Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Perakende satış yerlerinde ekmeğin ambalajlı satılmasına ilişkin yönetmeliğe uyulmuyor
Ekmekfce ambalaj rafa kalktıHaber Merkezi - Kamuoyunu bir
dönem meşgul eden ekmeğin amba-
lajlı olarak satılması konusundaki uy-
gulama, yönetmeliğe rağmen zamana
bırakıldı. Eski Tanm ve Köyişleri Ba-
kanı Mustafa Taşar'ın döneminde
gündeme getırdığı uygulama yüzün-
den ekmeğin gramajı azalmış ve fiya-
tı yükselmişti. Taşar, "poşetii ekmek"
uygulamasını başaramazken yurttaş,
ufaltılan ekmeğini daha da pahalı ye-
mek zorunda kalmıştı.
AA'nın haberine göre, Tûrkiye'de-
ki mevcut fınnlarda altyapımn uygun
olmaması nedeniyle, Tanm ve Köyiş-
leri ile Sağlık bakanlıklan uygulama-
da ısrarlı olamıyor. Ancak, fınnlarda
altyapımn iyileşmesini sağlamak üze-
• Mustafa Taşar'ın büyük şovlarla gündeme getirdiği uygulama başanya ulaşamadı.
Yurttaş, gramajı düşürülen ekmeği daha da pahalı yemek zorunda kaldı. Fınncılar ambalaj
makinesi almaya yanaşmazken bakanlık, mevcut fınnlarda ambalaj lama yapılacak mekân
olmadığı için zorlayıcı olamıyor.
re, Tanm ve Köyişleri Bakanhğı, ye-
ni kurulacak finnlara, uygun teknik ve
hijyenik şartlan sağlamaması halinde
ûretim iznı vermiyor. Ekmek üretim
yerlerinde asgari teknik ve hijyenik
şartlan düzenleyen yönetmelik uya-
nnca, finnlann en az 400 metrekare
büyûİdüğünde olması gerekiyor.
Mevcut fınnlar, ekmeğin ambalaj-
lanmadan önce dinlendirilmesi için
yeterli alan bulunmadığı ve ambalaj-
lama makinelerinin fiyatının yûksek-
liğini gerekçe göstererek ambalajla-
ma olayına sıcak bakmıyorlar.
Ambalajın makineyle yapılması
konusunda bir zorunluluk bulunmadı-
ğını, aynca fınnda satılacak ekmeğin
ambalaj lanmasına gerek olmadığmı
anlatan yetkililer ise finn dışında pe-
rakende satılan yerlerde denetim yet-
kisinin Sağlık Bakanlığı'nda olduğu-
nu anımsatıyorlar.
Türkiye'de Fınncılar Federasyo-
nu'na göre 40 bin, bakanlığa göre ise
20 bin finn bulunuyor. Yetkililer, fe-
derasyonun, pide ve simit fırınlannı
da bu sayıya dahil ettiğine, ancak bu
ûrûnler için ambalaj zorunluluğu bu-
lunmadığına dikkat çekiyorlar.
Günde 110-120 mılyon ekmek üre-
tilen Türkiye'de köy ve kasabalarda
genellikle fınndan satış yapıldığı için
15 bin finn ve üretilen 60 milyon ek-
meğin ambalaj uygulamasından etki-
lenmediği kabul ediliyor.
Gümrûk birliğı nedeniyle AB'ye
uyum için 1995 yılında çıkanlan Gı-
da Üretimi, Tüketimi ve Denetlenme-
sine Dair Kanun Hûkmûnde Karar-
name'ye dayanarak hazırlanan ve 20
Ağustos 1998'de Resmi Gazete'de ya-
yımlanan "Türk Gıda Kodeksi-Ek-
mekve ÇeşWeri" tebliği uyannca, ek-
meğe ambalaj uygulaması getırilmiş-
ti. Böylece Türkiye'de ekmeğin sıh-
hi, hijyenik şartlarda üretilip ûretil-
mediğine bakılmaksızın ambalajlı sa-
tış zorunluluğu getirilirken uyum için
sektöre l yıl süre verilmiştı. Finnla-
nn hazır olmaması nedeniyle verilen
sürenin 1999 yılı sonuna kadar uzatıl-
masına karşın, tüketicilerin de ısrarlı
obnamasımn da etkisiyle bu konuda
fazla ilerleme sağlanamadı.
Mobil santrallar
Çevreciler ÇED
değışıklığının
iptalini istedi
• Tarsus Çevre Koruma Derneği üyesi
Talay Sevgi, ÇED Yönetmeliği'nin, yapımı
planlanan tesislerin çevreye zarar
vermemesi için yürürlükte olduğunu
belirterek geçici 6. maddenin bunu ortadan
kaldıracağını vurguladı.
İZMİR (Cumhuriyet Kültûr ve Sanat Merkezi
Ege Bürosu) - Enerji ve Derneği üyesi Talay Sev-
Tabii Kaynaklar Bakanlı- gi, ÇED Yönetmeliği'nin
ğı'nın Ordu, Akkuyu, yapımı planlanan tesisle-
Trabzon, Iskenderun ve rin çevreye zarar verme-
Giresun'da uygulamaya mesi içın yürürlükte oldu-
koymak istediği, "mobil ğunu belirterek uygula-
santrauar" için ÇED Yö- maya konulan geçici 6.
netmelığı'nde değişiklik maddenin bu oluşumu or-
yapılması tepkilere neden tadan kaldıracağını vur-
oldu. guladı.
Söz konusu santrallann Sevgi, Çevre Kanu-
yapımı için ÇED Yönet- nu'nun 10. maddesinde
meliği'ne eklenen geçici ÇED Yönetmeliği'nin,
6. maddenin iptali iste- Çevresel Etki Değerlen-
-miyle Çevre Bakanlığj dirme'nin amacını, "Ön-
hakkında dava açıldı. Tar- görûlen bir geaşmenin
sus Çevre Koruma Kültür yol açabileceği olumsuz
ve Sanat Merkezi Derne- çevre ve sağlık etkilerinin
ği tarafından açılan dava- önceden tespit edilip ge-
da söz konusu maddenin, rekli önlemlerin ahnmast-
"Mobil ve yüzer elektrik m sağfamaknr" diye açık-
santrallanvebusantraUa- ladığını kaydederek şu
nn enterkonnekt şebeke- görüşlere yer verdi:
yebağjanbsınısağlayacak "ÇEDYönetmefiği'nde
enerji iletim haüan, sant- 29.92000 tarihinde yapı-
raUarda kallanılacak pet- lan değişiklik ile eklenen
rol, petrokimyasal ya da geçici 6. maddeyle kamu
kiın>asalüründepoJanDe yaran ilkesi bertarafedü-
timanlar, iskeleler ve nb- miştir. ÇED Yönetmeliği
nmlara ilişkin faaliyetier- rafa konularaktelaiîsi im-
de ÇED \ önetmeiiği hü- kânsız zararlara neden
kümleri 31.122002 tarihi- olabilecek bir durum \ a-
ne kadar uygulanmaz" ratünuşür. 2002 vıh sonu-
hükmünü taşıdığı belirti- na kadar yönetmelik hü-
lerek bunun ÇED Yönet- kümleri kapsamı dışında
meliği'ni kesintiye uğra- tutuluyor.İdareyetanınan
tacağı kaydedidi. yetkL hizmet yaran dısın-
Tarsus Çevre Koruma da kuüaıulamaz."
Mevlana'nın 727. ölümyûdönümü Mevlana Celaleddin Rumi'nin ötümiinün
727'nci yıldönûmü nedeniyle dün Gaüeria Ahş-
veriş Merkezi, Şeb-i Arus gösterisine ev sahipÛ-
ği yapü. tftar saatinden yanm saat önce tasavvuf musikisi ile başlayan Şeb-i Arus töreni iftardan sonra Galata Mevlevihanesi Semazen'le-
rinin gösterileri ile sona enü. Gösteride, 20 kişiden oluşan Tasavvuf Musikisi tophıiuğu da görev akh. Öte yandan Evrensel Mevlana Aşık-
lan \'akfu Dünya Ehl-i Beyt V'akfi. Galata Mevlevihanesmi Yaşatma Demeğt Din GörevHleri Sendikası, Tûrkiye tlahiyat Faküttesi ve Yük-
sek İslam Enstitüleri Mezunlan Derneği de Crowne Plaza Oteü'nde "Meviana'yı Anma Töreni" düzenledi. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
Iş dünyasuıdan ıızıuı tatüe tepki
İSTANBUL (AA) - Işadamlan,
bayram ve yılbaşı tatillerinin bir-
leştihlerek 10 gün ohnasına tepki
gösterirken turizmciler sevindi.
Istanbul Ticaret Odası (İTO)
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Yddırun, Türkiye'de 365 günün
ancak 250 günü çalışıldığını belir-
terek gelişmiş ükelerde bile Tür-
kiye'deki kadar tatil yapılmadığı-
nı vurguladı. Bundan hem devle-
tin vergi geliri kaybı, hem de sa-
nayicinin üretim kaybı olduğunu
kaydeden Yıldınm, "Ozel sektö-
• İTO Başkanı Mehmet Yıldınm, Türkiye'de 365 günün
ancak 250 günü çalışıldığını belirterek gelişmiş ükelerde
bile Türkiye'deki kadar tatil yapılmadığını vurguladı.
rün cumartesi, pazar günleri dahi
çahşması gereken dönemlerde ma-
alesef uzun tatilkr yapıyoruz. Ha-
waü ve Karayibler'de bfle bu kadar
tatil yok. Tûrkiye tatil eenneti" di-
ye konuştu.
Aynca, tatil nedeniyle harcama-
lann körüklendiğine de dikkat çe-
ken Yıldınm, uzun tatillerde in-
sanlann, bütçesi müsait olmasa bi-
le borçlanarak tatile gittığini ve
özellikle yurtdışı seyahatlerde ta-
lep patlaması yaşandığını belirtti.
'Tembelliğe ahşünr'
Yıldınm, "Bu kadar zengnukay-
naklannı bovardaca kuDanacakbir
ûlke degOiz. İşletmelerimizin. insa-
nımızın. daha fazla çahşmaya ihti-
j3cı var. Tatilkr çok" dedi.
Alarko Holding Yönetim Kuru-
lu Başkanı İshak Alaton da, bu ka-
dar uzun süreli tatıller yapılması-
nın insanlan tembelliğe ahşurdığı-
nı söyledi. Alaton şöyle konuştu:
"Buezeli derdimizuzun tatiUer-
Tatile girmeden önceki haftanın
tembelnği ve tatilden sonraki haf-
tanın da rehaveti aşağı yukan bir
ay bizi ekonomiden uzaklaştuır.
Tembelliğe ahştuır. Belki Türki-
ye'nin Avrupa'nın en fakir ülkesi
olmasının sebeplerinden biri bu
garip tembelligimizdir.''
Milli Eğitim ve Turizm bakanlıklarınıtı 2001 yüı bütçeleri TBMM GenelKurulu *nda görüşülerek kabul edildi
MHP'den ilkokullara 'seçmeli Kuran dersi' önerisi
• Milli Eğitim
Bakanı Bostancıoğlu,
öğretmen ve öğretim
üyelerinin maaşlanna
zam yapılacağını
söyledi. Etnik
dillerde yayın ve
eğitim istemini
eleştiren DYP'li
Ayvaz Gökdemir,
bunun ülkeyi
parçalanmaya
götüreceğini savundu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mil-
li Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğnı, TB-
MM'de bakanhğının bütçesi görüşülürken
öğretmenlerin ve üniversite öğretim üye-
lerinin maaşlannın yetersizliğinden yakı-
narak ocak ayı içinde maaşlarda yeni dü-
zenleme yapılacağı müjdesını verdi. Bos-
tancıoğlu, "Öğretim üyelerinin ve öğret-
menkrin mali durumlannuı düzehümesi
göriUüyor ld, milletvekfllerinin hep birtik-
te ideaÜdir. Kanun hükmünde kararname
kapsamı içinde bu husus da yer alacakür"
dedi. MHP'lı Haffltbrahim Oral, ilköğre-
timin 4. smıfından itibaren seçmeh Kuran
dersi konulmasını istedi. DYP'li Ayvaz
Gökdemir ise Kürtçe yayın ve eğitim is-
temlerini eleştirerek "Türkiye'yi parça-
lanmaya götürür ve Yugoslavya'dan beter
hale getirir" görüşünü savundu.
Milli Eğitim ve Turizm bakanlıklannın
bütçeleri dün TBMM Genel Kunılu'nda
görüşülerek kabul edildi. Milli Eğitim Ba-
kanı Bostancıoğlu, 1997'denbuyanaegi-
time katkı payı olarak bağışlar dahil 1 kat-
rilyon 20 trilyon lira kaynak sağlandığuu,
2000 yüı rakamlanna göre gereksinim du-
yulan kaynağın ise 4.4 katrilyon'lira oldu-
ğunu vurguladı. Öğretmenlerin ve üniver-
site öğretim üyelerinin maaşlannın yeter-
sizliğinden yakınan Bostancıoğlu, "ek
zam" mesajı da verdi. Bostancıoğlu. "Öğ-
rermenliği ve öğretim üyeliğüıi cazip hale
getirnıelrviz. Hükümetolarakocakayıiçin-
de buna bir çare bulacağtz" dedi.
Gökdemir: Yugoslavya ohıruz
Bakanlık bütçesi üzennde söz alan
MHP'li Halıl Ibrahim Oral, din üzerinden
sıyaset yapılmasını eleştirirken ilköğreü-
min 4. sınıfından itibaren seçmeli Kuran
dersi konulmasını istedi. DYP'li Ayvaz
Gökdemir de etnik dillerde televizyon ya-
yını ve eğitimin Türkıye'yi parçalamaya
götüreceğini ve Yugoslavya'dan daha kö-
tü duruma gelineceğini savundu.
Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Tûrki-
ye'nin turizm potansiyelinin iyi değerlen-
dirilmesi dunımunda, yıllık 100 milyar
dolar gelir sağlanacağını söyledi. Turizm
yönetiminin yerinden ve yerel unsurlar ta-
rafından yapılmasına dönük yasa tasansı-
nnı çalışmalannın tamamlandığını ve yeni
yılın ilk günlerinde tartışmaya açılacağını
kaydeden Mumcu, tasannm köklü
değişiklikler getirdigini söyledi. Mumcu,
"Şu ütopik cümlenin hepimiz tarafindan
terennûm edilmesi gerekiyor: Tûrkiye,
eündeki potansiyelini yüda 100 milyar
dolar getir getirici sektör hahne getirmeye
mecburdur' dedi.
Hizbullah ana davası sürüyor
Gümüş, hâkim karşısında
DtYARBAKBR (Cumhu-
riyet Bürosu)- Hizbuüah'ın
siyasi kanat sorumlusu Edip
Gümüş ile askeri kanat sc-
rumlulanndan Cemal Tu-
tar'ın da aralannda bulun-
duğu 15 kişinin yargılandı-
ğı Hizbullah Ana Davası'na
bugün Diyarbakır 3 No'lu
DGM'de devam edilecek. 3
Kasım'da görülen oturumda
Tutar, tehdit dolu sözler sa-
vururken tetikçi sanıklardan
Kemal Gülşen, duruşma sa-
lonunda müdahil avukatlar-
dan YaşarAltürk'e yumruk-
la saldırmıştı.
Diyarbakır 3 No'lu
DGM'de görülen ve 13'ü
hakkında idam istenilen 15
şanıklı Hizbullah davasma
bugün devam ediiecek. Hiz-
bullah davasmın 3 Ka-
sım'daki oturumuna, idam
istemiyle yargılanan Gü-
müş, Tutar, tetikçiler Fuat
Baka, Mehmet Faysal Boz-
kuş, Abdulkerim Kaya,
Mehmet Varol, Mustafa
tpek, Fahrettin Özdemir,
Mahmut Demir, Yunus Av-
a, Sinan Yakut, Mehmet Ez-
me ve Kemal Gülşen ile ör-
güt üyeliğinden 15 yıla ka-
dar hapis cezası istenen
Mehmet Nurettin Karabu-
hıt ve Abdulkuddus Versiz
katıbnıştı. Tutar, sorgusun-
da Hizbullah'a yönelik hak-
sız iddialar ortaya atıldığını,
şeri esaslara dayah devlet
kurma iddiasının tamamen
asılsız olduğunu belirtmişti.
Tutar, amaçlaruun tüm dün-
yaya Islamı yaymak olduğu-
nu, devlete tek bir mermi
dahi sıkmadıklannı ileri sür-
müştü.
Son kez m a h k e m e y e ç ı k ı y o r
Sakık'ın konuşmasıbekleniyor
DİYARBAKIR (Cumhu-
riyet Bürosu)-Pışmanlık Ya-
sası'ndan yararlanma istemi
yerinde bulunmayınca mah-
kemede tehditler savuran
PKK'nin üst düzey yönetici-
lerinden Şemdin Sakık bu-
gün son kez mahkeme kar-
şısma çıkıyor. 3 Kasım'daki
son oturumun ardından, Ku-
zey Irak'tan getiriliş süreci
hakkında açıklamalarda bu-
lunacağını beürten Sakık'ın,
ifadelerine istemi dışında
bazı kişilerin adlannm ya-
zıldığı iddia edilmişti. Ka-
muoyuna "andıç
olarak yansıyan ıddıalarla il-
gıli olarak Sakık'ın bugün-
kü duruşmada açıklama
yapması bekleniyor.
Güneydoğu Anadolu Böl-
gesi'nde toplam 191 eylem-
den ve 238 yurttaşm ölü-
münden sorumlu tutularak
yargılandığı Diyarbakır 1
No'lu DGM'de ölüm cezası-
na çarptınlan "Parmaksız
Zeki" kod adlı PKK'nin üst
düzey askeri yöneticilerin-
den Şemdin Sakık, bir süre
önce Pişmanlık Yasası'ndan
yararlandırüması için yeni-
den dınlenmesini istemişti.
Güvenlik güçlerine yardım
ettiğini iddia eden Sakık ko-
nuyla ilgili olarak Diyarba-
kır Ü Jandarma Alay Komu-
tanlığı'm adres göstennişti.
11 Jandarma Alay Komutan-
hğı'ndan yazı son oturumda
gelmişti acak içeriği Sa-
kık'm beklentisi doğrultu-
sunda çıkmamıştı. Yazıda,
Sakık'm verdiği bilgilerin
güvenlik güçlerine yardım-
cı olabilecek derecede ohna-
dığı vurgulanmıştı.
AYDCVLANMA
EMRE KONGAR
Camdan Duvar ve
Boyalı Cam
Iki Almanya birieşeli on yıl oldu.
Berlin Duvarı 1989'da yıkıldı. ' -'"
Bölünmüş Almanya 1990'da birleşti.
iki Almanya'nın birieşmesi sırasında Doğu Al-
manya'nın Devlet Başkanlığı makamında otu-
ran, bugünkü CDU milletvekili Dr. Sabine
Bergmann-Pohl ile, milletvekillerine tahsis
edilmiş binadaki ofisinde birleşmenin sorunla-
nnı konuşuyoaız.
Birieşmeden önceki dönemde Doğu Alman-
ya'daki ekonomik sıkıntının iyice arttığını, Do-
ğu Almanya'da üretilen mallann bile piyasada
bulunamadığını, ekonominin tam anlamıyla bir
çıkmazda olduğunu anlatıyor.
Sabine Bergmann-Pohl esas olarak akci-
ğer uzmanı bir hekim.
Berlin Duvan'nın yıkıldığı sıralarda arkadaş-
lannın önerileriyle politikaya atılmış ve önce
Meclis Başkanı, sonra da Devlet Başkanı se-
çilmiş.
Ofisinde, kadıncazarafetini, deneyimli politi-
kacı kişiliği ile birleştiren bir alçakgönüllülük ile
sorulanmı yanıtlıyor.
öyle anlaşılıyor ki, sonuç olarak, ister doğu-
lu olsun, ister batılı, tüm Almanlar "birleşme-
nin kaçınılmazlığı" konusunda ortak kanıya
sahipler.
Tabii birieşme sonrası pek çok yeni sorun or-
taya çıkmış.
Batı Almanya'daki tüm kurum ve kurallann
bütünüyle Doğu Almanya'ya empoze edilme-
si, bir yandan birleşmenin çabuklaşmasını ve
rasyonel bir çerçevede sonuç vermesini sağ-
larken öte yandan, Doğu Almanlann 50 yıllık ça-
lışmalannın ve birikimlerinin sıfırlanması anla-
mına geldiği için doğu kökenli Almanlarda bü-
yük bir düş kınklığı yaratmış.
Bergmann-Pohl, Doğu Almanya'daki nüfu-
sun, herşeyi devletten bekleme alışkanlığı için-
de, birleşme sonrası sorunlann da '^ukandan"
çözülmesini beklediklerini, sorunlann çözümü
geciktikçe de düş kırıklıklannın arttığını söylü-
yor.
Bu arada sorunlann boyutunu belirtmek için
hemen iki yüzde vereyim:
işsizlik Doğu Almanya'da yüzde 20'lere yak-
laşırken Batı Almanya'da yüzde 10'un altında
seyrediyor.
Almanya'nın birleşme sonrası sorunlanna ve
oradaki Türklerin durumlanna başka yazılanm-
da da değineceğim.
Bu yazımı, bana çok çarpıcı gelen şeffaf-
lıkla ilgili bir karşıtlık görüntüsüne işaret
ederek bitirmek istiyorum:
Almanya, Beriin'ı yeniden başkent yapmış.
Bu kenti yeniden inşa ediyor.
Bu arada parlamento binasını da yeniden
yapmışlar.
Bir ingiliz mimann kazandığı proje He yeniden
inşa edilen binanın tepesine çıktığınızda şeffaf
bir kubbeden tüm Beriin'i görmeniz olanaklt
Ama anlatacağtm şeffaflık bu değil.
Parlamento binasının içinde yürürken birden-
bire, yan tarafımda bir cam duvar gördüm.
Duvann arkasında amfi biçiminde bir salon
vardı ve salonun ucundaki küçük bir kürsüde
birisi konuşuyordu.
"Allah Allah" dedim, "burası da neresi?"
Meğerse, Almanlar, parlamentonun genel
kurul salonunun arka duvannı şeffaf yap-
mışlar.
Binanın içinde dolaşan bütün insanlar ve ta-
bii bu arada ziyaretçiler de salonda olup biteni
rahatça görüyoriar.
Aynca dinleyici localan da neredeyse kürsü-
nün tam üzerine gelecek kadar içeri girecek bi-
çimde, üç uzun balkon olarak inşa edilmiş.
Ülkeme dönüşümde Atatürk Havalima-
nı'ndan çıkarken karşılayıcılan yolculardan ayı-
ran, camdan yapılmış otomatik kapılann, içeri-
si görünmesin diye boyanmış olduğunu fark
ettim.
Eski dış hatlar terminalindeki cam kapılar da
dışardan içerisi görünmesin diye beyaz boya ile
boyanmıştı ye bu beni çok rahatsız ederdi.
Yeni terminalde bu garip uygulamadan vaz-
geçilmiş olduğunu umuyordum.
Ama ne yazık ki el oğlu parlamentosunun du-
vannı bile camdan yaparak şeffaflaştnrken,
biz camdan yapılmış kapılan dahi, karşılayıcı-
lar ile yolcular birbirini görmesin diye, boyuyo-
ruz.
Galiba ülkemizde siyasetin şeffaflaşması,
önce kafalann şeffaflaşmasından geçiyor.
İtfaiye müdahalede gecikti
Trabzon'da yangın
elli evi yuttu
• Kayaiçi köyünde bir evin bacasında
başlayan yangın, rüzgânn etkisiyle çevredeki
evlere de sıçradı. ttfaiyenin müdahalesi
gecikince 50 ev yandı.
TRABZON
(Cumhuriyet) -
Trabzon'un Araklı
ilçesi Kayaiçi köyünde
bir evin bacasında
başlayan yangın,
rüzgânn etkisiyle
50'den fazla evin
yanmasma neden oldu.
Yangında ölen ya da
yaralanan ohnadı.
Araklı Kayaiçi Köyü
Toroslu Mahallesi'nde
Şaban Çeükkol'a ait
evin bacası önceki gün
akşam saatlerinde
tutuştu. Kısa sürede
evin çatısım saran
yangın, rüzgânn
etkisiyle çevredeki
konutlara sıçradı.
Yaklaşık 50 konutun
kullamlmaz duruma
geldiği yangında ölen
ya da yaralanan
ohnadı. Trabzon il
merkezi ve çevre
ılçelerden gelen itfaiye
ekiplennin, ulaşım
güçlüğü nedeniyle
yangma zamamnda
müdahale edememesi
yangının daha da
büyümesine neden
oldu. Ormana doğru
ilerleyen yangını
Araklı llçe Jandarma
Komutanlığı ile
yurttaşlar kendi
olanaklanyla kontrol
altına almaya çalıştılar.
Daha sonra itfaiye
ekiplennin de bölgeye
ulaşmasıyla yangın
tamamen kontrol
altına alındı.