09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MART 2000 ÇARŞAMB 8 HABERLER İlaç bulunmuyor Kas hastası yurttaşlar çaresiz İstanbul Haber Servisi - Bırüerce kas hastasının, hastalıklan süresınce kullanmalan gereken ılaç. eczanelerde bulunamıyor. Etken maddesi pyridostıgmin olan "mestinon" adlı ılaç, üretımı el değiştırdikten sonra yıne hastalara ulaşamıyor. Bu ılacı her gün aknalan gereken miyasteru hastalannın bır kısmı bu ılacı alamadığında konuşamıyor, bitkin dûşüyoT. Kas Hastalıklan Derneğı Başkanı Prof Dr. Coşkun Özdemir, "miyasteni" kas hastalannın "mestinon" adlı ilacı hastalıklan süresince her gün almalan gerektığıne, ancak ilacı eczanelerde bulamadıklanna dıkkat çekti. Mıyastenı hastalığının, kaslarda özellıkle yüz ve ağız kaslannda za>ıflık yapüğını; yutma, (çiğneme, konuşma güçlüğüne, çıft görmeye neden olduğunu ıfade eden Özdemir, söz konusu ılacı kullanan hastalann geçıcı süre ıçın (1.5 saat) konuşabildiklenru, kendileriru iyı hıssedebıldıklerini belirttı. 'Hastalann tahammülü yok* Özdemır, "Bu ilacı üretme imti\azjna sadece Roche firması sahipti. 40 yıldan sonra ilacııı üretimini ICM'ye devretti. tlacın üretimi el değiştirdiği günJerde de ilaç eczanelerde bulunamamtş, bu konuda çıkan haberier üzerine fthal edilmişti. Son gfinlerde >ine hastalar Uaçlaruu eczanelerde bulamryorlar. Çünkü bu ilaa sadece bir firma üretme üntjyazjna sahip " diye konuştu. Bu ılaç ıçın kas hastalannın yannı bekJemeye bıle tahammülü olmadığını vurgulayan Özdemir, ilacın bir an önce piyasaya sunuhnasını istedi. KULTUR • SANAT Kadınayönelikşiddetinhiçbir mazeretininolamayacağı vurgulandı kadmı olıuıılıı etkiler'Istanbul Haber Servi- si - İstanbul Üniversıtesi Hukuk Fakültesi Araş- tmna Görevlisi Emrah Çetinkaya Oder, Avrupa Bırlıği'ne katılım süre- cının, ülkemizdeki ka- dınlan olumlu yönde et- kıleyecegini söyledi. Av- njpa'da, kadınlara yöne- lik çalışmalanyla bilınen DAPHNE inisıyatifinın, programa dönüştüğünü ve 20 milyon ECU tuta- nnda bütçeye sahip ol- duğunu belirten Çetin- kaya, u Ülkemizdekisivıl toplumörgütleribu prog- rama başvurmahlar. Av- rupalı Daphne,Tûrkiye- li Defhe'lere elini uzaür- sa kazançlı çıkanz" de- dı. Aynı fakülteden Araş- tırma Görevlisi Dohınay Özbek de, kadına yöne- lik şiddetin hiçbir maze- reti olamayacağını \ingu- ladı. Kadına yönelik şiddet konusunda, uluslararası hukuktala gebşmelen de- ğerlendıren Çetınkaya, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin en- gellenmesi ve kadınlara karşı aynmcılı- ğın önlenmesı içın, BM Kadınlara Kar- şı Her Türlü Aynmcılığı Önleme Sözleş- mesı'nın ulusal hukukta da uygulanma- sıru sağlamak, gerekirse Anayasa Mah- kemesı'nın önüne taşımak gerektığını söyledi. Adı geçen sözleşmeye Tûrki- ye'nın de taraf olduğunu, koyduğu çekin- celen de bir süre önce kaldırdığını anım- satan Çetinkaya, BM'nin ilgili sözleş- • ÎÜ Hukuk Fakültesi araştırma görevlileri Emrah Çetinkaya Oder ve Dolunay Özbek, kadına yönelik şiddet konusunda, uluslararası hukuktaki gelişmeleri değerlendirdiler. Kadın ve çocuklara yönelik şiddetin engellenmesi ve kadınlara karşı aynmcılığm önlenmesi için, BM Kadınlara Karşı Her Türlü Aynmcılığı Önleme Sözleşmesi'nin ulusal hukukta da uygulanmasını sağlamak gerektiği vurgulandı. Dolunay özbek: BM'deki birçokbelgeve çahşma, insan haklan ile ilgili birçok nıetin, kadinaşiddetin önlenmesiyie flgüi hûkümler içeriyor. "Kadın ve erkek eşittir" demek >etmediğiiçin, farkhhklangöz önüne alan bir >aklaşun vaşama geçirilmek istenivor. mesınin, kadınayönelik şiddeü bir aynm- cıJık şekli olarak kabul ettığini vurgula- dı. Bu uygulamanın ve getinlen yoru- mun giderek etkılı hale geldığinı, ulusal hukuktaki ağırlığının da giderek artmak- ta olduğunu belirten Çetinkaya, "Bu tür beJge ve çalışmalar hukuki etkiden yok- sun değiL Anayasa Mahkemesi de bunla- ra atıf yapıyor'" dedı. İnsan haklannın bir ülkenin iç ışi ola- rak kabul edilmediği gibi, artık uluslara- rası hukukun da ilgı alanına gırdiğıni ve uluslararası laştığını anlatan Çetinkaya, doğrudan Türk mahkemeleri önüne ge- nnlecek bır davada, uluslararası hukuk öl- çütlennın de ılen sürülebıleceğını kaydet- ti. Hukukta, uısan onuru kavrarrunın gi- derek yaygınlaşhğmı belirten Çetinka- ya, "tnsan onuru göreceti hale getirile- mezve sınıriandınlamaz. Diğer hakiann suurlandınlmasında bir özdfir. Rıdı has- talan. asosyaDer ve mah- kûmlar için de, kendi n- zasıyla bu haktan vazgeç- tiği düşünülen fahişeter için de geçertidir" dedi Çetuıkaya, insan onuru kavramının, ınsanük onu- ru kavramıyla kanştınl- maması gerektığıne dik- kat çekti. Hem hukuksal hem de siyasal kararlar alabilen Avrupa Parla- mentosu'nun, kadına yö- nelık şiddetin ayn bir ce- za normu olarak düzen- lenmesım savunduğunu ıfade eden Çetinkaya, Av- rupa İnsan Haklan Mah- kemesı'nın de kadına karşı şiddet açısından "savunmasızlığı" kıht kavTam olarak kullandı- gını, devletin insan hak- lan konusundakı yüküm- lülüklennı yenne geünr- ken de, özenlı ve dikkat- lı davranması gerektiğı- nı vurguladığını söyledi. Aynı fakülteden Araş- tırma Görevlisi Dolunay Özbek de, BM'deki bir- çok belge ve çalışmamn, uısan haklan ile ılgili birçok metnın, ka- dınlara yönelik şiddetin önlenmesıyle il- gili hûkümler içerdığıni söyledi. "Kadmv* erkek eşfttir" demek yetme- dığı ıçm, farklılıklan göz önüne alan bir yaklaşımın yaşama geçirilmek istendi- ğinı kaydeden Ozbek, kadına yönelik şid- det söz konusu olduğunda, kültürel ve sosyal uygulamalann, geleneklenn ma- zeret olarak kabul edilemeyeceğini vur- guladı Emrah çetinkaya Oder: Hukukta, insan onuru kavramı giderek yaygınlaşryor. insan onuru göreceü hale getirilemez ve sırurlandınla maz. tnsan haklan bir ülkenin iç işi olarak kabul edilmediği gibi,artık uluslararası hukukun da ilgialanına girdi. Tip Bayramı kuüantyor İstanbul Tabip Odası ile çeşith" sağhk kuruluşlan. 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Taksimdeki Cumhurivet Amtına çelenk koydu. Oda Başkaıu Prof. Dr. Orhan Anogul, İstanbul İl Saglık Müdürü Dr. Mecit Çalışkan, SSK İstanbul Bölge Müdürü Dr. Hikmet Çevik ve bir grup doktor, beyaz gömlekleriyle geldikkri Taksim Cumhurivet Anıb'na kuruluşlan adına çelenk koydu. Çeienkkrin konulmasınm ardından yapılacak açıklama. güvenlik güçlerince izin alınmadıgı gerekçesiyle bir süre engellendi. Yapılan görüşmelerden sonra açıklamasını yapan ArıoğuL, ülkenin sağhk problemlerinin çözülmesi için hekirnlerin sorunlaruıuı çözülmesi gerektiğini söyledi. "Hekimlerin 2000 Bildirgesi"ni okuyan tstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Doç. Dr. Kürşat Vıktaz, "Türkiye. sağlığa en az pay ayıran ülkelerden biri ouna utancından kurtulmalıdir. Sağlığa aynlan bütçe payı yuzde 10'a çıkarümahdır" dedL Pendik'te görev yapan hekim. diş hekimi ve eczacüar da Pendik Atatûrk Anıü'na çelenk koydular. (O 212) 293 89 78 (3 HAT) (r % I ' m BERU.N Fİ1A1 FtS I İ VALI t*eMJMİ M.,.i Mclci - tn 1yı Anupj Nıııı ( vlıılıi V / llınşOJükî !"•!•' U M I \K.\K-\SI ISTANBtrL FltM FESrtlMI irr> ULUSIAKAIUSIANKAKA FtLM HS r IVAl I Dostluk ve Barıs İçin Bır Film GÜNEŞE YOLC KENT OYUNCÜLARI 246 35 89 247 36 34 Hezervasyonlarmızı Kredı Kartlan He yaptırsbıtirslnız. İSTANBUL BUYUKSEHIR BELEDIYESI Şehir Tiyatroları HAKBirE MUHSIN HTUCIUL SAHNESI 0.212 240 77 20 AŞK-MEMNU Oyunlast.ran Torık GUNERSEL Yoneten Hakan AITINER 'İ-16-I7-1819MAIIT SIHIRUFLUT(Ç.O1 Uyarlayon Seden EDGÜ Yoneten Can DOĞAN IS-NMM-hlHİSAN Yddu Kcntcr, Şükr Enpn Hepilcrî. MI»U/J Bcrat, E» FATIH KESAT NURI SAHNESI 0.212 526 53 10 25-31 Mart Saat: 21.00 26 Mart Saat: 15.00 SOKAGAÇKMAYASAGI Yoneten ArifAJOC/UA 15-16-17-18-19MAKT MATURKVEÇOCUKİÇ.O) Derleyıp Yaıan Yoneten Ne»'e ERÇETIN ATAXAN Senaryo ve Yönetim YeŞİm 1ı'ı/ıııfılmi olduğu krsiıı •(Jüneşe Yohuluk'ım, halla belki de son an yılın en iyhi... sı M;I ÇAHAN - cı MHI RIVKT Tüvleri âiken âiken eden bir film ve her \eyden iinemlisi hittiğinde deriıı düşünceltre dalıyonunuz. T \YFTX KANDEMİR • ZAM \> '(iiineşe Yoleuluk'. her plaııı, her diyalnğıı ozenle tasarlanmış ıısta işi hirfılm. Senar\osu, kurgııstt, mekan kttUaıtımı. grirütııii. \anat ve nvuııcıı vönetimiyle dört diirtliik hirytıpım. \l IV TAŞI/IV \N - MİI.LIVKI Hoşgetdin 'Güneşe Yolculuk'. Senihektiyordıık. \TIM. \ DOR.SAV - S IBAH İSTİSNAİ FİLMLER ^ " • • ' K O M E D I 3 P E * 0 E OYÜNU ÜSKUDAR MUSAHIPIADE CELAL SAHNESI 0.21i 333 03 97 ARSLANA BENZER . « » Huromoo NEVRUZOVA s w Buslom IBRAHIMBEKOV 1516-17-18-19 MART Yorefen Şevtet AVŞAR O.'NATANLAR ,Mch ~ 23-24-30 Mart Saat: 21.00 IV- , İ M -j\ 1 Nisan Saat: 21.00 2 Nisan Saat: 15.00 S *&2-H*r EFES Pilsen'inkültuıvesanatakatkılanaıtaıaksiuecek. KADIKOY HAIDUN TANEK SAHNESI 0.216 349 04 63 GÜZ BİTİMİNDE MOÜERE y=d= -nutiK ı Yooelen Mehmet UIUSOY 15-16-17-18-19 MART CAZIOSMANMŞA SAHNESI 0.212 571 60 67 Beyoölu AKAOEMI İSTANBUL Kadıköy BAHARIYE EURIMAGES Avcılar AVŞAR Ankara METROPOL jzmir SEMA Izmlr KABŞIYAKA DiyartMkır DILAN 251 74 84,151) 414 35 05) 421 08 55) 425 74 78) 483 91 OO) 381 50 98) 221 14 10) 12 0O-14 15-16 3O-18 45-21 15-CCts.23 3O 11 3O-14 15-16 3O-19.15-21 30 11 00-1300-1500 12 15-14 30-17 00-19 15-21.30 12 15-14 30-16 45-19 00-21 15 12 15-14 30-16 45-1900-21 30 10 3O 14 00-18 30-20 45 SINEMA TURŞAK BEŞIKTAŞ BELEDİYESİ LEVENT KULTUR MERKEZİ Çalıkuşu Sokak No:10 (Galatasaraylılar Derneği Karşısı) l.Levent Tel:(0.212) 325 43 31 AMERİKAN GÜZELİ Seansları: 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 ÇOÇUK SINEMASIHERGÛN 10.45'DE TARZAN LEVENT KULTUR MERKEZİ TEK KATUDIR. İlanlarınız için: 0212. 293 89 78 -188oORTAOYUNCULAR tSTftCLAL CAD. NO-140 TtL {0 212)25118 65-66 FAX, (0 212) 24443 27 ortaoyur>cuiarcofTi Anton Çetıov - Feflian Şensoy FİŞNE PAHÇESU CÜLDÜRÜ - Çehof lazdur laz kalacaktur - C.lesi 15.00 ve 20.00 / Pazar 15.00 ve 18.00 Kuftûf »afconlıği'mn Itatttılanvkı Ferban Şenso/un ÇOK TUHAF SORUŞTURMA Çarjamba 20.00 ^ ERSEM KOCANJN KURNA2 KARISI Yo^'-n OnSon ALKAYA TEMBEIMEM5IÇ.0) ı'aretc- Mustoto ARSIAN NAH<rı itf nrATiosu SAHNESI 0.212 240 77 20 ICAPIY1AÇ Türtçe» Zhni KÜCÛMİN YoneKo b a c BAR1AS Feftıan Şensoy'un PARASIZ YAŞAMAK PAHALI Pertembe 20.00 Derya Boykol ŞU AN MUTFAKTAYIMT Sah 28.00 f.Wk Bofcantgı n t«*o'rmn katlulanykı Ferhan Şensoy FELEK BİR GÜN SALAKKEN. 24 Mart Cuma 20.00 Fertıan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER 17 Mart Cuma CT.00 Bilet Satış Yerleri: Ortaoyuncular Gişesı: 251 18 65 VAKKORAMALAR-Taksim. Suadiye. Akmerkez ilanlarınız için: 0212. 293 89 78 GÖRUS Prof. Dr. MEHMET ÇUBUK * Deppeme dayanıklılık 1) Deprem güncelliğini koruyor 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 sonrası tartışmalarde Kuzey Anadolu Fay Hattı üzenndeki bölge ve özellikfc Marmara Denizi dibinde, kınlmaya bağlı olası depremin, istanbul ve çevresi yerleşım yerlerini nasıl vuracağı bi- lim adamlannca çeşith kurgusal yaMaşımlaria anlatılmak- tadır. Merkezi yönetim ve valılıkler genelgeler yayımlamak- tadırfar. Yerel yönetimlerin, çoğu bütünlükten ve işbirfi- ğinden uzak çabalanyla ve medyanın da büyük(!) gay- retiyle deprem konusu hâlâ güncelliğini korumaktadır. Yapılanlar haklı olarak öncelıkle yıkım görmüş yerieş- me bölgelerine odaklanmıştır. Alan bütününde, deprem riskinin zorunlu kıldığı, deprem bölgesinde (jeo-ekolo- jik esaslı) arazi kullanım planı revizyonlan henüz yapıla- mamıştır. (1) 2) Deprem riski geleceğe bir ambargo mudur? Yaşanan felaket bır defalık değildir. Bir bölümü ger- çekleşmış kırılmanın devam edeceği kanıtlanmıştır. 30.000 cıvannda ınsanın yaşamını söndüren deprem, bir o kadannı da etkitemıştir. Hâlâ potansiyel tehlike bu- lunmaktadır. Istanbul'da kentin yüzde 90'ının, tahmin edi- len şiddette depreme dayanamayacağı varsayılmakta- dır. Yaşamı etkıleyecek yıkıcı olasılıktan söz edılmekte- dir. Uluslararası konferanslarda, Marmara Bölgesi'nin, depreme dayanıklı bıçimde yeniden yapılandınlması gerektiği tüm dünyaya duyurulmuş (2), korku, insan ya- şamını nsk ıpoteğı altına sokmuştur. Bazı semtlerin (ör- neğin Bakırköy, Ataköy, Yeşilköy, Avcılar gibi) sakinleri tedırgın olup, telaş ıçındediıier. Becerebilenler, "kurtul- muşluk" psıkolojısi ıçınde, sanki güvence sunuyormuş- casına başka semtlere taşınmaktadırlar. Oysa Valılik genelgesı, Istanbul'da risk kuşkusu taşt- yan 2.500.000 cıvannda yapı stokunun bütünüyle dep- reme dayanıklılığının sağlanmasını zorunlu kılmıştır. Va- lilik; "Gözle görülen deprem hasan olmamış, herhangi bir tadilat ihtiyacı da bulunmayan mevcut binalann sa- hibi vatandaşlanmızın da mutlaka uzman kunıluşlara bi- nasını etüt ettirerek, depreme dayanıklılığını tespit et- tireceğini, gerekıyorsa lyileştırme tedbirteri alarak ko- nutunu depreme dayanıklı halegetireceğini", kesin şe- kilde açıklamıştır. (3) Artık sürekli deprem riski altında olan il bütününde tüm yapı stoku içinde, kamu kuruluş- lanna ait yapılann depreme dayanıklılığının ölçülmesi, gerekirse iyileştirme projelen yapılması ve uygulamanın denetlenmesine yol açmış ve görev Bayındırlık İl Bölge Müdüriüğü'ne verilmiştir. Kamu kuruluşlannın bütçe is- teklerini üst kurumlara bildirmeleri istenmiştir. Zorunluluk gerektiren konutlar içın ise ekonomik güç- süzlüğün nasıl aşılacağı, "zorunluluğun"nasıl denetle- neceği, yerine getirilmesindeki engellerin nasıl aşılaca- ğı belirtılmemıştir. Valilik genelgesi, kontrol görevınin beledıyelere düş- tüğünü belırtmıştır. Aynca "...Belediyelerin, deprem ha- san ya da başka nedenle tadilatprojeleriyanında, dep- remle ilgili zemin etüdü ve iyileştirme projeleri gibi ila- ve tedbirlenn alınmasını mecburkılacaklan" da açıklan- mıştır. (4) Bu "zorunluluk" nasıl yerine getirilecektir, be- lediyeler nasıl denetlenecektir? İstanbul bütününde, mevcut yapı stokunun depreme dayanıklıJıgı ile ilgili öncelikli bır programa ve bir yönte- /ne göre çalışmalar yapılmaktamıdır? Rısklı bölge Ata- köy, Bakırköy ve Yeşilköy'de vatandaşlan yönlendıre- cek tatmın edicı bilgiler verilmiş mıdir? Kimi belediye- lerin, zemin ıncelemesı çalışmalan için üniversitelerie an- laştıklan ve örneğın setoz ay sonra, yönetıcilere teknik düzeyde sonuç bilgilerın verileceğı haberieri belli belir- siz yayılırken, bu belgenin neye yarayacağı ya da dep- reme dayanıklılık performansının ölçtürülmesi, iyileştir- me projelerinın yaptınlması, uygulatılması sürecınin han- gi aşamasına karşılık olacağı bılinmemektedır. Beledi- yeler, konutun zemin etüdünü, depreme dayanıklılık tes- tini, iyileştirme projelennı yapmayacaklanna göre vaat edilen bu belgeler acaba; "tehlike yoktur, huzur içinde oturun" anlamında mı yorumlanacaktır? 3- Ortak yaşamı paylaşan çok komıtiu yapıiar Ortak yaşamın paylaşıldığı çok konutlu yapılarda tartış- malaryaşanmaktadır. Bu süreçte, ekonomik nedenler- le ya da ilgisiz kalarak bir kesim kat maliki ayak diret- mektedır. Çünkü ortak yaşamlı yapılarda çok büyük mali yükten korkulmaktadır. En önemli sorun da budur. Depreme karşı dayanıklılığı ölçme -hasar belirleme- onanm projeleri hazırlama ve uygulama işleri, ancak belgeli özel müşaviriik bürolan (sayısı şimdilik 400-500 civanna) ve üniversrtelerin döner sermaye birimleri ya da vakıflarca yapılmaktadır. Sürecin bütününe yayılan bır görev ve yetki kullanımı içinde, bu bürolar ve üniver- site binmleri inanılmaz meşgulıyet ıçindedırler. Incele- me isteklerini, bin naz ve çok yüksek ücretlerle yanıtla- maktadıriar. Hesaplar m2/Dolar bazında yapılmakta ve bir pazar doğmaktadır. Hatta belgesini ve imzasını "kul- landıranlar"üan söz edilmektedır. Bu durum, ortak yaşamlı yapılarda vatandaşlan bir- birine düşürmektedir. Bazılan da denetimsiz onanmla- ra girişmektedir. Kamu yapılan için sürekli denetim ya- pılmakta iken riskli konut stokunda depreme dayanık- lılık testi yapılmasını kim denetleyecektir? Bir kesimin engellemeleriyle ve ilgisizlikle başbaşa kalmayı kim ön- leyecektir? 4) Hayali 'zorunluluk' bir yaptınma dönûşmelidir Valiliğin, konut stokunun depreme dayanıklılığının öl- çülmesi ve gereginın yapılması ile ilgili getirdiği "zorun- luluk" ancak genelgede kalmıştır. Yaptınma dönüştürül- mesi, bır sistem gerektırmektedir. Ortak yaşamlı durumunda, kimsenin diğerierinin ya- şam hakkını engelleme hakkı olmadığına göre, buluna- cak sıstemın yonlendinci, îinansal çözüm getirici, yaşarn mekânlannın sağlıklı, güvenli bir ortama dönüşmesi için mekanizmalar oluşturmalı, vadeli programlar uygulan- malıdır. Ekonomik güçlükler aşılarak vatandaşın süre- ce katılımı sağlanmalı, denetlenmelidir. Peki, sürece ka- tılmak istemeyenler nasıl ikna edilecektir? Kat Mülkiye- ti Kanunu'na eklenecek maddelerle yaptınm getirilecek mi? Sürece ilgisiz kalanlar için "zorunluluk" uygulama- sı mı? örneğın, bedelini ödeyinceye kadar mülklerine ipotek koydurulması gibi "zorunluluk" yaratılmasında or- taya çıkan yüksek malıyet konusu da çözümlenmelidir. Şimdilik bir özel banka, depreme dayanıklılık testi ya- pılması - hasann belirienmesi - onanm - güçlendirme projelerinın hazırianması - onanm ve güçlendirme inşa- atının gerçekleştırilmesı için 3 aydan 24 aya kadar, dep- reme dayanıkJılık kredısi vermektedir. DigW banka/arca da devlet destekli, düşük faizli ve uzun vadeli krediler verilmelidir. Çözümler bulunması ve sistemin içinde, her tür denetimin getinlmesı ıçın, valiliğin getirdiği "zorun- luluğun" hayalî olmaktan kurtanlması, bir sisteme dö- nüştürülmesi acil çözüm bekJeyen birsorundur. Siste- min tartışılması ise başka bir makale konusudur. (1) "Bu konudariskbir rastlantı değildir"başlıklı maka- le. (Prof. Dr. M. Çubuk, Cumhuriyet, 7Aralık 1999, s. 17) (2) "Uluslararası Kocaeli Depremi Konferansı Sonuç Bildirgesi", Cumhuriyet, 5Aralık 1999, s. 7. (3)lstanbulValisiErolÇakırimzalı, 12.11.1999tarihHgenet- (4) Valilik genelgesi. *MSÜÖğretimÜyesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle