25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^RALIK 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bilgin ailesi, Selanik'te yayımlanan Yeni Asır'ı Izmir'e taşıyarak Türk basın dünyasına adım atmıştı Basında gelenekleribozdu• Atadan gazeteci olan Dinç Bilgin, Yeni Asır'ın mirası iizerinde Istanbul basınında kcndisine yer edindi. 15 yılda dev haline gelen Bilgin grubu, Türk basınında büyük çalkantılar yaratan ve tepki toplayan ilklere de imza attı. Gazete binalannı plazalara taşıyan, basına ilk promosyonu sokan grup aynı zamanda bayramlarda gazetelerin yayımlanmasına da önayak olmuştu. MEHMETFARAÇ "Cefatimi ahp çdayorum_" Bır medya ımparatorluğunu bu söz- lerle terk eden Dinç Bügin'in basın ya- şamına girişi, çıkışı kadar kolay olma- mıştı. O Türkiye'nin en eski gazetesi Yeni Asır'ın mirası ûzerinde Fstanbul basınında kendine büyük bir yer edin- miş, 15 yıllık bir sürede bir dev haline gelmişti. Türk basınına promosyonu sokan, gazete binalannı plazalara taşı- yan Bilgin, 105 yıllık bir defteri, med- ya-banka ilişkilerinin getirdiği yozlaş- ma sonucu kapatmak zorunda kalmış- tı. Atadan gazeteci olan Bilgin ailesi, 1 Eylül 1895'te Yeni Asır'ı Selanik'te "Asır" adıyla yayımlamıştı. Gazetenin yayımını Abdurahman Nafiz ve Fazd Nedb üstlenmişti. Haftada iki kez ya- yımlanan gazete, 1908'denitibaren Ye- ni Asır adım almıştı. Bır süre Fazıl Ne- cib'in yeğeni Abdurahman Arif (Bil- gin) tarafindan yönetilen gazete, 6 Ey- lül 1924'ten itibaren Izmir'e taşınmış- tı. Gazete 1967'de ofset baskı sistemi- ne geçmiş, 1976'da da Dinç Bilgin ta- rafindan alınmıştı. Gazetenin genel ya- yın müdürlüğünü 198O'de devralan GüngörMengi, Yeni Asır'ı tstanbul'da da dağıtmaya başlamıştı. Ancak bu gi- rişım başansızhkla sonuçlanmıştı. Yeni Asır'ın Istanbul'da tutunama- ması Dinç Bilgin'i kamçılamıştı. Cum- huriyet, Hürriyet, Milliyet ve Günaydın gibi köklü gazetelerin arasında yer ala- bilmek için bir süre sonra atıhm yap- maya karar vermişti. Ve kısa bir süre sonifc 'Rirkjye 'nin ^itbjjyük gazeteleri arasına girecek olan Sabah'ı, bu dö- nemde yani 22 Nisan 1985 'ten itibaren yayımlamaya başlamıştı. Mecidiye- köy'deki küçük bir binada yayına baş- layan gazeteyi, Günaydın'dan transfer edılen Rahmi Turan ekibı şekillendir- mişti. Ancak bu ekibin ömrü 1986'ya kadar sürmüş, görevi, sabahı bugûnle- re taşıyan Zafer Muthı devralmıştı. SEKA kredlsl Bilgin, Sabah'ın kâğıdını Yeni Asır hesabından, SEKA'dan krediyle aldığı- nı da açıklamışn. Gazete Istanbul ve lz- mir'de kendi tesislerinde, Ankara ve Adana'da ise Kemal Uzan'm matba- alannda basılıyordu. İlk baskısı 700 bin basılmış, reklam kampanyalan ba- şansız olmuş, 350 bin gazete iade edil- mişti. Ama birkaç gün sonra tiraj yük- selmeye başlamıştı. Kimilerine göre, "borç harçla çıka- nlan" Sabah, yayınilandığı süre bo- yunca Türk basmında ilklere de imza atmıştı. Gazete kısa süre sonra kaliteli baskısı, içeriği ve yazar kadrosuyla bir numara olmayı hedeflemişti. Sabah başanlı ohnuştu. Zaten Bil- gin de bu başanyı, "Sabah'ın şimdi bu- lunduğu noktaya gekbileceğini hayal ettim dersem biraz şişinmek gibi ohir" diye değerlendirmişti.Sabah 12 Eylül sonrasında, Ozal iktidannın yarattığı ekonomik ortamda gıderek büyümüş- tû. Medya-siyaset iüşkisi onu güçlen- dirmişti. Kısa süre sonra dev bir med- ya grubu haline gelmeye başlamıştı. Bilgin, bu ilişkiyi şöyle açıklamışü: Ya akslyon ya obllgasyon "Bütün dünyada da öyledir. Ya aksi- yon, ya obtigasyoıu. Yani ya yeni ortak abvor ya da bankalara gidhorlar. Hat- ta daha da dikine entegresyona gidip banka sahibi oluyorlar. Mali müessese- lerle grift iüşkilere gidiyorlar. Bu basın özgürlüğüiçinelbettetelüikeüdir.Değil dersekhayaldlik oiur. En azmdansahip oMuklan, biz de dahü ilerde olacakla- nveya Ueride knnsenin bttmediği mali ktruluşlaıia daha başka Uişki içinde ofayorlan.." Sabah bu ilişkiler içinde büyürken binyesinde yeni gazeteler, yeni dergi- lc yayımlanıyordu. Zafer Mutlu'nun dcyimiyle, "Sabah, yükseten değerieri yıkalanttştL." Sabah'ın tırmamşuıın ardmda biraz dı Hürriyet gibi bir devle savaşması vffdı. Kavgayı Sabah başlatmıştı. Bil- gn bir gün Zafer Mutlu'yu çağırmış ve "îir sütun aç w orada Hürriyet'e sa- tşmaya başla. Sabah'ı öv, polemik ya- nt" demişti. Bilgin'in amacı aslında Hirriyet'i mindere çekerek onunla lavga edecek güçte olduğunu ispatla- mktı. Hürriyet ile Sabah arasındaki kavga kmi dönemlerde aile mahremiyetini Grubun yeni yönetiminde, Park Hoküng'in yani sıra Çukurova Holding'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet ve MV Holding'in sahibi Murat Vargı bulunuyor. Çukurova grubu sekiz sektörde 100'e yakuı şirketle faaliyet gösteriyor. Bünyesinde Yapı Kredi, Pamukbank, Superordine gibi şirketler bulunan Çukurova grubu aynı zamanda Turkcell'in de büyük ortagL Akşam ve Güneş gazetelerini Mehmet Ali Dıcak'tan saûn alarak medya dünyasına da adım atan grup, Shovv TV ve Cine 5'in de ortagL Murat Vargı ise Türidye'yi cep telefonuyla tanışnran isim olarak büiniyor. 1990'lann başında Penta Teks- til'in sahibi olan Vargı, TurkceU projesini geiiştirerek 1994"te Çukurova grubu ile ortak oldu. Park Holding'in sahibi Tur- gay Ciner ise Mensucat Santral, Penyelü*, Ceytay Park Tekstil Ceytaş Madencilik ve Park Enerji şirketlerinin sahibL zorlayacak nitelikteki yayınlarla sür- müştü. Bu kavganın kökeninde ileriki dönemlerde kimi zaman haber, kimi zaman promosyon, kimi zaman banka kredisi, kimi zaman politikacılan des- tekleme, kimi zaman ihaleler olacaktı. Kavga Hürriyet'i alan Aydın Doğan'la da devam etmiş, çatışmaya Milliyet ve iki grubun diğer yayınlan da kanşmış- Sabah, Dünyada ve Türkiye'de Sabah, Yurtta Bugün, Sinemaç gibi yeni isim- lerle dehnişti. Tüm çabalara karşm Sabah ve diğer gazetelerin bayramlarda çıkması en- gellenememiş. diğer gazeteler de aym yolu izlemeye başlamış ve îstanbul ba- sınına "yerel gazete kuMrü"nü yerleş- tiren Bilgin, Türk basınının bir gelene- ğini daha yıkmıştı?- ' k Bayram kavgası ıluti Türk basınına ilkleri getiren Sabah, basul çalışanlanna da önemli bir dar- be vurmuştu. Sabah 11 Hazıran 1992 tarihinde verdiği haberde, artık dinı bayramlarda da yayımlanacağıru du- yurmuştu. Bu karar hem gazete çalı- şanlannın hem de gazeteci örgütlerinın tepkisıne yol açmıştı. Türkıye Gazete- ciler Cemiyeti yargıya başvurmasına karşm Sabah'ın bayramlarda yayun- lanması engellenememişti. Şeker Bay- ramı'ndan sonra aynı yıl Kurban Bay- ramı'nda da yayunım sürdüren Sabah, TGC 'nin yargıya başvurması ve toplat- ma karan ahnası üzerine, yasağı Yeni Cazetejjromosyon oldu Sabah'uı Türk basınında tepki çeken bır uygulaması da promosyon ohnuş- tu. Bu promosyon da gazetelerin güve- nilirliği ve saygınlığına büyük darbe vurmuştu. Onun sayesinde gazete ba- yileri züccaciye dükkânına dönmüştü. Meydan Larousse kampanyası bunla- nn ilkiydi. 1 milyon eve ansiklopedi sokuhnası planlanmıştı. Ancak ansik- lopedi kuponlan bir süre sonra Sabah, Hürriyet ve Milliyet arasında amansız bir kavga başlatmıştı. Hürriyet ve Sa- bah arasında ansiklopedilerin kâğıdı, cildi ve baskı tekniği konusunda da kavga yaşanmış, okur kapma yanşı olabildiğince kızışmış, basm etiği ayaklar altına alınmıştı. Dinç Bilgin'in gazetelerince başlau- lan promosyon kampanyalannda an- siklopediden sonra sıra tencere tava, bardak çanağa gelmişti. öyle ki aym gazeteler promosyonlu ve promosyon- suz ounak üzere iki ayn fıyattan satıl- maya başlanmıştı. Promosyon kavga- sının kızıştığı 1992 yıhnda, Dinç Bilgin ve Güngör Mengi'nin basm kartlan "Basın mesleğijie bağdaşma-" yan işler yapüklan 1 ' gerekçesiyle ıptal edihnışti. Dinç Bilgin'inrakipleriyle mücade- lesinin yani su^ siyasilerle de çeşitli dönemlerde başlattığı kavga uzun sü- re gündemde kalmıştı. Bilgin, ANAP'm kurucusu Turgut Özal kadar, Mesut Ydmaz'la anlaşamıyordu. Bu nedenle Bilgin Grubu'nun gazetelerin- de ve sonralan da televizyonlannda Yılmaz ve partisi sürekli hedef ohnuş- tu. Basın kuruluşlanna verilen krediler- le ılgili Meclis araştırması istemiyle ortaya atılan iddialar 1995 yıluıda kav- gayı arttırmıştı. Bilgin Grubu, 1991 'de ortaklaşa otomobil pazarlama şirketi Tûrkiye'nin en »yî gaz #BINYILI :atv Takvîm $ (m Hukukçular: Saüş yasadışı ANKARA/tSTANBUL (Cumhu- rtyrt)-Etibank'a el konulmasının ar- dından bankanın sahibi olan DinçBfl- gin'in bütün malvarhğına ihtiyati tedbir karan konulduğu için Sabah grubu yayuı organlannın MTM kon- sorsiyumuna satışının yasal ohnadı- ğı belirtildi. Bankacıhk Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BBDK) Baş- kanı Zekerh'a Temizel'in yakın çev- resine "Satnmdemekk,saûşohnaz"' diye konuştuğu belirtilirken satışın geçersizliği gündeme geldi. Cumhuriyet'in değerlendirmesi- ni aldığı BDDK ile temas halinde olan bankacıhk hukuku uzmanlan "BDDKaçısındandeğişenhiçbirşev yoktur. Şu aşamada görünen durum yahuzca ydnetim kurulu değişikliğj- dir. Ben hisseleri doTettim, demekle bu işin içinden çıkılmaz. tleride böy- le bir devir düşünülmüş olabilir, an- cakBDDK"ye getmeden böyle birşey mümkündeğildir. Med\a Hoküng'in bütün hisseleri her halukârda rehin- fidir. Fon tarafindan ei konulan ku- rumun hisseleri her hal ve şartta kontrol aitındadır. Med>a Holding ûzerinde de çok geniş bir tedbir var- du-. Tedbirin dışında işlem yapılma- sı mümkün değildir" görüşünü diie getirdiler. Borç-alacak ilişkisi dışın- da ihtiyati tedbir konulmuş malvar- hğının satılmayacağını \iirgulayan hukukçular, ancak devlet dışında başka alacaklılar varsa yahuzca bu alacaklan karşılığında Bilgin grubu- nun ihtiyati tedbir konulmuş olan malvarlığını devralabileceklerini be- hrtiyor. Şirketin. İMKB yeni ortak- hğa ilişkin bir açıklama yapmasına karşıhk henüz Sermaye Piyasası Ku- rumu'na (SPK) bildirrnemesi ise dik- kat çekti. Bilgin'in medya kuruluşlanndaki hisselerini Etibank'a olan borçlannı ödemek koşuluyla Turgay Ciner, Mehmet Karamehmet ve Murat Vargı ortaklığına devretmesi aslında "marvarhğuun satüması" anlamına geliyor. Bankasına el konulan Bil- gin'in sahibi olduğu, ancak ûzerinde ihtiyati tedbir karan bulunan Sabah grubu yayuı organlannı satmasının yasalara aykuı olduğuna dikkat çe- kildi. Bilgin, Sabah gazetesinin dünkü sayısında yayımlanan veda yazısuı- da "Bu yeni şirketler topluluğu gru- bumuzun bankalara olan borçlan için sağlam bir muhatap yaraür- ken_" ifadesiyle de. Sabah grubu ga- zeteleri, radyolar,televizyonlar,hazur telefon kartı şirketi Atel dahil tüm kuruiuşlannı Ciner, Karamehmet ve Vargı'ya, "borçlarmı üstienmeleri" koşuluyla devrettiğini açıkladı. Böy- lece Bilgin, nakit para almamasına karşm borçlannuı ödenmesi karşılı- ğında tüm malvarhğımn satışını ger- çekleştinniş oluyor. BDDK'nin, Eübank'ael koyması- nın ardından aldırdığı ihtiyati tedbir karan doğrultusunda Etibank'm es- ki sahibi Bilgin'in malvarlığma iHş- kin hiçbir satış işleminin gerçekleş- tirilmemesi gerekiyor. Bankalar Y&- sası, BDDK'ninEtibank'aolanborç- lannm ödenmesi koşuluyla ihtiyati tedbir koydurduğu rnalvarlıklanrun devrine izin verip vermeyeceğine ilişkin bir düzenleme ise içermiyor. Bilgin'in medya organlanndaki hisselerinin tamamını devretmesinin ardından gözler, bir kısmı Tasarnıf Mevduatı Sigorta Fonu'ndaolan his- selere çevrildi. Sabah Grubu'ndan borsaya yapılan açıklamaya göre Medya Holding AŞ, Bilgin Holding AŞ ve Medya Sabah Holding AŞ'de herhangi bir ortaklık ve yönetim de- ğışıklığınin sözkonusu olmadığı bil- dirildi. Söz konusu devir işleminden alınacak kaynağm ise fona olan bor- cun kapatıhnasında kullanılacağı be- lirtiliyor. Şirketin İMKB'de işlem gö- ren Medya Holding, Sabah Yaymcı- lık AŞ ve Sabah Pazarlama hissele- rinin tahtalannın kapalılık durumu- nun ise son gelişmelerden sonra tek- rar gözden geçirilebileceği beUrtili- yor. kurduğu Doğan Grubu yayınlannm da hedefı ohnuştu. Temlz basın O tarihlerde basınla ilgıli iddialar ka- muoyunu ciddi ölçüde rahatsız etmeye başlamıştı. Sabah ve Doğan Gru- bu'nun, bankalar, fabrikalar, pazarlama şırketleri ve dağıtım tekelini ellerine alması bu rahatsızlığı iyice arttmnıştı. Reklam pastasından pay alma olayı da bu kavganın en önemh nedeniydi. İki grubun gazetelerinde bu ilişkilerin de irdelendiği acunasız yayınlar başlamış- tı. Mesut Yümaz, Sabah Grubu'na yö- nelik açıklamalan nedeniyle "iftiracr diye suçlanmıştı. Doğan Grubu'nu ise Meclis'e yapüğı, "Temizbasm" çağn- sına destek vermeye çağırmıştı. Yıl- maz ve Sabah arasında karşılıklı dava- lar açumış, tazminatlar ödenmişti. Hızla büyümesi, plazada, açılan ye- ni matbaalarda ve diğer yayınlarda 5 bi- ni aşkuı insanın istihdam edihnesi, gır- dilerin artması Dinç Bilgın Grubu'nu bir süre sonra mali krize sokmuştu. Ga- zetelerde 1993 yılmda yayunlanan bir habere göre, halka Sabah Yaymcıhk'm hisselerini satan gnıp, borçlulann bas- kısı altındaydı. Aym yıl grubun tMKB'ye bildirmek zorunda olduğu bilançosuna göre borçlan 650 miryan aşmıştı. Hisselerinin ücte birinden fazlasını elden çıkaran Sabah'a kısa bir süre son- ra Çukurova Grubu ortak olmuş, Sa- bah'ın yüzde 10'unu saön ahnıştı. Ca- vit Çağlar ise Etibank'ı Sabah gazete- siyle ortak ahnışö. Bilgin sermayeye de kucak açmıştı. Bilgin Grubu'nda yaşanan ekono- mik kriz giderek büyümüştü. Hatta 1997'de vergı kaçakçılığı suçlamasıy- la karşı karşıya kahnışlardı. atv ve Ye- ni Asu-'a 5.5 trilyon lirahk haciz gel- mişti. Bilgin bir taraftan büyürken di- ğer taraftan da büyük bir borç ve mali kriz altına girmışti. Yeni Yüzyıl'ı çıkarmak için Mepaş'ı kuran EroiAksoy'la Dinç Bilgin'in yol- lan aynlmıştı. Bilgin bır süre sonra prestij gazetesi olarak çıkardığı Yeni Yözyıl ve Ateş gazetelerini Korkmz Yiğit'e satmak zorunda kalmıştı. Bil- gin'in medyadan çekilmesim bu saüş^ başlatmıştı. Kasun ayı içındekı Kasuga operas- yonunda sahibi olduğu Etibank'a el ko- nuhnası ve Tasarnıf Mevduaü Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmesi üzerine krize giren ve borçlannı ödeyeceğini açıklayan Bilgin, özellikle şenatçı ba- sının hedefi ohnuştu.Bankalardan kul- landığı kredilerle de gündeme gelen Bilgin'in, kökü 105 yıl öncesine daya- nan gazetecihk yaşamının sonuna ge- linmışti. 15 yıl önce küçük bir binada borçla Sabah'ı yayımlayan Bilgin, borçlar ve kredilerle oluşturduğu imparatorluğu önceki gün elden çıkardığını açıkladı. Hızlı büyümenin faturasım ödeyen, son aylarda gazetelerinden yüzlerce ki- şiyi işten çıkaran ve maaşlan bile öde- mekte güçlük çeken Bilgin, önce Sa- bah Yayıncılık ve Sabah Pazarlama'nin hisselerini de lurgayCmer'e satmıştı. Bilgin son karannı da önceki gün vermişti. Sabah, atv ve Yeni Binyıl'ın bütün hisselerini, Yeni Asır, Takvim, Fotomaç, Bu- Numara Yayıncılık, Ak- tüel, Cosmopoh'tan, Esquire, Fastbre- ak, Gezi, Gurme, Otohaber, Outdoor, Para, PC Magazin, Power, Sinema, Topsante, Kanal 6 ve Yeni TV'yi, Çu- kurova Grubu'nun, Akşam, Güneş ga- zeteleri ve Shovv TV'nin sahibi Meh- met Emin Karamehmet, Turkcell 'in or- tagı MV Holding'in sahibi Murat Var- gtve Park Holding'in sahibi lurgay O- ner'in ortaklaşa kurduğu MTM Haber yatuım AŞ'ye satö. Sabah'uı hisseleri MTM yüzde 19.57, Turgay Ciner 19.01, Etibank 15.77 ve diğerleri 45.65 olarak dağıldı. MTM Yönetim Kurulu da şu isimlerden oluştu: Mehmet Emin Karamehmet (baş- kan), Turgay Ciner (Başkanvekili), Murat Vargı, Osman Berkmen, Meh- met Kenan Tekdal. Sabah, Yeni Binyıl, Takvim gazete- lerinin künyelerinde ise Murat Var- gı'mn adı yer aldı. Iddialara göre, MTM'nin ileride ya- pacağı sermaye arttınmma Sabah ga- zetesinin yüzde 15.77'sine Etibank üzerinden sahip olan TMSF katümaya- caktı. Bu şekilde fonun Sabah'taki his- seleri de küçühnüş olacaktı. Basmda yozlaşma yaratmak, sendi- kasızlaşmayı körüklemek, gazetecili- ğin işlevi dışına çıkmasma neden ol- makla suçlanan Dinç Bilgin, 105 yıl- lık bir serüvene son verirken "borç- harç"la büyüttüğü gazete ve televiz- yonlarmı u emin eflere bu-aktığuu'' be- urtmişti. 10 yıl önce Erol Simavi'ye ve Hürri- yet'in tahtına göz diktiğini belirten Dinç Bilgin'in sonu da farkh ohnamış- tı. O da Simavi gibi çekip gitmişti... "Medv-ada bir dönemin sonu"nu an- latan son sözlen ise 15 yıl mücadele et- tiği rakiplerinin manşetlerine yansı- mıştı: "CeketmiahpghtL.'' GENtŞ AÇI HİKMETBtLA Açıklık ve Uluoptalık Kafalar iyice kanştı yine. Sokaktaki yurttaş çaresiz. Başını bir o yandan bir bu yandan gelen seslere çevirmekten insanın boynu tutuluyor. Buna "AB Sendromu" demek herhalde yanlış olmaz. Hani bir çete reisinin lite- ratüre katkısı vardı, "Adamı mermi manyağı yapa- nm" diyordu. Biz de toptan "AB manyağı" olduk. Gün geçmiyor ki, Avrupa Birliği ile ılgili şaşırtıcı bir haber, bir tartışma ortaya çıkmasın. Bir bakı- yorsunuz, ülkenin ve devletin varlığını korumakla görevli en gizli güvenlik kuruluşlanndan MlT'in ba- şındaki iki kişi inanılması güç açıklamalaryapıyor: "Türkiye Cumhuriyeti, analan kazanamadı. Ba- zı anaştırmalara göre bölgedeki analann yüzde 6O'ı Türkçe bilmiyor. Analan kazanacak sistemi kuramadık. Bu devlet analara hitap etmesini bile- medi. Analan kazanabilseydik mesele zaten bu- güne kalmazdı." "Güneydoğu'da kadınlann yüzde 60'ınin Türk- çe bilmediğini 60 yıl sonra mı ortaya çıkardınız, bu ne büyük istihbarat başansıdır" diye kutlamaya fır- sat kalmadan Başbakan'ın açıklaması geliyor: "MİT, büyük bir açıklık içinde çalışıyor. Bu, Tür- kiye 'de önemli bir aşamadır. Obakımdan anlayış- la karşılamak ve değerlendirmek gerekiyor Sayın MtT Müsteşan ve çalışma arkadaşlannın açıkla- malannı." MlT'in ve Başbakan'ın açıklamalarını duyan yurttaşın kafasında bir fikir oluşuyor: "Demek ki, devletimiz artık Kürtçe yayına izin vermek karann- da." Claudia Roth'un MlT'in açıklamalannı 'ihbar1 kabul ederek "Yüzde 60'ının başka dilkonuştuğu bir bölgeniz van\en hangi ulusal birtik-bütünlük- ten söz ediyorsunuz?" diye sorup sormayacağı- nı da önemsemiyor yurttaş. "Nasıl olsa yönetici- lerimizin birbildiği vardır" diye düşünüyor, rahat- iıyor. Yurttaşın rahatlığı uzun sürmüyor. Hemen erte- si gün Milli Güvenlik Kurulu'nda ele alınan bir ra- por kafasını kanştınyor. Güvenlik birimlerince ha- zıriandığı belirtilen rapor, MlT'in ve Başbakan'ın görüşlerinin tam aksini savunuyor: "Neredeyse tüm Avrupa ülkeleri, PKK mensup- lanna genel afhariç, tüm PKK koşullannın yerine getihlmesini, PKK koşulu tabirini kullanmadan Tüh<iye'den istemektediher. Tüm bunlann Tûrki- ye'nin demokratik eksikliklerinden kaynaklanan kaçınılmaz sonuçlar olarak görülmesi, Cumhuri- yet'in varlığını tehlikeye düşürebilecek derecede hatalı bir değerlendirmedir." Rapora göre PKK halen 5 bin silahlı militana sa- hip. 112 ülkede örgütlenmiş. 7 Kürt enstitüsü kur- muş ve yenilerini açmaya çalışıyor. Şimdi ne olacak? Kafalar büsbütün kanştı mı? Kürtçe yayının serbest bırakılması, birlik ve bü- tünlüğe aykın mı, değil mi? Gel de çık işin içinden... MlT'e ve Başbakan'a göre Kürtçe yayın bökje halkının kazanılması için önemli birfırsat. "Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan rapor"a göre böyle istekler, bazı Avrupa ülkeleri tarafindan Tür- kiye'ye PKK koşullannın dayatılması. Hangisine inanacağız? Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan rapora göre, PKK bir yandan 5 bin kadar silahlı militanını hazır tutarken bir yandan da bazı ülkelerin de destegiy- le Türkiye'ye karşı siyasal bir saldın içinde. Birçok ülkede Örgütlenmiş, enstitüler kurmuş ve Tûrki- ye'nin Kurtuluş Savaşı'nda yaptığı gibi uluslaşma planları yapıyor. MlT'e göre PKK "eylemsizlik" içinde ve bu ey- lemsizlikten yararlanmak gerekiyor. Hangisine inanacağız? Bütün bunlar, ülke için tarihsel bir karann tartı- şılarak oluşturulması anlamına mı geliyor, yoksa iç ve dış darbeterte sarsılan yönetimin dağınıklığı, belirsizliği, önünü görememesi mi? Birincisi ise, yöntemi yanlış. "Açıklık" başka şeydir, "uluortalık" başka şeydir. Ikincisi ise, durum daha da kötü demektir. önünü göremeyen, her an çukura düşme tehli- kesiyle karşı karşıyadır. hikmetb@ntv.com.tr Yurttaşlardan tepki Cepfoturalarında hatalı hesaplama Îstanbul Haber Servi- si - Sabah Grubu gazete ve televizyonlanmn his- selerini satın alarak gru- bun yönetim kunılu baş- kanhğına gelen Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu Turkcell, kasun ayı cep telefonu faturalannı "teknik bir hata olduğu" gerekçe- siyle, birkaç kat fazladan ücretlendirdi. Yüklü miktardaki faturalannı aldıklannda şaşkına dö- nen aboneler, Turkcell aboneliğine son vere- ceklerini belırterek tepki gösterdiler. Turkcell yet- kilileri ise açıklama yap- maktan kaçmdı. Sekiz milyar dolarlık kişisel serveti ile Türki- ye'nin en zengin insanı unvanım taşıyan Meh- met Emin Karameh- met'in sahibi olduğu Turkcell, cep telefonu abonelerini çileden çı- kardı. Konuşma ücretı- nin yani sıra bu ücret ka- dar sabit ücret, özel ile- tişim vergisi ve KDV'den oluşan tutan ödemek zorunda bırakı- lan Turkcell abonelen. bu ay ellerine geçen ka- sım ayı faturalannda tahmm ettikleri miktann kat kat fazlasıyla karşı- laştılar. Konuşma ücretinin yani sıra bazı abonelerin telefonlan, birbirine yönlendirmesi ücretsiz olan ikili hat kullanma- lanna karşm teknik anza sonucu 40 milyon lira yönlendirme ücreti ile faturalandınldı. Bu abo- neler 20 milyon lira do- layında vergi de ödemek zorunda bırakıldı. Turkcell, abonelerine gönderdiği mesajlarla da SMS kısa mesaj ücretle- rinin teknik bir hata so- nucu fazladan ücretlen- dirildığinı bildırdi. Bır aboneye SMS ücretinin yanlış hesaplanması so- nucu vergileriyle birük- te 100 milyon liralık fa- tura göndenldı Kasım ayı faturası 40 milyon li- ra olarak hesaplanan bir abone. "Benim hattıma en fazla 10 milyon görüş- me ücreti gelrvor. Bu en az 4 ay sürer, ben Turk- cell'den zengin miyim ki 4 s\ boyunca onlann yaptığı bir hatadan dola- yı Çukurova Holding'i fi- nanse edeyim?" diye tepki gösterdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle