Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MART 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR [email protected] 15
ALLEGRO EVİN tLYASOĞLU
Pekinellerve Sermet'in yeni CD'leri
• Güher ve Süher Pekinel
SOTI CD'lerinde Mozart,
Mendelssohn ve Bruch'un
iki-piyano için konçertolannı
Philarmonia Orkestrası ile
seslendirmişler. Hüseyin
Sermet'in son iki CD'si
yirminci yüzyıla damgasını
vuran iki besteciye ait: îlki
Ravel'in konçertolan.
lkincisi de Bartok'un 3.
piyano konçertosu.
ICimi klasık müziksever vardır ki onu
hiçbir konserde göremezsiniz. Evimde
oturup plaklarımı dinlerim, dilediğim
yorumcudan, dilediğim saat, der. Anın-
da yorumlanan canlı müzigin coşkusu-
nu savunsanız da o, en azından teknık ku-
sursuzluğun peşindedir. Notalann doğ-
ru okunması, stüdyo kaydının net sesle-
ri, solistle orkestranin iyi dengesi daha
önemlıdir.
Bugün ben de dünyaca ünlü piyanist-
lerimızin çok çıkan CD'lerine değine-
ceğim. Onlan istesek de her zaman can-
iı konserlerde dinleyemeyeceğimize gö-
re, CD'leriyle keyifli bir müzik yolculu-
ğuna çıkmayı önerecegim.
Güher ve Süher Pekinel'ın son CD'si
tngiliz fırması Chandos'dan piyasaya
çıktı. Mozart, Mendelssohn ve Bruch'un
iki-piyano için konçertolannı SirNevü-
leMarrineryönetimindeki Philarmonia
Orkestrası ile seslendirmişler. Üç yapıt
neredeyse 80 dakikalık bir süreyi içeri-
yor. Pekineller, artık belli bir felsefeye va-
ran anlayışlan ile her bir konçertoyu san-
ki bedenlennin bir parçası olmuş gibi
yorumJuyorlar. Mozart'ın K. 365, mi be-
mol majör konçertosunda taptaze, ya-
şam dolu bir ortam yaratmışlar. Sir Ne-
ville Marınner ile belli ki iyi bir uyum
sağlamışlar. Orkestranın her bir çalgı
toplulugu piyanolarla sürekli söy leşi için-
de; hiçbir boşluk. hiçbir gevşeme söz ko-
nusu değil. Yalnız Mozart'ta dağil, diğer
iki konçertoda da aynı, solistler ve top-
luluğun tümü hiç "konsantrasyonun"
dağılmadığı, dolgun ve saydam bir ortam
yaratmışlar Ma\ Bruch'un iki-piyano
için konçertosu, bu CD'nin sürprizi. Çün-
kü Bruch deyince hemen o ünlü keman
konçertosu gelir akla. Onun iki-piyano
Her iki yapıttaki incecik nakışlan ptnl pınl işlemiş Hüseyin Sermet Pekineller her bir konçertoyu sanki bedenkrinin bir parçası olmuş gibi yorumluyoriar.
ç ş 9 f y
ilk kez bir CD'den dinliyoruz. Önce org
veorkestra için birsüit olarak bestelenen
bu yapıt, bestecisi tarafından Sutra adh
kız kardeşler için iki- piyano konçerto-
su haline getirilmiş. Ve elli yıl kadar es-
ki bir sandıkta unutulmuş. Ortaya çıktık-
tan sonra da yine pek sahiplenen olma-
mış. Pekineller'in bu yapıtı CD'ye al-
malan tarihi bir olay. Dört bölümlük kon-
çertoda Bruch'un Schumann ve Brahms
hayranı olduğunu duyuyorsunuz. Gör-
kemli doruklar arasına nazlı motiflerle pi-
yanonun işlemeleri serpiştirilmiş. Felnt
Mendelssohn'un henüz 14 yaşında iken
bestelediği mi majör-iki piyano konçer-
tosu bir gençlik ürünü sayılamayacak ka-
dar olgun. Ne de olsa 12 yaşından beri
60 yaşındaki Goethe ile dostluk kurabil-
miş, daha o yaşlarda felsefe ve şiir dün-
yasında imge gücünü geliştirebılmiş bir
besteci. Pekineller, bu yapıtı da yine en-
telektüel süzgeçlerinden geçirerek, ro-
mantizmden çok klasik dengeye bağlı
kalarak seslendirmişler.
Hüseyin Sermet'in son iki CD'si yir-
minci yüzyıla damgasını vuran iki bes-
teciye ait: Birincisi Maurice Ravel'in
konçertolan. tkincisi de Bela Bartok'un
3. piyano konçertosu. Aynı dönemden,
20. yüzyıl müzik tarihine yön vermiş iki
• syn ülkeflin bestecisi. Ve her ikisinin de
son çalışmalan. Maurice Ravel 1931 yı-
lında üst üste yazmış bu konçertolan ve
ardından gelen ağır ruhsal bunalımı ile
1937'deki ölümüne dek bir başka beste
daha yapamamış. Hele savaşta sağ kolu-
nu yitiren ve müthiş bir sol-el tekniği ge-
liştiren piyanist VVTttgenstein için beste-
lediği sol-el konçertosu müzik tarihinde
ayn bir özellik taşır. Her iki yapıttaki in-
cecik nakışlan pınl pınl işlemiş Hüseyin
Sermet. Imge zenginliğini orkestranın
eşliği ile paylaşmış. Ağır bölümlerde ise
alabildigine şiirselliğe bürünüyor. Bes-
tecinin caz etkisini de abartmıyor, yapıt-
la bütünleştiriyor. Şef Emmanuel Krrvi-
neyönetimindeki Lyon Ulusal Orkestra-
sı'nın Sermet ile aynı anlayışı paylaşma-
lan çok başanlı.
Bartok'un 3. piyano konçertosu da
bestecinin son yılında yazılmış. Hatta
öldüğü gün bile henüz onun üstünde ça-
lışıyormuş. Bartok'un acılannın özeti
kadar yaşamındaki tüm etkileşimlerin
de özetini içeriyor. Hüseyin Sermet, gi-
rişteki o duygusal temayı her seferinde
yinelerken aynı hüznü duyuruyor. Ritmik
canlılığı son bölümde doruğa tırmandı-
nrken orkestra ile kusursuz bir söyleşi sür-
dürüyor. Bu kez iyice uluslann kaynaş-
tıgı bir üriin bu CD; Macar besteci, Türk
solist ve Japon cckestrai Tokyo Senfpni
Orkestrası'nı Naoto Otomo yönetmiş.
Sermet'in iki CD'si de Auvidis/Valois
adlı Fransız plak şirketi tarafindan hazır-
lanmış.
Pekineller ve Hüseyin Sermet, Türk pi-
yanistleri tarihinde kuşkusuz birer köşe-
başıdır. Hüseyin'in başansı nice aileyi er-
kek çocuklannı da piyanist yetiştirme
adına yüreklendirdi. Pekineller'in başa-
nsı ise nice aileye iki çocuklannı birden
aynı dalda eğitmek açısından ışık tuttu.
E. İdil vc M. İ'lkü'nün rcsitali
Cemal Reşit Rey Salonu'ndageçen ak-
şam, yirminci yüzyıhn ilk günlerinden
seçmelerle dolu bir programda şiirle
müziğin birleştiği, postromantizm ile
empresyonizmin iç içe girdiği liedler
dinledik. Bir de Batılılann çağdaşı Ce-
mal Reşit Rey vardı aralannda. Yer yer
Fransız izlenimciliğini kullanmış De-
bussy'nin lied geleneğini benimsemiş ve
folklorün renlderiyle örmüş,. Bu tür prog-
ramlar dinlemeyeli çok uzun bir zaman
olmuş. Opera aryalan değil, müziğin
şiirle, konuşmanın şarkıyla birleştiği bir
lied resitali. Her biri birbirinden güç,
yeni müziğin söylemindeki yapıtlardı.
Yürekliliği için Ece İdfl'i, harika eşlik-
çiliği için piyanist Metin Ülkü'yü kut-
lanz.
Romantik bir ÎDSO programı
ÎDSO da bu hafta yüklü bir program
seçmişti. Şef PiroUi'nin yönetiminde
Schumann'ın belki de ilk kez seslendi-
rilen Dört Korno Konçertosu ile yıllar-
dır dinlemediğimiz 2. Senfonisi ve Wag-
ner'in Uçan Hollandalı Uvertürü yer al-
dı. Tümüyle romantik çağın coşkusunu
duyuran bir seçim ve iyi düzenlenmiş bir
programdı. Antonio Pirolli, kültürü ve
birikimiyle, aynntılara özen gösteren,
titiz bir şef. Bazen cumartesi konserle-
ri cuma gecesinden daha iyi olur. Ve ba-
zen, bir de pazar konseri eklense, yapıt-
lar tam oturacak, deriz. Bu konser için
deaynı şeyi söyleyebiliriz. Sanki bir kez
daha konser coşkusuyla çalınsa yapıtlar
tümüyle daha hafifleyecek, daha netle-
şecek ve topluluk daha iyi sindirecekti.
Dört kornonun solistleri de daha iyi
uyum sağlamış olacaklardı. Umanz da-
ğarcığa katılmışken gelecek yıl bir kez
daha aynı konçertoyu, yine Gregory
Cass'ı davet ederek aynı ekiple dinleme
şansını buluruz.
Beethoven'dan bayram armağanı
Borusan Filarmoni Orkestrası yeni
kunılmanın coşkusuyla kış demiyor, bay-
ram demiyor .konserlerini şürdürüyor.
Buakşam Cemal Reşit Rey Salonu'nda
baştan sona Beethoven'dan oluşan bir
konser sunacak. Gürer Aykal yöneti-
mindeki topluluğa Ayla Erduran solist
oluyor.
e-mail: evini(a boun.edu.tr
Haremden operasanatçüanna
Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Elhamra'da bir şan akşamı sunuldu
Yapıtta Placido Domingo ve Federica von Stade başrokte.
'ŞenDul'ilkkez
Metropolitan'da
Kültür Servisi - New York
Metropolıtan Operası, tari-
hinde ilk kez 1870-1948 yıl-
Ian arasında yaşamış olan
Viyanalı besteci Franz Le-
har'ın başyapıtı. üç perde-
lik 'Şen Dul' operetini sah-
neliyor.
Tim Albery yapımı, 'Şen
Dul'da dünyaca ünlü tenor
Placido Domingo. Kont Da-
nılo Danilovvitsch rolünde
muhteşem bir performans
sergiliyor. Şen dul, Hanna
Glawari rolündeki Federica
von Stade, özellikle opera-
nın ünlü bölümlerinden 'YT1-
ya Şarkısf nı büyüleyici bir
yorumla söylüyor. 'Şen Dul'
operetı oyuncu kadrosunun
dğer isimleri; Camille de
Roussilon rolündeki Paul
Croves, Valencienne rolünde-
k soprano Emily Pulley, Nje-
gis rolündeki Anthony La-
ciıra ve Baron Mirka Zeta ro-
lindeki John Del Carlo, bü-
ttnüyle iyi bir ekip çalışma-
s örneğini, başanlı yorum-
lanyla sergiliyorlar. Andrew
Davis'in hızh'ama dengeyi
sağlayarak yönettiği orkest-
ranın yanı sıra koronun mü-
kemmel performansı da dik-
kat çekiyor. Konusu 1914 yıl-
lannda Paris'te geçen 'Şen
Dul' operetinin metnini A.
M. VVUlner ve Robert Bo-
danzky yazmış.
tlk olarak 1905'te sahne-
lenen 'Şen Dul' ile eserin bes-
tecisi Lehar, müzik tarihin-
de az görülen bir başan ka-
zanmış. Lehar'a operet tari-
hindeki unutulmaz yerini ha-
zırlayan 'Şen Dul'un konusu,
Fransız yazar Meilhac'ın 'Se-
faret Ataşesi' adlı oyunun-
danalınmış. Her müzik par-
çasının olağanüstü zarafeti
ve genel yapısında ustalıkla
yansıtılan Paris neşesi yanın-
da 'Şen Dul' opereti, Balkan-
lar'a özgü ulusal renkleriy-
le bir anda sevilmiş, dünya-
nın hemen her opera sahne-
sinde yer alrruş, fılmleri ya-
pılmıştı.
ÖNDER KÜTAHYALI
İZMİR- "...Mabeyn Bando Ta-
hmı bahçede. Harem Tahmı bah-
çe kapısında, paravana arkasın-
da münavebe ile çalmışlardı. Mü-
zikacı beylerin de ne dediklerini
anlamak için biz birkaç çocugu
takımm yanına göndermişlerdi.
Beylerin, 'Kadınlarnasılolurda
bu kadar mükemmel çalabilir-
ler? Hemen hemen bizden iyi ça-
lıyorlar demeye layık' dedikleri-
ni, koşup sazende kalfalara teb-
şir ettik, memnun oldular. Padi-
şahın marşından sonra o vakit
htanbul 'da pek moda olan Gul-
laume Tell ile La Traviata 'dan
bazıparçalarçaldılar. Hakikaten
pek mükemmeldi."
Mahmut Ragıp Gazimihal'in
"Türk Askeri Müzikalan Tari-
hi" başlıklı kitabından alıntı yap-
tık ve geleneksel Türk müziğinin
değerli bestecisi LeyiâSaz'ın anı-
lanndan tümceler okuduk. Os-
manlı Sarayı'nın harem daıresin-
de hanımlarla bando kurulması-
m Abdülmecit iştemişti. Gazi-
mihal, çalışma döneminin kısa
olduğunu söyler. Birkaç yetenek-
li hanım duvarlann ve kafeslerin
arkasında, hareme girmesine izin
verilen yaşlı bir adamın gözetimin-
de müzik yapıyordu. Bu loş sah-
neyi değiştirip 2000 yılına atladı-
ğrmızda mutlu bir görünümle kar-
şılaşıyoruz. Opera ve bale kurum-
lanmız, Atatürk cumhuriyetinin
ışığında yetişmiş bayan sanatçı-
larla dolu. Çalgı alamnda dünya-
ca ünlü soloculanmız var. Orkest-
ralanmızdaki bayan sanatçılarla
gurur duyuyoruz, aralannda kor-
noculann, trompetçilerin ve vur-
ma çalgılarla çalanlann bulun-
ması ise en yeni gelişimdir.
8 Mart Dûnya Kadınlar Günü
nedeniyle Elhamra'da, tzmirli sa-
natseverlere sunulan "Şan Akşa-
mı", yukandaki mutlu tabloyu
yankılaması bakımından kıvanç
vericiydi. Sadece hanım sanatçı-
lardan oluşan topluluk: Soprano
Zibelhan Dağdeien, soprano Nur-
dan Küçükekmekçi,piyanist Çiğ-
dem Borlak Sevgener, klarnetçi
Hanım sanatçılardan oluşan toplulukta soprano Zibelhan Dağdeien ve Nurdan Küçükekmekçi buhınuyordu.
Özlem Alpak ve Odeon Yay lı Çal-
gılar Dörtlüsü (İlkin Arnıç, Me-
ral Aksan, Pınar Dinçer,A\lin Ay-
bek^konuklan coşturdular. Prog-
ramda A. Scarlarti ve A. Vîval-
di'den G. Puccini'ye uzanan bes-
tecilerin aryalan vardı. Vivaldi
ile Scarlatti'nin bazı aryalanna
Odeon Dörtlüsü eşlik etti. He-
men belirtelim: Barok operalar-
da aryalar genellikle Basso Con-
tinuo eşliğinde söylendiğine gö-
re bunlarda yaylı çalgılar dörtlü-
sünü kullanmanm doğruluğu üze-
rinde düşünmek gerek.
IZDSO'nun şefi Cataldo"
Soprano Zibelhan Dağdeien,
yeni tanıdığımız bir sanatçıdır.
DEÜ Devlet Konservatuvan'nı
bitirdikten sonra aynı kurumda
yaptığı yûksek lisans ve sanatta
yeterlilik eğitimi sırasında opera
yorumcusu olarak büyük ilerleme
gösterdi. Yumuşak tonu var; fa-
kat gerekli yerlerde yorumuna
dramsal bir hava verebiliyor, atak-
lan ve cümle bitimleri yan gölge
olgusunun sese dönüşmesine ben-
zetilebilir. Son derece temiz ve
güzel söylüyor. Her genç sanatçı
gibi o da bazı sorulara yanıt an-
yor. Acaba hangi opera kunımu-
na girebilir? Ne gibi görevler alır?
Yalcın günlerde bu sorulara en
olumlu yanıtlann gelmesini dile-
riz.
Soprano Nurdan Küçükekmek-
çi 'den zaman zaman söz ediyoruz;
çünkü sanatçı verdiği resitallerle
bizi mutlu kılmaktadır. Sunduğu
programı keyifle dinledik. Temel-
de lirik olan yorumunu yer yer
dramsal yaklaşımlarla süslerken
inandıncıydı. Nurdan, bir süre
konservatuvarda öğretmenlik yap-
hktan sonra Antalya Devlet Ope-
rası'nakatıldı. Kendisinden başa-
nlı temsiller bekliyoruz.
Hanım sanatçılanmızla ayn bir
güzellik kazanmış bulunan İZD-
SO geçen hafta Italyan şef Gi-
useppeCatakio'yu konuk etti. Sa-
natçının seslendirdiği 1. Stravins-
ki'nin
u
Ateş Kuşu" bale süitınde
yorum fazla ilginç değildi. Özel-
likle son bölüm ("Düğün") or-
kestranın iyi tınlamasına karşın ye-
terince canlı değildi. Sadece "Ka-
çei'nin Cehennem Dansı", bir par-
ça heyecan getirebildi.
Orkestramızın sanatçılanndan
Sema Kulak ve Kartal Akıncı,
J.S. Bach'ın BVA' 1043 iki keman
ve yaylı çalgılar orkestrası için re
minör konçertosunda dinletinin
soloculan idiler. Bu iddiasız, fa-
kat temiz yorumu severek dinle-
dik. Başka bir solocu da geçen
yıldan tanıdığımız harmonika us-
tası Rene Giessen'di. Sanatçı,
Ralph Vaugan VVilliams'ın har-
monika için romansını ve Heitor
VTlla-Lobos'un konçertosunu gü-
zel çaldı, fakat bunlar tatsız tuz-
suz şeylerdi. Böyle olunca Gies-
sen'in alkışlara teşekkür etmek
amacıyla bazı caz parçalan ve
Mozart'ın Türk Marşı üzerinde
yaptığı şaklabanhklar, dinleyen-
leri daha fazla coşturdu.
Fazıl Hiisnii Daglarca'nın
evrensel şiiri
• Kültür Servisi - 24 Mart saat 18.00'de, Goethe
Enstitüsü'nde 'Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın Evrensel
Şiiri - Türk Edebiyatı ve Almanca Çevirileri'
başlıklı bır toplantı ve şıir dınletısi düzenlenecek.
Lucien Leitess, Önay Sözer ve Ahmet Soysal'ın
konuşmacı olarak katıldığı toplantıya şairin kendisi
de katılacak. Dağlarca'nın 85. doğum yılı onunına
1999'da yazar Ahmet Soysal'ın 'Arzu ve Varlık-
Daglarca'ya Bakışlar' adlı eseri yayımlanmıştı.
Leitess'in başında bulunduğu Union Yayınevi de,
günümüzün önemli Türk şairinin bazı şiirlerini
Almanca olarak okurlanna sunmuşru. Toplantıda
Ahmet Soysal Türkçe, Ingrid tren Almanca olarak
Dağlarca şiirinden örnekler sunacaklar.
Rigo VVIntepstein Svvingtetrten
Çingene müzüi Teutonia'da
• Kültür Servisi - Rigo Winterstein Svvingtett, 21
Mart'ta saat 19.30'da Goethe Enstitüsü Teutonia'da
bir konser verecek. Svvingtett, Django Reinhard
stilinde Çingene müziği çalan en tanmmış topluklar
arasında yer alıyor. Solo gitarda Rigo Winterstein ve
Lulu Rein Hardt, solo kemanda Pesso Krause, ritim
gitarda Danjetto Winterstein, basta Jungeli Albrecht
ve klavyede Wilhelm VVinter'dan oluşan topluluk
23 Mart'ta da Hacettepe Üniversitesi'nde bir konser
verecek.
Şehir Tıyatrolan'nda
16. Gençlik Günlem
• Kültür Servisi -istanbul Şehır Tiyatrolan'nın
gelenekselleşen Gençlik günleri bu yıl 1-7 Mayıs
tarihleri arasında yapılıyor. Şehir Tiyatrolan
dramaturglanndan Hilmi Zafer Şahın'in
düzenlemesini üstlendiği etkinliklerde ağırlıkli konu
tiyatro olacak. Amatör ya da yan amatör
topluluklann gösterilerine yer verilecek olan 16.
Gençlik Günleri'nde Şehır Tiyatrolan sanatçılannm
yönlendiriciliğinde atölye çalışmalan da
gerçekleştirilecek. Fatih Reşat Nuri, Üsküdar
Musahipzade Celal, Kadıköy Haldun Taner ve
Gaziosmanpaşa sahnelerinde topluluklann
gösterimlerine olanak tanıyan 16. Gençlik
Günleri'ne başvunılar 20-31 Mart tarihleri arasında
yapılabilecek. (225 92 68)
Bülent Ortaçgil konseri
• Kültür Servisi - AKM Büyük Salon'da
pazartesileri Fil Yapım ve TOBAV'ın ortaklaşa
düzenlediği konserler dizisi başlıyor. Bu çerçevede,
20 Mart Pazartesi, saat 20.30'da Bülent Ortaçgil
AKM Büyük Salon'da bir konser verecek.
Ortaçgil'e konserde Erkan Oğur, Gürol Ağırbaş ve
Cem Aksel eşlik edecek.
Rlm ve Televizyon Oyuncuları
ÖdüHepi verildi
• Kültür Servisi - 6. Film ve Televizyon Oyunculan
Ödülleri Los Angeles şehrinde verildi. Kevin
Spacey, Amerikan Güzeh'ndeki rolüyle 'en iyi
erkek oyuncu' ödülünün sahibi olurken Annette
Bening aynı filmdeki rolüyle 'en iyi kadın oyuncu'
ödülünü aldı. Amenkan Güzeli'nin oyuncu kadrosu
Peter Gallagher, Mena Suvan, Chris Cooper, Thora
Birch, Allison Jonney de teatral nitelik içeren
sinema filminde 'en iyi oyuncu ekibi' ödülünün
sahibi oldular. Angelina Jolie 'Girl Interrupted'
filmindeki rolüyle 'en iyi yardımcı kadın oyuncu'
ödülünü, Michael Caine de 'en iyi yardımcı erkek
oyuncu' ödülünün sahibi oldu. Michael J. Fox 'Spin
City' adlı yapımla televizyon komedi dizisinde 'en
başanlı erkek oyuncu' ödülünü alırken Lisa Kudrovv
da 'Friends' dizisiyle 'en iyi komedi oyuncusu'
ödülünün sahibi oldu. James Gandolfini de 'The
Sopranos' adlı dizideki rolüyle drama dizisinde 'en
iyi oyuncu' ödülünün sahibi oldu. Sidney Poitier'a
da Amerika'da ırksal stereotipin kınlmasmda öncü
olduğu için 'ömür boyu başan ödülü' verildi.
Kayıkçı'ya hafya'dan ödül
• Kültür Servisi -Başrollerini Mehmet Ali Alabora
ve Katerina Moutsatsos'un oynadığı, Biket tlhan'ın
yönettiği, Türk ve Yunan ortak yapımı 'Kayıkçı'
adlı film ltalya'nm Torino kentınde düzenlenen 7.
Cinema Della Donne Festivali'nde jüri özel
ödülüyle değerlendirildi. Çeşme ve Sakızadası
arasında yaşanan bir aşk öyküsünü anlatan filmin
daha önce katıldığı festivallerşöyle: lskenderiye,
Yeni Delhi, Mannheim, Balkan Film Festivali
(Güney Kıbns), Londra Türk Filmleri Festivali,
Aşkabat Türk Filmleri Haftası. Euroimages, T.C.
Kültür Bakanlığı ve Yunan Film Merkezi'nin
katkılanylagerçekleştirilen 'Kayıkçı', önümüzdeki
haftalarda, Films De Femmes (Fransa), Kerala
(Hindistan), Nürnberg (Almanya), Minsk (Beyaz
Rusya) ve Ankara Uçan Süpürge festivallerine
katılacak.
Japon davulcular Adapazan'nda
• Kültür Servisi - Geçen yıl Japon Haftası i
çerçevesinde İstanbul ve Ankara'da gösteri yapan î
Japon Davul Grubu Tachibana Taiko Hibikiza tekrar
Türkiye'ye geldi ve grup, Adapazan'nda
depremzedeler için yapılan Türk-Japon Köyü'nde
bugün saat 11 .OO'de bir konser verecek. Japonya'da
Taiko Federasyonu'na kayıtlı bulunan 800 kadar
Taiko grubu ve 20.000 kadar davul sanatçısı arasında'
Tachibana Taiko Hibikiza'nın seçkin bir yeri var.
BUGUN
• AKM'de saat 20.00'de lDOB'un sahnelediği i
'Ferhad ile ŞirüT balesi görülebilir. Aynca saat ;
13.00, 16.00 ve 19.00'da Richard VVenk'in yönettiği
Aşkım tçin' adlı film izlenebilir. (251 10 25)
• JAZZ CAFE'de saat 22.30'da Bülent Ortaçgil ve
Erkan Oğur (gitar), Gürol Ağtrbaş (bas) ve Cem
Aksel (davul) yer alacak. (245 05 16)
• AFM KEREM GÖRSEV JAZZ BAR'da, saat
22.OO'de Kerem Görsev (piyano), Voikan Hürsever
(bas), AteşTezer'in (davul) konseri izlenebilir.
(231 39 50)