Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Zonguldak Valisi, 1 Aralık eylemine katılanlar için suç duyurusu yapacak
3 bin memııra sonıstıırma
AIİAYAROĞLU
ZONGULDAK-Yurtgenelinde 1 Ara-
lık'ta yapılan eylemler kapsamında Zon-
juldak'ta eyleme katıJan yaklaşık 3 bin
memur hakkında idari soruşturma başla-
<ıldı. Eylem günü kentte "gizii skryöne-
üm'' uyguladığı belirtilen Vali İsmet Me-
«iıı'ın memurlar hakkında cumhunyet
savcılığına suç duyurusunda bulunacağı
©ğrenildi. Metin'in daire müdürlerine
**soruştunna dosyalan ve eylemci me-
muıiann adlannm" en geç bir hafta için-
d e elınde olmasını emrettığı ıleri sürüldü.
Hükümetin 2001 yılı bütçesini ve me-
rnurlara öngörûlen yüzde 10'luk zamrru
protesto etmek için 1 Aralık'ta yurt ge-
aelındekı eylemlerin Zonguldak bölümü
*trajedi"ye dönüştü. 188 kamu emekçi-
sınin gözaltına aluıdığı kentte garnizon
komutanlığındaki karargâhtan telsızle
emir veren ve kentte "gizh' sıkryönetim"
ilan ettiği belirtilen Vali Ismet Metin'e
toplumun her kesiminden tepkiler sürü-
yor. Emek Platformu yöneticileri, Zon-
guldak'ta 1968 yılında jandarmanın en
son Kozlu maden işçilerinın eylemını
bastırmada görev yaptığını, bu eylemden
sonra, 1990 "büyük madenci grevi" de
dahil hiçbir toplumsal harekette görev-
lendirilmedığıne dikkat çekerek Metin'in
tavnnı "skandaT olarak nitelediler.
tşçi Partisi ll Başkanı Niyazi Işık da
dün düzenlediği basın toplantısında Vali
Metin'in, kömür mafyasına karşı göster-
diği hoşgörü ve ilgiyi kamu emekçileri-
ne göstermemesinın emek düşmanlığın-
dan kaynaklandığını belirtti. Zonguldak'ı
"emeğin başkenti, demokrasinin beşiği"
olarak nıteleyen Işık şöyle konuştu:
"Sayın vali neyi ispadamak istedi? Biz-
zat emniyet gûçlerinin başmda hareket
ederek iş bırakma eylemine katüacak
emekçileri işten ararmakla tehdit etmiş,
gözaltına aldırmışnr. Sayın VaU Turk Si-
lahb Kuvvetieri'nin Zonguldak'taki ka-
rargâhmdan eylemin engeDenmesini yö-
netmiştir.Öyle bir hava yaratmışür Itisan-
ki eylemi yapacak emekçiler değil de bu
ülkenin düşmanlandır. Sayın vaii 'emeğin
başkenti Zonguldak'm demokrasinin be-
şiği olduğunu unutmuştur. Hassasryetin
çokyüksekolduğuZonguldak'ta \aü Me-
tin'in jandarmaya görev vermesi çok teb-
Mketi bir gjrişinıdir.''
Öte yandan en fazla gözaltının Zon-
guldak'ta yaşanması nedeniyle KESK'e
bağlı kamu sendikalanmn genel merkez
yöneticileri dün Karadeniz Ereğli ve
Alaph'da gözaltına alındıktan sonra ser-
best bırakılan emekçilerle görüştüler.
Sendika yöneticileri Vali Ismet Metin'in
tavnnı protesto ettiler.
Memuriara suç duyurusu
Bu arada eyleme katılan 3 bin memur
hakkında idari soruşturma başlatan Vali
Ismet Metin'in memurlann dosyalannın
ve adlannın en geç bir hafta içinde elin-
de olmasını emrettiği öğrenildi. Metin'in
cumhuriyet başsavcılığına suç duyuru-
sunda bulunacağı öne sürüldü.
Anket tepkisi
ANAP:
MHP
aynaya
baksın
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)
- ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Selc.uk Pehlivanoğlu, affın çeşitli
siyasilerin yaklaşımlarından dola-
yı sosyal problem haline geldiğini
ifade ederek, "Gelecek hafta, bu af
mesdesinin sonuçlanacağını umu-
yoruz" dedi. Partısının af tartış-
malannın dışında olduğunu belir-
ten Pehlivanoğlu, "Asılmutabaka-
ta varması gereken MHP ve
DSP'dir" dedi. MHP'nin delege
düzeyinde yaptırdığı ankette
ANAP'ın "mafyayla içli dıs.h par-
ti" çıkmasına da tepkı gösteren
Pehlivanoğlu, "MHP'H delegelere
tavsiyem aynaya bakmalandır" dı-
ye konuştu.
Pehlivanoğlu, dün partısmm ge-
nel merkezinde düzenlediği basın
toplantısında, af tarhşmalan ve son
yaşanan ekonomik krizi değerlen-
dirdi. Affa karşı olduklannı vurgu-
layan Pehlivanoğlu, ancak, çeşitli
bazı siyasilerin yaklaşımlarından
dolayı bugün affin toplumsal so-
run haline geldiğine işaret etti. Ko-
alisyon ortaklanrnn, affin çıkanl-
ması için uzlaştıklanna dikkat çe-
ken Pehlivanoğlu, "Gelecek hafta,
bu af meselesinin sonuçlanacağını
umuyoruz" dıye konuştu.
Ekonomıde son dönemde yaşa-
nan olumsuz gelişmelere de deği-
nen Pehlivanoğlu, "Telekom ve
bankalannözeDeşanlrnelerininge-
cikmesi, bazı bankalarda ortaya çı-
kan oiayiar, llilddite ihtiyacı duyan
bankalar ve bunlara bir de asılsız
haberier eklenince güven bunahmı
otayor" diye konuştu. Türkiye'nin
uyguladığı ekonomik programın
IMF ve Dünya Bankası için de bir
prestij olduğunu savunan Pehliva-
noğlu, gelecek hafta içinde piyasa-
lann tekrar normal koşullar seviye-
sine geleceğine inandığını söyledi.
MHP'nin anketinde ANAP'ıhe-
def alan bazı sonuçlar çıktığı anım-
satıldığında da Pehlı\anoğlu, "Si-
yasilerin dikkat etmesi gereken ana
koşuDardan biri, çamur atmak de-
ğajşyapmakbr" dedi. MHP dele-
gesinin anketinin kendilerini bağ-
lamayacağını söyleyen Pehliva-
noğlu şu görüşleri dile getirdi:
" Eğer MHP'li delegeler, çok me-
rakediyoriarsa. onlara tavsiyem ay-
naya bakmalandır. Aynaya bakıp
da gerçeği göremiyorlarsa, sokağa
çıkıp millete kendüeri hakkında ne
düşündûklerini sorabilirler.'*
Genel Başkan Bozlak: Güven verici politikalar üreteceğiz
HADEPmerke&yöneliyor• KapatılanDEP'in
eski milletvekili Sakık,
artık tek politikalannın
Kürt politikası
olmadığını söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-HADEP'in4. Ola-
ğan Kongresi'nin ardından
partinin sol ittifak arayışlan-
nı hızlandıracağı bildirildi.
Kapatılan Demokrasi Parti-
si'nin eski milletvekillerin-
den Sım Sakık, şiddet orta-
mında yanlış yapma haklan-
nın bulunduğunu, bundan
sonra sokağm partisi olacak-
larını vurgulayarak "Artık
tek politikamız Kürt politi-
kası değü" dedi
Tabanın şiddet politikala-
nnın terk edilmesinden yana
olduğuna dikkat çeken eski
DEP milletvekillerinden Se-
dat Yurttaş da, HADEP'in
değişim isteğinde kararlı ol-
duğunu, yeni yönetime des-
tek vereceklerini söyledi.
Politika merak konusu
HADEP'in 4. Olağan
Kongresi'nin ardından par-
tinin bundan sonraki politi-
kalan merak konusu olurken
yeni dönemde partinin de-
mokrasi ve banş politikala-
nnın sözcüsü olacağı vurgu-
landı.
Kongrede Öcalan lehine
atılan sloganlann belirli ba-
zı gruplann tavn olduğunu,
bu durumu partiye mal et-
menin yanlış olacağını belir-
ten HADEP Genel Başkanı
Murat Bozlak'ın "Geçmişte
HADEP'in sol ittifak arayışını hızlandıracağı bildirildi.
yanhş anlaşılmamıza neden
olacak hatalanmız da olabi-
ür. Derin bir muhasebatla
gûven verici politikalar getiş-
tireceğimizden kimse kuşku
duymamalıdır" sözlerı de
HADEP'in yeni dönemde
özeleştiri yaparak daha mer-
kezde bir politika izleyebile-
ceği yorumlarına dayanak
gösterildi.
Kapatılan DEP'in eski
milletvekillennden Sırrı Sa-
kık, HADEP kongresinin
çok iyi değerlendirilmesi ge-
rektiğini söyledi.
Sakık, partinin kendisini.
eleştırerek ışe başladığını ve
Türkiye'de iktidan hedefle-
diğini belirterek "tşçi, me-
mur, köylü bütün kesimlerin
sorunlannı ele almalıyız. Biz
Avrupa'daki gibi sol ittifakı
örnek alarak iktidara gehnek
istiyoruz. Yoksa mevcut siya-
si partilerie bir çözüme ula-
şüamaz" dedi. Sakık, böyle
bir ortamda siyaset yapmaya
çalışan partilerin "Yanlış
yapmaya haklan olduğunu"
kaydederek şöyle konuştu:
"Biz Kûrt sorununu Tür-
kiye'nin bûtûnlüğû içinde
çözmeliyiz. Çünkü bu sorun
Türkiye'nin sorunu. HA-
DEP yalmzca bu konuda bi-
raz daha duyaru. Biz Kürt
sorununu bütünlük çerçeve-
sinde çözebiüriz inancuu ta-
şıyoruz. Zaten katıhm ortak-
üğı belgesinde de (KOB) bu
konuda hükümler var. Tür-
kiye bu sorununu çözerse AB
konusu da daha rahat çö-
zûmlenebiür. Ki bu konu
AB'yeginnek için değO, Tür-
kiye'nin sorunu olduğu için
çözülmehV
Bozlak'a destek
Bozlak yönetimine her
tûrlü desteği vereceklerini
belirten Sakık, yeni yöneti-
me gelen kadronun "banş ve
demokrasi mücadeksini ka-
rarhhkla sürdüreceğini'' vur-
guladı. Eski DEP milletve-
kilerinden Sedat Yurtdaş da,
HADEP 4. Olağan Kongre-
si 'nin partinin Tûrkiye parti-
si olma yönûnde adırn attığı-
nın bir göstergesi olduğunu
söyledi. Yurtdaş, "Partigeç-
mişten bu yana yapamadık-
laruu projeler halme getire-
rek kamuoyunun karşısma
çıkü. HADEP demokratik-
leşmenin doğal bir parçası
durumundadır. 70 yıldır
kangren haline gehniş soru-
nun demokratikleşme dışın-
da başka bir çözüm yohı yok-
tur"dedi. Yurtdaş, önümüz-
deki dönemde partinin yal-
mzca Kürt sorununu ön pla-
na çıkartmaması gerektiğini,
bu sorunun diğer konularla
birlikte ele alınarak çözûl-
mesi gerektiğini söyledi.
Meclis, batık bankaları tarbşacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu'nda, FP'nin
batan bankalarla ilgili olarak hükümet
hakkmda verdiği gensoru önergesinın
öngörüşmeleri yann yapılacak. 2001
mali yılı bütçe tasansmın genel
kuruldaki görüşmeleri de gelecek
hafta başlayacak.
Genel kurulda batan bankalarla ilgili
gensoru önergesinin öngörüşmelerinin
ardından, dış politika hakkındaki
genel görüşme yapılacak. Genel kurul,
bu görüşmeler tamamlanıncaya dek
çalışacak.
Gensoru takvhni beürienecek
DYP'nin ekonomik durumla ilgili
olarak hükümet hakkında verdiği
gensoru önergesinin görüşülme
takvimi de danışma kurulu
toplantısmda belirlenecek.
Genel kurul, çarşamba ve perşembe
günleri damşma kurulunun geçen
hafta aldığı karar uyannca 13.00-
16.00, 18.00-23.00 saatleri arasmda
çalışacak. Genel kurulun çarşamba ve
perşembe günkü birleşimlennde
TBMM îçtüzüğü'nün değiştirilmesine
ilişkin önerinin göriişühnesine devam
edilecek. Geçen hafta yapılan
görüşmelerde, düzenlemenin 3
maddesi kabul edilmiş, başkanlık
divanına sunulan e\Takın profesyonel
spikerler tarafından okunmasını
öngören 4. madde ise metinden
çıkanlmıştı.
Adalet Komisyonu'nun çarşamba
günü yapacağı toplantıda da Türk
Medenı Yasası (Yurttaşlar Yasası)
tasansı görüşülecek. Binden fazla
maddeden oluşan tasanyla ilgili
görüşmelerin uzun bir sürece
yayılması bekJeniyor. Hükümet,
Medeni Yasa ve Türk Ceza Yasası
değişiklikleri gibi reform niteliğindeki
temel düzenlemeleri genel kurulda
"özel oylama yöntemleriyle'' hızla
yasalaştırmayı amaçlıyor. Içtüzûk
değişıkliğinin tartışma yaratan
maddelerinden biri, genel
kurulda üçte iki çoğunlukla alınan
karar sonucu özel oylama ve
görüşme yöntemlerine olanak
tanıyor.
Adalet Komisyonu'nda perşembe
günü de ceza infaz kurumlan ve
tutukevleri personeli eğitim
merkezleri yasa tasansı ele alınacak.
Sağlık, aile, çalışma ve sosyal işler
komisyonunun perşembe günkü
toplantısmda da Gözlükçülük
Hakkındaki Yasa'da değişiklik yapan
tasan görüşülecek.
IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin@doruk.nettr
Hafta boyunca Kıbns üstü-
ne yazmışsan, Kürtçe TV tar-
tışmalanna bir ucundan sen de
katılmışsan, ölüm oaıçlan üs-
tünde bıkmadan, ama bıktır-
macasına durmuşsan elektro-
nik postan da, faks mektupla-
n da, üstü pullu, çoğunun üs-
tü "Görülmüştür" damgalı
mektupların biriktiği posta ku-
tun da tıklım tıklım dolar.
Ama hele Kürtçe TV bekle-
sin; hele 25 yıllık Kıbns kördü-
ğümü nasıl olsa daha sürecek,
o da beklesin.
Bu haftaki seçki, çığlıklardan
örüldü.
• • •
"...Günlerdir yazmaktan,
derdimi anlatmaktan derma-
nım kalmadı. Gördüm ki ne
yazsam, ne desem boş. Ku-
laklar sağır, gözler kör! 45 gün
oldu ne gözüme uyku, ne bo-
ğazıma birlokma ekmekgeçi-
Çıglık Çığhga.
yor.
Duymayanlara sesleniyo-
rum! Çocuğunuz var mı
hiç? Benim çırpınışlanm
sadece bir ananın feryadı de-
ğil ki. Bas bas bağınyonım. Kı-
zımla beraber diğer tutuklula-
n atacaklan hapishaneyi, Sin-
can'ı ben de gördüm. Orayı
lüks otele benzetenler, birgün
değil bir ay değil, onlarca yıl
hapis yatacak çocuklann nasıl
bir tabuta konulmak istendiği-
ni görmüyor mu? Çocuğum
bugün 45 gündür aç. Günbe-
gün gözümün önünde eriyor
yavrum. Diyorlar ki 'Siz nasıl
ana-babasınız, çocuklarınıza
niye engel olmuyorsunuz, aç-
lık grevini bıraksınlar diye niye
ikna etmiyorsunuz?' İyi de ben
neyapayım? Hangi duvara ka-
famı vurayım? Ben çocuğu-
mun kapatılacağı hücre dedik-
leri yerleri gittim gördüm. Ço-
cuğuma ne diyeyim? 'Git kı-
zım orada tek başına delir, in-
sansızlıktan, hareketsizlikten
öl mü diyeyim?'
Sen ne diyeyim? Sizlere
son bir defa yalvanyorum...
Gece gündüz ağlamaktan yo-
ruldum. Kulak verin şu anaya,
bir dinleyin!
Imza: Ümraniye Hapishane-
si'nde ölüm orucuna katılan
Zeynep Ankan'ın annesi Fat-
ma Ankan.
• • •
Yukandaki'mektup biranne-
nindi; dışandan yazılmış. Aşa-
ğıdaki mektup iseiçeriden ya-
zılmış.
Zarfının üstü öylesine kara-
lanmış ki, hangi "mapusha-
ne"den olduğu anlaşılmıyor.
Galiba Ceyhan Hapishane-
si'nden. Galiba Mustafa Ön-
der'den. Ama yanıldıysam bu-
nun bir önemi de yok. Besbel-
li ki ölüme yatanlann hapisha-
nelerinin birinden. Özenli birel
yazısıyla, kâğıdın köşeleri süs-
lenerek bir "elveda mektubu".
Şiir gibi dize dize, satır satır.
Belki de şiir. Geldiği günden
beri masamın üstünde ve eli-
mi de, gözümü de, yüreğimi
de yakıyor.
Okuyun:
"Hoşçakalın.
Hep mektuplanmızın sonu-
na yazdık 'hoşçakalın'/anm/z/.
Bu kez başa aldık. Çünkü bu
mektubumuzu elveda diye
noktalayacağız.
Evet, biz gidiyoruz, siz hoş-
ça kalın I Hoşça kal anam, yâ-
rim. Hoşça kal kardeşim, arka-
daşım I Hoşça kalın dostlan-
mız, hoşça kalın geride bırak-
tıklanmız I Hoşça kalın dağlar,
ova/ar, sokaklar I Hoşça kal
deniz ve gökyüzü I Sen de
hoşça kal kâğıt kalem I Yaşam
yolunun yeni ufuldanna yelken
açıyoruz.
Isterseniz yumun gözlerini-
zi, tıkayın kulaklannızı... /Ister-
seniz duyun izleyin bizi I Sey-
redin hücre hücre ehyişimizi I
Anlatın çocuklara masallarda,
yıldızlar arasından yıldızlar gi-
bi kayışımızı.../
Ama önce hoşça kalın.../
Belki son vedaya vakit kalmaz
I Belki vedalaşmak dar vakit-
lere sığmaz I biz gidiyoruz I Bu
bizden size son veda.
Elveda..."
Vekiller Küba'da ne yaptı?
Eski DİSK Genel
Başkanı, DSP Istanbul
Milletvekili Rıdvan
Budak başkanlığındaki
TBMM dostluk
heyetinin Küba gezisi,
daha çok siyasal
magazin
malzemeteriyle basına
yansıdı. Che Guevara
posterleri önünde, başta Che
bereleri, elde purolaria pozlar
verildi. İş bu kadaria kalsa iyi,
milletvekilleri de bu ülkeye yolu
düşen her turist gibi Che
rüzgânna kapılmış diye
geçiştirilebilirdi. Ancak özeilikle
MHP'li milletvekilleri
yoaımlannda biraz ileri gitti. MHP
Istanbul Milletvekili Mehmet Gül,
Bolivya dağlannda öldürülen Che
Guevara'yı "Küba milliyetçisi"
ilan ediverdi. "O Küba milliyetçisi,
biz de Türk milliyetçisiyiz" dedi.
Mehmet Gül, geziye
gitmeden önce biraz krtap
kanştırsaydı, Che
Guevara'nın "milliyetçiliği!"
konusunda daha
dikkatli yorumlar
yapardı. Yurtseverlikle
milliyetçiliğin farkını
öğrenir,
enternasyonalizm
konusunda da fikir
sahibi olurdu belki.
ÖDP Genel Başkanı
lifuk Uras, bu
yoaımlan "Küba güneşine"
bağlıyor ve ekliyor: "Anlaşılan
politik turizm her şeyi dejenere
ediyor. Küba'nın anti-Amerikan
eylemcileri ile Clinton'/ ayakta
alkışlayan IMF milliyetçileri
karşılaştınlamaz. Türkiye solu 6.
Filo'ya karşı antiemperyalist
tutum alırken kanlı pazartan
yaratanlar hep Türkiye'nin
sağcılan olmuştur." Bu geziyle
ilgili olarak basına hiçbir ckJdi
haber yansımadı. Bu
milletvekilleri Küba'da hangi
teması yaptı, hangi girişimde
bulundu, Türkiye-Küba dostluğu
için hangi adımlan attılar
öğrenemedik...
Apo'nun derisi...
Btri politikacı, diğeri bürokrat
Birine Abdullah Öcalan'dan
"yararlanmak gerektiğini"
söyleyen MİT Müsteşan
Şenkal Atasagun'un sözleri
soaıldu, diğerine
cezaevlerindeki ölüm oruçlan.
Yanıtlannı aynen aktarryoruz:
Osman Durmuş (Sağiık
Bakanı): Kullanıp da
derisinden ayakkabı mı
yapacaksınız?
Ali Suat Ertosun (Ceza ve
Tevkif Evleri Genel Müdürü):
ölüm oruçlanna katılanlar,
birilerince kutlanılıyor. ölenler
de kendi istekleriyle ölecek
değiller. Bunlar feda edilen
kişiler. Çünkü son zamanlarda
infaz olayı olmadı. Şimdi
bunlar infaza itilen kişiler. Yani,
öldürmeyip de kendi
iradeleriyle ölmüş gibi
yaptınlan kişiler...
Rahşan Ecevit'in kader
mahkûmları çıktı...
Hükümet ortaklan, yaklaşık 1.5
yıllık bir aradan sonra yeniden
gündeme getirdikleri af
konusunda sıkıntılı. Adalet
Bakanlığı bir yasa taslağı
hazırladı. DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit bu
taslağı beğenmedi. MHP de, ayn
bir taslak hazırladı. Af
kapsamına banka hortumculan
ve Haluk Kırcı'nın girip
ginmeyeceği, affın hangi
yöntemle gerçekleştirileceği
tartışmalanna bir türlü nokta
konulamadı. Bu tartışmalar
sürerken MHP Kilis Milletvekili
Mehmet Nacar, ilginç bir
değerlendirme yaptı.
DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan
Ecevit'in affı ilk olarak kader
mahkûmlan için gündeme
getirdiğini anımsatan Nacar,
ekledi: "Rahşan Hanım, bu
önerisini 2 yıl önce gündeme
getirmişti. Kader mahkûmu
olarak tanımlanan hükümlülerin
en fazla aldığı ceza 5 yıldır.
Türk Ceza Yasası gereğince bu
hükümlüler indirimden
yararianıp en fazla 2 yıl
yatıyorlar. Yani, Rahşan
Hanım 'ın kader mahkûmlan
çoktan cezalannı çekip çıktılar."
Dayakla terbiye
MHP Çankın Milletvekili
Hakkj Duran, TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'ndaki
bütçe görüşmeleri sırasında
Kültür Bakanı Istemihan
Talay'a küçük bir sitemini
iletti. Duran, Kültür
Bakanlığı'nın "ilgisizliğinden"
yakinırken yöresinin özelliğini
yansrtan "yaren evleri"nin
yaşatılamadığını söyledi.
Duran, "yaren evleri"nin
önemli bir geleneği
yansıttığtnı vurgulayarak
Ahilik benzeri bir sistemle
"terbiye, iyi ahlak" anlayışını
yerleştirme işlevinden söz
etti. Ancak bazj milletvekilleri,
yaren evlerinde "dayağı"
semboüze eden törene
gönderme yaparak Duran'a
laf attı: "Tabii adam döverek
terbiyeyi öğreüyorsunuz."
MHP'li Duran altta kalmadı:
"Adam dövmek de bir terbiye
yöntemidir."
Yorumsuz...
TBMM Genel Kurulu'nda iktidar
ve muhalefet "milletvekilleri
arasmda sık sık tartışmalar
yaşanır. Ancak bu
tartışmalarda zaman zaman
sataşma boyutunu aşıp
hakarete varan ölçüde
bir üslup kullanılır. Işte
böyle bir tartışmayı tutanaklara
yansıdığı biçimiyle yorumsuz
sunuyoruz:
Yakup Budak (FP Adana):
önerge, maddeye nasıl dönüştü
Sayın Başkan, renk mi
değiştiriyor?
Yusuf Kjrkpınar (MHP izmir):
Saygısızlık yapma.
Şükrü Ünal (FP Osmaniye): Siz
saygılı olun.
Yusuf Kırkpınar:
Çoğunluğumuz var.
Şeref Malkoç (FP Trabzon):
Çoğunluğunuz var diye mi üst
üste...
Yusuf Kırkpınar Ayıp, ayıp.
Şükrü Ünal: Sen kimi saygıya
davet ediyorsun?
Yusuf Kırkpınar: Konuşma lan.
Şükrü Ünal: Sen konuşma lan.
Yusuf Kırkpınar: Bana bak.
Şükrü Ünal: Ne varkabadayı
mısın sen?
Yusuf Kırkpınar: Kabadayı
sensin lan.
Tûrey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan, Bülent Sanoğhı
tbmm@cnmhuriyetcoin.tr