Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç
• GenelYayınKoordinatörü: Hikmet
Çetinkava # Yazıişlen Müdürü: Ibra-
nim Yılâız • Sorumlu Müdür: Fik-
ret llkiz # Haber Merkezi Müdürü:
Hakan Kara
îstıhbarat Cengb Vıldınm # Ekonomr Özlem Yüzak
• Kultıir Handan Şenköken • Spor Abdülkadir
V ücelman # Malcaleler Sami Karaören # Düzeltme
Abdullah \ azıcı C Fotoğraf Erdoğan köseoğlu #
Bıigı-Beige: Edibe Bugra • Yurt Haberlen. Mehmet
Faraç 9 Avnıpa Temsılcısr Gfiray Öz
Yayın Kurulu: İlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hikmet Çetinkava, Şükran
Soner, lbrahim V ıldjz, Orhan
Bursalı, Mustafa Balba>,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
125. Kat.4, BakanlıJdar-Ankara Te!'4i95020(7hat). Faks.
4195027 • lzmır Temsılcısi Serdar Kıak, H. Zıya BK
1352S 23Te):4411220. Faks.4419117»AdanaTemsücisi:
Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd. 119 S. No:l Kat:l, Tel: 363
12 ll,Faks:363 12 15
Müessese Müdürü Cstûn
Akmen # Koordınatör;
Ahmet Korulsan •
Muhasebe. Btilent Y'ener
• Idare: Hüseyin Gürer
• Salış: Fazilet Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkam - Genel Müdür Gnlbia
Erduran # Koordınatör Reha
Işıtman • Genel MudürYardımcisı:
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
t'aiımlatan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm ve Yaymcılık A Ş
Tüıiocai>Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul
Tel.(0212)51205 05 (20 hat)
Faks (0212)51385 95 www.cumhuriyet.com.tr 1 ARALIK 2000 tmsak:5.30 Güneş: 7.03 Öğle: 12.00 îkindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.11
(yiimarlık
Ödülleri Sergisi
• Haber Merkezi - Tepe
Mimarhk Kültürü
Merkezi tarafindan
düzenlenen 'Mimarlık
Ödülleri Sergisi'
Atatürk Kültür
Merkezi'nde sürüyor.
Sergi, Istanbul îdan sonra
ll-24Aralık2OOO
tarihlerinde Ank*ara
Çağdaş Sanatlar Sergi
Salonu'nda, 4-14 Ocak
2001 tarihleri arasında
ise ızmir Atatürk Kültür
Merkezi'nde
gezilebilecek.
çalıştırma
zorunluluğu
• ANKARA (ANKA) -
Devlet Bakanı Şuayip
Oşenmez, işyerlerinde
çalıştınlması gereken
özürlü vatandaş oramnı
yüzde 3 'ten yüzde 5 'e
çıkaran yasa tasansının
tamamlanmak üzere
olduğunu, tasannın
görüşüldükten sonra
bakanların imzasına
açılacağını bildirdi.
Üşenmez, tasannın
özürlü istihdamında
bulunmayanlara verilen
para cezalannı
arttıracağını, bu
kaynaklann özürlü
gereksinimlerinde
kullanılmasını
sağlayacağını belirtti.
Hastalık cinsel temas, kan ve kan ürünleri, ortak enjektör kullanımıyla ve anneden bebeğe geçerek bulaşıyor
AIDS kontrol edflenriyor• AIDS'in en hızlı yayıldığı kıta olan Afrika'da hamile kadınlann
yüzde 70'i HIV pozitif. Türkiye'de ise kayıt sisteminin yetersizliği
nedeniyle gerçek rakamın 1067'nin çok üstünde olduğu tahmin
ediliyor. AIDS'li hasta sayısı 1998 yılında 33 milyon 400 bin iken
1999'da 34 milyona, 2000 yılında ise 39 milyon 300 bine çıktı.
Istanbul Haber Servisi - Bilim dunya-
sı tarafindan en hızlı araştınlan hastalık
olan AIDS'in önüne geçilemiyor. Anka-
ra AIDS Savaşım Derneği Başkam Prof.
Dr. SerhatÜnaİL bilim dünyasınm AIDS'le
ilgili bilgilerinin, hastalığı ortadan kaldır-
maya ve yeni hastalann görülmesine en-
gel olmadığını söyledi. 2000 yılı içinde
5 milyon 300 bin yeni enfekte görüldü-
ğünübelirten Prof. Ünal, "Bıuaşmanın ne-
denlerinden olan korunmasız cinsel ilişki
ve ortak enjektör kullanınu kontrol edi-
lemiyor" dedi.
1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniy-
le Merck Sharp Dohme Ilaçlan tarafin-
dan düzenlenen AIDS toplantısı Hyatt
Regency Oteli'nde yapıldı. AIDS'in tah-
min edildiğinden daha büyük bir hızla
yayıldığını belirten Prof. Serhat Ünal,
"1994 yıtaıda 17 milyon hasta,%'da22 mil-
jwıaçikü. 98 vıhnda33 mS\on 400biniken
99'da 34 miİyona, 2000 yılında ise 35.7
milyona çıkn" diye konuştu. AIDS'in en
hızlı olarak Afrika'da yayıldığına ve ha-
mile kadınlann yüzde 70'inin HIV pozi-
tifolduğuna dikkat çeken Ünal, bunda ül-
ke ekonmisi ve eğitimin etkili olduğunu
söyledi. Hastalığın bulaşma yollannı,
"Cinsd temas,kan ve kan ürünleri, ortak
enjektör kuHanunıveanneden bebeğe" ola-
rak sıralayan Ünal, insanlann isteyerek
yapmalan nedeniyle cinsel temas ve en-
jektör kullanımının engellenemediğini
söyledi. Serhat Ünal hastalığın bulaştık-
tan sonraki seyrini ise şöyle anlattı: "Has-
talık için yapılan test 12 haftadan önce
pozitif değeri vermez. Hastalık bulaştık-
tan 3-4 hafta sonra yüzde 10-15 vakada
akutenfeksi\on görülür. Bu dönemde vi-
rüsle hücrenin savaşı başlar. 8-10 yıl hiç-
bir bulgu vermez ama hastabulaşnncKnr.
ABD'de her bir AIDS'linin 50 kişiye bu-
laşurdtğı düşünülüyor. Bu dönemden son-
ra halsizlik, ağızda pamukçuk vs. görül-
meyebaşlar. 1 vüsonraenfeksivonlar artar.
Hasta vılda 3-4 kez zatürree olabilir. Te-
davi edilmiyorsa bir yıl içinde ölür."
Serhat Ünal, AIDS'in sorun olmaya
başladığına dikkat çekti. Türkiye'de ilk kez
bin rakamının geçildiğini beİirten Ünal,
e-posta : tan (2 prizma. net tr
Sanatçüar
AIDS'e
karşı
savaşaçU
Büyük bir hızla
yayılan çağın
vebasryla savaş için
dünvadaki tüm bilim
adamlan seferber
oimuş durumda.
Çeşitü kişi \t
kuruluşlar da bu
arayışta maddi ve
manevi desteklerini
sürdürüyorlar.
AIDS'le mücadele
konusundald
çauşmalanyla
tanınan iinJii sinema
oyuncusu Sharon
Stone da önceki gün
Dünya AIDS Günü
nedeni\IeNew
York'ta düzenlenen
bir davetteydi. Geceye
Stone'un yanı sıra
oyuncu Angie
Harmon ve Natasha
Richardson ile şarkıcı
Jessica Sünpson da
kaüldı.
Bireyscl yatınm
hizmetleri V PortfSy yönetimi Yatınm fonları Vadeli mevduat Repo
Her yatınmcı birbirinden farklıdır. Sadece birikimlcrinin
miktannı kastetmiyoruz. Yatınm, kazanç ve risk anlayışlan da
birbirinden farklıdır. Tabü, bankalanndan bekledikleri de...
HSBÇ yatınm fonlan, her yatınmcının kendine özgü terdhlerini
dikkate alır, risk seviyesini dilediğiniz gibi belırlemenizi sağlar.
HSBC'ye düşen, 130 yılı aşan deneyimi ve 80 ülkede kanıtladığı
uzmanlığıyla, sizin öncelikleriniz doğrultusunda birikimlerinizi
yönetmektir.
Yatırımlarını HSBC'de değerlendirenler, karşılarmda,
kendilerine özel hizmet sunan, deneyimli ve uzman bir banka
buluyorlar. HSBC ile tanışın, anlayacaksınız.
Akatlar - Göztepe - Nişantaşı - Etiler - Nuruosmaniye - Ycşilyurt
HSBC Müşteri Hizmetleri: 444 0 424
DÜNYAN1N SİZE ÖZEL BANKASI
Portföy yönetımt hızmetı. HSBC Bıınk A.Ş nin iftirati
HSBC Yatınm Menkul Değerter tarafindan verılmektedır wwwJisbc.com.tr
kayıt sisteminin yetersizliği nedeniyle
gerçek rakamın bunun çok üstünde oldu-
ğunun tahmin edildiğini söyledi. Ünal, "Cfl-
ke nüfusunun gençolması, cinselyolla bu-
laşan hastalıklar konusundaki bilgilerin
kısıtfılığı. rurizmin gelişmesi. yurtdışında
çahşanlann fazlalığı \e damar içi madde
kullanımının artması ülkemizde hastalı-
ğın va\ ılmasınuı en önemli nedenleri Tür-
ki\ede vakalann vüzde 713'i erkek. Yüz-
de 20'si sürekli \aşadığı yerin > urtdtşı ol-
duğunu söylüyor" dedi.
Once korunma
Virüsün bir kere girdikten sonra vü-
cutta gitmediği hücrenin kalmadığını söy-
leyen Serhat Ünal, bağışıklık sisteminin
şefi olarak kabul edilen CD4 bücresinin
azalmasının kendileri için kriter olduğu-
nu belirtti. Serhat Ünal, hastalığın kesin
tedavisi olmadığını, ancak mevcut kom-
bine tedavilerle hastanm yaşam standar-
dının önemli ölçüde iyileştirildiğini ifa-
de etti. Türkiye'de aylık tedavi masrafi-
nın 1200 dolan bulduğuna dikkat çeken
Ünal, "Kondom eğinmi. okul eğitimi, ba-
suı yoluyla kitle eğitimi, temb? iğne temi-
rıi. emnivetii kan \e kan ürünleri temini
gibi konularda hükümetinetkin birprog-
ram başlatması gerekli" diye konuştu.
10 yıldır AIDS olan Selahartin Demi-
rer ise hastalığı Romanya'da kaptığını
söyledi. Ülkeye geri döndükten sonra has-
talığını bilmeden evlendiğini ve birçocu-
ğu olduğunu da belirten Demirer, kendi-
si gibi AIDS olanlann toplumdan dışlan-
masından yakındı. Demirer. "Zaten mad-
di mane\i sıkuıolannuz >ar. Birdetophım-
sal baskı bizi iyke zorluyt»r." dedi.
Kazanılmış immün (bağışıklık) yet-
mezlik sendromu anlamınagelen AIDS"in
ortaya çıkışı ile ilgili birçok teori bulun-
masına karşın en kabul göreni Yeşil May-
mun teorisi. Güney Afrika'da evcil olarak
yaşayan Yeşil Maymun'un bağırsak sis-
teminde HIV v irüsü doğal olarak bulunu-
yor. Bu virüsün zamanla insanlara geçti-
ği ve hastalık yaptığı düşünülüyor. Has-
talık nedeniyle bugüne kadar 22 milyon
kişi yaşamını yitirdi. Bunlann 4 milyon
300 bini çocuk. 2000 yılı içinde görülen
yeni vakaların 600 binini de çocuklar
oluşturuyor. Bugüne kadar 9 milyon ço-
cuk hastalık nedeniyle öksüz kaldı.
Bakan Osman Durmus
'Sağlıklı toplum
içinAIDS'i
yeneceğiz'
• Eğitim çahşmalannın gelecek iki yıl
içinde erkek popülasyon üzerinde
yoğunlaştınlacağını belirten Durmuş,
topluma birlikte mücadele çağnsı yaptı.
ANKARA(Cumhu-
rnıet Bürosu) - Sağlık
Bakanı Osman Dur-
muş. 1 Aralık Dünya
AIDS Günü'nün tema-
sının "Erkekler fark
yaranr" olarak belir-
îendiğine işaret eder-
ken bu doğrultuda eği -
tim çahşmalannın ge-
lecek 2 yıl içinde er-
kek popülasyon u üze-
rinde yoğunlaştınlarak
sürdürülmesinin plan-
landığını bildirdi.
Durmuş, 1 Aralık
Dünya AIDS Günü ne-
deniyle yayımladığı
mesajda, "Böylece
AIDSIaltedereksağ-
lıkh bir toplum oluştu-
rabtfmek için kadın-er-
kek birlikte hareket
ederek başanya ulaşa-
bileceğimize inanıyo-
ruz" dedi.
Sağhk Bakanlığı ka-
yırlanna göre Türki-
ye'de, 1999 yılında
119, 2000yıhnın ilk
altı ayı içinde ise 84
yeni AIDS vakası bil-
dirildiğini kaydeden
Durmuş, 1985'ten
2OOO'in3OHaziran'ina
kadar toplam 1067 en-
fekte kişi belirlendiği-
ne işaret etti. Hetero-
seksüel ilişkinin yüzde
49 oramyla halen baş-
ta gelen bulaşma yolu
olduğunu belirten Dur-
muş, erkek vakalann
daha fazla olmasına
karşın kadınlardaki ar-
tış hızının daha yük-
sek olduğuna dikkat
çekti. Bildirimlerin
yansının lstanbul'dan
geldiğini anlatan Dur-
muş, bildirilen kişilerin
yüzde 17'sinin Roman-
ya, Ukrayna ve Mol-
dova ağırlıkh olmak
üzere yabancı uyruk-
lu olduğunu bildirdi.
SÖYLEŞİ ATTİL^ İLHAN
'Komplo Pratiği'mi?
Geç kaldığım geceler, Barkef i (Şamikyan), elimle koy-
muşçasına; Strasbourg Bulvan'ndaki o bistro'da,
bulacağımı bilirdim: bara kaykılmış, önünde içki duble-
si, fena hatde dalgın!
Uzun ve yaldızlı gece fahışelerınin; karanlık çapkın-
lann, bencileyin meraklı bazı genç sanatçılann, içinde
yitip gittiği; o sigara dumanı, alkol buharı ve ucuz par-
füm atmosferinde; Heybeliada'lı. Barkef, tek başına,
neyapardı ki? 141/142'den iki yıl yatmıştı; sorguda, epey-
ce eziyet çektirmişler; ama nedense ben, bunları değil;
onun, ilk gençliğinin Istanbul günlerini, hatırladığını sa-
nıyordum. Bir gece söyledim de ona bunu; geniş omuz-
lu, zamanın ünlü Hollyvvood oyuncusu William Bendix'i
andırır; daha çok enine, bir adamdı; elinden düşürme-
diği piposunu çiğneyerek, yine öyle dalgın demişti ki:
"...haklı olabilirsin! Doğduğu toprak insanı çeki-
yori"
Maria'nın (Missakian) annesi de, öyle dermiş: Ana-
dolu Ermeni'si - yanlış hatırlamıyorsam, Yozgat'lı -; Pa-
ris yoksulu bir kadıncağız; eski gramofonlannda, Türk-
çe 'Kasabımın Koyunlan' türküsünü çalıp, ağlardı. O
yıllarda, bir türlü yurda getiremediğim Maria; yoksa
Barkef'i ve anneciğini haklı çıkarsın diye mi; kırk yıl
sonra çıkagelmişti; son mektubum oradan postalandı-
ğı için, hem de Izmir'e! Bana son yazdığında, ne diyor-
du bilir misiniz? Türk, yânı Anadolu Ermeni'si dostları,
ziyarete gelmiş; onlara 'yaprak sarması' yapmış!
Söylemiş miydim, 60'h yılların ortası; Paris'in duvar-
larında bir afiş peydatilandı: 'La Turquie Fabuteuse/Ef-
sanevi Türkiye; Maison de la Pensee Française'de,
Anadolu'ya ait bir belgesel gösterisi! Boş bir salonda,
'aleyhimize' bir film göreceğim diye gittım; hıncahınç
-çoğu kadın- dolu, koca bir salonda; Anadolu özJemi
içinde kavrulan, dudakları ve gözleri mutsuz, insanlar
gördüm; neredeyse biçbiri, Türkçe'yı' unutmamıştı; o yö-
reden geldiğimi öğrenince. sorular yağdırdılar: "...Bur-
sa nasıldır, hâlâ o kadar güzel midir?"; ya da, "...Nev-
şehir'e yolun düştü mü?"; ya da, "...Kumkapı'daki
kilise'yi bilirsin?.."
Ne diyebilirdim ki, öğrenmıştim artık: 'toprak insanı
çetoyor'du!
bırakırlar mı hiç?
Türkiye, Ege'de ve Doğu Akdeniz'de -kısacası Or-
tadoğu'da-; kendi 'kartını' oynamaya karar verdiği
an; 'Sistern' açısından, Ooğu/Batı arasında 'soğuksa-
vaş' sürdüğü halde, 'Ermenıkartı'-tabü 'KürtKartı'da-
ansızın önem kazanmıştır; yâni, Türkiye'nin Kıbns'a mü-
dahalesinden itibaren, 1974; hepsı bu kadar mı, hayır;
çünkü bakın ne demişim:
'...dikkatisterim: 6O'lı, 70'liyılar, Doğu/Batı'Soğuk
Savaşt'nın engerginyıl/an; 'Sistem'/n Doğu Bloku'na
karşı Türkiye'ye şiddetle ihtiyacı var; hal böyle iken, bu
hareketi (Ermeni ve Kürt 'kartlannı' kullanması) bindiği
dalı kesmesimanasına gelmezmi? Sonınun cevabı, Tür-
kiye Dış Politikası'nın Sistem'/n 'dayattığı' rotadan,
6O'lı yıllarda hafifçe ınhırafetmesinde yatıyor: Ankara,
hem SSCB'ne ve Doğu Bloku ülkelenne; hem Orta-
doğu ülkelenne 'eluzatmış'; 'Soğuk Savaş'/n (Kıbrts
anlayınız) onu içine yuvariadığı 'yalnızlık'tan, kurtulma
çabasına girmişti...'
'.. Menderes, ABD'ne karşı, 'pekâlâ Moskova'ya
gidip, Hruşçof'/a görüşebileceğıni', Havza'c/a söyle-
dikten sonra devrilmiştir. (27 Mayıs) Demirel/Çağla-
yangil ikilisi, Güney'e açılmayı gerçekleştirmeye kal-
kıştıktan pek az sonra, devre/dışı bırakılırlar (12 Mar\).
Bunlara, 'Şistem'/n onca tavsiye ve telkinine rağmen,
Türkiye'nin 'kamu öncülüğünde hızlı sanayileşmepo-
litikası'nda diretmesi; ufak ufak, petrol coğrafyasında,
yeniden bir 'güç odağı'olarak belirmesi de, eklenme-
lidir. Hele 'Kıbns müdahalesi' resmen 'tûydiker'...'
'...Sistem'/n 'orta vâde tahmin uzmanlan'nın strate-
ji hesaplannda 'atladıklan' önemli bir nokta kalıyordu
ki, daha sonra Türkiye'ye karşı 'Soğuk SavaşVnyo-
ğunlaştmlmasında asıl neden oldu: SSCB'n/n çöküşû,
Ortadoğu 'da, Türkiye 'yi birden AvrasyaVwn en etkili
'güç odağı'na dönüştürmüştü...'
'...bırakırlar mı hiç?..' (Cumhuriyet, 22 Kasım 1996)
Tabü, bırakmadılar: 'Mason alafrangası', 'Batılı' ve
'Seçkin' Türk aydınının, 'manidâr tebessümûnü'görür
gibiyim; mantığı da, düşüncesi de, hep aynıdır "...bun-
lar 'Kompto Teorilen"!". Acaba öyle mi? Bilmem, kırk
yıldır bu işlerin en göbeğinde bulunmuş, önemli bir 'fa-
nığın'şu söylediklerine, ne cevap verecekler?
O da mı hayal görüyordu?
tanık, Süleyman Demirel!..
"...bunlann ne olduğu, ne istediği iyi bilinmelidir;
Türkiye'nin Batılı dostlan, bunlann ne olduğunu, ne is-
tediğini, iyi bilmelidir. Türkiye, topraklannı, onun üze-
rindeki insanlarını, sınırlarını, koruma kavgası ya-
pıyor; oysa sanki Türkiye bunu yapmıyor da, 'insan
haklarını ihlâl ediyor' diye hüküm veriliyor..."
"...Avrupa Konseyi'nın 26 Nısan tarihli tavsiye ka-
rannın 6. ve 12. maddeleri ne diyor? Buna 'siyasi bir
çözüm bulun' diyor. Avrupa Konseyi Genel Sekrete-
ri, 24 Ocak 1995 günü, bana bu odada, 'Türkiye'nin
ünrter devlet yapısının terörün kaynağı olabilece-
ğini; sorunun bütünüyle çözümü için, askeri ön-
lemleri yeterii görmediğini: Kürtlere Avrupa Konse-
yi'nin geliştirdiği 'azınlık haklan'nın tanınmasının, bu
huzursuzluğu kaldırabileceğini...' söylüyor ve diyor
ki: 'Kürtlere azınlık haklarının tanınması konusun-
da, kamuoyunda tartışma başlatılmasını yaraıiı gö-
rüyoruz...'
"...şimdibeyler, bensizebirşeysöyleyeyim, öuSev-
resyen ileridir; Sevres tartışması budur. 'Azınlık hak-
ları' tanıyın veya 'kültürel otonomi' dediniz mi, bu Sev-
res'cfrr. Neden? Çünkü 'azınlık haklan' dediğinizza-
man, Türkiye'nin çivisini oynatırsınız; çünkü bugün
Türkiye'yi ayakta tutan, çeşitü etnik menşeterden
gelen insanlann kendilerini Türkiye'nin tarihinin sa-
hibi ve geleceğinin sahibi saymalarıdır..."
"... Osmanlı Devleti 'nden iki devlet çıkamamıştır ki,
bir tanesi Ermeni Devleti, diğeri Kürt Devleti. Ermeni
Devleti, yıllarsonra çıktı, ama muhatabı biz değiliz; bu-
na rağmen rahat durmuyorlar; her sene 24 Nisan 'da
soykınm falan diyorlar; aynca ASALA diye bir cinayet
teşekkülü çıkardı adam, benim otuz beş masum dip-
lomatımı öldürdü, Ermeni işi ayn birolay..."
"...çıkamayan ikincidevletKürtDevleti. Onundaha-
ritasını çizmişlerdir. Kim çizmiştir? Batı çizmiştir, Doğu
çizmiştirmeselesi değil, önemli olan; birtakım insanlar
çizmiştir, bu çizenlere karşı, 'Ne halt ediyorsunuz?'de-
mek, benim görevim değil mi?.." (Yeni Yüzyıl, 22 Ma-
yıs 1995)
Bu sözler Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e aittir, evet! Gördüğümüz gibi, Yunanistan'tn
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün eski Başkam,
General Taqaris'in, 1978'de 'Onus Probanti/Kanıtın
Ağıriığı' adlı kitabında 'geliştirdiği' Türkiye aleyhta-
n 'Soğuk Savaş' temalarını, daha 1995'te, 'Sistem'in
Türkiye üzerindeki haksız baskısı olarak, apaçtk
ortaya koymuş!
Haksız mıydı?
http^/www.prizma.net.tr/AILHAN
httpy/www.bilgiyayınevi.com.trVailhan
Faks/0-212/26019 88