08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 N1ART 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE stanbuıi Y 14 Sinop :dıme Y 13 Samsun A 10 Adana 8 Mersin <ocaeli PB 13 Trabzon 8 Diyarbakır K ^aoakkale Y 14 Giresun A 9 Şanlıurfa PB 10 zmtr Y 16 Ankara 5 Mardin K vlanisa _Y 15 Eskişehir tydın Y 14 Konya 8 Siirt K 5 Hakkâri Denizli Y 10 Sıvas A -2 Van Zonguldak A 10 Antalya Y 15 Kars PB -7 Majmara'nın ba- tsı, kıyı Ege, Batı Anadolu'nun gü- Oslo DIS MERKEZLER PB 2 Beriin PB 6 neydogusu ya- Helsinki PB 3 ğışlı geçecek. Ya- Stockholm PB 6 ğışlar genelde Londra Y 8 yağmur ve sağa- Amsterdam Y 7 nak, Doğu Ana- Brüksel Y 6 dolu'nun doğu- par)S sunda kar şekJin- BönrT de olacak. PB 5 Münih PB 7 Zürih Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB K K Y Y Y 6 17 6 6 9 10 16 K 5 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire HB Y PB PB Y PB PB PB 2 12 -3 8 7 10 5 18 PB 14 f^\ Parçak buluflu k ÇokbutuBu ^ A Yağmuriu Kariı k Gök gürffltülü GU1V CELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada leleyelim. Başbakan, siyasal rüşvete ne zaman karar ver- di? 5+5 formülünün referandumsuz gerçekleşmesi çin gerekli olan 367 oyu bulamayacağını anladığı gün.. Ne yaptı? Yeterii oyu sağlamak için kapatılma <orkusuyla tir tir titreyen FP'ye uygun bir çengel attı: Demirel'e oy vermeyecek milletvekillerini de ;üzdanlanndan yakaladı. Ecevit'i bugün savunanlar, örnegin başta Mesut Ifılmaz, Deviet Bahçeli vs.'ler önerilerin Türk de- nokrasisini gelıştırmek için yapıldığını söylüyor. Ecevit, 5+5'i siyasal rüşvetle paketlerken kur- nazlık gerektiren bir yönteme daha sanldı. Parti kapatmayı zoriaştıran, maaşlan düzenleyen naddeleri 5+5'le biriikte tek bir maddede oya su- -ıacağını açıkladı. Bu davranışıyla 5+5'i sağlama bağladı. Yapmak stediği açık: "Bak, parti genel başkanım, kafası maaşa en- ieksli milletvekili kardeşim" diyor Ecevit: "Parti- nin kapatılmasmı önlemek, 6 ayda bir fazla maaş ılmak istiyor musun? Işte olanak!" Sonuçta; maaşını arttırmak isteyenlerin kullana- ~ağı oylar doğruuuu 5+5'e, parti kapatmayı zor- aştıran maddeye verilecek oylar doğruuuu 5+5'e.... Ecevit'in böyle oyunlara, siyasal rüşvetlere aklı- nın yatmadığını bilenlerde giderek bir kuşku yeşe- iyor. Oysa kuşkunun yeşermesine gerek kalmıyor. 3 maddenin bir metinde yer almasına yasa tek- niği açısından ilk karşı çıkma TBMM Başkanlı- Şı'ndan gekji. ANAP'tan ve DYP'den de aynı yönde eleştirisel 3esler yükseldi. Son gelişmeye göre; daha önce bir metinde üç •nadde uygulaması değiştiriliyor ve... Bir yasa metninde 3 ayn madde yer alıyor. Oylamalarda çok şeyi değiştirebilir bir gelişme. Demirel-Ecevit örtüşmesi Kimi olaylar, Demirel'le Ecevit arasındaki engin nuhabbetin nedenini araştırmaya kadar uzanıyor. örneğin; Fethullah Güien konusu. Tabii Nurcu- uk sorunu. Amavutluk gezisinde Fethullah okullannın ma- ifetlerini anlatan ilgiliyi dinledikten sonra Başba- kan Ecevit, "Bazs çevreterce eleştirilmeyi göze ala- -ak sizleri tebrik ederim" dedi. Ecevit'in sözlüğündeki "bazı çevreler"\n elbet Fethullah Gülen'i "bir numaralı irticai tehlike" ilan aden Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu herkes bili- /or. "Bazı çevrelere karşın" elinden ödül alan Demi- -el'le Ecevit, Gülen konusunda örtüştü. Bugün Nurculuk üzerinde konuşma yapmıyor Cumhurbaşkanı Demirel; ama Gülen'lerin önderi Said-i Nursi için sıraladığı övgüler sadece bellek- erde değil, kitaplarda duruyor. Bu kısa bilgiler bile, iki siyasetçinin iki önemli noktada uzlaştığı izlenimini veriyor: Said-i Nursi'nin "birçok kimse tarafından 'peşin rıükümlerle' tartışıldığım" söyleyerek savunan Cumhurbaşkanı ile TSK'ye ve aydın çevrelere kar- şın Gülen'i birçok kez yücelten Ecevit; (a)- Fethullah Gülen'i koruma konusunda da uz- laşı içinde görünüyoriar. Uzlaşı içinde olduklan ikinci konu; (b)- Laik, demokrat, sosyal hukuk devteti olan oumhuriyeti korumayı birinci görev sayan TSK'nin ülkedeki "etkinliğini" azattmak. Okyanusun ötesinden esen rüzgârla gelen ılım- lı Islam isteği ve Avrupa Birliği'nin ordunun siya- setteki etkinliğinin alt düzeylere indirilmesini amaç- layan koşulu... Iç dünyamıza nasıl yansıyor acaba? Böylesi uzlaşılarla mı? Yunanlı ozan Urla'da anıldı 'Dönmek için hiç geç değil Seferis' ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - İ2inirliler, ge- çen yıl Urla'da yaşadığı evin bulunduğu sokağa ön- ce adının verilip sonra da geri ahnması sırasındaki tartışmalar ile belki ilk kez duydular Seferis in adını. Oysa gerek Yunan ve dün- ya şiirine getirdiği açıhmlar ile Nobel ödûlü alması ve gerekse demokrasi müca- delesindeki politik kimliği ile dûnyaca tanınmış bir ki- şilikti Yorgo Seferis. Türk- kr onu geç tanıdı ve sonun- da yaşadığı evin sokağına ıdının verilmesine itıraz e- ien olmadığı gibi 100. do- *um günü yine Urla'da dü- zenlenen törenle görkemli 3ir şekilde kutlandı. Yorgo Seferis, 1900 yı- Imda Izmir'de doğmuş, yaz aylannı Urla Iskele'de ge- çinniş, 14 yaşındayken ai- lesi>le birlikte Atina'ya göç etmşti. Söylendiğine göre, Seferis, ünlü Erotokritos adlı romantik destanı, bu desanı ezbere okuyan ba- hkvçJardan ilk olarak btıra- da dıymuştu. Gelecekte sa- nal üanındagöstereceği ba- şarsında, belki de politik kinliğinin, çocukluğunu geçirdiği Urla Iskelesi, an- tik dönem adıyla Klazome- nai'nin. onda oluşturduğu birikimın büyük etkisi olsa gerekti. Çünkü üç bin yıl önce Yun^nistan'dan göç ederek bu topraklara yerle- şen ve lyonya adını koyan atalan; demokratik düşün- ce tarzını, eşit paylaşımı, akılcı ve özgûr düşüncenin tohumlannı atmışlar, tann- lannı bile sorgulamaktan çekinmemişlerdi. Geçen yıl Urla Belediye Meclisi'nin karanyla yaz aylannda yaşadığı evin bu- lunduğu sokağa Seferis So- kağı adı verilmesi, kûçük çapta bir krize neden ol- muş, ANAP'lı Meclis üye- lerince sokağın adı değışti- rilmişti. Sorun, ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yıl- maz'ın araya girmesiyle çö- zümlenmiştı. lzmir Valisi Kemal Neh- rozoğlu'nun, Yorgo Sefe- ris'in 100. doğum gününde dediği gibi: "Dünyadaki canh varüklann odağında insan var.Insanın en büyük hazinesi sevgL Banşın te- meö de zaten sevgL Dünya, insanJığm en büyük hazine- si olan sevgrye layık, başka bir şeye değü." Ecevit: pazarbk ve ödün yok• Baştarafi 1. Sayfada alındı. Alınan bilgiye göre, Uzlaş- ma Komisyonu'nda aralannda par- ti kapatmayla ilgili anayasanın 69. maddesı ve milletvekillerinin öz- lük haklanyla ilgili 86. maddesinin de bulunduğu 6 ya da 7'li bir paket oluşturulması gûndeme geldi. Bupakette bu maddelerin yanı sı- ra Meclis soruşturmalanyla ilgili 100. madde, cumhurbaşkanmın yet- kilerinin sınırlandınlmasına ilişkin 104. madde, cumhurbaşkanının "sonımhduk ve sonımsuzluk hafi" ile ilgili 105. madde ve 12 Eylül yö- netiminin çıkardığı yasa ve KHK'lerin yargı denetimine açıl- ması için geçici 15. maddede deği- şiklik yapılmasma ilişkin önerüen- nin de yer alması bekleniyor. "5+5" önerisi imzalan dûn 420'yi aştı. DSP'nin 135 imzasına karşı- hk, MHP'den 120, ANAP'tan 66 milletvekili öneriye imza koydu. Pa- zarlıklann sürmesi nedeniyle öneri dûn de TBMM Başkanlığı'na veri- lemedi. MHP Grup Başkanvekili Is- mail Köse, paketteki diğer öneriler için aynca imza toplanmayacağını beürtirken 5 artı 5 önerisindeki im- zalann yeteTİi olacağını söyledi. TBMM Anayasa Komisyonu, bu- gün toplanarak FP ve DYP'nin "halk seçsin" önerisini görüsecek. Ecevitten t paket' savunmaa Başbakan Ecevit, partisinin dün- kü grup toplanüsında yapüğı konuş- mada, 101. maddeyle ilgili değişik- lik önerisini milletvekillerinin tü- müne yakınının ımzaladığuu vur- guladı Ecevit. "Böyteüklekendiiçi- mizdeki birüğin yeni bir örneğini venniş. oidu değerü miUetwkilleri- miz" dedi. TBMM'de birkaç ay ön- ce parti kapatmayı güçleştirici bir yasadeğişikliğinin gerçekleştirildi- ğine dikkat çeken Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: «Ama bu yasa değişikliğiyfc ana- yasanın 69. maddesiarasında bir bir boşhık kalmışb. Bu boşluğu kapat- mak ve yasa ile anayasa arasında uyum sağlamak için 69. maddede değişiklikönenneyide koafisyon or- taldannm doruk topbndsmda ka- rarlaştirdık. 101. madde ile bu 69. maddede öngörülen değişikükleri TBMM'ninonayınabiıükte sunma- nın doğnı olacağını düşündük. Hiç- bir parti değişikliğüı esasına, özüne karşı çıkmn'or. Ama nedense 69. maddeyle ilgili değişiklik önergesi- nin 101. maddevie birtikte Meclis'e şunulmasına karşı çıkanlar var. Ozünde bütün partilerin birieştiği bir anayasa değişikliğini arf zaman- lama açısından rüşvet gibi göster- mek büyûk haksLdıktır.*7 Ecevit, başka herhangi bir anaya- sa değışıklığını de pazarlık konusu yapmalannın söz konusu olmadığı- nı söyledi. Anayasanın 86. madde- sindeki değişikük önerisinin de TB- MM'nin genel eğilimini_yansıttığı- nı vurgulayan Ecevit, "Uç anayasa değişikliği de uygundur, ama üçü birden Meciis'e sunuhnasm, düşün- cesinin manbğını anlayabilmiş değt- fim. Özündebüyük ölçüdegörüş bir- Bği bulunan 3 anayasa değişikliğini Meciis'e biriikte sunmayı kararLaş- nnrken üç koalisyon lideri ne kim- se>1e pazarfağa girişmiş ne de kimse- ye ödün vermişrir. Bundan sonra da pazarhk ve ödün söz konusu değü- dir" dedi. Gûrkan: Takıyye yapmadım "5+5" önerisininin imza aşama- smda en az fire veren parti DSP ol- du. Önerinin gizli oylamasında ise fırenın çok daha fazla olabileceği belirtüiyor. Öneriye tek imza ver- meyen milletvekili olan, Ankara Milletvekili Uhıç Gürkan, sorulan yanıtlarken. "Hareketimbirbaşkal- dın, ya da bireyselçıkış değDdir" de- di. Gürkan, cumhurbaşkanının yet- kilerinin çok geniş olduğu bir or- tamda, iki kez seçilebihnesini rejim açısından sakıncalı bulduğunu vur- gulayarak "Aynca, kişi için anayasa değişikliği yapdması da doğnı değiL Öneriye imza verip sonra gizli oyla- mada vicdamma göre hareket ede- binrdim. Bunun da takıyye olacağı- nı düşündüm" açıklamasuıı yaptı. "Paket pazartığTnın uzaması, "5+5 işisürüncemede kalır. Bayram- dan önce çıkmaz" değerlendırme- lerine yol açtı. Protestocu çoculdar aklandıIstanbul Haber Servisi - Boş geçen derslerine öğret- men istemek amacıyla yü- riiyüş ve bu nedenle 1.5'ar yıl hapis cezası istemiyle yargılanan altı ilköğretim öğrencisi, 'snçun manevi unsuru buhmnuKkğı' gerek- çesiyle beraat etti. 2911 sa- yılı Toplanü ve Gösteri Yü- rûyüşleri Yasası'na muhale- fet suçuyla yargılanan ço- cuklann avukatlanndan Derya Bayır,"Yasaldayana- ğı olmayan bu davanın hiç açtunamasıve düşmesi gere- kirdi" dedi. Avukat NesB- han Toraman da, bu kararla çocuklann tazminat davası açma haklanmn doğduğunu ifade etti. Gazi Mahallesi Atatürk Çiftliği ilköğretim Okulu öğrencileri, E.l. (12), S.K. (13), G.Ü. (13), D.D. (12), G.K. (13) ve Y.T. (14)'nin yargüanmalanna dün tstan- bul 1. Çocuk Mahkeme- si'nde devam edildi. Dunış- maya, tutuksuz olarak yargı- lanan sanık çocuklardan E.I.(12) katıhrken diğer ço- cuklar okulda olmalan ne- deniyle katılmadı. Sanıkla- nn 15 yaşından küçük olma- lan nedeniyle 'giznlik' pren- sibi geTeği basın mensupla- n, çocuklann aileleri ve du- ruşmayı izlemek üzere ge- len öğretmenler mahkeme salonuna alınmadı. Duruş- ma çıkışmda çocuklann avukatlan Neslihan Tora- man ve Derya Bayır bastna yaptıklan açıklamada, bu psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanmdan oluşan bilirkişi raporunun mahke- meye yeni ulaştğını behrt- Eğrtim-Sen'K bir grup öğretmen mahkemeye geferekçoculdara destek verdL (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) tileT. Avukatlar raporda, bi- lirkişilerin 'çocuklann suç işlediklerini tahmin eüne- düderini' belirttiklerini an- lattılar. Avukat Derya Bayır, cumhuriyet savcısmın du- nışmada esas hakkmda gö- rüş bildirdiğini ve 'çocukla- nn sadece öğretmen ihtiyaç- lannı kamıloyuna duyur- mak ya da bu konuya ilgi çekmek amacr>iahareket et- tflderi içinsuçişteme kasıüa- nnm buhınmadığmı' belirt- tığıni söyledi. Savcının tüm sanıklann beraatlerini iste- diğini anlatan Avukat Bayır, mahkemeninde, 'snçun ma- nevi unsuru otuşmadığr ge- rekçesiyle 6 sanık öğrenci hakİanda beraat karan ver- diğini açıkladı. Türkiye'riin de kabul etti- ği 'Birieşmiş MiDetler Ço- cuk Hakfaui Sözfcşmesi'nde çocuklann açıklama, top- lantı, yürüyüş yapma hakla- nmn bulundugunu belirten Bayır "Buna göre ashnda davanmdüşmeyle sonuçlan- rnası, davanm hiç açdmama- sı gereldyordu. Davanm ya- sal davanağı yoktu" dedi. Avukat Bayır aynca, gerek- çeli kararda çocuklara gos- teri yapma hakkı veren 'Ço- cuk Haktan Sözleşmesi'nin ilgili maddesinin yer alma- sını istediklerini kaydettı. Avukat Neslihan Tora- man da, bu kararla çocukla- nn tazminat davası açma haklanmn doğduğunu, an- cak henüz böyle bir dava aç- ma düşüncelerinin bulun- madığını ifade etti. tstanbul Cumhuriyet Sav- cıhğı'nca hazırlanan iddi- anamede, Atatürk Çiftliği llköğretim Okulu öğrenci- lerindenE.t.(12),S.K.(13), G.Ü. (13), D.D. (12), G.K. (13)veY.T.'nin(14),6Ekim 1998 tarihinde, Gaziosman- paşa'da, ellerinde dövizler taşıyarak izinsiz yürüyüş yaptıklan beUrtihyordu. Ço- cuklann bu eyleminin '2911 Sayüı Toplanü ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhakfet' suçunu oluştur- duğu kaydedilen iddiana- mede, sanık öğrencilerin 6 ayile 1.5'ar yıl arasında ha- pis cezasına çarptınlması is- teniyordu. Yargılama sırasmda Adli Tıp Kurumu tarafından ve- rilen raporda 'çocuklann akli durumunun yerinde ol- duğu ve e>kmkrinin sonuç- lannın ne olabileceğini dü- şünebilecekleri' belırtılmiş- tı. Bu arada çocuklara des- tek vermek için çocuk mah- kemesi önüne gelen gelen Eğitim-Sen'li öğretmenler duruşma öncesınde gazete- cilere basın açıklamalanm kınnızı karanfıllere sararak dağıttı. Öğretmenler adına bir açıklama yapan Eğıtim Sen 2 No'lu Şube Başkanı Abattin Dinçer. "Bugün bu- rada yargılanan, çocuklar değil ülkemizin geieceğidir. Çocuklar çiçektir, yargdan- masm diyoruz" dedi. Afta 240. madde açmazı• Baştarafi 1. Sayfada aöîn rafta kalmasından memnuni- yetlerini gizlemedi. Adalet Bakanı Türk ise cezaevlerindeki yoğun baskı nedeniyle aöîn çıkarümasın- da ısrariı oldu. Türk, Haluk Kırcı'nm affi konu- sundaki anlaşmazlığın çözümü için "liderler karar almastn, mfl- lervekilleri vkdanlanna göre karar versin'' önerisini gündeme getirdi. Ancak, bu sorunun çözümü af ko- nusundaki anlaşmazlıklann bitme- sine yetmiyor. Hükümet ortaklan DSP ve MHP, görevi suiistimal su- çuyla ilgili 240. maddenin kapsam dışında kaknasını istiyor. ANAP ise bu maddenin de kapsama alın- masıyla liderlerini Yüce Divan'dan kurtarma hesabı yapıyor. ANAP lideri MesutYılmaz hak- kmda Kurtköy Havaalanı ihalesi sı- rasmda görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle TCY'nin 240. mad- desüıden yargılanması için Yüce Divan'a sevk karan vermişti. 240. maddenin af kapsamında olması durumunda Yılmaz, Yüce Di- van'dan kurtulacak. Yılmaz'm ya- m sıra ANAP'lı Eyüp Aşık, Yaşar Topçu, Necdet Menzir ve Güneş Taner gibi isimler de aftan yarar- lanacak. Türk, af konusunun uzun süre gündemde olduğunu, bunun son derece olumsuz etkilerinin bulun- duğunu belirterek u Şu aşamada anayasa değişiklikleri söz konusu. Bizim teknik hazırhklanmız ta- mam. Koalisyon ortaklannm uzia- şamadığı konularda ortak nokta arryoruz. Bayramdan sonra bu noktaya getebinriz" dedi. Türk, pürüzlü konulann başm- da "kişrye özd" gibi görünen mad- denin ve görevi kötüye kullanma- ya ilişkin Türk Ceza Yasası'nın 240. maddesinin geldiğini vurgula- dı ve şu bilgileri verdi: "Afta en sakmcah durum,bağla- yıa tarih vermektir. Ben bu konu- da hiçbir zaman bağlayıa bir tarih vermedim, vermek de istemiyo- rum. Daha önce cumhuriyetin ila- nmm 75. yüı nedeniyle böyle bir dü- zenleme söz konusu idi. Ancak bu beklentinin yaşama geçmemesi ce- zaevlerinde dddi sorunlar yaratü." Türk, 240. maddenin de af kap- samına ginnesı halinde başta Gü- lay Asbtürk olmak üzere pek çok kişinin de bundan yararlanacağını, kendisinin buna karşı olduğunu söyledi. Türk, "Ancak, koalisyon ortaklannm anlaşamadığı konula- n miDervekillerinin vicdanma m- rakmak ve genel kurulda çözmek seçeneklerden biri olabflir n dedi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Mü- dürü Ali Suat Ertosun, 1 Şubat 2000 tarihi itibanyla 43 bin 843 hükümlü, 25 bin 262 tutuklu ol- mak üzere toplam 69 bin 105 kişi- nin cezaevinde bulunduğunu bil- dirdi. Af yasasınm çıkması duru- munda kesın olmamakla birlikte 25 bin kişinin faydalanacağmı tah- min ettiklerini kaydeden Ertosun, cezaevlerine ilişkin çalışmalannı anlattı. 73 cezaevinde tadilat yap- unlarak oda sistemine geçme çalış- malannı sürdürdüklerini büdiren Ertosun, şu değerlendirmeyi yap- ü: "Cezaevinde insanlar varken in- şaat yapmak son derece zor. Saymm azahnasıyia bunlann tadilan kolay- laşacak. Bir cezaevini icap halinde kısmen boşarap tadilatuu hemen yapro taşrvabuniz. Yenibh- ivme ka- zanarak, özeOUdeinfaz kanun tasa- nsı,cezavetevkifevleri kanun tasa- nsı yasalaşn-sa, yeni yapüanmayla bu işi yürütürüz." Ertosun, ilçeler- de kalan çok sayıda küçük cezaevi- nin varlığına işaret ederek, bunla- nn kapatılmasımn söz konusu ola- bileceğini, kapatılması durumun- da buradakilerin en yakın yere gi- deceğini belirtti. Ertosun, "Türki- ye'de S61 cezaevi var. Üçelenleki ce- zaevlerini, masrannı, cari, sabit gj- Zarafet ve sağhk ne güzel KtLO KONTROL MERKEZt 79 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) Faks: (0 212) 212 68 35 Kalbinizi koruyuru TÜRK KALP VAKFI 19 Mayts Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks: (0 212) 212 68 35 G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada oluri Biz, modası geçmiş deyimle, bir kamu hizmeti olarak detiediğimiz bazı yeni tanımlan paylaşalım: Istikrar Çok önemli bir sözcüktür. Iktidara gelen- ler, iktidan korumak için hertüriü adımt atabilirler, bu- na istikrar denir. Her hareketin başına, "istikrann de- vamı bakımından" ekinı getirdiniz mi, sorun yok de- mektir. Bu sözcüğün zamanla daha da derin anlam- lar kazanması, istikrarizm, istikrarcılık, püristikra- rizm, istikraroloji, post-istikrarcılık gibi yeni tanımla- nn oluşması bekleniyor. Uzlaşma: Rüşvet, pazarlık, takıyye gibi kavram- lann yerine kullanılmaktadır. Eskiden, bir konuda farklı düşünen kişilerin ortak nokta bulması gibi il- kel bir anlam taşırdı. Şimdi, taraflann kendileri için önemli olan, ama karşı tarafın kabul etmeyeceği ko- nularda, pazarlık yaparak karşılıklı çıkar elde etme- sine deniliyor. Diyelim ki taraflardan biri sürekli ha- zineden pay almak istedi, öteki sistemin altını oy- mak istedi. Her iki duruma da karşılıklı izin veriliyor ve buna uzlaşma deniyor! Samimiyet Taraflann birbirine güvenmemesine, bu yüzden ortak bir adım atılacaksa bunun çok sı- kı kurallara bağlanmasına, alınan karara uyulup uyul- madığının kontrolü için karşı tarafın içine ajanlarso- kulmasına, arada sahte demeçler vererek karşıda- kinin tepkisinin ölçülmesine denir. Bu adımlann tü- mü ahlakı olduğu için, taraflar samimiyet olayına ay- nca önem veririer. Uyum: Çıkar ortaklığı demektir. Çıkarlar ortaksa, karşıdaki olumsuz bir şey yapmışsa hemen uyuma gidilir. Baştaki "u" harfi kaldırıiıp her şeye göz "yum "ulur! Anayasa: Kanun hükmünde karamame gibi bir şeydir. Hükümetler, anayasanın kurallannda değişik- lik yapmak isterlerse, homo dinozorus" dönemin- deki gibi hukuka başvurmazlar, yukandaki uyum, samimiyet, istikrar kavramlan çerçevesinde hareket üderlik: Anayasayı ve yasalan istediği gibi yo- rumlama özgürlüğüne sahip olmak, bu yorumlar ışı- ğında parti elemanlanna istediği kararian aldırtmak- tır. üder, anayasa, yasalar ve meclislerin üzerinde- dir. Bir lider bu durumunu koruyamazsa ona, "sen de lidermisin be" denir! Ekonomi politika bilinci Içini boşaltma: Bir bankayı soyup soğana çevir- menin ekonomi politikasındaki adıdır. Yıne homo di- nozorus döneminde bu duruma, hırsızlık, soygun, hazinenin parasını iç etme gibi ilkel tanımlar getiri- lirdi. Bunlar gitti, yerine içini boşaltma gekji. Bu tür toplumlarda, çağdışı insanlann kimi olaylara bakıp, "içim dolu" demesi çok tehlikelidir, mazallah bo- şaltmaya kalkaıiar! 1 Ödeme gOçlûğû: Bu da, hazineyi soyup soğana çevirmenin günümüzdeki adıdır. Eskiden bu tür ki- şi ve kurumlar devlete borç taktığında, tüyü bitme- miş yetjmin hakkını yedi, denilirdi. Şimdi, ödeme güçlüğü içine girdi, deniliyor. Bu durumda ne yap- malı? Yeniden ödeme güçlüsü haline getirmeli! Fedakârlık: Bu sözcük uzunca bir süredir, de- mokratik biçimde bölünerek kullanılıyor. "Feda" kıs- mı çalışanlara, "kâriık" kısmı rantiyeye veriliyor. Eko- nomideki sorunlar da böylece eşit dağıtılmış oluyor. Diyelim ki, enflasyon yıl sonunda yüzde 50 olacak. Çalışanlara yüzde 25 zam yapılır, rantiyeye yüzde 75 pay verilir. İki rakam toplanıp bölündüğünde yüzde 50 rakamı bulunur. Şeffaf ihale: Eski dönemlerde ihaleler, yasaya gö- re yapılırdı. Teklifler gizlilik içinde alınır, değerlendir- meler de aynı biçimde yürütülürdü. Bunun yerini şeffaf ihale aldı. Bunda, ihalenin kime gideceği ön- ceden bilinir, ihaleyi aiacak firma gerekli altyapı ya- tnmlannı bileyapmaya başlar. İhale günü naklen ya- yın yapılır. İhalenin öteki fıgüranlan da hazır bulunur. Böylece her şey şeffaf yapılmış olur! Demokratikleşme: Yukandaki kavramlann tü- münün birden dengeli biçimde kullanılması ve ya- şama geçirilmesine verilen addır. Bunlardan biri ek- silse yokluğu hissedilir. Hemen önlem alının Eksiklik hangi hisse... Veretim üç-beş hisse... derierini düşünün, bütçe i rryla çok zor oluyor" dedi. Ertosun, öngörülen düzenleme- lerin gerçekleşmesi durumunda ra- hatlayacaklanna işaret ederek şu bilgileri verdi: "Cezaevterindeoda sistemine geçOince orada huknknn hâldmiyeti söz konusu olacak. Şu anda orada bazı terör gruplarmm hâkimheti var. Maalesef çok az ce- zaevinde bazı zaaflanmız var. Ama bunlar bitince devtetin hâkimheti söz konusu olacak. Oradaki insan- lar bence kendi özgüriüklerine ka- vuşacaklar. Çünkü bazı cezaevk- rinde m<aniarkendiiradelerryie ya- şanuyorvehaklannıkııftanamryor- lar.Anasryla,babasryla, çoculdany- la, sevgüisrvie görüşemiyor, iOa ba- şmda örgüt üyesi geliyor. 'Bunlarla konuşacaksın, görüşeceksin' di- vorlar. İstediği kitabı okuyamryor. İstediği fotoğrafi başucuna asanu- yor. Oraya mesela Dursun Kara- taş'm y» da Abdullah Öcalan'm resmi asdacak diyoriar. Bu mu hak? Biz orada özgürlükleri sağlayaca- ğız." Ertosun, infaz rejımine çağdaş uygulamalar getinnek için yoğun çaba sarfettiklerini vurgulayarak "Ban çevreler terörün bhmesmi is- temiyor. Çünkü cezaevlerinde terö- rist yetiştirütyor" dedi. Demîrel'den bzetbegoviç'e mektup • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Aliya Izzetbegoviç'e gönderdığı mektupta, Bosna-Hersek'in Gûney Kıbns Rum Yönetimi'ni (GKRY) tamma karannı 'taUhsiz bir gelişme' olarak değerlendirdi. Soguk atgnlığı Uacı • tstanbul Haber Servisi - Hilton Oteli'nde Abdi Ibrahim tarafından gerçekleştirilen "Boğaz ve Solunum Yolu Enfeksiyonlan Görünmez Tehlike" konulu toplannda konuşan tstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Daü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Kaürcıoğlu, yetişkinlerde yılda 2-3 kez, okul çağı çocuklannda 6-8 kez görülebilen soğuk algınlığı bulgulanru ortadan kaldırmak için sadece Türkiye'de, yılda 51 milyon kutu ilaç kullanıldığıru söyledi. Evpakıanuculapokuyacak • ANKAR.A (Cumhurrvet Bürosu) - tçtüzük değişikliği üzerindeki çalışmalannı sürduren TBMM Anayasa Komisyonu, dün Ertuğrul Yalçınbayır başkanlığında toplandı. Toplantıda kabul edilen önerilere göre, TBMM Genel Kurulu'nda, bundan böyle belgeler kâtip üyeler yerine sunuculuk eğıtimı almış kişilerce okunacak. Kökner'iı yeni görevi • tstanbul Haber Servisi - Yapı Kredi Bankası Reklam ve Halkla llişkdler Yönetimi'nde genel müdür yardımcılığı görevini sürdüren R. Ömer Kökner, Yapı Kredi Kültür Sanat Yaymcıuk AŞ'nin genel müdürlüğüne genrildi. ODTÜ ekonomi mezunu olan ve bir süre Ankara Gazi Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapan Kökner, 1988 yüından bu yana Yapı Kredi'de çeşitli görevler yapü. Dft-sftorezede'lerden tepki • tstanbul Haber Servisi - Merkez Bankası Tasamıf Mevduatı Sigorta Fonu'na geçen Yurtbank'taki paralanna el konulduğunu ileri süren "off-shorezede" 5 kadın, eski Büyükdere Caddesi üzerindeki bir inşaatın 6. kaUndan atlamak istedi. Binada 2 saat 15 dakika kalan kadmlar, güveıüik kuvvetlerince ikna edilerek indirildiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle