Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13S MART 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Sivilsiz
savunma
Depremden sonra
İstanbul'da her ılçede
gonullulerden oluşan
sıvıl savunma ekıpleri
yenıden kuruldu.
Gonulluluk esas
olduğu halde Adalar
ılçesınde sıvıl
savunma ekıplerine
halktan katılan
olmadı. Bunun uzenne
kaymakamlığın
talımatıyla kamu
kurum ve
kuruluşlarında
çalışanlar sıvıl
savunma ekıplerine
zoria alındı. Memurlar
ve kamuda çalışan
işçıler, "sıvıl
savunma"ya alınınca
önce kurslara
katılmakla yukumlu
tutuldular. Kurslar,
Avcılar'da duzenlendi.
Adalar'dan Avcılar'a
gıdış-gelış yol parasını
devlet vermedı çunku
"gonulluluk" esastı.
Sistem "gonulluluk"
ûzerıne kurulduğu ıçın
yemek sorunu da
yoktu. Kurslar hafta
sonunda
duzenlendığınden
kamu çalışanlan
izınlerınden oldu fakat
devlet fazla mesai
ödemedı çünkü "sivıl
savunma" teşkılatında
"gonulluluk" vardı.
Sıvıl savunma
ekıplerine çağrılan
kamu çalışanlan ıtıraz
edecek olsa
"savunma"ları
alınacaktı!
Bektrontk posta: som@posta.cumhuriyeLcoin.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Ecevıt, Gulen'ı
savunmuyormuş...
"Soz savunmanın!"
Iternatıf ekolojıst dergı ve S O S Akdenız
Derneğı'nın yayın organı Ağaçkakan'ın son
sayısından bır alıntı Kapağına nukleer
santral konusu taşıyan Ağaçkakan da Ca-
rig Forcese'ın Kanada'nın Karanlık Nukleer Işle-
rı'nden alıntı yapmış
"Kanada Atom Enerjısı Şırketı'nın (ACEL) urunle-
nnı Kore Elektnk Şırketı'ne (KEPCO) pazarlaması ıçın
anlaştığı Guney Korelı acente, Aralık 1994'te, bır
Kore mahkemesı tarafından ust duzey bır KEPCO
yetkılısıne ruşvet vermekten suçlu bulundu Temsıl-
cı Park Byung Chan 18 ay hapse mahkûm edıldı
KEPCO Başkanı Ahn Byong-wha da hapse gon-
derıldı Bu mahkûmıyetler Guney Kore'nın en buyuk
yolsuzluk davasının sonucunu belırledı ama AECL'nın
bu ruşvet olayındakı bılgı ya da rolu konusundakı
sorular surup gıttı 1991 Ekım'ındeSeul RıvereHo-
tel'ın lobısınde Park, KEPCO'nun muduru Choi
Kwan-ki'ye 'ınşaatın puruzsuz yurutulmesıne yar-
AECL
dım etmesı' karşılığı KEPCO Başkanı'na venlmek uze-
re toplam 250 bın dolar bulunan ıkı kese kağıdı tes-
lım ettı Haber bultenlerınde Park'ın, daha sonra
Korelı savcılara AECL adına hareket ettığını soyle-
dığı bıldırıldı
Kanada Doğal Kaynaklar Bakanı Anne McLennan,
AECL'nın elınde 'Park'ın Kanada ve Kore kanunla-
rına uygun olarak hazırlanmış olan kontratlarından
doğan mukellefıyetlerıne aykırı davrandığına daır
hıçbır belırtı olmadığı' konusunda ısrar edıyordu
AECL sozcusu Rhea Cohen de Park'ın kanundışı
faalıyetlerı konusunda şırketın hıçbır on bılgısı olma-
dığını ve Kore savcılan tarafından sonışturulmaya baş-
landığında ılışkılennı askıya aldıklarını eklıyordu
Eylul 1992'de, Park'ın para teslımatından bır yıl
sonra, Kanada DışTicaret Bakanı Mıchael Wilson,
AECL'nın VVolsong 3 ve 4'un ınşaatlarının ıhalesını
kazandığını ılan edıyordu Bu ıkı reaktor 1976 ve 1991
yıllarında KEPCO ıçın Pusan yakınlarındakı VVol-
song tesıslerıne kurulmuş bulunan AECL'nın ıkı Ca-
nadıan Deuterıum Uranıum reaktorune eklendı
AECL'nın reaktor satışı, bu butçenın nereye gıttığı-
nı gosteren bır tek muhasebe kaydı olmaksızın, ye-
rel acentesı Shaul Eısenburg'a 18 mılyon dolarlık gız-
lı bır odemeyı kapsıyordu
AECL'nın 1973'te Arjantın'ın askerı dıktatorlerıne
yaptığı reaktor satışı da benzer nedenlerle şaıbelı ıdı
1976'da Kanada'nın Genel Mufettışı, bır Isvıçre ban-
kası hesabına, belırsız bır nedenle 2 5 mılyon dola-
rın ACEL tarafından yatırılmış olduğunu saptadı Bu
hesabın sahıbının, AECL ıle anlaşmayı yuruten Ar-
jantın Enerjı Bakanı Jose Ber Gelbard olduğu, as-
kerı cuntanın duşuşunun ardından yapılan bır so-
ruşturma sonunda 1985'te açıklanacaktı"
SESSÎZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Kurban yenne bu yıl patates kesın
1
Kuzey Irak'ta ya da Irak'ın kuzeyinde
Bırleşmış Mılletler, Irak'ın kuzeyın-
dekı Erbıl, Suleymanıye, Dohuk bol-
gelerınde yenıden yapılanma projele-
rını uygulamaya koymuş Bız o bol-
geye "Kuzey Irak" dıyoruz
llk aşamada bolgedekı elektrık sıs-
temının onanmı ve yenıden kurulma-
sı varmış Ihaleye bıle çıkılmış Ne
kı, bu ıhalenın başkentı Bağdat olan
Irak devletı ıle bır ılgısı yokmuş Bı-
zım parlamenterler, bızım "Kuzey Irak"
dedığımız bolgeye gıttığınde pasa-
port kontrolu da yapılmış ve kontro-
lu yapanların Irak devletı ıle bır bağ-
lantısı olmadığı gorulmuştu Bolge-
de galıba kendı paralarını da basıyor-
larmış
Butun bunlar Incırlık'ten bolgeyı ya-
kından ızleyen ABD'nın Bırleşmış Mıl-
letler kanalıyla "Kuzey lrak"ta baş-
ka bır devletın alt yapısının kurul-
makta olduğu ızlenımını verıyor
fakat Başbakan Bulent Ecevıt,
Irak'ın toprak butunluğunden ve Irak
devletının egemenlığınden soz etme-
ye devam edıyor
TiİPban bağı Tokat Tanm ll Mudurluğu'nde bır grup turbanlı memur
Altı-yedı kışı Nedense, kılık-kıyafet kurallarına uyma-
yanlar ıçın duzenlene raporlarda bır kez olsun adları geçmıyor Nedense,
teftışler sırasında bır kez olsun ortalıkta gorunmuyorfar o gun ya ızınlı olu-
yorlar ya da hastaneye sevk edılmış Turbanlı bır memurla, amırı arasın-
da akrabalık bağı olabılır mı acaba
7
Pir Sultan On Yaşında
ALİ BALKIZ {*)
Bundan on yıl once kuruldu
Pır Sultan Abdal Kultur Der-
neğı (PSAKD) Ulkemızde on
bınlerce orneğı olan koy der-
neklerınden bırıydı Tuzuğunu
değıştınp genışleyınce ılgı oda-
ğı oldu Bu ılgının bırıncı nede-
nı adından kaynaklanıyordu
Çunku Alevıler katmda Pır Sul-
tan-Abdal, sadece bjr dede
degıl, bır ozan ve halk onde-
nydıde Sadece şııryazan, sa-
dece semah donen bır Alevı
onden olmasının otesınde, Os-
manlı feodal sıstemıne karşı
başkaldıran Anadolu halkları-
nın bır sımgesıydı Bu ozellık-
len nedenıyleçağımızadaula-
şıyor, Alevı-Sunnı, Turk-Kurt
herkesı bırleştınyor
Onun adını taşıyan bır der-
nek de her şeyden once bu
ada layık olmalıydı Oyle oldu
Öyleolmayaçalışıldı Kısasu-
rede genel merkezlı bıryapıya
donuşerek şubeler açtı bın-
lerce uyeye kavuştu Öbur Ale-
vı orgutlerı ıçerısınde, Alevılığı
bır yaşam, kultur ve feisefe ola-
rak değerlendırışıyle, onun
ozundekı ınsan sevgısı, huma-
nızması ve haksızlıklara karşı
dırenme yanını one çıkartma-
sıyla -elbette ınançsal yonle-
rını de ınkâretmeden- ozel bır
yere oturdu Alevılerın sorun-
larının çozumunu, ulkemızın
obur sorunlannın çozumune,
ozellıkle de laıklık ve demok-
rasıye ılışkın olumlu ve onem-
lı gelışmelere bağladı Bu an-
lamda ulkemızde kımlerın laık-
lığe ve demokrasıye gereksı-
nımı varsa onlarla guç ve ey-
lem bırlığı yapmayı ılke edın-
dı Emeğın ve emekçının yanın-
dayeraldı Hıçbır Alevı patro-
nun, Alevı bır ışçıyı, Sunnı bır
patronun Sunnı bır ışçıyı somur-
duğunden daha az somurme-
yeceğı gerçeğını gordu
Pır Sultan'ı çağımıza taşı-
maya, çağımızda anlamlandır-
mayaveyaşatmayaçalıştı Bu
nedenle Sıvas'ın Banaz Ko-
yu'nde Pır Suttan'ı Anma Etkın-
lıklerı duzenledı Bunlardan bı-
rı Sıvas'ta gerçekleştırılıyordu
kı, 2 Temmuz yaşandı Sonra
ulkede her yer Madımak'a, her
gun 2 Temmuz'a donuştu
Çok bedel odedı bu dernek,
çokacıçektı Amayılmadı, bık-
madı, usanmadı laıklık deme-
ye demokrası demeye, ınsan
hakları demeye devam ettı
Alevılığın ozgun bır oğretı ola-
rak yarınlara kalması ıçın yo-
ğun bır çaba sarfettı, etmeye
devam edıyor Bıryandandev-
letten gelen saldırıları goğus-
lemeye çalışırken, bır yandan
da, Alevılerın ıçınden çıkan ve
Alevılığı Islamıyetın ıçerısınde
yorumlamaya çalışan, hatta
onun ozu ılan eden, gıderek
Alevılığe "Alevı Islam" adını ta-
kan çevrelere karşı da uyarıcı
oldu Onların Alevılık dıye bır
dertlerınden daha çok, "nasıl
olur da şu Meclıs 'e kapağı ata-
nz" bıçımındekı nıyetlerını de-
şıfre ettı
Dernek yonetıcılen hakkında
onlarca dava açıldı, şerıatçı
basın gunlerce manşetlerden
çamur attı Tuzuğundekı "Ale-
vı" ve "Alevı kulturu" sozcuk-
lerı, 28 Şubat'tan ne anladık-
ları şuphelı olan kımı savcıla-
nn dılıne takıldı Dava konusu
yapıIdı "Bız Aşure Gunü yap-
mak ıstıyoruz" bıçımındekı ta-
leplerı, kımı valılıklerce, "Ne
aşuresı, gıdın pıknıkyapın" dı-
ye yanıtlandı
On yıllık bır sureçte çok şey
ogrendı bu dernek, çok badı-
reler atlattı, bılendı, guçlendı
ve 6 Olağan Genel Kurulu'nu
geçen gunlerde ıkmal ettı Ge-
nel kurul yenı bır kadroyu go-
revlendırdı ve onlara, geldığı-
mız çızgıden daha da ılerıye
doğru, yola devam edın dedı
Bu, şu anlamda gelıyordu
Emek kurtulduğunda, gerıye
kurtulacak kımse kalmayacak
bu ulkede Bu gerçek boyley-
ken, Alevılerın Alevı oluşların-
dan, daha da doğrusu, boyle
bır ulkede yaşıyor oluşlanndan
kaynaklanan sorunları unut-
mamak gerekır Zorunlu dın
derslenne, Dıyanet'ın yapılan-
masına, Alevı koylerıne camı
yapılmasına, yasalar nezdın-
de yok sayılmalanna karşı dur-
mak gerekır Bır kır kulturu, koy
yaşamı olan Alevılığı kent ko-
şullarında var etmenın yollan-
nı bulmak gerekır Bu ıletışım,
dolaşım, teknolojı ve kent sos-
yolojısı ıçerısınde, Alevılığın ev-
rensel değerlerını (Tanrı anla-
yışı, kadına bakışı, bılıme ba-
kışı, ınsan sevgısı, yardımlaş-
ma ve dayanışma geleneğı,
mazlumun yanında oluşu) mut-
laka yaşatmak gerekırken, sor-
gulanması, uzennde yenıden
tartışılacak yanlarını da gor-
mezden gelmemek gerekır Ne
yapılmalı kı, kent koşullarında
da ozunu koruyarak Alevılık
yarınlara kalabılsın Bu ulke-
nın dağlarında açan nergızle-
rın, navruzların, çığdemlerın
arasında gelıncık olarak kal-
maya devam etsın
Bugun 30 şubesı, 20 bıne
yakın uyesı, seçımı kazanan-
kaybeden tum kadrolanyla, da-
ha da guçludur Pır Sultan
Onunde, orgutlenmesını nrtel ve
nıcel anlamda guçlendırmek,
Sıvas davasının davasını sur-
durmek, şerıata ve şıddete ıtı-
raz etmek, devletı yonetenlerı
taleplen doğrultusunda ısrar-
la uyamnak, Banaz Koyu'nde-
kı taşların ustune yenı taşlar
koymak gıbı gorevlerı vardır
Bır gorevı de "gormek"\\r
Bu dernek, 2 Temmuz gunu
Madımak Otelı'nın kınk cam-
lanndan Cafer Tayyar Soy-
kokadlı Hızbullahçıyı gonmuş-
tu Bu kışının, DGM'ye gelen
nufus kayıt orneğınde oğlunun
adının "Hızbullah" olduğunu
da
Şımdı de başka bır şeyı go-
ruyor Toprağın ceset kustu-
ğu şu gunlerde şenatçı şıdde-
tın asıl altyapısını, fikrı temel-
lerını oluşturan Fethullahçılar-
la Ecevıt Hoca'nın kol kolalı-
ğını
Hanı derız ya, "Ah Mustafa
Kemal" dıye
Işte oyle bır şey
0 Yazar, PSAKD Genel Başkanı
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behıcakiıı turk.net
ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMİH POROY semıhporoy(â yahoo.com
KEDİ LEVO APTİLIKA
^MERHABA BUNMN BOYl£ BUR/lûA
StZLEffLE
_ K0ŞEYE İLK
ONCELERi 'GcRtU*
Ş DUSMDi/M
ANCAK VAUA SOA
RA BUHÛ4N M&ÎBHÇ
ORUf> P£#İŞAH'W
YAN
BlRIA/E
Y/ DAHA
DUM...
IŞTEDAHA ONCELEfff G &
PA ARAS//ZA ÇOffM/ĞUVUZ, TA/(ID/Ğ/AffZ;
BU KOŞEDE 8A_
Ğ/MS/Zl 161*1/ /lAH
7
KADAR
r
B6/MK0MUM/
TARİHTE BUGÜN MUMTAZARIKAN 15 Mart
'BESSEMER ARMUOU
1898'oe eosuN, UWM IN6IVZ. c/jf netmy
ÇetJ g££S£M£B,BUMl*i IÇJH GEREIOJ OtAtt VE MAU-
YE77 DE OÜŞÜRBN 8lü AytSIT /ÇfM ÇAUÇMAyA 8AÇLA-
M/frt y*PTI& y&Jt POmC* (gBSSSMB? AKMUPU)
EX6JT/LEN DEMIRESIlTrAN HAVA ÜFLENIYOG, ÇOK KALI-
TBU OLMASA DA CEUK UKETlUYOZCHl ELP£ £O/L£M
ÇBU6IN KH&LGANLIGINI AZALTMAK lÇINrOAHA SON&I-
LAgl,paSFORSU2 FIUZ KULLAN/LD/.. SONUÇ. BAÇAttlUY-
£>/ DBRKEN, GtLCH/etSTn/O&4A£ADLI MUHENOtS/AI
G£L$T//eCĞ YEN YONTEML£2ETM AŞA
MA GO£TE/ZC*.Ç£L/K MIPIMI,AKnK KUÇÜK,
DÖKUM ATELYELERINDEN ÇIIC/P, PEV SlR '
ENDÛSTK/ PU&UMUAJA GEUYOR0U..
PANO
DENİZ KAVUKÇUOGLU
Sayın Cumhurbaşkanı'nın
Bilmek İstemedikleri
Alı Kırca'nın son "Sıyaset Meydanı"nda Sayın
Cumhurbaşkanı bellı kı en çok, adının Onur Mum-
cu olduğunu oğrendığımız o guzel konuşan, soğuk-
kanlı gencın soyledıklenne ofkelenmıştı Delıkanlı, ul-
kemızın hepımızce bılınen gerçeklennden bır "demet"
sunmuş, sozunu "Sıyasetten çekılın artık'" dıyerek
bağlamıştı Sayın Cumhurbaşkanrnagorebu, "o/um-
suz muhalefef'e tıpık bır ornektı Bunu kanıtlamak
ıçın kırk yıldır yapılanları, kurulan "unıversıteler"\
açılan "fabnkalar"\, hızmete sokulan "telefon şebe-
kelen"n\ bır bır sayıyor, tum bunlarda "Benım depa-
yım var'" dıyordu Doğruydu Ama Onur Mumcu,
"Turkıye'de kırk yıldır hıçbır şey yapılmadı
1
" deme-
mıştı kı 0 yalnızca, tum bu yapılanlara "rağmen"
ulkemızde hâlâ "aç" olan ınsanlar, "çözulememış
sorunlar" olduğunu soyluyordu
Dunyada Turkıye gıbı doğal zengınlıklere, ham-
madde kaynaklarına, ışgucu potansıyelıne sahıp tum
ulkeler son kırk yılda buyuk gelışme gostermışlerdı
Ispanya'dan Yunanıstan'a, Nıjerya'dan Guney Afn-
kaCumhunyetfne, Brezılya'dan Arjantın'e, Guney Ko-
re'den Tayvan'a kadar bırçok Avrupa, Afrıka, Guney
Amerıke, Asya ulkesı Bırleşmış Mılletler ıstatıstıkle-
rınde "varsıl ulkeler" arasına gırmeyı başarmıştı Kı-
yıları, toprakları, madenlerı ve ınsanlarıyla "doğa"y\
"para"ya donuşturmek pek zor bır "ış" değıldı çağı-
mızda Zor olan, elde edılen zengınlıklerı toplumun
genelıne yaymayı başarabılmektı Bunu başaran ul-
keler olduğu gıbı başaramayanlar da vardı Brezıl-
ya'nın "zengınlık"dıyetı, "yağmurormanlan" ıle oden-
mıştı orneğın Rıo de Janeıro, dunyada erkek başı^
na en çok fahışenın duştuğu başkentler arasında ıllj
sıradaydı Zengın mahallelerındekı dukkân sahıple^-
rı gecelerı kente akan varoş yoksullarını, turtuklan
"olum mangalan'na oldurtuyorlardı, dukkânlannın onLtı
"temız" kalsın dıye
1
u
Turkıye de son kırk yılda buyuk bır "ekonomık ge-
lışme" gostermıştı Ama nıce "gokdelen sahıbızen-
gın"\n çıktığı Dıyarbakır'da bıle ınsanlar hâlâ bır sor(
mun ekmek ıçın çamurlarda yuvarlanıyor, bırbırlert-
nın boğazını sıkıyordu Televızyonlarda ızlememışi
mıydık
1
? Sayın Süleyman Demırel ızlememıştı an^
laşılan Avrupa'nın en gorkemlı alışverış merkezle^
rının bulunduğu İstanbul'da "sokak çocuklan" kırm.
yerel yonetımlerın en buyuk sorunu halıne gelmıştı-
Gunduzlerı çopluklerden beslenıyorlar, gecelerı sur
dıplerınde oluyorlardı Buna rağmen sayıları her ge^
çen gun artıyordu Sayıları artan yalnızca "goç artı-
ğı" sokak çocukları değıldı Işsızlerın, uyuşturucm
bağımlılannın, fahışelerın, katıllerın sayısı da artıyor-
du
Oysa ne dıyetler odemıştık "buyumek", "gelış-ı
mek" ıçın Doğal zengınlıklerımızı talana açmıştık'
Bergama'da "Eurogold" toprağa sıyanur şırıngalı-(
yordu Kentlerımızı betonlaştırmış, kıyılarımızı yağ-
malatmış, denızımızı havamızı, toprağımızı zehırlet^
mıştık Turkıye "kara para cennetı"r\e çevrılmıştı*
tek "para gelsın" dıye Bankalar, dovız burolan, beş
yıldızlı oteller ve kebap sarayları açılmıştı bırbın ar-
dınca "Devletıkuçultelım", "devletmalınıböluşelım"
dıye ıhaleler açmıştık, "ozelleştırme" adına Tersgı-
den bır şeyler olmalıydı kı zengınler bırbırlennı oldurt-
meyeiâşlamışlareJı MafyababalarımızSıeılyalıus-
talarına fark atıyorlardı artık "Ihale maryas;"ndan
"otopark mafyası"r\a, "gecekondu mafyası"ndar>
"kumarhane mafyası"na kadar gunluk yaşamın bır
parçası olmuştu "mafyalar'" Cezaevı korıdorları bı-
le mafya hesaplaşmalarına sahne oluyordu
Televızyon kanalı sıralamasında Avrupa'da, tankat
sıralamasında ıse Islam dunyasında ılk sıradaydık
"Televoleler" kadar "mezarevler"\e de haşır neşır ol-
muştuk Yeraltında "cıhat ordulan" kurulmuştu
Unıversıtelerın onunde turbanlı genç kızlar, "ımam
hatplı" delıkanlılargosterıleryapıyorlardı Kımıokul-
larımız, kımı unıversıtelerımız "/rt/cayuva/an"nado-
nuşmuştu TurkCezaYasası'nın312 maddesınden
hukum gıyen Eşber Yağmurdereli cezaevınde unu-
tulurken herkes aynı maddenın "olası mağdur"u
Necmettın Erbakan'ı kurtarmak ıçın seferber olu-
yordu nedense Son kırk yılda ıkı de askerı darbe
yaşamıştık Altı yuz ellı bın kışı gozaltına alınmış,
bınlercesı ışkenceden geçmıştı Onlarca aydın, yuz-
lerce genç oldurulmuştu sokaklarda Yalnızca gaze-
temızın, Cumhunyet'ın altı olusu vardı
1
Bırdefadaye-
dı solcu bırden olduren mıllıyetçı katıller, şımdı ce-
zaevlerınde "af" beklıyorlar, "çefe davalan"r\\r\ go-
rulduğu mahkeme salonlarında "tuluat" sergılıyorlar-
dı Bu arada ayrılıkçı bır ıç savaşın eşığınden don-
muştuk, otuz bın olu vererek Ama tum bu sorun-
lann çozumu hâlâ ortadaydı
1
Genç unıversıtelı Onur Mumcu'nun "Sıyaset Mey-
danı"nda soyledıklerı ozetle bunlardı Bunlara kar-
şı çıkmıştı Sayın Süleyman Demırel Çamur ıçınde
yuvarlananlan gormemesı belkı anlaşılabılırdı Akşam-
lan oturup, televızyon ızleyecek değıldı ya koca Cum-
hurbaşkanı
1
Ama obur gerçekler? Bilmek isteme-
dikleri'? Onu devletın en yuce katına tek seçenek
yapan da bu "bilmekıstemedıkten" değıl mıydı zaten?
Faks 0212-723 84 97
BULMACA SEDAT UŞAYAN
SOLDAN SAĞA
1/ Getnıde dı-
rekleretakılıha-
latlan bağlamak
ıçın kûpeştenın
ıç tarafında bu-
lunan delıklı ve
çubuklu levha
II Bır nota
Ayıplanacak
şey Ingılte-
re nın plaka ışa-
retı 3/Bırkâğıt
oyunu llaç 4/
Bır şeyın on ta-
rafı cephe
Yankı 5/Borusesı Ku-
randabırsure 6/II Dım- i
ya Savaşfnın onemlı çar- _
pışmalanna sahne olmuş
bır Japon adası 7/ Ma- 3
navgat Çayı üzennde ku- 4
rulu olan baraj \ e hıdro- g
elektnk santralı 8/ Na-
zı partısının hucum kıta- °
sını sımgeleyen harfler 7
Nefret edılen kımseler 8
ıçın kullanılan bır sövgu g
sözü 9/ Bır ışletmenın
anı batışı Bırıne dokunsun dıye soylenen soz '
YUKARIDAN AŞAĞIYA: y
1 / Atlas Okyanusu nda yaşayan ın bır kuş 2/ Bır tur otOT
mobıl ya'rışı Tıbet sığırı 3/ Hububat tozu Kemıkle-
nn yuvarlak ucu 4/ Tokmakbaş adı da venlen bır balık
5/ Tavlada ıkı sayısı " Evv el gıymez ıken — mıntanı /
Gıversın eğnıneçul yavaş >avaş" (Se>Tanı) 6/ tspanyol-
lann se\ ınç ünlemı Ekın bıçıldıkten sonra toprakta kaT
lankoklusap 7/Doğaldemır\ekalsıyumsılıkat 8/Gu^-
muşun sımgesı Sert ve fazla kızarmayan bır domateg
turû 9/ Sırma ya da gumüş ışlemelı bır tur ıpeklı kumaş-
1
p
I
R
IF
A
N
T
•
2
0
L
U
M
|
M
T
3
T
E
F
•M
IL
E
T
4
I
T
E
N
E
K
IB
i
5
B
LK
E
S
|
F
O
N
6
•A
S
A
D
O
L
U
7
"R
A
|
i
D
IK
U
T
8
•S
T
M
E
N
A
•U
9
K
A
D
1
TJ
•13