Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET dşUBAT2000>AZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALtSİRMEN
BİPAnı
Sevgili,
Geçen hafta sana, tam Yumurtalık olayı önce-
si günlere rastlayan, Yılmaz Güney ile ilgili birant-
mı yazacağımı söylemiştim.
Bu anıyı yazarken, Yılmaz Güney tarttşmasını
alevlendirmek ya da onu tabu bir kişi haline ge-
tirmek değil amacım.
Bunu geçen hafta da belirtmiştim.
Önemli olan sanatçılanmızı sanatçı yönleriyle
anmaktır. Butabii ki, onlann yaşamlanyla ilgili ger-
çeklerin araştınlmasına bu alanda yapıtlar veril-
mesine de engel değildir.
Burada, Yılmaz Güney olayı dolayısıyla bana
sataşanlara yanrt vermeyi de gereksiz buluyo-
rum. • -- >. ••,. .
Neyse biz konuya dönelim.'
Yumurtalık olayının öncesi günlerdeydi. Yılmaz
Güney ile daha önce, "Yılmaz Güney Olayı" baş-
lıklı bir kitap yapmaya karar vermiştik.
Onun sinemaya ilk girdiğindeki silik başanlan-
nın, ki Göksel Arsoy gibi romantik salon jönleri-
nin pek revaçta olduğu bir döneme rastlryorrJu,
sonra "Çirkin Kral" imajıyla halkın gönlünde taht
kuran, ama bana göre yine de çok önemli olma-
yan başanlannın ardından, fılmografisindebirde-
ğişim noktası olan Umut'a giden yolun, toplum-
sal gelişmelerie paraJelliğini vurgulamaktı ama-
cım.
Gerçekten de Çirkin Kral, sosyal adaletsizliğin,
haksızlığın, baskının tartışma gündeminde öne
çıktığı, siyasal tartışmalara sosyal içeriğjn girdiği
dönemde rastlamıştı.
Umut'ta verilen mesaj ise tek adamın tek başn
na, içinde bulunduğu durumdan kurtulamayaca-
ğını, toplumsal koşullann bireyin yaşamı üzerin-
deki etkisini vurguluyordu ki, bu da, siyasal dü-
şünce ve toplumcu fikrin gelişmesine paraleldi.
•••
Yılmaz Güney önerimi çok olumlu karşıladı ve
hertüriü işbiriiğine hazırolduğunu, benimle Ada-
na'ya, doğduğu köye geteceğini her şeyi göste-
rip anlatacağını söyledi.
Bu arada kendisine, bir övgü yazmayacağımı,
kişiliği ile ilgili eleşîirel yönleri de dile getirmeye
çalışacağımı söylediğimde, şunlan söyledi Yıl-
maz:
- Yaz çok iyi olur, her şeyi anlatacağım, ben ha-
yatımda çok yanlış yaptım, hepsini anlat ki ben-
den sonrakiler aynı yanlışlara düşmesinler.
Bu konuşmadan az bir süre sonra, Dhan Sel-
çuk ile birlikte onunla AJganlafın Yeniköy'deki
eski yalısında karsılaştık.
Oradan çıkışta, llhan Abi, bir yerteregidip, hem
sohbet etmeyi hem de bir iki kadeh içmeyi öner-
di.
Yılmaz Güney,
- Ben eve gideyim abi, dışarda geçen gecete-
ri geride bıraktım, artık evimin her gece erken gi-
den erkeğı olacağım, dedi.
Sonra da geçmişteki yanlışlardan kurtulup, ye-
ni bir hayata başlamak istedigini,filmleriüzerin-
de daha fazla çalışmayı arzuladtğını, yasamını, e-
vi, kansı, çocukları, sanatı ile doldurmaya karar-
lı olduğunu, eski dan-dunlu günlerin gehde kala-
cağını söyledi. — ~,- - ^- -
• • * • - '-*••'-••'
Sanıyorum, 10 ya da 15 gün sonraydı, Anka-
ra'da öğrendim Yumurtalık olayını. Aklıma bu söz-
ler geldi. Kader, Yılmaz Güney'in peşini bırakma-
mış, ağlannı örmüştü.
Yumurtalık olayı hakkında, çok şeyier dintedim.
Şimdi yapılması gereken, otayı yaşayanlann ta-
nıklıgıyla bunlan kamuoyuna aktarmaktır.
Ama görünen oydu ki, Yılmaz Güney bu cina-
yette ağır tahrikten yararlanabilirdi. Ağır ceza he-
yeti buna nedense yanaşmadı. Belki de bunda
Yılmaz Güney'in avukat seçmekteki ve avukatla-
nn duruşma sırasındaki taktik yanlışlannın etkisi
olmuştu.
Ama Yumurtalık olayı artık kamuoyuna açıklık-
la anlatılmalıdır sanıyorum.
Bir de Yılmaz Güney'in avukatlan, yurtdışına
kaçmasına neden olan siyasi davaları ve hüküm-
leri dosyalanyla açıklamalıdırlar kamuoyuna.
1200 Hizbullahçı sorguda
Malatya'da21 kuşkıüu
gözaltına alındı ._.••*
Yurt Haberier Servisi -
Şeriatçı terör örgütû Hiz-
bullah'a yönelik operas-
yonlar sürüyor. Malatya'da
Hizbullah'rn îlim grubuna
mensup 21 kişi gözaltına
alındı.
Malatya Valisi Mustafa
Yıkfanm. operasyonlar
çerçevesınde örgütün Ilim
grubuna mensup 21 kişi-
nin gözaltına alındığmı be-
lirterek, gözaltına alınan-
lardan binnin ılın istihba-
rat sorumlusu olduğunu
söyledi. Vali Yıldınm, gö-
zalttna ahnanlar arasında
doktor. mûhendis, araştır-
ma görevlisi, öğretmen, i-
mam, memur ve üniversi-
te öğrencılerinın de bulun-
duğunu kaydederek "Ya-
katananlar teMiğve cema-
jşto^flıagnftoyıiı Sanıkfar-
b birlikte 2 adet av tüfeği,
örgütün kıılhndığı 2 adet
bdgisayar, propaganda
amaçhvideoveteypkaset-
leri Oe çok sayıda örgütset
doküman ek geçirikB'' de-
di. Gazıantep ve çevresin-
de de Hizbullah'ın 4 kişi-
lik infaz tımı yakalandı.
Yakalaaanlann arasında,
Şemdin Sakık'ın kardeşı
HEP Gazıantep ll Başkanı
AbdııUah Samet Sakık ı
öldürdüğünü itıraf eden
Fuat Bafcı da bulunuyor.
Polıs, yakalanan Faysal
BozkurtNuriArslan,Adil
Kannuk ve Fuat Balcı'ya
6 ayn mahallede tatbikat
yaptırdı. 1999 Ocak ayın-
da, örgütün bazı uyguyla-
malanna karşı geldiğı ge-
rekçesiyle Bial Gürdal'ı
öldürdüklerini de ıtiraf e-
den sanıklann, daha önce-
den işadamı MeBh Çe-
çen'in kaçınlması ve Nuri
Arslan ile Nihat Tifldog-
ta'nun bıçakla yaralanma-
$ı eylemlenne kanşnklan
da öğrenildi. Aynca catni-
de eğtâm yaptnak ısteyen
Hizbullah'a izin vermeyen
imam FaaiBSd'yi öldü-
ren sanıklar, Pişmanhk Ya-
sası'ndan yararlanmak ıs-
tediklerini söyledıler.
Şanhurfa
Şanlıurfa ve ılçelerinde
yürütülen operasyonlar sı-
rasındagözaltma alman 11
kişi adliyeye sevk edıldi.
Hizbullah operasyonlan-
nın yapıldığı 44 ilde 1200
Hizbullahçının sorgusu
sürüyor.
Ankara'da 5 gözalü
Hizbullah operasyonu
çerçevesınde gözaltma alı-
nan, daha sonra DGM ta-
rafindan serbest birakılan
g
lek, DGM Savcısı Noh
MeteYüksd'ın itirazı üze-
nne yeniden tutuklanarak
cezaevine gönderildi. Hiz-
bullah'a maddi destek ve-
renleri belirlemek amacıy-
la yapılan operasyonlar
kapsamında Maltepe'de
bulunan "RIB Pazan"nda
5 kişi gözaltına alındı.
Bir başkomiser şeriatçı yayın satarken, ordudan atılan bir astsubay ÎBDA-C'nin yayınını pazarlarken gözaltına alındı
Mîirit nıeınıırlar tarikatlarcla• Polis,Kadiri ,.•
tarikatına baskın
düzenledi.
Tarikatta, aralarında
memurlar, polisler,
öğretmenlerin de
olduğu 38'i kamu
çalışanı 73 kişi
gözaltına alındı. _,,.
Atatürkçülerin •r*. >
tepkisini çeken
Tokat Vali Yardımcısı
Burhanettin ; . •
Coşkun da kentteki
dinci-gerici
gelişmelere
duyarsız kalmakla
suçianıyor.
HÜSEYtVKALKAN
TOKAT - Türkiye'de güvenlik birimleri
44 kentte sürdürülen Hizbullah operasyon-
Ianna kilitlenirken, Tokat'a dinci örgüt-
lenmelere yöneük operasyonlarda şaşırtıcı
sonuçlar ortaya çıktı. Bir başkomiser, şeri-
atçı yayın satarken yakalandı. Ordudan aü-
lan bir astsubay İBDA-C'nın yaym organı
"Furkan"ı pazarlarken gözaltma alındı.
Polisin bastığı bir Kadiri tarikan dergâbın-
da ise aralannda memurlar, polisler, öğret-
menlerin de olduğu 38'i kamu çalışanı 73
kişi yakalandı. Tüm bu gelişmeleri değer-
lendıren Tokat Valisi Mehmet Göndoğda,
kentte aslmda daha önceleri irticai faali-
yetlerin yoğun olduğunu öne süre-
rek,"Bunlan engelkmekiçin kendimipara-
hyonun" dedi.
Tokat, son aylarda tankatlann etkin ol-
maya çalışüğı bir kent. Kentteki dinci ge-
ricüerin ban devlet yöneticilerinden destek
aldığı ıleri süıülüyor. Tokat Vali Yardımcı-
sı BurhanettinCo$kunda kentteki Atatürk-
çükesimin tepkisini çekiyor. Kentteki Baş-
bakanlık TakipKurulu'nun da başkanı olan
Coşkun, kentteki dinci-gerici gelişmelere
duyarsız kalmakla suçlanıyor. Kamu kuru-
luşlanndakı kılık kıyafet uygulamalannı
gozardı ettiği öne sürülen Coşkun'un, Ye-
şilyurt ilçesinde tüm tepkileTe karşm tür-
banla derse giren Milli Hâkimiyet Ilköğre-
tim Okulu'nun öğretmenleri Emine Şahin,
NeşeSdarslan ile Dutluca beldesindeki Şe-
hıt Sadık Bezel Hköğretim Okulu öğretme-
ni Hafime Tasa'ya müdahale etmediği Öne
sürülüyor. Tasa'nm Sulusaray ilçesmdekı
bazı Milli Eğitim yetkilılerinden destek al-
dığı iddia edılıyor.
Devnm yasalannın uygulanmasuun ta-
rikatçılara güç verdiğmi anlatan bir partı
temsilcısi, Tokat'taki gelişmeleri şöyle de-
ğerlendirdi:
"Tokat'ta yeşü sarüdılar, cüppeffler dev-
rim yasalanna a>kın olarak valüiğin önün-
de, emniyetin önüiMk tur abyor. Kimse mö-
dahak etmiyor. Tekd Sigara Fabrikası'nda
şeriatçılarciritamor.Göstenndikmüdalı»-
kfcrte irtica önlenmez. Tokat'ta işin en aa
tarafi, dğerin kediye tesfim edümesi mese-
k«iic" Tokat'ta Hizbullah'a yönelik ola-
rak gerçekleştirilen operasyonlar sırasmda
şaşırtıcı sonuçlar alındı. Operasyon sıra-
sında Turhal ilçesinde ÎBDA-C örgütünün
yaym oıgam "Fmlauı" dergisinı dağıtır-
ken yakalananJar arasında ordudan atılan
bir astsubay ile Tuıhal iHDde görevli öğret-
men Muzaiffer Eyimaya'mn ohnası dikkat
çekti.
Tarikat dergâhına baskın
Hizbullah'm "Menal" grubunun yaym
organı "Ftyz" dergisinı dağıtanlannarasın-
da ise Tokat Merkez Vali Mehmet Ozgün
Karakolu'nda görevli komiser yardımcısı
Hâseyin Tan ve 3 polis memuru saptandı.
Komiser yardımcısmm kendi meslektaşla-
nnca uzun süre izlendiği ve tarikatçılarla
ilişkilerinde ses ve görüntülü olarak kayde-
dildiği büdirildı.
Yine kent merkezinde Tekel Sigara Fab-
rikası'nda hangı tarikata mensup oldukla-
n öğrenilemeyen özel gıysilı (önden ve ar-
kadan vezekli pantolon ve takke giyen) ki-
şiler "Semcrkant" adında bir dergiyi dağı-
tıyor. Bu kışiler arabalaıının ön camlanna
yapışûrdıklan duyurulaıia yurttaşları abo-
ne olmaya çağınıken müdahale ile karşılaş-
mıyor.
Tokat'ta üç gün önce bir ihbar üzerine
Gezırbk Mahallesi 1. Geçit Sokak 2 numa-
raü eve polis baskın düzenledi. "Kadiri
tarikaü" şeybJerinden demiryollanndan
emekli Ahmet Ulukaya'ya aıt dergâh ola-
rak kullanılan eve güvenlik güçlerince ya-
pılan baskın sonucunda 73 kişi gözaltına
alındı. tddiaya göre gözaltma aiman 73 ki-
şi arasında 38 kamu çalışanı var.
Gözaltma alınan ve haklannda soruş-
rurma devam eden kamu çalışanlarının
dördünün öğretmen, üçünün Tanm tl Mü-
dürlüğü'nde mûhendis, birinın Zile Dev-
let Hastanesi'nde sağlık memuru, birinm
Defterdarlık'ta memur olduğu belirlendi.
Yakalananlar arasmda bir komiser yardım-
cısı ile üç polis, bir ilçe Mal Müdürü, Zi-
le ve Tokat belediyelerinin iki memuru ol-
duğu da öne sürüldü. Tokatta "müritme-
mnrlar"ın çokluğu kaygı verici olarak de-
ğerlendirildi.
Ordunun yaptırdığı sinema salonu ve kayak pisti kentte büyük sevinç yarattı
Asker Tunceliliyi kaydınyorFERTTDEMtR
TUNCEIİ - Tunceli'nin
Hozat ilçesinde konuşlanan
51. lç Güvenlik Tugay Komu-
tanlığı'nm ilçede yaptırdığı
bazı tesislerin açılışı ve dağı-
Umı için düzenlenen tören
halk taraündan büyük ilgi
gördü. Hozat ilçesinde düzen-
lenen törende ilk olarak Gazi-
anteplı kadınlann kendi arala-
nnda topladıklan gıda mad-
deleri ile gıyecekler askerler
tarafmdan halka dağıtıldı.
Hozat Belediye Düğün Salo-
nu'nda yapılan törende bir
konuşma yapan Tunceli Gü-
venlik Komutaru Tümgeneral
Dursun Bak,Tunceli halkının
huzunı ve güveni içm çaüştık-
lanm söyleyerek şunlan kay-
detti:
"Tuncefi haDa arük terör-
des nefret etmi; ve güveaKk
kuvMMleriyle tririfkte hareket
ederek terörfin köknnü kaa-
vacaktır. YıOardır terör nede-
niyie böJgeye birçok hizmet gebni-
yor, bizkr bir yandan bölûcü terör
6rgütüyle mücadele ederken bir
yandan da halka getireceğiıniz hiz-
meder için cahşıyoruz. Gencterimi-
zin jpor yapmalan için gerekfi tesis-
leri yapacağız, askerler olarak Tun-
celi'nin bütûn ilçelerine hah saha ve
gençlerin vararlanabilecekleri spor-
tif alanlar \-aptıracağız.Terörü arük
yok etme noktasına getirdik, bun-
dan sonra köylûmüze ve ilcefcrdeki
•
•
PVi-•••;*
H M K İ Kayak pistinin açıhşıııda
^ ^ ^ • E kısa bir konuşma yapan 51.
^ ^ H i tç Güvenlik Tugay
^ | ^ H | Komutanı Tuğgeneral
^ T ^ ^ B Huiusi Akar şöyle dedi:
• ^ H "Gençlerimizin rahat kayak
H ^ ^ V yapabilmesi için bu kayak
V ^ ^ V pistmi yapbk, ancak baktık
pfetPF kibu kayak pistinden sadece
J | gençterdeğüyaşhlarda
JBr yararlanrvür. bu durum çok
hoşumuza gittL halka
hizmet için her zaman
hazmz.
vatandaşlanmızafaizmetiçin çahşa-
Gaziantepli annelenn gönderdik-
leri yardım kolileri Güvenlik Ko-
mutam Tümgeneral Dursun Bak,
51. Iç GüvenlikKomutanı Tuğgene-
ral HuiusiAkar, Kaymakam Kemal
Çeper ve Belediye Başkanı Güzd
Doğantarafindan 200 aileye dağıtıl-
dı.
Yardımlann dağıtırrundan sonra
Tunceli'de ilk defa askerler tarafin-
dan yaptınlan kayak pısri törenle
açıldı. Daha sonra düzenlenen ka-
yak ve kızak yanşmasında derece-
ye girenlere ödülleri Güvenlik Ko-
mutanı Dursun Bak ile Huiusi Akar
tarafindan verildi. Yanşmada ikınci
olan 60 yaşındakı emekli muhtar
Saycan Karaman büyük ılgı topla-
dı. Kendi yaptığı kayaklarla ikinci
olan Karaman'a komutanlar tarafin-
dan özel hediye verilirken güvenlik
komutanı Baİc, muhtann bütün ka-
yak malzemelerini, kendisine
kısa süre içinde alacağı sözü-
nû verdi.
Törene katılanlar daha
sonra askerier tarafindan ya-
pılan çok amaçlı kapalı spor
salonunda askerlenn Hozath
gençlere verdiğı tenıs dersıni
izledi. Tuğgeneral Huiusi
Akar, Hozat'ta gençlerin te-
nise büyük ilgi gösterdiğmı,
kısa süre içinde bu spor da-
lında başanlı olduklannı söy-
ledi. Törene kaüianlar bir sü-
re.tenis oynayan gençleri iz-
ledikten sonra yine askerler
tarafindan inşa edilen sinema
salonuna gıderek inceleme-
lerde bulundular. Tunceli il
merkezinde sinema salonu
bulunmazken Hozat ilçesin-
de ilk defa askerler tarafin-
dan açüan sinema salonunda
göstenlen ve başrollenni Ke-
mal Sunal ile Metin Akpı-
nar'mpaylaşbğı "Propagan-
da" filmı degösterüdi. Huiu-
si Akar, bundan sonra belli
günlerde bu salonda fümlerin üc-
retsız olarak gösterileceğıru söyledi.
Törenlerin bitiminın ardında dü-
zenlenen yemekte teşekkür konuş-
ması yapan Hozat Belediye Başka-
nı GüzeJ Doğan şunlan söyledi:
"Askerlerimize, flçemize yapök-
lan vardımlar için teşekkür ediyo-
ruz. İlçede gençlere kültürel etkinük
ve spor abudan için büyük imkân-
lar sağladılar. Her türiü vardımımı-
za koşuyorlar."
Hizbullah itirafçısı Kemal Aktaş, militanlan birer cani haline getiren ilişkileri anlattı
Once dayak sonra cinayetDt¥ARBAKIR(Cumhuriyet Bü-
roso) - Diyarbakır DGM'de idam is-
temiyle yargılanan Hizbullah itiraf-
çısı Kemal Aktaş'm emniyet birim-
lerine verdiği ıfade, Hizbullah'm
elemanlarmı nasıl adam öldürme
makmesıne çevirdiğini ortaya koy-
du. Aktaş, kendisinın cemaate aıtkı-
tabe\ınde teröristlerle bir araya gel-
dığını anlatarak ardmdan dövme ey-
lemlenne katddığını ve son olarak
da cinayet işledigını anlattı.
Diyarbalar 4 No'hıDevletGüven-
lık Mahkemesi'nde idam istemiyle
yargılanan Hizbullah itirafçısı
Omer-Recai kod adlı Kemal Aktaş,
emniyet müdürlüğünde verdiği ifa-
dede örgüte nasıl kanldığını, eylem-
ieri nasıl gerçekleştirdığını anlattı.
Hizbullah'a ilk olarak Ahmet Ank
adh bir terörist aracılığıy la katıldığı-
m, Ank'm örgütten 'cemaat' dıye
söz ettiğmı belirten Aktaş. "Ahmet
Ank bana tdami konolarla tlgöi na-
sihatier vermeye başlamışa. Cema-
ate aitkitabeviııe gid^) buradaki soh-
betiere kanlabüeceğimi söyiedL Da-
ha sonra bana HizbuBah'mbim gru-
bunun görüş ve füarlerinin tslama
dayalı bir devlet kurmak olduğunu,
bu nedenle tüm Müshımanlann bu
mücadeiede aktif olarak görev alma-
a gerektiğini anlatnlar. Beni Ueride
daha aktif yeriere geüneceklerini. bo-
nun için de kendini yetistirmenı, sü-
rekli kitap okumam gerektiğini söy-
ledl Üç ay kadar cemaate aitIdtabe-
vine gidip geldiğim sıralarda Şaban
Elaltunten veisunlerini haürlayama-
dtğun birçok arkadaş tanıdım. So-
rumhun olanAhmet Ank daha son-
ra bana bundan böyk örgütün aske-
ri birimi içerisinde faafiyet >ürötece-
ğuni söyiedL Ank bana 'Ömer' kod
admı verdL Sonra da cemaatin tan-
maü gereği Fesih kod adh kişinin so-
rummluğunda askeri birim oluştu.
Birimde ben ve Rrfat kodlu bir kisi
vardL Bu birimdekikrle birlikte P-
KK'li olduğu söylenen dört kişrvi
kentin ayn ayn verlerinde dövdfik.
Son dövdüğümüz şahısa Fesih kod
adh Mahmut Kaya bıçakla da vur-
muştu. Daha sonra Kaya bize silanh
eylemlere başlayacağınuzi, bu neden-
le kendi evJerimiz yerine öğrenci ev-
Ifrinrlplnllmmnnı dngnı nlaçjtgını
söyiedL" dedi.
Silahlı eyleme başlayacaklannın
bıldirihnesinin ardmdan yeni eylem
buimlen oluşturulduğunu anlatan
Aktaş, oluşturulan üç ayn eylem
grubunun sorumluluğunun Vedat
kod adlı Cemal Tutar'da olduğunu
kaydetti. tfadesinde çeşitli adam öl-
dünne ve yaralama eylemlenne ka-
tıldığını anlatan Aktaş, bu eylemler-
de deşifre olduğu için örgüt tarafin-
dan Batman'a gitmesı ve burada ey-
lemlere katüması taümaü venldığı-
nı ve bu sırada kod adının Recaı ola-
rak değıştirildiğini söyledi. Iddıana-
mede Aktaş'm, iki kişinin öldürül-
mesı, üç kışının yaralanması ve 3 ki-
şinin de ellen ve ayaklan bağlandık-
tan sonra ev eşyası taşımak süsü ve-
rilerek kaçmlinası eylemlerini ger-
çekleştirdiği belirtilerek TCY'nin
146'ncı maddesi uyannca idamı is-
tendi. Aktaş'm yargılanmasımn ya-
pıldığı son oturumda savcı esas hak-
inn/falri görüşünde Aktaş'm kaöldı-
ğı eylemler nedeniyle idam isteminı
yineledi.
SîWIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Canilerin iki kod ismi var
Hizbullah çapraz kod
sistemi kullanıyor
d
ÖZCANGÜNEŞ
ŞANLIURFA-Şenatçı
terör örgütü Hizbullah'ın,
yasadışı diğer örgütlerden
farklı olarak deşifre edil-
mesi zor "çapraz kod"
sıstemı kullandığı ortaya
çıktı. Hizbullahçılann,
"örgüt mensuplanna ders
verenleri önder ve pey-
gamberin tabii uzannsı ve
varisleri olarak kabul et-
tflderi" belirlendi.
Yakalanan ıörafçı terö-
nstlenn ıfadeleri ile çö-
zülmeye başlanan Hizbul-
lah örgütünün, "çapraz
kod" sistemi ile çalıştığı
ve teröristlere birden faz-
la kod isim verildiği öğre-
nildi.
Çapraz kod sistemıyle.
alttakı örgüt üyesınin üs-
tündekı örgüt roensubunu
gerçek ısrru ve onun üstü-
ne karşı kullandığı farklı
kod adıyla tanınmasımn
önüne geçıldığını anlatan
emnıyet kaynaklan,
şöyle konuştular:
"Çapraz kod sayesin-
de üstteki de alttald üye-
yigerçek ismivekendin-
denalttakflere karşı kul-
landığı kod adıyla tanı-
yamaz.Örneğin; An, \e-
ti ve Hasan gerçek isim-
h' 3 örgüt üyesinin bir-
birierinin üstü oiarak fa-
aüyetyürüttükleri düşü-
nüktüğünde, Afi'ye bir
üst tarafindan (A) kodu
verinr. Veli isfanh' ûst ör-
güt mensubu, keodisini
Ah'ye (B) koduyla tanı-
ör.YalnızVelideAlinin
birüstü olanHasan'a ta-
nıahrken Ah' ve. kendi-
sinin verdiği (A) koduy-
UdeğBdeAlinindeba-
meyeceği (D) koduyla
keodtsini tanıbr.
Yine kendtsinin üstü
olan Hasan'a karşı,
AB'nin bfldiği (B) kodu-
nun dısında (E) kodunu
verir. l vgulanıa üstlere
doğru gittikçe daha da
anlaylma7 olur. Örgüt
sorummiarmm sık sık
değişmesi ve de zaman
geçtikçeiDegaiyapı daha
da karmaşıklasır ve bu
şekiide örgütün deşifre
edihnesi engeDenmiş
olur." Cumhunyet'in u-
laştığı, ele geçinlen ör-
güt belgeleri, Hizbul-
lahçılann "sekiz temel
esası", ilke olarak lcabul
ettikleri ve bunlann başm-
dada "ukmamn ümmete
önderngj"nın geldığını or-
taya koydu. Bu ılkeye gö-
re "Örgüt üyeterine ilim
verenler önder konumun-
dadn-ve peygamberin ta-
bii uzanblan ve varisleri
olarak kabul edilmekte-
dir". Bu esasın yaşama
geçinhnesı ıçın de çeşıtlı
ayet ve hadıslerden ömek
verilıricen dığer "7 esas"
şöyle sıralandı:
"Düşmanın behrlenme-
si ve bakıslann düşman
üzerinde yoğunlaşbrkma-
SL Teşkilat çemberinin kı-
niması. Ümmete çahşma
hürriyetmin verflmesi ve
guişimlerinin teşvik edfl-
mesL Bütün enerjileri düş-
mana direniş noktastnda
yığma. Ölçü düşmana
karşı direnişte çahşınaAr.
Mukaddes vuhdeöer, Htz-
buliahi kümırün özelKkle-
rinin biMnmesL"
istanbul
Polis yeni
mezarev
anyor
Istanbul Haber Ser-
visi - Beykoz'daki villa
tipi evde yakalanan,
Diyarbakır'da tutukla-
nan Hizbullah terör ör-
gütünün sözde Marma-
ra sorumlusu Cemal
Tutar, Adalet Bakanlı-
ğı'ndan alınan özel
Lzınle dün İstanbul'a
getirildi.
Emniyet Müdürlü-
ğü'ne, Diyarbakır pla- ,
kalı özel bir otomobil-
le getirilen Tutar, Te-
rörle Mücadele Şube
Müdürlüğü'nün bulun-
duğu C Blok'a, garaj
kapısından alındı. Şeri-
atçı Hizbullah terör ör-
gütünün sözde Marma-
ra bölge sorumlusu Ce-
mal Tutar'm Üsküdar
Hasippaşa ve Kartal
Çavuşoğİu mahalleleri ~
dışmda mezarev ile si-
lahlann saklandığı baş-
ka ev bulunup bulun- «
madığı yönünde sorgu- -*
su yapılacak.
oralcalislar@yahoo.com
Hizbuilah itirafçısının anlattıklan, ka-
dınlann bu örgütlenme ıçindeki yerini
ortaya koyuyor. Itirafçı diyor ki, erkek-
lerin 2. ve 3. evlilik yapmak isteyip is-
temedikleri, örgüt tarafindan sorulu-
yor ve isteyenlerin önüne bu olanak-
lar sunuluyordu. Çokeşlilik, bir örgüt
emri olarak uygulanıyordu.
Yine itirafçıya göre; örgütün öten mi-
litanlannın eşleri, yani kadınlar, başka
evliKkJeredeadaygösteriliyordu. Hat-
ta daha da açık şekilde, "Dul kalanla-
n isteyenler bildirsin" diye tamim ya-
yımlanıyordu. Kara çarşaf, kadınlann
Hi2buHah'taki temel giysisiydi. Ancak
fazla dikkat çekmemek gerekçesiyle
manto giyilebiliyordu.
Hizbullah, yine itirafçının anlattığına
göre, kadınlan ıslah edebilmek ama-
cıyla, "önce uyar, sonra döv" talima-
tını uyguluyordu. Bunu da Kuran'ın
Nisa suresine dayandınyordu. Ancak
kuralı daha da ileri götürüyor ve "Ka-
nnı şikâyet et, ilet" diyordu. Erkeğin
kansından şikâyetini ileteceği "Kadın
Hizbullah'm Kadınlan
Kom/te/eri'kurulmLiştu. Kadın, kaba-
hatinin derecesine göre, öldürülmek-
ten bir ay kocasından ayn yatmaya
kadar cezalandınlabiliyordu.
Itirafçı, örgüt lideri Velioğlu'nun, ka-
dınlan Fitne çıkarmaktan başka bir
işe yaramaz" diye tanımladığını da
sözlerine ekliyordu. Hizbullah liderte-
rinin eşleri ise hiçbir şeyden haberle-
ri olmadığını söylemişlerdi. Hizbul-
lah'm kadına yaklaşımı üzerine itiraf-
çının anlattıklan, bizlerin bilmediği bir
kültürü mü yansıtıyor? Ömeğin Afga-
nistan'taki Taleban hareketinin yakla-
şımı bundan farklı mı?
"Islamda Kadın ve Cinsellik" kitabı-
mı yazarken, bu konuda Ingilizce ya-
zılmış pek çok kaynağın yanı sıra
Türkçe yazılmış bütün kaynaklan ta-
ramıştım. Bazı ıslamcı çevrelerin, ba-
zı Islamcı bilim adamlannın yaklaşı-
mının kadını aşağılayan bir anlayışı
yansrttiğını kaynak göstererek dile ge-
tirmiştim.
Kadını ikinci sınrf gören ve eve ka-
patmak isteyen Islamcı çevrelerin
söyledikleriyie Hizbullahçılann yakla-
şımı arasında kökten bir benzeriik ol-
duğu, küçük biraraştırmayla anlaşıla-
bilir. Geçmişin kalıplanna, dogmalan-
na kayıtsız şartsız bağlı kalmayı savu-
nan dogmatik Islamcı anlayış, kadına
yaklaşımını da Islamın ilk kuruluş yıl-
lanna dayandırmayı bir inanç gereği
olarak öne sürer.
•••
Hizbullah, gökten zembille inmedi.
Ne yazık ki, bu topraklarda yeşerdi ve
kendisine çok sayıda milrtan buldu.
Bu felaket manzaralannın toplumsal
ve siyasi nedenleri üzerinde hepimi-
zin düşünmeye ihtiyacı var. Bir za-
manlar, Güneydoğu'da muhalifleri öl-
dürüyor diye Hizbullah'm korunup
kollandığı bir gerçek. Yüksek sesle
bağırarak ve "Devlet adam öldüımez"
demekle bu konu kapatılamaz. Tabii
ki devlet cinayet işlernez. Zaten dev-
let insan değildir ki; bazı insanlar dev-
let adına bunu yapartar. Yaptıklan da
ortada.
Hizbullah'ı tabii ki devlet görevlileri
kuımadı. Hizbullah'ı Islamcı bir grup
kurdu. Islamcı ideoloji bu örgüte yön
verdi. Kara çarşaflar attında ikinci sı-
nıflığı kabul eden kadınlar da erkekle-
rin bu aşağılamalanna din adına bo-
yun eğdiler. Din adına itilip kakılmayı
içlerine sindirebildiler.
Bu manzaradan, kadını hâlâ ikinci
sınıf gören, onu eve kapatıp toplum
hayatından dışlamak isteyen yaygın
Islamcı anlayış bir ders çıkarmalıdır.
Kadını aşağılamakia baskıcı, kökten-
ci gericilik arasında çok temelden bir
bağ var. Islamcılar, kadına yaklaşım-
lannı bu vesileyle birkez daha gözden
geçirsinler. Çünkü hâlâ yaygın ofarak
satılan, kadına ilişkin Islamcı kitaplar
kadını ne yazık ki aşağılamayı sürdü-
rüyor.
Hizbullah, Islamcı anlayışın birtüre-
vidir. Islamcı kesimin bir anlamda ak-
rabasıdır. Islamcı çevrenın ezıci ço-
ğunluğunun onlann eylemlerini ve
yaptıklannı onaylamadıklannı ve orta-
ya çıkan manzaradan acı duyduklan-
nı biliyorum. Ancak, ideolojilerinin ye-
ni Hizbullah'lar üretmeye açık yanla-
nnı da görmeleri ve bu konulan tartış-
malan gerekiyor.
Kadınla, kadının kimliğini özgürce
rfade edebilmesıyle uygarlık ve gelış-
mişlik arasında bırebir birparalellik ol-
duğu, su götürmez bir gerçek. Islam-
cılann, toplumun en çaresiz ve en az-
gelişmiş kesimlerini hedef olarak se-
çip, onlann geriliklerinden yararlanma
çizgisinin ne kadar tehlikeli sonuçlar
verebileceği, Hizbullah olayıyla bütün
çarpıcılığıyla gözler önüne serildi.