09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MART 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA J j j J v U i l U 1 V J J . / [email protected] 13 ŞİRKETLERDEN • BEYMEN, magazalanndaki dünya markalanna, 7 yeni isim daha ekledi. 2000 ilkbahar- yaz sezonunu karşılayan Beymen, French Connection. Joseph ve Nicole Farhi. Pollini, Dice Kayek gibı fınnalann ürûnlerini bünyesine kattı. • DEMİRBANKileTürk Harva Kurumu işbirüğiyle yurttaşlara Demirbank Bireysel Şubeleri veya Deniirfrekans 444 0111 hattı aracılığryla kurban kesim talimaü verme olanağı sağlandL Bu yolla bağış, fitrc ve zekât ödemeleri de yapdabilecek. • VAKIFBANK, kredi kartı sahıplerinın bayramda kolay harcama yapabilmeleri için kredi kaitı limıtlerinı yükseltti. Kredi kartı sahipleri deniz otobüsüyle yapacaklan yolculuklarda da kartlannı kullanabilecekler. • CITROEN binek otomobUlerindekJ paslanmazhk garantisini 12 yua çıkardı. Citroen otomobilleri Türkiye'ye Baysal Otomotiv tarafindan ithal ediliyor. • TEBA klıma santralı alanında, performans ve kapasıte değerlennı dogrulayan ve garantıleyen belge olan Eurovent sertifikasını aldı. Klıma santrallan, Türkiye'den Amerika'ya, dünyanın dört bir yanında kullanılıyor. • MITSUBISH1. veni hizmeti Ue otomobilkrte birlikte araç sahipleri ve yolculann da ihtiyaçlannı karşılıyor. l \gulamarun sağladığı ferdi, araç, ev yardım teminatianndan sadece Mitsubishi kullanıcılan, ücretsiz olarak bir yıl boyunca faydalanabilivor. • PENTt, yeni ürünü "Tengibi"yi piyasaya sürdü. Lycralı ve mat 15 denye iplikten üretilen ürün, bacakta varia yok arası hissi vererek çorap gjyildiği duygusunu ortadan kaldınyor. • BONMARCHE Mhhat topluluğu bünyesinde yer alan fırma 6 taksitie ahşveriş kampaması başlatn. Şişli, Altunizade ve Kadıköy"deki şubeierde bayan ve erkek koleksiyonlan ıngun fiyaoaria saöşa sunuhıyor. • LUCENT'in deprem bölgesindeki okullara yönelik başlattığı kablosuz Internet erişimli eğitime yönelik pilot projesi tamamlandı. Bir haftalık ön eğıtımden geçen öğretmenlere 3 Mart'ta Gölcük Çıraklık Merkezi'nde sertifikalan verildi. • SIEMENS Wap teknoto- jisini kuüandığı C35İ. S35İ ve M35i model telefonlarmı nisan ayuıda piyasaya sürecek. 35 serisi kullanıcılan 'Wap.siemens.yahoo.com' adresinden mail, bors- finans. haber gibi bilgilere de ulaşabilecek. • SGI, Amerikan Doğal Tarih Mûzesi'nin 'üç boyutlu uzay tiyatrosu'nu geliştirdiği görsel iletişim teknolojisiyle cadandınyor. Tüketici örgütleri ulus ötesi firmalann kontrolündeki genetik tanma karşı harekete geçti 'Gıdamız ldıııiıı seçimi?' E4TMAKOŞAR NİLÜFERŞENSÖZ : . Insan ve doğa sağhgını tehdit etmesine karşın üretilen ve satılan genetik yapısı de- ğiştirilmiş ürünler, dünya tûketicilerinin gün- deminde. Piyasaya sunulmadan önce test edılmeyen genetik ürünlenn çevreye ve do- ğal yaşama zarariarmdan söz edilirken bu alan- da gıdalann besin değennı arttırma amacı, "daha kârlı gıda üretimi" hedefının çok ge- risinde kalıyor. Yaklaşık on yıl önce labora- tuvarlarda bulunan genetik mûdahaleli ürün- ler bugün sofralara taşınırken üreten ve pa- zarlayan fırmalann pıyasalar üzerindeki kont- Orgütler 'Genetik tanm t durdurulsun' Genetik mühendisliğının etkilerinin tam olarak saptanmadan üretim yapılmasını istemeyen dünya tüketici örgütlerinin bu konudaki talepleri şöyle sıralaruyor: • Tüketicilerin güvenlik hakkı, bilgilendırilme hakkı ve saglıkh. güvenli çevrede yaşama hakkı sağlanmadan genetik ürünler üretilmemeli ve tüketilmemeli. • Orün güvenliği sistemleri, acilen, gerek insan gerek çevre sağlığı konusunda tam olarak kurulmalı ve denetlenmeli. • Ürûn etiketierinde yeterli bilgi ve uyanlar yer almaİL Bu fınnalann isteğine bırakılmadan zorunluluk haline getirilmeİL • Genetik ürünlenn tohumlan yanı sıra dünyada tohum ticaretini elinde bulunduran Monsanto, Cargill gibr dev şirketlerin, yerel değerleri sömürmesinin önüne geçilmeli. Firmalann. köylünün elinden "tohumunu saklama ve getiştinne hakkını" alması engellenmeli. Ulus ötesi fırmalarca tasarlanan "terminatör teknolojisi" adlı ikinci hasada olanak vermeyen tohumlann üretimine izin verilmemeli. • Genetik ürünler konusunda halk bilgilendirilmeli. Karar alma süreçlerinde tüketicinin doğrudan katılımı sağlanmah. • Genetik ürünler için ulusal ve uluslararası yasal dûzenlemeler yapılmalı. • Genetik tanma karşı muhalefet sesleri giderek yükselirken bütün dünyada kutlanan 15 Mart Tüketiciler Günü de kitlelerin bu konuda bilgilendirilmesinde ve harekete geçirilmesinde araç oldu. rolü de giderek arüyor. Pek çok ülkede söz konusu ürünlerin test edilme olanağı yok, üstelik ürünlerin etkileri çok uzun süre son- ra ortaya çıkabiliyor. Uluslararası Tüketiciler Örgütü, bu yıl 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü'nün ana tema- sını "Gıdamız kimin seçimi? Genetik müda- haleyle değiştirünüş gıdalar ayıqn<ian tüke- tici hareketi" olarak belirledi. Genetik tan- ma karşı muhalefet sesleri giderek yükselir- ken bütün dünyada kutlanan 15 Mart Tüke- ticiler Günü de kitielerin bilgilendirilmesin- de ve harekete geçirilmesinde araç oldu. Dünya tüketicilen, genetik ürünlerin üzerin- de herhangi bir uyan bulunmadığı için bil- gilenme ve seçme hakkını kullanamıyor. Bir- Biyoteknoloji hisseleri düştü ABD'de Internet, teknoloji ve biyoteknoloji hissele- rinin yoğun olarak işlem gördüğü Nasdaq Endek- si'nde rekor oranda düşüş yaşandı. Özeflikle biyo- teknoloji şirketlerinin hisselerinde yaşanan saüşlar- la endeks 200 puan geriledi. Bu hisselerde vaşanan düşüşün önceki gün ABD Başkanı Bill Clinton ve tn- giltere Başbakanı Tony Blair'in yapbklan ortak açıklamada, "Dünyadaki genetik zenginliğin bib'm adamlan tarafindan her yerde özgürce araşünlma- sına ve bu zenginliğin insânlığın malı olduğuna" işa- ret edildi. Başkan Clinton ve Blair'in bu açıklama- lanyla birlikte, biyoteknoloji şirketlerinin hisseleri önemli oranda geriledL Ancak, şirketler hâlâ kendi çıkarlanna genetik zenginliği patentleme haklanna sahip. Nasdaq Endeksi, yıiın başından beriyûzde 15 oranında yûkselmişti leşmiş Milletlerce (BM) kabul ve ilan edi- len temel tüketici haklan arasında yer alan bilgilenme ve seçme hakkı yanı sıra tüketi- cilerin "saghkb bir çevrede yaşama hakkj" da çiğneniyor. Türkiye'de henüz üretilmemesine karşm di- ğer ülkelerde olduğu gibi herhangi bir teste tabi tutulmadan sofralara gıren genetik ürün- lere karşı muhalefet yükselirken gelişmele- ri endişeyle izleyen çiftçiler ve sivil toplum örgütleri firmalann "açhğı sona erdinne va- atferinm"gerçeği yansıtmadığına dikkat çe- kiyorlar. Uzmanlar, gen transfenyle doğada olmayan bitki türlennin üretilmesinin etki- lerinin kestirilemediğini dile getirerek bu ge- lişmelerin ekosıstemi ve insan sağlığım tehdit etüğinı, bıyo- lojik çeşitlihği yok ettiğmi kay- dedıyorlar. Uzmanlar, genetik mühendisliğinin özel şirket- lerce yürütülmesini endişeyle ızliyor ve gıda gereksiniminin karşılanmasmın birkaç dev ulus ötesi firmaya bırakılama- yacağı uyansını yapıyorlar. Avrupa önkm ahyor ~ tnsan ve doğa sağhğını teh- dit eden genetik yapısı değiş- tirilmiş ürünlerin, dünyada ekim alanlannın giderek ge- nişlediğini göz önüne alan dün- ya tüketicilen, ahnabilecek ön- lemleri tartışıyor. Genetik gı- dalar, AB'de piyasaya sunulma- dan önce kısmen test ediliyor, ancak diğer ülkelerin çoğunda test olanağı yok. ABD'de ise test etnrme firmalann isteği- ne bırakılmış durumda. Genetik ürünlerin diğer ül- kelere göre biraz daha kontrol edilmeye çalışıldığı AB ülke- leri yeni önlemler almaya ça- lışıyor. Avrupa komisyonu, ge- netik mûdahalelibitkilerin yay- gın hastalığa ve doğal yaşa- mın ölümüne yol açmasına karşı "acfl eytem pianı" hazır- ladı. Komısyon, söz konusu ürünlerle "Idrietilen bölgeie- rin" temizlenmesme yönelik önlemler almayı planlıyor. Genetik ürünleri ihraç eden ülkelerin lehine çok sayıda madde bulunuyor Pmfokoltiiketiciyedeğilfitmalam çahşâ Genetik ürünlerinticaretinidüzenlemek için bu yılın başmda Türkiye de dahil olmak üze- re 140 ülke tarafindan imzalanan "Biyolojik Güvenlik Protokolû"nde genetik ürünleri ih- raç eden ülkelerin lehine çok sayıda madde bu- lunuyor. "Biyolojik Güvenlik Protokotü"nün insan sağhğını ve sürdürülebilir tanmı koru- ması gerekirken özellikle ABD'nin baskısıy- la beklenen önlemleri içenneyen hükümlere imza atıldı. Üreten ve pazarlayan firmalan koru- yan protokolde son kullanıcıya ulaşa- cak ürünlerde uyanda bulundurma zo- runluluğu getiribneyerek tüketicinin bil- gilenme hakkı hiçe sayıldı. Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun, genetik ürünlerin ticaretinin sınırlandı- nlmasını bekledıği "Biyolojik Güvenlik ProtokolQ''nün genetik tanmın hızla tı- canleşmesini engelleyemeyeceğine ışa- ret ediliyor. Protokolde raflara girecek ürünlerde, "genetik olarak değiştirUmiş hayvan veya bitkinin kullanılıp kullanıl- madığıyla Ugffi" tulmuyor. uyan yapılması zorunlu tu- DTOkuraJlan Yalnızca. firmalann üretim sürecinde kul- lanılacak bitki ve hayvanlann üzerinde "gene- tiketiket" yer alacak. Bu da kamuoyundan giz- li tutulacak bilgilerin sadece üreten ve pazar- layan firmalann arasında paylaşilması anlamma Genetik tanmın ürküten yükselişi J Ülketere göre ekım alanlan Milyon hektar (1998) Yûzd* (rrulyon hektar) ABD 20.5 A^antın Kanada v Avustralya Meksıka Ispanya Fransa 74 15 10 GuneyAfnka 0.1 Ürunadi 1997 199S Soya lasulyesı 5.1 14.5 Mısır 3.2 Pamuk 1.4 Kanola 1.2 Patates 0 1 TOPLAM - ^ geliyor. öte yandan protokolde. "Bir ülkenin zararh etkileri bflfansel bir veriye dayanmasa dahi genetik olarak değiştirümiş ürünü yasak- layabilir" maddesi bulunuyor. Söz konusu maddeyle genetik ürünlerin ticaretinin sıntr- landınldığı görüntüsü çizilmesine karşın baş- ka bir maddede protokolün Dünya Ticaret ÖT- gütü (DTÖ) çerçevesinde alınan kurallann dı- şma çıkamayacağı vurgulanıyor. Protokolü uygularİcen DTÖ kural- lanna uyması istenen ülkelerin böy- lece eli kolu bağlanıyor. Olkelerin uluslararası ticari anlaşmalar nede- niyle protokolden kaynaklanan hak- lannı kullanmalan mümkün olama- yacak. Protokolün iyi taraflanndan biri ise her ülkenin genetik olarak değiştirilmiş ürünlerle ilgili çalışmalan hakkında bılgi vermesi zorunluluğu getiriliyor. Aynca, bu ürünleri ihraç eden ülkele- rin ithalatçı ülkeleri bilgilendirmesi gerekiyor. 8 3 2.5 2.4 | 0.1 Binlerce küçük yatınmcı Atina Borsası'nı işgal etmek istedi Yunanistan borsasında büyük çöküş MURATtLEM ATtlSA- Yunanistan 'da hükümetin se- çım öncesi aldığı yanlış ekonomikkarar- lar sonucu Atina Borsası çöktü. AB ile bütünleşme kararlan çerçeve- sinde uygulamaya konulan ekonomik tedbirler Atina Borsası 'ndaki tüm kü- çük yatınmcılan etkiledi. Atina Borsası'nın yüzde 50'sini oluş- turan küçük yatınmcılar, anaparalannın yüzde 70 ini son on beş gün içinde kay- bettiler. Basında yer alan haberlere göre, yak- laşık 500 bin küçük yatınmcının son iki haftalık kaybı 4.5 katrilyon Türk Lirası'nı buldu. Hûkümet destek fonu gonderdl Gelişmeleri seçim öncesi büyük dik- katle izleyen hükümet, Merkez Banka- sı kanalı ile borsayı canlandırmak ama- cı ile 15 katrilyon tutannda destek fonu gönderdı. Hükümetin tüm girişimlerine rağmen her geçen gün hisseleri düşen bin- lerce küçük yatınmcı Atina Borsası'nı işgal etmek istedi. Yunan polisinin çember altına aldığı borsaya giriş ve çıkışlar yasaklandı. Ati- na Başsavcısı, borsadaki krizin araştı- nlması için soruşturma başlattı. Büyük yatınmcılann büyük bölümü soruşturma çerçevesinde mercek altına alındı. Poli- sin iki günden bu yana yaptığı tüm uya- nlara rağmen Atina merkezindeki Sofok- leos Caddesi üzerinde bulunan borsa çevresinde binlerce yatınmcı protesto gösterilerini sürdürüyor. Zaman zaman güç kullanmaktan çe- kinmeyen binlerce Yunanlı, Küçük Ya- tınmcılar Birliği Başkanı Dimitri Kara- guni'yi linç etmek istedi. Borsa önünde bulunan ve önemli brooker'lara ait lüks araçlar taşlandı, sahipleri polis gözetimin- de borsadan kaçınldı. tki haftadan bu yana hisseleri her gün ortalama yüzde 6-7 arasında düşen ya- tınmcılar, borsanm tekrar yükselmesı dunımunda tüm anaparalannı çekecek- lerini açıkladılar. Atina Borsası'ndaki büyük kriz yatı- nmcı bankalan da etkiledi. Geçen aylar- da borsadakı yüksek faızlerin çekiciliği ile büyük meblağda hisse senedi alan özel ve devlet sektörüne ait bazı banka- lar, nakit ödeme güçlügü çekmeye baş- ladı. ( asmda yer alan haberlere göre 500 bin küçük yatınmcımn 2 haftalık zaran 4.5 katrilyon Türk Lirası. Gelişmeleri tüm Yunanistan'da büyük endişe ile izleyen küçük yatınmcılar da başkent Atina'ya gelmeye başladı. Baş- bakan Kostas Sûnitis hükümetini tehdit eden binlerce Yunanlı, gerekirse tüm Yu- nanistan'daki yollan barikatlarla kapata- rak sosyal yaşamı felç edeceklerini açık- ladı. Başbakanlık ve Ekonomi Bakanlı- ğı çevreleri ise seçim öncesi borsanın düştüğü krizden, ana muhalefet Yeni De- mokrasi Partisi'ni sorumlu tutuyor. Söz konusu çevre lere göre ana muha- lefet partisi taraftan önemli yatınmcılar krizi başlattılar ve devam etmesi içinde bu girişimlerinı sürdürüyorlar. Kriz seçimleri etkileyecek Atina Borsası'ndaki kriz, 9 Nisan'da 'yapılacak olan erken genel seçimleri et- kileyecek şekilde gelişmeye başladı. On beş gün öncesine kadar yapılan tüm kamuoyu araştırmalannda ana mu- halefetin yaklaşık dört puan önünde bu- lunan iktidar partisi PASOK, şimdiler- de iki puan önde bulunuyor ve bu fark her geçen gün iktidar partisi aleyhine azalıyor. Yunanistan Ekonomi Bakanlığı yet- kilileri, bir taraftan borsadaki krizi aşma- ya çalışırken, diğer taraftan diğer Avru- pa Birliği ülkelerindeki faiz oranlanna yaklaşmak amacı ile banka faizlerini dü- şürdüler. Bu durum, borsada yatınm yapmayıp bankalan tercih eden diğer yatınmcıla- nn da tepkisine neden oldu. Atina'daki siyasal çevrelere göre, Baş- bakan Kostas Simitis ve ekonomi kur- maylan, 9 Nisan'da yapılacak olan seçim- lere kadar gerekli önlemleri alamazlar- sa, gündemde olmayan ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi seçimleri kaza- nabilecek. ÜKETİCİ GÜNÜ Liderlerden mesajyağdı ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - 'Dünya Tüketici Haklan Günü' nede- niyle yayımladıklan mesajlarda liderler, üretimin tüketici beklentilerini dikkate alması gerektiğine ışaret ettiler. Cum- hurbaşkanı Söleyman Demirel, müşteri- nin çıkannı ön planda tutmayı ve tüke- ticiyi bilgilendirmeyi amaç edinen ku- ruluşlann sayıca arttınlmasıru istedi. Si- vil toplum örgütleri, sosyal kurum ve kuruluşlann tüketici için güven unsuru oluşturduğunu, tüketicinin gücünü art- tırdığını anlatan Demirel, şöyle dedi: "BöyleBkle tüketicflerin fîyat \e kaH- te yönünden aldanmalan büyük öiçüde önlenmekte, daha da önemhsi. mal gü- venliği korunmaktadır. Uluslararası dû- zeyde bir kahte ve standart seviyesiniym- kalayarak üretime çağdaş bir boynt ka- zandınnak. üreticinin vazgeçilmez so- rumhıluğu olmuştur. LnutulmamaİHnr ki tüketicinin her türlü beklentisini kar- şılamaya yönelik bu çağdaş açınmlar, tü- keticinin olduğu kadar üreticinin refab ve mutiuluğunun da anahtandır." Başbakan Bülent Ecevit, üretımde ka- litenin belirleyici unsurunun tüketici ol- duğunu belirterek "Bu nedenle Türki- ye'nin büyümesinde yurttaşlannuzın bi- linçli ve doğru tüketimi büyük katkı sağ- la>acakur" dedı. Başbakan Ecevit me- sajında, üretimde sürekh kalite ilkesi- nın benimsenmesinin, bir ülkenin kalkın- ması ve gelişmesinde önemli faktör ol- duğuna işaret etti. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, tüketici hakkı kavramının ekonomik iliş- kilere yeni bir boyut ve tüketiciye ken- disine sunulan mal ve hizmetlerin kali- tesini, hatta fiyannı belirleme gibi önem- li bir güç kazandırdığını anlattı. İŞÇENİN EVREJNİNDEN ŞÜKRAN SONER İlişki Önceki gün MRhat Bereket'in NTV'deki Kosova izlenimlerini izlediniz mi? Izlemiş olsanız bile benim kadar etkilenmeniz olanaksız. Ağlayan, Priştine llko- kulu'ndaki öğretmenimdi. Bir nehrin böldüğü küçü- cük bir kentin, Sırplarla Arnavuttar arasında paylaşı- lamamasının dramının arkasında yatan büyük he- saplan da tam algılayamayabilirsiniz. Isterseniz bir yıl öncesınin Kurban Bayramı'na dö- neüm.. Üniversrtede okuduğu için Türiaye'de bulunan yeğenimle telefon başmda tespih çekiyor, sinir sava- şı veriyorduk. O benden çok daha kaygılı, perişandı. Haber alamadığı Makedonya sınınndaki çamur çu- kurundaki yüz binler arasında olduğunu sandtgı ya- kınlan annesi, babası, kardeşleri, pek çok yakm ak- rabası, arkadaşlanydı. Haftalar sonra soyulmuş, hastalanmış, günlerce aç kalmış olarak, bir bir sökün ettiler. Ev baskınlann- da, katliamlardaki kayıplara, günlerce yağmur altın- da aç kalanlardan dayanamayanlar ekJenmışti. Kimi- leri akraba evlerine, kimileri devletin misafirhaneleri- ne sığındtlar. Işin içyüzünü bilenlere göre bu insanlık dramı, za- manında müdahale edilmemekle, btraz da bile bile bü- yütülmüştü. Kosova'ya kalıcı askeri müdahalenin or- tamı yaratılmıştı. Hep birlikte izlediğimiz üzere, son- ra Kosova'ya Avrupahlann zoria, ABD'nin gönüllü müdahalesi gündeme geldi. Toplam 2 milyon nüfus- lu Kosova bılmem kaç ayn ülkenin, ayn ayn askeri de- netim alanına bölündü. Akraba evlenne sığınmış, işin içyüzünü bilen yakın- lanmızın isyanlannı anımsıyorum: "Niye ayn ayn as- keri güvenlik bölgeleri? Çok daha önemlisi Koso* va'nın bütünlüğü içinde bir tek Mitroviça'da neden ayn ayn Amavut ve Sırp bölgesi?" Yakınlanm, çare- siz, Kosova'ya banşın gelmediğinin bilincinde, buruk bir sevinçle geri döndüler. Kosovalılan yoksulluk, mafya, belirsizlik, acılar bek- liyordu. Birçoğunun kaybettikleri yakın canlan, yakıl- mış evleri, yağmalanmış mallannın.. acılan küllene- cekti. Yasam zoriuklan, gelecek kaygılan bir karaba- san gibı büyüyecekti. Kosova'nın toparlanmasında belirleyici etken olabi- lecek en önemli iş ve gelir kaynağı, ekonomısinın to- komotifı, dünyanın sayılı zengin madenlen, Mitrovi- ça'nın bölünmesi ile işletilemez konuma gelmışti. Ko- sovalılar tamamen ağırlıklı ABD'den gelen yiyecek, hertüryardıma bağımlı kalmışlardı. Başkent Priştine, bütün Kosova, bir yandan uluslararası askeri gücün kontrolünde, diğer yandan mafyanın elindeydi. Tito'nun Yugoslavyası'nda hep birlikte ekonomik güç oluşturan, milli gelirde, endüstride, ekonomide Batı ölçülerini yakalamış, eğitim ve sağlıkta, eşitçi paylaşımda onlan bile aşmış olan Yugoslavya'nın halklan, akıl almaz bir enflasyon, ekonomik krizin ar- dından, ideolojilerini, ortak degerlenni yitirince ırkla- ra ve dinlere göre birbirlennı ezmeye kalkışınca olan olmuştu. Batı, daha dogrusu AB ülkeleri ve özellikle Alman- ya, kendi geçmişine, tarihine yakın zengin bölgeleri seçmtş, Yugoslavya'nın parçalanmasında Htrvatistan ve Slovenya'ya ayncalık verirken etkin rol oynarrnş- lardı. Iktidannı, ekonomik gücünü kaybetmenin acı- sını-yaşayan Sırplar akıl almaz bir ırkçı vahşeti önce Kosova, sonra Bosna, sonra tekrar Kosova'da uygu- lamaya geçmışlerdi. AB'nin Hırvatistan, Slovenya iktidanna karşılık ABD, Kosova'da çok büyük üs inşaattannı başlatmış ko- numda... • * • önceki günkü Cumhuriyet'te ABD'nin öteki yüzü ile ilgili önemli iki haber vardı. Birincisinde, ABD'nin enf- lasyondaki başansında 5-6 milyon ctvanndaki kaçak işçinin katkısına değiniliyordu. ABD'nin yetkili kişile- ri, kuş uçurtulmayan ABD sınır kapılanndan her yıl gelen başta tanm ve inşaat çeşitli işlerde çok ucuza çalıştınlan kaçak işçiler sayesınde enflasyonda 5 pu- anın üzerinde bir indirimin sağlandığını itiraf ediyor- lardı. Daha açık anlatımı ile çoğu Meksikalı yoksuJ güneyin ucuz işçileri olmasa, ABD'de enflasyon yüz- desinde en az bir 5 puanlık artış olması gerekırdi. Dünyanın en büyük tekellerinin toplandığı, küresel sömürüde dünyanın süper gücü, jandarması, pasta- nın en büyük payinı alan ABD'de bile gelir dağılımı çarpıklığı öylesine büyümekteydi ki.. ABD'nin gelirin en çok toplandığı kentlerinde büyük zenginlerin ya- ratüğı patlama ile evler öylesine pahalılaşmıştı ki, sa- dece işsizler değil, orta sınıf sayılabilecek iş sahiple- rinin dahi gelirieri ev tutmaya yetmiyordu. Evsizler ordusuna katılanlar arasında artık meslek sahipleri, öğretmenler, polisler bile vardı. Başkalannın garajla- nnda kalanlar, bir evin oturma odasında toplu yatan- lar çıkanldıktan sonra da bir kentteki evsizler binter- le, on binlerie sayılabiliyordu. Önemli bir grubuna 24 saatlik üç dolariık otobüs bileti alıp tur yapan kent oto- büslerinde geceyi geçirmek çözüm olabiliyordu... Son günlerin en güncel, gündemdeki dünya ve Türkiye örneklerinden sayısız ilgisiz konuyu bir ara- ya getirsek, ortak özellik ne mi çıkar? Dünyanın tek ideoloji adı artındaki gidişatının hiç de iyi olmadığı ta- bii ki.. Biz yine de bu gidişatın böyle denetimsiz uzun süre devam edemeyeceğine güvenerek, iyi şeylerin de çabuk gündeme geleceği umudu ile "Bayramınız kutlu olsun. Nice güzet günler, bayramlara.." diyerek noktalayalım. sukransoner'a yahoo.com Bilgisayar korsanlan borsaya sızdı NEW YORK (AA) - ABD'de menkul kıymetler borsalannda içerden bilgi sızdırarak haksız kazanç elde eden 19 kişi hakkın- da dava açıldığı bildirildi. Uluslararası bilişim şebe- kesinin, Internet üzerin- den yapılan sohbetlerle borsalar hakkındaki sırla- n elde ettiği bildirildi. Amerikan Menkul Kıy- metler ve Döviz Piyasala- n Komisyonu'nun yasala- n uygulama bölümü di- rektörü Rkhard VValker'ın açıklamasına göre, Siberu- zay da denilen Internet'in sohbet odalanndan ve an- lık mesajlarla borsalar hak- kındaki sırlan elde ederek oynadıklan borsadan 8 mil- yon dolar haksız kazanç sağlayan 19 kişi hakkında dava açılarak yasal takip başlatıldı. Walker, 1980'lerde borsanın pat- lama günlerindekine ben- zer içerden bilgi sızdırma olaylanna yeniden başlan- dığına dikkat çekti. Ame-' rikan Federal Soruşturma' Bürosu Direktör Yardım- cısı Lewis Schiliro, tnter- net'tekı sohbet odalann- dan bilgi sızdırarak gayri meşru kazanç sağlayan söz konusu kışilerin, "kendi- lerinin, Siberuzay'da ta- nınmadıklannı zannet- mek" gibi bir hataya düş-J tüklerini belırtti. Siberu- zay'daki sohbet odalann- dan bilgi sızdınp borsada haksız kazançlar elde etme yönteminin elebaşısı ya- nm-zamanlı bilgisayar gra- fikeri olarak çalışan John J. Freeman çalışmakta ol- duğu Goldman Sachs and Co. ile Credit Suisse First Boston adlı yatınm banka- lanndan bilgi çalmakla suçlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle