16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2000 PAZAR 14 [email protected] 'Herkentte aynnülar gizlidir' GürolSözen, Istanburu martıların gölgesinde anılar vegödemlerleyazdı "Kentfeşmenin vahşi bir yapdaşmaya döoüştüğü ortamda,düzenini bozmayan tek variık martılar_" ESRA ALİÇAVUŞOGLU lstanbul... Büyük aşklann. hüz- nün, güeün, karmaşanın iç içegeç- tigi gizemli şehir... Üzerine binler- ce şiir yazılan, uğruna yüzyıllarca savaşılan, sahip oldukça uzaklaşılan. yabancılaşan büyülü lstanbul. Üzerine her ne kadar çok şey ya- zılmış olsa da tükenmıyor bu kentin hissettırdıklen. "IstanbuL. aslında, binbir kumaşın dokunduğu bir kar- maşadır. Boğaziçi ise bu karmaşadan arta kalan seriniik—n diyen Güroi Sö- zen'e göre lstanbul'un gerçek sahı- bı martılar. Onlann arkasına takıJa- rak anlatıyor kendi İstanbul'unu... - "lstanbul'u, asıl sahiplerine so- run: Martılara..." diyorsunuzkitabın önsözünde. 'Martılann Istanbulu' na- sılohıstu? GÜROL SÖZEN -Martılann İs- tanbul'u, sonradan akJama gelen bir başlık. On yıl önce yayımlanan 'Bin Çeşh lstanbul'adlı kitabımı birarka- daşıma. "En iyisi marolann peşineta- lalmak-" diye imzalamışım. Sonra kitaba martılan yazmadığımı gör- düm. Bir kitaba müdahale yanlış gi- bi görûnse de ben yazar değilim, res- samım; bunedenle de hoş görûrler de- dim kendi kendime. Ama gerçekten de martılann bir îstanbul 'u oldugu or- tadaydı. Sultanahmet'ten Boğazıçı'ne kadar martılarvardı gökyüzünde. Hıç birzaman bırbirine dokıinmadan, ka- ^İ - \ u İstanbul'un gerçek sahibi martüardır. Onlann peşine takılıp, martının kente bakan öyküsünüyazdım. İstanbul, ters akıntüar içinde bir kent. . Ters aktntüarda ayakta m durabilirsek o kenti ^^ daha iyi • P anlayabiliriz. ^ ^ Ve her büyük kentte JH^ hep aynnülar da AJ/BP sakltdır." natlannı birbirine değdirmeden sular- da ve karada martılar egemendi ve be- ni çok etkiledi. 'Gezgin güncesi yazdım' Kentleşmenin vahşi bir yapılaşma- ya dönüştüğü ortamda, düzenini boz- mayan tek variık martılar... Mart için bataklıklardan, çöplüklerden hoşla- nır derler. Ama çöplüklerden hoşla- nan bir kuşun bu kadar saf, bu kadar güzel olması gerçekten insanı şaşır- tıyor. Martı her yen dolaştığına gö- re en iyisi ben de onlann peşine ta- kılayim dedim ve martılar için özel bir bölüm yazdım. Martının kente bakan öyküsü gıbi oldu. Londra'da nisan ayında açılacak olan sergi, çağdaş İngiliz sanatının kışkırtıcı yaprtlarına yer verecek Saatchi, yeni bir 'sansasyon' yaratmaya niyetli Kültür Servisi - lngıltere'nın en çok sözü edı- len sanat koleksıyonculanndan Charles Saatchi genç Ingılız sanatçıları önemsemedığı suçlamala- nna meydan okumaya hazırlanıyor ve Kuzey Lond- ra'daki galensınde bu sanatçılan ön plana çıkaran bir sergi açmayı tasarlıyor. Nisan ayında Ant No- lses(Kannca Gürültüleri) adı altında gerçekleşe- cek olan etkinlık, Royal Academy'de (Kraliyet Akademisi) düzenlenen 'Sensation' (Sansasyon) adlı sergınin devamı nıtelığinde olacak. Saatchi'nın desteklediğı genç İngiliz sanatçıla- nn yenı ya da en başanlı yapıtlanndan oluşacak olan sergıde Chapman kardeşler, Jack ve Dinos'un 'Ün iki başh küçük kız' heykelı. Turner Ödülü'nü fcazanan ChrisOfıli'nın 'AfrikahMomLia*' ad- lı tablosu yer alacak. Müze müdürü Jenny BJyth'a göre bu etkinlık. halkın, bu sanatçılann son çalış- malarını görme fırsatını yakalayacağı tek sergi. Servetini, sanat eserleri satın alıp ve daha sonra bun- lan elden çıkararak kazanan Charles Saatchi, geçen ön yılda çağdaş İngiliz sanatının tanınmasında büyük rol oy- nadı. Düzenli olarak küçük galerileri araştıran ve yeni sanatçılann eserlerini tanıtmaya çalışan Saatchi, ıki yıl önce koleksiyonundan 130 çalışmayı çıkannca, 'Brit Art'a (Çağdaş İngiliz Sanatı) olan tutkusunun azaldığı sanılmıştı. Saatchi. bu iddıaya yanıt olarak, o dönemde elden çıkarttığı Damien Hirst, Rachel Whiteread ve Sergide Jenny SaviHe'rün 'Fulcrum' adlı çaJışması da yer alacak. JennySavülegibi sanatçılann yapıtlannı Ant Noises ser- gısınde sergıleyecek. Hirst'ün bu sergıde yer alacak ça- lışmalan, ağırlıklı olarak tıbbi temalara dayanıyor. Fır- ça, palet ve yanm kalmış bır otoportreden oluşan ve bir 'Sanatçı Stüdyosu'nu andıran cam kutu. sanatçının en il- gı çekmesı beklenen çalışmalanndan biri. Jenny Savil- le'in 'Fufcrum' adını verdıği yeni 'nü' çalışması, Ga>in Turk'ün sıyah yağlıboya kullanarak püskürtme tekniğıy- le yaptığı tablosu ve Hirst gibi çağdaş sanatın 'şok' eden sanatçılanndan Sarah Lucas'ın barok dönemıne ait ba- kır bır heykelden esinlenerek yaptığı şehvetli bır erkek kadın heykeli, nisan ayında açılması plan- lanan sergıde yer alacak. 'Ant Noises' adındaki sergıde yapıtlan sunulacak diğer ısımler ise Gary Hume.Ron Mueck ve Rfchard Patterson. Galen sahıbı ve Sarah Lucas'ın tanıtımcısı Sadie Cote, on yıl önce Saatchi'nin kendi koleksiyonuna ek- lediği eserleri bir arada görmenin ilgınç olacağı görüşünde. 1997 yılında Royal Academy'de açılan, Saatc- hi'nın kendi galensinde sergilenen genç İngiliz sa- natçılannın bazı çalışmalannı ıçeren 'Sensation' adlı sergı, yapıtlann 'ahiaka vedinesaygısızhket- tiği' gerekçesiyle büyük tepki toplamışü. Mynı Hindfcj'ınyüzlerceçocuğunel iziyletasarlanmış bir portresinin sergiye dahıl edilmesi nedenıyle öfkeli protestolann merkezi haline dönüşen Ro- yal Academy'deki sergi, geçen sene aynı kıtle tarafın- dan New York'a uğurlanmıştı. New York Beledıye Baş- kanı Rudolph Ghıfini bu tür sanatın 'hastahklı bir uğraş' olduğunu söylemiştı. ingiltere'dekı bazı çevreler, 'Ant Noises'ın halkın geniş bir bölümünün çağdaş sanata olan ilgisini kanıtlamak amacıyla yapıldıfını söylüyorsa da, karşıt görüşteluler bu etkinliğın 'Sensation' gibi karşı- lanmayacağı işaretini veriyorlar ve Charles Saatchi'nin geçmişte sergiledıği tutumdan hiç vazgeçmeyeceğinı düşünüyorlar. îstanbul Şehir Tiyatrolan, Halit Ziya Uşaklıgirin 'Aşk-ı Memnu' romanını sahneliyor Yasakaşka dııyuhm merak • "Günümüzdeki ilişkiler garip bir biçimde yozlaşıyor, en çok da sevgi ilişkisi. O dönemin 'Aşk-ı Memnu'su yani yasak aşkı günümüzde yaşansaydı neler olurdu seyirci görsün istedim. O yüzyıla selam gönderdik." Hakan AJüner'in yönettiği oyun Haldun Taner Sahnesi'nde. (Fotoğraflar: KADER TUĞLA) YEŞİM AKYÜZ İstanbul Büyükşehir Belediyesı Şehir Tıyatrolan. Halit Ziya Uşakhgü'ın aynı adlı romanından Tank Günersel'in oyun- laştırdığı 'Aşk-ıMemnu'adlı oyunu Ka- dıköy Haldun Taner Sahnesi 'nde sahne- liyor Hakan Altıner'in yönettiği 'Aşks Memnu"da. Salih Sankaya. Sevinç Er- bulak. Bensu Orhunöz, Âlev Oraloğlu. Betül Anm. Ayhan kavas. Tank Güner- sd FuKaŞrin'KlcinAtandağ. SdmaKut- luğ. Oğuzhan Akahn, Bora Akkaş. Eray kâlrva rol alıyorlar. Yönetmen Hakan Aitıner ve Tank Günersel ile 'Aşk-ı Memnı' üzenne konuştuk. - "Aşk-ı Memnu'vTi sahnelemeji düşü- nün\£n neşi amaçiadınız? H-^fc-^S ALTTVER- 'Aşk-ı Memnu' yiilardan ben gönül koyduğum birroman- dL \na bir türlü sahnelemeye imkân ol- rcadı, ıstedığım oyuncu kadrosunu oluş- tuEmadım HalitZiya Uşaklıgıl çok sev- d|wı hr >azar 'Aşk-ı Memnu'nun gü- njmfize sahne aracılığıyla göndermesi- cı steiğım önemlı ıki mesajı var. Gü- nüBuzdeki ilişkiler garip bir biçimde \odaş-.)or. erozyona uğruyor, en çok da SG.21 tışkısı 0 dönemin 'Aşk-ı Mem- mı'm ıanı yasak aşkı günümüzde ya- nelerolurdu, nasıl çözümlenir- dı diye seyirci görsün istedim. İnanıyo- rum ki o yasak aşk bugün yaşanıyor ol- saydı aynı fınalle sonuçlanabilirdi belki ama oraya gelene dek çok yıpratıcı, in- san ilişkilennin yumuşaklığına yakış- mayan olaylar gerçekleşırdi diye düşü- nüyorum. Bu oyunu sahnelerken derdı- miz ütülü gömlekler, uzun elbiseler için- de bir dönemı sergılemekten öte bir şey. Insan ilişkilen değişmiyor... Ama sahne- lemede ve sınemada çok sık yapılan ha- talar var. Prototip iyiJerve kötülergibi... Kötü adam ölümüne kötü, iyi kadınınsa kötülük yapmasına imkân yok. Halbuki Tank'la romanı inceledikten sonra ta- rafsız olduğuna karar verdık. Örneğın başkalannın gözünde ucuzuna bakıldı- ğı zaman 'vay fahişe' diye nıtelenebile- cek 'Binter' bızım oyunumuzda kurban. Aynca, damadınkayınvalidesiyle ilışki- sı dört dörtlük bırmenfaat ilişkisi. O dö- nemde de bunlar vardı, günümüzde de var. Ama günümüzde, bu olaylar dedi- kodu gazetelen, televizyonlar aracılığıy- la deşifre edilerek öyle yoz hale getıri- liyor ki, gizlilık esprisinı de kaybediyor. *Aş^ Memnu' aslında mükemmel bır paparazzi konusu olur. Ama bizım yap- maya çalıştığımız gibi çok estetik de an- latılabiliyor. Bunun yanı sıra ınsanlarm kadrinin bilinmemesi o gün de yaşanan birdurum. Oyunda, kahramanlarümıtedi- yor. Ama gelecek yıllarda da değerleri bilinmiyor. - Günümüzde ti>atm izlevicisinin 100 yıl öncesinde geçen bir aşk hikâyesine il- gi göstereceğini düşünüyor musunuz? ,\LTINER- TeknoJoji her gün gelişi- yor ama insan ilişkilen unutuluyor. Ti- yatro,geçen lOyıliçindetelevizyonkar- şısında büyük bir güçsüzlük gösterdi- ğinde, özellikle yurtdışında tiyatroya se- yirci çekmek için, sahneye helikopter in- dirdiler, yağmur yağdırdılar. Ama bu- nun ömrü çok az sürdü. Çehov'lara, tb- sen'lere 'Aşk-ıMemnu'lara geri dönülün- ce, seyirci tiyatroya yenıden gelmeye başladı. Çünkü seyirci o şovu dış dün- yada yaşıyor, tıyatroda ise kapalı mekân ilişkisi görmek ıstiyor. Türk tıyatrosun- dakı knzden böyle çıkılacağma ınanı- yorum. 'Ufak atıflarla bezedik' - Oyunun kahramanlan arasında sav- gılı fakat rahat ilişkiler \ar. Özellikle mi böyle bir reji tasarladmız? ALTINER- Romandaki ilişki de aynen böyle. Ama kışiler arasındaki itinaya, hiyerarşiye özen gösterdik Mesela Bih- ter'in çıplak olarak kendi kendisiyle he- saplaştığı sahne, romanda kendinı tat- min etme şeklinde tüm detaylanyla 4.5 sayfa anlatılıyor. Ama bunu sahnede yu- muşak geçişlerle göstermek gerekiyor- du. Çünkü ilgi odağının salt oraya kay- masını istemedik. Biz bu oyunla birlik- te, 'aradan yüz yıl gecti bu oyunu yinesj- zhı için size oynuyoruz' şeklinde o yüz- yıla selam göndermek istiyoruz. - 'Aşk-ı Memnu'yu oyunlaştınrken na- sıl bir yol izlediniz? TARIK GÜNERSEL- Hakan Altıner ile bir çalışma yaptık. Romarun sahne- ye getirilmesi başlı başma zor bir iş. Ay- nca, yüz yıl gibi bir zaman dilimi var... Halit Ziya Uşaklıgil o dönemde 3 per- delik oyun yazmış olsun ve seyirci de ken- disine yakm bulsun istedik. Didaktizme düşmeden, ufak atıflarla bezemeye özen gösterdik. Altıner romandaki kışiler ara- sından 12 kışilik karakter hstesinı tercih etti. - Oyunu yazarken neieri ön plana çı- kartbnız? GÜNERSEL- Türk toplumu hâlâ şi- zofrenikbırtoplum. Kımlikbuhranıvar... Bır toplum olarak kendimıze serinkanlı bakıp yeni yenı tartışmaya başlıyoruz. As- lında, tiyatro bir yüzleşmeye davet sana- tı... Butüroyunlarbızegünümüzleodö- nem arasında süreklı yolculuk yapma imkânı verebiliyor. - Kitabuı metnini oluştururken na- sılbirvoltzJediniz? SÖZEN - Kıtabın yazılış aşaması- nın belli bır mantığı yok. Ama belki de en önemlisi; gönlüm neyi el ver- diyse onu yazdım. Neyi yaşadıysam, neye tanık olduysam onu yazmaya çalışûm. Antalya'dan HaydarpaşaGa- n'na inişim, gördüğüm coğrafya kar- şısında şaşmşım, her şey var bu ki- tapta. Haydarpaşa Gan'nda ilk kar- şılaştığımcanlı,martılardı. İstanbul'a daır küçük notlanm zaten vardı. Var- iık dergisinde kent notlanm yayım- lanıyordu. Bütûn bu belgeleri kanş- tırdığımda kentı kendi gözümden yaz- maya çalıştım. Belgelere yaslandım, ama tarihsel bir kitap olmasını hıç ıstemedım. Yapmaya çalıştığım bır gezgin güncesi yazmaktı. - Kitabı yazarken daha önceki ki- taplannızdan yararlandınız mı? SÖZEN- Kentte ne varsa kitaba da onu koymak ıstedım. Daha doğrusu, Boğazıçı'nde sardunya yetıştıren ya da erguvan ağaçlannın gölgesinde kendinı demleyen kişılen anlatmaya çalıştım. Ama kitabın oluşmasında, gazeteler için yaptığım Boğaziçi ya- lılanna ilişkin röportajlar ve TRT için yaptığımız Boğaziçi belgeselı de et- İcili oldu. Kimı zaman kınk dökük, kımi zaman hüzünlü, kimi zaman du- yarlı öykülerdı bunlann her birı. Ve onlar Istanbul'u oluşturuyorlardı. Bu binkım kitabı oluşturdu. Kitabı, mar- tılann gölgesinde anılar ve gözlem- ler kitabı olarak tanımlamak daha doğru olur. - Kitabın şürsel diU, İstanbul'u an- latan diğer Idtapbrdan ajinyor 'Mar- tılann istanbulu"nu_ SÖZEN - Böyle hıssetmenize se- vindim. Evet, gençlığımde şiır yaz- dım, bunlar o dönemin dergılerinde yayımlandı. Şıir beni terk ettı, ama tor- tusu var elberte. Masallara da çok düşkünüm. Varlık'ta. Doğan Kar- deş'te, Türk Dili'nde öykülerim ya- yımlandı. Kendimle hesaplaşırken, neyi duyuyorsam onu anlatmaya ça- lışıyordum. Böyle büyük bir kentte mutlaka; kınk sevdalar, kınk yaşam- lar kalmıştır ve hüzün elbette. Buna yatkın olduğum için dilim kendiliğm- den oluştu. Masal gibi anlatmak is- tedim. Ama diğer metinlerimin de çoğuna hep bu hüzün gelip oturdu. Gerçekten yazarken hiç bir peşin yar- gım yok. Ne hıssettıysem onuyazdım. Masal ve gerçek bir arada - Kitap, yan masal yan gerçek bir kurguyla oluşturulmuş. SOZEN - Anılanm ve kendım va- nmbukıtapta. Bırzamanlaryaşadı- ğım Beyoğİu'ndaki sokaklar, mahal- leler... Atöh/emin karşısmda aşklany- la, vıcdanlanyla, öldürülmeleriyle il- gınç insanlar. Evet, masal ve gerçek bir arada. - KHabın beDddeenönemli yanı fo- toğraflar» SÖZEN - Bu kitabın içındeki de- ğışmeyen fotoğraflar tabiı ki belge- lerdı. Otekileri Ali Konyah ile birlik- te oluşturduk. Yazdıklanmı, fotoğ- raflan çekmeden önce Ali Konya- lı'ya okuttum. lstanbul için belirle- diğimiz bir kaç öğe vardı; martılar, serçeler, güvercinler, erguvan ağaç- lan, manolya ağaçlan ve tabii ki su- lar... Bu temelden hareket ettik. Sul- tanahmet'i ise daha mistik bir şekil- de yakalamaya çalıştık. Çünkü her kent aynntıdan oluşuyor. Taşlann, minyatürlerin, resimlerin aynntısı... Her zaman aynntılan anlatmayı ter- cıh ettim. Yoksa benim önümde çok büyük ustalar var. - Antalya'dan İstanbul'a belli bir yaştan sonra geldiniz. Bir anlamda, belleğinizdekilstanbul görüntüsünü birebir farkında olarak oluşturdu- nuz. Bunun kitaba yansıdığını söyle- yebilir miyiz? SÖZEN - Bu yüzden kitabın ıçın- de sürekli olarak 'ben bu kentin ya- bancısryun' dıyorum. İstanbul do- ğumlu değılım, ama sevdiğım her kente böyle yaklaşıyorum. Hiçbıres- kimı satamam. istanbuldabenım için alınan bir objedir, amasatılan bir ob- je değildir. Ve bu bana aıt yaşama bı- çimidir. lstanbul, ters akıntılar için- de bır kent. Boğazıçi'nin akıntılan terstir. Ben de kendimı İstanbul için böyle görüyorum. Ters akıntılarda ayakta durabilirsek o kentı daha iyi anlayabiliriz. Ve her büyük kentte hep aynntılar da saklıdır. Insan gel- diği kente kendinı uydurmalı. Oranın birikimine, mimansıne uygun yaşa- malı... Y A P 1 Y 0 Kieslowski 'nin senaryosufılm oluyor • Krzystof KieSİOVtfSkİ nın yazdığı bır senaryo, Polonyalı yönetmen Jerzy Stuhr tarafından filme çekilecek. "Bu, 1976 yılından kalma tamamlanmamış bir senaryo. O dönemde Kieslovvski konulu filmlerçekmeyi düşünmediği için senaryoyu bana vermişti" diyen yönetmen, filmi Cannes Film Festivali'ne yetıştirmeye çalışıyor. • Val Kllmer son filmi 'The Salton Sea'de kansını öldüren katilı gören ve bunun intikamını almak için katilin peşine düşen bır adamı canlandınyor. • Alanis Morlssette Grammy ödüllerinin Kanada'dakı dengı Juno ödüllerine beş dalda aday oldu. Morisette, son stüdyo albümü, I998'de yayımlanan 'Supposed Former Infatuation Junkie' ile albümvepop kategonsinde; 'So Pure' parçası ile en iyi video dallannda aday gösterildi. Aynı zamanda Morisette, kadın şarkıcı ve Gien Ballard'la ortak yazdığı 'Thank u', 'Unsent' ve 'So Pure' şarkılanyla en iyi şarkı yazan dallannda da rekabet edecek. Juno ödüllerine yeni seslerden Tal Bachman, dans-pop ikilisi Prozzak ve rock grubu Matthew Good Band, dön dalda; Bryan Adams, Celine Dion, Toronto hip-hop grubu Len, Amanda Marshall, Montreal kökenli modern-rock grubu Moist and rock grubu The Tea Party üç dalda aday gösterildiler. • Cattierine Breillat m 'Romance' filmi,'şiddetin ve seks ilişkilennin açıkça gösterildiği sahneler' içermesi nedenıyle Avustralya'da gösterimı yasaklandı. • Al Pacino. Sophokles'in ünlü trajedisi, Thebai kralı, 'Oidipus' rolü ile tiyatro sahnesinde. Kral babasını öldürüp annesiyle evlenen lanetli Oidipus karaktenni konu alan 'Oidipus Rex' adlı trajedinin yönetmeni, 'Bonnıe ve Clyde' filminden tanıdığımız oyuncu Estelle Parsons. Oyun, iki ay içinde Off Broadway'de sahnelenecek. Parsons, yıldızlan banndıran yapımın mali destek sorunuyla karşılaşması olasılığı yüzünden yapımın; Actors Studio'da düzenlenecek özel bir gösterime ındırgenebıleceğıni belırtıyor. • Melissa Joan Hart, ABC televizyonunda 'Sabrina, The Teenage Wıtch'(SabrinaGenç Cadı) dizisinin 'tatlı cadısı', 1947yapımı 'The Bachelor And The Bobby- Soxer' adlı komedınin yeni versiyonunda rol alacak. Bu çağdaş uyarlamada, Hart, Shirley Temple'ın yıllar önce canlandırdığı karakten oynayacak. • Madonnanm 'American Pıe' filminin müzik albümünde yer alan ' The Next Best Thing' adlı singie 18 Şubat'ta çıkacak. Rupert Everett ile bir filmin başrolünü paylaşan şarkıcı, Londra'da NVilliam Orbit ile Ekım 2000 yılında çıkacak olan yeni albümün hazırlığını yapı>or • sidney Poiiack bisikletten düşerek kalça kemiğını kırdı. 65 yaşındakı yönetmen, Los Angeles'taki evinin çevresinde yaptığı gezinti sırasında meydana gelen kaza sonrasında tedaviye alındı. • Sophia Loren Barcelona'da tspanyol televizyonunda yayımlanacak bir reklam filmi için kamera karşısına geçti. Loren, Gallo makarnalannın tanıtımında rol alacak. •Ualeyjoel OStnent 'Sixth Sense' (Altıncı His) adlı filmde Bruce Willis ile rol aldıktan sonra kısa zamanda Hollywood'un gözdesi oldu. Beş yaşında oyunculuk hayatına atılan Osment, yakaladığı basanlar sayesinde, bu yılki Oscar Ödüllerinde sunuculuk yapmaya hak kazandı. • Bernardo BertOİUCCİ Gesualdo da Venosa'nın yaşamöyküsünü anlattığı Heaven and HelF (Cennet ve Cehennem) adlı yeni filminin çekimlerine haziranda başlı>or. • Nanni Morettf 'Caro Dıano' (Sevgilı Günlüğüm) ve 'Aprile' (Nisan) filmlerinden sonra 'La Stanza del figlio' (Oğlumun Odası) adlı yeni filminin çekimlerine başladı. • Chow vun Fat, Jodie Fosterile 'Anna and The King'de rol alan yıldız, 72. Akademi Ödülleri'nde sunuculuk yapacak. Hong Kong doğumlu Chow Yung Fat, kendi ülkesindeki aksiyon filmlennde canlandırdığı 'kötü adam' karakterleriyle şöhrete kavuşmuştu. Aktörün, Hollyvvood'ta geçişi ve kariyerinde ilk kez dramatik konulu bir yapımda rol alması aynı zamana denk düştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle