Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlerı Müdürü. İbra-
him Yüdız • Sorumlu Müdur Fik-
ret Ükiz • Haber Merkezı Müdürü:
Hakan Kara
Istıhbaral Cengiz V ıldırım 9 Ekonomı ÖzlemYözık
# kulıur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkıdir
\ ıkelman 9 Makaleier Sami Karaören 9 Dûzeltme
Ahdullah ^ azıcı 9 Fotoğraf Erdoğan köseoglu 9
Bılgı-Belge Edib« Buğra 9 'ı urt Haberlen Mehmel
Faraç9 ^rupa Teımıleisı Gürav Öz
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkaya, Şükran
Soner, İbrahim YİIdız, Orhan
Barsalı, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No:
125.Kat 4,BakanlıkJar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks
4195027 9) Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv
1352 S 2.3 Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana Temslctsı
Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd. 119 S. No:l Kat.l, Tel: 363
12 11. Faks. 363 12 15
Müessese Müdürü: Üstün
Akmen # Koordınatör
Ahmet Korulsan #
Muhasebe Bülent Yener
• tdare Hüseyin Gürer
• Satış FazUetKuza
MEDYA C: 9 Yönetım Kurulu
Başkam - Genel Müdür CBIbİD
Erduran 9 Koordtnatör Reha
Işıtman 9 Genel MüdürV ardımcısı
SevdaÇobaa Tel 514 0" 53 -
513958O-513846O-6İ.Faks 5138463
Vayimla}in >e Basan: > enı Gün Haber Ajansı. Basın ve Ya\ıncılık A Ş
Türkocagı Cad 39 41 tağaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel 10212)51205 05 <20hat)
Faks (0.212ı 513 85 <>5 www cumhunyet.com tr 18ARALIK2OOO tmsak:5.43 Güneş: 7.17 Öğle: 12.08 îkindi: 14.24 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.13
Kartalkaya'da
sezon açıldı
• BOLU(AA)-
Türkıye'nın kış tunznu
merkezlerinden
Kartalkaya'da, kayak
sezonu törenle başladı.
Kartalkaya'da, kayak
sezonunun başlaması
dolayısıyla bır dızi etkınlik
gerçekleştırildi.
Dorukkaya Otel'deki açılış
törenmde, Yıldo, bir talk
show sundu. Kayak
kıyafetlerinin tanıtıldığı
defilerun ardından pop
müziğı sanatçılan Asnn,
Bora Öztoprak, Gökten,
Perinaz konser verdı.
Dorukkaya Otel'ın
diskosunda açılışa
katıianlar arasında dans
yanşması da düzenlendi.
Nescafe'den yeni
kampanya
• Haber Merkezi-
Nestle'nın en önemli
markası Nescafe'nin 5 ayn
kıtada çektiği ve 2 milyon
dolara mal olan ilk
uluslararası reklam
kampanyası "Open Up"
kırk ülkeden sonra ocak
ayından itibaren
Türkiye'de de başlayacak.
Nescafe'nin yeni reklam
kampanyasında. ınsanlann
birleştiklen ortak nokta
sayılan dostluk, sıcaklık ve
arkadaşlık duygulan
vurgulanıyor.
Mete'ye
pazarlama ödülü
• Haber Merkezi -
Berlın'de yapılan 'Alman
Pazarlama Günü'nde,
Miele'ye '2000 yılı Alman
Pazarlama Ödülü' verildı.
Alman Pazarlama Birliği
Jürisı, bu ödülün
işletmenin 'rekabetin
yoğun olduğu bir pazarda
istikrarlı bir şekilde prim
yapma stratejisi ile Batı
Avrupa'nın en büyük ev
aletleri markası halıne
gelme' konusundaki
performansı nedeniyle
verildiğini belirtti
Hayırlı' kartlar
• İSTAINBUL(AA)-
Bayram ve yılbaşı ıçin
sevdiklerinıze, ÇevTe ve
Kültür Değerlenni
Koruma ve Tanıtma Vakfı
(ÇEKÜL). Türkiye
Erozyonla Mücadele.
Ağaçlandırma ve Doğal
Varhklan Koruma Vakfı
(TEMA), Doğal Hayatı
Koruma Derneğı (DHKD)
ve Anne ve Çocuk Eğıtım
Vakfı (AÇEV) gıbi
dernekler ile UNICEF'm
kartlannı göndererek hem
doganın korunması. hem
de anne ve çocuklarm
eğıtılmesi ıçın yardımda
bulunabilirsiniz.
Afhka'da çocuklar açlıktan ölürken gelişmiş ülkelerdeki çocuklar kalori fazlalığı soranu yaşıyor
Avrııpa'da şiştnanhk yayıhyor• Afrika ve diğer azgelişmiş
ülkelerde yılda 30 bin çocuk
yetersiz beslenme ve açlıktan
ölürken Almanya'da her üç
çocuktan birinin 'fazla kalori'
yüzünden aşın şişman olduğu
ortaya çıktı.
FRANKFURT (Cumhuriyet
Bürosu) - Dünyada her gün 30 bin
dolayında çocuk yetersiz beslenme
nedeniyle ölürken Batı Avrupa
ülkelerinde her üç çocuktan birinin
aşın şişman olduğu ortaya çıktı.
Almanya'da konuyla ilgili olarak
yapılan bır araştırmada, kız
çocuklannm yüzde 33'ünün, erkek
çocuklannm da yüzde 26'sının
"kalori fazlahğı" nedeniyle
sağlıksız bir yaşama adım attıklan
belirlendi. Avrupa ülkelerindeki
şişman çocuk oranının her geçen yıl
daha da arttığı açıklandı.
Almanya'da Jena Üniversıtesi'nin
Halle şehri sağlık dairesiyle birlikte
yürüttüğü araştırma sonuçlanna
göre, Almanya'da aşın şişman
çocuklann durumunun, gelecek
yıllarda toplumun en önemli
sorunlanndan biri olacağı belirtildi.
Şişmanlık yayıhyor
Geçen hafta içinde dünya
çocuklannm durumuyla ilgili
olarak yayımlanan iki farklı
araştırma raporu sonuçlan, Avrupa
ve azgelişmiş ülke çocuklan
arasındaki aynmı da ortaya koydu.
Birleşmiş Milletler LJluslararası
Çocuklara Acil Yardım Fonu
UNICEF geçen hafta dünyada
günde 30 bin çocuğun çoğunlukla
yetersiz beslenme nedeniyle
öldüğünü açıkladı. Haftalık haber
dergisi "Spiegel"in son sayısında
yayımlanan Jena Üniversitesi ve
Halle Sağlık Dairesi'nin araştırma
sonuçlan ıse Almanya'da kız
çocuklannm yüzde 33'ünün, erkek
çocuklanmn ise yüzde 26'sının 3şın
beslenmeden mustarip olduklannı
Uzmanlar çocuklann yeterince hareket etmediklerine dikkat çektiler.
ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarını yorumlayan
uzmanlar, 1985 yılında kilo sorunu
olan kız çocuklan oranının yüzde
10.6 olduğuna dikkat çekerek bu
gelışmenin düşündürücü
olduğunu belırttıler. Araştırmayı
yöneten Katrin Korneyer-
Hauschild, çocuklann kılo
sorununu hafife almamak
gerektiğini söyledi.
Uzmanlar yanhş besinin yanı sıra
çocuklann yeterince hareket
etmediklerine de dikkat çekerek
yemek ile alınan kalorilerin
yeterince yakılmadığını açıkladılar.
Beslenme uzmanı Mathilde
Kersting, kilolu çocuklan olan
aılelenn beslenmeye çok dikkat
etmeleri gerektığini açıklayarak
"Sorun, çok yağlı gıdalardan
kaynaklanıyor. Almanya'da
çocuklar ve gençler ebeveynleri gibi
besleniyorlar ve yüzde 38 oranında
yağ tüketiyoıiar. Ama uzmanlar
tarafindan bu oran yetişkinlerde
yüzde 30 olarak tavsive ediliyor,
çocuklarda ise en fazla yüzde 35"
dedı.
Sorun beslenme ahşkanlıklan
Kilo sorunlanna karşı en etkin
önlemin beslenme alışkanhğmın
değişmesi olacağmı açıklayan besin
uzmanlan, ailelerın az yağlı
yiyeceklere yönelmesi gerektiğini
belirttiler. Kilo sorunu olan çocuklu
ailelere çok önemli görevler
düştüğünü belirten beslenme
uzmanı Kersting, şişman çocuklu
ailelerde tüm ailenin besin
alışkanlığını değiştirmesi
gerektiğini açıkladı. Kersting, "Bir
ailede kilo sorunu olan çocuk varsa
sadece bu çocuğun beslenme
ahşkaıüığını değiştirmesine dikkat
etmek yanhş olur. Bu yöntem
başından başansız olmaya
mahkûm. Ailenin tümü beslenme
alışkanlığını değişrinneli. Bilinçli
beslenıııenin yanı sıra çocuklan
tekrar hareket ermeye ahşbrmak
gerekiyor. Fazla kilolu insanın
tedavisi bir hayat boyu süren görev"
şeklinde konuşru.
Çocuklarda dengesiz kilo
almaya yol açan dığer bir
faktörün ise düzensiz yemek
olduğunu belirten Mathilde
Kersting, "Çoğu çocuklar,
öğle ve akşam saatlerinde yalnız
olduklanndan. can sıkınüsından
buzdolaplannda ele geçirdikleri her
şeyi yiyoriar. Ailelerin en azmdan
günde bir öğün beraber yemek
yemeye dikkat ernıesi gerekiyor.
Biz bu nedenle ailelere hiç değilse
akşam yemeklerini beraber
yemelerini tavsiye ediyonız. Çünkü
beraber yemek bir tûr beslenme
eğitimi olabilir" dedi.
STAL1KLARA KARŞI YENİTEDAVİYÖNTEMLERİGEÜŞTİRİLECEK
Gen teknolojisisayesinde insan
ömrü 30ydiçinde uzmacak
FRANKFURr(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genlerde yatan bilmecenin
çözülmesiyle, ortalama ömür sü-
resi başta olmak üzere ınsan yaşa-
mında köklü dönüşümler yaşana-
cağı bir kez daha vurgulandı.
Gen araştırmalan alanında önde
gelen uzmanlar arasında yer alan
Alman bilimadamı Prof. Andre
RosenthaL oluşturulan yeni tekno-
lojıler aracıhğı ile 30 yıl
içinde, özellikle sanayi top-
lumlarındaki ortalama öm-
rün bir sıçrama gösterece-
ğini savundu
Çahşmalarını Berlin
Humboldt Ünıversitesi'nde
yan etkiler de büyük ölçüde gerile-
tilecek" dedi
'Die Welt' gazetesinin sorulan-
m yanıtlayan Alman bılım adamı,
genlerin ınsanın ömrünü ne ölçü-
de belirlediğinın henüz kesın ola-
rak tespit edilemedığıne dikkat çe-
kerken şöyle konuşru:
"Dokulann veorganlann öliunü
daha çok genlerin etkisi altında.
• Alman bilim adamı Andre Rosenthal, gen
teknolojisiyle gelecekte gelişmiş ülkelerde
yaşayan insanlann ortalama yaşam
beklentisinin ikiye katlanacağına dikkat çekti.
sürdüren Rosenthal, gelecekte, gen
teknolojisi sayesinde kanser, kalp
ve kan dolaşımı hastalıklan gibi
'toplumsal niteük kayanmış sıkın-
ülara' karşı yeni tedavi yöntemle-
ri geliştirileceğinı belirtti. Prof.
Rosenthal, genlertemelinde gerçek-
leştirilen yeni tedavi yöntemlerinin,
insanlann kişisel genetik yapısma
göre uygulanacağına dikkat çeke-
rek
u
Bugün kanser tedavisinde kul-
lanılan yöntemlerin neden olduğu
Gelecekte insanlann ömrü gen te-
rapilern le iki\ e katlanabilecek mi,
bunu beklemek gerekiyor. Tophımu-
muz bu geüşmelere henüz hazır de-
ğfl. Sadece sosyal güvence sistemi
çökmez. Yaşlılık daha çok sosyal,
ekonomik ve çevre faktörlerinden
etkileniyor: Hangi ülkede yaşıyo-
nım, sosyal çevremin yapısı nasıL,
aüenıin zenginliği hangidüzeyde,80
yaşundan sonra tıbbi harcamalan-
mı kendim karşüayabUir miyim,
nasıl beslenryorum vs~ Ortalama
ömür, daha çokyaşam standardıve
nbbi altyapıya bagh."
Andre Rosenthal, "Sanayi top-
hımu yeni boyutJar alacak" dedi.
Rosenthal, sanayi toplumlannda
bır başka devrimin de internet ile
gerçekleştığine dikkat çekerken iki
alan arasında yoğun bağlar oldu-
ğunu da vurguladı.
" Rosenthal "Çağdaşgene-
tiğin ve gen araşürmalan-
nın temelinde bügi akışı ve
iktişim yauyor. tnsanlann
veyaorganizmalann doku-
sal yapılan, genetik enfor-
masyon. Bu enformasyon-
lan karşüaşnrmak icin çok bü>ük
kapasiteli donanım ve yazüıma ih-
tiyaç var. Moleküler üp için 'bılgi
akışı toplumunun son noktası' di-
yebiüriz'' şeklinde konuştu.
Alman uzman, yeni gen tekno-
lojisi ile insanlann doğmadan ön-
ce yapısının belırlenmesinden kuş-
kuduydugunu belirtti. Prof Rosent-
hal, "Bunlardahaçoktophımunbu
teknolojiyi nasıl kuUandığma bağ-
h"dedi.
e-posta : tan (n prizma. net. tr
'Boğazlardapetrol tankeri istemiyoruz'
Istanbul Haber Servisi - Doğa Savaşcüan ÇevTe Örgütü, boğazlarda yasanması olası
kazalara dikkat çekmek amacıyla Beşiktaş'ta bir basın açıklaması yapo. Barbaros Hay-
rettin Paşa Anıü önünde Başkan Zafer Nlurat Çetintaş taranndan yapılan açıklama-
da, yılda 6 binden fazla tehlikeli > ük taşı\ an toplam 60 bin geminin yaratnğı tehlikenin
büyüdüğüne dikkat çekildi. Türk boğâdannda petrol tankeri istemediklerini belirten
Çetintaş. "Doğaıun >enihnez gücü inkâr edilerek boğaz akınnlanrun yayacağı radyas-
yonun ölçüsü bile açıklanmayan radar kuleleri İstanbul Boğazı'ndaki tehükeyi ön-
leyemeyecektir" diye konuştu. Eyleme bir grup bahkçı da destekverdL(VEDAT AR1K)
Observer'm iddiası
Küçük çocuklar
seks kölesi
yapılıyor
LONDRA(AA)-ln-
giltere 'de pazar günle-
ri yayımlanan The Ob-
servergazetesi, "geüş-
mekte olan ülke vatan-
daşu 6-7 yaşlanndaki
çoksavida çocuğun, an-
ne-babalanndan satin
ahnarakyadakaçırda-
rak getirfldikleri Ingil-
tere'de seks kölesi ola-
rak kullanıldıklannı''
öne sürdü.
Ingütere'de giderek
büyüyen seks endüstri-
sinin yeni kurbanlan-
nın, fakır ülkelerin fa-
kir insanlannın çocuk-
lan olduğunu iddia
eden gazete, bu çocuk-
lann mgiltere'ye feri-
botlar ya da uçaklarla
getirildiklenni bildir-
di. "Şaşkın, umutsuz,
bu çocuklann genelev-
lerde hapis hayatına
mahkûm edildiklerini,
zorla yaşh vezengin Id-
şflere pazarlandıklan-
nı" belırten gazete, bu
yaştakı bir çocukla be-
raber olabilmek için
müşterilerin 500 sterli-
ne (500 milyon TL)ka-
dar fiyatlar ödedikle-
rini ıddia etti.
Henüz ergenlik ça-
ğına bile girmemiş bu
çocuklann polis tara-
fından bulunmalannm
da güç olduğunu belir-
ten gazete, bu çocukla-
nn saklandıklan evle-
rin devamlı koruma al-
tında tutulduğunu bil-
dirdi. Observer, bu ço-
cuklann bir kısmıyla
röportajlar yapmayı ba-
şardığını da iddia eder-
ken çoğu evsiz olan bu
çocuklann çareyi uyuş-
turucu ve alkolde bul-
duklannı belirtti.
"Seks köka" olarak
kullanılan çocuklann,
polis veya gazeteci bi-
le olsa kendılerinden
büyüklere güvenmeyi
reddettiklerini ve ağır
ruhsal sorunlann etki-
si altında bulundukla-
nnı anlatan gazete, po-
lis teşkilatı Scotland
Yard'ın da söz konusu
sorunu bugüne kadar
karşılaşılan en büyük
sorunlardan biri addet-
tiğinı kaydetti. Polisin
de aynı yönde ıstihba-
ratlara ulaştığını belir-
ten Observer, çocukla-
nn tngilizce bilmedik-
leri için sokaklarda, ge-
nelevlerde olduklann-
dan daha büyük tehli-
kelerle karşı karşıya
bulunduklarına dair
uyanda bulundu.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Ulusal 'Temizlik' Harekâtı!
Vay be, üç yıl mı olmuş? Zaman su gıbı akıyor: Vs-
lamf Sermaye 'nin piyasada örgütlenerek 'laik
cumrîL/nyef/'tehditettiği açıklanmıştı; açıklayan kim,
'Batı Çalışma Grubu', yani Cihet-i Askeriye; olayın
dibi kurcalandıkça, adına 'Anadolu sermayesi' de-
nilen servetin, fâxial/ümmet mantığına bağlı, 'geri-
c/' bir güç olduğu anlaşıldı; üstelik çeşitli tarikatla-
nn' birbirinden karanlık yeraltı örgütleri, devâsâ bir
örümcek ağı halinde, meğerse etrafımızı sarmış! O
tarihte 'nâçizâne' bir itirazımız olmuştu; meraklısı
belki de, 'Haksızlığı Ya Laik de Yapryorsa' başlık-
lı o söyt^inin, özellikte son kısmını hatırlayacaktır; ba-
kar mısınız, ne demıştim:
"...brifinglerde görûlmüştürki, 'şenatçı' birserma-
ye birikimı vardır; 'ümmetçı' bır burjuvazi oluşmuş-
tur; iktidara ortak olmak arzusundadır; iyi de, 'laik ,
üstelik son derece büyük ve yoğun bir sermaye
birikimi yok mudur; 'komprador' Liman Burjuva-
zisi'ne; ortağı bürokrasi, geçtiğimiz iktidarlar bo-
yunca, say say bitmeyecek 'avantalar' sağlama-
m»ş mtdır? O burjuvazinin jet/sosyetesi, diBere des-
tan yolsuzluklan, rezillikleriyle; 'laikliği' ve özgür-
lüğü' bir 'Sodom ve Gomore' başıboşluğu gibi al-
gıladığını yıllardır gösterip durmuyor mu?.."
"...şimdi bakın, eğer ulusal servetin paylaşımında
haksızlık oluyorsa; haksızlığın, laik'i, şehatçı'sı ol-
maz; haksızlık, haksızlıktır, heryerde bu böyledir; o
sebepten, artık Cihet-i Askeriye mı, (mesela Bat
Çalışma Grubu) olur. Cihet-i Mülkiye mi olur; in-
sanın gönlü şu son yirmi yıl içinde 'laik burjuva-
zi'ye kredi, teşvik vb. olarak sağlanmış "yasal ko-
laylıklar'; ya da, -hâşâ huzurdan- yasal olmayan
'kıyaklar
1
hakkında, derli toplu birkaç brifing ya-
pılmasını arzu ediyor, böylece 'alafrangalığın',
Türk halkının büyük çoğunluğuna (aşağı yukan
yüzde seksen) neye mal olduğu daha güzel an-
laşılmış olun havaya pîr aşkına pala sallayan, bazı
'laik' profesörferin de gözü belkiaçılır..."
"...'laik alafrangalık', anti/emperyalist olma-
yan Bat yandaşlığıdır, bunun eski adı Tanzimat-
çılık! 'Çağdaşlaşma'nınyolu, elbette, dınınbıreysel-
leştirilmesinden geçer, ama bu kadan yetmez; tek
başına laik olmak, insanın insana kulluğunu kaldıra-
biliyormu, ben ona bakanm..."
"...size 'kaldırdı' gibi geliyor mu?.." (Cumhuriyet,
22Ağustos1997)
MASAK' yapamazsa 'EMİM' yapar...
Şimdi lütfen, şu satırtan okur musunuz?
"...birkaç ay önce doğrudan Genelkurmay'a bağlı
bir örgûtlenme, kimsenin haberi olmadan gerçek-
leşti. 'Kara para' trafiğinin kontrol altına alınabilme-
si için, Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan
'Mali Suçlan Araştırma Kurulu fMASAK'J 'nun, is-
tenilen mücadeleyı yapmadığını saptayan Genelkur-
may, kendi bünyesinde 'Ekonomik ve Mali Izleme
Merkezi'n/ fEMlM'j kurdu: başına bır kurmay a/bay
getirildi, önce .ticari bankalarda on bin dolann üze-
rinde yapılan bütûn işlemleri incelemeye aldı, ban-
ka kayıtlan bir bilgisayaria bir merkezde toplandı..."
"...aslında Genelkurmay bu çalışmayı yasadışı
işlere giren ve hakkında ihbar olan subay ve assu-
baylann takibiiçin başlatmıştı; fakat 'MASAK'/n, is-
tenibn mücadeleyiyürütememesinedeniyle 'EMİM'/n
çalışma sahası genişledi. 'Batı Çalışma Grubu',
'Şaibeli Sermaye Konsorsiyomu' adı verilen örgût-
lenmeye karşı büyük bir 'temizlik harekâtı'na başla-
ma karan almıştı. Batı Çalışma Grubu'nun 'çok
özeT dünyası, 'Konsorsiyomu' hedefalıyor;vebuko-
nudan, 'Ulusal Temizlik Harekât' olarak söz edi-
yordu. Soruşturma, Cumhuriyet 7n kuruluşundan
beri yapılan, en büyük temizlik harekâtı olarak de-
ğeriendiriliyordu..."
"...'Batı Çalışma Grubu' sanıldığt gibi, ya/n/zca
şenatçı faaliyetleh takip eden bir birim değil; ülke-
nin ulusal güvenliğini ilgilendiren tüm konulaıia il-
gilenen yasal bir kuruluştu. Tıpkı Susurluk'fa orta-
ya çıkan 'Özel Örgüt' gibi, 'Konsorsiyom' da, ulu-
sal güvenliği tehditeden bir örgûtlenme olarak gö-
rûlüyordu..." (Aydınlık, 5 Kasım 2000)
önce bir hayret nidası: ığne deliğinden, her gün
bilmem kaç deve geçirmek başansı gösteren hol-
ding basını" nasıl oluyor da, böyle -tekzip edilme-
miş- vurucu bir haberi 'atlayabiliyor'l Sonra, TV'de-
ki 'pembe diziler' gibi, hanidir ekranlarda süren
'operasyonlann' arkasındaki 'istihbarat ağına ve
çalışmasına' takdir: 'Matador', 'Ahtapot', 'Kasır-
ga', 'Balina', 'Paraşüt' ve benzerlen; aynı şaşmaz
gerçegi gösteriyorlar; üç yıl önce bu kösede dile ge-
tirilen 'temennı'; besbelli saatinedenkgelmiş ki, ger-
çekleşti: bunun (laik ve Mason) Liman Burjuvazi-
sini ve benzerierini nasıl allak bullak edeceğini tah-
min etmek hiç de zor değil!
Geriden bakılırsa...
'Erken' Cumhuriyef döneminden başlayarak, da-
ima ve ısrarta "serbest teşebbüs " yandaşı olan; De-
mokrat Parti'nin ıktidar olduğu 1950/1960 yıllan
arasında da, ısrarla 'liberalliği' -yani 'özelleştirme'y\-
savunan Celal Bayar'ın; 'hususi (özel) sermaye' ko-
nusunda ilgınç, -fakat son derece 'gerçekçi'- birta-
nıklığı vardır; sanınm bu münasebetle onu hatırlama-
nın ve hatırlatmanın tam sırası:
"...memleketin sanayileşmesı ve milletin muhtaç
olduğu refahı, bazı hususi teşebbüslere ve bu teşeb-
büslerin dayandığı sermayeye bırakmak lazım gelir-
se,enaz iki asır daha beklemek lazım geljr. 'Husu-
si sermaye' nedir? Açık söylememe müsaadenizi
istimam edeceğim. Bunlar üç kısma aynlıyoriar..."
"...Birinci Kısım: Belli sahalara yerteşmeyi, mün-
hasıran kendiaçısından kâriı gören 'yabancı serma-
ye'ye 'paravanlık' edenlerdir. Ikinci Kısım: 'Hükü-
met her yerde fabrika kurulmasını arzu etmiyor, biz
bugün eJverişli görülen bir yer için müsaade alalım,
bır sermaye gıbı elımizde bulunsun, üzerinde spe-
külasyon yapalım' düşüncesini güdenlerdir. Üçün-
cü Kıstm ise, memleketin ekonomi icaplannı dikka-
te almadan, olanca alakasını ve devletin yüksek ko-
ruma tedbinerini, kendişahsi vegündelikçıkahan için
sömürmeyi düşünenlerdir..." (Bilsay Kuruç, 'Iktisat
Politikasının Resmi Belgeleri' SBF, Ankara, 1963.
s.41)
Acı ama gerçekl. Bugün 'memleketin ulusal eko-
nomisinin gereklerini' es geçip; işi gücü, 'kendi şah-
si ve gündelik çıkadan için devteti sömürmek' olan-
lar çoğaldığı için mi; acaba 'Ulusal Temizlik Hare-
kâtförgütlenmek ihtiyacı duyuluyor?
TÜSİAD Haysiyet Divanı Başkanı, bu konuda çar-
pıcı şeyler söylemiş de!..
http-7/www.prizma.netfr/AILHAN
httpy/www.bilgiyayınevi.com.tryatlhan
Faks/0-212/26019 88