Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S ŞUBAT2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İSKİ yöneticitePi
pijrevden
Istanbul Haber Servisi-
tisi (ÎP) Istanbul tl
Başkanı Kamil Dede,
lçî_şleri Bakanlığı Mülkiye
Müfetüşlen'nın yürüttüğü
soruştuımalar kapsamında
I S K l ıhalelerinın yasadışı
olduğunun belirlendiğini ve
Istanbul I] Idare Kıırulu'nun
İSKİ yöneticileri hakbnda
görevlerini kötüye
kullandıklan gerekçesiyle
yargılanma karan verdiğini
belirterek "İSKİ
yöneticileri görevden
alınmalıdır" dedi.
komMnaiapının
satışı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Özelleştirme
tdaresi Başkanlığı'nın, Et
ve Balık Ürünleri AŞ'ye
(EBK) ait Eskişehir,
Gaziantep ve Sıvas et
kombinalanrun satışına
ilişkin Özelleştinne
Yüksek Kurulu karannı
içeren tebliği dünkü Resmi
Gazete'de yaynnlandı.
bağlantıları açtğa
ÇjfcSllf
• DİVARBAK1R
(Cumhuriyet Bürosu) -
Halkın Demokrasi Partisi
(HADEP) Genel Başkanı
Ahmet Turan Demir,
partısıne yeni ûye olanlar
için düzenlenen tören
nedeniyle geldiği
Diyarbakır'da '2000'li
Yıllara HADEP'le Girelim'
şölenine katıldı. Şölende
konuşan Demir,
Hizbullah'ın Susurluk ile
olan bağlantılan ve devlet
içindeki taraftarlannın bir
an önce ortaya çıkanlmasını
istedi.
Tanör
soruşturmasına
tepki
• İstanbul Haber Servisi -
öğretım Elemanlan
Sendikası (ÖES), istanbul
Üniversitesi Hukuk
Fakûltesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Bülent Tanör'ün,
TÜSlAD'a ûniversite
yönetiminden izinsiz rapor
hazırladığı gerekçesiyle
rektörlükçe 'soruşturma
açma tehdıdı ile karşı
karşıya bırakılınasına' tepki
göstererek ûniversite
yönetiminin üniversiter
anlayıştan uzaklaştığını
bildirdi.
Mahkûmiyet
AİHM'de
• ANKARA (AA) - Eski
HADEP Bolu 11 Başkanı
Kenan Ayaz'ın da
aralannda bulunduğu 6 parti
yöneticisinin, Dünya Banş
Gûnü dolayısıyla 1 Eylül
1997'de yaptıklan basın
açıklamasında, "terör
örgütü PKK'ye yardım ve
yataklık ettikleri"
gerekçesiyle 3 yıl 9'ar ay
ağır hapis cezasına mabkıim
olduklan dava, Avrupa
Insan Haklan
Mahkemesi'ne (AİHM)
götürüldü. Başvunıyu
yapan Ankara Barosu
avukatlanndan Levent
Kanat, "adil yargılama
hakkmin ihlal edlldiğini"
savundu.
Xezaevinde
gazeteci yok*
• ATİNA (AA) - Basın
Konseyi Başkanı Oktay
Ekşi, Atina'da düzenlenen
Türk-Yunan gazeteciler
konferansında, Yunanlı
gazetecilerin, "Tûrkiye'de
cezaevinde bulunan
gazeteciler"le ilgili
sorulannı yamtladı.
Ekşi, "Adalet
Bakanlığı'ndan 3 gün önce
aldığım şifahi bilgiye göre,
şu anda Tûrkiye'de basın
suçu nedeniyle cezaevinde
yatan gazeteci bulunmuyor"
dedi.
Kfrteki kttiater
• İstanbul Haber Servisi-
TBMMYÖKve
Üniversiteleri Araştrrma
Komisyonu üyeleri, İstanbul
Üniversitesi (IÜ) ile ilgili
iddiaları araştırmak için
bazı öğretim görevlilerinin
görûşlerini almayı dûn de
sûrdürdû. Komisyon
Başkanı MHP'li Mustafa
Gül, ellerinde Marmara
Üniversitesi rektörlûk
seçimleriyle ilgili tutanaklar
olduğunu belirterek "Bu
tutanâklarda öğretim üyesi
olmadığı halde oy
kullananlar var" dedi.
RTÜK'e ilişkin yasada değişiklik yapmak üzere kurulan komisyon yayın ilkelerini belirledi
Usans iptali yasalaşıyorBAHARTANRISEVER
ANKARA - Radyo ve Tele-
vizyonlann Kııruluş ve Yayınla-
n Hakkında Yasa'nın değiştiril-
mesi amacıyla TBMM'de oluş-
turulan komisyon. yasa tasla-
ğında yer alacak yaym ilkeleri-
ni belirledi.
Yaym ilkelerinin ihlali duru-
munda aşamalı olarak uyan ve
özür dileme, ilgili programın
durdurulması ve para cezası uy-
gulanması karara bağlanırken
bölücü ve irticai yayınlar ile çı-
• Üye seçimi ve ANAP'hlann kaldırmak için yoğun kulis yûrüttüğü, yayın
kuruluşlannda yüzde 10'dan fazla hissesi olanlann kamu ihaleleri ve borsaya
girme yasağı, uzlaşma sağlanamaması nedeniyle liderler toplantısına bırakıldı.
kar amaçlı yayınlarda en ağır ce-
za olan yayın lisansı iptalıne gi-
dilmesı öngörüldü. Uye seçimi
ve ANAP'blarm kaldırmak için
yoğun kulis yûrüttüğü, yayın ku-
ruluşlannda yüzde 10'dan fazla
hissesi olanlann kamu ihaleleri
ve borsaya girme yasağı, uzlaş-
ma sağlanamaması nedeniyle li-
derler toplantısına bırakıldı.
Yasanın değiştirilmesi ama-
cıyla TBMM'de hükümet ortağı
partilerin temsücüerinden oluş-
turulan komisyon, çahşmalanm
sürdürüyor. DSP'li Tavfiın tçü,
Erol AL MHP'li Şevket Büient
Yahnid, Fanık Bal ve ANAP'lı
Emre Kocaoğlu ile Sfihan Öz-
kan'dan oluşan komisyon, yasa
değişikliğinin şubat ayı içinde
TBMM'den geçirilmesi yönün-
de liderler zirvesinde alınan ka-
rar doğrultusunda çalışmalannı
hızlandırdı.
Hisse oranlannda sonın
Komisyonda hisse oranlan ile
RTÜK'ün yapısma iüşkin mad-
deler tarüşma yaratn. ANAP'h-
lar "şeflafhk" gerekçesiyle ba-
Öymen
'Seçime
hazırlık
başlıyor'
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-CHP Ge-
nel Başkanı Attan Öy-
men, Hizbullah vahşetı-
nin, Türkiye'de daha
uzun yıllar irticaya kar-
şı savaşım verilmesi ve
uyanık olunması zorun-
luluğunu ortaya koydu-
ğunu söyledi. Hüküme-
tin çeşitli konulardaki
icraatını eleştiren Öy-
men, başansız ekonomi
programlannda, yolsuz-
İukta, adalet ve güvenlik
birimlerindeki zaafiyet-
te istıkrarlı olunduğunu
belirtti. Öymen, Tahkim
Yasası'nın çıkanldığı
yetmiyormuş gibi, geri-
ye dönük olarak ışletıl-
mesi yönündekı yasanın
da çıkanldığını anımsa-
tarak
u
Bütün bunlar
Türkrye'nin yalnız bu-
gününü değil, yannını
da tehdit eder hale gel-
miştir'' dedi. CHP'nin
tüm bu konularla ilgili
olarak Türkiye'yi yeni-
den yapılandırma iddi-
asında olduğunu vurgu-
layan Öymen, ufukta se-
çim görünmemesine
karşın kısa süre sonra se-
çim hazniıklanna başla-
yacaklannı açıkladı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
sm kuruluşlannda yüzde 10'dan
fazla hissesi olanlann kamu iha-
leleri ve borsaya girme yasağı ile
bir basın kuruluşu sahibinin, bir
başka basın kuruluşunda en faz-
la yüzde 20 hisseye sahip olma-
sı yönündeki sınırlandırmanın
kaldınlmasını istiyor. DSP ka-
nadı ise bu sınırlann korunması-
m öngörüyor.
TBMM'de 1998 yüı ekim
ayında yüzde 20 ve yüzde 10 sı-
nırlannın kaldınlmasını öngören
tasan reddedjlmıştı.
Üst kurulun yapısı konusunda
da DSP'liler, üyelerin çe-
şitli kuruluşlarca gösterile-
cek adaylardan oluşacak
havuzdan TBMM tarafın-
dan seçilmesi konusunda
ısrar ederken, ANAP ve
MHP'liler buna karşı çıkı-
yor. Uzlaşma sağlanama-
ması nedeniyle hisse oran-
lan ve üye seçimi konula-
rının liderler toplantısına
bırakılması kararlaştınldı.
Taslakta yer alacak temel
bazı düzenlemeler şöyle:
• Yayımcıhğm, yayın or-
ganı, hisse sahipleri ya da
hısımlanmn çıkarlan için
kullanılması ile devletin
milletiyle böiünmez bütün-
lüğûnü bozucu ve toplumu
şiddet, terör, etnik aynmcı-
lığa sevk ederek kin ve düş-
manhğa tahrik eden yayın-
larda, ilgili kuruluşun li-
sansı, uyanlmaksızın iptal
edilecek.
• Cezalarda ilk aşamada
uyan ve özür dileme me-
kamzması getirilecek. th-
lalin tekran halinde kuru-
luş değil ilgili programın
yayını durdurulacak ve ye-
rine Kültür Bakanlığı'nca
hazırlanacak eğitnn-kültÜT
programlarmm yayımlan-
ması zorunlu kıhnacak. îh-
lalin ikıncı kez tekrarlan-
ması halinde ulusal yayın
yapan kuruluşlara 150-250
milyar lira arasında deği-
şen para cezası uygulana-
cak. Para cezasının mıkta-
n yerel ve bölgesel yaym
yapan kuruluşlar ile radyo-
lara göre değişecek.
• RTÜK'ün "gereğûuten
ûuia oton" daire başkanlık-
lannın sayısı azaralacak.
Muhalefet, cumhurbaşkanının halkoyu ile seçilmesini Meclis'e getirmekte ısrarlı
'Hükümetin formülü kabul edflmez
9
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sn) - Muhalefet, parlamento ço-
ğunluğunu oluşturan iktıdar kana-
dı karşı çıkmasına karşın, cumhur-
başkanının halk tarafından seçil-
mesine ilişkin anayasa değışiklıği
önerisini TBMM Genel Kuru-
lu'nda oyjatma konusunda ısrarlı
olacak. Özellikle ana muhalefet
partisi FP, önümüzdeki günlerde
DYP ile birlikte TBMM Başkan-
hğı'na sunmaya hazırlandığı ana-
yasa değişikliği önerisi TBMM
Anayasa Komisyonu'nda iktıdar
çoğunluğuyla reddedilse de öneri-
yi genel kunıla ındirme hesabı ya-
pıyor. DYP ise tutumunu Anayasa
Komısyonu'ndaki oylamadan
sonra netleştirecek. FP Grup Baş-
kanvekılı BülentArmç, öncehkle-
rinin cumhurbaşkanının halk tara-
findan seçilmesinden yana oldu-
ğunu belirterek, iktıdar kanadının
getireceği 5+5 formülüne üişkin
Anayasa değişikliğinin Meclis'ten
300 oy bile alamayacağını savun-
du. Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeü, cumhurbaşkanhğı seçi-
mını •Demirel'deıı a>n tuttoğu
1
mesajını verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimine
ihşkin Anayasa değişikliği konu-
sunda iktıdar kanadından bile
farkiı sesler çıkarken ana muhale-
fet partisi FP, süreci 'uzatma' tak-
tiği izliyor. DYP'de ise Genel Baş-
kan Tansu ÇılJer, halkoylamasına
ilişkin değişikliğin mutİaka genel
kurulda oylanması gerektığini sa-
vunurken kurmaylan, bu konuda
'ısrar edflmemesi' görüşûnü dıle
getınyorlar. İktıdar kanadı, muha-
lefetin halkoyu önerisini Anayasa
Komısyonu'nda reddertirme eğüi-
mine gırerken, FP ve DYP, komis-
yon raporunu genel kurulda oylat-
mayı deneyecek. FP Grup Başkan-
veküi Bülent Annç, komisyonda
Sehit yakınları Ankara'da hükümeti protesto etti
'Verilen ceza yerine getirilmeli
5
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şehit yakın-
lan, Abdullah Ocalan'ın ıdam dosyasının
Başbakanlık'ta bekletümesi karannı düzenlenen
"ŞehiÜere SJQ^> MBiııgl" ile protesto ettiler. E-
mekli Jandarma Korgeneral Hasan Kıındakçı,
"AbduEah Öaıfan amdaka asrfacakür" dedi.
Terör Mağdurlan Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Dernegi'nce düzenlenen Şehitlere
Saygı Mitingi için çeşitli kentlerden gelen şehit
ailelen sabah saatlerinde bipodromda toplandı.
Buradan Abdi Ipekçi Parkı'na yûrüyen aileler,
"Seni akbk Kemra'dJin, bırakmayız asmadam",
"Idamlar uygulansm", "Pişmaıüık Yasaa'sa
hayır'" sloganlan attilar.
Emekli Jandarma Korgeneral Hasan Kımdakçı,
şehitierin boşu boşuna değil, Türkiye'nm bölün-
müz bûtünlüğü için canlanm verdiklerini söyle-
di. Mücadeleye devam edıleceğku ve mutİaka
hedefe ulaşılacağını kaydeden Kundakçı, "OB-
lannençokkorkruğuTarkyargısmınönaaeçık-
makü. Türk yargısının önûne çtk&iar. Yargı
gereken cezayıverdL Bundan sonra,gereken ne ise
yapdacakfH-. Yapöklarmın cezasmı çekecekfcnür.
AbduOah Öcalan mutİaka asıbcakür'' dedi
16 kışılik çoğunluğu olan iktida-
rm bu öneriyi reddettirme olanağı
bulunduğunu, ancak kendilerinin
komisyon raporunun genel kunı-
la indırilmesıni zorlayacaklanm
ifadeetti. DYP Grup Başkanveki-
li Turfaan Gfiven ise her iki öneri-
nin de parüsınce benımsendığını,
ancak öncelikle halkoylamasına
üişkin değişiklik önerisinin sonu-
cunu görmek istediklerini ifade et-
ti. ANAP Genel Başkan Yardım-
cısı SelçukPehfivanoğJu. cumhur-
başkanlığı seçiminin Türkiye'de
siyasal sorun habne getirilmeme-
si gerektiğini vurgulayarak "Za-
ten demokratik sistem içinde de
bu, syasi probkm ofanadan çözü-
leceklir.\ani, ^ekübsyonbr yara-
biarak cumhurbaşkanhğı seçimi-
nin bir probiem olarak görülmesi-
ne karşrjTz" dedi.
Devlet Bahçeü, MHP MKYK
toplanüsında yaptigı konuşmada,
cumhurbaşkanlığı seçimini 'De-
mirel'deıı ayn tuttuğo' mesajını
verdi.
1-Tı IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin@doruk.net.tr
Avusturya'nın yeni hükümeti, Avru-
pa'yı çalkalamaya devam ediyor. Eğer
Jörg Haider sözünün eriyse asıl çal-
kantı bundan sonra gelecek.
Haider'in partisi FPÖ (Freiheitlicher
Partei österreich = Avusturya Özgür-
lükçü Partisi) programının temelini, sa-
nıldığı gibi yabancı düşmanlığı eksenli
bir ırkçılık üstüne kurmuş değil.
FPÖ'nün esas karşıtlığı, Avusturya'nın
Avrupa Birliği'nin kopmaz bir parçasına
dönüşmesi, Avrupa bûtünlüğü içinde
erimesi.
Daha Avrupa Ekonomik Topluluğu
(AET) Avrupa Topluluğu'na (AT) evrilir-
ken, yani henüz Avrupa Birliği yokken,
Avusturya'dan yükselen ilk çatlak ses
bugün Haider'in temsil ettiği siyasal ör-
gütlenmeden gelmişti. FPÖ, AET'nin bir
ekonomik biriikten bir siyasal birliğe yö-
neldiğinin attını çizryor ve zengin gele-
nekli "Avrupa uluslan'nm ulusal ege-
menliklerinden vazgeçip "ne olduğu as-
la bilinmeyen " ve aslında "olmayan " bir
"Avrupa" kavramının içine sürüMendik-
lerini söylüyordu.
Saptama doğruydu. Gelişmekte ola-
nı benimsemese, reddetse de Haider-
gillenn teşhisi yanlış değildi.
Nitekim 50'li yıllann "Kömûr-Çelik Bir-
liğrnden Avrupa Birteşik Devletleri'ne
(ABD) giden süreçte 50 yıl içinde çok
yol alındı. Bugün Avrupa Birtiği (AB) ar-
tık bir ekonomik ortaklıktan çok öte, si-
yasal, kültürel, sosyal, hukuksal, kısaca-
Avrupa'nın Kıyısında
Duran Avrupalı
sı yaşamın hemen tüm alanlannı kapsa-
yan bir oluşum.
Üstelik AB'nin kendisi de bir "geçiş
süreci örgütü" olduğunu saklamıyor. Er
ya da geç Avrupa Birteşik Devletleri'ne
(ABD) ulaşmayı hedefleyen bir süreç
söz konusu. Üye ülkeler bu federal dev-
letin "eyaletleri"r\e dönüşecekler. Avru-
pa Birleşik Devletleri Almanya eyaleti,
Fransa eyaleti, (eğer nişan nikâha dönü-
şürse) Türkiye eyaleti, Italya eyaleti,
(eğer Haider'in korkusu gerçekleşirse)
Avusturya eyaleti gibi...
Haider'in ve Haider"e oy veren yüzde
27'lik seçmen kitlesinin karabasanı işte
bu.
Tiroller'de (Alp Dağlan'nın Avusturya
kesimı") kış turizminden kıskanılası bir
refaha ulaşmış zengin ve tutucu köylü-
lük, daha şimdiden AB'nin ölçütleriyle
çatışmakta. Türkiye'nin önüne demok-
rasi ve insan haklan ilkeleri olarak çıkan
bu ölçütler, Tiroller'de kendini "çevre
koruma ve doğanın dengelehni savun-
ma" olarak gösteriyor. Yapay kar maki-
neleri ile Tiroller'in doğal dengesini al-
tüst eden dev kayak merkezleri, kış ta-
tili otelleri ile Tiroller'i beton yığınlanyla
sıvayan, güzelim Alp vadilerini greyder-
lerle, kepçelerle düzeltip kayak pistine
dönüştüren "köylü-turizmsanayicileri",
AB'nin çevre kural ve ilkeleriyle tanışı-
yor ve homurdanıyor.
Dahası Avusturya oldum bittim, Avru-
pa'nın içine fazla girmeyen, ortalıkta faz-
la görünmeyen, "Avrupa'nın kıyısında
duran Avrupalı" kimliğini korudu. Sos-
yal demokrasinin unutulmaz önderle-
rinden Kreisky döneminde Avusturya,
kartpostal benzeri köyleri, bakımlı ve
kültürel zenginlik fışkıran kentleriyle bir
Batı Avrupa ülkesiydi, ama aynı zaman-
da gümrük duvarlanyla, hukuk sistemi
ile, sınır kurallanyla Doğu Avrupa ülke-
leriyle şaşırtıcı benzeşimler gösteriyor-
du.
Bu çok açıkmış gibi görünen "kapalı
toplum"un Avrupa Birliği içindeki mace-
rası, köylü tutuculuğunu ve globalleş-
menin sonuçlanyia karşılaşan kent yok-
sul ve orta sınıflannı dennden etkiledi.
Siyasal tercihlerini milliyetçi-ırkçı bir
program savunan FPÖ'ye yönelttiler.
Sosyal demokratlann çok uzun sürmüş,
30 yıl, iktidarlanndaki kaçınılmaz yıp-
ranma, bu süreci hızlandırdı ve bugüne
gelindi.
AB ülkeleri bugünlerde Haider iktida-
nnı siyasal ve moral bir yalıtma manev-
rası ile dize getirmeye çalışıyorlar.
Bundan ne çıkar?
Bizce dişe dokunur bir sonuç çıkmaz.
Avusturya'da sosyal güçler bir erk ça-
tışması sürdürüyortar ve bu raundda ırk-
çı-milliyetçi güçler üstün geldi.
Sonucu da bu çatışma belirleyecek.
Bir başka deyişle Avusturya'nın gele-
ceğini Avusturyalılar çizecek.
Yukandaki paragraf, ilk bakışta, sakız
olmuş bir "zaten bilinen"\n yinelendiği
bir cümleden ibaret.
Peköyle değil.
Bırakın Avusturya'yı, AB'nin aday ül-
kesi Türkiye'ye gelin. Daha dumanı da-
ğılmamış "idam farf/şma/ann/'anırnsa-
yın; idamın kaldınlması gibi önemli bir
"Kopenhag ö/çüfü"nün Türkiye'nin çe-
şitli siyasal güçlerince nasıl karşılandı-
ğını hatırlayın. Yann Avrupa Birliği bay-
rağının dalgalandığı, Avrupa hukukunun
egemen olduğu, Avrupa düşüncesınin
eğitimden trafiğe, insan haklarından or-
duya, siyasal örgütlenmeden özgürlük-
lere kadar yaşamın bütün alanlanna
damgasını vurduğu bir Türkiye'yi gözü-
nüzün önüne getirin.
O günlerde yıldızlan parlayacak Türk
Haider'leri" bugünden sezmeye ve seç-
meye çalışın. Avusturya'nın Türkiye'den
çok uzak olmadığını, belki de şaşırarak
fark edeceksiniz...
POLİTtKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Tan'ın Ağartısı...
Geceler boyu beklediğimiz kendi iç evrenimizde
büyüttüğümüz sevdalan birden kaybedip çocuk-
su sevinçlerimizi arar olmuştuk!..
Beklentilerimiz neydi?
Avuçlanmızda saklamaya çalıştığımız umutlan-
mız belki de kaçıp gitmişti...
Bu yüzden telaşlıydık, altımızdan kayıp giden
mevsimleri kovalıyorduk...
Dışanda ölgün sokak lambalan sanki btze göz kır-
pıyordu...
Kurban edilmiş bir akşamdan sabaha bakarken
Efraim Huerta'nın yıldızsız gecelerinde evrenimizi
kaplayan aşk, kanatsız bir kuşu andınyordu...
Güçlü bir kayrtsızlığı vardı sevdanın yüreğimiz-
de...
O anda Ted Hughes'ın zorlu yıldızlan savaşın cel-
latlannı kovalıyordu, tek isteğimiz olan banşın ay-
dınlık yüzüne doğru...
ölümlere ve acılara alışmıştık!..
Tutkuyta gelmiş, tutkuyla gidiyorduk...
Habersizdik, tan ağartısı gibi ak ve lekesiz be-
denlerden; kız.ıl lal taşı dudaklarda yükselen sevda
bulutlanndan...
Bugünlerde Avusturyalı faşistlerden söz ediyor-
duk; Jörg Haider'i yerden yere vuruyorduk...
Tuhaf bir toplumduk!
Utanmıyorduk Abdi Ipekçi'nin katillerinin hâlâ
aramızda dolaşmasından; o tetikçilerin ellerini kol-
lannı sallaya sallaya Meclis bahçesinde gezinmesin-
den...
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı için 'vurem-
n" verenler kimlerdi; kimlerdi karanlığın orta yerinde
acımasızlığın kör bıçağını kınından çekenler?
Güneşler derin denizlerde yıkanıp, yeni sevdala-
nn boy verdiği ormanlarda günlenn mavi yüzüyte bu-
luşurken, biz ışıksız dehlizlerde toprak kazıyorduk...
Acılrydık!..
Umutsuzduk!..
Kış çiçekleriyle donatılmış bahçelerde dolaşırken
sevginin resmini çizemiyorduk...
• • •
Hüzün çiçekleri gülümserken ırkçı Jörg Haider'i
eleştiren aydınlanmız, ülkemizdeki eli kanlı katille-
rin, faşıstlerin otuz yıllık serüvenlerini neden gör-
mezler?
Düşlere inanan biryaşam değişmez, ama acı ve-
ren anılarda bütünleşir sevgi!..
Ronald Duncan, sevginin ölçüsünü anlatır, bü-
yük hınçlann, kaçışlann şafağında...
Bir el uzanır perdelere, bir el yürek olup çıkıp gi-
der...
Acılar bir yalaz gibi sarar gövdeleriL
Bir şiir okur Andrey Voznesenski, ince başak
sapı gibi sapsan saçlı kadına...
Gölgeli yüzler, cinayetler, işkenceler...
Bilmem, bu kokuşmuşluğun içinde mavi kanatlı
bir kuş eski sevdalara götürecek mi bizi?
Bir şarkı söyleyecek miyiz kurşuni akşamlara i-
nat!..
Osip Mandelştam'ı dinlerken o incecik omuzla-
nn kırbaç altında kızarmasını izleyeceğiz, eski film-
lerde olduğu gibi!..
Kırbaç attında kızarmak, alev alev yanmak için!..
Kınk cam üstünde yürümek ve aşmak için kanlı
kumten...
Yanmak için kara bir mum gibi, yakarmaktan kor-
kup titreyen... ,, "•-, —
Sonra uzun bir uykuya yatmak...
Tam dalarken Edip Cansever'i anımsamak:
"Yani bizim hiç korkmadığımız şeyler
Belki en çok korktuğumuz şeylerdi gerçekte
Ki bütün işkenceler, ezinler ve kınmlar
Damlayan bir musluktur yerine göre
Yoksa bir enkaz altında bir ölüm
Ya da puslu havada bir cinayette . '• >...
Birölûm , .
ölümün anlamı ne?"
•*•
Hüznü ve sevdayı en uysal öğütlerle büyüttük...
Artık her şey tekdüze geliyor bize...
Demirler bizi yok etti, zaman erftti...
Bir coğrafyanın çığlık çığlığa yalnızlığı, yaşam
biçimimiz oldu!..
Yani bizim hiç korkmadığımız şeyler!..
Avucumuzun içinde sakladığımız umutlar...
Dışanda ölgün sokak lambalan...
Uzun bir sessizlik...
Faşist Jörg Haider'le avunuyoruz, ama içimizde-
kilere hiç aldınş etmiyoruz...
Kımnızı akşam yıldızının uçurtmasını anyoruz yıl-
lardır...
Çocuklar kış güneşinin içinde koşturuyoriar...
Kuşlar kanatlanıyor her zamanki gibi...
Ne zaman sesimiz çoğalacak evrende?
Bir kayısı dalında açan çiçek, vişneçürüğü sev-
dalar, ıhlamur ağacının hüznü...
Tan ağanyordu...
Gizli bir yerattı sevinci nedense sıçrayıp gidiyor-
du benden uzaklara...
Çok uzaklara!..
hikmet-cetinkayag cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
GOZLERIN POYRAZ
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı Hikmet ÇetMaya
Gazeteci-Yazar Hikmet Çetınkaya'nın içindeki firtınalı
evrende geliştirdiğı, duygu denızınde damıttığı yazılan.
Bir solukta okunacak, kimi zaman bir nısan yağmuru
altında, bazan povraz yelinın soguk savurganlığında ya da
karanlık bir gecenin yalnızlığında yenıden okunacak, yer
yer okunacak bir kitap bu kıtap
Cumhuriygi Çağ Pazartama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41
^ kitap kulûbü (343341Cağalo$lu-tstanbul Te): (212)514 01 96