Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Fark ne?
Abant Izzet Baysal Üniver-
sitesi öğretim üyelerinden Yrd.
Doç. Dr. FarukGüçlüyıllardır
muhasebeyle, vergiyle, def-
terlerle haşır neşirdir. "Eski-
den" diyor, "bankaiar silahlı
soyguncularca soyulur, ada-
let de soygunculan en ağır ce-
zalara çarptınrdı. Zaman değiş-
ti, şimdiki soygunlar silahsız
yapılıyor..." Güçlü, biraz geç-
mişi kurcalayıp soruyor: "Son
2Oyılda sayılan otuza yaklaşan
banka batınldı. Bankalan ba-
tıranlar, yani bankalan soyan-
lann arasından başbakan eşi
çıktı, bakan çıktı, milletvekili
çtktı. Peki, bunlann silahlı ban-
ka soygunculanndan fark ney-
di?"
Devletin yeni vergiler koy-
masına da anlam veremiyor
Güçlü: "Son bütçe tasansının
yaklaşıkyüzde 35 7 faiz ödeme-
lerine gidecektir. Kim, niçin bu
kadar fazla borç yapmıştır?Alı-
nan borçlar nerede kullanıl-
mıştır? Son 20 yılda ülkemizi
bu kadar borç altına sokan ne
gibi yatınmlar olmuştur?"
Zor sorular. Yanıtlayan beri
gelsin...
ISIK KANSU
ankc t.net.tr.
Içte, batırılan bankalarla 11 milyar do-
lar hortumlanıyor. Ya dışta?.. Birkaç gün
içinde yaklaşık 7 milyar dolarlık yabancı kö-
kenli sıcak para Türkiye'den kaçırılıyor.
Yandık, bittik, borsa durdu, piyasa perişan
derken IMF, Dünya Bankası, dış finans
çevreleri imdada yetişiyor. 10 milyar do-
lar vereceklermiş... Kara gözümüze, kara
kaşımıza değil elbette. Adı üstünde: Ser-
best piyasa. Her şeyin bedeli var. Bedel ne?
Telekom'u, THY'yi satacaksın. Enerjiyi üre-
timinden dağıtıma piyasalaştıracaksın. Te-
lekom'un yüzde 33.5'lik bölümünün satı-
şı bir diyet. TBMM'ye gönderilen Elektrik
Piyasası Yasa Tasansı da bir bedel öde-
me.
Kamu Işletmeciliğini Geliştirme Merke-
zi Vakfı geçenlerde çağn yayımladı. Doğal
olarak, bildiriyi medyadaduyuran pek çık-
madı. Herzamankı gibi duymazlıktan ge-
lindi. Çağrının tam metni şöyleydi:
"Son günlerdeki olaylaha açıkça görûl-
düğü gibi, Türkiye ağırbir ekonomik ve si-
yasal kuşatma altındadır. Dış finans çevre-
leriyle yabancı korsan fonlann para çekiş-
in çağnsıleh ile başlatılan yapay krizin yarattığı pa-
nik ve tehdit iktidar üzehnde etkili olmuş;
ekonomiyi çökûntûye sürûkleme şantajı, ül-
ke yöneticilerini, en önemli ulusal variıkla-
n elden çıkarmayı kabule zohamıştır.
Türkiye'den bugûne kadar aldıklan ile
yetinmeyen Dünya Bankası ve Uluslarara-
sı Para Fonu, süre ve içerik belirieyen ül-
timatom niteliğindeki baskılaria, son ola-
rak Türk Telekom ve Türk Hava Yollan gi-
bi en değerii ulusal variıklan yabancılann
yönetimi altına sokacak satışlan ve kamu-
sal elektrik sektörünün hızla özelleştirme-
sini kabul ettirmişlerdir. Türkiye, Osmanlı
Devleti'nin son dönemlerinde bile görül-
meyen birdış yönlendinne çemberine gir-
miştir. İktidar, uluslararası ilişkilerde oidu-
ğu gibi, ekonomikpolitikalannda da bu ku-
şatmaya boyun eğmiş durumdadır.
Çemberi kıracak ve talanı durdurabile-
cek Cumhurbaşkanlığı, Anayasa Mahkeme-
si ve Danıştay ve idare mahkemeleri gibi
makam ve kuruluşlar ise, sanki karariany-
la yapay krizin gerçek ekonomik çöküntü-
ye dönüşmesinden sorumlu tutulabilecek-
lermiş gibi, ağır birmanevi baskı altına so-
kulmak ve sindirilmek istenmektedir.
Bu durumda, Türkiye'nin kamuişletme-
lerine sahip çıkmak, onlan geliştirip daha
da verimli kılmak amacıyla kumlmuş bir
vakfın yönetim kurvlu olarak bizler, bu ku-
şatma ve talan girişimleri karşısında, 65
milyonluk koskoca bir toplumun sessiz ve
seyirci kalamayacağına inanıyor; Meclis
içindeki ve dışındaki siyasal partilerin üye-
lerini, üfıiversiteleri, işçi sendikalanyla mes-
lek kunjluşlarını, tüm demokratik kitle ör-
gütlerini, medya organlannı veyurttaşlık bi-
linci taşıyan herkesi, cumhuriyetin değer-
ii variıklanna kanat germeye, aynı bilinci ta-
şıyan görevlilere destek olmaya, sorumlu-
ları uyarmaya ve yasalyollardan gösterile-
bilecek bütün tepkileri olanca güçleriyle
göstermeye çağınyoruz. Çünkü Türkiye
buna layık değiîdir."
Duyduk ki, KlGEM'in çağrısına uyup el-
lerinden geleni yapabilmek için vakfa baş-
vuranların sayısı artıyormuş.
Kötümserlığe yer yok. Şimdi görev za-
manı.
Geçen yıl aynı günlerde kontrollü dö-
viz politikasına geçildiğinde Prof. Dr.
Abdülkadir Ateş köşemize yaptığı yo-
rumda, "Bu uygulama, 24 Ocak karar-
lannın, liberal politikalann ve Özalizmin
iflas ettiğinin kanıtıdır" demişti. Aradan
bir yıl geçti. Her ne kadar "Yelkenler fo-
ra, iyiye gidiyomz" filan denilse de, eko-
nomide yine dibe vurulduğunun resmi
ile karşı karşıyayız. "Abdülkadir Ateş
bu kez ne der?" diye çevirdik telefonun
numaralannı:
- Hocam, geçen yıldan bugüne ne
Bir yıllık değişimdeğişti?
- Ne değişecek ki... Bir tren daha ka-
çınldı. Kontrollü döviz politikası toplum
yaranna kullanılabilirdi. Işsizlere iş ya-
ratılabilir, bölgeler arası dengesizlikler
giderilebilir, gelir dağılımı düzeltilebilir-
di. Bu olanağı da elimizin tersiyle ittik.
Yerine ne yaptık? IMF'nin istemleri doğ-
rultusunda, globalleşme adına, sade-
ce Türkiye'nin daha çok ithalat yapma-
sına hizmet ettik. Vardığımız nokta or-
tada: Dünya para piyasalannın, para
lordlannın keyfine teslim olduk...
- Hocarn, ne olacak halimiz?
- Ne olacak ki... Önümüzdeki milli
gelirimizde yüzde 5'lik bir düşüş yaşa-
nacak. Yoksullaşacağız...
- Nasılyani hocam?
- Milli gelirimiz kişi başına ortalama
2800 dolar. Bundan yüzde 5 düşece-
ğiz. Kişi başına yaklaşık 2700 dolara ine-
cek milli gelirimiz. Ancak yatınmlann
durması sonucu işsizlik artacağtndan,
işsiz insan ve onun ailesi için kişi başı-
na düşen gelir 2700 dolar da değil, sı-
fır olacak, srfjr...
- Sıfın tükettikmidiyorsunuz hocam?
- Biraz öyle. Ancak kimilerine bakar-
sanız program çok iyi gidiyor. Başba-
kan da, "Sana inanmıyorsanız, gidin
IMF'ye sorun" diyebiliyor. Türkiye'ye,
mantık ve kadro değişikliği gerekiyor
açıkçası...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
2000 Yılı Bağ-Kur en az ve
en çok yaşhlık aylıkları
4447 sayılı Sosyal Güvenlik Reformu Yasası. SSK'nin yani
sıra Bağ-Kur'un malullük, yaşhlık ve ölüm ayhklannı (dul ve
yetim ayhklan) da TÜFE'ye (tüketici fiyat endeksi) bağladı.
Bağ-Kur Yasası'nın "Yaşlılık Ayhğının Hesaplanması" başlıklı
36. maddesi değiştirilerek Ocak 2000'den geçerli olarak
bağlanan malullük, yaşhlık ve ölüm aylıklan artışında katsayı
ve gösterge sistemi terk edilip TÜFE uygulamasına geçildi.
Bu değişiklikle, Bağ-Kur Yasası kapsamındaki sigortahlara
bağlanan "yaşhlık, malullük ve ölüm aylıklannın, her a$ bir
önceki aya göre Devlet Istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan
en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatlan endeksindeki
değişim oranlan kadar" artınlması kurah getirildi.
Arahk 1999 ile Kasım 2000 arasındaki TÜFE artışlan göz
önüne ahnarak Ocak-Aralık 2000 arasındaki aylık artışlan her
ay TÜFE oranına göre hesaplandı. TÜFE'ye göre Ocak-Aralık
2000 için hesaplanan en az ve en çok Bağ-Kur yaşhlık
ayhklan:
BAĞ-KUR (2000 Yıh En Az Yaşlıhk Aylığı) (1. Basamak %70 Oran)
Aylar
Ocak
Şubat
Marl
Nisan
Mayıs
Hazıran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
Ortalama
Artış
%
%5.90
%4.90
% 3.70
%2 90
% 2.30
% 2.20
% 0.70
%2.20
% 2.20
% 3.10
% 3.10
% 3.70
%36.90
% 3.08
TL
2.316.930
2.037.760
1.614.114
1.311.925
1.070.667
1.047.671
340.683
1.078.214
1.101.935
1.586.887
1.636.080
2.013.276
17.156.142
1.429.679
Yeni
Aylık
41.586.930
43.624.690
45.238.803
46.550.728
47.621 395
48.669.066
49.009.749
50.087.964
51.189.899
52.776.786
54.412.866
56.426.142
587.195.018
48.932.918
Sosyal
Yar. Zammı
5.850.000
5.850.000
5 850.000
5.850.000
5.850.000
5.850.000
5.850.000
5.850.000
5.850.000
5 850.000
5.850.000
5 850.000
70.200.000
5.850.000
Toplam
Aylık
47.436.930
49.474.690
51.088.803
52.400.728
53.471.395
54.519.066
54.859.749
55.937.964
57.039.899
58.626.786
60.262.866
62.276.142
657.395.018
54.782.918
BAĞ-KUR (2000 Yıh En Çok Yaşlılık Aylığı) 024. Basamak %90 Oran)
Aylar
Ocak
Şubat
Mart
Nısan
Mayıs
Hazıran
Temmuz
Ağustos
Eylul
Ekım
Kasım
Aralık
Toplam
Ortalama
Arbş
%
%5.90
%4.90
% 3.70
% 2.90
%2.30
%2.20
% 0.70
% 2.20
% 2.20
% 3.10
% 3.10
% 3.70
%36.90
%3.08
TL
13.738.032
12.082.716
9.570.744
7.778.945
6.348.424
6.212.071
2.020.053
6.393.178
6.533.828
9.409.306
9.700.994
11.937.543
101.725.832
8.477.153
Yeni
Aylık
246.586 032
258 668 748
268.239.491
276.018.436
282.366.861
288.578.931
290.598.984
296.992.162
303.525.989
312.935.295
322.636.289
334.573.832
3.481.721.049
290.143.421
Sosyal
Yar. Zammı
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
4.500.000
54.000.000
4.500.000
Toplam
Ayhk
251.086.032
263.168.748
272.739.491
280.518.436
286 866 861
293.078.931
295.098.984
301.492.162
308.025.989
317.435.295
327.136.289
339.073.832
3.535.721.049
294.643.421
Mahalle evinden
Rrfat llgaz Şiir
Kastamonu'da Cebrail
Mahallesi'nde bir
'mahalle evi'
oluşturulmuş. Mahalle
evinde kadınlara anne
ve çocuk sağlığı
danışmanhğından tutun,
çocuklara drama
çalışmalarına değin
birçok etkinlik
gerçekleştiriliyor.
Mahalle evinin Türk halk
müziği korosu var.
Müzik dinletileri
yapıyorlar, şiir günleri,
öykü günleri
düzenliyorlar.
Mahalle evi, hemşerileri
Rrfat llgaz ın anısına da
bir şiir ödülü koydu.
Seçici kurulunda
Hüseyin Atabaş,
Tuncer Uçarol, Şükran
Kozalı ve Betül
Tarıman bulunuyor.
Yarışmaya 25 yaşın
altındaki genç şairler,
daha önce
yayımlanmamış ve
ödüllendirilmemiş beş
şiirie katılabilecekler.
Son katılım tarihi
1 Nisan 2001. Sonuçlar
Mayıs 2001 'de
açıklanacak.
Rrfat llgaz Şiir Ödülü ile
ilgili geniş bilgi için
'Mahalle evi, Cebrail
Mahallesi, Şehitlik Sokak
No: 3 Kastamonu'
adresine ya da 0 366
214 82 28 numaralı
telefona başvurulabilir.
HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ igulgecûı yahoo.com
KlM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakOı turk.net
hiç dujonmOyoır'um. Sadece (fe-nink cs/ene
KEDt LEVO APTÜUKA
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAU 18 Arahk
ITALYAN KULTUR MERKEZİ
Meşrutıyel Cad. 161 Tepebası Tel: 293 98 48-251 89 6 9
İTALYAIUCA
DİL KURSLARI
O8 OCAK - O l IMİSAIM
HAFTADA 2 GÜN
Pazartesi • Çarfamba veya Salı - Perşembo
11.00-13.00/ 15.00-17.00/ 17.00-19.00/ 19.00-21.00
AYRICA
Cumarfesi: 11.00-15.00 veya 16.00-20.00
Pazar: 11.00-15.00
İLERİ SEVİYE1ER İÇİN
Haftada 1 gün ikişer saat konvşma ve kühür sanat kvrslan
Koyrttor I t Aralık 2000- 06 Ocak 2001 araıı saat 09.00-19.00 oran
2 Ade» Fotoğraf ve Kurs Ücreti 95.000.000 TL İle Mûrocat
SASKINUK YARATANFOSIL"BOZCr
1%8'OCSÜ6ÜV,Agi>'O£,BBRNARDHEUVSLiUAHS VBIVAN T.
SANDEKSON APU ANTROPOİJO&L4R, r4&HÖHC£S7/VE Air
SİK İNSAN FOSİLİ SOROÜ. KENDtUİ ZOOLOŞ OLAKAK TAAJI-
TTIN FKANK HANSEU, SU FOSİLİ 0İR KAgAt/AHM KOBJYOG.
PARA KARŞlUĞt GOS7Ee/YOBIXJ: İKI ANrtZOPOLCĞU
6ÖISPÜKLEIZ.I FOSk. ŞASKJNU&A USGArM/STr. Bfo SU2UN
İÇIUPE BOZIILMAOAM YATAN BU YAGAriK, MAYMUNLA
İNSAN AgAS/VPAKİ EVRİM ZİfJCİBİfJİN EKSİK HAUCASl
6İBl YDİ. FOSİLİ UZUN U2UN İNCELEYİP FOTO&OAFLAia-
Ml Ç£t37i££. FOS/L/H SAHTE OCAMtfACAS/AJA AiA&HZ
VERİP, UNİVE&SİTEDE KÖUT6EN FİLMİNİKI ÇEKİLME-
SİNİ ÖNEHPİLeg, AMCAK., FOSİÜN SAHİBİ SUNA KAH-
Şl ÇtlOl.BAS/tJPA OLAYIN DUYULMASINIM HEMEN
AZPlNPAU, "BOZO'ADI VEZlLSM FOSlL KAHIPlABA IMll-
$ACAK,FBI ARAÇMlMASl ŞlLB SONUÇSU2 KALACAKTIL
ANKARA 5. AŞLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞl'NDEN
l997/820Esas
Davacı Şark Sigorta T.A.Ş. vekili tarafından davalılar Hasan Kaya, Nurettin Baynal, Topaloğlu Turizm Emlak Taşunacılık Gıda Ltd.
Şti. aleyhine mahkememize açılan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince;
Bilinen en son adresleri, Süray Tesisleri Mobil Istasyonu AkdağmadeniyYozgat olan davah Hasan Kaya (îşleten), 12. Cad. 21. Sokak
No: 13/B Demetevler/Ankara olan davah Nurettin Baynal'ın ve Karakum Mah. 29. Sokak No: 47 Hasköy/Ankara olan davalı Topaloğ-
lu Turizm Emlak Taşımacılık Gıda Ltd. Şti.'ye dava dilekçesi tebliğ edılememiş, Emniyet araştırması sonucu da adresleri tespit edile-
memiş olnıakla, adı geçen davahlann dunışma günü olan 29.1.2001 günü saat 10.35'te mahkememızde hazır bulunmalan veya kendi-
lerini bir vekille temsil ettirmeleri hazır bulunmadıklan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmedikleri takdirde yargılamaya yokJuk-
lannda devam olunacağı ve gerektiğinde hüküm verileceği ilanen tebliğ olunur. 6.12.2000.
Basın: 76029
GÖRÜŞ
UĞUR CANKOÇAK
Sen Ummaya Devam Et
Türkiye'nin büyük illerinin tümünün sokakla-
rında ellerinde tabancalar "Kana kana, intikam"
diye slogan atan polisler dolaşıyor. Beylerimiz de
bu işe şaşıyorlar...
Kimi yazar takımıyla, politikacılar "Polisin hak-
lı şikâyetleri varama bunu ifade edişleri hatalı" di-
ye ahkâm keserken Başbakan da "Umanm bir da-
ha olmaz" diye dua ediyor... Ecevit önceki baş-
bakanlıklarının birinde de "Işkenceyi kimi eğitim-
siz polisleryapıyor, münfent olaylardır, sistematik
değiîdir, polisleri eğiteceğiz" demişti. Demişti de-
mesine de Istanbul Cağaloğlu'nda başlayıp Emi-
nönü'ne kadar süren bir yürüyüşle polislerden
yanıt gelmişti: "Kahrolsun insan haklan..."
Polisin yargısız infaz, işkence, göstericilere cop-
lasaldırı gibi heryasadışı eylemin sonunda, gel-
miş geçmiştüm Içişleri Bakanları "Polisimizin ça-
lışmalan her türiü takdirin üzerindedir" diye arka
çıkmayı âdet edinmemişler miydi?
Hakkında, yargısız infaz yaptığı gerekçesiyle
suç duyurusu yapılmış onlarca polis, terfi ettiri-
lerek emniyet müdürü, vali, milletvekili hatta ba-
kan yapılmamış mıydı?
Işkenceyle suçlanan polislere mahkeme tebli-
gatı bir türlü yapılamamış, yargılanmak yerine gö-
revlerine (!) devam etmemişler miydi?
Gaziosmanpaşa katliamı TV kameralannda açık-
ça görüldüğü halde, 17 kişiyi öldüren polisler bu-
lunmuş muydu?
İşkence ya da yasadışı eylemi olan binlerce po-
listen -artık kör kör parmağım gözüne- sadece bir-
kaçı (örneğin Manisa davası) mahkemeye çıka-
nlmamış mıydı?
Birzamanlar milletvekili olan Mustafa Sangül,
1 Mayıs günü Taksim Anıtı'na çiçek koymak is-
teyince polislerce engellenmiş, Sarıgül, "Ben mil-
letvekiliyim" deyınce polisten "Senin gibi millet-
vekilinin anasını avradını s im" şeklinde yanıt
almamış mıydı?
Kızılay Meydam'nda milletvekili Salman Kaya,
bizzat Ankara polis müdürü tarafından evire çe-
vire dövülmemiş miydi? Bütün halkımız gibi yet-
kililer de TV'den olayı izlememişler miydi?
HEP Genel Başkanı, milletvekili Fehmi Işıklar
ile beş milletvekili Batman'da polislerce hastane-
lik olana dek dövülmemiş miydi?
Milletvekillerini döven polislerin hiçbiri hakkın-
da soruşturma yapılmadı.
Işini ciddiye alan TBMM İnsan Haklan Komis-
yon Başkanı Sema Pişkinsüt'ü görevinden apar
topar DSP Genel Başkanı Ecevit almamış mıy-
dı?
Emniyet müdürlüklerinin beşinci, altıncı kat pen-
cerelerinden atlayıp intihar (!) eden kaç sanık var-
dı, hatırlıyor musunuz? Ya da nezarethanede ka-
fasını duvara vura vura intihar edenlerin (!) sayı-
sını biliyor musunuz?
Bunca olaydan sonra, ancak 5-10 tane polis iş-
kence yapmaktan hapis cezası alınca emniyet
müdürünün, suçlu polislerin affı için nasıl çaba har-
cadığını hatırlıyor musunuz? TV kameralarının
karşısında en müstehzi yüzüyle verdiği demeci
unuttunuz mu? ..^,
Beylerimiz, paşalanmız, yazarlarımız, düşünür-
lerimiz ve de politikacılarımız; acaba bu masum,
bu fukara, bu haklı şikâyetleri olan polisleri kim
tahrik etti de "Kana kan, intikam" diye bağırarak,
silah göstererek, amirlerini itip kakarak sokaklar-
da yürüdüler? Kimden intikam alacaklar? Kimin
kanını akıtacaklar? Kimi vuracaklar? Kimi kese-
cekler? Diğer sloganlarla birlikte bir düşünün ve
yanıtını bulmaya çalışın...
Türkiye Cumhuriyeti anayasası, devletimizin
"Hukuk devleti" olduğunu yazar ya, bir düşünün
bakalım, öyle mi? Ya da "öyle olmasını umanm"
mı diyeceksiniz...
Ummaya devam edin.
BULMACA SEDAT YAŞAYA1V
1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA:
1/ Çin'i Ba-
tı'ya bağlayan
eski ticaret yo-
lu. 2/ Japonla- o
ra özgü bir tür
güreş... Bır
kimseden yap-
ması dilenen
şey.3/Uzakhk
işareti... Yavaş
sesle söyle-
nen... Utanç
duyma. 4/ Na- 9
mıkKemarin
bir romanı. 5/ Telefon
sözü... Birpeygamber.
6/Tann... lçine çeşitli 2
katıklar konarak hazır- 3
lanan ve genellikle 4
bayramda konuklara 5
ikram edilen bir tür ko-
kulu çörek. II Güney
Amerika'da üretilen
kaliteli bir kahve cin-
si. 8/ Islamın beş şar- ^
tından biri... Hayvan yiyeceği. 9/ Tabut... Radyoak-
tif cisimlerin yaydığı üç ışından biri.
YUKAR1DAN AŞAĞIYA:
1/ Ödünç alma. borçlanma. 2/ Kumaşlardaki benek...
Yunan mitolojisinde savaş tannsı. 3/ Ilaç, deva... Cep-
te taşınan tütün ya da sigara kutıısu. 4/ Arsız sokak
çocuğu... "Her çiçekten — eyledik/ Anya saydılar
bizi" (Pir Sultan Abdal). 5/ Sıcağa ve soğuğa karşı
dayanıklılığı kükürtle artınlmış kauçuk. 6/ Geminin
rüzgâr alan yani... Yahya Kemal'ın hece ölçüsüyle
yazdığı tek şiiri. II Adlan sıfat yapan bir yapım eki...
Öykü. 8/ Kuyruksokumu kemiği... Kenar süsü... Bir
gıda maddesi. 9/ Atlann ayaklarında görülen ve ra-
hat yürümelerini önleyen bir hastalık.
Emre Kongar
Kızlarıma
Mektuplar
@ > R E M Z İ K İ T A B E V