Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8AYFA CUMHURİYET 16MART 2000 PERŞEMBE
DİZt
Bugün geçti
yann
ne olacak?ABDÜLKADfR YÜCELMAN
T907'de açılmış bir dosya; F.Bahçe dosya-
A sı. Bu dosyada neler yok ki... Şampıyon-
luklar,rekorlar.al kışlar, üzûntü ve göz yaşla-
n. Bu dosyanın son sayfalan hep üzüntü, hep
eziklik. Neden? Çünkü F.Bahçe son yıllarda geride kaldı. Ki-
min gerisinde? Ezeli rakibı ve dostu olan Galatasaray'ın.
20'inci yüzyıldan 21. yûzyıia girerken yıllanmış. dostlann
yollannın aynlması; bir anlamda ezeli rekabetin boyutlan-
nı da değıştirmesi, olaya yeni bir başka bakış açısı getiri-
yor.Galatasaray'ın ligde daha şimdiden şatnpiyonluğunu i-
lan etmesi, aynca Federasyon Kupası'nda finali yakalama-
sının ötesinde, Avrupa'da da başandan başanya koşması
F.Bahçe dosyasımn son sahıfelerinde bir başka kıskançlık
yaratıyor. Kulüpler de insanlar gibi doğarlar, büyürler, ya-
şarlar. Ama insandan bir farklan vardır. Kulüpler, hele ad-
lan F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş ise ebediyen yaşaması ge-
reken knrumlardır. Ve bugün işte F.Bahçe 'nin de, G.Sa-
ray'ın da, Beşiktaş'm da, tartıştığı konu kurumsallaşma, ya-
ni ebediyen ayakta kalabilmenin arayışıdır.6.Saray'ın ba-
şanyı yakaladıgı birgerçek ama bu başanyı kurumsallaşma-
dan yakaladıgı da bir başka gerçek. O halde; başan yani do-
ruğa ulaşmak için ille de kurumsallaşmak gerekiyormu? Bu
sorunun yanıtı çok açık. Başannın gelmesi ıçin hem kurum-
sallaşmanm gerçekleşmesi, hem de kafalann yani mantali-
tenın değişmesi gerektiğini söyleyebiliriz. F.Bahçe'nin son
dört yıldır içinde bulunduğu kaos, sadece futbolculann fi-
zıkı yetersizliginden ya da teknık adamlann hatalı sollama-
lardan kaynaklanmıyor. tşin başında akılcı ve bilinçli karar
vercn ve aldığı karann arkasındaduran, uygulayıcı, ödun ver-
meyen bir yönetim biçimi geliyor. Çağı yakalamanın "Pa-
rwyı veren benim. O halde ben konuşurum, ben karar veri-
rint" anlayışı i!e bağdaşmayacağını artık anlamak gerekir.
Ve şunu da anlamak gerekir ki F.Bahçe Genel Kurulu'nda-
kı bazı kafalann da değişmesi kurumsailaşmanın ilk adımı
olacaktır.F.Bahçe, kişilerin cebine bagımlı kaldığı süreceka-
os sürecek, parasından başka hiç bir artısı olmayan kişiler,
F.Bahçe'de çöreklenmiş ve kulübü arpalık haline getirmiş ki-
mi eskı futbolculann ve kimi FBahçeli yazarlann çarpıİc ve
çelişkıli fıkirleri arasında ezilip kalacaklar, bu da çagı yaka-
layamamada en büyük etkenlerden biri olacaktır. F.Bahçe'yi
kişi yada kişilerin keyfi yönetımleri değıl, plan ve program-
lı birsıstem içindeyapılan çalışmalar düzlüge çıkarabıiir. A-
rj»ı»m ılgınçyanı şu ki bu göriislcFjnUaıdaafaeo OKB)« ko-
nulmakta ve ne yazık kı F.Bahçe'nin Genel Kurulu şırket-
leşmeyolunda tek bir adım afmamakta ısrar etmektedır.
y^ncelikle oy veren parmaklann sahıpleri bugünün
\ J F.Bahçe'sini değil, 2 binli yıllann çağdaş ve kurum-
sallaşmış F.Bahçe'sini düşünmek ve bugünkü sistemin ar-
tık çıkmaz bir sokakta kaldığını anlamak zorundadırlar.
~Işİı'NSIRRI
Para veren
değil iyi
yöneten
MEHMET AlA AYDCVLAR
r^enerbahçe'de yıllardır izlenen politika yanlış. Gelen
j yönetimler ne yazık ki popülist politikayla Fener-
bahçe'yi yönetmeye kalktılar. Fenerbahçe'ye homojen yö-
netimler gelmiyor, kongre öncesi yapılan pazarlıklarla tıp-
kı bugünkü gibi birkaç parçalı koalisyonla işbaşına geli-
yor. Son 3 yıla baktığımızda Fenerbahçe, Fenerbahçe'yi bil-
meyen tanımayan yöneticiler tarafından yönetildi. Gerçek
olan bir şey var. Bu yönetime tarihindeki en yüksek para
geldi, bugüne kadar hiç gelmemişti. Kulübün 2 yılda 90
milyon dolar geliri oldu ama 120 milyon dolar da harcama
yapıldı. Bu bir rekordur. Yanlış bir zihniyet var. Kim daha
fazla verirse o işin başına geçiyor. Bu kafalar olduğu sü-
reçtebu düşünce ile F.Bahçe ileriye değil hep geriye gider.
Çok paralar geldi ama bu paralar kullanılamadı. Eğer siz
parayı doğru kullanmazsanız ne kadar gelir gelirse gelsin
açıklarbüyür. Sizbirfutbolcuyabiryıllığına 1 mih/on 750
bin dolar veriyorsanız bu bütçenin doğal olarak eski baki-
yesidir. Ben kimseleri değil, geçmişten gelen geleneği suç-
luyorum. Çok paranın gelmesi işleri çözmez. Bir ömek:
1907 Fenerbahçe Dernegi basketbolu 3 yıl yönetti, 3 yıl-
da harcanan para 12 milyon dolar. Geçen yıl Fenerbahçe
Kulübü 10 milyon dolar harcadı, sportif neticelere baktı-
ğımızda yılda 4 milyon dolar ortalama harcayan 1907 Bas-
ketbol Takımı, Fenerbahçe kulübünden çok daha başanlı.
Çok para vermekle başan gelmiyor, önemli olan kulübü iyi
yönetebilmek.
Ç
1
irketleşme çok moda. Ben bu olaya şöyle bakıyorum:
*3 Ortada bir kurum var. Bu kurumun adı dernek ola-
bihr, vakıf olabilir veya şirket olabilir. Hangisini iyi yöne-
tirseniz başanlı, yönetemezseniz başansız olur. Şirket kö-
tü yönetilirse iflas eder. Şirket olmanın avantajı halka açı-
lır, kaynak sağlanır, rakamlara baknğımızda kötü yöne-
timlerde elden çıkacağı kesin. MuratYakın 14 mih/on mar-
ka ahnıyor, katkısı ortada. Sergio 4 milyon dolar nerede?
Dimas bir başka ömek... Paralar böyle harcandığmda hal-
ka açılmanın anlamı yok, hemen her şey bitiyor.
r^enerbahçe kongresinde belki de tarihinde ilk kez
I başansızlığaprim \erildi. 3 yıl önce iki puan öndey-
ken tak'ımı alıp şampiyon yapacağım diyen başkan o yılı
ikinci bitirdi; bir sonraki yıl "Rüya takun, Avrupa'da final
oynayacağız'' dedi, büyük paralar harcadı sonuçta üçüncü
olunabildi. Bu yıl yine büyük umutlar büyük vaatler orta-
ya döküldü. Kongreye girerken ligin bitımine 14 hafta var-
dı, F.Bahçe G.Saray'ın 15 puan gerisinde ve F.Bahçe kong-
resi istikrar adına başansızlığı iktidar yaptı. Bence en bü-
yük tehlike geçen yıllarda sayın başkanın yaptığı gibi her
ne pahasına olursa olsun takımı şampiyon yapacağım de-
yip kulübü altından kalkılamayacak borca sokmasıdır. Fe-
nerbahçe, gelirine göre giderlenni organize ettiği, seçimi
kazanmak uğruna koltuklann paylaşılmadığı zaman, kısa-
cası çok para verenlerin değil çok iyi yöneteceklerin işba-
ştna geldikleri zaman kurum olacaktır, kulüp olacaktır ve
başanlı olacaktır.
HalüDetingör "Sarı Lacivertli kulübe gelen nice yetenekli isimler harcandı gitti" diyor
Fenerbahçe bir
Fenerbahçe sevgi iktidan el de-
ğiştiriyor. Futbolcular mı neden
oldu? Hayır. Devam edegelen yönetim-
ler, onlann yaptıklan yanlışlar, kavga-
lar, sürtüşmeler, rutarsızlıkjar... İşte bu
nedenlerle bugün için 10-15 ya-
şındaki çocuklann çoğu Galata-
saraylı... Bunu, üzülerek söylü-
yorum. Çünkü bu gençler, onla-
nn başanIan ile hayata başladılar
ve de devam ediyorlar.
Fıllardan beri F. Bahçe'nin bü-
yüklüğü ve sevgisi, bozuk para
gibi harcandı durdu. Sanınm F. Bah-
çe'yi F. Bahçe yapan eskilerin belki de
me2arda kemikleri sızlıyordur.
¥ Jzun yıllardan beri yönetime
KJ kim gelirse gelsin, sadece kulü-
be para vermeye kalktılar. Para ile her
şey hallolur sanıldı. Bu nedenle de F.
Bahçe gırtlağma kadar borçlan-
dınldı. Verilen paralar kendile-
rini reklam etrirmekten öteye gi-
demedi.
J^iminle karşılaşsam "Ne
J\ olacak bu F. Bahçe'nin
haH" diye soruyor. Kısa kesmek için
ben de karşımdâkine M
.\e olacak Tür-
krye'nin haü" diye soruyorum. Taraf-
tarlar sadece sonuçlara bakıp üzülüyor-
lar. Haklan da var. Ama bir türlü neden
ile sonuç ilişkilerini birleştiremiyorlar.
Gerçekten de devlet ile F. Bahçe kulü-
bü arasında bir benzerlik var.
T 950 yıllannda bugün aldığımız
L bir ekmek parası ile Göztepe'de
2 daire alınabiliyordu. Türk parası do-
lar ile başa baştı... Bugün ise paramız
dolar karşısında 578 bin defa küçüldü.
O yıllar F. Bahçe'nin borcu falan da
yoktu. Aksine spor kompleksleri bulu-
nuyordu. Şimdi, hepsi satıldı gitti. O
yıllann borçsuz F. Bahçe'sinin bugün
30 trilyon borcu var. Borç cenderesin-
den nefes alacak halleri kalmadı! Böy-
le bir durumda ne ülkeyi yönetenlerin,
ne de F. Bahçe'yi yönetenlerin başan-
lanndan söz edilebilir mi? Belki F. Bah-
çe için bir mazaret sayılabilir. Daha
birçok olaylarda benzerlikler vardır a-
ma uzatmak istemiyorum.
Sermaye kavgası
/
97O'li yıllarda F. Bahçe'de
sermaye kavgalan başladı
ve hepimizin izlediği. bildiği şekilde 1
ay önce yapılan kongreye kadar da de-
vam etti. 2 büyük sermaya sahibi bir-
birleriyle korkunç bir mücadele içine
UğurDündar, Fenerbahçe 'nin geleceği için ciddi çalışmanın gerektiğini söyledi
Kurumsallaşmaşart
F
F.Bahçe BaşkaırokiU Uğun Dündar.
E'enerbahçe neden bu hallere gel-
-T di... Artık bunlan tartışmaktan
önemlisi F. Bahçe'yi nasıl kurtaracağı-
mızı düşünmeliyiz. Bana göre Fener-
bahçe'nin kurtuluşu kurumsallaşma-
dan geçiyor. Yönetim olarak yapabile-
ceğimiz en büyük hizmet kurumsal-
laşma olacaktır.
t^ulüp son yıllarda hep paralı baş-
J \ karılar tarafından yönetildi. Po-
püler isimler gündeme geldi.
Onlar tranfser edildi. İstikrar
sağlanamayınca teknik direk-
tör değişikligine gidildi. Bu
kez yeni teknik direktörün is-
tediği isimler alındı. Kısaca-
sı hatalara ardı ardına geldi.
Ve Fenerbahe bugünlere gel-
di. Başansızlıkta herkesin
payı var. Yöneticinin, futbol-
cunun, taraftannın, kulüp •
üyesinin... Artık bunlaranok-
ta koymak lazım
Peki neler yapılmalı... Fenerbah-
çe'in bir an önce kurumsallaş-
ması lazım. Kurumsallaşmanın yolu
da şirketleşmeden geçiyor. Çünkü Der-
nekler Yasası'na göre gerçek anlamda
kurumsallaşmanın olacağına inanmı-
yorum. Bazı şeylerhep eksik kalır. Bu
nedenle de öncelikle şirketleşme, da-
ha"sonra kurumsallaşma gerekîyor. Bu
gerçekleşince paralı başkan dönemi
sona erecek. Bir başka deyişle artık ta-
şıma suyla değirmen dömneyecek. Ku-
lübün gelirleri artacak. Ürünleşrirme-
den, TV gelirlerinden, sponsorlardan,
maç biletlerinden kulübe para yaga-
cak. Ve yönetim daha güçlü hale gele-
cek. Bunun başanlı örnekleri önümüz-
de.
l^anchesterUnited I995yılında
1VÂ şirketleşti. Şu an dünyanm en
zengin kulüplerinden biri. Yalnızca
.Bahçe 'nin hemen
kurumsallaşması
lazım. Bunun yolu
şirketleşmeden geçiyor.
Dernekler Yasası yla gerçek
kurumsallaşma ise olmaz.
sattığı ürünlerden yıllık geliri 30 mi-
lyon dolar. Bu rakam bizde 500 bin
dolar civannda. Bir başka şirketleşen
Italyan Inter Milan 30 milyon dolara
Ronaldo'yu transfer edebildi. Belki
Ronaldo futbol olarak bekleneni
veremedi, ancak arkasında ünlü bir fir-
ma olan bu futbolcu kulübe reklam
karşılığı para kazandırdı.
'T^üm bunlar birbirine zincirleme
A gelişmeler. Bunlan kulüp üye-
lerine iyi anlatmalıyız. Galatasaray da
şirketleşme yolunda. Ancak konuyu
belki de iyi aktaramadıkian için zor-
lukla karşılaşıyorlar. Biz bu zorluğu
yaşamamak için her şeyi en iyi şekil-
de ortaya dökeceğiz. Ancak bu süreç
içerisinde Fenerbahçe'nin başanlı ol-
rna zorunluluğu var. Yani önümüzde-
ki yıl şampiyon olacak bir Fenerbahçe
takımı yaratılmalı. Bu yönetimin avan-
tajı, kurumsallaşma süreci içerisinde
mmt^ gerekli fınans gücüne sahip ol-
ması. Gelecek yıl için özlenen
Fenerbahçe'yi yaratacağız, bu
arada kurumsallaşma çalışma-
lannı sürdüreceğiz. 1907 Fe-
nerbahçe Derneği'nde bir da-
nışma kurulumuz var ve onla-
nn elinde de bir şirketleşme
modeli bulunuyor.
u modeli ve diğerlerini
inceleme altına alaca-
ğız. Benim Uğur Dündar ola-
rak en büyük hedefim, kalıcı hizmet
verebilmek ve bunun için yönetim ku-
rulundaki görevi kabul etrim
O o n söyleyeceklerim ise fair
i 3 playle ilgili... Futbol banş, sev-
gi, kardeşlik, dostluktur. Centilmenli-
ğin hep ön planda olmasını arzuluyo-
rum. Başkaianmn başanlannı küçüm-
seyerek başansızlıklanmızı örtmekjsr
temiyoruz. Hedefîmiz önde koşan tüm
takımlan geçecek bir takım, bir kulüp
yaratabilmek.
B
BedriBaykam, başanyı uzun vadeliprojelerde görüyor
F.Bahçe ve G.Saray sendromu
Fenerbahçe Futbol Ta-
kımı'nin hedefî, kim-
seyle hiçbir diyaloga gir-
mediği, hiçbir yere çıkma-
dığı ve hatta kimseyle konuşmadığı
için adı hiçbir şeye kanşmamış (!),
aseksüel (!!) futbolculardan kurulu ol-
mak değildir. Yalnız 'birinci smıf ve ta-
kımın oyununa uyan futbolculardan
kurulu olmaktır. Geçen dönem bu yö-
netim bilincinin (veya bilinçsizliğinin)
de takımın başına psikoloji özürlü Ze-
man marka bir Çek buzdolabuıı getir-
miş olması, hiç de şaşırtıcı olmamıştır.
^ * i nce insan olarak, ftıtbolcusuy-
\_j\a korkmadan sıcak diyaloga
girmek, ondan sonra da aynı özellikJe-
ri taşıyan bir antrenörle çalışmak... iş-
te hepsi bu. Yoksa Fenerbahçe bu ka-
fayla şımank. 'ben de isterim'ci çocuk
gibi, Fatih Terim'ı transfer etse ne işe
yarardı? Hiçbir işe yaramazdı. Bu ol-
sa olsa Terim'in kendi unvanlannı kay-
betmesine neden olurdu.Terim, Fener-
bahçe'de idarecilerin geçmişte saydığı-
mız zaaflannm tam tersi bir profile sa-
hiptir. Onun kitabında adam harcamak
değil, dayanışma, soğuk disiplin gös-
terileri değil, samimiyetle oluşturul-
muş ağabeylik ilişkileri vardır. Fener-
bahçe yöneticileri önce kendi 'hayata
bakış' tarzlannı değiştirmedikleri
müddetçe Terim ya da başkası, olsa ol-
sa Fenerbahçe için zaman kaybı olur.
Kendi 'öz çocuğu', Rıdvan'ı işe geldi-
ğinin ertesi günü, daha hiçbir şey gör-
meden önyargılarla harcamaya girişen
bir camia, Terim'i, alacağı iki beraber-
lik, iki mağlubiyetten sonra hemen ala-
şağı etmeye kalkışacaktı. Hem de "Bi-
lerek geldi, paralan akta, Fener'i baür-
mayacabşTyor" iddialan ile! Onun için
konumuz her şeyden önce teknik di-
rektör' değil, zihniyettir. Zihniyet de-
ğişmezse Fener'e gerekli olan Terim
değil, Faruk Süren olur!
JJ adi, itiraf edinbeyler, Can Bar-
A~A ru Fenerbahçe'yi beş yıl şam-
piyon yapsaydı, can çekişen Galatasa-
ray can simidi arar gibi onun peşinde
koşsaydı, sizce bu 'şık' bir davranış
olur muydu? Fenerbahçe'nin tüm yö-
neticileri ve başta 1907'liler olmak
üzere tüm taraftarlan, kendilerini Ga-
latasaray 'a ejıdekse etmekten hızla çık-
malıdırlar. Ömer Çavuşoğlu'nun baş-
lattığı 'Galatasaray'a. Avrupa maçlan
dahil her noktada dUşman olma1
mo-
dası, yıllardır Fenerbahçe'ye prestij
kaybettirmiş ve yeni kuşaktaki Fener-
bahçe taraftarlannın sayısmın hızla
azalmasına neden olmuştur. Fenerbah-
çe sürekli Galatasaray'ın başansızlık-
lannı dileyerek kendini küçük düşür-
OğuzveAykuthâlâdillerdeSon şamprvonluğunu 1995-96 seroounda yaşayan
Fenerbahçe bundaa sonraki dönemde tarihinin en
kötü dönemterinden birini yaşadı.
Afi Şen başkanügındaki 1995-96 sezonuna Högh.
Tank, Atkirtsoru H.tbrahim, Serkan'n transferiyie
başte>an F.Bahçeteknikdircktörriiğe de
Brez%a*yı Dünva Şampiyonu vapan Parreira'yı
getirmişti Oğuz, Aykut l che pbi tecröbeS
isimleriyle şampiyonhığa oynayan Fenerbabce için
bitinıe3haftakalao>TiananTrabzonspor
depiasmanı dönüm noktasmdaydı. Şampi>x)nlukta
çddstiği rakibini Oguz ve Aykut'un goBerîyk; 2-1
yenen Fenerbahçe ardından geten İstanbaispor ve
Ancak sezon sonunda Afi Şen.'İH Oğuz ve Ayiort'u
\fe kimüerine göre o günden bagûıte
Fenerbahçe'nin istediği başanyı
yaka%aınaınasında en büyük etfcen, taknnda
Oğuz ve Aykut gibi Bder isimierin obnaması_.
mektedir. Tamamen 'kompleksveinat-
laşma'ya dönüşen bu tabloda hızla çık-
malıdır San-Lacivertli camia. Tam ter-
sine Galatasaray'ın veya bir başka
Türk takımının yurtdışı başanlan can-
dan kutlarulmalı, dayanışma ve destek
örneği verilmelidir. Aksi tavırlarla Fe-
nerbahçe, kamuoyunda 'kıskanç bece-
riksiz komşu' konumunda prestij kay-
betmektedir. Fenerbahçe Ali Sami Yen
stadmdaki maça Galatasaray'ı UE-
FA'da candan kutlayan bir flamayla çık-
malı, her iki kulüpte de bulunan bazı
kişiler yüzünden oluşmuş bu yakışık-
sız dönemi, güzellikle kapamalıdır. Fe-
nerbahçe artık 'Terim modeli', 'Hagi
modeli' gibi sürekli Galatasaray'ı kop-
ya etmek isteyen yaklaşımlan bırak-
malıdır. "Hagi modeli'' diye diretenler,
ellerinde olan ve yaşı itibanyle iki Ha-
gi değerindeki Sergen'i rakibe bedava
hediye edenlerdir! Ve bu tarihi hatayı
bile hâlâ itiraf edememektedirler.
'T'uranbu yıl sonuna kadar görev-
/ de kalmanm ötesinde, gelecek
yıl hangı hoca gelirse gelsin onunla be-
raber göreve devam etmeli, şimdi de
bugünkü 'yetkisiz'konumlanndan kur-
tanlmalıdır. Kendi oyuncusunu affede-
meyen ve kullanamayan bir teknik di-
rektörü kim ciddiye alır? Teknik direk-
tör Terim olsaydı, yöneticiler böyle
davTanabilecek miydi? San-Lacivertli
camia, Türkiye'nin havasına, suyuna
ahşana kadar sezonun yansmı kaybe-
den ve anlık heyecanlar yaratan teknik
direktör transferlerine karşı olmalı. Ya-
bancı teknik direktör yine de alınacak-
sa, Brezilya ekolünden bir isim bulun-
mah. Her durumda ortaya her gün ye-
ni bir isim atıp, önümüzdeki sezon 20.
tercihle çalışır duruma düşülınemeli.
Idareciler günlük medyatik demeç alış-
kanlıklannı terk etmeliler. F.Bahçe'de
yurtiçi ve yurtdışı hocalan takip eden
danışman kadrosu oluşturulmalı.
F.Bahçe her şeyden önce kendi cami-
ası ile banşabilmek ıçin 'kendi çocuk-
larmı yiyen canavar anne" imajını sil-
meli. Her yıl takımı sil baştan yeniden
kurma operasyonlan terk edilmeli. Ha-
talann artık anlaşıldığının kanıtı olarak
ise Oğuz Çetin gibi bir isim futbol ta-
kımının menacerliğine taşınmalı. Kısa
vadeli saman alevi heyecanlar değil,
sabırlı, uzun vadeli projeler aranmalı.
San-Lacivertli camianın ilk hedefi
şampiyonluk değil, takım ruhunu ve iç
dengesini yakalamaktır.
YARIN: Ali Şen. Atİla Kiyat.
stat projesl ve
F.BattçelIlerln görUslerl
I>i
£>ı
girdıler. Görüntülü basında ve kongre-
de babirlerini yıpratmak için kirli ça-
maşırlannı ortaya döktüler. Suçlamala-
nn arkası kesilmedi. Ne hazindir ki
bunlır devam ederken F. Bahçe için
şampiyon olma umudu da var-
dı. Ama bu düşünce 2. planda
kalıyordu. Varsa yoksa İcongTe
kazanmak...
ütün bu mücadeleler F.
Bahçe'ye hiçbir zaman
sağlıkgetirmedi. Biryaran da olmadı.
Hazine arazilerine birtakım tesisler
yaptılar. Bunu inkâr edemeyiz. Ne var
ki bu tesislerin içine banş sokulamadı.
Dıştan güzel ama bir de içine bakalım.
Sermayenin yandaşlan 2-3 taraf ol-
muşlar, birbirleri ile korkunç mücade-
le içindeler. Sermaye kulüp içinde çı-
kar gruplannı yaratrı. Çıkann olduğu
yerde ne arkadaşlık, ne de F. Bahçeli-
lik kaldı. Bir grubun getirdigi yöneti-
mi karşı grup taraftan insafsızca suç-
ladı. Hatta alınan başansızlıklar karşı-
sında sevinenler bile olabildi. özetle F.
Bahçe bugün için amacınm ötesinde
ne yazık ki bir araç oldu. F. Bahçe'den
herkes maddi ve manevi olarak yarar-
lanmak istiyor. Bu nedenie de ülke ça-
pında kahramanlar yaratılırken onlan
iktidara getiren militanlar ise 'Lak
Devri'ni yaşıyorlar. Çoğu modaya gö-
re araba değiştiriyor.
ÇSmdi F. Bahçe şirketleşmeye kal-
*3kıyor. Belki tek çare. Ama bunu
genn de anlatın çıkarcılara... Herkes
aşiret usulü yönetimlerin rahatlığına
alışmış. Bu hususta genel kuruldan
olumlu karar çıkması oldukça zor. Hat-
ta olanaksız.
Para babalarıyla olmaz
ağdaş ve sorumlu birdüzen gel-
v^ meyince kulüp doğal olarak pa-
ra babalannın eline kalıyor. Bu da tek
adamlılığı ve tek sesliliği getiriyor. Pa-
ralı insan, kendisinden başka kımseyi
tanımıyor. Onun kafasından çıkan her
şey doğru. Çıkmayan ise yanlış oluyor.
Hiyerarşik ve mesleki özgüriüğe önem
vermiyorlar. Futbolcu alımı satımı, pri-
mi, kadro dışı bırakılması hep para ba-
balannın 2 dudağı arasında kalıyor. Bu-
nu yalnızca Yüdınrn yönetimi için söy-
lemiyorum. Böyle gelmiş böyle gidi- ,.
»Vçr. Geçen günlerde 3 mega yorumcu.
bk kanal tarafınAm birlikte ekrana gtfOR
tirildi. Önce büyük reklamlar yapıldı.
Konu, F. Bahçe'nin anatomisini yap-
maktı. Ama bu bir araçtı. Asıl amaç
kanalın yapması gereken raytingdi.
Mega haberciler ekranda şov yaptılar.
Güzel espriler de oldu. Ama bu F. Bah-
çe'nin anatomisinden çok uzakta bir
programdı. Ağır bir hastaya aspirin
vermekten başka biryaran olmadı. Ko-
nu döndü dolaştı Fatih e geldi. F. Bah-
çe'nin anatomisinden öteye Fatih'in ve
G.Saray'ın büyük reklamlan yapıldı.
10 yılda 15 antrendr .
Fenerbahçe son 10 yılda 13 ant-
renör değiştirdi. Bunlann için-
de evrensel boyutta şöhret yapmış ne
Fatih'ler vardı. Takımlannı Dünya Ku-
palan'na taşımış Vengios gibi futbol
doktoru olup üniversitede hocalık yap-
mış bir çoğu geldi ve gitti. Giderken
hepsinin isimlerinin başına kondisyon-
cu, atlet, çoban, stajyer gibi bir takım
sıfatlardatakıldı. Yalnızca AzizYıldı-
nm'ın döneminde 4 antrenörün işine
son verildi. Bütün bunlar geçmişte var
iken F. Bahçe için Fatih, nasıl bir tek ça-
re olabilir. Ondan da öteye Trapattoni
gelse ne yazar F. Bahçe'ye...
T/ildınm kabinesi geçen yıl şampi-
M. yonluk için trilyonlar harcayarak
büyük bir takım yaptı. Gerçekten iyi fiıt-
bolculardı hepsi. 10 futbolcusu yaban-
cılardan oluşmuştu. 6'sı Türk milli takı-
mında, diğerleri de ülkelerinin milli ta-
kımında oynuyorlardı. Ama kendi ta-
kımlannda bir türlü başanlı olamıyor-
lardı. Alman futbolcular teker teker kad-
ro dışı bırakılıyordu. Bugün için büyük
paralarla kurulan F. Bahçe takımı ligde
üçüncülüfü kovalıyor. Umulmayan bir
sonuç. İşte F. Bahçe'nin anatomisi ya-
pılırken bunlann gözönünde bulundu-
rulması gerekirdi.
Suçluyu iyi aramak gerek
C'üdan Kalkavan, G.Antep yenil-
y gisinden sonra "G-Antep'teld
furbok-ulan abak hepsi bizim Ukımda
sıfir ohu"" diyordu. işte gerçek de bu.
Neden F. Bahçe'ye gelen futbolcular
kimlik ve kişiliklerden uzak futbol
sergilıyorlar. Suç sadece futbolcular-
da rru bunu iyi düşünmek gerekir.
F.Bahçe'nin bu yapısı karşısında Fa-
tih'in F. Bahçe'yi kurtaracağını dü-
şünmek tam anlamıyla abesle iştigal-
dir. Önceleri Gündüz Kıhç, sonra
Mustrfa Denizli de F. Bahçe'ye geti-
rilmek istendi. Ama olmadı, taraftar-
lar isyanlan oynadı. Şimdi de Fatih
Terim. Ama stat "Istemıyoruz" diye
ortalıgı inletiyor. Pankartlar açıhyor.
Yanlış ama ne yapalım. F. Bahçe top-
luluğuG.Saraylı teknik adamı birtür-
lü kabul etmiyor. Mega yorumcular
bunu biliyoriarmı, bilmiyorum. Eğer
bilselerdi bir haber programmı bu şe-
kilde kullanmazlardı. Ama iyi oldu,
ülkede sansasyon yaratıldı. Herkes
büyük reklam yaptı. İşte o kadar. Sa-
nınm bunun adına da F. Bahçe'nin
anatomisi deniliyor.