23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 +/IAFJ 2000 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 TURKIYE Istanfcml B 12 Sinop Edime B 12 Kocaeli B 12 Çarvakkaie B 13 Izmir  17 ManJ&a A 16 Aydın A 18 Dentzla A 15 Zonguddak A 12 Trakya ıle Doğu Ka- radenız parçalı bulut- kj, diğer yerierazbu- (utlu ve açık geçe- cek. Marmara ıle yur- dun ıç ve doğu ke- sımlennde yer yer sis görulecek. Hava sı- cakltğı artacak. Rüz- gâr, gûney ve doğu yönlerden hafrf ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amstefdam Brüksel Paris Bonn K PB PB B PB PB PB PB 1 0 4 13 8 10 11 7 Münih Bertin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina K Y PB Y Y Y B Y 5 6 21 6 7 12 15 17 6 Zürih Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire K Y B Y PB Y PB B 2 6 0 15 5 15 4 21 6 Şarn B 20 k Çokbutu*j Kart kGökgûrüttûia 9 » GTJNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Erfoakan'ın siyasette kalmasını engelleyen 312. m a d d e ya hemen kaikacak ya da değişecek veya iktkJar değişeceği güvencesini verecek. Fazi let'ın oyları Demirel'e yeniden seçilme kapı- sını açacak olan 5+5'e akacak. Sonra?.. Demirel 5 yıl için seçilerek "bir istikrar öğesi" olarak Can- kaya'da kalacak! B u sonucun alınması için ortam elverişli. FP'nin Demirel formülüne oy vermeyeceğini ilan ettiğinin ertesı günü Diyarbakır'dan Erbakan'ı ile- lebet ve müebbet siyasetten yoksun bırakacak mahkeme karan çıkageldi. Demirel'i seçtirmek için gereken yollan, olanak- lan, olasılıklan gözleyen Ecevit zaten bir köşede durmuş, fırsat kolluyor. Işte demokratikleşmenin yolu, işte uzlaşma kül- türünün erdemi falan filan... Ortaya çıkan durumu maJum formül için kullanmak neredeyse Allah'ın emri. Ne türden bir sindirim mekanizması var ki bite- miyoruz; Ecevit, hemen her konuda kullandığı söz- cüğü Erbakan'ın yaşam boyu siyasetten anndınl- masında da kullandı. "Ben" dedi, "öteden beri ömürboyu siyasetya- sağını sindiremedim." Ecevit sindiremeyince, Adalet Bakanımız Hik- met Sami Türk de sindirmemezlik edebilir mi? Kuşkusuz hayıri Oy oranında kıpırdanma sağlamak isteyen ANAP da Fazilet'in oylanndan yararianma pesin- de. Yılmaz da Erbakan karannı sindiremtyor. Demirel sindirebilir mi böyte bir karan? Hâşâ! Hemen aziz dostu FP Genel Başkanı'nı kabul bu- yurdu ve Recai Kutan açıkladı ki: "Köşküzgün. Uzun süre meseleyi konuştuk. Ki- mi ziyaretlerimde Demirel 'Hoca'yı görüyor mu- sun' diye sonıyor. Uzun süre oldu göremediğimi söyleyince Cumhurbaşkanı 'Aman Hoca'yı ihmal etmeyin. Hoca'ya mutiaka ilgi göstermeniz gere- kir* diye ikazı oldu." Vay, vay, vay! Insan okudukça gözlerine inana- mıyor. Bildiğimiz kadanyla Demirel; üniversite ya- şamından bu yana tanıdığı Erbakan'ı günahı ka- darsevmez. Kimı zamanlar RP lideri için söyledik- leri kitaplaşacak kadar zengindir. Yumurta kapıya dayanmış, Çankaya'da kalma tutkusu tehlikeye düşmüş... Erbakan baştacı! Bu enseye bu tokat Doğrusu dünya ne kadar değişirse değişsin; bir insanın bu denli, 180 derece değişik bir çizgi ser- gilemesi... Kabul edilebılır bir şey midir? ^Şimgesel işlevle yükümlü Yargıtay Başkanı Sa- mi Selçuk'un, 312'nin tamamen kalkmasını irde- leyen demeçlerine bakmayınız. Gerçek değişik yönde. Sami Bey, Kutan'ın "Türkiye'de gerçek an- lamda din ve vicdan özgüriüğü olmadığını" söy- lerken Erbakan'ın yanm yüzyıldırTürkiye'ye kabul ettirmek istediğini yinelemekte olduğunun acaba ayırdında mı? Recai Kutan, bayram öncesi, bayram sonrası li- derieri turlayacak ve 312 sorununu çözerek Erba- kan'ı kurtaracak(mış). Oysa Erbakan kanalıyla kurtulanlar Ecevit'le De- mirel! Birincisi aklından bir türlü çıkmayan Demi- rel formülünün gerçekieşmesi için fırsat yakala- mış, bayram ediyor. Dinsel bayram arifesinde kur- ban etmeye hazıriandıgı nedir ne değildir, araştır- madığı ortada. Yeni 312'yi sindirmiş görünüyor. Ya Demirel? 312'ye cankurtaran simidi niyetine sanlıyor. Yoksa? Tehlike kapıda! Ecevit'le Demirel'den biri ya da üç ortaktan biri gitti mi, ülkede istikran koydunsa bul. Demokrasimizde bu ense, medyada daha çok kazanma iştihası oldukça laik, demokratik rejim daha çokkk tokat yiyecek galiba! Eski SPD cenel Baskanı Oskar Lafontaine geri dönüyor SAARBRÜCKEN(Cum- huriyet)- U Mart 1999'da SPD Genel Başkanhğı, Fe- deral Maliye Bakanlığı ve federal milletvekilliği göre- vmden beklenmedık bir an- da istifa eden ve 'köşesine çeküen' Oskar Lafontaine, siyasete yeniden ısınabilece- ği yönûnde sinyallervenne- ye başladı. Istifasının birinci yıldönü- mü nedeniyle bir televizyon kanalının sorulannı yanıtla- yan Lafontaine, önce yerel düzeyde olmak ûzere siya- sete yeniden müdafaale ede- bileceğini söyledi. Bazen "Acaba doğru mu yaptmT diye kendi kendine sorduğu- nu belirten SPD'nin eski ge- nel başkanı, istifasına üzül- düğü anlar da olduğunu ka- bul ettı. AJmanya ve Avrupa sosyal demokrat hareketinın etkik ismi, istifa nedenleri- nın hâlâ önemli olduğunu da sözlerine ekledi. Federal dü- zeyde siyasete kanşmayı şımdılık düşünmedığıni kaydeden Oskar Lafontaine, SPD'nin nısan ayı başında Saadand'daki parti kongre- sinde bir konuşma yaparak bellı konularda görüşlerini açıklamak istediğini belirtti ve partüi delegelerle bir ara- ya gelme gereksinimı içinde olduğunu söyledi. Başbakan Schrikfcr'ın, kendisini 'eko- noni düşmanı' bu- politika ızlemekle suçladığı gûn, or- ta ve küçük ölçekli işletme- lere yönelik 6 milyar mark- lık bir veıgı yükünûn kaldı- nldığına da işaret eden La- fontaine, Deutsche Bank- Dresdner Bank evliliği tü- ründen fûzyonlara, 'eğersa- dece borsayıyükseltmekiçin yaptimamışlarsa' karşı çıkı- lamayacağıru hatırlattı. Os- kar Lafontaine, çalışanlann bu üp gehşmelerde daha" faz- la söz sahibı olması gerektı- ğini de savundu. SPD'nin son kamuoyu araştırmalannda ön sıralarda yer almasının, partinin gü- cünden mi, yoksa 'diğerleri- nin' zayıfhğından mı kay- naklandığının iyı tartışılma- sı gerektığını kaydeden sos- yal demokrat politikacı, ak- tif siyasetten çekılme karan- na yol açan koşullann varh- ğuıa işaret ederken, SPD üyelerinin kendisini anlama- sını da istedi. Halen Avrupa sosyal de- mokrasisi üzerinde yeni bir kıtap yazmakta olduğunu da kaydeden Lafontaine, "IMF ve NVaB Street benim poSti- kalanma otamsaz yaktoyr- dL Bu, spekûbsMMia, döviz g p ra kazandmasma ve bunla- nntektekülketenfckiohun- suz toplumsal sonoçfauina karşı otduğum için böyle otunhı" diye konuştu. FetHııllalıçılara lıaı>is• Baştarafi 1. Sayfada bir kod adı bulunduğu belirtüdi. Aynca bu harekete girenlerin sûreklı Said Nursi'nin kıtaplanru okuduklan ve bu kitaplan ön plana çıkardıklanndan, gelecekte Kuranıkerim'i bile tanımamalannın mûmkün olabileceği vurgulandı. Bazı Tûrk işadamlan da yardun etmiş Nur evlerinde kalanlann yeme içme ve kira masraflannın teşkilat tarafından karşılandığı, bazı öğrencilere 30 Ue 100 dolar arasında burs verildıği, daha çok taşra vilayetlenndeki Özbek-Türk liselerinde okuyan gençlere el aüldığı ye Maliye Enstitüsü, Cihan Dilleri Oniversitesi ve Diplomasi Üniversitesi öğrencileri arasında hızla örgûtlenme olduğu kaydedilen kararda, bazı Tûrk işadamlaruun da bu harekete maddi yardımda bulunduğu öne sürüldü. Kararda, savcılıkça, hareketın gizlı bir hareket olduğu ve buna göre cezalandırma isteminde bulunulduğu hatırlatılarak, -Herne kadar buteşkflaöngbii i^er yaptığına inşldn karineler rnevcut ise de, devkti hedef almadığından özbekistaıı ceza yasasınm flgfli maddeterince öogörâlen yflksek C a z i a n t e p E m n i y e t M ü d i i r ü A l i K a l k a n 'HitfbuUahyeraltına indi'• Baştarafi 1. Sayfada kâde devam ediyor. HizbuDah cani bir terör örgûtû. Kesinlikk insana acımıyor. Eylemde öiürkrse şehit olacaklannı düşünûyoıiar. Bu anlayışta otduklan için hiç çekmmeden, aamasızca çocuklan da eylemlerinde kalkan olarak kuOanabfliyariaıf Kalkan, örgüte yönelik operasyonlar başladığı gûnden bu yana vatandaşlardan çok sayıda ihbar geldığıni, tüm ihbarlarm tek tek ıncelendığıni ıfade etti. Bir süre önce Nizip yolu yakınlannda bir mağarada bulunan cesedin ktmliginnı henüz tespit edılemediğini, DNA testinin sonuçlannın beklendiğini ifade eden Kalkan, Gaziantep'ten kaçınlan 3 kışiyle ilgili araştırmanın da sürdügünü anlattı. Kalkan, örgüte ait bir villada ele geçirilen silahlarla ilgili balistik incelemelerin de devam ettiğinı söyledi. Nevşehir'in Kozaklı ilçesine bağlı Karasenir beldesinde jandarma tarafından yakalanan BtAD üyesi 13 kişi Kozakh Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkanldı. "Tüm lsfcun ülkelerini bir çatı aMında topiayarak bir halifeye bağh Islam devieti kunnak için çahşmalar yapüklan"belırlenen sanıklardan Nazü Tan, AH Tan ve babası Fazh Tan tutuklandı. Aralannda Karasenir'in Fazilet Partili Belediye Başkanı Vabdi Gflrbfiz'ün de bulunduğu 10 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. BLAD'ın lideri Hacı Ahmet Didin ıle iki arkadaşı ise Ankara'da yakalanmıştı. cezalara hükmedilınenıiştir" denildi. Gerekçeli kararda, Nurculuk hareketinın Özbekıstan sonımlusu Cemalettin Aydoğan'ın Türkiye'ye dönmesinden soora yerine Hacettepe Üniversitesi mezunu Namık Subaşı'nın geçüği kaydedildi. Savcılıkça, Subaşı'nın özel olarak bu iş için Tûrkiye'den getirildıği iddiasının ise gerçeğı yansıtmadığı belirtildi. Sanıklann, gözetim altında iken ifadelennin zorla alındığına ilişkin beyanlannın dikkate alındığı ifade edılen kararda, sanık Dümarad Ahmedov'un evinde küçük miktarda uyuşturucu bulunduğu, ancak yapılan ınceleme sonucunda sanığın uyuşturucu kullanmadığının anlaşıldığı kaydedildi. Özbekistan'da, yasadışı aşın dinci Hizb-ut Tahrir örgütü davasında yargılanan 12 kişi de, 7 ile 20 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptmldı. Sırderya Vilayet Mahkemesi'nde yapılan karar duruşmasında, örgütün Özbekistan sonımlusu HaftmHah Nasırov 20 yıl ağır hapse mahkûm olurken örgütün diğer üyeleri Said Cemal Nasırov 18 yıl, Semereddin Sdahaddinov, Şemseddin Ganiyev, Şerif Kadirov ve Adil Veiihocayev 17'şer yıl, Sarahmet Azjmov, Gulamcan Memecanov, tkram Gıyasov, Ferfaad Muhammedcanov ve Bahadır Sabitov 16"şar yıl, Ruzibayev Tohtahocayev ise 7 yıl ağır hapse mahkûm edildi. Hâkim tarafından okunan gerekçeli kararda, sanıklann, özbekistan Anayasası'nı değiştirmek, ülkede tslam devieti kunnak ve halifeliğin yeniden canlanmasını temin etmek amacıyla yasadışı Hizb-ut Tahrir örgütünü kurduklan belirtildi. Kararda aynca, sanıklann bu amaçla, Internet aracılığıyla propaganda yaptıklan, aralannda, "Türkiye'nin yöneticflerine açık mektup", "Hanfeük nasıl kaldınkiı", "tank depremi", "Amerika Müsiümanlara zulmediyor" ve "Kerimov Yahudi ve kâfir" başlıklannı taşıyan 40'tan fazla konuda yüz binlerce bildiri dağıttıklan kaydedildi. Kararda, yasadışı örgütün Özbekistan sonımlusu Hafızullah Nasu-ov'un, 1997'den beri örgüte 15 bin üye topladığı ve bunlardan 2 bininin suçlu bulunarak çeşitli cezalara çarptuıldığı da vurgulandı. Hüseyin Veliogju'nıın şoförü serbest • Baştarafi 1. Sayfada mesinde güvenlik güçleri- ne yardımcı olduğunu be- lirterek 4450 Sayılı Piş- manlık Yasası'ndan yarar- landınlmasını istedi. Elal- tunterin'in başvurusunu değerlendiren îçişleri Ba- kanlığı, mahkemeye gön- derdiği yazıda, sanığm po- lıse Hızbullah'ı çökerteeek derecede bilgiler verdiği belırtılerek yasadan yarar- landınlmasuun uygun ol- duğunu bildirdi. Bunun üzerine Diyarbakır 3 No'lu DGM, dünkü duruşmada Elaltunterin'i tahliye etti. Veüoğhı'nun şoforû Hizbullah'ın önemli bil- giler veren çok az sayıdaki itirafçısından olan Şaban Elaltunterin, DGM savcılı- ğma verdiği ifadede, Hiz- bullah'a "PKK'den nefrrt ettiği için katıkhğmı" anlat- tı. Elaltunterin, Müslüman olduğu için yaşamının PKK tarafından tehdit al- tında olduğunu, bu neden- le sahte kimlik taşıdığmı belirtti. örgüte girmesinde Hizbullah'ın üst düzey yö- neticilerinden MefametSu- dan'ın propagandasının et- kilı olduğunu anlatan Elal- tunterin, Hizbullah'a gir- meden önce Diyarbakır DSİ Bölge Müdürlüp'nde ancak.daha son- ra bu görevinden aynldığı- nı, şoförlük deneyimi ne- deniyle örgüt içinde bir sü- re Hüjeyin VfefioğhTnun şo- förlüğünü yaptığmı vurgu- ladı. Elaltunterin ifadesin- de şunlan söyledi: "1987yıimdaaBembak- iavaahk yapbğı için tran'dan fisbk geürmek üzere bu ülkeye gidip geb- yordum. Tahran'da Diyar- bakırh olan Rıyaeddın Oğuz adta bir Hizbuflahçı fle tamştun. Bu kişinin ba- na verdiği diniderslerinar- dmdan Diyarbaku-'a gete- rek llın kttabevinde Hüse- yin Veboğlu, Mehmet Su- dan ve Cemal Tutar'la (BeykozMa yakalandı) ta- nıştım. Mehmet Sudan ba- na örgüte ginnemi söyledi Örgüt içinde propaganda en çok taziye evkrinde ya- pıhyordu. Bu evlenk Vefi- oğhı okuduğu dualar ve di- ni dersleriyle insanlan çok çabuk etkisi altına ahyordu. Velioğlu bu ders ve sohbet- leri düzenii olarak gerçek- kştirirdL Bir süre sonra Ve- Boghı beni Diyarbakır'daki tskender Paşa Camisi'nin sorumhısu yapn. Buradald eğhimlerde başanh olunca askeri kanatta görevlendi- rfldim. Daha sonra da 1992 yıDannda PKK'ye kanhm- lann çok yüksekofanası ne- deniyle gençlere PKK'nin Ermeni kökenli olduğu yö- nünde dersler vermeye baş- Udun." PöBs serbest hırakti Ifadesinde, Hizbullah'nı üst düzey yöneticilerinden olan "MeUe Muhammed" kod adlı Mehmet Beşjr V'a- rol ve "MeUe Enver" kod adlı EnverKıbçarslan ile de tanıştığını anlatan Elaltun- terin, örgütün şûra üyesi ol- duğu belirlenen Haa Ba- yanak'uı da yakın akraba- sı olduğunu söyledi. Elal- tunterin şöyle devam etti: "Cami sonımlusu oldu- ğum dönemde halka dini derslerveriyordum. Ancak Arapca konuşmasuu ve Kuran'ı bflmediğim için bir süre sonra camideki insan- larbenim samimiohnadığı- ma inandılar. Bu nedenle örgüt tarafından cami so- rumluluğundan aunarak askeri kanada getirildim. Bu süre içinde aşın alkol kuflanıyordum. Alkol akiı- ğım öğrenilince örgütün hakkunda ölüm karan ÇK kardığmıduydum. Bu yüz- den Diyarbakır'dan kaça- rak Istanbul'a yerleştim. Fatih semtinde' Sayim Us- ta Burma Kadayıf' dükkâ- nı actim. 1994 yıhnda gü- venlik güçleri Esenler'de bana kimlik sordular. Ben de Müshunan oldugum için 'Ordu ülkenin teminatıdır9 • Baştarafi 1. Sayfada sidir' tesprtmden ilham alarakkendismetevdi edflen gö- revleri, üstûn bir vazife şuuru ve heyecanıflemiBetine ye ebedi başkomutan Atatürk'e tayık olacak bir ^kfl- de yerine getinneyi ilke edinmiştir" dedi. TSK'nin bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, her türlü iç ve dış tehdide karşı teminatı ohnaya devam edeceğini kaydeden Kıvnkoğlu, mesajmda şu açıklamalara da yer verdi: "Bu mutlu bayram gûnünde yurdumuzun dört bir yanmda ve ym iıltymi» yfilcıpı^ ıtidpHnhıi^ sarsılmaz azim veiradeniz, dosta güven düşmana korku veren gü- cnnüz ve kalbinizde yaşattıgmız üstün vatan sevgiai ile dolu olarak görevinizin başmda hazır bulunmanız, yü- ce nuDetimizin sizlere duydugu güvenin en önemli se- bebini teşkil etmektedir. Bu duygulaıia,bu muttugünde azizşebiderimizirah- metle anar, kahraman gazüerimize ve tüm emekü per- sonehmizeşükranlanmı sunar, onlarla biıükte yurtiçin- de ve ynrtdışında görevleri başmda buhınan Türk Si- lahh Knvveüeri'nin siz fedakâr mensuplanmn ve afle- lerinin Knrban Ba\ ramlarmı sağhk, mumüukve başa- n dfleklerimk kutianm." H1PİY9ÜK ÜYBlk 18 HİIYOU TIİ M VOK. +İPP*T YOKl MAKSİMUM «AXI TV ik» H.M rA.UOPA H«« UYPUPAt i0*» n^T^T^.ccn.tr PKK'nin öhım Hstesinde adunın bulunduğunu söy- ledim. Bu nedenle üzerim- deki kimligin sahte olduğu- nu betirttim. Bunun üzeri- ne serbest bmdaldım. Gü- venükgüçlerinin operasyo- nuyla yakalanmca öldürül- mekten kurtuldum." Tunç tahliye ohnuştu Daha önce de Hizbullah operasyonlannda güvenlik güçlerine önemli bilgiler vererek Hüseyin Velioğ- lu'nun tstanbul'da kaldığı evin ortaya çıkanhnasuıı ve çıkan çatışmada öldü- rülmesini sağlayan itirafçı Abdulaziz Tunç idamla yargılandığı davada tahli- ye edilmişti. Mardin'deki Hizbul- lahın merkez üssü ile bir- çok sığınak ve sorgu evi- nin ortaya çıkanlmasmı sağlayan Tunç, tahliye edil- diği oturumda karann açık- lanmasının ardmdan "Ya- şasm laikTürkiye Cumhu- riyeti" diye slogan atmıştı. ALMANYA PKK'nin destek isteği FRANKFURT (CamhB- riyet Bürosu) - Önceki gün Hollanda'da bir basın top- lantısı düzenleyen ve PKK'nin "Banş. Projesi'' hakkında Avrupa kamuoyu- na bilgiler veren PKK üst düzey yöneticilerinden Mo- rat Karayrian, yeni girişım- leriyle ilgili Alman Başba- kanı Gerhard Schröder'e de bir mektup göndereceklen- ni ve destek isteyeceklerini bildirdi. Hükümet Sözcülü- ğü'nden Cumhuriyet'e ya- pılan açıklamada ise Ber- lin'e şimdıye kadar herhan- gibiryazılı metnin gelmedi- ğı, vurgulandı. Alman gazetelerinde, Ka- rayüan'ın, AbduDah Oca- lan'dan sonra örgütün en bü- yûk ismi olduğu öne çıkan- lırken, PKK'nin büyük bir değişim sürecı içine girdiği de belirtildi. Hollanda'ya si- yası sığınma başvurusunda bulunan PKK yöneticisi, ör- gütünün son 6-7 yıllık süre- de sıyası bir örgüte dönüşme çabası gösterdiğini, ancak Öcalan'ın tutuklanmasıyla bu sürecin kesintiye uğradı- ğını savundu. PKK'nin geri çekilme ka- rarma 20-30 kişüik bir silah- lı grup dışında tümüyle uyulduğunu ıddıa eden Ka- rayılan, "SOahlaruma bı- rakmakvekendimizitasfiye etmekistese>dikbie.snahh- nmıa kfane verecek ve tehü- keoimaksızmvaşayabiecek- ûk ki" diye sordu. Ayağa kalkmadılar Tekftrcüere hücre cezasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara 1 No'lu DGM, "durnşma satonunda ayağa k & h U böytece duroşmanBi inzifoaanı bozdokhn" gerekçesiyle "Tekfir örgütü" mensubu olduğu büdırilen 4 sanığı, 1 ayı hûcrede olmak üzere 3'er ay hapis cezasma mahkûm etti. Davanın dün görülen ilk oturumuna, tutuklu sanıkiar MunammetAtm, AbdolahAtajHatice Atay veHavvaTopç» kanldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, sanıklann kimlik tespitlerinin yapılması için ayağa kalkmalannı istedi. Sanıkiar, ayağa kalkmayacaklarnu belirttiler. Karadeniz'in "Neden kaBamyonauz" sorusu üzerine sanık Muhammet Atay, "Ahfl^aabaşkaamm olduğunu ve kalkmadıklan takdirde de haklannda yasal işlem yapılacağını anımsattı. Sanıkiar, buna karşm ayağa kalkmamakta dırendiler. Karadeniz, sanıklann ka&raayız.] gtrtğt mahkfmeaizi tannmyonon. Çünkû nıakkemeniz,Afiah'm ıbaska y y konuştu Diğer sanıkiar da ayağa kalkmayacaklannı yineleyerek "sadece Alah'mtazannda ayağa ka&acaUanni n söyiedUer. Mahkeme başkanı, sanıklara ayağa kalkarak savunma yapmanın bir usul Hizb-ut Tahrir ayağa kalkmayarak durBşmanminzindai bozdaldar!'' gerekçesiyle 2845 sayıh DGM'lerin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkmda Kanun'un 23. maddesi geregmce 1 ayı hücrede olmak üzere 3'er ay hapis cezasına mahkûm edüdiklerini açıkladı. Karadeniz, sanıklann tutukhıhık hallerinin devamına karar verildiğmi bildirdi. Iddianamede, tutuklu sanıklann cürüm ışlemek için teşekkül oluşturduklan, şeriat esaslanna göre idare edümediği için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tağuti (Allah'a şirk koşan) kabul ettıklen beliraliyor. Abdullah Atay, Hatice Atay ve Havva Topçu'nun TCK'nin «ctrüm ijiuııtk içBi cemiyet kurma" başhğmı taşryan 313/2-3 ve "memieketemfliyetini tebiibevekoyacak l askerfktensoğutına'' hükmünü içeren 155. maddelerine göre 2'şer aydan 6'şar yua, Muhammet Atay'ın da TCK'nin 2 aydan 8 yüa kadar hapis cezasma çarptmlması istenryor. Örgütün sorumlusıı tntııklandı (Bürosa) - Islami esaslara dayaü şeriat devletı kurmayı amaçiadığı bildirilen "Hfab-utTahrir''in "Türkiye sonımteso" Ahmet KAçkaya Ue üst düzey yöneticilerinden Muhammed Haaefı \ağmar tutuklandı. Ankara Emniyet Müdürlüp Terörle Mücadele Şubesi ekıplennce dün DGM'yesevkedilen Kıhçkayave Yağmur'un ifadeleri DGMCumhuriyırt SavcısıTabtŞaBt tarafından alındL Şalk, iki kişiyi 3713 sayıh Terörle Mücadele Yasası'nın "yasadıji örgüt kurma, buniaruı foafiyTderinidüzenieme veyayönetme" ' hükmünü düzenleyen 7. maddesi geregince tutuklanmalan ıstemıyle yedek hâkimUğesevketd. Ankara 1 No'lu DGM'nin yedek hâkimi Rüstenı Çioğlo tarafından sorgulanan Kılıçkaya ve Yağmur, tnfııHanrh
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle