18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2000 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Her Şey Eskisinden Beter Dört yıldan fazla oldu. 2 Kasım 1996'da Susur- luk'ta bir Mercedes bir kamyona arkadan çarptı. Bütün pislikler ortaya döküldü, mafya katilleri, es- ki içişleri bakanları, polis şefleri ve parlamenterler aynı arabanın içindeydiler. Alışıldığı gibi kıyamet koptu. Umarsızlıktan hef umırt kırıntısına dört elle sanlanlar, heyecanla hay- kırmaya başladılar: "Artık hiçbir şey eskisi gibi ol- mayacak." Özür dilerim ama, o zaman da bunlara güldüm ve oturup her şeyin eskisi gibi olacağını yazdım. Herkesten daha akıllı degildim tabii ki, yalnızca devletin ve toplumun yapısına biraz soğukkanlı bakınca her şey görülüyordu. Nitekim, yine alışıldığı gibi, bir süre sonra sular duruldu. Çünkü toplumun tepkisi yetersiz kaldı, üstelik çıkış yolunu açacak bir örgüt yoktu. Belki tek kazanç, "Sürekli aydınlık için bir daki- ka karanlık" eylemi oldu. Sonuç vermedi vermesine ama, hiç değilse, te- miz toplumu özleyenlerin az olmadığını gösterdi. Susuriuktan sonra, "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" diyenlerin çok haksız çıkmalan bir yana, her şey eskisinden de beter oldu. Çünkü artık, olaylar bilinmiyor değildi, her şey biliniyordu, gözler önündeydi.. yine de bir şey ol- muyordu. ••• Türkiye'deki kokuşmuşluğu, demokratik kimi ülkelerde de var olan kokuşmuşluktan ayıran buy- du. Oralarda, bir olayın ipuçlan ortaya çıktığında üstüne gidilirdi. Türkiye'de yaprak kımıldamıyordu. Kimi aklı evveller de bunu derin devletin gücü- ne bağladılar. Neyi kastediyorlardı "derin devlet" ile?.. Amaçlanan devletin görünmeyen yüzü, ya da başka deyişle görünmeyen devletti. Peki görünmeyen devlete karşı, görünen dev- letin kurumları ne yapıyorlardı? Susurluk'un "kahraman!"larından birini, ülke- mizin bir bölgesinde milli irade, hem de bağımsız aday olarak görünen devletin yasamasına gönde- riyordu seçimlerde. Susurluk'un önde gelen ismi, yeniden görünen devletin üyesi olmuştu. Görünen devlet, ne yürütmesiyle doğru dürüst soruşturma yaptı.. ne de yargısıyla bu işin bilinen içyüzünün resmi gereğini yerine getirebildi. Peki Türkiye'de bu tür olayların karşısında dur- ma konusunda kamuoyunda oluşmuş bir kon- sensüs var mıydı? Olsaydı, Mehmet Ağar parlamentoya girer mi, "Vatan için kurşun yiyen de atan da birdir" diyen- ler oy alabilirler miydi? * • • Banka rezaletleri teker teker dökülüyor ortaya. Kimileri yine hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını savunuyoriar. Yine söylüyorum: Her şey eskisi gibi, hatta bir anlamda eskisinden beter olacak. Yakında banka hortumlayanlar muteber adam- lar olarak yeniden çıkacaklar ortaya. Ne Temizel ne Tantan yeter bu gidişin değiş- mesine. Kamuoyunun yeni öğrendiği bu gerçekleri, ik- tidan ellerinde tutanların daha önce bilmedikleri- ni sanmak için, saftan öte bir yaratık olmak gerek. Bu hortumlama şimdiye kadar neden çıkmadı ortaya? Biraz daha araştırılırsa, kimi dolaplann kimi da- laverelerin ardında, yürütmeden kimlerin yer aldı- ğını görecekkamuoyu. Ama beklenen bu araştırma yapılacak mı? Korkmaz Yiğit zora girip başı sıkışınca, kimle- ri suçlamıştı? Bir hatırlayıverin. Bu ortamda yolsuzluk ve çürümüşlük konusun- da Dünya Bankası kredisiyle yapılacak araştırma, belki bilim adamlarına ışık tutacak, ama hepsi o kadar. Gece elektrikleri söndürüp tencere tava çalan- lar, sonunda kına yakıp, tıpış tıpış bunlara oy ver- meye gidecekler. Ünlü patronlar şu ya da bu biçimde kurtulacak. Çünkü temeli üretime dayanmayan ekonomi, üretime, emeğe deger vermeyen etik egemen ol- dukça hiçbir şey değişmeyecek. Üzgünüm! Kamyon soförıı Hasan Cokce w Bana verilen sözler tııtulmadı' SARAYKÖY (AA) - Balıkesir'in Susurluk il- çesinde kamyonuyla mil- letvekili Sedat Bucak'ın Mercedes otomobiline çarpan Hasan Gökçe, ka- zadan sonra kendisine maddi anlamda verilen •sözlerin tutulmadığını söyledi. Kazadan 4 yıl sonra Gökçe,20RC721plaka- h kamyonuyla kanştığı kazadan sonra hurdaya dönen Mercedes otomo- bilin kasko şirketinin. kendisinden 11 milyar li- ra istediğini belirterek "Buparayı4yıldırödeye- medim. Zaten ödeyecek maddi gücüm de yok. Herhalde faizlerle birtik- te birkaç kat artmışür" dedi. Kazadan hemen sonra kendisini arayan ve gö- rüşme talebinde bulu- nanlann artık aramadık- lannı, verilen sözlerin de unutulduğunu ifade eden Gökçe, şöyle konuştu: "Kazadan sonra, hem baa siyasi parti temsilci- leri hem de med> a peşimi bırakmadL Aneak bir sü- re sonra kaderimle baş- başa bırakudım. CHP Denizli tl Teşİdlaü yöne- tkileri bana alün verecek- lerini, dönemin Buldan Belediye Başkanı da ev vereceğini söviemişti. An- cak sözler tutulmadı, unutuktu. Sahipsiz bıra- kıldım. Yapüğtm kazayla birçok çarpık ilişkiyi or- taya çıkardım ama mad- di zorluklar nedeniyie kamyonumu bile satmak zorunda kaldım." Hasan Gökçe, kazadan sonra geçirdiği zor gün- ler nedeniyie sedefhasta- lığına yaİcalandığını ve bu rahatsızlığınm devam ettiğini de anlattı. Gök- çe, lOOmilyonliramaaş- la kamyon şoförlüğü yaptığını, 2 çocuğundan birinin Kütahya'da öğret- men olmak için okudu- ğunu, ancak onun da ka- zanın stresi nedeniyie okulu bitiremediğini kaydetti. Evdeki telefo- nunun borcunu 2 aydır ödeyemediğini dile geti- ren Gökçe, eşiyle birlik- te ek gelir için tekstil hammaddesi olan ipek kozalan ile uğraştıklannı söyledi. Skandalın 4. yılında yurttaşlar, yolsuzluklara karşı yeni bir kampanya oluşturmaya çağnldı Susurhık'a yeiıi• VAVEK BaşkanıKemal Kıhçdaroğlu, Türkiye'de ilk kez bir Cumhurbaşkanı'nın yolsuzluğu ön plana çıkardığını, îçişleri Bakanı'nın da yolsuzluk ekonomisini birinci tehlike olarak kamuoyuna sunduğunu vurgulayarak, "Bu Türkiye için bir >. şanstır" dedi. Cath'mn kızı ÎSTANBUL/ tZMİR (Cumhuriyet) - Susurluk skandalını, protesto göste- rileriyle gündeme taşıyan Aydınlık îçin Yurttaş Girişimi, Susurluk kaza- sınrn 4. yıldönümûnde yurttaşlan, vergilerine sahip çıkmaya ve yolsuz- luklara karşı yeni bir kampanya oluş- turmaya çağırdı. Vatandaşın Vergile- rini Koruma Derneği (VAVEK) Baş- kanı Kemal Kdıçdaroğlu da Türki- ye'de ilk kez bir Cumhurbaşkam'nın yolsuzluğu ön plana çıkardığını, içiş- leri Bakanı'nın da yolsuzluk ekono- misini birinci tehlike olarak kamu- oyuna sunduğunu vurgulayarak, "Bu Türkiye için bir şanstır'' dedi. Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi tle- tişim Bürosu'nda düzenlenen basm toplantısında konuşan Girişim Söz- cüsü avukat Ergin Cinmen, Susurluk skandalmda yalnızca kamyon şoförü- nün hükûm giydiğini anımsattı. Cin- men, yargının bu tür ilişkileri yargı- lamada "boynunun bûkûk" olduğu- nu, aynlan bütçs ile dosya altında ezi- len yargının ancak bu kadar yargıla- ma yapabildiğini savundu. Cinmen, "Biz o dönemde yapüğımız eylemk vatandaşlar olarak duyarülığımızı gösterdik.Şimdidebüyük banka hor- tumlama olaylan karşısında yeni bir faaliyeti baştanyoruz" dedi. Girişim Koordinatörü Yüksel Selek de yeni kampanyayla ilgıli şu bilgileri verdi: "Temiztoplumun ancaktemizyurt- taşlardan oluşabileceğinin bilincinde olarak biz yurttaşlar, yeni bir kam- panya başlatmayı öneriyoruz. Nasılbir eylem oUcağma yurttaşlar karar vere- İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ' Susurluk yeniden açılacak' SELAHATTtN ŞAHİN NEVŞEHİR - Türkiye'de bir dönüm noktası olan Susurluk kazasında yaşa- mını yitiren ülkücü mafya lideri, Bah- çelievler'de 7 TlP'linin katili, uyuştu- rucu kaçakçısı AbdullahÇatiı için ölü- münün 4. yıldönümûnde, Nevşehir'de- ki Kaldınm Mezarlığı'nda bir tören ya- pıldı. Törene katılan kızı Gökçen Çat- h, 15 Kasım'da çıkaracağı kitabında Susurluk'u yeniden ele aldığını belirt- ti. Kitapta "Çath gerçeğj"nin ilk defa açıklanacağını ıddıa eden Gökçen Çat- lı, "Plaıüı trafîk kazasında Abduîlah Çath vefat etmiş olabilir ama ardında canh belgeter bırakn" dedi. Ülkücü katil Abdullah Çath'nın me- zan başındaki anma törenine eşi Me- nü, kızlan Selcan ve Gökçen, aile ya- kınlan, MHP II Başkanı Mehmet Akif Öbnezveülkücülerkatıldı. MeralÇat- h, 4 yılı çok zor geçirdiğini belirterek "Susurluk" adı altında vahim bir olay yaşadığını iddia etti. Çath şöyle konuştu: "Benim için gerçek olan bir şey var- sa, o da benim bu kazada eşimi kaybet- tiğim. 4ydiçerisindemevkiuğruna,si- yaset uğruna, kottuk uğruna bu Susur- luk olayını çok çarprttuar." Karagümrük çetesinin elebaşı Nuri Ergin ile 15 adamı, Bilecik Cezaevi'ne konuldu Uşak Cezaevi'ndeld eylem soııa erdi UŞAK (AA) - Kamuoyun- da "Karagümrük Çetesi" olarak tarunan Nuri ve Vedat Ergin kardeşlerin yaklaşık 200 tutukluyla Uşak E Tipi Cezaevi'nde önceki gün baş- lattığı ayaklanma, Ergin kar- deşler ile 15 adamının dün akşam Bilecik Cezaevi'ne nakledilmesiyle sona erdi. Uşak Valisi Ayhan Çevik, hadisenin "muthı sonla" bi- tirildiğini savunarak "Nuri veVedat Ergin kardeşler, sav- cıhğumzm talebi, Adalet Ba- kanuğımızm da onayıyia Bi- lecik'e nakloldular. Bizlerin anlayışh davramşıyla isyan en az kan akıülarak bhirildL So- nucu başanlı buluyorum" dedi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Tfirk, adli ve idari so- ruşturmanın başlatıldığım, üç adalet müfettişinin bugün Uşak'a gideceğini söyledi. Uşak Cezaevi'nde 5 kişi- nin öldürülmesi ve 21 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylan çıkaran "Karagüm- rük Çetesi"nin elebaşısı Nu- ri Ergin, Bilecik Özel Tip Ce- zaevi'ne konuldu. Bilecik Valisi Ünal Ülkü. geniş gü- • Uşak E Tipi Cezaevi'nde önceki gün başlatılan eylem, Ergin kardeşler ile 15 adamının Bilecik Özel Tip Cezaevi'ne nakledilmesiyle dün sona erdi. 5 kişinin öldüğü, 21 kişinin de yaralandığı olaylann sona ermesinin ardından açıklama yapan Uşak Valisi Ayhan Çevik, pazarlık yapmalannın söz konusu olrnadığını iddia ederek, "Bilecik'i onlar istemedi. Savcılığımızın talebi ve Adalet Bakanlığımızın onayıyia Bilecik Cezaevi'ne nakledildiler" dedi. venlik önlemleri altında Uşak E Tipi Kapalı Ceza- evi'nden alınarak Bilecik'e getirilen Nuri Ergin'in Ha- san Aktaş, Orhan Yılmaz, Nevzat Yıldı/han. Mustafa Aydın. Ömer Mut Salih Pe- ker, Muharrem Eker, Timur Çahşkanoğlu ve Aktan Ak- kuş adlı mahkûmlarla birlik- te cezaevine konulduğunu belirtti. Ergin ve 9 adamının Bilecik Özel Tip Cezaevi'ne konulmalannın ardından, kardeşi Vedat Ergin ve bera- berindeki mahkûmlar, Uşak E Tipi Cezaevi'ndeki eylemi sona erdirerek aralannda ce- zaevi müdürü Mustafa Kurt ile 4 müdüryardımcısının da bulunduğu 26rehineninta- mamını serbest bıraktı. Eyle- mın sona ermesinin ardından Vedat Ergin de 5 adamıyla birlikte kardeşi Nuri Ergin'in nakledildiği Bilecik Ceza- evi'ne götürüldü. Bilecik Tutuklu ailelerini tehdit ettikleri gerekcesiyle dava acıldı Ergin ve adamlarına 7 yıl hapis istemi tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kamuoyunda "Karagümrük Çetesi" olarak bilinen grabun lideri Nuri Ergin ve 6 adamı hakkında 7 yıla kadar ağır hapis istemiyle îzmir DGM'de yeni bir dava açıldı. Nuri Ergin'in talimanyla Ege TV'nin kurşunlanmasmın ardından Îzmir DGM Savcılığı'nca başlatılan soruşturma da tamamlandı. Sanıklann Uşak E Tipi Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin ailelerini tehdit ettikleri, gasp yaptıklan ve adam yaraladıklan bildiriliyor. Soruştunnayı yürüten DGM savcısının, tutuklu Nuri Ergin, kardeşi Vedat Ergin ve adamlan Hünkâr Karataş, Rafet Aktaş, Lütfi Başaydm, Uğuz Bitik, Nurettin Alûntop için "çıkar sağkmak amacı\1a çete kurduklan" savıyla 7 yıla kadar ağır hapis cezası istedığı öğrenildi. özel Tip Cezaevi'nde ço- ğunluğu yabancı uyruklu tu- tuklu ve hükümlüler kalıyor. Olaylann sona ermesinin ardından cezaevi önünde bâ- sm mensuplanna açıklama- larda bulunan Uşak Valisi Ayhan Çevik, pazarlık yap- malannın söz konusu olma- dığını iddia ederek "Görüş- meler yoluyla anlaşma sağ- landL Bilecik'i onlar isteme- dL Savcıtağmuzm talebi ve Adalet Bakanlığımızın ona- yıyia Bilecik Cezaevfne na- küler gerçekleşti. Ergin kar- deşlerle birlikte hareket eden 100'e yakm tutuklu ve hfi- künılü, kısa sûrede Türki- ye'nin şarüan müsait çeşitti yerlerindeki cezaevlerine nakledflecekkr'- dedi. Çevik, serbest buakılan rehinelerin sağlık durumlannın iyi oldu- ğunu da söyledi. Güvenlik güçleri, isyanın sona erdirilmesinden sonra koğuşlara girerek aramayap- tı. Bu arada, güvenlik güçle- rinin sayım aldıklan da belir- tildi. Cezaevinde bugün yet- kililerce hasar tespiti yapıla- cağı da bildirildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR cek. Bir ay boyunca telefon, faks, e- posta \e web sa\famız (j'urttas.org.tr) ile önerileri alacağız. Daha sonra Sek- retarya olarak bunlan değerlendirip sınıflandıracağız. En fazla oyu alan önerhi tekrarinternetortamında tar- bşacağız. Bir veya birkaç eylem olabi- lir." Türkiye için şans Kampanyaya destek veren VAVEK Başkanı eski SSK Genel Müdürü Ke- mal Kıhçdaroğlu da, Türkiye'de ilk kez bir Cumhurbaşkanı'nın yolsuzlu- ğu ön plana çıkardığını, içişleri Baka- nı'nın da yolsuzluk ekonomisini bi- rinci tehlike olarak kamuoyuna sun- duğunu vurguladı. Kıhçdaroğlu, "Bu, Türkiye için bir şansbr. Bu sorunu di- ritutmak ve sonuna kadar Ldemekzo- nındayız. U\gar insan, vergilerine sa- hip çıkan insandır" diye konuştu. Ke- mal Kıhçdaroğlu, 10 bankada yakla- şık 12 milyar dolann battığmı da kay- dederek Adalet Bakanlığı bütçesinin bu rakamın yalnızca yüzde 5. 5'ini oluşturduğunu bildirdi. ÎHD'den Susurluk protestosu Insan Haklan Derneği (İHD) üye- leri, Susurluk Kazası'nm 4. yıldönü- mûnde, siyasetteki kirliliğin hâlâ açı- ğa çıkanlmadığı gerekcesiyle önceki akşam "mumhı'' eylem yaptı. İHD Is- tanbul Şubesi önünde toplanan grup adına açıklama yapan dernek şube sekreteri Gülseren Yoleri, toplumda "kaza" olarak tartışılanın aslında, sis- temin gizlediği birçok gerçeğin, kir- liliğin ortaya çrkması olduğunu söy- ledi. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yar- dımlaşma Derneği (TAYAD) üyesi ai- leler adına yapılan yazılı açıklamada, "Sıısurluk'tan bir pisük yayılıyor. Ve kimse hesap soramıyor. Bu ülkede her şey unutturulmaya çalışüryor. Ancak bizler unutmajacağız. Adalet istenû- miz sürecektir'' denildi. Haber-Sen Genel Merkezi ve Hal- km Hukuk Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamalarda da, Susurluk skandalına kanşan karanlık güçlerin ortaya çıkanlması ve hesap sorulma- sı isteği dile getirildi. Susurluk sürüyor îzmir Barosu Başkanı Noyan Öz- kan düzenlediği basın toplantısında , "Eli kanta katfller, uyuşturucu tacirle- ri ve vurguncular, karanlık bir siste- min elemanlan olarak aramızda mil- letvekill işadanu, bürokrat kimlikle- riyle dolaşı>x)rlar" dedi. CHP Îzmir 11 Başkanı Selçuk Ay- han ve parti üyeleri il merkezinde dü- zenlenen basm toplantısında kazanın ardından oluşturulan mechs araştır- ma komisyonlannın çalışmalannın engellendiğini savundu. Ayhan şunla- n kaydetti: "Bugün Susurluk çeteleri, arazi mafyalan, hayaü ihracatçıparavan şir- keder, banka banran saygm işadamla- rryla devam ediyor. Ahtapot, Balina gibi operasyonlar aysbergin su yüzün- de kalan bölümünü açığa çıkanyor. Ancak öze dönük hiçbir çaba yok." Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) Îzmir 11 Başkanı HalukTekeh de yaptığı açıklamada, politikacı, mafya, polis üçgeninin kirli ilişkileri- nin tüm açıklığıyla ortaya çıkmasına karşın bugüne dek sorumlulan hak- kında bir şey yapılmadığını belirtti. Işçi Partisi (IP) Buca Ilçe Örgütü tarafmdan yapılan açıklamada, "Su- surluk sürecinin çözünıü Cumhurrvet- çi kuvvetkrin siyasi iktidandır" deni- lirken İnsan Haklan Derneği îzmir Şubesi'nin açıklamasında da, " Sfya- set,ekonomikyaşamda Susurluk bağ- lantdı kişiler bugün muteber kişiler olarak lanse edilmektedir. Susurluk çözübnek istenrvorsa Süleyman De- mirel'in, 'Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir' söyleminin açığa çıkarüma- sı gerekiyor'' görüşü savunuldu. [email protected] MADRİD / ROMA - Dört günlük Madrid gezisi, yoğun ve yorucu tempo- sunun ardından sona erdi. Şu anda Tayland Hava Yollan'na ait 405 kişilik heyula bir uçakla Roma'ya uçuyorum. Madrid'e gelenlerin yaptığı gibi ben de önce müzeteri gezdim. Madrid'in mer- kezi bölgelerinde dolaştım. Bir de Is- panyolların ünlü ressamlanndan El Greco'nun tablolannda resmettiği ta- rihi Toledo kentini gezdim. Madrid'e indiğim gün ETA, bir yük- sek mahkeme üyesini, koruması ve şo- förüyle birlikte havaya uçurdu. Mad- rid'in sokaklarında, ETA protesto edili- yor, göşteriler yapılıyordu. Madrid'in merkezi sayılan Puerta del Sol'da (Gü- neş Kapısı) gece bir büyük toplantı ya- pıldı. Üzgün ve öfkeli Ispanyollar, Bask bölgesinin bağımsızlığını isteyen ve son dönemde sık sık büyük şehirlerde bombalama yapan ETA'yı kınıyortardı. Aynı saatlerde yüzlerce liseli genç ise üniversite sınavlannı ve bu konuda ya- şadıklannı eleştiriyorlar, sistemin de- giştiriimesi için sokaklarda slogan atı- Picasso'nun Guernica'sı Önünde yorlardı. Ispanyollar neşeli ve konuşkan bir miltet. Özellikle geceleri çok canh. Sokaklar cıvıl cıvıl. Madrid'de beni en çok mimari etki- ledi. Ispanyollar eski binalan koruma- nın yanında, modern mimarinin de gü- zel ömeklerini yaratmışlardı. Şehirde bir tane çirkin yapıya, şehirle uyumsuz yapıya rastlamak mümkün değil. Şeh- rin bir bölümünde Galata'yı, Beyoğ- lu'nu, yani buradaki sokaklann benze- rini görebilirsiniz. Amatertemiz kullanı- lıyor. Eski binalar yıkılıp yerine Türki- ye'deki gibi korkunç binalar yapılma- mış. Şehri dolaşırken bir arkadaşım, "Bunlar, Picasso, Salvador Dali, Ju- an Miro, Velasquez, El Greco, Goya gibi bûyük ressamlan yaratmışlar. Bir estetikanlayışlan var, şehirlerbu büyük birikimlerin ürünü" dedi. • • • Toledo'nun muhteşem katedralini gezerken şaşkına döndüm. 600-700 yıllık bu katedral, benim şimdiye kadar gördügüm en büyük ve en süslü kated- ral. 700 yıl önce bu binayı buraya ya- pabilmek, bunun için para bulabilmek nasıl mümkün olmuştu, anlaması çok zor. Prado Müzesi'nde Goya'yı, Velas- quez'i, El Greco'yu izledik. Reina Sop- hia Müzesi'nde ise çağdaş ressamla- nn eserterini. Reina Sophia'da Picas- so'nun 1933-1936 yıllan arasında Pa- ris'te yaptığı minyatürterin sergisi var- dı. Minyatürierin tamamına yakını bir erkek boğa ile bir kadının sevişmesini resmediyordu. Oldukça erotik sayılabi- lecek bu minyatürierden Picasso çok sayıda yapmıştı. Hepsinde bir erkek boğanın bulunması, daha doğrusu bo- ğa başlı bir insanın bulunması dikkat çekiciydi. Picasso'nun 1963'lerde yaptığı "Ressam ve Model" tablolan, renkle- ri, tiplerin canlılığt ile çok etkileyiciydi. Ressam belli ki Pablo Picasso, model ise o sıradaki sevgilisi. Fıkırfıkır bu tab- lolar karşısında toplanan turistler, daki- kalarca bu tablolann başından aynlmı- yortardı. ••• Ancak asıl çarpıcı kalabalık Picas- so'nun ünlü "Guemica"tablosu önün- deydi. "Guernica" uzun yıllar Ispan- ya'ya girememişti. Daha doğrusu Pi- casso, "Ispanya'ya demokrasi gelme- den, bu tablo Ispanya'ya girmeyecek" demişti. "Guernica", Ispanyol IçSava- şı'nın sanat alanındaki en büyük sim- gesi. 1936'da başlayan Ispanyol Iç Sava- şı, Ispanyollann en değerli evlatlannı yi- tirdiği birfelaket olmuştu. Franko'nun başında bulunduğu Falanjistler, ülkeyi 40 yıldan fazla faşist diktatörlük altın- da ezecek bir döneme damgalarını bu savaşı kazanarak vurmuşlardı. Ispanyol iç Savaşı'nın başlamasın- dan kjsa bir süre sonra Hrtier Alman- yası'yla işbirliği yapan Franko, onlara Cumhuriyetçiler yönetimindeki Ispan- ya'yı bombalattı. En ağır bombardı- manlardan birine "Guemica" kenti uğ- radı. Şehir yerle bir oldu. Binlerce ço- cuk ve kadın yaşamını yitirdi. Tarih 26 Nisan1937. Picasso o sırada Paris'teydi. Hemen karannı verdi. Guernica katliamının tab- losunu yapacaktı. 1 Mayıs 1937'de başladığı tabloyu 4 Haziran'da bitirdi. önce Paris'te sergilendi. Sağcılar, bu tabloya bakarak Picasso'nun "bunak" olduğuna karar verdiler. Solcular da "Halkı etkileyecek bir tarafı yok" diye- rek tabloyu beğenmediler. Tablo sonra New York Metropolitan Müzesi'ne git- ti. Ikinci Dünya Savaşı'nı orada karşı- ladı. Picasso, Ispanya'da demokrasiyi göremedi, tablosunun Madrid'e gelişi- ni de. 1981'den bu yana "Guernica" Madrid'de. Dünyanın en etkili ve önem- li tablolanndan birisi. Madrid, Guenıi- ca ve Picasso'yla buluşmanın, Franko diktatöriüğünden kurtulmanın keyfini yaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle