Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 N1ART 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
stanbuıi Y 14 Sinop
:dıme Y 13 Samsun
A 10 Adana
8 Mersin
<ocaeli PB 13 Trabzon 8 Diyarbakır K
^aoakkale Y 14 Giresun A 9 Şanlıurfa PB 10
zmtr Y 16 Ankara 5 Mardin K
vlanisa _Y 15 Eskişehir
tydın Y 14 Konya
8 Siirt K
5 Hakkâri
Denizli Y 10 Sıvas A -2 Van
Zonguldak A 10 Antalya Y 15 Kars PB -7
Majmara'nın ba-
tsı, kıyı Ege, Batı
Anadolu'nun gü- Oslo
DIS MERKEZLER
PB 2 Beriin PB 6
neydogusu ya- Helsinki PB 3
ğışlı geçecek. Ya- Stockholm PB 6
ğışlar genelde Londra Y 8
yağmur ve sağa- Amsterdam Y 7
nak, Doğu Ana- Brüksel Y 6
dolu'nun doğu- par)S
sunda kar şekJin- BönrT
de olacak.
PB 5
Münih PB 7 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
K
K
Y
Y
Y
6
17
6
6
9
10
16
K 5 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
HB
Y
PB
PB
Y
PB
PB
PB
2
12
-3
8
7
10
5
18
PB 14
f^\ Parçak buluflu k
ÇokbutuBu ^ A Yağmuriu Kariı k Gök gürffltülü
GU1V CELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
leleyelim.
Başbakan, siyasal rüşvete ne zaman karar ver-
di?
5+5 formülünün referandumsuz gerçekleşmesi
çin gerekli olan 367 oyu bulamayacağını anladığı
gün..
Ne yaptı? Yeterii oyu sağlamak için kapatılma
<orkusuyla tir tir titreyen FP'ye uygun bir çengel
attı:
Demirel'e oy vermeyecek milletvekillerini de
;üzdanlanndan yakaladı.
Ecevit'i bugün savunanlar, örnegin başta Mesut
Ifılmaz, Deviet Bahçeli vs.'ler önerilerin Türk de-
nokrasisini gelıştırmek için yapıldığını söylüyor.
Ecevit, 5+5'i siyasal rüşvetle paketlerken kur-
nazlık gerektiren bir yönteme daha sanldı.
Parti kapatmayı zoriaştıran, maaşlan düzenleyen
naddeleri 5+5'le biriikte tek bir maddede oya su-
-ıacağını açıkladı.
Bu davranışıyla 5+5'i sağlama bağladı. Yapmak
stediği açık:
"Bak, parti genel başkanım, kafası maaşa en-
ieksli milletvekili kardeşim" diyor Ecevit: "Parti-
nin kapatılmasmı önlemek, 6 ayda bir fazla maaş
ılmak istiyor musun? Işte olanak!"
Sonuçta; maaşını arttırmak isteyenlerin kullana-
~ağı oylar doğruuuu 5+5'e, parti kapatmayı zor-
aştıran maddeye verilecek oylar doğruuuu
5+5'e....
Ecevit'in böyle oyunlara, siyasal rüşvetlere aklı-
nın yatmadığını bilenlerde giderek bir kuşku yeşe-
iyor.
Oysa kuşkunun yeşermesine gerek kalmıyor.
3 maddenin bir metinde yer almasına yasa tek-
niği açısından ilk karşı çıkma TBMM Başkanlı-
Şı'ndan gekji.
ANAP'tan ve DYP'den de aynı yönde eleştirisel
3esler yükseldi.
Son gelişmeye göre; daha önce bir metinde üç
•nadde uygulaması değiştiriliyor ve...
Bir yasa metninde 3 ayn madde yer alıyor.
Oylamalarda çok şeyi değiştirebilir bir gelişme.
Demirel-Ecevit örtüşmesi
Kimi olaylar, Demirel'le Ecevit arasındaki engin
nuhabbetin nedenini araştırmaya kadar uzanıyor.
örneğin; Fethullah Güien konusu. Tabii Nurcu-
uk sorunu.
Amavutluk gezisinde Fethullah okullannın ma-
ifetlerini anlatan ilgiliyi dinledikten sonra Başba-
kan Ecevit, "Bazs çevreterce eleştirilmeyi göze ala-
-ak sizleri tebrik ederim" dedi.
Ecevit'in sözlüğündeki "bazı çevreler"\n elbet
Fethullah Gülen'i "bir numaralı irticai tehlike" ilan
aden Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu herkes bili-
/or.
"Bazı çevrelere karşın" elinden ödül alan Demi-
-el'le Ecevit, Gülen konusunda örtüştü.
Bugün Nurculuk üzerinde konuşma yapmıyor
Cumhurbaşkanı Demirel; ama Gülen'lerin önderi
Said-i Nursi için sıraladığı övgüler sadece bellek-
erde değil, kitaplarda duruyor.
Bu kısa bilgiler bile, iki siyasetçinin iki önemli
noktada uzlaştığı izlenimini veriyor:
Said-i Nursi'nin "birçok kimse tarafından 'peşin
rıükümlerle' tartışıldığım" söyleyerek savunan
Cumhurbaşkanı ile TSK'ye ve aydın çevrelere kar-
şın Gülen'i birçok kez yücelten Ecevit;
(a)- Fethullah Gülen'i koruma konusunda da uz-
laşı içinde görünüyoriar.
Uzlaşı içinde olduklan ikinci konu;
(b)- Laik, demokrat, sosyal hukuk devteti olan
oumhuriyeti korumayı birinci görev sayan TSK'nin
ülkedeki "etkinliğini" azattmak.
Okyanusun ötesinden esen rüzgârla gelen ılım-
lı Islam isteği ve Avrupa Birliği'nin ordunun siya-
setteki etkinliğinin alt düzeylere indirilmesini amaç-
layan koşulu...
Iç dünyamıza nasıl yansıyor acaba?
Böylesi uzlaşılarla mı?
Yunanlı ozan Urla'da anıldı
'Dönmek için hiç
geç değil Seferis'
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - İ2inirliler, ge-
çen yıl Urla'da yaşadığı
evin bulunduğu sokağa ön-
ce adının verilip sonra da
geri ahnması sırasındaki
tartışmalar ile belki ilk kez
duydular Seferis in adını.
Oysa gerek Yunan ve dün-
ya şiirine getirdiği açıhmlar
ile Nobel ödûlü alması ve
gerekse demokrasi müca-
delesindeki politik kimliği
ile dûnyaca tanınmış bir ki-
şilikti Yorgo Seferis. Türk-
kr onu geç tanıdı ve sonun-
da yaşadığı evin sokağına
ıdının verilmesine itıraz e-
ien olmadığı gibi 100. do-
*um günü yine Urla'da dü-
zenlenen törenle görkemli
3ir şekilde kutlandı.
Yorgo Seferis, 1900 yı-
Imda Izmir'de doğmuş, yaz
aylannı Urla Iskele'de ge-
çinniş, 14 yaşındayken ai-
lesi>le birlikte Atina'ya göç
etmşti. Söylendiğine göre,
Seferis, ünlü Erotokritos
adlı romantik destanı, bu
desanı ezbere okuyan ba-
hkvçJardan ilk olarak btıra-
da dıymuştu. Gelecekte sa-
nal üanındagöstereceği ba-
şarsında, belki de politik
kinliğinin, çocukluğunu
geçirdiği Urla Iskelesi, an-
tik dönem adıyla Klazome-
nai'nin. onda oluşturduğu
birikimın büyük etkisi olsa
gerekti. Çünkü üç bin yıl
önce Yun^nistan'dan göç
ederek bu topraklara yerle-
şen ve lyonya adını koyan
atalan; demokratik düşün-
ce tarzını, eşit paylaşımı,
akılcı ve özgûr düşüncenin
tohumlannı atmışlar, tann-
lannı bile sorgulamaktan
çekinmemişlerdi.
Geçen yıl Urla Belediye
Meclisi'nin karanyla yaz
aylannda yaşadığı evin bu-
lunduğu sokağa Seferis So-
kağı adı verilmesi, kûçük
çapta bir krize neden ol-
muş, ANAP'lı Meclis üye-
lerince sokağın adı değışti-
rilmişti. Sorun, ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ın araya girmesiyle çö-
zümlenmiştı.
lzmir Valisi Kemal Neh-
rozoğlu'nun, Yorgo Sefe-
ris'in 100. doğum gününde
dediği gibi: "Dünyadaki
canh varüklann odağında
insan var.Insanın en büyük
hazinesi sevgL Banşın te-
meö de zaten sevgL Dünya,
insanJığm en büyük hazine-
si olan sevgrye layık, başka
bir şeye değü."
Ecevit: pazarbk ve ödün yok• Baştarafi 1. Sayfada
alındı. Alınan bilgiye göre, Uzlaş-
ma Komisyonu'nda aralannda par-
ti kapatmayla ilgili anayasanın 69.
maddesı ve milletvekillerinin öz-
lük haklanyla ilgili 86. maddesinin
de bulunduğu 6 ya da 7'li bir paket
oluşturulması gûndeme geldi.
Bupakette bu maddelerin yanı sı-
ra Meclis soruşturmalanyla ilgili
100. madde, cumhurbaşkanmın yet-
kilerinin sınırlandınlmasına ilişkin
104. madde, cumhurbaşkanının
"sonımhduk ve sonımsuzluk hafi"
ile ilgili 105. madde ve 12 Eylül yö-
netiminin çıkardığı yasa ve
KHK'lerin yargı denetimine açıl-
ması için geçici 15. maddede deği-
şiklik yapılmasma ilişkin önerüen-
nin de yer alması bekleniyor.
"5+5" önerisi imzalan dûn 420'yi
aştı. DSP'nin 135 imzasına karşı-
hk, MHP'den 120, ANAP'tan 66
milletvekili öneriye imza koydu. Pa-
zarlıklann sürmesi nedeniyle öneri
dûn de TBMM Başkanlığı'na veri-
lemedi. MHP Grup Başkanvekili Is-
mail Köse, paketteki diğer öneriler
için aynca imza toplanmayacağını
beürtirken 5 artı 5 önerisindeki im-
zalann yeteTİi olacağını söyledi.
TBMM Anayasa Komisyonu, bu-
gün toplanarak FP ve DYP'nin
"halk seçsin" önerisini görüsecek.
Ecevitten
t
paket' savunmaa
Başbakan Ecevit, partisinin dün-
kü grup toplanüsında yapüğı konuş-
mada, 101. maddeyle ilgili değişik-
lik önerisini milletvekillerinin tü-
müne yakınının ımzaladığuu vur-
guladı Ecevit. "Böyteüklekendiiçi-
mizdeki birüğin yeni bir örneğini
venniş. oidu değerü miUetwkilleri-
miz" dedi. TBMM'de birkaç ay ön-
ce parti kapatmayı güçleştirici bir
yasadeğişikliğinin gerçekleştirildi-
ğine dikkat çeken Ecevit, sözlerini
şöyle sürdürdü:
«Ama bu yasa değişikliğiyfc ana-
yasanın 69. maddesiarasında bir bir
boşhık kalmışb. Bu boşluğu kapat-
mak ve yasa ile anayasa arasında
uyum sağlamak için 69. maddede
değişiklikönenneyide koafisyon or-
taldannm doruk topbndsmda ka-
rarlaştirdık. 101. madde ile bu 69.
maddede öngörülen değişikükleri
TBMM'ninonayınabiıükte sunma-
nın doğnı olacağını düşündük. Hiç-
bir parti değişikliğüı esasına, özüne
karşı çıkmn'or. Ama nedense 69.
maddeyle ilgili değişiklik önergesi-
nin 101. maddevie birtikte Meclis'e
şunulmasına karşı çıkanlar var.
Ozünde bütün partilerin birieştiği
bir anayasa değişikliğini arf zaman-
lama açısından rüşvet gibi göster-
mek büyûk haksLdıktır.*7
Ecevit, başka herhangi bir anaya-
sa değışıklığını de pazarlık konusu
yapmalannın söz konusu olmadığı-
nı söyledi. Anayasanın 86. madde-
sindeki değişikük önerisinin de TB-
MM'nin genel eğilimini_yansıttığı-
nı vurgulayan Ecevit, "Uç anayasa
değişikliği de uygundur, ama üçü
birden Meciis'e sunuhnasm, düşün-
cesinin manbğını anlayabilmiş değt-
fim. Özündebüyük ölçüdegörüş bir-
Bği bulunan 3 anayasa değişikliğini
Meciis'e biriikte sunmayı kararLaş-
nnrken üç koalisyon lideri ne kim-
se>1e pazarfağa girişmiş ne de kimse-
ye ödün vermişrir. Bundan sonra da
pazarhk ve ödün söz konusu değü-
dir" dedi.
Gûrkan: Takıyye yapmadım
"5+5" önerisininin imza aşama-
smda en az fire veren parti DSP ol-
du. Önerinin gizli oylamasında ise
fırenın çok daha fazla olabileceği
belirtüiyor. Öneriye tek imza ver-
meyen milletvekili olan, Ankara
Milletvekili Uhıç Gürkan, sorulan
yanıtlarken. "Hareketimbirbaşkal-
dın, ya da bireyselçıkış değDdir" de-
di. Gürkan, cumhurbaşkanının yet-
kilerinin çok geniş olduğu bir or-
tamda, iki kez seçilebihnesini rejim
açısından sakıncalı bulduğunu vur-
gulayarak "Aynca, kişi için anayasa
değişikliği yapdması da doğnı değiL
Öneriye imza verip sonra gizli oyla-
mada vicdamma göre hareket ede-
binrdim. Bunun da takıyye olacağı-
nı düşündüm" açıklamasuıı yaptı.
"Paket pazartığTnın uzaması,
"5+5 işisürüncemede kalır. Bayram-
dan önce çıkmaz" değerlendırme-
lerine yol açtı.
Protestocu çoculdar aklandıIstanbul Haber Servisi -
Boş geçen derslerine öğret-
men istemek amacıyla yü-
riiyüş ve bu nedenle 1.5'ar
yıl hapis cezası istemiyle
yargılanan altı ilköğretim
öğrencisi, 'snçun manevi
unsuru buhmnuKkğı' gerek-
çesiyle beraat etti. 2911 sa-
yılı Toplanü ve Gösteri Yü-
rûyüşleri Yasası'na muhale-
fet suçuyla yargılanan ço-
cuklann avukatlanndan
Derya Bayır,"Yasaldayana-
ğı olmayan bu davanın hiç
açtunamasıve düşmesi gere-
kirdi" dedi. Avukat NesB-
han Toraman da, bu kararla
çocuklann tazminat davası
açma haklanmn doğduğunu
ifade etti.
Gazi Mahallesi Atatürk
Çiftliği ilköğretim Okulu
öğrencileri, E.l. (12), S.K.
(13), G.Ü. (13), D.D. (12),
G.K. (13) ve Y.T. (14)'nin
yargüanmalanna dün tstan-
bul 1. Çocuk Mahkeme-
si'nde devam edildi. Dunış-
maya, tutuksuz olarak yargı-
lanan sanık çocuklardan
E.I.(12) katıhrken diğer ço-
cuklar okulda olmalan ne-
deniyle katılmadı. Sanıkla-
nn 15 yaşından küçük olma-
lan nedeniyle 'giznlik' pren-
sibi geTeği basın mensupla-
n, çocuklann aileleri ve du-
ruşmayı izlemek üzere ge-
len öğretmenler mahkeme
salonuna alınmadı. Duruş-
ma çıkışmda çocuklann
avukatlan Neslihan Tora-
man ve Derya Bayır bastna
yaptıklan açıklamada, bu
psikolog, pedagog ve sosyal
hizmet uzmanmdan oluşan
bilirkişi raporunun mahke-
meye yeni ulaştğını behrt-
Eğrtim-Sen'K bir grup öğretmen mahkemeye geferekçoculdara destek verdL (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
tileT. Avukatlar raporda, bi-
lirkişilerin 'çocuklann suç
işlediklerini tahmin eüne-
düderini' belirttiklerini an-
lattılar. Avukat Derya Bayır,
cumhuriyet savcısmın du-
nışmada esas hakkmda gö-
rüş bildirdiğini ve 'çocukla-
nn sadece öğretmen ihtiyaç-
lannı kamıloyuna duyur-
mak ya da bu konuya ilgi
çekmek amacr>iahareket et-
tflderi içinsuçişteme kasıüa-
nnm buhınmadığmı' belirt-
tığıni söyledi. Savcının tüm
sanıklann beraatlerini iste-
diğini anlatan Avukat Bayır,
mahkemeninde, 'snçun ma-
nevi unsuru otuşmadığr ge-
rekçesiyle 6 sanık öğrenci
hakİanda beraat karan ver-
diğini açıkladı.
Türkiye'riin de kabul etti-
ği 'Birieşmiş MiDetler Ço-
cuk Hakfaui Sözfcşmesi'nde
çocuklann açıklama, top-
lantı, yürüyüş yapma hakla-
nmn bulundugunu belirten
Bayır "Buna göre ashnda
davanmdüşmeyle sonuçlan-
rnası, davanm hiç açdmama-
sı gereldyordu. Davanm ya-
sal davanağı yoktu" dedi.
Avukat Bayır aynca, gerek-
çeli kararda çocuklara gos-
teri yapma hakkı veren 'Ço-
cuk Haktan Sözleşmesi'nin
ilgili maddesinin yer alma-
sını istediklerini kaydettı.
Avukat Neslihan Tora-
man da, bu kararla çocukla-
nn tazminat davası açma
haklanmn doğduğunu, an-
cak henüz böyle bir dava aç-
ma düşüncelerinin bulun-
madığını ifade etti.
tstanbul Cumhuriyet Sav-
cıhğı'nca hazırlanan iddi-
anamede, Atatürk Çiftliği
llköğretim Okulu öğrenci-
lerindenE.t.(12),S.K.(13),
G.Ü. (13), D.D. (12), G.K.
(13)veY.T.'nin(14),6Ekim
1998 tarihinde, Gaziosman-
paşa'da, ellerinde dövizler
taşıyarak izinsiz yürüyüş
yaptıklan beUrtihyordu. Ço-
cuklann bu eyleminin '2911
Sayüı Toplanü ve Gösteri
Yürüyüşleri Kanunu'na
muhakfet' suçunu oluştur-
duğu kaydedilen iddiana-
mede, sanık öğrencilerin 6
ayile 1.5'ar yıl arasında ha-
pis cezasına çarptınlması is-
teniyordu.
Yargılama sırasmda Adli
Tıp Kurumu tarafından ve-
rilen raporda 'çocuklann
akli durumunun yerinde ol-
duğu ve e>kmkrinin sonuç-
lannın ne olabileceğini dü-
şünebilecekleri' belırtılmiş-
tı. Bu arada çocuklara des-
tek vermek için çocuk mah-
kemesi önüne gelen gelen
Eğitim-Sen'li öğretmenler
duruşma öncesınde gazete-
cilere basın açıklamalanm
kınnızı karanfıllere sararak
dağıttı. Öğretmenler adına
bir açıklama yapan Eğıtim
Sen 2 No'lu Şube Başkanı
Abattin Dinçer. "Bugün bu-
rada yargılanan, çocuklar
değil ülkemizin geieceğidir.
Çocuklar çiçektir, yargdan-
masm diyoruz" dedi.
Afta 240. madde açmazı• Baştarafi 1. Sayfada
aöîn rafta kalmasından memnuni-
yetlerini gizlemedi. Adalet Bakanı
Türk ise cezaevlerindeki yoğun
baskı nedeniyle aöîn çıkarümasın-
da ısrariı oldu.
Türk, Haluk Kırcı'nm affi konu-
sundaki anlaşmazlığın çözümü
için "liderler karar almastn, mfl-
lervekilleri vkdanlanna göre karar
versin'' önerisini gündeme getirdi.
Ancak, bu sorunun çözümü af ko-
nusundaki anlaşmazlıklann bitme-
sine yetmiyor. Hükümet ortaklan
DSP ve MHP, görevi suiistimal su-
çuyla ilgili 240. maddenin kapsam
dışında kaknasını istiyor. ANAP
ise bu maddenin de kapsama alın-
masıyla liderlerini Yüce Divan'dan
kurtarma hesabı yapıyor.
ANAP lideri MesutYılmaz hak-
kmda Kurtköy Havaalanı ihalesi sı-
rasmda görevini kötüye kullandığı
gerekçesiyle TCY'nin 240. mad-
desüıden yargılanması için Yüce
Divan'a sevk karan vermişti. 240.
maddenin af kapsamında olması
durumunda Yılmaz, Yüce Di-
van'dan kurtulacak. Yılmaz'm ya-
m sıra ANAP'lı Eyüp Aşık, Yaşar
Topçu, Necdet Menzir ve Güneş
Taner gibi isimler de aftan yarar-
lanacak.
Türk, af konusunun uzun süre
gündemde olduğunu, bunun son
derece olumsuz etkilerinin bulun-
duğunu belirterek
u
Şu aşamada
anayasa değişiklikleri söz konusu.
Bizim teknik hazırhklanmız ta-
mam. Koalisyon ortaklannm uzia-
şamadığı konularda ortak nokta
arryoruz. Bayramdan sonra bu
noktaya getebinriz" dedi.
Türk, pürüzlü konulann başm-
da "kişrye özd" gibi görünen mad-
denin ve görevi kötüye kullanma-
ya ilişkin Türk Ceza Yasası'nın
240. maddesinin geldiğini vurgula-
dı ve şu bilgileri verdi:
"Afta en sakmcah durum,bağla-
yıa tarih vermektir. Ben bu konu-
da hiçbir zaman bağlayıa bir tarih
vermedim, vermek de istemiyo-
rum. Daha önce cumhuriyetin ila-
nmm 75. yüı nedeniyle böyle bir dü-
zenleme söz konusu idi. Ancak bu
beklentinin yaşama geçmemesi ce-
zaevlerinde dddi sorunlar yaratü."
Türk, 240. maddenin de af kap-
samına ginnesı halinde başta Gü-
lay Asbtürk olmak üzere pek çok
kişinin de bundan yararlanacağını,
kendisinin buna karşı olduğunu
söyledi. Türk, "Ancak, koalisyon
ortaklannm anlaşamadığı konula-
n miDervekillerinin vicdanma m-
rakmak ve genel kurulda çözmek
seçeneklerden biri olabflir
n
dedi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Mü-
dürü Ali Suat Ertosun, 1 Şubat
2000 tarihi itibanyla 43 bin 843
hükümlü, 25 bin 262 tutuklu ol-
mak üzere toplam 69 bin 105 kişi-
nin cezaevinde bulunduğunu bil-
dirdi. Af yasasınm çıkması duru-
munda kesın olmamakla birlikte
25 bin kişinin faydalanacağmı tah-
min ettiklerini kaydeden Ertosun,
cezaevlerine ilişkin çalışmalannı
anlattı. 73 cezaevinde tadilat yap-
unlarak oda sistemine geçme çalış-
malannı sürdürdüklerini büdiren
Ertosun, şu değerlendirmeyi yap-
ü:
"Cezaevinde insanlar varken in-
şaat yapmak son derece zor. Saymm
azahnasıyia bunlann tadilan kolay-
laşacak. Bir cezaevini icap halinde
kısmen boşarap tadilatuu hemen
yapro taşrvabuniz. Yenibh- ivme ka-
zanarak, özeOUdeinfaz kanun tasa-
nsı,cezavetevkifevleri kanun tasa-
nsı yasalaşn-sa, yeni yapüanmayla
bu işi yürütürüz." Ertosun, ilçeler-
de kalan çok sayıda küçük cezaevi-
nin varlığına işaret ederek, bunla-
nn kapatılmasımn söz konusu ola-
bileceğini, kapatılması durumun-
da buradakilerin en yakın yere gi-
deceğini belirtti. Ertosun, "Türki-
ye'de S61 cezaevi var. Üçelenleki ce-
zaevlerini, masrannı, cari, sabit gj-
Zarafet ve sağhk ne güzel
KtLO KONTROL MERKEZt
79 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) Faks: (0 212) 212 68 35
Kalbinizi koruyuru
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayts Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07
(pbx) 10 Hat Faks: (0 212) 212 68 35
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
oluri
Biz, modası geçmiş deyimle, bir kamu hizmeti
olarak detiediğimiz bazı yeni tanımlan paylaşalım:
Istikrar Çok önemli bir sözcüktür. Iktidara gelen-
ler, iktidan korumak için hertüriü adımt atabilirler, bu-
na istikrar denir. Her hareketin başına, "istikrann de-
vamı bakımından" ekinı getirdiniz mi, sorun yok de-
mektir. Bu sözcüğün zamanla daha da derin anlam-
lar kazanması, istikrarizm, istikrarcılık, püristikra-
rizm, istikraroloji, post-istikrarcılık gibi yeni tanımla-
nn oluşması bekleniyor.
Uzlaşma: Rüşvet, pazarlık, takıyye gibi kavram-
lann yerine kullanılmaktadır. Eskiden, bir konuda
farklı düşünen kişilerin ortak nokta bulması gibi il-
kel bir anlam taşırdı. Şimdi, taraflann kendileri için
önemli olan, ama karşı tarafın kabul etmeyeceği ko-
nularda, pazarlık yaparak karşılıklı çıkar elde etme-
sine deniliyor. Diyelim ki taraflardan biri sürekli ha-
zineden pay almak istedi, öteki sistemin altını oy-
mak istedi. Her iki duruma da karşılıklı izin veriliyor
ve buna uzlaşma deniyor!
Samimiyet Taraflann birbirine güvenmemesine,
bu yüzden ortak bir adım atılacaksa bunun çok sı-
kı kurallara bağlanmasına, alınan karara uyulup uyul-
madığının kontrolü için karşı tarafın içine ajanlarso-
kulmasına, arada sahte demeçler vererek karşıda-
kinin tepkisinin ölçülmesine denir. Bu adımlann tü-
mü ahlakı olduğu için, taraflar samimiyet olayına ay-
nca önem veririer.
Uyum: Çıkar ortaklığı demektir. Çıkarlar ortaksa,
karşıdaki olumsuz bir şey yapmışsa hemen uyuma
gidilir. Baştaki "u" harfi kaldırıiıp her şeye göz
"yum "ulur!
Anayasa: Kanun hükmünde karamame gibi bir
şeydir. Hükümetler, anayasanın kurallannda değişik-
lik yapmak isterlerse, homo dinozorus" dönemin-
deki gibi hukuka başvurmazlar, yukandaki uyum,
samimiyet, istikrar kavramlan çerçevesinde hareket
üderlik: Anayasayı ve yasalan istediği gibi yo-
rumlama özgürlüğüne sahip olmak, bu yorumlar ışı-
ğında parti elemanlanna istediği kararian aldırtmak-
tır. üder, anayasa, yasalar ve meclislerin üzerinde-
dir. Bir lider bu durumunu koruyamazsa ona, "sen
de lidermisin be" denir!
Ekonomi politika bilinci
Içini boşaltma: Bir bankayı soyup soğana çevir-
menin ekonomi politikasındaki adıdır. Yıne homo di-
nozorus döneminde bu duruma, hırsızlık, soygun,
hazinenin parasını iç etme gibi ilkel tanımlar getiri-
lirdi. Bunlar gitti, yerine içini boşaltma gekji. Bu tür
toplumlarda, çağdışı insanlann kimi olaylara bakıp,
"içim dolu" demesi çok tehlikelidir, mazallah bo-
şaltmaya kalkaıiar!
1
Ödeme gOçlûğû: Bu da, hazineyi soyup soğana
çevirmenin günümüzdeki adıdır. Eskiden bu tür ki-
şi ve kurumlar devlete borç taktığında, tüyü bitme-
miş yetjmin hakkını yedi, denilirdi. Şimdi, ödeme
güçlüğü içine girdi, deniliyor. Bu durumda ne yap-
malı? Yeniden ödeme güçlüsü haline getirmeli!
Fedakârlık: Bu sözcük uzunca bir süredir, de-
mokratik biçimde bölünerek kullanılıyor. "Feda" kıs-
mı çalışanlara, "kâriık" kısmı rantiyeye veriliyor. Eko-
nomideki sorunlar da böylece eşit dağıtılmış oluyor.
Diyelim ki, enflasyon yıl sonunda yüzde 50 olacak.
Çalışanlara yüzde 25 zam yapılır, rantiyeye yüzde 75
pay verilir. İki rakam toplanıp bölündüğünde yüzde
50 rakamı bulunur.
Şeffaf ihale: Eski dönemlerde ihaleler, yasaya gö-
re yapılırdı. Teklifler gizlilik içinde alınır, değerlendir-
meler de aynı biçimde yürütülürdü. Bunun yerini
şeffaf ihale aldı. Bunda, ihalenin kime gideceği ön-
ceden bilinir, ihaleyi aiacak firma gerekli altyapı ya-
tnmlannı bileyapmaya başlar. İhale günü naklen ya-
yın yapılır. İhalenin öteki fıgüranlan da hazır bulunur.
Böylece her şey şeffaf yapılmış olur!
Demokratikleşme: Yukandaki kavramlann tü-
münün birden dengeli biçimde kullanılması ve ya-
şama geçirilmesine verilen addır. Bunlardan biri ek-
silse yokluğu hissedilir. Hemen önlem alının
Eksiklik hangi hisse...
Veretim üç-beş hisse...
derierini düşünün, bütçe i
rryla çok zor oluyor" dedi.
Ertosun, öngörülen düzenleme-
lerin gerçekleşmesi durumunda ra-
hatlayacaklanna işaret ederek şu
bilgileri verdi: "Cezaevterindeoda
sistemine geçOince orada huknknn
hâldmiyeti söz konusu olacak. Şu
anda orada bazı terör gruplarmm
hâkimheti var. Maalesef çok az ce-
zaevinde bazı zaaflanmız var. Ama
bunlar bitince devtetin hâkimheti
söz konusu olacak. Oradaki insan-
lar bence kendi özgüriüklerine ka-
vuşacaklar. Çünkü bazı cezaevk-
rinde m<aniarkendiiradelerryie ya-
şanuyorvehaklannıkııftanamryor-
lar.Anasryla,babasryla, çoculdany-
la, sevgüisrvie görüşemiyor, iOa ba-
şmda örgüt üyesi geliyor. 'Bunlarla
konuşacaksın, görüşeceksin' di-
vorlar. İstediği kitabı okuyamryor.
İstediği fotoğrafi başucuna asanu-
yor. Oraya mesela Dursun Kara-
taş'm y» da Abdullah Öcalan'm
resmi asdacak diyoriar. Bu mu hak?
Biz orada özgürlükleri sağlayaca-
ğız."
Ertosun, infaz rejımine çağdaş
uygulamalar getinnek için yoğun
çaba sarfettiklerini vurgulayarak
"Ban çevreler terörün bhmesmi is-
temiyor. Çünkü cezaevlerinde terö-
rist yetiştirütyor" dedi.
Demîrel'den bzetbegoviç'e mektup
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı
Konseyi Başkanı Aliya Izzetbegoviç'e gönderdığı
mektupta, Bosna-Hersek'in Gûney Kıbns Rum
Yönetimi'ni (GKRY) tamma karannı 'taUhsiz bir gelişme'
olarak değerlendirdi.
Soguk atgnlığı Uacı
• tstanbul Haber Servisi - Hilton Oteli'nde Abdi Ibrahim
tarafından gerçekleştirilen "Boğaz ve Solunum Yolu
Enfeksiyonlan Görünmez Tehlike" konulu toplannda
konuşan tstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB)
Anabilim Daü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Kaürcıoğlu,
yetişkinlerde yılda 2-3 kez, okul çağı çocuklannda 6-8 kez
görülebilen soğuk algınlığı bulgulanru ortadan kaldırmak
için sadece Türkiye'de, yılda 51 milyon kutu ilaç
kullanıldığıru söyledi.
Evpakıanuculapokuyacak
• ANKAR.A (Cumhurrvet Bürosu) - tçtüzük değişikliği
üzerindeki çalışmalannı sürduren TBMM Anayasa
Komisyonu, dün Ertuğrul Yalçınbayır başkanlığında
toplandı. Toplantıda kabul edilen önerilere göre, TBMM
Genel Kurulu'nda, bundan böyle belgeler kâtip üyeler
yerine sunuculuk eğıtimı almış kişilerce okunacak.
Kökner'iı yeni görevi
• tstanbul Haber Servisi - Yapı Kredi Bankası Reklam ve
Halkla llişkdler Yönetimi'nde genel müdür yardımcılığı
görevini sürdüren R. Ömer Kökner, Yapı Kredi Kültür
Sanat Yaymcıuk AŞ'nin genel müdürlüğüne genrildi.
ODTÜ ekonomi mezunu olan ve bir süre Ankara Gazi
Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan Kökner, 1988
yüından bu yana Yapı Kredi'de çeşitli görevler yapü.
Dft-sftorezede'lerden tepki
• tstanbul Haber Servisi - Merkez Bankası Tasamıf
Mevduatı Sigorta Fonu'na geçen Yurtbank'taki paralanna
el konulduğunu ileri süren "off-shorezede" 5 kadın, eski
Büyükdere Caddesi üzerindeki bir inşaatın 6. kaUndan
atlamak istedi. Binada 2 saat 15 dakika kalan kadmlar,
güveıüik kuvvetlerince ikna edilerek indirildiler.