25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rau'dan Genç ailesine ziyaret • BERLİN(AA)- Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau, 8 yıl önce Solingen faciasında 5 ferdini kaybeden Genç ailesini ramazan dolayısıyla ziyaret etti. Rau, ziyareti sırasında, Genç ailesinin evinin aşın sağcılar tarafindan kundaklanışını hiçbir zaman unutmadığını belirtti. Rau, tüm dinlerin, insanlann birbirlerine yaklaşmasını, hoşgörüyü ve sevgiyi tasvip ettiğini söyleyerek Islamın da bu özellüderi bünyesinde banndırdığını, banş, sevgi ve hoşgörû dini olduğunu kaydetti. Beycuma Cezaevi'nde olay • ZONGULDAK (AA) - Zonguldak'ın Beycuma beldesindekı Beycuma Özel Tip Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde, arkadaşlannın sevk edilmesini istemeyen mahkûmlar protesto gösterisi yaptı. Slogan atarak sevk kararlannı protesto eden mahkûmlann gösterisi sırasında gardiyanlar Alaattin Çaylıoğlu ve Orhan Yılmaz cezaevinin duvarlanndan atlayarak yaralandı. Mahkûmlann sevk edilmek istedikleri,, cezaevlerinde can ,,./;ır gûvenliklerinin bulunmadığı gerekçesiyle Adalet Bakanlığı'na başvuru yapılmasını kendilerinden istediklerini açıklayan yetkililer, cezaevinde yapılan aramada bir adet tabanca ele geçirildiğini belirttiler. Gösteri, Cumhuriyet Başsavcısı Hayati Önder ile tl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Atilla Süral'ın cezaevine gitmesinin ardından sona erdi. Konya'da trafik kazası: 8 ölü • KONYA(AA)- , Konya-Aksaray karayolunda meydana gelen zincirleme trafık kazasında 8 kişi öldü. Konya-Aksaray karayolu 65. kilometrede, Mehmet Baydan'ın kullandığı 35 UA 635 plakalı kamyona, sürûcüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 35 BJH 95 plakah kamyon, aşın hız nedeniyle çarptı. Bu arada Zekeriya Pınar yönetimindeki 06 Y 8999 plakalı özel otomobil de kamyonlara çarptı. Kazada, kimliği belirlenemeyen 35 BJH 95 plakah kamyonun sürûcüsü ile özel otomobilde bulunan sürücü Zekeriya, Hakkı, Aysel, Azime Pınar ve Ayşe Kuş ile Ali thsan KJuş hayatlannı kaybetti. TP, Türkiye'nin cimentösudup' • ADAPAZARI(AA)- Fazılet Partisi (FP) Genel Başkanı Recai Kutan, FP'nin 'Türkiye'nin çimentosu' olduğunu söyledi. Kutan, FP'nin 3. lomıluş yıldönûmü dolayısryla, partisinin Sakarya'daki Genişletilmiş ll Divan Toplannsı'na katıldı. Kutan. buradaki konuşmasında, 2. kuruluş yıldönümûnü geçen yıl deprem bölgesi olan Düzce'de kutladıklannı anımsatarak 3. kuruluş yıldönümûnü yine deprem bölgesi olan Adapazan'nda kutlamaktan son derece mutlu olduğunu belirtti. ÎSKI'nin hukuk dışı yönetmeliğiyle, su havzalannı yapılaşmaya açıyorlar Belediye 'ranta' çahşıyor OKTAYEKİNCt îstanbul Büyükşehir Belediye yöne- timinin propaganda slogaru olarak belir- lenen "Büyükşehir çahşıyor" ilanlan İS- Kt'nin aylık haber bültenini de süslüyor. Ne var ki aynı tSKl'nin yine bir "Bü- yükşehir çahşması" olarak uyguladığı i- mar politikasmda da bu çalışkanlığın "arsa ve ara/i ranû" üzerinde yoğunlaş- tığıanlaşılıyor... Geçen günlerde bazı sivil toplum ku- ruluşlanyla TMMOB'ye bağlı meslek odalan tarafından kamuoyu gündemine getirüen "ÖmerB Su Havzası'ndakT ye- niyapılaşmaizinleri, tSKl'nin I995'ten bu yana sürdürdüğü "yönetmelik oyun- lanyla" veriliyor... Aynı havzadaki "Ömerli Yapı ve Tu- rizm AŞ" adıyla kurulan şirkete ait "Se- ferusta Çiftük Evleri" projesi ile "Iş Bankası-Koray Inşaat" ortak girişimi olan "Casaba" adlı lüks villa siteleri yerleşmesi "ISKI-BüyüksehirBelediye- a-Fendik Belediyesi" arasındaki "imar uzlasmasıyla''gerçekleşirken benzeriş- birliğinin diğer ilçe ve belde belediye- leriyle de kurulması sonucunda Anado- lu yakasındaki Ehnah ve Darhk ile Av- rupa yakasuıdaki ABbeyköy, Büyükçek- mece, Terkos gibı ıçime suyu koruma alanlannda da binlerce "hukukdışı' 1 ya- pıya imar ve iskân olanağı sağlanıyor. ISKl'nin, kendisine "emanet" edilen • Son zamanlarda gündeme gelen Ömerli Baraj Havzası'ndaki binlerce villalık yeni lüks konut sitelerine ait imar ve planlama kararlannın altında, sırasıyla Recep Tayyip Erdoğan, Veysel Eroğlu ve Ali Müfit Gürtuna'nın "imzalan" var... su havzalanna karşı bu "hıyanetinin" temelinde, Îstanbul Büyükşehir Beledi- ye Meclisi'nin 1995 yılındaki Metropo- litan Alan Nazım Plan "kurnazüğT var... Planın ilk taslağında "koruma" altı- na alınması önerilen su havzalan için; "bu alanlarda plan koşulları olmasın, yönetmetik geçeıü olsun" şeklinde karar veren belediye meclısi, izleyen yıllarda başlatılan "imar yağmasımn" da kapı- suu açmıştı. Çünkü havzalardaki uygulamayı be- lirleyen "İSKİ Yönetmeliği" aynı Mec- lis karanndan hem sonra değiştirilmiş, daha önceki yapı yasaklamalan yerine (sözde "kuHanarakkoruma 1 '! ilkesiyle) yeni imar haklan getirilmışti. Dahası, yine bu "nazun plan onayın- dan önce tasaıianan" yönetmelık değı- şikliğiyle; "yapılaşmayayönverecekuy- gulama planlannı yapma" yetkisi de havzalardaki belediyelere verilmiş, böy- lece "tSKİ-Büyükşehir-tlçe ve Belde Be- lediyeleri" imar rantı dağıtım zınciri bir güzel tamamlanıvermişti... tSKl'nin "yasal amacına" da aykın olan ve Îstanbul Nazım Planı ilkelerinin "yönetmehkle yok edilmesi" anlamına gelen bu düzenleme Mimarlar Oda- sının açtığı dava sonucunda "iptal" edi- lince yine ISKİ ve Büyükşehir Beledi- yesi, bu kez aynı yönetmeliği önemsiz bir-iki değişiklik yaparak "yenklen" yü- rürlüğe soktular. 'Ilk onay' Erdoğan'dan... tşte şimdı, Ali Müfit Gürtuna yöneti- minde ve büyük bir "çahşkanhk" için- de uygulanan aynı yönetmeliğe dayana- rak havzalardaki kaçak yapılaşma "düz- mece imar planlanyla" meşrulaştınldı- ğı gıbi, Ömerli "de gözlenen türden yeni rant projelerine de ardı ardına onaylar veriliyor. Örneğın, "ÖmerliCountry" adıyla ve "depremedayanıkh sağlam zemindeya- şayın* sloganlanyla pazarlanan Seferus- ta Çiftük Evleri, 1995 öncesinde imar yasağı bulunan 300 m.-lOOO m. arasın- daki "koruma bandı" içinde yaklaşık "7 milyon metrekarefik" bir alana göz koymuş durumda. Içme suyu kaynağı kenannda 700'den fazla villanm inşa edilmesi yönünde projelendirilen Ömerli Country için "ilk onayın" verildiği 12 Mart 1998 tarih ve 1998/216 sayıh İSKİ Yönetim Kurulu Karan'nın altuıda dönemin Anakent Başkanı R. Tayyip Erdoğan ile Prof. Dr. Veysel Eroğhı'nun imzalan var. Aynı projenin imar ve yerleşme plan- lannın onaylandığı ve inşaat iznine de dayanarak oluşturan 8 Eylül 1998 tarih ve 701 sayıh Büyükşehir Belediye Mec- lis Karan'nın altında da dönemin "baş- kanveküi" olarak Ali Müfit Gürtuna'nın imzası bulunuyor. Benzer şekilde yine "sağlam zemin" spekülasyonu altuıda Ömerli Su Hav- zası'nı işgal eden "Casaba" adlı "su havzası kasabası" projesinde de yine tS- Kl'nin "mahkeme kararlannı atlata- rak" yürürlükte tuttugu yönetmelik dev- rede... Bir "Cumhuriyet kurumu" olan lş Bankası'nm, Cumhuriyet' in temel il- keleri arasındaki "planlama" ve "kamu yaran" kavramlannı bir kenara iterek gerçekleştirdiği bu projeyi; "bozulma- mışdoğanıntam ortasında,400dönümü doğal orman olan 1860 dönümlük yem- yeşil arazi üzerine kurulu çağdaş kent_" gibi söylemlerle pazarlaması da "çağ- daş" sözcüğünüB ne denli "çağ dışı" amaçlar içinde kullanıldığının çarpıcı birörneği... Evet... ISKİ ve Büyükşehir "çahşmaya" devam edıyor. Onlar, bu an- layış içinde çalıştıkça da kaybeden yine hep Îstanbul oluyor... Sağlık durumu iyi Gürtuna tedavî altına ahndı Îstanbul Haber Servisi - Dün saat 13.00 sıralannda rahatsızlanan Îstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Aü Müfit Gürtuna, Memorial Hastanesi'nde teda- vi altına ahndı. Safra kesesinde iltıhap tespit edilen Gürtuna'mn sağlık duru- munun iyi olduğu öğrenildi. tstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, dün şiddetli kann ağnsı şikâ- yetiyle Îstanbul Memorial Hastanesi'ne kaldınldı. Hastane yetkiljleri, Gürtuna'ya yapı- lan ilk tetkiİder sonucunda safra kesesin- de ve safra yollannda iltihap belirlendi- ' ğini açrkladılar. Yetkililer, müşahade altında tutulan, tetkikleri süren Gürtuna'mn genel duru- munun iyi olduğunu ve hasta katında ya- tınldığım belirttiler. Bu arada, Îstanbul Valisi Erol Çakır. saat 20. OO'de hasta- neye gelerek Gürtuna'ya 'geçmiş olsun' ziyaretinde bulundu. Hastane çıîuşında burada bekleyen basın mensuplanna açıklamada bulunan Vali Çakır, "Başka- mn bir şeyi yok. Aslan gibi görevine de- vam edecek. Kısa zamanda çıkar herhal- de" dedi. zunlar bir araya geldL FMV Yönetim Kurulu Başkanı Osman Erbeiger, Feyziyeliler Işıkhlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fahir Gök, FMV Genel Müdürü Dr. Turgut Binzet, FMV Eğitim Kurunüan Genel Müdürü Binnaz MeÛn yapoklan konuşmalarda, Işıklı olmamn ayncahgını difc getirdiler. 50,40 ve 25 yıl önce mezun olan- lara gümüş anı plaketkrinin verildiği törene Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangul de katdkh. Almanya'da şeriatçı korkusu• Baştarafi 1. Sayfada Müslümanlarla ilgili genel bilgüerin dışında Islam örgüt- lerine ilişkin sorulan da içeren 23 soruluk önergeye federal hükûmet tarafindan verilen ay- nntılı yanıtta, Federal Ahnan- ya'da faaliyet gösteren kökten- dinci örgûtlere de geniş yer ay- nldı. Raporun ilgili bölümün- de şu görüşlere yer verildi. "tsbuni örgütler, Müslüman- lann da yaşadıgı tüm ülkelerde ortaya çıkan bir fenomen. Ço- ğunluk nüfusun Müslünıan ol- duğu ülkelerde geniş tabanda muhalefet hareketini oluşturu- yorlar. Bu örgütler Müslüman- lann azuüık olarak yaşadıkla- n ülkelerde cemaatsözcüsü ko- numunu ekte etmek için çaba harcıyoıiar. Kendilerini tanım- lamak için kullandıklan 'ts- lamcılar' kavramı, hareketin poGtik ve toplumsal taleplerini vurgutuyor. Bu düşünce tarzı- nuı kleologlannın amact, kutsal Kuran'm yorumu modern dünyamn taîeplerinenasdyanıt verebihr sorusuna cevap bul- makdeğil. Tam tersine. burada hedef, dinin politikaya alet edil- mesidir. Islamın kendisi bir araç olarak kullanıunakisteni- yorve buradan iktidar amaçla- myor. Islamcılar, komünizmin çöküşü ve yine kendi inançlan- na göre beortisi çöküş ve ahlak- - sızhk olan kapitaüzmin yakla- şan bitişmm ardından 'Allah'm istediği dûzen' olarak Islamo hğuı geüşimini zaferle sürdüre- ceğine inanmaktalar" Hükümet tarafindan CDU- SU fraksiyonunun soru öner- gesine verilen yanıtta Ahnan- ya'daki köktendinci örgütlerle ilgili olarak şu bilgiler verili- yor: "Anayasayı Koruma Teş- kilaüan kayıtiannda şu anda 20 tslama örgüt bulunuyor. Söz konusu örgütler 'yabancı' etki altmdalar. Almanya'da hukuki olarak 'kayıtlı dernekler' ola- rak variıklannı sürdürüyorlar ve üye sayılan 31300 dolayın- da. Bu örgütler, İslamısehe Gemeinschaft Milli Görüş e. V (IGMG>Türkei- 'Europa- eishe Mosheebau-und Unters- tüzungsgemeinschaft e.\? (E- MLG) İslamische L nion Eu- ropa e.V? (IUE)-'Der KaUfats- taat' (ICCB) 'Front der islami- schen Kaempfer des Ostens' (Bu örgütlerin tamamı Türkiye kaynaklı)-'MusUmbrudersc- haft'(MB)-Mısır kanadı 'İsla- mische Gemeinshaft in De- utschland e.V? (IGD) 'Mus- limbruderschaft' (MB) Suriye kanadı 'Islamische Avantgar- den' İslamische Heilsfronf (FlS)-Cezayir-'Bewaffnete Is- lamische Gruppe (GIA) İsla- mischer Bund Palaestinas' (IBP), (HAMAS temsilcisi) 'Palaestinensi-cher İslamisher Cihad' (PIJ) 'En Nahda'-Tu- nus-'AL Gam'a al Islammiy- ya' (GI)-Mısır-'Hizb AUah' (Allah'ın Partisi)-Lübnan- 'Gruppen des Libanesischen NVıderstandes' (AMAL) 'Uni- on İslamischer Studenten Ve- reine' (UÎSA)-lran-'Parteides tslamtshen Rufs der tslamisc- hen Mission' (DA'WA) 'Isla- mische Union trakischer Stu- denten in Bundesrepubük De- utcshland e.V7 (IUIS) 'Pasba- ne Khatme Nebmvat e.V? (Pey- gambenn Mührü)-Pakistan. Yukanda sayılan örgütler arasmda üye sayısı en güçlü ör- güt, takriben 27 bin üyesiyle Türk'Mılli Görüş' teşkuaü,sı- ralamanın başında gelmekte- dir. Daha sonra 1200 üye ile ço- kulushı Müslüman Kardeşler (Mısır) bulunuyor ve büyükle- rin arasmda üçüncü sırada yi- ne 1100 üye ile bir Türk örgü- tü, Kalifatsstaat' (HilafetDe\- leti) yer almaktadır." Soru önergesinde yer alan "Radikal köktendinci Müslü- man örgütlerin faaiiyetleri Fe- deral Ahnama'ya ve onun ana- yasalorganlanna mı karşı çüa- yor, yoksa bu örgütlerin faali- yetleri bu bağlamda yalnızca geldikleri ülkelere mi yönelik- tir" sorusuna ise hükümet şu yanıtı verdi: "Federal Ahnanya'da faali- yet gösteren aşın Islamcı gnıp- lar sadece kendi ülkelerindeki devlet ve toplum düzenini de- ğiştirip tslami bir düzeni getir- mek istemiyorlar. bu örgütler aynı zamanda, tüm dünyada antHaik, 'Allah'm Devleti'ni (Gottesstaat) kurmayı amaçb- JaponODveAlarkoTaahhütGrubuta- todj ^ ^ p ç lannskIrüsh Asma Koprusu, Kazakıstan CıımhurbaşkamNureultanNazarta\w'mdekatıklığıb zakistan'da Senüpalatinsk şehrini bölerek geçen Irtish Nehri üzerinde, 2.5 yılda inşa edilen köp- rû, Kazakıstan ve Rusya arasındaki karayohı bağlanüsmda önemM rol oynayacak. yorlar. Bu çerçevede Federal Almanya'da da taraftarianna uygun bir toplumsal yaşam sağlamak istiyorlar. Islamcılar, Islam hukukuna (şeriat) göre birtoplum düzeni istiyorlar. Şe- riatçı düzeninin muüakiyetçi rutumu nedeniyle insan hakla- n -örneğin kadinın eşitliği- hal- kın egemenüği ku\ r vetier ayn- uğı, çok partili sistem, paıia- menter muhalefet oluşturma gibi özgüriükçü demokratik toplumsal düzenin prensipleri- ne ters düşüyorlar. Araplann vaşadığı Müslüman ülkelerde Islamcılar potitik amaçlanna ulaşmak için 'kutsal savaş'a (cihat) onay veriyorlar. Buna karşıhk Federal .Almanya'da en çoküyefi kuruluş olan Miüî Gö- rüş, yalnızca Türkiye'de ve Fe- deral Ahnanya'da toplumsal düzeni değiştirmek için müca- dele vermektedir." Kaplancılar suç örgtitû Raporda aynca, Alman- ya'da yasal olarak kovuşturu- lan ve cinayete kanşmak su- çundan mahkûm edilen Metin Kaplan ve yandaşlanyla ilgi- li olarak şu bilgiler yer alıyor: "Şu anda Düsseldorf Yük- sek Mahkemesi'nde Kaplan- cılar ile ilgili olarak bir suç ör- gütüne üye olmak ve kamuyu ügilendiren diğer suçlar nede- niylebir dava sürmektedir.'Ay- nı örgütün diğer bir üyesi, 1999'da örgütten aynlan diğer bir üyenin öldürülerek ceza- landuılması ile ilgili cuma va- azmda fetva çıkannası nede- niyle iki yıl hapis cezasma çarpünldı. thanetie suçlanan bu üye şu ana kadar yakalana- mayan faOler tarafindan 8 Ma- yıs 1997'de katledihniştir. Bu örgütün taraftarlannın tehdit ağır yaralama gibi suçlar da iş- ledikleri bttinmektedir." GÖRÜŞ Yrd. Doç. FARUK GUÇLU AbantlBU, ÜBF Oğr. Uyesi Yeni Vergiler ve.. Hayat Standardı Üzerine Bilimsel çevrelerde tartışılan bulgulara göre kayrt dışı ekonominin ülke bütçesiyle boy ölçüşür konum- da olduğu bir dönemde hükümetimiz dev boyutla- ra ulaşan kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına almak dururken yine en kolay yola başvurarak kendi irade- siyle vergi mükellefi olmak içırr başvuran yurttaşla- nmızı yeni vergilerle baş başa bıraktı. Kelle vergisi olarak doğru bir biçimde adlandınlan hayat standardı esası doğrudan gelir vergisi mükel- leflerini ügilendiren ve onlara kâr etmedikleri paranın vergisini vermezorunluluğu getirerr bir sistem. Biran- lamda da sermaye şirketlerini koruyan ama gariban gelir vergisi mükelleflerine yüklendikçe yüklenen bir sistem. Yaklaşık bir yıl önce kaldırılan hayat standardı esa- sına yeniden dönülmesi bir anlamda vergi mükellef- lerinin beyanlanna da inanılmadığını göstermektedir. Çünkü geçen yıi mükellefler hayat standardına tabi olmadan gerçek gelirlerini beyan ettiler. Tabii ortaya komik ve gülünç tablolar çıktı. örneğin lüks araba- sı, villası, yazlığı olan ayda iki yüz milyon kira öde- yen, sekreter çalıştıran bazı serbest meslek erbabı- nın yıllık hasılatını bir milyarın altında beyan etmesi gibi. Verginin devletin temel gelirlerini oluşturmasının yanı sıra gelir dağılımını düzenleme etkisi de vardtr. Yetkileri elinde bulunduran kamu otoritesi vergi ara- cılığıyla gelir dağılımını dengeleyebilir ya da dilediği ölçüde bozabilir. Tıpkı son yirmi yılda yaptığı gibi. Bu bağlamda ele aldığımızda hayat standardı esa- sı kendi emeğiyle zar zor geçinen küçük esnaftan alıp holdinglere kredi ya da teşvik adı altında dağrtma- nın yasal yollanndan biridir. örneğin büyük kentlerde plakası dört yüz milyar eden ve her yıl da yüzde yüz oranında artan rakam- larla trantiye konumuna gelen halk otobüsü, dolmuş ya da taksi sahibi, yılda beş yüz mılyonu blılmayan vergi ödeyecektir. Ama zarar eden bir bakkalın yü- kü bir milyan geçecektir. Buna adalet, vergi adaleti demenin olanağı yoktur. Son operasyonlar göstermiştir ki kayrt dışı ekono- mi sadece vergi vermemekle kalmıyor. Diğer insan- lann ödediği vergileri de sülük gibi emiyor. O halde yapılması gereken ilk iş, adaletsiz vergilerle dürüst mükellefi dahada ezmek değil, kayrt dışı kalah gelir- leri kayrt içine almaktır. İnsan Haklan Haftası sona erdi 'Işkence hâlâ devatnediyor'Îstanbul Haber Servisi - 10-17 Aralıktanhleri ara- smda düzenlenen "İnsan Haklan Haftası" sona er- di. Türkiye'deki insan haklan ihlallerinin sivil- leşme ve demokratikleş- me çerçeyesinde tartışıla- rak engellenebileceği be- lirtilerek hak ihlallerine karşı mücadelede "karşı- tma benzeme" tuzağına düşülmemesi gerektiği vurgulandı. İnsan Haklan Derneği (İHD), "İnsan Haklan Haftası"nın son gününde işkence, yaşam hakkı, ça- lışma yaşamı, eşcinsellik gibi konulann tartışıldığı bir toplantı düzenledi. Taksim'deki Keban O- tel'de düzenlenen "tnsan Haklan Panoraması" ko- nulu toplantıda konu$an Eski İHD Genel Başkanı Akm BirdaL düşüncenin ifade edihnesi halinde suç sayıldığını söyleyerek ya- salarda ıfade özgürlüğü- nü engelleyen yüzlerce hüküm bulunduğunu vur- guladı. Uluslararası Af Örgütü üyesi Özlem Dalkıran. herkesin işkenceyle kar- şılaşabileceğini belirterek "İşkence devam ediyor, çünkü işkenceciler yanp- lanmrvor. Devletier işken- ceyi önle>ecek siyasi ira- deye sahip değil" dedi. KESK Genel Sekreteri SevilErol, Türkiye'de sağ- lığa, eğitime düşûk pay- lar aynlmasuun da insan hakkı ihlali olduğunu sa- vundu. 'Medyadan bir şey beklemeyin' Gazeteci Cengiz Çan- dar da insan haklannın sa- vunuhnasmda medyadan hiçbir şey beklenmemesi .gerektiğini belirterek "Inr san haklan konusundaki her kazanun medyayı de- ğiştirecektir" dedi. İHD Şube Başkam Eren Kes- kinin yönettiği toplantı- da, Esmeray adlı travesti eşcinsellere karşı yapılan ihlalleri, avukat Mükrime Tepe yaşama hakkına kar- şı ihlalleri, Hanmı Tosun gözaltında kayıplan, Dr. OnderÖzkahpçı da işken- ce konusundaki görüşleri- ni anlattı. Hollanda'da öldürülmüstü DerelVnin cenazesi Konyaya göndetildi Îstanbul Haber Servisi - Hollanda'da, Türkiye'de- ki ölüm orucu eylemini desteklemek için sürdür- düğü açlık grevinin 24. günü, üUcücülerin saldın- sı sonucu kalbinden bı- çaklanarak katledilen Ca- fer Dereli'nin cenazesi toprağa verilmek üzere Istanbul'dan Konya'ya götürüldü. Türkiye'deki ölüm oru- cu eylemini desteklemek ve F tipi cezaevlerini pro- testo etmek için Rotter- dam kentinde kurduklan çadu"da açlık grevı yapan gruba, lOArahk 2000 gü- nü 40 kadar ülkücü, "Ül- kücü hareket engellene- mez" sloganlan atarak saldırmıştı. Sopalı ve bı- çaklı saldın sonucunda, 26 yaşmdaki açlık grevi eylemcisi Cafer Dereli kalbinden bıçaklanarak öldürühnüş, bir başka ey- lemci de ağn" yaralannuş- tı. Ailesinin isteğiyle Rot- terdam'dan Istanbul'a ge- tirilen Dereli'nin cenaze- si, bir haftadır Adli Tıp Kurumu morgunda tutu- luyordu. Polisin, "Cenaze töre- ninde olay çıkar" gerek- çesiyle cenazeyi vermedi- ğini söyleyen tutuklu ve hükümlü yakınlan, Kon- ya'da yaşayari Dereli'nin anneannesi Dûriye De-- mirkaynak'a haber vere- rek cenazeyi almasmı is- tediler. Demirkaynak ve avu- katlar, dün Adli Tıp Kuru- mu'na gelerek cenaze iş- lemlerini tamamladı. De- reli'nin cenazesi buradan alınarak uçakla Konya'ya götürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle