25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 TBMM'nin benzini Modeli biraz eskiyenler Devlet Malzeme Ofisi'ne verilip Türkrye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na 35 yeni lüks otomobil alındı; otomobillerin sayısı 6O'ı geçti. Meclis'te 100'denfazla şoför çalışıyor. Meclis'te divan katiplerinden komisyon başkanlanna kadar "makam sahibi" milletvekillerinin altında kırmızı plakalı makam otomobili bulunuyor. Otomobiller millet adına hizmet gören milletvekillerinin genellikle ailelerinin hizmetinde kullanılıyor, çocuklar okula gidiyor, hanımlar çarşıya çıkıyor, amcazadeler veya dayıoğulları Ankara caddelerinde dolaşıyor. Sabahtan akşama kadar her otomobil günde en az bir depo benzin tüketiyor. Milletvekilleri sanki Eskişehir'de oturuyor; kırmızı plakalı otomobillerin aylık benzin faturası yarım trilyon lirayı geçiyor. Meclis Başkanı Yıldırım Akbulut, "bütün bunlar yalan" diyebilir ama önce, Meclis'te mesai yapılırken bir depo benzinin nasıl tüketilebileceğini hesaplamalıdır! Etektronik posta: som@posta.cumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.S12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Demirel, adamı anasından doğduğuna pişman edermiş... "Babadır. vapar!" ırk yıldır defalarca başbakanlık yaptıktan sonra son dokuz yılın iki yılını başkakan- lıkta yedi yılını da cumhurbaşkanlığında geçiren Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'in cumhurbaşkanlığını 5+5 yıl daha sürdürebil- mesi için Anayasa'nın 101. maddesi değiştirilirken muhtaç olunan Fazilet Partisi oyları karşılığında si- yasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak şekilde Anayasa'nın 69. maddesinin de değiştirilmek isten- mesi siyasi rüşvettir ya da değildir ama asla bir te- sadüf değildir... 69'u gören Fazilet Partisi'nin Demirel için Anaya- sa değişirken halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya böl- ge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik eden- lere yönelik Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesinin değiştirilmesini istemesi de tesadüf değildir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın 69. madde değişirse Türkiye Cumhuriyeti'nin kendini ya- sal yollardan savunması için elindebirtek312. mad- Tesaduf degil denin kalacağını açıkJamasının ardından Faziletliler'in başsavcılığın yetkilerinin kısıtlanmasını önerilmesi de tesadüf değildir. Önümüzdeki dönemde Türk Ceza Yasası'nın or- duya, cumhuriyete, adliyeye hakaret edenlere yö- nelik 159. maddesinin, terör örgütlerine yardım ve yataklık edenlere yönelik 169. maddesinin ve Ata- türk aleyhine işlenen suçlara yönelik 5816 sayılı ya- sanın değiştirilmesi de gündeme gelecektir ve bun- lar da birer tesadüf olmayacaktır. Çünkü 312 dahil bütün bu değişiklik önerileri Was- hington'da hazırlanan ve tüm dünyayı içeren "Tef- tiş Raporu"nun Türkiye bölümünde yazıyor! ABD Dı- şişleri sekreter yardımcısı ve Türkiye'nin güneydo- ğusundan sorumlu raporcusu Harold Hongju Koh bütün bunlan ısrarla söylüyor; Fethullah Gülen'e ya- kınlığı ile bilinen Zaman gazetesine yaptığı tam say- falık özel açıklamada açıkça "312 kalkmalıdır" di- yor. ABD Başkanı Bill Clinton Ankara'da Türkiye Bü- yük Millet Meclisi kürsüsüne çıkıp yaptığı ve millet- vekilleri tarafından ayakta alkışlarla karşılanan ko- nuşmasında bütün bunları anlatıyor! Türkiye'de bunlar olurken Başbakan Bülent Ece- vit'in Arnavutluk gezisi sırasında yaptığı bir toplan- tıda yanındaki büyükelçiye dönüp "Fethullahçı mı?" diyesorduğu kişinin "Fethullahçı" olduğunu öğren- dikten sonra bazı çevrelerin eleştirilerini göze aldı- ğını özellikle vurgulayarak Fethullahçılar'ı tebrik et- mesi de bir tesadüf değildir. Emekli vaiz Fethullah Gülen'in uzun süredir ABD'de "tedavi" görmesi de tesadüf değildir. Demirel ve Ecevit'in büyük bir uyum içinde çalış- tığı Türkiye'de yaşanan siyasi gelişmeler artık "te- sadüf olmaktan çıkmış aleniyet kazanmıştır. SESSÎZ SEDASIZ (!) NVRÎKVRTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Bir web sitem bile yok, anlıyor musun! 20 ayda ve yanlış bağlanan emekli maaşı Vatandaş Sedat Izzet Aytuğ, emek- lilik dilekçesini 3 Şubat 1998'de SSK Bakırköy Müdürlüğü'ne veriyor... SSK'nin "ilgili servis'Meri yoğun bir şekilde çalışarak Aytuğ'a emekli ma- aşını 23 Eylül 1999'da bağlıyor... 20 ay sonra tamamlanan işlemlerin ardından emekli maaşı eline geçtiğin- de Aytuğ, bir eksiklik olduğunu sezi- yor... Sezgilerinde yanılmıyor; prim öde- me gün sayısının 838 gün eksik he- saplandığını saptıyor... Aytuğ, yanlışlığın düzeltilmesi için 15 Kasım 1999'da SSK Genel Müdürlü- ğü Tahsister Dairesi Başkanlığı'na bir dilekçe yazıyor... Tahsisler Dairesi Başkanlığı, 13 Ara- lık 1999'da SSK Bakırköy Müdürlü- ğü'ne biryazı yazıp kayıtların incelen- mesini istiyor... Vatandaş Aytuğ, SSK'deki yazış- maların uzayacağını sezip bu kez de Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'a bir mektup gönderiyor. Okuyan mektubu okuyup SSK Ge- nel Müdürlüğü'ne havale ediyor; Tah- sisler Dairesi Başkanlığı, bakanın ha- vale ettiği mektup üzerine 12 Ocak 2000'de SSK Bakırköy Müdürlüğü'ne bir yazı daha yazıyor ve prim tahak- kuk cetvellerinin gönderilmesini isti- yor... Emekli maaşı 20 ayda bağlanan va- tandaş Sedat Izzet Aytuğ, ek- sik hesaplanan 838 gününün düzeltebilmek için şimdilik 4 aydır bekliyor. AYDINLANMA ATEŞt İleüşim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Tarikatçı zihniyete hoşgörüyü kınıyoruz' ADD Genel Merkezi Devrim Yasalannın Yıldırım, Ahmet Koçak, Füsun Muslu ve BMT Alçı temsilcisine gecenin anısına s^ajn y , , derneğimiz 4 Mart saat 16.00'da Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun Fevzi Çakmak Sok. No: 5 Kızılay adresindeki salonunda bir panel düzenleyecektir. Açış konuşmasını ve yöneticiliğini Genel Başkanımız sayın Yekta Göngör Özden'in yapacağı panele Prof. Dr. Seçil Akgün, Dr. Lütfü Doğan, Prof. Dr. Özer Ozankaya konuşmacı olarak katılacak. Kadıköy ADD Derneğimiz, 5 Mart saat 18.00'de Caddebostan Kültür Merkezi'nde "Öğrenim Birliği ve Sorunlarımız" konulu bir panel düzenliyor. Emekli Felsefe öğretmeni Ülkü Anıl'ın yöneteceği, Prof. Dr Anıl Çeçen. Dr. Cüneyt Akalın \e emekli Türkçe öğretmeni Zeki Saruhan'ın konuşmacı olarak katılacağı panelde "Öğrenim Birliği anlayışının tarihsel gelişimi, temelleri ve gerekçeleri". "Öğrenim Birliğinin diğer Devrim Yasaları ile olan bağı, amacı". "Kökten dinci terör örgütlerinin kaynağı, dayanakları. yapısı. yönü ve gücü", "28 Şubat sürecinin önii, ardı, •anlanu. kapsamı ve eylemsel boyutlan" konulan tartışılacak. Sıvas ADD Derneğimizin 25 Şubat'ta Sıva^; Büyük Otel'de düzenlemiş oldığu Dayamşma Yeır.eğfne çok sayıda üyemiz. demokratik kitle örgütününîemsilcisi katıldı. Şube Bakanı Av. Vahap Sümbüloğlu açış kon-uşmasında gecenin, üyeler arasında dayanışmantn sığlanmasının yananda derneğe bina kazandırma arracına da yöntelık olduğınu belirtti. Gecede derneğmize ve Ata.türkçü düşihceye atlcılanndan dolayı 'ınmlmriyet Ünversitesi •tciörü sayın Ferit Koçoğlu Sr.as Tugay K.omutam <n Hüsamettin Esen'e •plaket verldi. eğimize ıraddi katkıda an Cemal Nayır, Şefîk üloğlu, Adnan iloğlu, Osman Ayrıca Tümer Tur ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve üyelerinden Doğan Dölek bağışta bulundular. Karşıyaka Cumok Başbakan Ecevit, Fethullah Gülen'in iyi niyetine güveninin sürdüğünü ifade ediyor. Cumhuriyetimizin temel ilkelerine bir saldın olarak gördüğümüz, tarikatçi zihniyete hoşgörüyü kınıyoruz. Dinin siyasi çıkarlar için kullanılması ve bu siyasete göz yumulması, Hizbullah vahşetini yaşatan en büyük nedendir. lnfaz ve işkence kasetlerinin yayınlanıp yaymlanmaması tartışılıyor. Vahşetin boyutlannı görüntüleyen kasetler bu en tehlikeli dinci hareketin belgeleri olarak tarihimizde yerini alacaktır. Sayın yöneticilerimizin, her türlü gerici güce karşı uyanık ve duyarh olmalannı istemeyi bir yurttaşlık görevi sayıyoruz. Uğur Munıcu anısına düzenlediğimiz 3. Şiir Yanşmamız sonuçlanmıştır. Birinciliği Özlem Tezcan (Kastamonu), ikinciliği Altan Doğan (Kayseri), üçüncülüğü Özden Ünal (Buca/lzmir) kazandılar. Kendilerini kutlanz. Aynca tüm yanşmacılara katkılanndan dolayı teşekkür ederiz. Yanşmamızın ödül töreni 5 Mart saat 17.00'de. Ziya Gökalp Kültür Merkezi'nde (0.232.366 44 59) yapılacakür. Uğur Mumcu'ya gönül borcu duyan herkes davetlidir. tstanbul Kız Lisesi Eğitim Vakfı 3 Mart 1924'ün 76. yılında 1923 devriminin temel taşlan olan 'Devrim Yasalan'mızın nasıl doğduğunu, nasıl geliştiğini ve 2000 yılında kemire kemire nasıl yok edilmek istendiğini, yüzlerce görsel belgeye dayanarak gösterilen bir etkinlik düzenliyoruz. Bugün saat 18.00'de Kadıköy Evlendirme Dairesi'ndeki etkinliği Meriç Velidedeoğlu hazırlıyor. HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ .X: • Ü l M DUMA BEHtÇAK behicaki'iturk.net •st ÇİZGİLİK K.ÂMİL MASARACI HARBt SEMİH POROY semihporoy(rı yahoo.com s» TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 2 Mart S1HIRLI SALYANGOZ!. 16SO 'DE euSÜN, /AJGrL rBSE 'D£Kİ 8&T7SH MuSEUM '/X O£ ÇOK ILGIHÇ DA TOPUtUMlŞ 8AZI Ş. rAM 4- yıc Scw&4, au ı&ısutc - 8/eİ/VW AĞIZ /&SMIAJP* BİR ISLAKLfK GÖ- Ç . HEMEN YERtHOEN SÖKJJLEmBK ICIK S «TOV-4V KABUĞUN İÇJNt>£U, Ş /V/A/ ÇlfCnĞ/ ŞAÇK/MUKC* İZLENMİŞr/. İP ÜÜ g A ^ V A L/tHAAJA söz. tzoıvosa OCAY&AM aeş AY so*/g/ı 6ii-£, A*'sr& SACYAMGOZL/ yAŞAMtfijı sû/ej>ûieM£nrsYt>i DÜZÇİZGİ ÜMİT ZİLELt Çok Yazık OIUP!.. Adamlar çok haklı!.. Sonunadek haklı... Tabii ki sloganlareşliğinde ha- laylar çekilerek karşılanacak, elbette "Banş için ha- pis gerekıyorsa gireriz. Ölmekgerekiyorsa ölürüz" di- ye konuşacaklar... Haklarıdır. HADEP'li belediye başkanlan olayından söz edi- yorum. Şu olanları aklırnz havsalanız alıyor mu?.. Dünyanın hangi ülkesinde böylesi birtrajikomedi, bu tür bir rezalet yaşanabilir söyler misiniz? En başın- dan başlayıp sıralayalım: Diyarbakır, Bingöl ve Siirt belediye başkanlan Fe- ridun Çelik, Feyzullah Karaaslan ve Mehmet Se- lim Özalp Diyarbakır DGM'nin talimatıyla 19 Şubat günü apar topar gözaltına alındılar. Hem de ne alı- nış!.. Feridun Çelik, büyükşehir belediye başkanı ol- duğu kentin göbeğinde yoğun trafiğin ortasında, binlerce kişinin gözleri önünde jandarma tarafından enterne edildi!.. Feyzullah Karaaslan, Avrupa uça- ğından havaalanına adım attığı an içeri alındı! Şimdi burada durup soralım: Ne gerek vardı? Baş- kan Çelik, Diyarbakır'ı bırakıp dağlara mı avdet ede- cekti?.. Hakkındaki gözaltı karannı duymasına kar- şın Türkiye'ye dönen Karaaslan, havaalanından fi- rar mı edecekti? Bu belediye başkanlan DGM ya da güvenlik güçleri tarafından makama davet edilseler- di "hayır" mı diyeceklerdi?.. Trajikomik işte tam bu noktada başladı... • • • Başkanlar dört gün sorguda kaldıktan sonra DGM savcısının karşısına çıktılar. Saatlersüren sorgulama- dan sonra tutuklandılar. Suçlama çok ağırdr. "Terör örgütû PKK ile bağlantı, yardım ve yataklık. "Bu ka- rann hemen ardından içişleri Bakanı'nın açıklaması geldi: Tutuklanan üç kişi belediye başkanlığından da alınmışlardı. Aynı sıralarda Avrupa Birliği üyelerinin dayanılmaz baskısı başladı. Ankara'ya gelen bay-bayan dışişle- ri bakanları, üst düzey birlik yöneticileri, Avrupa'da- ki dostlarımız hep bir ağızdan, binlerce kez duymak- tan sıkıldığımız (gerçekten sıkıldığımız!) tekerleme haline gelen sözcükleri sıraladılar. Avrupa Birliği'ne giremezsiniz!.. Sonuç?.. Avukatlarının başvurusu üzerine üç be- lediye başkanı serbest bırakıldı. Aynı saatlerde İçiş- leri Bakanı tarafından görevlerine iade edildiler!.. Ba- kanlıktan bir de müthiş (!) açıklama yapıldı: Şayet bu başkanlar mahkeme sonunda ceza alırlarsa yeniden görevden ahnacaklardı!.. Yıne durup soralım: Bu insanlar niçin tutuklandı? Üç koca şehrin belediye başkanını tutuklamak için herhalde sağlam gerekçeler olmalıydı. İçişleri Baka- nı'nın halkın oylarıyla göreve gelmiş kişilerin elinden başkanlığı alması için de karşı çıkılamayacak bilgi- lere sahip olması gerekiyordu. Peki o halde niçin üç gün sonra hem serbest bırakıldılar hem de göreve iade edildiler? Eğer suçları yoksa bu insanlara, aile- lerine, onlara oy verenlere yazık değil mi? Suçlan var- sa bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına yazık degil mi?.. Bu sorular yanıt ister. Hem de eğilip bükülmeden, dürüst yanıtlar ister. Bu, ülkeyi yönetenlerin kamu- oyuna borcudur. Yoksa bu halk devleti yönetenlerin AB uğruna her türlü zillete katlandığı, en yaşamsal konularda büe ödün verdiği ve vereceği karusina ka- pılır. ' , ., , . . , Çok yazık olur. Bu arada başkanlann niçin yirmi kez Avrupa ülke- lerine gittiği ve ne tür temaslarda bulunduğu soru- su havada asılı duruyor. Avrupa'nın engin desteği ve içerde "insan haklan" savunuculannın (!) insan üstü gayretleriyle PKK'nin siyasallaştınlma çabalannı, bu kapsarrlda HADEP'e biçilen rolü ilgiyle izliyoruz. Baş- kanlar ve diğerierinin bilmesi gereken şu: Bu ülke- de banş ve demokrasi hiç kimsenin inayetiyle tesis edilemez. Bunun için ayağını Türkiye topraklanna sım- sıkı basmak ve bu halka sonuna kadar güvenmek gerekir. BilginizeL • • • Çifte tabancalı 'gazeteci' " Geçen hafta köşeme Sevgili Fikret Bila'nın "lüm- pen" başlıklı yazısını almıştım. O yazıda bahsi ge- çen "çifte tabancayla Ankara'da gazete bürosu ba- sıp kaçak patronu adına gazeteci esir alan gazeteci" müthiş ilgi çekmiş. Sevgili okurlar kim bu "gazefe- ci" diye soruyoriar. O "gazeteci"y\ çok iyi tanıyorsu- nuz, ülkenin yüz akı sanatçılanna, bilim insanlanna olur olmaz saldıran, hakaretler yağdıran bu tetikçi, Cumhuriyet'e de dil uzatmış, gerekli yanrtı almıştı. E-posta zileli.garanti.net.tr BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Mimarlıkta çatı mahyası, kule külahı, pa- yanda gibi öğe- lerin üstüne yerleştirilen, pi- ramit ya da ko- ni biçimli dikey süs. 2/Çiçekle- ri ilaç, yaprak- lan sebze ola- rak kullanılan bir ot. 3/ Bir 9 mağazanın yal- nız bir tür eşya satılan i • bölümü... "Herçiçek- ' K A ten — eyledik / Anya 2 saydılarbizi"(PirSul- 3 tan Abdal). 4/ Yunanis- tan'ın plaka işareti... Eş, kan. 5/ "Can — 'te duran kuştur' Elbet uçar gider bir gün" (Ka- racaoğlan). 6/ Kaynağı mitolojik çağlara daya- nan kirişli bir çalgı... Bir günün ya da olayın arkasın- dan gelen zaman. II Kutsal bir güce, bir dileği yerine getirmesi için yapilan vaat... Kumaşlaastar arasına ko- nularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez. 8/ Kıbns'ın Yunanistan'la birleştirilmesini amaçlayan siyasal hareketlerin temel sloganı. 9/ Strateji... Küçük bitkilere verilen ortak ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Direkler üstüne kurulan bir çeşit çardak. 2/ Avrupa'da büyük bir yanmada... Felsefede, bilgi ile varlık arasın- da ilişki kurduğu düşünülen kavram. 3/ Üflemeli bir çal- gı... Doğrusal hareketi dönme hareketine ya da dönme hareketini doğrusal harekete dönüştüren mekanik dü- zenek. 4/ Eski Yunan kentlerinde pazar yeri... Giysi ya- pımında kullanılan, pamuklu bir kumaş. 5/ Sıcak yeni- len bir çeşit telkadayıfı... Bir nota. 6/ Kemiklerin yu- varlak ucu... "Kaçma. sıvışma" anlamında argo söz- cük. II Bir akvaryum balığı. 8/ Bir ay adı... Yabancı. 9/ Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge... Yemin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle