyledi. Orgeneral Zinni, lran'da sertlik yanlılannın hâlâ orduyu. kitle imha silahlan programını, balistik füze programını ve terörist gruplara destek veren istihbarat servislerini denetimleri altında tuttuklannı öne sürerek bunun kendilerini kaygılandırdığını belirtti. "Bu koşullarda orta ve uzun dönemde en büyük tehdit Irak'tan değfl, Iran'dan geliyor. Irak sadece kısa dönemli bir tehdrt" diye konuşan Zinni. Irak'ta Saddam Hüseyin yönetimi olduğu sürece bu ülkeye uygulanan yaptınmlann hafifletilmemesi gerektiğini savundu. Cem 'in konuğu Peterson Ankara'da ANKARA (AA)- Dani marka Dışişleri Bakanı Niels Herveg Peterson, Dışişleri Bakanı tsmail Cem'in davetlisi olarak bugün Ankara'ya geliyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. bugün ve cuma günleri Peterson ile yapılacak görüşmelerde, ikıli ilişkılenn yanı sıra bölgesel ve uluslararası konulann ele ahnacağı bildirildi. Konuk bakanın Cumhurbaşkanı Süleyman Dtnürel ve Başbakan Bilent Ecevit tarafından kabul edilmesi bekJeniyor. Dıplomatik kaynaklardan edınilen bilgilere göre Peterson, temaslan çerçevesinde, kendisinden örce Ankara'yı ziyaret ecen Batılı rreslektaşlannın yaptığı gibi, insan haklan danekleri temsilcileriyle df bir araya gelecek. Putin'in mektubu Kafkasya ile birlikte Moskova-Ankara ilişkilerinin geleceğinin belirlenmesi açısından da önemli Rıısya*claıı açılım politikasıANKARA(Cumhum«tBürosu)-Rusya Fe- derasyonu Devlet Başkanvekili Vladimir Pu- tin'in Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e gönderdiği mektup, Moskova yönetiminin sa- dece Kafkasya önerisine yanıtını değil. aynı za- manda Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğinin planlanması açısından da önem taşıyor. Putin'in, mektubunda, iki ülkenin işbirliği yapacaklan bölgelerin başında Ortadoğu'nun geldigini belirterek Irak'm uluslararası plat- formdaki yerini kazanmasının önemine dikkat çektiği öğrenildi. Irak ve Suriye ile ilişkilerini yeniden canlandıran Rusya, Putin döneminde açılım politikasını güçlendirmeyi öngörüyor. Kısa bir süre sonra yapılacak devlet baş- kanlığı seçimlerini kazanması olasılığı çok yüksek olan Putin'in, görev süresi 16 Ma- yıs'ta sona erecek olan Demirel'e yazdığı mektup, iki ülke ilişkilerinin gelecek yıllar- daki gelişiminin planlanmasına yönelik "si- • Putin, Demirel'e gönderdiği mektupta, Kafkaslar'da istikrara yönelik Türk önerisine destek veriyor ve bölgenin bir 'istikrar alanına' dönüşmesini istediğini bildiriyor. Rusya Devlet Başkanvekili Putin, Türkiye-Rusya işbirliğinin Ortadoğu'ya da taşınmasını istiyor. yasi bir belge" niteliği taşıyor. Mektupta, Kafkaslar'da istikrara yönelik Türk önerisi- ne destek verilirken Putin, bu bölgenin tüm dünya için ömek oluşturacak bir "istikrar ala- nına" dönüşmesini istediğini bildirdi. Ortadoğu'ya yönelik işbirüği Türkiye ile Rusya'nın bu bölgede yapacak- lan işbirliğinin önemine dikkat çeken Putin, bu işbirliğinin Kafkasya ile sınırlı kalmayacağı- na özellıkle Ortadoğu'ya yönelik yeni işbirli- ği alanlannın oluşturulmasını öneriyor. Ortadoğu'da Irak'm durumuna özel bir önem veren Putin, bu ülkenin dünya ile ilişkilerinin normalleşmesinin hem Türkiye hem de Rus- ya açısından olumlu olacağını belirtiyor. Pu- tin, Türkiye ile Rusya'nın bölgenin iki güçlü ülkesi olarak aralannda kuracaklan olumlu ve yapıcı ilişkinın tüm dünya açısından önemli ol- duğunu belirterek bu işbirliğinin genişletilerek sürdürülmesi gerektiğini, savunma sanayii, enerji projeleri ve ticaret alanındaki işbirliği- nin arttınlabileceğini bildirdi. Diplomatik kaynaklar, Putin'in mektubu- nun, -secilmesi olası bir devlet başkanından görev süresi nin uzablmasının olası olduğu bir cumhurbaşkanına" \ azıldığını belirterek "Rus- ya Devlet Başkanı'ıun da DemireTle çalışmak istediğinin" anlaşıldığını kaydedıyorlar. De- mirel ve Putin'in birbirlerini karşılıklı olarak davet ettiklerini ve bu davetlerin kabul edildi- ğini anımsatan kaynaklar, "Eğer neriki başkan da görevierini sürdürürlerse Putin'in ilk ziya- ret edeceği ülkeler arasında Türkiye de yer ah- yor" değerlendirmesinı yapıyorlar. Irak ve Suriye'ye ağıriık veriyor Türkiye ile ılişkılennı canlandırmak amacın- da olan Rusya, bu arada Irak ve Suriye ile iliş- kilerini de eski düzeyine çıkartmak amacın- da. Rusya Dışişleri Bakanı tgor İvanov'un 6 Mart'ta Mısır'a yapacağı gezide ağırlıklı ola- rak Irak ve Suriye konulannın gündeme ge- leceği biJdirildi. Rusya, Irak ve Suriye ara- sındaki ilişkilerin düzelmesi için her iki ül- keye yönelik siyasi destekte bulunuyor. Türkiye, Çeçenistan'ın Güney bölgesinde ınsan haklan alanında ortaya çıkan durumun endişe kaynağı olmaya devam ettiğini bildir- di. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama- da, sivil halka yönelik insan haklanyla bağdaş- tmlamayan muamele iddialan konusunda ulus- lararası planda belirtilen endişenin tümüvle paylaşıldığı kaydedilerek "Uluslararası kamu- oyu Rusy^ Federasyonu'nun bu iddialar karşı- sında uluslararası yükümlülüklcrine sadık ka- larak gerekli sonışrurmayı saydam biçimdeyü- riitmcsini beklemektedir" denıldi Türkiye'nin Gürcıstan'a kaçmak zorunda bırakılan Çeçen sığınmacılara yardımlannın sürdüğünün kaydedildiği açıklamada, Türkiye'de akrabalan bulunan 3OO'ün üzerinde Çeçen M- ğınmacının uluslararası yükümlülüklerin ge- tirdiği kısıtlamalara karşın ıstisnai olarak Tür- kiye'ye kabul edıldiği belirtıldi. Direnişçiler, kritik önemdeki Şatoy'dan kendi istekleriyle çekildiklerini öne sürdüler Çeçenler yeııilgîyi kabul etmiyor • Şatoy'da kıstınlan Çeçenistan Devlet Başkanı Mashadov, Çeçenlerin komutanı Basayev ve Ürdün asıllı Hattab'ın birkaç gün önce bölgeden kaçtıklan bildirildi. Dış Haberler Servisi - Çeçen güçler, Şatoy'dan kendi istekle- riyle çekildiklerini ve savaşa de- vam edeceklerini açıkladılar. Çeçen güçlerin sözcüsü du- rumundaki Kavkaz-Center'ın dün verdiği haberde, Şatoy böl- gesi komutanı RuslanGelayev'in açıklamalan yer aldı. Rusya, ön- ceki gün Çeçenlerin son kalesi durumundaki Şatoy'u ele geçır- diklerini açıklamıştı. Gelayev; savunmaya gerek ol- madığı için Şatoy'u, 26 Şubat'ı 27 Şubat'a bağlayan gece, hiç- bir çarpışma olmadan terk ettik- lerini belirtti. Çeçenistan devlet savunma komitesinin 9 Şubat'ta aldığı kararlardaki taktiklere gö- re hareket ettiklerini kaydeden Gelayev, "Çeçen ordusu,saldır- ganla askeri mücadeleye devam etmek için yeterli kuvvet ve sila- ha sahiptir" görüşünü savundu. Haberde, Halkilov köyünde, Çe- çen güçleri arkadan sarmak is- teyen 400 Rus askerinin dağıtıl- dığı, saldında 80 Rus askerinin öldürüldüğü ve kalan güçlerin geri çekildikleri belirtildi. Çe- çen Genelkurmay Başkanı Mu- madiSaidayev de Ulus-Kert kö- yü çevresinde çatışmalann sür- düğü, Rus güçlerinin ağır toplar ve hava kuvvetleri ile saldırdığı- nı, tanklann da köye ateş açtık- lannı söyledi. Saidayev, Rus tanklannın ön- ceki akşam köye girerek siville- rin evlerine ateş açtıklannı, Çe- çenlerin bir tankı etkisiz hale ge- tirdiklerini, kalan tanklann ise ge- ri çekildiklerini savundu. Şa- toy'da bulunan Çeçenistan Dev- let Başkanı Aslan Mashadov, ko- mutan Şamil Basayev ve Ürdün asıllı komutan Hattab'ın birkaç gün önce Rus güçlerini yararak bölgeden kaçmayı başardıklan bildirildi. Moskova, terörist ola- rak nitelendirdiği Mashadov'un yakalanması için Interpol'den yardımistedi. Asker sayısı azalıyor Rusya'da, Kuzey Kafkasya Askeri Dairesi'nin, Rus birlik- lerinin büyük bölümünün Çeçe- nistan'dan çekileceği operasyo- nun planlamasını yapmakta ol- duğu bildirildi. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından alınan bil- giye göre, 60 binden fazla asker, Rusya'nın diğer bölgelerine transfer edilecek. Taslak plan- lara göre, Çeçenistan'da yakla- çık 2* bia asker kalacak. *„- Çeçenistan'da 28 bi askerinin kalması planlanıyor. (FotoğrafcREUTERS) AYDINLARDAN AÇIK MEKTUP 'Reformlar yeni Stalinizme yaradı' Dış Haberler Servisi - Rus- ya'da bir grup aydın, basında yer alan açık mektuplannda, "ülkede modern Stalinizmin doğduğunu" öne sürdü. Mek- tup dün Rusya'da yayımlanan The Moscovv Times gazete- sinde yer aldı. Nobel Banş Ödülü sahibi Andrey Sabarav'un dul eşi ve ınsan haklan savunucusu Ye- lena Bonner'ın de aralannda bulunduğu gazeteci, yazar ve bilim adamı 7 aydının imzala- dığı mektupta, "Baü, önceki Devlet Başkanı Boris Yeltsin yönetimi altındaki Rusya'da demokrasi ve pazar ekonomi- si refornılannı desteklerken re- formlar ülkede Stalinizmin, modern biçimi ile yeniden ku- rulmasına yol açn" denildi. Yazıda. "1 milyon mahkû- mun korkunç koşullarda bu- lunduğu. bunlann 3'te l'iniıu duruşmalarımn başlamasını 2-3 yıldır beklediği. basının sansürlendiği, bu koşullarda ysprfan stfimkrin deanfaonaz Ortadoğu'da su pazarlıkları kızıştıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Suriye ve Irak, Fırat ve Dicle sulan konusunda ortak girişimler başlatırken Ürdün Kralı AbduDah görüşmelerde bulunmak üzere 7 Mart'ta Ankara'ya geliyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Uğur Ziyal başkanlığındaki heyetin 6 Mart'ta Şam'da yapacağı görüşmelerde de Fırat ve Dicle sulan önemli gündem maddesini oluşturacak. Dışişleri Bakaniığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanh, haftalık basın toplantısında gazetecilerin sorulan üzerine su konusunda Türkiye'ye resmi olarak yeni bir önerinin gelmediğini belirtirken "Tabiatryla su meselesinin de komşulanmız ile aramı/da bir işbirliği unsuru olarak görülmesini ve görüşmelerin de bu temel nokta üzerine inşa edilmesini isteriz" dedi. Uğur Ziyal baş,kanlığindaki Türk heyetinin, iki ülke dışişleri bakanlannın New York'taki görüşmelerinin bir parçası olarak Şam'a gideceklerini belirten Atacanh, yapılacak görüşmelerde ilişkilerin bundan sonra nasıl yürütüleceği konusunda bir genel çerçevenin çizilmesinin amaçlandığını söyledi. Atacanh, "Görüşmelerin iki ülke arasındaki ilişkilerin ileriye götürülmesi bakımından olumlu bir başlangıç teşkil etmesini umanz" diye konuştu. Cem-Şara buluşması Diplomatik kaynaklar, görüşmenin Dışişleri Bakanı tsmail Cem ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara'nın ileriki birtarihte buluşmasının zeminini hazırlama amaçlı olduğunu belirtiyorlar. StaJin hâlâ tartışılıyor. olduğu" ileri sürüldü. Stali- nizmin modernize edilmiş bi- çiminin asıl başlangıcının. ye- ni lider VTadimir Putin ile or- taya çıkmaya başladığı da sa- vunulan yazıda şu görüşlere yer verildi: "Otoriteryönetim «rrJeşiyor, askeri bütçe artnnlıyor. İstih- barat servisinin orduda özel birimleri kuruluyor, okullara askeri eğitim sokuluyor, üni- vcrsite öğrencüeri \e lîse mezun- lan askere alımyor. Milliyetçi ve Ban karşıb pmpaganda güç- leniyor." Ya/tftuA>xuB8,.l5PO:. seyi ParlamcnteT- Meclısi'nin, Rusya'nın üyeliğinin askıya alınmasının tartışılmasını ni- sana ertelemesının. martta ya- pılacak başkanlık seçimi önce- sinde Putın'in prestijinı arttır- dığı ve "Çeçenistan'da soyla- nma devam edilmesini kolay- laşürdığı" da ıddıa edildı Rusya'daki istıkrarsızlığın, çevre ülkeleri de etkıleyebile- ceğinin savunulduğu yazıda. Batı'ya "barbarlığa,demakra- sinin >ok cdilmcsin*. insan hak- lannın bastınlmasına son ve- rilmcsinin sağlanması için Kretrüin'e karşı rurum gözden geçirüsin" çağnsı yapıîdı. Savunma Bakanı Çakmakoğlu, ACSK ile ilgill gelişmeleri Cumhuriyete değerlendirdi 'Türkiye dışlanırsa veto hakkını kullanır 9 SERKAN DEMİRTAŞ .\NKARA-Milli Savunma Bakanı Seba- hattin Çakmakoğlu. Avrupa Bırliğı'nin (AB) oluşturdugu Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği 'nin (AGSK) NATO bünyesinde ge- liştirilmesi gerektiğini, birlik üyesi olmayan NATO üyelerinin dışlanmaması gerektiği- ni kaydetti. Türkiye'nin ortak üye statüsün- de bulunduğu Batı Avrupa Birliği'ndeki (BAB-AB'nin savunma kolu) kazanımlan ve haklannın elinden alınması durumunda AB'nin, NATO olanak ve kabiliyetlerini kullanmasıru engelleyeceğini kaydeden Çak- makoğlu, AB'nin yeni oluşumunun NA- TO'nun yerini almayacağını söyledi. Çak- makoğlu. "Türkrve sadece asker bztm oWu- ğunda aranan, ancak diğer güvenlik meka- nizmalannındışında kalacak bir ülkedeğft- dü-" diye konuştu. Çakmakoğlu, AB'nin savunma kolu olan BAB'ın feshedilip AGSK bünyesinde ku- rulması öngörülen Avrupa ordusu ve Tür- kiye'nin buna katılımı ile ilgili son gelişme- leri Cumhuriyet'e değerlendirdi. AB, 10-11 Aralık günlerinde yapılan Helsinki zirvesin- de aralannda Türkiye'nin de olduğuNATO üyesi olan AB üyesi olmayan ülkelerin ye- ni oluşumun kararmekanizmalannagireme- yeceğini bildirdi. AB, 2003 yılına kadar kı- tada yaşanacak çatışma ve bunalımlara mü- dahale etmeye yönelik 50-60 bin kişilik bir ordu kurmaya karar verdi. Türkiye, istem- lerinin karşılanması durumunda bu güce bir tugayla katılabileceğini bildirdi, AB Dö- nem Başkanı Portekiz'in Sintra kentinde düzenlenen gayriresmi toplantıda Türkiye gibi ülkelerin istemlerinin karşılanmasına yö- nelik bir ilerleme sağlanamadı. Çakmakoğ- lu'na sorulan sorular ve yanıtlan şöyle: - AB, Avrupa krtasının güvenliği konula- nnda yeni bir düzenlemeye girişiyor. Bu dü- zenlemeyle ilgili olarak Türkhe'nin ilkesel potitikaa nedir? - Türkiye, AGSK'nin geliştirilmesine ve Avrupahlann kıtanın güvenliği ve savunma- sı alanında daha fazla rol üstlenmesine kar- şı değildir. Yeni mekanizma ve/veya yapı- lanmalarda hak ettiğimiz yer verildiği tak- dirde, bu kimliğin AB çerçevesinde geliş- tirilmesine de olumlu yaklaşmaktayız. AGSK ile ilgili çalışmaiara şeffafhk, kapsayıcılık ve güvenliğin bölünmezliği ilkelerinin yön vermesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çalışma- lann transatlantik işbirliğine zarar verme- mesi ve NATO'nun Avrupa güvenliğinde- ki etkin rolünün aşındınlmasına yol açma- ması gerektiği görüşündeyiz. AB'nin kendi bünyesinde sürdüreceği ça- lışmalarda katılım konusu dahil NATO'nun yaklaşım ve önceliklerini göz önünde bu- İundurması, sürecin başanya ulaşması açı- sından gerekli olacaknr. Ulkemizin AGSK'ye ilişkin tüm düzenleme ve yapılanmalarda hak ettiği yeri tam ve eşit şekılde alması için ta- rafimızdan yoğun çaba gösterilmeye devam edilecektir. Bu çerçevede, gerek NATO için- de gerek AB Dönem Başkanlı- ğı ve diğer AB üyesi ülkeler nezdinde gerekli girişim ve ça- lışmalar sürdürülecektir. - NATO ve ABD'nin etkile- rinin sınırlandınlması planlanı- yor. NATO'suz bir Avrupa gü- venliği ne kadar etkin olabilir? - NATO, Avrupa savunması- nın temel örgütüdür ve böyle kalmaya da devam edecektir. AB ise kendi içinde bir Avrupa meye çalışmaktadır. AB'nin, BAB'ın so- rumluluklannı almaya karar vermesinden sonra gelişmeler AB platformunda devam edecektir. Görünür gelecekte, özellikle top- yekûn savunma açısından BAB-AB NA- TO'ya alternatif olmayacaktır. - Avrupalı yetküiler "Türkiyesiz Avrupa güvenliği olmaz" demelerine karşın Türki- ye'nin AGSK'nin karar alma mekanizma- lanndan dışlanmasını nasıl karşılıvorsunuz? - AB Helsinki zirvesinde onaylanmak üzere AOGSP'nin güçlendirilmesi amacıy- la AB Dönem Başkanı Finlandiya tarafin- dan hazırlanan ilerleme raporu. bu beklen- tilerimize yeterli bir cevap oluşrurmaktan uzak kalmıştır. 50 yıldır Avrupa savunma- sına büyük katkılarda bulun- muş Türkiye gibi Avrupalı müt- tefiklerin şimdi Avrupa güven- liği ve savunmasıyla ilgili ola- rak alınacak kararlarda tarafsız ve bağlantısız AB üyeleri kadar dahi söz sahibi olmamalannı bir eksiklik olarak görmekte- yiz. - Türkiye AB operasyonla- nnda karar alma mekanizma- lanna kanfanası içinAB'yene gh Ç^akmakoğlu: AB, BAB'daki kazanımlanmızı ve Washington'da alınan kararlan göz ardı ederse, Türkiye'nin yapacağı ilk husus NATO imkânlannm AB tarafmdan kullanılmasının engellenmesidir. Türkiye bunu yapacak güç ve yetenektedir. ortak güvenlik ve savunma politikası ge- hştirme çalışmalannı yürütürken "Petersberg Göre\1eri"ne yani insani yardım, arama- kurtarma ve tahliye operasyonlan gibi gö- revlere yönelmiştır. BAB'ın amacı, alacağı görevlerden de anlaşılacağı gibi sadece 5. madde dışı görevleri yerine getirmek ve bu görevlennde mümkün olduğu oranda NA- TO imkânlanndan istifade etmektir. NATO ve BAB arasında 3 temel prensip, birbirini tekrar ermemek, şeffaflık ve birbirini ta- mamlayıcı olmaktır. BAB'ın NATO'nun yerini alması öngörülmemekte, BAB sade- ce NATO imkânlannı kullanarak savunma ve güvenlik boyutunda kendine bir yer edin- bi önerilerde bulunuluyor? - AB savunma ve güvenlikle ilgili konu- larda tek karar \erici olmak istemekte, ka- rar yetkisinı herhangi başka bir ülke veya örgüt ile paylaşmak istememektedir. Türki- ye ise Avrupa ile ilgili meselelerin karar mekanizmasında yer almak istemektedir. Bızim bu konudaki önerilerimiz şunlardır: 1. Düzenli günlük planlama ve istişare- lere tam ve eşit katılım. 2. NATO imkân ve yeteneklerinin kulla- nılacağı operasyonlarla ilgili karar alma sü- recine ve bu operasyonlann icrasına tam ve eşit katılım. 3. NATO imkân ve yeteneklerinin kulla- nılmayacağı AB operasyonlanna ilişkin ka- rar oluşturma sürecine tam katılım. Burada temel nokta, AB öncülüğünde harekâtlara Türkiye'nin sadece katılması değil, belli bir krize yönelik istişare ve plan- lamaaşamasmdan başlayarak tüm sürece ke- sintisiz olarak iştirakidir. 'ABD tam destek veriyor' - ABD'nin Türkiy e'nin pozisy onuna yak- laşımı nedir? Bu konuda ABD ile ne seviye- de temas kuruluyor? - ABD. Türkiye'nin AGSK'ye ilişkin tu- tumunu açık ve net bir şekilde anlamakta ve destek vermektedir. ABD ile gerek dışişle- ri ve savunma bakanlan seviyesinde gerek Ankara ve Washington'daki büyükelçilikler ve NATO'daki daimı temsilcilikler vasıta- sıyla temaslarda bulunulmaktadır. -AB'nin Türkiye'ye yönelik pozisyonunu değistirmemesi durumunda Türkiye'nin alacağı siyasi vegüvenlikönkmleri nelerdir? Bu kapsamda Türkiye, NATO olanaklan- nın ,\B'de kuüaıulmasıru engelleyebilir mi? - Türkiye Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği'nin NATO içinde geliştirilmesini ba- şından itibaren desteklemiştir. BAB'daki mevcut haklarımızın korunması şartıyla AB'nin bu rolü almasına karşı değiliz. An- cak AB, BAB'daki kazanımlanmızı koru- maz ve Washington'da alınan kararlan göz ardı ederse Türkiye'nin yapacağı ilk husus NATO imkânlannın AB tarafından kullanıl- masının engellenmesidir. Türkiye bunu ya- pacak güç ve yetenektedir. Türkiye'nin bu girişimi sonucunda tabii kı üzerimizde çok baskılar olacaktır. Türkiye'nin bu konuda di- rayetli olabilmesi ile paralel olarak AGSK içinde hak ettiğimiz yerimizi alabileceğimi- zi değerlendiriyorum. - Gelişmeler Türkiye'nin aleyhine olursa 20O3'te kurulması beklenen 6İ) bin kişilik AB ordusuna Türkiye asker gönderir mi? - Gelişmelerin Türkiye'nin aleyhine ola- cağını düşünmüyorum. 50 yıldır Avrupa'nın güvenliği içinde bulunan Türkiye, özellik- lejeopolitik önemi ve güçlü silahlı kuvvet- leri ile hak ettiği yeri alacaktır. Türkiye sa- dece asker lazım olduğunda aranan, ancak diğer güvenlik mekanizmalannın dışında kalacak bir ülke değildir. HEDEFMENKULDEĞERLER ANONİMŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN Şırketımızın 1999 yılı hesaplanna ılışkın Olagan Hıssedariar Ge- nel Kurulu Toplantıst 6 Nısan 2000 tarıh ve Perşembe gunu saat 14.00'te şırket merkezi, Istanbul, Ebulula Caddesı Çağlayan Srt. A Btok 26/2-4 1 Levent adresınde aşağıdakı gündem uzennde ak- tedılecektır. Faalıyet raporu ile bılanço ve kâr/zarar tabloları Şırket Merkezı'nde hıssedarlann ıncelemesıne açık bulunmaktadır Top- lantıya şahsen katılamayacak hıssedarlanmızın kendilerini vekı 1 ve temsıl etmelen mümkün olup. vekâletname omeğı aşâğıdadır Noterden onaylı vekâletnamelerın 5 Nısan 2000 gunu saat 17 00'den önce şırkebmıze tevdı edılmesı gerekmektedır Toplantrya katılmalan ncası ile keyfıyet sayın hıssedarlanmıza ılanen duyurulur. HEDEF MENKUL DEĞERLER ANONİM ŞİRKETİ OLAÖAN ORTAKLAR GENEL KURULU TOPLANTISI GUNDEMİ (06/04/2000) 1.) Açılış. Başkanlık Divanının seçımı ve tutanaklann ımzalan- ması hakkında Başkanlık Drvanına yetki verlımesı, 2.) 1999 yılı Yönetim Kurulu Faalıyet Raporu ıte denetçı rapor- lannın okunması ve onanması, 3.) Bılanço ve kâr zarar besaplannın okunması. müzakeresı ve tasdiki ile kâr dağıtımryia ilgili teklrfin goruşuterek kabulu, 4.) 1999 yılı Yönetim Kurulu üyelennın ve denetçının ıbrası, 5.) Yönetim Kurulu üyelen ile denetçının ücret ve huzur hakla- nnın tespıtı, 6.) Yönetim Kurulu üye ıstrfa ve atamanın onaylanması. 7.) Görev süretefı sona ermış olan yönetim Kurulu uyelen ile de- netçinın seçılmesı ve görev sûrelennın tespıtı, 8.) Yönetim Kurulu uyelenne TTK 334 ve 335. madde hüküm- len uyannca ızın verilmesı, 9.) Dilekler. VEKÂLETNAME A.Ş. Istanbul Hedef Menkul Degerter A.Ş'nın 6 Nısan 2000 günu saat 14.00'te yapılacak Olagan Genel Kurulu'nda Şırketın 1999 yılı hesaplanna ılışkın Olagan Hıssedariar Genel Kurulu toplantısında aşağıda be- lirttıgım görüşler doğrultusunda benı temsıle, oy vermeye, teklrfte bulunmaya ve gerekli belgeterı ımzalamaya yetkılı olmak uzere 'yı vekıltayın edıyorum A. TEMSİL YETKlStNİN KAPSAMI: a.) Vekıl tum gundem maddeleri için kendi goruşü doğrultusun- da oy kullanmaya yetkılıdır. b.) Vekıl aşagıdaki talımatiar doğruttusunda gundem maddele- n ıçın oy kullanmaya yetkılıdır. Talımatiar (Özel talımatiar yazılır): c.) Vekıl, Şırket yönetiminin onerılen doğrultusunda oy kullan- maya yetkılıdır. d.) Toplantıda ortaya çıkabılecek diğer konularda vekıl asağı- dakı talımatiar doğrultusunda oy kullanmaya yetkılıdır Talımatiar (Özel talımatiar yazılır): B. ORTAĞIN SAHİP OLDUĞU HİSSE SENEDİNİN a.) Tertıp ve Grubu : b.) Numarası c.) Adet-Nomınal değen d.) Oyda ımtiyazı olup olmadığı : c.) Hamılıne - Nama yazılı olduğu • ORTAĞIN AOI SOYADI (UNVANI) İMZASI AORESİ NOT: (A) bölümünde, (a), (b) veya (c) olarak befrıtılen şıklardan bınsı seçilır, (b) ve (d) şıkkı ıçın açıklama yapılır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle