25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Depremzedeler her anma gününü yakınlannın yokluğunun hüznüyle yaşıyor Çocııldar bayramı istemiyor FARUKKIKrAy YALOVA - Deprem bölgesınde depremzedeler Kurban Bayra- mı'na acı ve hûzünle birlikte gın- yor. Bölgede hafızalardan silin- mek istenen sadece 17 Ağustos günü değil, bayramlar, evlilik ve doğum günlen de takvimlerden çı- kartılmâk isteniyor. Çünkü her bır bayram, her bir evlilik ve doğum günleri, acılann yeniden yeşerme- sine neden oluyor. Deprem sonrasında ilk kez Kur- ban Bayramı'nı, babalarının, an- nelerimn yokluğunda karşılamaya hazırlanan çocuklar bayramın olumsuz etkisini günler öncesin- İzmit cadırkenti Kullanılmış ayakkabı yardımı tZMİT (AA) - lzmit Doğukışla Çadırkenti'nde, Kurban Bayramı dolayısıyla yapılan kullanılmış ayakkabı yardımı sırasında ızdi- hamyaşandı. Çadırkent yönetiminin ayakkabı dağıtımı yapüacagmı duyurması- nın ardından, yûzlerce depremze- de dağıtımın yapılacağı deponun önünde toplandı. Gruplar halınde içeriye alınan depremzedeler, kul- lanılmış ayakkabı dağıtıldığını gö- rünce hayal kınklığına uğradı. De- podan çıkan ılk gruptan, dağıtılan ayakkabılann kullanılmış olduğu- nu öğrenen öteki depremzedeler, öflcelenmelerine karşın, çocuklan- nı sevındırmek amacıyla saatlerce kuyrukta bekledı.Çadırkent yöne- ticisı Mehmet Ak, dağıtılan ayak- kabılar kullanılmış olsa da büyük çoğunluğunun yıpranmamış oldu- ğunu beLtrterek, şunlan söyledi: "En azından çadırkentimizde bannan aüeter, bayramı ayakkabt- sz geçirmeyeceider. Gönül tsterdi Id, hiç Inıllanıhnamı^ ayakkabuar gönderilsin, bizJer de bımlan dağı- tahm. lnsanlan saatlerce kuyrukta bekletâkten sonra kullanılmış ayakkabı vermek, onlar kadar bizi deüzüyor.'' den yaşarken, depremde, çocukla- nm kaybeden babalar ise hüzün ve gözyaşı ile bayrama giriyor. 17 Ağustos depreminde eşi Di- k-k, 10 yaşuıdaki kızı Diara ve 5 yaşındaki oğlu Ulaş'ı yıtiren 36 yaşındaki baba Mehmet Yıkürun. bir önceki bayramda çocuklannın ve eşinin yokluğuna dayanamayıp tntıhar girişiminde bulunanlardan biri. Yıldınm, bayramlann kendisi- ne en çok acı veren günlerden bi- ri olduğunu söyleyerek "Çoculda- nma sanlamamak onlarla bay- ramlaşamamak acılann en büyü- ğü. Saatlerce kakhğnn enkaz atan- da çekmediğim acılan ydbaşı gece- si ve bayramda yaşadun" diyor. 2 yü öncesınde Yalova'nın Saf- ran Köyü'nde tek katlı bahçeli evinde oturan ancak çocuklannın ısran ûzerine Hacımehmet Ova- sı'ndaki elma bahçesini kat karşı- lığında müteahhide veren 75 ya- şındaki Kemalettin Korkmaz da istemeyerek taşındığı yenı evinın depremle birlikte tamamen çök- mesi üzenne eşi ve çocuklan ile birlikte tüm ailesini kaybedenler- den sadece biri... Enkazdan yaralı olarak kurtu- lan ve bayramı tek başına yaşadı- ğı barakada karşılayan Kemalettin Korkmaz "5 katlı apartmaıu bir- kaç ayda diken müteahhide ailemi kurban \erdim. Miiteahhit bura- dan kendisine bir daire bile alma- dı, kurnüdu. BizimKurbanBayra- mı neyimize. Benim einni öpecek neçocuklarun ne torunlanm nede bir yakuum kakn" dıyor. Yanfam paketi şaşırttı Yalova - Çınarcık karayolu üze- rinde Bayındırlık ve îskân Bakan- lığı tarafından yaptınlan prefabrik konutlarda bannan 42 yaşuıdaki anne Emine Karsu, bugünün bay- ram olduğunu unutanlardan. Dûn Yalova II Afet Koordinatör Valili- ğı tarafından dağıtılan yardım pa- ketlerini almaya gelen depremze- de Emine, erzak paketlerini dağı- DepremTfide çocuklam moral Deniz Kuvvetleri KomutanhğTnın Bdu, Düzce ve Adapazan'nda depremden zarar gören aileterin çocuklan için İstanbul'da düzenlediği kültür ve monü gezisi sürüyor. Tuzla'daki Deniz Harp Okuhı'nda konuk edilmekte olan 10'u kız 29 çocuk, dûn ilk olarak Beykoz'daki Hücumbot Föosu Komutanhğı'na getirüdfler. Hücumbot Filosu Komutanı Tümamiral Taner Ezgü tarafuıdan karşüanan çocuklar hûcumbotlarla gezdirildL Çocuklara eşKk eden Deniz Kunnay Yarbay Taner Akkaya, depremden zarar — gören çocuklarm acılannı paylaşmak ve bir nebze olsun acılannı haiîtietmek için düzenlenen gezmin amacına ulaşoğui] söyiedi Bn geziyle çocuklarm geieceğe dört elle sanbnalannı sağlamak istedikkrini ifade eden Yarbay Akkaya, çocuklarm tstanbul gezisinde hem eğlendiklerini bem de bügflendiklerini kaydettL Daha sonra Anadohı Kavağı'nda Ceneviz Kalesi'ne çıkan çocuklar yine subaylar eştiğinde Varan-2 adh tekneyle Boğaz turuna çıkblar. Gûneşti havada mûzik eşliğinde yapılan tekne geosi. depremzede çocuklan neşetendirerek sıkınölarmı unutturdu. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER^ - % tan görevliye şaşkınlıida "Bu yar- dunpakeuerioin hepsibenim mi?" diye sonıyor. Görevlınin "Evetya- rm bayram oktuğn için bu paket- ler özeJ olarak hazuîandr" yarutı üzenne depremde eşi ve çocukla- nnı kaybeden Emine, başım hafıf- çe öne eğerek "Demek yarm bay- ram" deyip uzaklaşıyor. Yalova'da evi tamamen yıkılan ve annesinijcaybeden 11 yaşında- ki Gürbüz Oznırk, bayramı anne- siz geçıren çocuklardan ve her fir- satta annesini anımsayanlardan sa- dece biri. Öztürk, duygulanm şöy- le ifade ediyor: "Deprem gecesi e\ saDanmca çok korktum. Annem ve babam hemen benim yanuna gel- dL 5 kath evimiz. E>imiz bir anda tek kath oklu. Her taraf karanhk ve taç- lar üstûmüzdeydL An- nem, babamdevamhağja- dık, bağvdık korkudan uvumuşum. Uyandığmı- da annemin koUarmday- dnn. Annem hareket ede- miyordu. Babamm eüni tuttum. Tekrar ağbma>ı a başbdım. Üstümde duran annemi u>andınnak iste- dim. uyaiMüramadun. Sonraamcaiargeklibizle- ri kurtardL Ama annem taşlann alünda ezümişti. Annemi çok özledim. An- nemsiz bayramı ne yapa- ynn." Depremde evi yıkılan ve ailece enkazdan canlı olarak çıkarülan ve Tl- GEM çadırkentinde ça- du-da bannan 13 yaşında- ki Gözde ise arkadaşlan- nın depremde yaşamını yitirmesine üzülen ve on- lann mutsuz olduğu bir ortamda mutlu olmayı ba- şaramayanlardan biri. Yok olan evi ve mahallesi ile arkadaşlannı çok özle- yen Gözde, duygulannı şöyle anlatıyor: "Burada yeni arkadaş- fau* bukhun, ama birçoğu- nun annesi ve babaa ÖJ- mûş, yeni tamşdğnn Bur- çin'inkardeşivebabaada depremde öunüş, onlan tamdıkça daha çok üzûl- meye başbdun." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Kurban mı Kavurma mı? Bugün Kurban Bayramı. Tüm okurtan- mın bayramlannı içtenlikle kutluyorum. Geçen günlerde "kurban"\a ilgili ilginç tartışmalar yaşadık. Kimi dostlarımız, kur- ban kesmenin Islamiyetle ikjisi olmadığını ileri sürdüler, kimileri "farz" dedi; kimileri, 'sûnnef dedi. Kimileri de, açıkta kurban kesmenin (ar- tık iyice kabak tadı vermeye başlayan) Av- rupa Birliği normlanna uymadığını ileri sü- rerek farklı kesim yöntemleri önerdiler. Bayramın bu ilk gününde, ben de bu ko- nulara değgin düşüncelerimi sizlerle pay- laşmak istiyorum. Tabii dinsel konulan tar- tışmak benim işim değil. Bu köşede defa- larca ve defalarca vurgutadığım üzere, ken- dimi bu konuda yetkisiz görürüm. Fakat topJumsal yaşamdakı etkileri konusunda- ki düşüncelerimi açıkJamaya hakkım oldu- ğunu düşünüyorum. Değerli dostum (ve de, asker arkadaşım) H. Hatemi, kurban bayramının bir "kavur- ma bayramına" dönüştürüldüğünü ileri sü- rerek, bunun dinin buyruklarına uygun ol- madığını ve kurban kesmeyeceğını açıkla- dı. Islamryetin buyruklan konusunda, sev- gili Hatemi'nin yanlış bir görüş dile getirme- yeceğineadım gibi eminim. Fakat, "kavur- ma bayramı" olması kötü bir şey mi?.. Aslında kurban bayramlannın, çocuklu- ğumdan beri beni kâbuslara sürükleyen bir yanı vardır. Daha arife günü başlayan kuzu metemeteri ve bayram sabahı kesilen kur- banlann kanlannın ve iç organlannın koku- su nedeniyle haftalarca et yiyemem. Fakat gene de, kurban kavurmasının tadına bak- maktan kendimi alamam. (Hatta bır zaman- lar birkaç kadeh bir şeyler bile içerdım, a- ma artık içemiyorum). Çocukluğumun Laîefi ve Koska'sının mü- tevazı evlerinin mutfaklanndan yükselen kavunna kokulannı anımsarken, şimdi bi- le bumumun direği sızladı. Mahallemizin çok sayıdaki kedileri de, mutfaklann arka bahçe kaptlannın önünden kopamazlardı. Şimdi o günlen çok özlüyorum ve bir türfü yaşayamıyorum. Ne mahallelerimiz o eski mahalleter, ne kavurmalar o eski kavurma- lar. Eğer kurban bayramlan, o eski günler- den bir şeyler anımsatıyorsa, neden eski- sine benzer bir biçimde kutlamayalım? Sevgili Hatemi, btze bu mutluluğu eminim çokgörmez... Çok eskkjen kurbanlar, evlerin arka bah- çeterinde ya da mahalle aralannda sıkça bulunan boş arsalarda kesilirdi. Kokular engellenemezdi, ama kurbanın kesildiği yere derince bir çukur açılır ve hem hayva- nın kanı hem de kullanılmayan iç organla- n oraya gömülürdü. (O arka bahçelerde ve arsalarda, meyvelerini henüz olgunlaşma- dan yağmaladığımız meyve ağaçlan da olurdu. Ve o, henüz okjunlaşmamış mey- velerden duyduğum lezzeti size anlata- mam). Karadenizli müteahhitlerin mavi-beyaz mozaikli apartmanlannın o arsalan ortadan kaldırmasının bir süre sonrasında; 12 Eylül yönetimlerinin imar planlan, kentlerimizin nefes aldığı arka bahçeleri ortadan kaldır- maya başladı. Şimdi çocuklanmız, meyve- leri sadece manavlarda görüyorlar. (Elbet- te Istanbul için konuşuyorum)... Ve daha sonra kurbanlar; asfalt sokak- larda, yağmur ızgaralannın yakınlarında (eğer varsa) kesilmeye ve iç organlan çö- pe atılmaya başlandı. Ve iğrenç görüntüler ortaya çıktı. Her ne kadar atalanmız, "Her kurban bayramı yağmuryağar ve kanlanyı- kar" düşüncesine sahip idiyseler ve ben de genellıkle bunun doğru olduğunu hatır- lıyor idiysem de; her kurban bayramı, ar- dında dayanılmaz pislikler bırakırolmuştu. Ve buna gerçekten bir çare bulmak gere- kiyor. Bence bunun çaresi, "şoklama" vb. gi- bi, hiç alışkın olmadığımız yöntemler değil. Gene atalanmızdan gördüğümüz yöntem- lerie kesim yapılması, fakat herkesin canı- nın istediği her yerde kesim yaparak etra- fı batırmasının engellenmesi gerekıyor. Ga- liba bunun çaresi de, büyük kentlerimizde ve bahçesi olmayan yörelerimızde, yerel yönetimlerin toplu kesim mekânlan hazır- laması olacak. "Eğer kurbanlar açıkta kesilirse bizi Av-, rupa Biriiği'ne almazlar" vb. gıbisinden "zır-, valara'çok içerlediğimi de vurgulamak is- terim. Kurbanlanmızı sağlıklı ve temiz bir bi- çimde kesmeyi elbette isterim. Fakat bu- nu.birtakım "cicıbeylere"güzelgörünmel^ için değil, bize böylesi yakıştığı için isterim.1 Kimi "yavşakkalemlerin" yazdıklarını oku- duğumda, inanın yüzüm kızanyor. (Zateri bu türden yazıları biriktiriyorum. Gün gelır suratlanna çarpanm). Bugün Kurban Bayramı. Ama kimileri bayram yapamayacaklar. Kentleri terk ede^ rek yazlıklanna, ya da turistik yörelerdekî otellere "sığınanlara" diyecek bir şeyirrç yok. Bu, onlann kendı tercihleri. Fakat "gfc zû körolası" parasızlıktan bayramı yaşaya- mayanlar ve çocuklanna yaşatamayanla- 1 nn acısı içimi dağlıyor. Gene aynı bıçımde, 1 görev başında olduklan için bayramı kut- layamayanlar ve onların ailelerınin üzüntü ve hayal kınklıklannı yürekten paylaşıyo- rum. , Belediye ve uzun yol otobüslerinin sürü^ cüleri; temizlik, su, elektrik vb. işçileri; siz bu satırian okurken, görevlerinin başında. Aynı biçimde, kolluk güçleri de bayram yapmryor. Ve "mehmetçiklerimiz" de; sınır, boylannda ve karakollarında, vatanımızi bekliyorlar. Elbette subaylanyla birlikte. Tüm askeri birliklerimizde, sabah 7.30'da silahlı kuvvetlerimizin üyeleri birbirteriyle bayramlaştı. (Bu son satırlan, birilerine it- haf ediyorum)... Nice mutlu bayramlara. İstikbal'den çok hesaplı bir değişim kampanyası. Eski eşyalarınızı değerinin çok üzerinden alıyoruz, seçtiğiniz ürünün bedelinden düşüyoruz. Kanepe verin yatak alın, koltuk takımı verin yatak odası takımı alın, yatak örtüsü verin uyku seti alın. Koltuk takımı ve yatak odası takımlarında 50 milyon; maxi takım, oturma grubu ve yemek odası takımlarında 4 0 milyon; çift kişilik kanepe, çift kişilik yatak, vitrin ve genç odası takımlarında 20 milyon; tek kişilik kanepe ve yataklarda 15 milyon ve ev tekstil ürünlerinde 4 milyonluk indirimden yararlanın. Üstelik çok uygun ödeme koşullanyla. \\Wf î Kanepeler âi ^**İB Panel Mobilya Peşin fîyahna[7jtaksit 13 aya varan vadeler i' - Özel peşin ödeme indirimi Ücretsiz eve teslim ve montaj Kampanya, TC. Sonayi Bakanlığı'nın 25 Moyıs 1994 tarih ve 21940 sayılı Resmı Gazete'de yayınlanon teblığine uygundur Kampanya, 01 03 2000 tarihınde boşlamış olup, üfehm ve stok ımkânlartyla sınıHıdır Istikbal, uriinleri üzerınde, önceden belirtmekstzın değışıklik yapfna haklono satıiptir. Değiştirme kapsamında olmayan Istikbd üriioleri ve dığer kamponya kojullonykı ilgili oynntılı bilgi için lütfen bir IsHkbal yetkili satoasına ba»vurunuz. Istikbal A.Ş O.SB14 Cod h4o 13, 38070 Kaysen W W W . i s t i k b o l . C O m . t r 0800 361 5558 l j J MiklKil 1 E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle