17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ARALIK 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(a cumhuriyet.com.tr 15 Trier, son dereceyürek burkucu öyküyü, hoş koreografi ve şarkılarla vermeyi başanyor 'Dogma' ekolünün yaratıcılanndan Lars Von Trier, Dalgalan Aşmak ve Idiotiar'dan sonra kadınlar üzerine üçlemesini Karanlıkta Dans'la kapaöyor. Film, müzikallerin genel mutlu yapısına getirdiği özgünve hesaplanamaz sahneleriyle önem kazanıvor. çlemenin sonumüzikalKaranlıkta Dans - Dancer In The Dark / Yönetmen: Lars Von Trier / Senaryo: Lars Von Trier / Görüntü: Robby Mueller/ Müzik: Björk / Oyuncular: Björk, Catherine Deneuve, David Morse, Peter Stormare, Joel Grey / 200, Danimarka yapımı 137dakika. CUMHUR CANBAZOĞLU Özel efektsız. şatafatsız. kurmacası fa- kir bir sinema anlayışını oturtmaya çalışan "Dogma' ekolünün yaratıcılanndan Lars Von Trier. Dalgalan Aşmak, Geri Zekalt- lar'dan sonra kadınlar üzerıne üçlemesini Karanlıkta Dans'la kapatıyor. Film bizim ıçın bu sezonun kaçınlmayacak birkaç ya- pıtından bın; eleştirilere bakılırsa beğenen- lerin sayısı fazla, ancak olumsuz yönde eleştırenler de yok değıl. Feminist çevrelerden kaynaklanan bu olumsuz eleştiriler, Von Trier'ın kurnaz davranıp kadın kınlganlığının duyarlı göz- lemcısi gıbi göründüğü yönünde üretılı- yor. Oysa Danimarkalı yönetmen, son de- rece yürek burkucu öyküyü, müzıkalle me- lodramın birbirlerini ezmelerine izin ver- meden, hiç duygulan sömürmeden, hoş koreografi ve şarkılarla vermeyi başanyor. Emily VVatson'ın Paylaşdamayan Tutku- lar'ındakı fazla sevgiden tükenen tıpleme- sinden sonra gelen en çarpıcı 'hastalıkrra- jedisi' Karanlıkta Dans. Aynca sinemanın her yönden çöktüğü, bol argolu ya da büyük bütçeli göz boya- maya yarayan filmlerle gişe hasılatının arandığı bir ortamda Brecht'm yapıtlannı andıran, benzersiz lirik bir çalışmaya im- za atıyor yönetmen. Filmı, bir Avrupalının gözünden Amerika taşrasının durumu, sa- kat adalet sistemi ve ölüm cezasına karşı bir duruş şeklinde okumak da olası. Sağ- lık hızmetindekı çarpıklık, sosyal ilişkıler- deki zayıflık gıbı etmenlerin geçerli oldu- ğu bir ortamda kişinin fıziksel ve tinsel tü- kenmesı içın her şeyın geçerli olduğu me- kânda duygusal bir masala hayat veriyor Von Trier. Konunun özeti şöyle: Göz hastalığı gi- derek körlüğe doğru ilerleyen. ABD'ye I963'te göçmüş Çek asıllı Selma Jezko- va'nın hastalığına rağmen yıne aynı dert- ten mutarip on yaşındaki oğlunun ameliya- tı ıçin para biriktırmeyı sürdürüyor. Bu ara- dagünlük yaşamın dertlen. sıkıntılan ara- sında hayal kurup bir başka ortama misa- fir olmayı seviyor. Burası. müzikallerle. danslarla bezelı rengârenk bir dünya. Herkes onu çok se\ ıyor; özellikle de ar- kadaşı Kathy (Işçi rolünde hiç ınandıncı ola- mayan bir Catherine Deneuve). Kathy ge- rek günlük yaşamda gerek hayallerdeki danslarda onun yanında. Bırlıkte Neşeli Günler'in müzikali için provalar yapıyor- lar. Ancak darbeler üst üste gelıyor ve çocu- ğu içın binktirdiği paranın çalınmasıyla başlayan felaketlerzmciri ölüm cezasına ka- dar uzanan bir yola sokuyor Selma'y ı... Björk hem oyunculuk hem de müzikte- ki yaratıcılığıyla filmin yıldızı. Bu açıdan Altın Palmiyesı tartışma yararmadı ve sı- nema çevrelerinde büyük sükse yaptı, ama 35'lik sanatçı kalkıp Selma tıplemesinin oyunculuk kariyerinin ilk ve son deneme- sı olduğunu açıklayarak yıldızlık serüvenı- nın kısa sürdüğünü açıkladı... Yönetmenın uçak korkusu nedenıyle İs- veç'te kurulan Amerikan kasabasında çe- kılen, dijital teknikle farklı bir ortam yara- tılarak müzikallerdekı hareketı az kameray- la elde eden, omuz ve el kamerası. doğal ışık. doğal ses gibı'Dogma' ekolünün de- neylennı sürdüren. senaryosu çok ıyı ölçü- lüp biçilmış, montajına büyük emek sarfe- dilmiş bu deney, müzıkallenn genel mutlu yapısına getırdigi mini devnmle, özgün ve hesaplanamaz sahneleriyle önemli bir film. TavuklarPokemon'a karşı Tavuklar Firarda, 'babadan kalma" usullerie, stop motion denilen teknikle üretilmiş. Bu sezon, uzunmetrajlı çizgi fılm açısından haylı verimlı geçıyor; aşa- ğı yukan her ay bir iki tane bu türden yapıt izleme olanağımız olacak. Ara- lık döneminin ilk filmi ise 'canian- dırma sineması'nın müthış örnekle- rinden Tavuklar Firarda. Canlandır- ma lafını özellikle kullanmamızın ne- deni, bu yapıtın, bol özel efektli, bil- gısayar destekli dığer örneklerden farklı olarak tamamen 'babadan kal- ma' usullerie, stop motion denilen teknikle üretilmesi. Şöyle ki: Silı- kondan imal edilmiş kuklalar. Bris- tol'deki Aardman stüdyolannda ka- re kare hareket ettınlerek film yapıl- m\ş. Bir saniyede insan gözünden ge- çen 24 kare için kuklalann gözleri, ka- natlan, ağızlan 24 kere değiştirilmiş ve her seferinde bir fotoğraf çekılmış. Yönetmenler Nkk Park ve Peter Lord. aynı anda 28 ayn set kurarak bu sis- temle son derece yavaş işleyen çe- Tavuklar Firarda - i a . ChickenRun/ .,,, Yönetmen: Peter Lord, Nick Park / Senaryo: Karey Kirkpatrick, Jack Rosenthal / Görüntü: Tristan Oliver, Dave Alex Riddett / Müzik: Harry Gregson- VVilliams, John Povvell / 2000, Ingiitere yapımı / 84 dakika. kimleri hızlandırmak istemiş ve gün- de 10 saniyelik bir verimle filmi ko- tarabilmişler. 82 dakikalık film için tam 118.080 kez motor denilmiş... Gelelim, son derece keyiflı, esprili tam bir aile filmi olan Tavuklar Fi- rarda'nın konusuna. Tvveedyler'in kü- İZLEYİCİ GÖZÜYLE ERDAL ATABEK Sinema izlemenin keyfi üzerine...Sinema izlemek bir keyiftir. Bu- rası tamam da bu keyfin kaynağı nedir? Başka mekânlarda. başka- lannın yaşadığı olaylan izlemek neden insanlara keyif verir? Şöy- lece "ke>if~ dey ip geçi\ erdığimiz "sinema düşkünlüğü'"nün gız per- desi nedir? Acaba bu olgu bir u di- Idzcitik" midir? Truman Shov* 'da anlatılan buydu. Big Brother'da ya- şanan da bu değil mi? Bir evde ya- şananlar, oyun olduğu bilindiği hal- de neden bu denli ilgi çekiyor? Si- nema salonunun bir koltuğuna gö- mülüp de beyazperdede olanlan izlemek de acaba adı konmamış bir "dUdzcilik" mi? DSMIVe gö- re, (ruhsal bozukluklann yan res- mi sınıflandırma kıtabı) "voyö- rizm-dikizcilik" ruhsal bozukluk- lar sınıfına giren bir davranış. Cin- sel bozukluklar alanında "başka birisini. onun haberi olmaksızın di- kizieverek cinsel dov um sağlama" anlamını taşıyor. Ama sinema sa- dece cinsel olaylann değil, yaşanan her şeyin "gözlemlenmesi". Sine- ma izlemeyi dikizcilikten ayıran, "onu hissetmek, onu düşünmek, onu yaşamak"la başlayan bir süreç. Karşımızda oynayan fılm, bize hem kendimizin "orada" olduğunu hem de "orada olmadığuu" anlatıyor. Filmde hoşlandığımız her yerde "oradajız", istemediğimiz her yer- de ıse "buradayız" (yani koltuğu- muzda). Sinema, bizı istedikleri- mizle buluşturuyor, istemedikle- rimizden koruyor. Sinemanın en büyük çekiciliği, "bizi bize tanıtmasr olmalı. Kar- şımızda gördüğümüz her olayın içinde -belki farkma bile varmadan- kendimizi ölçüyoruz. Burada çok seviniyoruz, şimdi korkuyoruz, az sonra kaçıyoruz. sonra yeniden perdeye dönüyoruz. Gördüğümüz kimileriyle çok yakınız. kimileri- ne çok uzak. Farkına bile varma- dan "kendimizi taıuyoruz''. Hayır, bû dikizcilik değil. Zaman zaman uzaktan bir dikiz keyfinin yaşan- dığı da olabilir, ama bütünüyle çok başka bir şey. Sinemayı bir tutku- ya dönüştüren de bu olmalı. Iki sa- atin içine sığdınlan bir serüven. Mekânlanyla, kişileriyle, olayla- nyla, müziğiyle, renkleriyle, acı- sıyla tatlısıyla yaşanan büyük bir serüven. tnsanın kendisini "başka insanlarda, başka yerierde, başka olay1ardagörmesi"nin yarattığı gı- zemli bir yolculuk. Bir yerde böy- lesine "başkas" olmak ürkütücü de. Ama belki de çekici olmasının bir nedeni de bu ürkütücülük. Tanı- madığımız bir kente gittiğimız za- man duyduğumuz o çekici duygu. Sinemayı salonda izlemenin gü- zelliği de bu mahremiyetinde. Evet, sinema bir sanat ve onu iz- leyeceğiz. Sinema düşkünlüğü'nün gjz perdesi 'di- kizcilik' midir? Truman Shovv 'daki gibi mesınde ışler çok kanşık: tavuklar mutsuz mu mutsuz. Hepsı bir an ön- çe özgürlüklerirje kavuşabilmek için kaçmanın yollannı aramakta. Defa- larca denemelerine karşın hep başa- rısızlıkla sonuçlanmış gırışimleri, ama bu kez daha umutlular. Çünkü Rocky adlı bir horoz, uçmayı başa- rarak tel örgülerin aşılabildiğıni ka- nıtlamış. Tavuklar kafayı uçmaya takıp yu- murtlamayı aksatınca sahipleri kuş- kulanmaya başlıyor. Kümestekiler bir gün fırar edebılmenın umuduyla yaşarken sahipleri onlan bir süpermar- ketın et reyonuna kadar götürecek yeni senaryovu gündeme getinyor... Mekân ve çevre düzenlemesi açı- sından 5O'lı, 6O'lı yıllann fırar film- lenne benzetilmeye çalışılan Ta\oık- lar Firarda, öncelikle sinemanın pek görmek ıstemediğı. TV kahramanı Super Chicken hancinde pek kullan- madığı, fazla renkli bir dünyasının olmadığına inandığı. 'zeld'bulmadı- ğı tavıık \ e eşi horozu kullanarak mi- nık bir devrim yapıyor beyazperde- de. Aynca bilgısayara adeta tutsak olmaya başlamış .Amerikalı çizgi fılm- cılere. farklı bir şeyler yapılabılece- ğini de kanıtlıyor. Bunlann dışında soğuk lngiliz mi- zahıyla sarmalanmış önemli mesaj- lan da var filmin: Tavuklann günü- müzde fabnkaya dönüşmüş kümes- lerde ne şartlarda büyütüldüklerin- den insanoğlunun vahşiliğine, eko- lojık dengenin nasıl elden gıttığine. ta\iiklann kışiliğinde yüzyıllardır sü- regelen bir esarete karşı gelinmesıne kadar ilginç bir sürü konu art arda el- den geçiyor. Özetle, Tavuklar Firarda haftanın en iyi seçimlerinden biri; bize göre Po- kemon' a takılıp kalan \e olumsuz et- kilenen mınikler kadar anne babala- nnı da güldürebılecek kadar hoş bır yapım. Meraklısına bır not daha ıletelim: Kopyalannın büyük bölümü dublaj- lı izlenecek filmin Türkçe seslendir- mesınde yer alan sanatçılar arasmda Boğaçhan Sözmen (Rocky). Sanem Çelik (Ginger), Feri Baycu (Mac), Canan Sürmeli (Babs). Engin Alkan (Mr. Tweedy), Munis Düşenkalkar (Mrs. Tvveedy). ZaferÖnen (Fovvler) var. İP Juliette Binoche 'Büinmeven Kod'da. YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... Cun Shy/Aşk Sllahı Yönetmenlığıni ve senaristliğini Eric Bla- keney'in yaptığı filmde LiamNeeson, Oliver Platt Sandra Bullock, Jose Zuniga ve Marv McCormack rol alıyor. Efsanevi gizli ajan Charlie Mayough'un çelik gibi sağlam sinirleri vardır. Tehlikenin nereden geleceğini içgüdüleriyle hisseder, giriştiği her olayda sükûneti ve cesaretiyle başanya ulaşmasını bilir. Ancak bu kez gi- riştigi olayda sinirlerinin zayıfladığını, içgü- dülerinin yanılttığını hissetmektedir. Çok iyi planlanmasına rağmen bır uyuşrurucu operas- yonunun da başansızlıkla sonuçlanmasının ar- dından Charlie emekliye aynlmaya karar v e- rir. Ancak kururn adına son bir görev daha yapması ve aynntısını yalnızca kendisinin bildiği çok gizli bir işi üstlenmesi gerekmek- tedir. Adam öldürmekten zevk alan mafya li- deri Fulvio Nesstra'dan korkan v e beyinsel çö- küşün eşiğine gelen Charlie, çareyi psikote- rapi yardımı almakta bulur. Code lnknown /Bilinmeyen Kod Yönetmenlığinı Mkhael Haneke'nin yap- tığı film geçen yıl Cannes Film Festivali'nde gösterilmişti. Filmin başrollerinde Juliette Bi- noche, Thierry Neuvic ve JosefBierbichler yer alıyor. Paris'te bir kalabalık cadde. Biri, bir dilenci kadının ileri doğru uzanmış eline bu- ruşturulmuş bir kâğıt parçası bırakır. Bu, bir anlığına , birbirinden çok farklı insanlann yollannın kesişmesine neden olan bir bağ oluş- turur. Küçük küçük öykülerden oluşan film- de Romanya-Fransa arasmda, birbirinden çok farklı insanlann -bir oyuncu, bir savaş fotoğ- rafçısı, bir dilenci- yollannın kesişmesiyle gelişen olaylar anlatılıyor. Uluslararası keman yarışması • KüJtür Servisi - lstanbul Kültür Üniversitesi Güzel Sanatlar Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin Sedat Gürel-Güzin Gürel Bilim ve Sanat Vakfı ile birlikte düzenlediği Uluslararas4 Keman Yanşması sonuçlandı. Dinleyiciye açık olarak yapılan yanşmada Prof. Gürer Aykal, Prof. Gönül Gökdoğan, Prof. Güzin Gürel, Prof. Suna Kan, Prof. Özer Sezgin, Doç. Gülden Turalı ve Öğr. Gör. Veniamin Varşavsky'den oluşan jüri; iki yanşmacıya, Atilla Aldemir ve Özgür Baskın'a birincilik ödülü verdi. Birinciler aynca 2001-2002 konser sezonunda Borusan Oda Orkestrası ile 'İki Keman Konçertosunu Birlikte Çalma Hakkı'nı kazandılar. Üçüncülük Ödülü'nü Sevil Ulucan'ın aldığı yanşmada, 'Türk Eserini En iyi Yorumlama Ödülü'nü ise Nilgün Yüksel kazandı. Gebze Organize Sanayi Bölgesi Club Sanat Galerisi'nden sergi • Kültür Servisi - Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), sanat koleksiyonunda yer alan ressamlardan oluşan karma resim sergisi ile 'GOSB Club Sanat Galerisi'nde açıldı. Özdemir Altan, Mustafa Ata, Ertuğrul Ateş, Aydın Ayan, M. Zahit Büyükişleyen, Adnan Çoker, Devrim Erbil, Turan Erol, Mehmet Güleryüz, Ergin Inan, Balkan Naci tslimyeli, Kemal Önsoy ve Mustafa Pilevneli gibi değerli ressamlann eserlerinin yer aldığı sergi 15 Aralık'a kadar 16.00-20.00 saatleri arasmda ziyaret edilebilecek. Karma resim sergisi •www.gosb.com.tr' internet adresiyle de ziyaret edilebilecek. (216 302 88 92) Klimttn NazJten tarafından el konan tablosu iade edilecek • VÎYANA (AFP) - Avusturyah uzmanlar, Gustav Klimt'in Naziler tarafından ele geçirilen iki tablosunun asıl sahibi Hermine Lasus'un vârislerine geri verilmesi için hükümeti harekete geçirdi. Ressamın 'Peluşlu Kadın' ve 'Gümüş Kayın Ağaçlı Çiftlik' isimli tablolan 1938 yılında Nazilerin baskısıyla Yahudi asıllı sahibi tarafından Avusturya'daki birmüzeye satılmıştı. 'Peluşlu Kadın' tablosu halen Viyana'daki Belvedere Müzesi'nde sergileniyor. Uzmanlardan oluşan komisyon aynca Albertina Müzesi'nde bulunan Rudolf von Alt'ın bir suluboya tablosunun da iadesi için Avusturya Kültür Bakanlığı'na başvurdu. Naziler tarafından Avusturyah Yahudilerden alınan ve halen Avusturya'daki müzelerde sergilenmekte olan tablolann geri verilme işlemi 1998 yılında başlatılmıştı. Bir Yaşamın Şairleri / Bir Yaşamın müziği' etkiniiği • Kültür Servisi- Kemancı Kültür Merkezi'nde 3 Aralık 17.00-20.00 saatleri arasmda 'Bır Yaşamın Şairlen Bır Yaşamın Müziği' programı sunulacak. Toplanan gelınn cezaevindekı annelere aktanlacağı etkinlige Hasan Cıhat Orter, müziğiyle katılacak. Sunay Akın, Yelda Karataş, Akgün Akova, Melisa Gürpınar. Küçük Iskender, Ceylan Koryürek, Mehmet Çetin, Suna Aras, Metin Üstündağ, Gonca Özmen, Hüseyin Alemdar, Emel lrten, Halıl ıbrahim Özcan, Yıldız, Ahmet Can Akyol, Altay Öktem ise şiirleriyle katılacaklar. 'Yeni Yıla Merhaba'sengisi • Kültür Servisi - Evin Sanat Galerisi, aralık ayı boyunca devam edecek olan 'Yeni Yıla Merhaba' sergisinde galeri sanatçılannın yapıtlanndan oluşan kanna bir sergi düzenliyor. Sergide Nuri Iyem portreleri, Neş'e Erdok otoportreleri, ressam ve modeli kompozisyonlan yer alıyor. 50. sanat yılını kutlamaya hazırlanan Naile Akıncı, yıllardır resmettiği lstanbul peyzajlanyla sergiye katılırken toplumsal gerçekçi resmin ustası Nedret Sekban, gelecek sergisi 'Balıkçılar'ın habercisi deniz temasıyla sanatseverlerin karşısında olacak. Sergide aynca Kemal Iskender, Irfan Okan, Temur Koran, Mustafa Özel, Nesrin Sağlam, Umur Deniz'in de yapıtlan görülebilecek. MDOB, l a Bohem'i sahneliyop • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Mersin De\ let Opera ve Balesi, Giaccamo Puccini'nin başyapıtlanndan 'La Bohem'i 29 Kasım'da sahnelemeye başladı. Bestecisi Puccini'ye büyük ün kazandıran opera tarihinin başyapıtlanndan La Bohem'i sahneye koyan yönetmen Murat Göksu. 3 perdelik operada, bohem yaşamı seçen sanatçı kişilikli insanlann aşklan. arkadaşlıklannı, yoksulluklanna rağmen mutlu olma çabalannı ve aşklannın hüzünlü sonlannı anlatıyor. Yine şef Viktor Domenescu'nun yöneteceği eserin tasanmlanm Gülden Sayıl, koro şefliğini ise Zarife Ismailova yaparken ışık çalışmalannı Ali Dedekargmoğlu gerçekleştirecek. BLGLN • AFM KEREM GÖRSEV JAZZ BAR'da saat 23.00'te Detant-Feyzakonseri gerçekleşecek. (231 39 50) • İŞSANAT'ta saat 19.30'da Bach'm viyolonsel süitlerinden oluşan Mischa Maisky'nin konseri izlenebilir. (316 00 00) • DULCİNEA'da saat 18.00'de küratörlüğûnü Vasıf Kortun'un yaptığı 'tzleyenin ttiraflan' başhklı sergı açılıyor. (245 10 39)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle