Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 6ŞUBAT2000PA2AR
DtZt
Akaryakrtta
otomatik
fiyatiandırma
• ANKARA (AA) - Petrol
ürünleri
fıyaüandırmasında alınan
Akaryakıt Fiyat Istikrar
Fonu (AFİF) kesintisi fuel-
oillerde düşürüldü. Enerjı
ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'nın konuya
ilişkin tebliği Resmi
> Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, diğer
ürünlerdeki kesinti miktan
değışmezken fuel-oilde
litrede 5 bin 690 Iira AFÎF
kesintisi 3 bin 820 liraya
çekıldi.
Kadıköy
Evtendirme
Dairetfne saMn
• İSTANBUL(AA)-
Kadıköy Belediyesi
Evlendirme Dairesi'ne dün
gece 22.30 sıralarında
bombalı saldın yapüdı.
Patlama sonucu binanın
camlan kınlırken olayda
yaralanan olmadı. Emniyet
görevlileri bombanın bonı
tipi ve parça tesirli
olduğunu belirttiler.
Saldırganlann
yakalanması için bölgede
operasyon başlatıldı.
ler seslertni
yüksettiyor
• tstanbul Haber Servisi -
fstanbul Emek Platformu,
çalışanlar hakkuıdaki
sorunlan tartışmak üzere
Eminönü Kültür
Merkezi'nde, çok sayıda
işçi örgütünün kaühmıyla
bir toplantı düzenledi.
Toplantıda konuşan
DÎSK'e bagh Basın-tş
Sendikası Sekreteri Kamil
KartaJ, sermayenin,
onlarca yıl mücadele
edilerek kazanılan haklan
geri almak için büyük çaba
gösterdiğinı ve Türkiye'de
sendıkasızlaşürma
hareketının sürdüğûnü
söyledi.
Jeofidkçflepin
genel kurulu
• Istanbul Haber ServM-
Jeofizik Mühendisleri
J
Odası Istanbul Şubesi 6.
Olağan Genel Kurulu
Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'nde dün başladı.
Genel kurulda divan
başkanhğına oybirliğiyle
Adnan Gül seçildi.
Jeofızik Mühendisleri
Odası Istanbul Şubesi'nin
6. Olağan Genel Kurulu
seçimlen bugün yapüacak.
Münih Güvertfc
Konferansı
• MÜNtH(AA)-
Almanya'nın Münih
kentınde her yıl
düzenlenen ve bu yü 36.'sı
yapılan 'Münih Güvenlik
Konferaıısında konuşan
Milli Savunma Bakanı
Sebahattın Çakmakoğlu,
Kosova krizınden alınacak
derslerin, ileride ortaya
. çıkabilecek olası
sorunlann üstesinden
gelinmesi için büyük önem
taşıdığını kaydetti.
Soraşturni8y9
tepkiI tstanbul Haber Servisi-
'Gözaltında Cınsel Taciz
ve Tecavüze Karşı
Ginşım' tarafından yapılan
yazılı açıklamada,
Süleyman Yeter'in
öldürülmesi ve Ası>e
Güzel Zeybek'in
gözaltında tecavüze
uğraması davalannda
bilimsel rapor haartayan
Prof. Dr. Şebnem Korur
Fincancı hakkında
soruşturma açüması
kınandı.
Sertel kazandı
• Istanbul Haber Servisi-
Avcüar CHP'de dün
yapılan olağanüstü
kongreyi Musa Sertel
kazandı. 6 aydır
yapılamayan ilçe toogresi,
iınza toplayan delegelerin
çoğunruğunun sağlanması
üzerine dün
gerçekJeştirildı. Tanşmalı
geçen kongrede yönetimın
atadıgı lsmail Santepe ilçe
başkaru olarakgöır.
yapıyordu. Musa Sertel,
olağarrüstü kongröt 84 oy
alırken tsmail Santepe 71
ovdakaldı
Kaçak tetefon
• Istanbul HaberStrvisi-
Eminönü ve
Gaziosmanpaşa'di yurda
)isal olmayan yoliardan
»kuloVuğu belırleKi 708
adet telsiz telefon ıl: 35
aJet faJcs cıhaa ek
geçınldi. Olayla ilgü üç
Lşı yakalandı.
Uğruna savaşım verdiği büyük aşk, sorunlarla doluyaşamın katı şartlarında eridi
Canan yaşama Umud'la bağlandı
ARMAĞAN
Düğün salonunun kapısının
önünde oynayan çocukJann
arasından geçip davet sahibinin
beni gönnesi için durdum.
Renkli kâğıt ve balonlarla süs-
lenmiş salonda orkestranın ya-
nı başında kurulmuş sünnet ya-
tağırun çevresini sarmış kala-
balık arasında oğlunun başu-
cunda duran Canan beni gö-
rünceye kadar onu izledim. Ye-
di yıldan fazla olmuştu sanınm.
Ince yapıh, esmer genç kız ye-
rine çok hoş genç bir kadındı.
Oğlunun arkasındaki yastıkla-
n düzeltirken incitmekten kor-
kar gibiydi. Muduluktan parla-
yan gözleriyle onun rahat etti-
ğine emin olunca döndü ve be-
ni gördü.
Yanıma geldi ve konuşma-
dan sanldı. Bu sanlış minnet ve
mutluluk doluydu. Hoş geldin
seremonisinden sonra beni oğ-
lunun yattığı köşeye götürerek
büyük bir onurla, "Umud"u ta-
nıştırdı. Küçük deükanlıyı son
gördüğümde 1 yaşında idi...
Annesi ve babasından hatlar
alan çocuk merakla bana baktı.
Canan, onun kulağına eğilip bir
şeyler fisıldayınca Umud'un
gözlerinde çocukça bir mahcu-
biyet belirdi. Ona hediyemi ve-
rip eğilip alntndan öptüm. Ca-
nan, koluma girerek beni aile-
sinin oturduğu masaya yerleş-
tirdi. Onlan çok iyi tanıyor-
dum.
Kaçak glrlg
Yülar önce Umud için uzun
pazarlıklar yaprruş ve kavgalar
vermiştik. Onlarla da selamlaş-
ma seremonisi sona erince
oturdum. Canan izin isteyerek
yeni gelenleri karşılamak üze-
re masadan aynhnca anılanmı
tazelemeye çaJıştım. Canan'ı
tanıdığımda on yedi yaşında
genç bir kızdı.
Kız kardeşinin pasaportu ile
Almanya'ya gelmiş, bir akra-
bası Yabancüar Dairesi'ne ih-
bar edince çok zor günler yaşa-
mıştı. Aylarca süren yazışma,
mahkeme sonunda Canan'ın
Almanya'da ailesınin yanında
kalabilmesi için gerekli oturma
izni alınabilmişti.
Canan, Alman eğitim yasala-
nna göre on sekiz yaşına kadar
okula gitmek zorunda olduğu
için bir okula yazdınlmış, Al-
manca bilmediğinden kendin-
den çok küçük öğrencilerle ay-
nı suııfa alınmıştı. Ailesi Al-
man kızlanna benzemesinden
korktuğu için okul dışında hiç-
bir yere bırakmıyordu. Ama o
diğer hemcınsleri gıbi duygula-
n, hayalleri olan bir genç kızdı.
Sevmeyi ve sevümeyi yaşamak
istiyordu. Diğer kardeşleri ile
paylaştığı odada akşam onlar
uyuduktan sonra sevgüisini dü-
şünerek hayal kurmak istiyor-
du. Yaşama umutla bakıyor, he-
nüz tanımadığı aşkına şiirler
yazıyor, evde el ayak çekilince
küçükteybinden özlem şarkıla-
n dinliyordu.
Bir gün okulunun bahçesin-
de hayalinin prensini gördü.
Canan'ın alt sınıflarda okula
devam etmesinden olacak,
prensi uzun bir süre onu fark
etmedi. Bu ona çok acı çektir-
di. Sonra nasıl oldu ise gencin
ilgisini çekmeyi başardı, derse
girmeden bir ıki cünıle konuşa-
büdi.
O gün yaşamının en mutlu
günlerinden biriydi. Annesi de
çalıştığı için ona yükledikleri
sorumluluk ve görevleri sızlan-
madan yerine getirdi. O akşam
ne kardeşlerinin şakalan ne de
anne ve babasının kan ve kural-
cı davranışlanna kızdı. Yaşamı-
na renk getiren bu oluşumu bi-
risı ile paylaşamamanın üzün-
tüsü vardı. Kızkardeşıne gü-
venmiyordu. Annesi ile ise hiç-
bir şey paylaşamıyorlardı. Ük
kez düşlerinde hayal çizgileri-
nibulmustu.
A
Okula erken gitmek onun
için bir zül olmaktan çıkmış,
sabahı iple çeker olmuştu. tki
gencin arasuıdaki konuşma gi-
derek birkaç cümleden sohbe-
te dönüşüyordu. Sohbetleruza-
dıkça, birlikte bir yerlere git-
mek arzusunu da birlikte getir-
di. Artık paydostan sonra keş-
fettikleri bir kahveye gıdiyor-
lardı. Almanya'mn uzun kışı
geride kalıyor, çiçekler bahan
müjdeliyordu. Kahve, yerini
parklara buaku. El ele yürüyor,
bir bankta uzun uzun oturuyor-
gel, onlarda birbirlerini görme
arzusunu kamçılamakla kalma-
dı, ten özlemi gelişmeye başla-
dı. Bir gün sevgilisi okuldan ka-
çarak bir arkadaşının evine git-
meyi teklif etti. Ertesi gün için
anlaştılar.
Zamansıg hamltellk
O gece Canan için en uzun
geceydi. Kalbinde ve kamında
oluşan kıpırülarla bir türlü sa-
bah olmakbümiyordu. Kızkar-
deşıni okulun kapısında atlata-
makla kalmadı, umut dünyası-
nı kararttı. Şundi ne olacaktı.
Delikanlı aılesine muhtaçtı,
gelenek ve verilen sözleri çiğ-
nemek, onlan kaybermek de-
mekti. Canan, o gün sevgilisi-
nin indindeki değerini gözyaş-
lan içinde anladı. Gururu üstün
gelerek, onu asla aramamasuu
söyleyerek arkasını döndü, gör-
meyen gözlerle tanımadığı cad-
delerde dolaşarak eve gitti.
Gönlü, delikanlmın bu aşktan
vazgeçmeyeceğini söylüyordu.
Sabırla bir süre sonra sevgilisi-
y ' y a on yedi yaşında gelmişti Canan. Alman eğitim yasalanna göre on
sekiz yaşma kadar okula gitmek zorunda olduğu için bir okula yazdınlmış,
Almanca bilmediği için de kendinden çok küçük öğrencilerle aynı sınıfa
alınmıştı. Ailesi Alman kızlanna benzemesinden korktuğu için okul dışında
hiçbir yere bırakmıyordu. Annesi çalıştığı için evin işleri onun sırtındaydı.
lardı. Dokunuşlar arüam kazan-
maya, beraberinde bazı duygu-
lannı uyarmaya başlamıştı.
Karşıhklı aşklannı dile getir-
dikleri gün, kötü bir tesadüf,
kızkardeşı onlan el ele gördü.
Ablası ile rekabet halinde olan
kız kardeş, ilk iş onlan nerede
ve nasıl gördüğünü annesine
yetiştirdi. Canan babası eve
gelmeden güzel bir dayak yiye-
rek nasibıni aldı.
Aile şerefl
Baba da dayağın üzerine ge-
lince, annesi durumu anlatmak
zorunda kaldı. Bir parti de ba-
badan dayak yediği yetmezmiş
gibi, ahlaksızlıkla suçlandı. Ai-
le şereflerini ayak altına ahnış-
tı. Elâlem görse ne demezdi.
Ertesi sabah kızkardeşinin refa-
katinde okula gitti. Teneffiiste
sevgilisini bularak olanlan an-
lattı. Bir süre dikkatli olmalan
gerekiyordu. Kız kardeşle gi-
dip geliyor, teneffüslerde oku-
lun tenha bir köşesinde buluşu-
yorlardı. Ailesınin koyduğu en-
rak köşede bekleyen sevgüiye
doğru adeta uçtu. Onlara evin
anahtannı veren arkadaşrn
evinde, doğanm yasalan güçlü
çıktı. Bırbirlerini gözlerinin içi-
ne bakarak Tann'nın insana
sunduğu en güzel duygulan,
genç kalpleri ve vücutlannda
yaşadılar.
Cinsellik konusunda hiç ay-
dınlatılmamış toy kimükleri
daha sonra birkaç kez yaşadık-
lan bu güzel anlann noktasını
koydu. Canan hamile kaldı. tki
genç şaşkındı. Biri on yedi, di-
ğeri on dokuz yaşındaydı. Genç
baba adayı, sonımluluğunun
bilincinde, karar aldı.
Durumu ailesine açıp onu ai-
lesinden istetecekti.
Canan muduluktan uçuyor-
du. Ama birkaç gün sonra sev-
gilisi, onun kanatlannın kınhp
gökyüzünün yedinci katından
düşmesine neden olan bir haber
verdi. Ailesi Canan'la evlen-
mesine kesinhkle onay vermi-
yordu. Çünkü delikanlı, akra-
basının lazına sözlüydü. Bu bil-
gıler Canan'm kanatlannı kır-
nin, ailesini yumuşatmasını
bekledi. Günler haftalar geçti.
Delikanh ailenin marifeti ile
okul değiştirdi ve birbirlerini
göremez oldular. Canan bu
beklenti içinde zamanı hesapla-
yamadı ve böylece çocuğu al-
dırma imkânı ortadan kalka.
Babasız çocuk
Tek çaresi, bir arkadaşının
önerisine kulak verip evini terk
edip bir yurda yerleşti. Ailesi
kızgın ve şaşkındı. Gençlik ya-
salannın yirmi bir yaşına kadar
geçerli olduğu ortamda değil
kızlanna zararvermek oturdu-
ğu yeri bulmak mümkün değil-
dı. Sonunda aile, bir aracı ile
eğer bebeği evlathk verirse onu
affedecegini bildirdi. Canan'ın
kalbi ve onuru kanktı. Babasız
bir çocuğu yetiştirmenin Al-
manya'da bile zor olduğunu,
burada yaşayan Türk toplumu-
nun da onu dışlayacağı gerçe-
ğinde karannı verdi. Bebeği
doğar doğmaz verecekti.
Bir noktayı hesap etmemişti.
ilesinin katı
kurallanna karşın
yaşıtlan gibi o da aşkı
tatmak istiyordu. Sevdiği
genç çocuk da aynı
okuldaydı. Ilişkileri kısa
zamanda ilerlemişti.
Canan hamileydi. On
dokuz yaşındaki genç
baba adayı,
sonımluluğunun
bilincinde, karar aldı.
Durumu ailesine açıp
onu istetecekti. Çocuğun
ailesinin Canan'la
evlenmesine kesinlikle
onay vermemesi genç
kızın mutluluk
hayallerini yıktı.
Bebeği dünyaya gelip de onun
sesini duyunca dayanamadı, bir
kez kucağına almak istedi. Ku-
cağında tuttuğu minik oğlam
ondan koparmak olay olmuştu.
Yüzünü oksadığı, ağlamasını
duyduğu, tenini kokladığı be-
beğini vermekten vazgeçti.
Dünyanın tüm kurallan, sevdi-
ği veya seveceği erkek, ailesi
bir anda, oğluna duyduğu sev-
ginın ardında kahruştı.
Onunla ügilenen sosyal gö-
revliler, Gençlik Dairesi'ne ve
bebeği evlat edinecek aileye
karşı amansız bir savaşıma gır-
di. Aylarca velayet mahkemele-
ri ve gençlik daireleri arasuıda
mekık dokundu. Bebeği alacak
aile insafa gelip de bebekten
vazgeçince Canan camndan
çok sevdiği oğluna yasal ola-
rak da kavuştu. Bir oğlu oldu-
ğunu duyan delikanlı, onlan
görme arzusunu yenmek için
kendisiyle yaptığı savaşımı
kaybederek bir gün Canan'm
kaldığı yurda geldi. O da oğlu-
na, annesi gıbi ilk görüşte âşık
oldu. Ailesine karşı koyacak
gücü oğlundan alarak onlan ev-
Uliğine razı etmeye çauşü. Yu-
muşamıyorlardı.
Evllilfc Iznl
Evden aynldı. Sosyal Da-
ire'nin de yardımı ile genç ai-
leye bir ev tutuldu. Birlikte ya-
şamaya başladılar. Bu durumda
her üd aile de toplumdaki yüz-
lerini korumak için onay ver-
mekten başka çare görememiş-
ri. Sir gün oğlunu alıp babası-
nın işlettiği ışyerine götüren
genç baba, dedeyi yumuşatma-
yı başardı. Evlenmek için baş-
vuruldu. Hatta Canan düğünde
gelinlik giydi.
Bir iki yıl içinde gençler ev-
lüik yaşannnın düşledikleri gi-
bi sürmedığini gördü. Giderek
aralanndaki sorunlar çoğahyor,
tarüşmalar sıklaşıyordu. Aile-
sini geçındinnek için yükse-
köğrenimden vazgeçmek zo-
runda kalan genç baba, yaşan-
üsuıda mudu olrnadığını vur-
gulamaya başladı.
Yaşıtian gibi yaşamın zevki-
ni alamamaktan şikâyet ediyor,
Canan'ı suçluyordu. Arkadaş-
lan ile daha fazla birlikte olma-
ya başladı. Eve geç gehyor, ba-
zen de geceyi dışanda geçiri-
yordu. Büyük aşk, sorunlarla
dolu, yaşarmn kaü şartlannda
erimeye başladı. Canan, her ge-
çen gün aralannda açılan uçu-
ruma karşı nasıl bir önlem ala-
cağrnı düşünürken, genç eşi bir
akşam evden aynlacağını, bir
başka kıza âşık olduğunu açık-
ladı.
Kendl dflzenlnl kurdu
Canan'ın bilinçaltının bekle-
diği son gelmiş, eşi onu terk et-
mişti. Yaşama devam etmesi,
karşısına çıkacak olan güçlükle-
re dirençli olması gerekiyordu.
Annesine yakm bir yere taşındı.
Çocuk yuvaya gidecek yaşa ge-
lince de kendine bir iş buldu.
Genç yaşından umulmayan bir
kararlıhkla, oğlunun ve kendi
yaşamını düzene koydu. Hiçbir
zaman yaşadığı düşkınklığından
şikâyet etmedi. Ük aşkı çocuğu-
nun babası ile yaşadıklan onun
aralannda yerini aldı. Kısa süre
kaldığun sünnet düğününden ay-
nlırken ona oğlunu armağan e-
den herkese teşekkür etti. Oğlu
tüm savaşımlara değen bir ar-
mağan olmuştu.
Blttl
SARIYERİCRA TETKİKMERCÜ HÂKtMLÎĞİ'NDEN
EsasNo: 1999/163 Merci
Davacı Dilek Güney vekilı taranndan Yaşar Ceylan aleybine açılan tahliye davası nedenıyle:
Sanatçılar Sitesi 29-A Blok No: 13 Tarabya-Sanyer adresinde bulunan davalı Yaşar Ceylan adına gönderi-
len dava dilekçesı tebliğ edılemeden mahkememize iade edildığinden, zabıtaca yapılan araştırmada da dava-
lının adresı bulunamadığından, Yukandaki adreste oturduğu bildinlen davalı Yaşar Ceylan'ın aleyhine açılan
tahliye davası nedenıyle duruşmarun yapılacağı 21.2.2000 günü saat 11.00'de yapılacak olan duruşmaya gel-
mesi, gelirken bütün belge ve delillerini birlıkte getirmesi veya kendısıni bir vekılle temsil ettirmesi hususu,
aynca duruşmaya gelmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunup karar verileceğı hususu dava
düekçesi yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur 27.1 2000 Basın: 4956
Arkadaşlarımız
Aykut Küçükkaya ile Yasemin Şakacı
nişanlandılar.
MutluJuklar dileriz.
Cumhuhyet Çalışanlan
GÖRÜŞ
GULDAL OKUDUCU
CHP Kadm Kolları Genel Başkam 3#
Kadınların EşitUk Talebi
Adaletflrayışıdır
2000'lerin Türkiyesi;
Küreselleşen kapitalizmin gemilerinden birine
atlayıp yelkenlerini şişirmeye çalışan bir Türkiye.
Yeni şanslar... Yeni açılımlar... Yeni yollar... Bu ye-
ni açılımlarve yeni politikalarla, teslimiyet dentzin-
de yüzen geminin yolunun;
Işsizlerin ve yoksullann yaşadığı yefierdenv •
Orgütsüzlüğün, sahipsizliğin, adaletsizlik ve hu-
kuksuzluğun,
Kuşkunun ve korkunun yaşandığı yerierden,
Ve
Halkın umudu açılan yollanndan da geçmesini,
siyasetin sorumluluklannı hatırlamasını diliyoruz.
Görevi ve sorumluluğu topluma güzel bir hayat
sağlamak olan siyaset ne yazık ki genış yığınlann
sorunlanna bir çözüm üretmemekte. Profesyonel
politikacılann söz sahibi olduğu bir sfyaset kuru-
mu, yapaylaşarak 65 milyonu kucaklayamarnak-
ta, yabancılaşmakta. Siyasete yaygın ve etkin bir
katılımın sağlanması, alışılmış dinamiklerfn açığa
çıkanlması, halkın hayatın her alanında söz-karar
ve sorumluluk sahibi olması ise bir zorunluluk ola-
rak önümüzde durmakta, siyasal yaşam yeniden
yapılanmayı beklemekte. Kısacası, siyasal yaşa-
mın yeni güçlere ihtiyacı var. Bu güçlerden biri de
kadınlardır. Derinleşen sorunlar, demokratikleş-
me, eşitlik, özgüriük, adalet duygulanntn yüksel-
mesi, farklı kimliklere sahip olma bilinci ise katı-
lımcılığı, temsil edilme ihtiyacını daha da önemli
hale getiımekte.
Iktidarlann yığınlann aleyhine politikalannı değiş-
tirmek, bunlairdan memnun olmayanlann işi değil
midir? Tarih, ezen iktidarlara karşı ezilenlerin ezil-
mişliklerini, yeteneklerinı, güçlerini birieştirip mev-
cut durumu değiştirmelerinın örneklerinden oluş-
mamış mıdır?
Ve kadınlar bu mücadelelerde hep var olmamış
mıdır? Bu sorulann cevabı hep evettir.
örneğin bugün parlamentoda afdığı yeni karar-
la (yüzde 50 oranında) cinslerin eşit temsilini sağ-
layan Fransa'nın tarih sayfalannı araladığımızda
Oİympe de Gouges'i görürüz. Kadınlann vatan-
daşJık haklan için kampanyalar düzenlediği, kadın-
lann oy hakkını savunduğu, kadın-erkek eşit olma-
lıdır dediği için giyotinde can veren Oİympe de Go-
uges'i.
Olympe de Gouges'in yaşadığı yüzyıllarda ka-
dınlann oy hakkına karşı çıkılırken öne sürülen ge-
rekçelerin ve önyargılann bugün, kadınlann eşit
temsil talebi karşısında hemen gündeme geldiği-
ni görüyoruz.
Aslolan, kendinizi değiştirme isteğinizdir.
Siyasal yapınızı halka, ezilenlere, sessiz yığınla-
ra açma,
Katılıma hayat verme karariılığınızdır. ı
Bunun ötesindeki her şey mevcut düzene can-
suyudur. \ , " j
CHP'nin ise böyle bir şeye hiç mi hiç niyeti yok-
tur.
Kadınlann kendilerinden beklenen ve ülkenin
ihtiyacı olan ortak bir siyasi projeyı üretme ve ha-
yata geçirmelerinde zor bir eşik atlandı. Kadınla-
nn eşitlik, adalet özlemleri ve değişim arzulan "sol"
ile yeniden örtüştü.
Birçok Avrupa, Iskandinav ve Latin Amerika ül-
kesinde demokrasinin koşulu olarak görülen ko-
ta uygulaması bu uygulamalan da asarak bir bo-
yutta "mahalle delegelerinden" başlanarak uygu-
lanması uzun vadede partınin tüm yapısını etkile-
yecektir. Kadınlann tabandan başlayan etkin ka-
tlımlan, koltuklara geçirilen tırnaklann gevşeme-
sini sağlayacaktır. CHP'ye kendini yenileme alanı
acacaktır.
Bugün en azından CHP'li kadınlar, CHP'nin ve
CHP Genel Başkanı'nın açtığı bu yolu hızla dol-
durup yeni kararlılıklann ve kazanımlann peşine
düşeceklerdir.
Yeni yüzyılın tarihini kadınlarla yazma kararlılığı-
nı ve cesaretini gösteren, tarihsel görev duygula-
nyla hareket eden CHP ise kuşkusuz adalet ve
eşitlik özlemlerine bir ölçüde de olsa cevap ver-
miş olmanın onurunu taşıyacaktır.
Sınav 3 Eylül'de
AOFlilere dört
yılbk fakülte şansı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Açıköğretim
fakültesı ile meslek yük-
sekokulu mezunlanna
"mflhendisKk, iktisadi-
idaribflimler&kü|tesi.ap,
hukuk, öğretmenlikr
gibi
4 yıllık lısans programla-
nnda öğrenim olanağı
sağlayacak "Dikey Geçiş
Smavı'', 3 Eylül 2000'de
yapılacak. Yüksek Öğre-
tim Kurulu tarafından alı-
nan karar kapsamında
Türkiye'de ilk kez gerçek-
leştirilecek sınav, açıköğ-
retim fakültesi ile 2 yıüık
yüksekokul mezunlanna4
yıUık lısans öğrenimı ka-
pısun aralayacak. Dikey
geçiş kapsamında 3 bin
144'ü devlet, 943'ü vatof,
2 bin 566'sı KKTC'deki
üniversıteler olmak üzere
toplam 62 üniversitede 6
bin 653 kışüık kontenjan
aynlacak.
YÖK'ün karan kapsa-
mında, öğrencininağırlık-
lı önhsans başan puanı, sı-
nav puanını önemli ölçüde
etkıleyecek. Suıa\ başvu-
rulan, 24 Nisan-5 Mayıs
arasında yapılacak. Aday-
lar, başvurma belgesi ve
sınav kılavuzunu meslek
yüksekokullan müdürlük-
leri ve ÖSYM sınav mer-
kezi yöneticüiklerinden
alacaklar. Başvurma bel-
gesi ve kılavuz ücreti 1.5
milyon Iira, sınav ücreti 12
mılyon Ura üzerinden alı-
nacak. Üniversite rektör-
lüklerinin bulunduğu
kentler ile Lefkoşa'da ya-
pılacak sınava, şu adaylar
katılabilecek:
- Meslek yüksekokuUa-
nndan mezun olan aday-
larla bu yüksekokullann
son sınıflannda olan aday-
lar; açıköğretim program-
lanndan mezun olan/ola-
cak adaylar; özel yetenek
sınavı ile öğrencı alan
meslek yüksekokullann-
dan mezun olan.'olacak
adaylar; KKTC ile yurtdı-
şındaki üruversıtelerin
programlanna ÖSYM ta-
rafuiıdan yerleştirme yapı-
lan meslek yüksekokulîa-
nndan mezun olan/olacak
adaylar; Türk cumhuriyet-
leri ile Türk ve akraba top-
luluklanndan ülkemizde-
ki meslek yüksekokuUan-
na yerleştirilen adaylar;
meslek yüksekokulu adıru
taşımayan, ancak bir mes-
leğe hazırlayan 2-3 yıllık
önlisans programlanndan
mezun olanlar.
- Açıköğretim dahil4 ve
daha fazla yıllık program-
lan yanda bırakıp, önli-
sans diploması alanlar,
2000'deki sınava başvura-
mayacak.
- Adaylar, 8 tercihte bu-
lunacak.