Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Rau'dan Genç
ailesine ziyaret
• BERLİN(AA)-
Almanya Cumhurbaşkanı
Johannes Rau, 8 yıl önce
Solingen faciasında 5
ferdini kaybeden Genç
ailesini ramazan
dolayısıyla ziyaret etti.
Rau, ziyareti sırasında,
Genç ailesinin evinin
aşın sağcılar tarafindan
kundaklanışını hiçbir
zaman unutmadığını
belirtti. Rau, tüm
dinlerin, insanlann
birbirlerine yaklaşmasını,
hoşgörüyü ve sevgiyi
tasvip ettiğini söyleyerek
Islamın da bu özellüderi
bünyesinde
banndırdığını, banş,
sevgi ve hoşgörû dini
olduğunu kaydetti.
Beycuma
Cezaevi'nde olay
• ZONGULDAK (AA) -
Zonguldak'ın Beycuma
beldesindekı Beycuma
Özel Tip Kapalı Ceza ve
Tutukevi'nde,
arkadaşlannın sevk
edilmesini istemeyen
mahkûmlar protesto
gösterisi yaptı. Slogan
atarak sevk kararlannı
protesto eden
mahkûmlann gösterisi
sırasında gardiyanlar
Alaattin Çaylıoğlu ve
Orhan Yılmaz cezaevinin
duvarlanndan atlayarak
yaralandı. Mahkûmlann
sevk edilmek istedikleri,,
cezaevlerinde can ,,./;ır
gûvenliklerinin
bulunmadığı gerekçesiyle
Adalet Bakanlığı'na
başvuru yapılmasını
kendilerinden
istediklerini açıklayan
yetkililer, cezaevinde
yapılan aramada bir adet
tabanca ele geçirildiğini
belirttiler. Gösteri,
Cumhuriyet Başsavcısı
Hayati Önder ile tl
Jandarma Komutanı
Kıdemli Albay Atilla
Süral'ın cezaevine
gitmesinin ardından sona
erdi.
Konya'da trafik
kazası: 8 ölü
• KONYA(AA)- ,
Konya-Aksaray
karayolunda meydana
gelen zincirleme trafık
kazasında 8 kişi öldü.
Konya-Aksaray karayolu
65. kilometrede, Mehmet
Baydan'ın kullandığı 35
UA 635 plakalı kamyona,
sürûcüsünün kimliği
henüz belirlenemeyen 35
BJH 95 plakah kamyon,
aşın hız nedeniyle çarptı.
Bu arada Zekeriya Pınar
yönetimindeki 06 Y 8999
plakalı özel otomobil de
kamyonlara çarptı.
Kazada, kimliği
belirlenemeyen 35 BJH
95 plakah kamyonun
sürûcüsü ile özel
otomobilde bulunan
sürücü Zekeriya, Hakkı,
Aysel, Azime Pınar ve
Ayşe Kuş ile Ali thsan
KJuş hayatlannı kaybetti.
TP, Türkiye'nin
cimentösudup'
• ADAPAZARI(AA)-
Fazılet Partisi (FP) Genel
Başkanı Recai Kutan,
FP'nin 'Türkiye'nin
çimentosu' olduğunu
söyledi. Kutan, FP'nin 3.
lomıluş yıldönûmü
dolayısryla, partisinin
Sakarya'daki
Genişletilmiş ll Divan
Toplannsı'na katıldı.
Kutan. buradaki
konuşmasında, 2. kuruluş
yıldönümûnü geçen yıl
deprem bölgesi olan
Düzce'de kutladıklannı
anımsatarak 3. kuruluş
yıldönümûnü yine
deprem bölgesi olan
Adapazan'nda
kutlamaktan son derece
mutlu olduğunu belirtti.
ÎSKI'nin hukuk dışı yönetmeliğiyle, su havzalannı yapılaşmaya açıyorlar
Belediye 'ranta' çahşıyor
OKTAYEKİNCt
îstanbul Büyükşehir Belediye yöne-
timinin propaganda slogaru olarak belir-
lenen "Büyükşehir çahşıyor" ilanlan İS-
Kt'nin aylık haber bültenini de süslüyor.
Ne var ki aynı tSKl'nin yine bir "Bü-
yükşehir çahşması" olarak uyguladığı i-
mar politikasmda da bu çalışkanlığın
"arsa ve ara/i ranû" üzerinde yoğunlaş-
tığıanlaşılıyor...
Geçen günlerde bazı sivil toplum ku-
ruluşlanyla TMMOB'ye bağlı meslek
odalan tarafından kamuoyu gündemine
getirüen "ÖmerB Su Havzası'ndakT ye-
niyapılaşmaizinleri, tSKl'nin I995'ten
bu yana sürdürdüğü "yönetmelik oyun-
lanyla" veriliyor...
Aynı havzadaki "Ömerli Yapı ve Tu-
rizm AŞ" adıyla kurulan şirkete ait "Se-
ferusta Çiftük Evleri" projesi ile "Iş
Bankası-Koray Inşaat" ortak girişimi
olan "Casaba" adlı lüks villa siteleri
yerleşmesi "ISKI-BüyüksehirBelediye-
a-Fendik Belediyesi" arasındaki "imar
uzlasmasıyla''gerçekleşirken benzeriş-
birliğinin diğer ilçe ve belde belediye-
leriyle de kurulması sonucunda Anado-
lu yakasındaki Ehnah ve Darhk ile Av-
rupa yakasuıdaki ABbeyköy, Büyükçek-
mece, Terkos gibı ıçime suyu koruma
alanlannda da binlerce "hukukdışı'
1
ya-
pıya imar ve iskân olanağı sağlanıyor.
ISKl'nin, kendisine "emanet" edilen
• Son zamanlarda gündeme gelen Ömerli Baraj Havzası'ndaki
binlerce villalık yeni lüks konut sitelerine ait imar ve planlama
kararlannın altında, sırasıyla Recep Tayyip Erdoğan, Veysel
Eroğlu ve Ali Müfit Gürtuna'nın "imzalan" var...
su havzalanna karşı bu "hıyanetinin"
temelinde, Îstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Meclisi'nin 1995 yılındaki Metropo-
litan Alan Nazım Plan "kurnazüğT
var...
Planın ilk taslağında "koruma" altı-
na alınması önerilen su havzalan için;
"bu alanlarda plan koşulları olmasın,
yönetmetik geçeıü olsun" şeklinde karar
veren belediye meclısi, izleyen yıllarda
başlatılan "imar yağmasımn" da kapı-
suu açmıştı.
Çünkü havzalardaki uygulamayı be-
lirleyen "İSKİ Yönetmeliği" aynı Mec-
lis karanndan hem sonra değiştirilmiş,
daha önceki yapı yasaklamalan yerine
(sözde "kuHanarakkoruma
1
'! ilkesiyle)
yeni imar haklan getirilmışti.
Dahası, yine bu "nazun plan onayın-
dan önce tasaıianan" yönetmelık değı-
şikliğiyle; "yapılaşmayayönverecekuy-
gulama planlannı yapma" yetkisi de
havzalardaki belediyelere verilmiş, böy-
lece "tSKİ-Büyükşehir-tlçe ve Belde Be-
lediyeleri" imar rantı dağıtım zınciri bir
güzel tamamlanıvermişti...
tSKl'nin "yasal amacına" da aykın
olan ve Îstanbul Nazım Planı ilkelerinin
"yönetmehkle yok edilmesi" anlamına
gelen bu düzenleme Mimarlar Oda-
sının açtığı dava sonucunda "iptal" edi-
lince yine ISKİ ve Büyükşehir Beledi-
yesi, bu kez aynı yönetmeliği önemsiz
bir-iki değişiklik yaparak "yenklen" yü-
rürlüğe soktular.
'Ilk onay' Erdoğan'dan...
tşte şimdı, Ali Müfit Gürtuna yöneti-
minde ve büyük bir "çahşkanhk" için-
de uygulanan aynı yönetmeliğe dayana-
rak havzalardaki kaçak yapılaşma "düz-
mece imar planlanyla" meşrulaştınldı-
ğı gıbi, Ömerli "de gözlenen türden yeni
rant projelerine de ardı ardına onaylar
veriliyor.
Örneğın, "ÖmerliCountry" adıyla ve
"depremedayanıkh sağlam zemindeya-
şayın* sloganlanyla pazarlanan Seferus-
ta Çiftük Evleri, 1995 öncesinde imar
yasağı bulunan 300 m.-lOOO m. arasın-
daki "koruma bandı" içinde yaklaşık
"7 milyon metrekarefik" bir alana göz
koymuş durumda.
Içme suyu kaynağı kenannda 700'den
fazla villanm inşa edilmesi yönünde
projelendirilen Ömerli Country için "ilk
onayın" verildiği 12 Mart 1998 tarih ve
1998/216 sayıh İSKİ Yönetim Kurulu
Karan'nın altuıda dönemin Anakent
Başkanı R. Tayyip Erdoğan ile Prof. Dr.
Veysel Eroğhı'nun imzalan var.
Aynı projenin imar ve yerleşme plan-
lannın onaylandığı ve inşaat iznine de
dayanarak oluşturan 8 Eylül 1998 tarih
ve 701 sayıh Büyükşehir Belediye Mec-
lis Karan'nın altında da dönemin "baş-
kanveküi" olarak Ali Müfit Gürtuna'nın
imzası bulunuyor.
Benzer şekilde yine "sağlam zemin"
spekülasyonu altuıda Ömerli Su Hav-
zası'nı işgal eden "Casaba" adlı "su
havzası kasabası" projesinde de yine tS-
Kl'nin "mahkeme kararlannı atlata-
rak" yürürlükte tuttugu yönetmelik dev-
rede... Bir "Cumhuriyet kurumu" olan
lş Bankası'nm, Cumhuriyet' in temel il-
keleri arasındaki "planlama" ve "kamu
yaran" kavramlannı bir kenara iterek
gerçekleştirdiği bu projeyi; "bozulma-
mışdoğanıntam ortasında,400dönümü
doğal orman olan 1860 dönümlük yem-
yeşil arazi üzerine kurulu çağdaş kent_"
gibi söylemlerle pazarlaması da "çağ-
daş" sözcüğünüB ne denli "çağ dışı"
amaçlar içinde kullanıldığının çarpıcı
birörneği... Evet... ISKİ ve Büyükşehir
"çahşmaya" devam edıyor. Onlar, bu an-
layış içinde çalıştıkça da kaybeden yine
hep Îstanbul oluyor...
Sağlık durumu iyi
Gürtuna tedavî
altına ahndı
Îstanbul Haber Servisi - Dün saat
13.00 sıralannda rahatsızlanan Îstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Aü Müfit
Gürtuna, Memorial Hastanesi'nde teda-
vi altına ahndı. Safra kesesinde iltıhap
tespit edilen Gürtuna'mn sağlık duru-
munun iyi olduğu öğrenildi. tstanbul Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit
Gürtuna, dün şiddetli kann ağnsı şikâ-
yetiyle Îstanbul Memorial Hastanesi'ne
kaldınldı.
Hastane yetkiljleri, Gürtuna'ya yapı-
lan ilk tetkiİder sonucunda safra kesesin-
de ve safra yollannda iltihap belirlendi-
' ğini açrkladılar.
Yetkililer, müşahade altında tutulan,
tetkikleri süren Gürtuna'mn genel duru-
munun iyi olduğunu ve hasta katında ya-
tınldığım belirttiler. Bu arada, Îstanbul
Valisi Erol Çakır. saat 20. OO'de hasta-
neye gelerek Gürtuna'ya 'geçmiş olsun'
ziyaretinde bulundu. Hastane çıîuşında
burada bekleyen basın mensuplanna
açıklamada bulunan Vali Çakır, "Başka-
mn bir şeyi yok. Aslan gibi görevine de-
vam edecek. Kısa zamanda çıkar herhal-
de" dedi.
zunlar bir araya geldL FMV Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erbeiger, Feyziyeliler Işıkhlar Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Fahir Gök, FMV Genel Müdürü Dr. Turgut Binzet, FMV Eğitim Kurunüan Genel Müdürü
Binnaz MeÛn yapoklan konuşmalarda, Işıklı olmamn ayncahgını difc getirdiler. 50,40 ve 25 yıl önce mezun olan-
lara gümüş anı plaketkrinin verildiği törene Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangul de katdkh.
Almanya'da şeriatçı korkusu• Baştarafi 1. Sayfada
Müslümanlarla ilgili genel
bilgüerin dışında Islam örgüt-
lerine ilişkin sorulan da içeren
23 soruluk önergeye federal
hükûmet tarafindan verilen ay-
nntılı yanıtta, Federal Ahnan-
ya'da faaliyet gösteren kökten-
dinci örgûtlere de geniş yer ay-
nldı. Raporun ilgili bölümün-
de şu görüşlere yer verildi.
"tsbuni örgütler, Müslüman-
lann da yaşadıgı tüm ülkelerde
ortaya çıkan bir fenomen. Ço-
ğunluk nüfusun Müslünıan ol-
duğu ülkelerde geniş tabanda
muhalefet hareketini oluşturu-
yorlar. Bu örgütler Müslüman-
lann azuüık olarak yaşadıkla-
n ülkelerde cemaatsözcüsü ko-
numunu ekte etmek için çaba
harcıyoıiar. Kendilerini tanım-
lamak için kullandıklan 'ts-
lamcılar' kavramı, hareketin
poGtik ve toplumsal taleplerini
vurgutuyor. Bu düşünce tarzı-
nuı kleologlannın amact, kutsal
Kuran'm yorumu modern
dünyamn taîeplerinenasdyanıt
verebihr sorusuna cevap bul-
makdeğil. Tam tersine. burada
hedef, dinin politikaya alet edil-
mesidir. Islamın kendisi bir
araç olarak kullanıunakisteni-
yorve buradan iktidar amaçla-
myor. Islamcılar, komünizmin
çöküşü ve yine kendi inançlan-
na göre beortisi çöküş ve ahlak-
- sızhk olan kapitaüzmin yakla-
şan bitişmm ardından 'Allah'm
istediği dûzen' olarak Islamo
hğuı geüşimini zaferle sürdüre-
ceğine inanmaktalar"
Hükümet tarafindan CDU-
SU fraksiyonunun soru öner-
gesine verilen yanıtta Ahnan-
ya'daki köktendinci örgütlerle
ilgili olarak şu bilgiler verili-
yor: "Anayasayı Koruma Teş-
kilaüan kayıtiannda şu anda
20 tslama örgüt bulunuyor. Söz
konusu örgütler 'yabancı' etki
altmdalar. Almanya'da hukuki
olarak 'kayıtlı dernekler' ola-
rak variıklannı sürdürüyorlar
ve üye sayılan 31300 dolayın-
da. Bu örgütler, İslamısehe
Gemeinschaft Milli Görüş e.
V (IGMG>Türkei- 'Europa-
eishe Mosheebau-und Unters-
tüzungsgemeinschaft e.\? (E-
MLG) İslamische L nion Eu-
ropa e.V? (IUE)-'Der KaUfats-
taat' (ICCB) 'Front der islami-
schen Kaempfer des Ostens'
(Bu örgütlerin tamamı Türkiye
kaynaklı)-'MusUmbrudersc-
haft'(MB)-Mısır kanadı 'İsla-
mische Gemeinshaft in De-
utschland e.V? (IGD) 'Mus-
limbruderschaft' (MB) Suriye
kanadı 'Islamische Avantgar-
den' İslamische Heilsfronf
(FlS)-Cezayir-'Bewaffnete Is-
lamische Gruppe (GIA) İsla-
mischer Bund Palaestinas'
(IBP), (HAMAS temsilcisi)
'Palaestinensi-cher İslamisher
Cihad' (PIJ) 'En Nahda'-Tu-
nus-'AL Gam'a al Islammiy-
ya' (GI)-Mısır-'Hizb AUah'
(Allah'ın Partisi)-Lübnan-
'Gruppen des Libanesischen
NVıderstandes' (AMAL) 'Uni-
on İslamischer Studenten Ve-
reine' (UÎSA)-lran-'Parteides
tslamtshen Rufs der tslamisc-
hen Mission' (DA'WA) 'Isla-
mische Union trakischer Stu-
denten in Bundesrepubük De-
utcshland e.V7 (IUIS) 'Pasba-
ne Khatme Nebmvat e.V? (Pey-
gambenn Mührü)-Pakistan.
Yukanda sayılan örgütler
arasmda üye sayısı en güçlü ör-
güt, takriben 27 bin üyesiyle
Türk'Mılli Görüş' teşkuaü,sı-
ralamanın başında gelmekte-
dir. Daha sonra 1200 üye ile ço-
kulushı Müslüman Kardeşler
(Mısır) bulunuyor ve büyükle-
rin arasmda üçüncü sırada yi-
ne 1100 üye ile bir Türk örgü-
tü, Kalifatsstaat' (HilafetDe\-
leti) yer almaktadır."
Soru önergesinde yer alan
"Radikal köktendinci Müslü-
man örgütlerin faaiiyetleri Fe-
deral Ahnama'ya ve onun ana-
yasalorganlanna mı karşı çüa-
yor, yoksa bu örgütlerin faali-
yetleri bu bağlamda yalnızca
geldikleri ülkelere mi yönelik-
tir" sorusuna ise hükümet şu
yanıtı verdi:
"Federal Ahnanya'da faali-
yet gösteren aşın Islamcı gnıp-
lar sadece kendi ülkelerindeki
devlet ve toplum düzenini de-
ğiştirip tslami bir düzeni getir-
mek istemiyorlar. bu örgütler
aynı zamanda, tüm dünyada
antHaik, 'Allah'm Devleti'ni
(Gottesstaat) kurmayı amaçb-
JaponODveAlarkoTaahhütGrubuta-
todj ^ ^ p ç
lannskIrüsh Asma Koprusu, Kazakıstan
CıımhurbaşkamNureultanNazarta\w'mdekatıklığıb
zakistan'da Senüpalatinsk şehrini bölerek geçen Irtish Nehri üzerinde, 2.5 yılda inşa edilen köp-
rû, Kazakıstan ve Rusya arasındaki karayohı bağlanüsmda önemM rol oynayacak.
yorlar. Bu çerçevede Federal
Almanya'da da taraftarianna
uygun bir toplumsal yaşam
sağlamak istiyorlar. Islamcılar,
Islam hukukuna (şeriat) göre
birtoplum düzeni istiyorlar. Şe-
riatçı düzeninin muüakiyetçi
rutumu nedeniyle insan hakla-
n -örneğin kadinın eşitliği- hal-
kın egemenüği ku\
r
vetier ayn-
uğı, çok partili sistem, paıia-
menter muhalefet oluşturma
gibi özgüriükçü demokratik
toplumsal düzenin prensipleri-
ne ters düşüyorlar. Araplann
vaşadığı Müslüman ülkelerde
Islamcılar potitik amaçlanna
ulaşmak için 'kutsal savaş'a
(cihat) onay veriyorlar. Buna
karşıhk Federal .Almanya'da en
çoküyefi kuruluş olan Miüî Gö-
rüş, yalnızca Türkiye'de ve Fe-
deral Ahnanya'da toplumsal
düzeni değiştirmek için müca-
dele vermektedir."
Kaplancılar suç örgtitû
Raporda aynca, Alman-
ya'da yasal olarak kovuşturu-
lan ve cinayete kanşmak su-
çundan mahkûm edilen Metin
Kaplan ve yandaşlanyla ilgi-
li olarak şu bilgiler yer alıyor:
"Şu anda Düsseldorf Yük-
sek Mahkemesi'nde Kaplan-
cılar ile ilgili olarak bir suç ör-
gütüne üye olmak ve kamuyu
ügilendiren diğer suçlar nede-
niylebir dava sürmektedir.'Ay-
nı örgütün diğer bir üyesi,
1999'da örgütten aynlan diğer
bir üyenin öldürülerek ceza-
landuılması ile ilgili cuma va-
azmda fetva çıkannası nede-
niyle iki yıl hapis cezasma
çarpünldı. thanetie suçlanan
bu üye şu ana kadar yakalana-
mayan faOler tarafindan 8 Ma-
yıs 1997'de katledihniştir. Bu
örgütün taraftarlannın tehdit
ağır yaralama gibi suçlar da iş-
ledikleri bttinmektedir."
GÖRÜŞ
Yrd. Doç. FARUK GUÇLU
AbantlBU, ÜBF Oğr. Uyesi
Yeni Vergiler ve..
Hayat Standardı Üzerine
Bilimsel çevrelerde tartışılan bulgulara göre kayrt
dışı ekonominin ülke bütçesiyle boy ölçüşür konum-
da olduğu bir dönemde hükümetimiz dev boyutla-
ra ulaşan kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almak
dururken yine en kolay yola başvurarak kendi irade-
siyle vergi mükellefi olmak içırr başvuran yurttaşla-
nmızı yeni vergilerle baş başa bıraktı.
Kelle vergisi olarak doğru bir biçimde adlandınlan
hayat standardı esası doğrudan gelir vergisi mükel-
leflerini ügilendiren ve onlara kâr etmedikleri paranın
vergisini vermezorunluluğu getirerr bir sistem. Biran-
lamda da sermaye şirketlerini koruyan ama gariban
gelir vergisi mükelleflerine yüklendikçe yüklenen bir
sistem.
Yaklaşık bir yıl önce kaldırılan hayat standardı esa-
sına yeniden dönülmesi bir anlamda vergi mükellef-
lerinin beyanlanna da inanılmadığını göstermektedir.
Çünkü geçen yıi mükellefler hayat standardına tabi
olmadan gerçek gelirlerini beyan ettiler. Tabii ortaya
komik ve gülünç tablolar çıktı. örneğin lüks araba-
sı, villası, yazlığı olan ayda iki yüz milyon kira öde-
yen, sekreter çalıştıran bazı serbest meslek erbabı-
nın yıllık hasılatını bir milyarın altında beyan etmesi
gibi.
Verginin devletin temel gelirlerini oluşturmasının
yanı sıra gelir dağılımını düzenleme etkisi de vardtr.
Yetkileri elinde bulunduran kamu otoritesi vergi ara-
cılığıyla gelir dağılımını dengeleyebilir ya da dilediği
ölçüde bozabilir. Tıpkı son yirmi yılda yaptığı gibi.
Bu bağlamda ele aldığımızda hayat standardı esa-
sı kendi emeğiyle zar zor geçinen küçük esnaftan alıp
holdinglere kredi ya da teşvik adı altında dağrtma-
nın yasal yollanndan biridir.
örneğin büyük kentlerde plakası dört yüz milyar
eden ve her yıl da yüzde yüz oranında artan rakam-
larla trantiye konumuna gelen halk otobüsü, dolmuş
ya da taksi sahibi, yılda beş yüz mılyonu blılmayan
vergi ödeyecektir. Ama zarar eden bir bakkalın yü-
kü bir milyan geçecektir. Buna adalet, vergi adaleti
demenin olanağı yoktur.
Son operasyonlar göstermiştir ki kayrt dışı ekono-
mi sadece vergi vermemekle kalmıyor. Diğer insan-
lann ödediği vergileri de sülük gibi emiyor. O halde
yapılması gereken ilk iş, adaletsiz vergilerle dürüst
mükellefi dahada ezmek değil, kayrt dışı kalah gelir-
leri kayrt içine almaktır.
İnsan Haklan Haftası sona erdi
'Işkence hâlâ
devatnediyor'Îstanbul Haber Servisi -
10-17 Aralıktanhleri ara-
smda düzenlenen "İnsan
Haklan Haftası" sona er-
di. Türkiye'deki insan
haklan ihlallerinin sivil-
leşme ve demokratikleş-
me çerçeyesinde tartışıla-
rak engellenebileceği be-
lirtilerek hak ihlallerine
karşı mücadelede "karşı-
tma benzeme" tuzağına
düşülmemesi gerektiği
vurgulandı.
İnsan Haklan Derneği
(İHD), "İnsan Haklan
Haftası"nın son gününde
işkence, yaşam hakkı, ça-
lışma yaşamı, eşcinsellik
gibi konulann tartışıldığı
bir toplantı düzenledi.
Taksim'deki Keban O-
tel'de düzenlenen "tnsan
Haklan Panoraması" ko-
nulu toplantıda konu$an
Eski İHD Genel Başkanı
Akm BirdaL düşüncenin
ifade edihnesi halinde suç
sayıldığını söyleyerek ya-
salarda ıfade özgürlüğü-
nü engelleyen yüzlerce
hüküm bulunduğunu vur-
guladı.
Uluslararası Af Örgütü
üyesi Özlem Dalkıran.
herkesin işkenceyle kar-
şılaşabileceğini belirterek
"İşkence devam ediyor,
çünkü işkenceciler yanp-
lanmrvor. Devletier işken-
ceyi önle>ecek siyasi ira-
deye sahip değil" dedi.
KESK Genel Sekreteri
SevilErol, Türkiye'de sağ-
lığa, eğitime düşûk pay-
lar aynlmasuun da insan
hakkı ihlali olduğunu sa-
vundu.
'Medyadan bir şey
beklemeyin'
Gazeteci Cengiz Çan-
dar da insan haklannın sa-
vunuhnasmda medyadan
hiçbir şey beklenmemesi
.gerektiğini belirterek "Inr
san haklan konusundaki
her kazanun medyayı de-
ğiştirecektir" dedi. İHD
Şube Başkam Eren Kes-
kinin yönettiği toplantı-
da, Esmeray adlı travesti
eşcinsellere karşı yapılan
ihlalleri, avukat Mükrime
Tepe yaşama hakkına kar-
şı ihlalleri, Hanmı Tosun
gözaltında kayıplan, Dr.
OnderÖzkahpçı da işken-
ce konusundaki görüşleri-
ni anlattı.
Hollanda'da öldürülmüstü
DerelVnin cenazesi
Konyaya göndetildi
Îstanbul Haber Servisi -
Hollanda'da, Türkiye'de-
ki ölüm orucu eylemini
desteklemek için sürdür-
düğü açlık grevinin 24.
günü, üUcücülerin saldın-
sı sonucu kalbinden bı-
çaklanarak katledilen Ca-
fer Dereli'nin cenazesi
toprağa verilmek üzere
Istanbul'dan Konya'ya
götürüldü.
Türkiye'deki ölüm oru-
cu eylemini desteklemek
ve F tipi cezaevlerini pro-
testo etmek için Rotter-
dam kentinde kurduklan
çadu"da açlık grevı yapan
gruba, lOArahk 2000 gü-
nü 40 kadar ülkücü, "Ül-
kücü hareket engellene-
mez" sloganlan atarak
saldırmıştı. Sopalı ve bı-
çaklı saldın sonucunda,
26 yaşmdaki açlık grevi
eylemcisi Cafer Dereli
kalbinden bıçaklanarak
öldürühnüş, bir başka ey-
lemci de ağn" yaralannuş-
tı. Ailesinin isteğiyle Rot-
terdam'dan Istanbul'a ge-
tirilen Dereli'nin cenaze-
si, bir haftadır Adli Tıp
Kurumu morgunda tutu-
luyordu.
Polisin, "Cenaze töre-
ninde olay çıkar" gerek-
çesiyle cenazeyi vermedi-
ğini söyleyen tutuklu ve
hükümlü yakınlan, Kon-
ya'da yaşayari Dereli'nin
anneannesi Dûriye De--
mirkaynak'a haber vere-
rek cenazeyi almasmı is-
tediler.
Demirkaynak ve avu-
katlar, dün Adli Tıp Kuru-
mu'na gelerek cenaze iş-
lemlerini tamamladı. De-
reli'nin cenazesi buradan
alınarak uçakla Konya'ya
götürüldü.