Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ARALJK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kulturcg cumhuriyet.com.tr 15
Rusya ve Türkiye arasında ilk kez Çağdaş Drama ve Tiyatro Festivali düzenleniyor
DT katledilen aydııılan anıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Tiyatrolan (DT), uğradıklan
saldınlar sonucu katledilen aydınlan sa-
nat yoluyla anıyor. DT'nin 2001 yılı
ocak ayı afışinde Uğur Mumcu,Ahmet
Taner Kışlah, Bahriye Üçok, Muammer
Aksoy, Abdi tpekçi ve Çetin Emeç'in
fotoğraflanna yer verilerek "Unutukhık
mu" sorusu yöneltiliyor.
DT Genel Müdürü RahmiDüBgfl. dü-
zenlediği basın toplantısında gazete-
miz yazan UğurMumcu'nun yaşamı-
nı kaybedişinin 8. yıldönümü olan 24
Ocak 2001'de, kendisinin yazımına
katkıda bulunduğu Orhan Asena'ya
ait "Yıldız Yargdanmasr adlı oyunu,
Mumcu anısına Ankara'da sahneleye-
ceklerini bildirdi. Oyun halen Bursa
Devlet Tiyatrosu'nda sergileniyor.
Mafya dizilerinde oynama
yasağı getirilecek
Dilligil, televizyonlarda yayımla-
nan ve DT sanatçılannın da rol aldığı
yerli dizilerde mafyanın öne çıkanlma-
sını eleştirerek "Kendi personetimin bu
şekilde değerlendirümesini sanatsal ve
etik açıdan doğru bulmuyorum" dedı.
Dizılenn metinlenni istediğini anlatan
Dilligil, konuyu yönetim kuruluna ta-
şıyacağını ve Devlet Tiyatrosu sanat-
çılannın bu tür dızilerde rol almalan-
na ilişkin izinlerinin iptal edilmesini
isteyeceğinı bildirdi.
• DT'nin ocak ayı afişinde Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok,
Muammer Aksoy, Abdi Ipekçi ve Çetin Emeç'in fotoğraflanna yer verilerek
'Unutulduk mu' sorusu yöneltiliyor. DT'den son dönemde Selçuk Yöntem, Kenan Işık ve
Yücel Erten'in emekli olduklan bildirildi. Nihat Ileri'nin emeklilik isteminin kabul
edilmediği, Inci Türkay'ın da istifa ettiği belirtildi.
yıl da Rus yazarlann eserlerinin Tûrk
tiyatrolannca sahneye konulmasuıın
planlandığını kaydetti.
Dilligil, basın toplantısında Türki-
ye ve Rusya kültür ilişkilerinde özel-
likle tiyatro alanında ilk adımın atıl-
dığını kaydetti. 15-22 Aralık tarihleri
arasında Moskova'da dûzenlenecek
"Çağdaş Drama ve Tiyatro Festiva-
li"nde Rusya'nın çeşitli kentlerinden
tiyatro topluluklannın Tûrk yazarlann
eserlerini sahneleyeceklerini belirten
Dilligil, "Uluslararası karşüıkk kûl-
tûrel ihşkiler alanında en ihmal etmiş
olduğumuz ülke Rusya'dır. Dünyanın
en zengin sanat dağarcıklanndan bi-
rine sahip bulunan bu büyük komşu-
muza siyasal nedenlerle uzun yıllar sır-
umızı döndûk" diye konuştu.
Aradaki bu tür engellerin artık or-
tadan kalkmış göründüğünü anlatan
Dilligil, bugüne kadar önemli bir Rus
tiyatrosunda Rusça sahnelenmiş Türk
oyununun yok denilecek kadar az ol-
ması nedeniyle Rus izleyicilerin Türk
tiyatro yazarlannı hemen hiç tanıma-
dıklannı söyledi. Dilligil, Rus yönet-
menlerin sanatlannı Türkiye'ye taşı-
ma çalışmalan kapsamında Moskova
Drama Tiyatro Merkezi Genel Sanat
Yönetmeni VTadimir Andreyev'in ge-
lecek aylarda Istanbul Devlet Tiyatro-
su'nda "VTşne Bahçesi"ni yönetece-
ğini bildirdi. Dilligil, bu festivalin de-
vamı niteliğinde olmak üzere gelecek
Erduran'ın 4 oyunu gidiyor
Festival için Tiyatro Yazarlan Der-
neği'nin yazarlara çağn yaparak top-
ladığı 100'e yakın oyunun Rusya'ya
gönderildigini, oyun seçimini de Rus-
ya'daki tiyatro yöneticilerinin yaptı-
ğını anlatan Dilligil, kendilerinin her
Türk yazannın bir oyunla temsil edil-
mesini istediklerini kaydetti. Ancak
oyun seçiminin tiyatro topluluklann-
ca yapılması nedeniyle müdahale edi-
lemeyeceği yanıtını aldıklannı anlatan
Dilligil, aynca Türkçeden yabancı dil-
lere çevrilmiş metinlerin yetersiz ol-
ması konusunda da eleştiri aldıklanm
söyledi.
Festivalde sergilenecek oyunlar ve ,
yazarlan şöyle:
"Cengizhan'ın Bisikleti. BordeUo,
Gece Kanab-Ramiz ile Jülidc. Ödül
(Refîk Erduran). L nutulan Adanı (Nâ-
zun Hiknıet). Hülleci (ReşatNuri Gfin-
tekin), Hadi Öidürsene Canikom. To-
rosCanavan(AzizNesin),Bavaa(Tun-
cer Cücenoğlu), Mikado'nun Çöpleri
(Melih Ce\ det Anday), Bosnab Kadm-
lar (Nezilıe Araz)."
Sezon içinde indirimli işçi matine-
leri düzenlemeyi planladıklannı bildi-
ren Dilligil, yuvalardaki çocuklara dö-
nüfreğitim programı vermek amacıy-
la da Ayşe Emel Mesçi'nin yöneticili-
ğinde Istanbul'da yeni bir stüdyo aç-
mayı düşündüklerini söyledi. Bölge-
ler arası sanatçı değişiminin sürdürü-
leceğini kaydeden Dilligil, ordu turne-
leri yapmak istediklerini, bu kapsam-
da 21 Ocak'ta "Dava" adlı oyunu Ge-
nelkurmay'a sahneleyeceklerini bil-
dirdi.
Dilligil, kuruma ilişkin yasa tasan-
sı çalışmalannın sürdügünü beürtirken
bu konuda önemli olanın genel müdü-
rün kaç yıl görev yapacağırun belirlen-
mesi olduğunu savundu.
DT'den son dönemde Selçuk Yön-
tem, Kenan Işık ve Yücel Erten'in
emekli olduklan bildirildi. Nihat lle-
ri'nin emeklilik isteminin kabul edil-
mediği, Inci Türkay'ın da istifa ettiği
belirtildi.
DT bu yıl Uluslararası Antik Tiyat-
rolar Festivali, Karadenız'e Kıyısı Bu-
lunan Ülkeler Tiyatro Festivali, Ulus-
lararası 1. Efes Tiyatrolan Festivali ve
Uluslararası Çocuk Oyunlan Festiva-
li'ni düzenleyecek.
Dört Albayın Askı izmir'de
Savaş karşıtı
bir oyun
İZMTR (AA) - Izmir Devlet Tiyatrosu'nda
Peter Ustinov'un yazdığı "Dört Albayın
Aşfa" isimli oyunun prömiyeri yapılacak.
Yönetmenliğini Kartal Tibet'in yaptığı
oyun, yanndan itibaren tzmir Devlet
Tiyatrosu sahnelerinde dönüşümlü olarak
sunulacak. Dramaturgisini Haluk Işık'ın,
sahne-giysi tasanmını Yıkhz
ipektioğİu'nun, ışık düzenini Osman
Kaya'nın ve müzik tasanmını Cem
tdiz'in yaptığı oyunda başlıca rolleri,
Turan Ozdemir, Necmettin Amaç, Ekrem
KocaçaL, Mete Şahinoğlu. Ertan Dinçer,
Fatih Kahraman, Nurhayat Boz ve Sabiha
Sonkan paylaşıyor. Oyunun yönetmeni
Kartal Tibet, oyunun değişik ülkelerden,
birbiriyle karakter çatışmasına giren 4
albay üzerine kurulu olduğunu ve altında
harp aleytan bir tutum bulunduğunu
belirtti. Tibet, oyunu şöyle özetledi:
"İkinci Dünya Harbi'nden sonra,
Müttefık Kuvvetier'in Afananya'yı
işgalinden sonra, müttefık komutanlardan
4 albay, Almanya'nın bir kasabasında
bekliyor. İngiliz. Fransız, Alman ve Rus
albaylar. 6 yıldır yapacak bir iş olmadığı
için kasabada bekliyoriar. Kendi
uluslanmn üpik karakterierini yansrtan
bu 4 albay, köyün yakmmda bulunan ve
hiç künse tarafindan ele geçirilemeyen
şato konusunda ısrarcı olurlar. Belediye
Başkanı kendilerini engellemeye çahşır.
Ancak ısrann sonunda, kötüiüğü
simgeteyen Şeytanof ile iyitiği simgeteyen
Peri ortaya çıkar ve albayian şatoya
götürür. Bundan sonrasını isterseniz
seyirciye bırakahm. Çünkü bu noktadan
sonra oyun tamamen karakter
değişüriyor. Bundan sonraki bölümde de
yazar Peter Lstinov'un, aile müessesesine
duyduğu saygı hâkim oluyorf Tibet, Peter
Ustinov'un oyunda bir harp aleyhtarlığı
yaptığını ve bu gözle düşündüğünü
kaydederek "Ustinov, korkunç aküh ve
zeki bir insan. Hem bir oyuncu, hem bir
yazar, hem tiyatro oyuncusu, hem de
sinema oyuncusu. Çok sayıda piyesi var.
Bu da bunlardan bir tanesL
Eğlendirerek, güldürerek bümçahmı
ortaya çıkanyor" dedi.
"Okulda imtihan parçamch'
Kartal Tibet, 'Dört Albaym AşkT
oyunuyla birlikteliğinin ilk olmadığını,
oyunun 1959 yılında konservatuvar
tiyatro bölümünde öğrenciyken sınav
parçası olduğunu söyledi. Konservatuvar
öğrencilerinin sınav parçası olarak 8-10
dakikalık bölümler hazırladığını anlatan
Tibet, şöyle devam etti: " Bütün piyesi 50
dakikaya kısalrüm. Eski Devlet Tîyatrolan
Genel Müdürü Ergin Orbey Şeytanofu,
yine eski Genel Müdür Bozkurt Kuruç
Amerikan albayım, ben Rus, eski tzmir
Devlet Tiyatrosu Müdürü Önder Alkım
Fransız albayuu, Elçin Şanal da periyi
oynuyordu. O zaman takbeydik. Oyunu
ben yönetfim. hem benim hem de
diğericrinin asıl parçası oldu. Hocalar asü
parçanın 8-10 dakika olacağuu söykdfler.
Biz de 7-8 kişinin asıl parçası dedik.
Baştan sona bir piyes seyrettîierf
Öğrencilik yülannda denemesini yaptığı
oyunu, yıllar sonra îzmir'de yönetmenin
kendisine nasip olduğunu kaydeden
Tibet, "Tabü o günden bugüne baa
değişiklikler oldu. Bir yönetmen gözüyie
bende algılama farkhhklan mevdsaaa
geWi''dedi.
Veysel Diker tek kişilik performansıyla Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde
Betteğjimesahipçıkmak istiyorum
9
MELTEM KERRAR
'Olagidenin dışında biryöntemi var yaptığun şe-
yin'diyor Veysel Diker. her perşembe saat 18.30'da
Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde ücretsiz olarak ız-
lenebilen performansı için. Diker'in çocukluğu
Muş'ta geçmiş. Çoğu zaman utandığı, söylemeye
sakındığı bir şey 'Muşlu olmak'. Şimdi, tüm sak-
ladıklan. utandığı sıkıldığı her şeyle birlikte açı-
ğa çıkıyor, hem de izleyiciyi kendine ortak ederek.
Bir kelime seçiyor kendine belleğinin çocukluk
köşesinden, sonra arkası geliyor. O kelimenin ya-
şattıklan ya da hiçbir zaman yaşanamayanlarla bir
'yolculuk' öneriyor bize Veysel Diker.
- Kişisel birçahşmayla kendi geçnüşinizi seyirciy-
le paylaşryorsunuz. Bir anlamda, izieyenfi bir bel-
lek tarihi çahşması mı bu?
DİKER- Bir bellek sergisi açıyorum, seyircıler
gelipbu sergiyebakarken etkıleşimin içine giriyor-
lar. Sergimde izleyicimi alıyorum ve bir yolculu-
ğa çıkıyorum. Farklı şeyler görüyorlar orada. Ba-
zen korkutucu, bazen güzel şeyler görüyorlar. Ba-
zen rahatlıyoruz hep birlikte, bazen de tıkanıp ka-
lıyonız. Bu yolculuğun bize yaşattığına göre duy-
gu değişimi gerçekleşiyor.
- Kendi yaşamnuzı, özellikle de geçmişinizden
parçalar seçmenizin nedeni ne?
DtKER - Malzemem yaşamım çünkü. Geçmi-
şimi önemsiyorum ve paylaşıyorum, çünkü kendi
belleğime sahip çıkmak istiyorum. Bir başkaldın
şekli belki bu. Öyle bir savunma var. bellek prob-
lemi yaşıyor insanlar. Hatırlıyoruz, ama sadece
mekanik olarak hatırlıyoruz. Yedirilmiş bir şizof-
reni var insanlann üzerinde, öylesine yaşamaya
alışıyoruz hep birlikte!
- Paylaşmaıuzın nedeni de bu ortaklık mı?
DİKER- Ben hiçbir şeyi unutmak istemiyorum.
Paylaşmamın nedeni de bu. Her şeyi taşıyabilmek
gücünü göstermek istiyorum, çünkü çoİc yorucu.
Içimde gizleyemeyeceğim o kadar çok şey var ki!
- Kendi bedenini ve kendi beOeğmi öne çıkara-
rak bir şeyler yapmak. kendini öne çıkarmak de-
ğilse bile, açıkça ortaya koymak anlamında mı?
DtKER-Insancıllaştırmayaçalışmak. Soyunma-
ya çalışmak daha doğrusu! Ruh striptizi bir anlam-
da. Seyircimin biri söyledi bunu. Hiçbir şeyi bas-
tırmak istemiyorum çünkü.
- Kuuandığnuz yöntemde tekrara yeryok. An'm
kendisi behrlevicL
DtKER - An'ı parçalamanın peşindeyim. Bir
anlamda an analizi yapıyorum burada. Hayatı sa-
liselerle algılamak istiyorum, çünkü farkına var-
dığtn her salise yaşama karşı bir başkaldın ashn-
da. Bunu da, olan halimle, o an ne ise öyle yap-
mak istiyorum.
-BeDekte saklannuşlar ve an'da yaşanılanıbirara-
ya genriyorsunuz bir anlamda.
DtKER- Anda var olmak, geçmişin ya da gele-
ceğin bugüne koyduğu/koyacağı ipoteğini kaldır-
mak diye nitelendiriyorum bunu. An'ı özgürleş-
tirmek amacım. O an tamamıyla kendisiyle ilgili
olmalı çünkü. Derinleştikçe yaşamın farkına van-
(Fotoğraf: SENEM ÖZTÜRK)
' alzemem yaşamım. Geçmişimi önemsiyorum ve paylaşıyorum,
çünkü kendi belleğime sahip çıkmak istiyorum. Bir başkaldın şekli belki
bu. Bellek problemi yaşıyor insanlar. Yedirilmiş bir şizofreni var insanlann
üzerinde, öylesine yaşamaya alışıyoruz hep birlikte!'
yor insan. Bu çalışmaya başladığımdan beri rüya-
lanm bile değişti.
- Paylaşmak. hafifliği de beraberinde mi getiri-
yor?
DtKER- Bir tür terapi gibi bu çalışma. Öyle bir
süreci var. Seyirciyi suç ortağı olarak görüyorum.
- Suç dediğiniz ne?
DtKER- Suç, o gün seni sıkıştıran değerperde-
leri. O günkü Veysel'le bugünkü Veysel arasında
ilişkiyi kuruyor seyirci. Burada sözünü ettiğim
parçalanma devreye giriyor zaten. Bugünkü Vey-
sel, geçmişteki Veysel'e 'umıt,rahatia' diyor. Bir-
çok Veysel var içimde. Hepsinin söylediği şey,
kendini affet! Geçmişte kuramadığım iletişim bu-
gün gerçekleşiyor.
- Sah kendini malzeme olarak kullanmak tiyat-
ro sahnesine neler getiriyor?
DİKER- Diri, yaşayan bir malzeme kullanıyo-
rum. Her şeyden önce zihin açıklığı getiriyor. Ti-
yatroda üzerinde uzlaşılmış bir yalan mekanizma-
sını kırmak istiyorum. Yaşamda o kadar rol kesen
insan var ki, belki de onu kırmak istiyorum. Yala-
nı kırmak, kendi çıplak gerçeğifne, algıladığım
gerçeğe dönmek istiyorum. Hayat zaten bir yanıl-
sama. Bu yanılsamanın üzerine başka yanılsama-
lar ekleyerek yalanı abartmak istemiyorum. Benim
keşfettiğim bir şey değil bu. Yeni bir dönemin ye-
ni bir psikolojisi ve tavn. Sanat metalaşmaya baş-
ladığında yaptığınız işi seyirciye göre düşünmek
zorundasınız. Benim öyle bir derdim yok. çünkü
bu çalışma zaten ücretsiz. Türkiye'de seyirci olan
insanlar mutsuzdur. Mutsuz insanlar mutsuzlukla-
nnı unutturacak şeyler görmek isterler. Onun için
televizyondaki bütün sunucular güleryüzlüdür,
ama hepsi rol yapıyor ashnda. Çünkü seyirci öyle
istiyor. Yalanı görmek isteyen seyirci, karşısında
yalancı sanat ve eğlence ürünleri yaratıyor aynı za-
manda. Arza göre talep, talebe göre arz doğuyor.
Ben araya girdim. 'kmcı'yım biraz.
- Çahşmanızı beBrleyen, çocukluğunuzun unut-
tuğunuz kelimeleri oluyor. Keomelerden yola çık-
manızm sebebi ne?
DtKER - O kadar rasgele bir şey değil ashnda,
kurulu doğaçlama çahşması gibi bir şey denilebi-
lir yaptığıma. Seçtiğim kelime, çalışmanın rahat-
latıcı noktası oluyor.
- Dflo, kakaz, kurcik... Bunlar beUrli bir toprağa
ait kehmeler. Kullanıhnayan ya da unutulmuş ke-
limeleri yaşatma amacuuz da var mı?
DtKER-Belleğimin kelimeleri. Yaşadığım top-
lumun kelimeleri. Beni ilgilendiren, kelimelerden
çok, kelimelerin arkasmdaki yaşantı. Toprağı terk
edilmiş ülke evlatlığı acısı yaşadığım için o keli-
meleri altını çizerek bir kere daha burada dile ge-
tirmek istiyorum. Bunlar parçalanmış bir kültürün
benim belleğimde kalanlan. Unutturuhnak iste-
nen bir kültürün üçüncü kuşağıyım ben. O terk edil-
mişliğin ya da teîk ettirilmişliğin sanatta bir kar-
şılığı ohnah çünkü!
Cumhuriyet Kitap Kulübü (252 38 81)
Leman Kiiltür'de
Kültür Servisi - Fatoş Yaşaroğlu, akrilik ve
baskı tekniğiyle hazırlanmış resimlerini.
karikatürlerini, çizgi animasyonlannı,
mug, tişört ve kartlardan oluşan ürünlerini
•Grafıler' başlığı altmda, 15 Ocak-15
Şubat tarihleri arasında Leman
Kühür'de sunuyor. 'Grafi' adının grafik
sözcüğünden geldiğini belirten sanatçı,
yarattığı karakterlerin dünyasmı da
'Grafiler' diye adlandınyor. Yaşaroğlu,
bu geniş kapsamlı sergisinde grafik ile
mizahı bir araya getiriyor. 1994'te
Taksim Briç Satranç Merkezi'nde Grafi'
adım verdiği ilk kişisel sergisini açan
sanatçmm akrilik tablolan, aynı dönemde
'Plastip Show' dizisinde de dekor olarak
kullanılmış. Sanatçı, aym çizgi tarzrnı ve
imajlannı kullanarak Yeni Yüzyıl
gazetesinde 'Grafi' adlı karikatür
köşesini ve ardından Amica dergisinde
'Femini' adlı karikatür sayfasını
hazırlamış. 1998-1999 yıllan arasmda ise
iki boyutlu bilgisayar animasyonlan
haline getirdiği 'Grafiler', Kanal D-
Alkjşlar programmda sürekli olarak
yayımlanmış. Geçen yıl yine 'Grafiler'
adı altmda Ortaköy Kültür Merkezi
Sanat Galerisi'nde 2. kişisel sergisini
açmış olan sanatçmm, bu sergi
3. kişisel sergisi.
Tahsin Yücel'e onursal üyelik
• Kültür Servisi-
Çeviri
çalışmalarmda
kalitenin
yükseltihnesi,
meslek içi eğitimin
gerçekleştirihnesi,
çevimıenliğin etik
ilkelerinin
belirlenmesi ve
uygulama alanma
geçirilmesi amacıyla
çevirmenler, çeviri
işletmecileri ve
çeviri üzerine çalışan
öğretim üyelerinin
ortak girişimiyle kuruhnuş olan Çeviri Derneği,
Tahsin Yücel 'i çeviri alanına yaptığı katkılar ve
üstün nitelikli çevirileri dolayısıyla 'onursal
üyelik'e seçti. Yazara onursal üyelik belgesi Çeviri
Derneği Başkam Prof. Dr. Hasan Anamur
tarafindan verildi.
'Ulysses'in elyazması Handa'da
• DUBLIN (AFP) - Irlandah ünlü yazar James
Joyce'un başyapıtı 'Ulysses'in bir bölümünün
elyazması Christie's müzayedesinde Irlanda
hükümeti tarafindan 1.5 milyon dolann üstünde
bir fiyatla satın alındı. Romanın 'Çirce' adlı
bölümüne ait olan 27 sayfalık elyazması, gelecek
ay Dublin'deki Ulusal Kütüphane'de sergilenecek.
Günümüze kadar Joyce'a ait bilinen tek
elyazması British Library'de bulunuyordu. 80 yıl
sonra ortaya çıkan bu elyazması, henüz baskıya
hazır hale getirilmemiş bir müsvedde niteliği
taşırken yazann çalışma yöntemleri üzerine de
önemli bir kaynak oluşturuyor.
Sinema seminepleri düzenleniyor
• Kültür Servisi - Dünya Kitle tletişimi
Araştırma Vakfı, 'Sinema Seminerleri'
düzenliyor. Ankara Uluslararası Fihn
Festivali'nin düzenleyicisi olarak bilinen vakıf,
sinemaya ilgi duyanlar için sinema eleştirisi,
senaryo yazımı ve canlandırma teknikleri
alanlannda seminerler verecek. 'Sinema Estetiği
ve Sinema Eleştirisi' seminer dizisi, 'İnsan ve
Sanat', 'Sanata Eleştirel Bakış', 'Düşünce ve
Sanat', 'Türk Sineması ve Eleştirisi' konulu
oturumlarla gerçekleştirilecek. Oturumlara, Prof.
Ahmet Inam, Prof. Kezban Güleryüz. eleştirmen-
yönetmen Engin Ayça ve araştırmacılar katılacak.
'Uygulamalı Canlandırma Teknikleri' seminerleri
ise yetişkinlere ve çocuklara yönelik iki ayn
grupla dûzenlenecek ve Moskova Oniversitesi
Animasyon Bölümü mezunu Vahit Talip'in
yönetiminde bir amatörler grubu tarafindan
sunulacak. Vakıf, çalışmanın bütün aşamalannda
uygulama. yapacak katıhmcılarla, seminer
sonunda bir canlandırma filmi yapacak. 'Senaryo
ve yazımı' konulu seminer dizisi de Eskişehir
Anadolu Oniversitesi'nden Doç. Dr. Nazlı
Bayram'ın katılımıyla uygulamalı olarak .^
yapılacak. Seminerlere kayıtlar 26 Aralık
tarihinde sona erecek. ,,,
Fransa'nın iki büyük
film şiPketi birteşiyor
• PARIS (AFP) - Fransa'nın ünlü film şirketleri
Pathe ve Gaumont, Europalace adı altında bir
ortaklık kuracaklannı açıkladılar. Bu birleşmenin,
ortaklann ayn ayn gerçekleştirecekleri füm
prodüksiyonlarmı etkilemeyeceği belirtildi. Pathe
ve Gaumont yetkilileri, Europalace'ın
kurulmasına, diğer film şirketlerinin birleşmesi
sonucunda Fransa'daki bilet fiyatlannın
düşmesini neden gösteriyorlar. Ortaklık, iki
şirketin Fransa'daki tüm salonlanrun yanı su^
Pathe şirketinin Hollanda. Isviçre ve Italya'daki
girişimlerini kapsayacak.
Peter Yarromı kaybolan gitan
500 dolar ödül koydu
I Kültür Servisi - Folk müziğin ünlü üçlüsü
'Peter Paul and Mary'nin üyesi Peter Yarrow
geçen cumartesi uçak yolculuğu sırasında
kaybolan gitannı bulup getiren kişiye 500 dolar
ödül verecek. Sıra dışı bir sound'u olan bu
gitann, grubun müzikal mirasında yeri
doldurulmaz bir önemi olduğunu belirten Yarrow,
1973'ten beri tüm albumlerde ve konserlerde bu
gitarla çaldığını açıkladı. Gitar, grubun
kuruluşunun 40. yıldönümü için gerçekleştirilen
bir turne sırasmda kaybolmuştu.
Fazıl Say konserleri
• Kültür Servisi - Piyanist Fazıl Say, Boğaziçi
Müzik Kulübü'nün katkılanyla bugün saat
16.00'da Boğaziçi Oniversitesi Kültür
Merkezi'nde "öğrencilere özel' bir konser
verecek. Sanatçı, aynca 19 Aralık Sah günü saat
20.00'de. şef Gürer Aykal yönetimindeki Borusan
Filarmoni Orkestrası'nın Lütfu Kırdar Salonu'nda
gerçekleşecek 'Yeni Yıl Konseri'ne solist olarak
katılacak. Say, konserde Çaykovski'nin 1 No'lu
Piyano Konçertosu'nu seslendirecek. Aym konser
20 Aralık Çarşamba günü saat 20.30'da Izmir
Efes Convention Center'da, 21 Aralık Perşembe
ve 22 Aralık Cuma günü saat 20.00'de ODTÜ
Kültür ve Kongre Merkezi 'nHf tekTP.Tİanacak