Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2000 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Her Şey Eskisinden Beter
Dört yıldan fazla oldu. 2 Kasım 1996'da Susur-
luk'ta bir Mercedes bir kamyona arkadan çarptı.
Bütün pislikler ortaya döküldü, mafya katilleri, es-
ki içişleri bakanları, polis şefleri ve parlamenterler
aynı arabanın içindeydiler.
Alışıldığı gibi kıyamet koptu. Umarsızlıktan hef
umırt kırıntısına dört elle sanlanlar, heyecanla hay-
kırmaya başladılar: "Artık hiçbir şey eskisi gibi ol-
mayacak."
Özür dilerim ama, o zaman da bunlara güldüm
ve oturup her şeyin eskisi gibi olacağını yazdım.
Herkesten daha akıllı degildim tabii ki, yalnızca
devletin ve toplumun yapısına biraz soğukkanlı
bakınca her şey görülüyordu.
Nitekim, yine alışıldığı gibi, bir süre sonra sular
duruldu. Çünkü toplumun tepkisi yetersiz kaldı,
üstelik çıkış yolunu açacak bir örgüt yoktu.
Belki tek kazanç, "Sürekli aydınlık için bir daki-
ka karanlık" eylemi oldu.
Sonuç vermedi vermesine ama, hiç değilse, te-
miz toplumu özleyenlerin az olmadığını gösterdi.
Susuriuktan sonra, "Artık hiçbir şey eskisi gibi
olmayacak" diyenlerin çok haksız çıkmalan bir
yana, her şey eskisinden de beter oldu.
Çünkü artık, olaylar bilinmiyor değildi, her şey
biliniyordu, gözler önündeydi.. yine de bir şey ol-
muyordu.
•••
Türkiye'deki kokuşmuşluğu, demokratik kimi
ülkelerde de var olan kokuşmuşluktan ayıran buy-
du. Oralarda, bir olayın ipuçlan ortaya çıktığında
üstüne gidilirdi.
Türkiye'de yaprak kımıldamıyordu.
Kimi aklı evveller de bunu derin devletin gücü-
ne bağladılar.
Neyi kastediyorlardı "derin devlet" ile?..
Amaçlanan devletin görünmeyen yüzü, ya da
başka deyişle görünmeyen devletti.
Peki görünmeyen devlete karşı, görünen dev-
letin kurumları ne yapıyorlardı?
Susurluk'un "kahraman!"larından birini, ülke-
mizin bir bölgesinde milli irade, hem de bağımsız
aday olarak görünen devletin yasamasına gönde-
riyordu seçimlerde.
Susurluk'un önde gelen ismi, yeniden görünen
devletin üyesi olmuştu.
Görünen devlet, ne yürütmesiyle doğru dürüst
soruşturma yaptı.. ne de yargısıyla bu işin bilinen
içyüzünün resmi gereğini yerine getirebildi.
Peki Türkiye'de bu tür olayların karşısında dur-
ma konusunda kamuoyunda oluşmuş bir kon-
sensüs var mıydı?
Olsaydı, Mehmet Ağar parlamentoya girer mi,
"Vatan için kurşun yiyen de atan da birdir" diyen-
ler oy alabilirler miydi?
* • •
Banka rezaletleri teker teker dökülüyor ortaya.
Kimileri yine hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını
savunuyoriar.
Yine söylüyorum: Her şey eskisi gibi, hatta bir
anlamda eskisinden beter olacak.
Yakında banka hortumlayanlar muteber adam-
lar olarak yeniden çıkacaklar ortaya.
Ne Temizel ne Tantan yeter bu gidişin değiş-
mesine.
Kamuoyunun yeni öğrendiği bu gerçekleri, ik-
tidan ellerinde tutanların daha önce bilmedikleri-
ni sanmak için, saftan öte bir yaratık olmak gerek.
Bu hortumlama şimdiye kadar neden çıkmadı
ortaya?
Biraz daha araştırılırsa, kimi dolaplann kimi da-
laverelerin ardında, yürütmeden kimlerin yer aldı-
ğını görecekkamuoyu.
Ama beklenen bu araştırma yapılacak mı?
Korkmaz Yiğit zora girip başı sıkışınca, kimle-
ri suçlamıştı? Bir hatırlayıverin.
Bu ortamda yolsuzluk ve çürümüşlük konusun-
da Dünya Bankası kredisiyle yapılacak araştırma,
belki bilim adamlarına ışık tutacak, ama hepsi o
kadar.
Gece elektrikleri söndürüp tencere tava çalan-
lar, sonunda kına yakıp, tıpış tıpış bunlara oy ver-
meye gidecekler.
Ünlü patronlar şu ya da bu biçimde kurtulacak.
Çünkü temeli üretime dayanmayan ekonomi,
üretime, emeğe deger vermeyen etik egemen ol-
dukça hiçbir şey değişmeyecek.
Üzgünüm!
Kamyon soförıı Hasan Cokce
w
Bana verilen
sözler tııtulmadı'
SARAYKÖY (AA) -
Balıkesir'in Susurluk il-
çesinde kamyonuyla mil-
letvekili Sedat Bucak'ın
Mercedes otomobiline
çarpan Hasan Gökçe, ka-
zadan sonra kendisine
maddi anlamda verilen
•sözlerin tutulmadığını
söyledi.
Kazadan 4 yıl sonra
Gökçe,20RC721plaka-
h kamyonuyla kanştığı
kazadan sonra hurdaya
dönen Mercedes otomo-
bilin kasko şirketinin.
kendisinden 11 milyar li-
ra istediğini belirterek
"Buparayı4yıldırödeye-
medim. Zaten ödeyecek
maddi gücüm de yok.
Herhalde faizlerle birtik-
te birkaç kat artmışür"
dedi.
Kazadan hemen sonra
kendisini arayan ve gö-
rüşme talebinde bulu-
nanlann artık aramadık-
lannı, verilen sözlerin de
unutulduğunu ifade eden
Gökçe, şöyle konuştu:
"Kazadan sonra, hem
baa siyasi parti temsilci-
leri hem de med> a peşimi
bırakmadL Aneak bir sü-
re sonra kaderimle baş-
başa bırakudım. CHP
Denizli tl Teşİdlaü yöne-
tkileri bana alün verecek-
lerini, dönemin Buldan
Belediye Başkanı da ev
vereceğini söviemişti. An-
cak sözler tutulmadı,
unutuktu. Sahipsiz bıra-
kıldım. Yapüğtm kazayla
birçok çarpık ilişkiyi or-
taya çıkardım ama mad-
di zorluklar nedeniyie
kamyonumu bile satmak
zorunda kaldım."
Hasan Gökçe, kazadan
sonra geçirdiği zor gün-
ler nedeniyie sedefhasta-
lığına yaİcalandığını ve
bu rahatsızlığınm devam
ettiğini de anlattı. Gök-
çe, lOOmilyonliramaaş-
la kamyon şoförlüğü
yaptığını, 2 çocuğundan
birinin Kütahya'da öğret-
men olmak için okudu-
ğunu, ancak onun da ka-
zanın stresi nedeniyie
okulu bitiremediğini
kaydetti. Evdeki telefo-
nunun borcunu 2 aydır
ödeyemediğini dile geti-
ren Gökçe, eşiyle birlik-
te ek gelir için tekstil
hammaddesi olan ipek
kozalan ile uğraştıklannı
söyledi.
Skandalın 4. yılında yurttaşlar, yolsuzluklara karşı yeni bir kampanya oluşturmaya çağnldı
Susurhık'a yeiıi• VAVEK BaşkanıKemal
Kıhçdaroğlu, Türkiye'de ilk
kez bir Cumhurbaşkanı'nın
yolsuzluğu ön plana
çıkardığını, îçişleri
Bakanı'nın da yolsuzluk
ekonomisini birinci tehlike
olarak kamuoyuna
sunduğunu vurgulayarak,
"Bu Türkiye için bir >.
şanstır" dedi.
Cath'mn kızı
ÎSTANBUL/ tZMİR (Cumhuriyet)
- Susurluk skandalını, protesto göste-
rileriyle gündeme taşıyan Aydınlık
îçin Yurttaş Girişimi, Susurluk kaza-
sınrn 4. yıldönümûnde yurttaşlan,
vergilerine sahip çıkmaya ve yolsuz-
luklara karşı yeni bir kampanya oluş-
turmaya çağırdı. Vatandaşın Vergile-
rini Koruma Derneği (VAVEK) Baş-
kanı Kemal Kdıçdaroğlu da Türki-
ye'de ilk kez bir Cumhurbaşkam'nın
yolsuzluğu ön plana çıkardığını, içiş-
leri Bakanı'nın da yolsuzluk ekono-
misini birinci tehlike olarak kamu-
oyuna sunduğunu vurgulayarak, "Bu
Türkiye için bir şanstır'' dedi.
Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi tle-
tişim Bürosu'nda düzenlenen basm
toplantısında konuşan Girişim Söz-
cüsü avukat Ergin Cinmen, Susurluk
skandalmda yalnızca kamyon şoförü-
nün hükûm giydiğini anımsattı. Cin-
men, yargının bu tür ilişkileri yargı-
lamada "boynunun bûkûk" olduğu-
nu, aynlan bütçs ile dosya altında ezi-
len yargının ancak bu kadar yargıla-
ma yapabildiğini savundu. Cinmen,
"Biz o dönemde yapüğımız eylemk
vatandaşlar olarak duyarülığımızı
gösterdik.Şimdidebüyük banka hor-
tumlama olaylan karşısında yeni bir
faaliyeti baştanyoruz" dedi. Girişim
Koordinatörü Yüksel Selek de yeni
kampanyayla ilgıli şu bilgileri verdi:
"Temiztoplumun ancaktemizyurt-
taşlardan oluşabileceğinin bilincinde
olarak biz yurttaşlar, yeni bir kam-
panya başlatmayı öneriyoruz. Nasılbir
eylem oUcağma yurttaşlar karar vere-
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
' Susurluk
yeniden
açılacak'
SELAHATTtN ŞAHİN
NEVŞEHİR - Türkiye'de bir dönüm
noktası olan Susurluk kazasında yaşa-
mını yitiren ülkücü mafya lideri, Bah-
çelievler'de 7 TlP'linin katili, uyuştu-
rucu kaçakçısı AbdullahÇatiı için ölü-
münün 4. yıldönümûnde, Nevşehir'de-
ki Kaldınm Mezarlığı'nda bir tören ya-
pıldı. Törene katılan kızı Gökçen Çat-
h, 15 Kasım'da çıkaracağı kitabında
Susurluk'u yeniden ele aldığını belirt-
ti. Kitapta "Çath gerçeğj"nin ilk defa
açıklanacağını ıddıa eden Gökçen Çat-
lı, "Plaıüı trafîk kazasında Abduîlah
Çath vefat etmiş olabilir ama ardında
canh belgeter bırakn" dedi.
Ülkücü katil Abdullah Çath'nın me-
zan başındaki anma törenine eşi Me-
nü, kızlan Selcan ve Gökçen, aile ya-
kınlan, MHP II Başkanı Mehmet Akif
Öbnezveülkücülerkatıldı. MeralÇat-
h, 4 yılı çok zor geçirdiğini belirterek
"Susurluk" adı altında vahim bir olay
yaşadığını iddia etti.
Çath şöyle konuştu:
"Benim için gerçek olan bir şey var-
sa, o da benim bu kazada eşimi kaybet-
tiğim. 4ydiçerisindemevkiuğruna,si-
yaset uğruna, kottuk uğruna bu Susur-
luk olayını çok çarprttuar."
Karagümrük çetesinin elebaşı Nuri Ergin ile 15 adamı, Bilecik Cezaevi'ne konuldu
Uşak Cezaevi'ndeld eylem soııa erdi
UŞAK (AA) - Kamuoyun-
da "Karagümrük Çetesi"
olarak tarunan Nuri ve Vedat
Ergin kardeşlerin yaklaşık
200 tutukluyla Uşak E Tipi
Cezaevi'nde önceki gün baş-
lattığı ayaklanma, Ergin kar-
deşler ile 15 adamının dün
akşam Bilecik Cezaevi'ne
nakledilmesiyle sona erdi.
Uşak Valisi Ayhan Çevik,
hadisenin "muthı sonla" bi-
tirildiğini savunarak "Nuri
veVedat Ergin kardeşler, sav-
cıhğumzm talebi, Adalet Ba-
kanuğımızm da onayıyia Bi-
lecik'e nakloldular. Bizlerin
anlayışh davramşıyla isyan en
az kan akıülarak bhirildL So-
nucu başanlı buluyorum"
dedi. Adalet Bakanı Hikmet
Sami Tfirk, adli ve idari so-
ruşturmanın başlatıldığım,
üç adalet müfettişinin bugün
Uşak'a gideceğini söyledi.
Uşak Cezaevi'nde 5 kişi-
nin öldürülmesi ve 21 kişinin
yaralanmasıyla sonuçlanan
olaylan çıkaran "Karagüm-
rük Çetesi"nin elebaşısı Nu-
ri Ergin, Bilecik Özel Tip Ce-
zaevi'ne konuldu. Bilecik
Valisi Ünal Ülkü. geniş gü-
• Uşak E Tipi Cezaevi'nde önceki gün başlatılan eylem, Ergin kardeşler ile 15
adamının Bilecik Özel Tip Cezaevi'ne nakledilmesiyle dün sona erdi. 5 kişinin
öldüğü, 21 kişinin de yaralandığı olaylann sona ermesinin ardından açıklama
yapan Uşak Valisi Ayhan Çevik, pazarlık yapmalannın söz konusu olrnadığını
iddia ederek, "Bilecik'i onlar istemedi. Savcılığımızın talebi ve Adalet
Bakanlığımızın onayıyia Bilecik Cezaevi'ne nakledildiler" dedi.
venlik önlemleri altında
Uşak E Tipi Kapalı Ceza-
evi'nden alınarak Bilecik'e
getirilen Nuri Ergin'in Ha-
san Aktaş, Orhan Yılmaz,
Nevzat Yıldı/han. Mustafa
Aydın. Ömer Mut Salih Pe-
ker, Muharrem Eker, Timur
Çahşkanoğlu ve Aktan Ak-
kuş adlı mahkûmlarla birlik-
te cezaevine konulduğunu
belirtti. Ergin ve 9 adamının
Bilecik Özel Tip Cezaevi'ne
konulmalannın ardından,
kardeşi Vedat Ergin ve bera-
berindeki mahkûmlar, Uşak
E Tipi Cezaevi'ndeki eylemi
sona erdirerek aralannda ce-
zaevi müdürü Mustafa Kurt
ile 4 müdüryardımcısının da
bulunduğu 26rehineninta-
mamını serbest bıraktı. Eyle-
mın sona ermesinin ardından
Vedat Ergin de 5 adamıyla
birlikte kardeşi Nuri Ergin'in
nakledildiği Bilecik Ceza-
evi'ne götürüldü. Bilecik
Tutuklu ailelerini tehdit ettikleri gerekcesiyle dava acıldı
Ergin ve adamlarına 7 yıl hapis istemi
tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Kamuoyunda "Karagümrük Çetesi"
olarak bilinen grabun lideri Nuri Ergin
ve 6 adamı hakkında 7 yıla kadar ağır
hapis istemiyle îzmir DGM'de yeni bir
dava açıldı. Nuri Ergin'in talimanyla Ege
TV'nin kurşunlanmasmın ardından Îzmir
DGM Savcılığı'nca başlatılan soruşturma
da tamamlandı. Sanıklann Uşak E Tipi
Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve
hükümlülerin ailelerini tehdit ettikleri,
gasp yaptıklan ve adam yaraladıklan
bildiriliyor. Soruştunnayı yürüten DGM
savcısının, tutuklu Nuri Ergin, kardeşi
Vedat Ergin ve adamlan Hünkâr
Karataş, Rafet Aktaş, Lütfi Başaydm,
Uğuz Bitik, Nurettin Alûntop için "çıkar
sağkmak amacı\1a çete kurduklan"
savıyla 7 yıla kadar ağır hapis cezası
istedığı öğrenildi.
özel Tip Cezaevi'nde ço-
ğunluğu yabancı uyruklu tu-
tuklu ve hükümlüler kalıyor.
Olaylann sona ermesinin
ardından cezaevi önünde bâ-
sm mensuplanna açıklama-
larda bulunan Uşak Valisi
Ayhan Çevik, pazarlık yap-
malannın söz konusu olma-
dığını iddia ederek "Görüş-
meler yoluyla anlaşma sağ-
landL Bilecik'i onlar isteme-
dL Savcıtağmuzm talebi ve
Adalet Bakanlığımızın ona-
yıyia Bilecik Cezaevfne na-
küler gerçekleşti. Ergin kar-
deşlerle birlikte hareket eden
100'e yakm tutuklu ve hfi-
künılü, kısa sûrede Türki-
ye'nin şarüan müsait çeşitti
yerlerindeki cezaevlerine
nakledflecekkr'- dedi. Çevik,
serbest buakılan rehinelerin
sağlık durumlannın iyi oldu-
ğunu da söyledi.
Güvenlik güçleri, isyanın
sona erdirilmesinden sonra
koğuşlara girerek aramayap-
tı. Bu arada, güvenlik güçle-
rinin sayım aldıklan da belir-
tildi. Cezaevinde bugün yet-
kililerce hasar tespiti yapıla-
cağı da bildirildi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
cek. Bir ay boyunca telefon, faks, e-
posta \e web sa\famız (j'urttas.org.tr)
ile önerileri alacağız. Daha sonra Sek-
retarya olarak bunlan değerlendirip
sınıflandıracağız. En fazla oyu alan
önerhi tekrarinternetortamında tar-
bşacağız. Bir veya birkaç eylem olabi-
lir."
Türkiye için şans
Kampanyaya destek veren VAVEK
Başkanı eski SSK Genel Müdürü Ke-
mal Kıhçdaroğlu da, Türkiye'de ilk
kez bir Cumhurbaşkanı'nın yolsuzlu-
ğu ön plana çıkardığını, içişleri Baka-
nı'nın da yolsuzluk ekonomisini bi-
rinci tehlike olarak kamuoyuna sun-
duğunu vurguladı. Kıhçdaroğlu, "Bu,
Türkiye için bir şansbr. Bu sorunu di-
ritutmak ve sonuna kadar Ldemekzo-
nındayız. U\gar insan, vergilerine sa-
hip çıkan insandır" diye konuştu. Ke-
mal Kıhçdaroğlu, 10 bankada yakla-
şık 12 milyar dolann battığmı da kay-
dederek Adalet Bakanlığı bütçesinin
bu rakamın yalnızca yüzde 5. 5'ini
oluşturduğunu bildirdi.
ÎHD'den Susurluk protestosu
Insan Haklan Derneği (İHD) üye-
leri, Susurluk Kazası'nm 4. yıldönü-
mûnde, siyasetteki kirliliğin hâlâ açı-
ğa çıkanlmadığı gerekcesiyle önceki
akşam "mumhı'' eylem yaptı. İHD Is-
tanbul Şubesi önünde toplanan grup
adına açıklama yapan dernek şube
sekreteri Gülseren Yoleri, toplumda
"kaza" olarak tartışılanın aslında, sis-
temin gizlediği birçok gerçeğin, kir-
liliğin ortaya çrkması olduğunu söy-
ledi.
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yar-
dımlaşma Derneği (TAYAD) üyesi ai-
leler adına yapılan yazılı açıklamada,
"Sıısurluk'tan bir pisük yayılıyor. Ve
kimse hesap soramıyor. Bu ülkede her
şey unutturulmaya çalışüryor. Ancak
bizler unutmajacağız. Adalet istenû-
miz sürecektir'' denildi.
Haber-Sen Genel Merkezi ve Hal-
km Hukuk Bürosu tarafından yapılan
yazılı açıklamalarda da, Susurluk
skandalına kanşan karanlık güçlerin
ortaya çıkanlması ve hesap sorulma-
sı isteği dile getirildi.
Susurluk sürüyor
îzmir Barosu Başkanı Noyan Öz-
kan düzenlediği basın toplantısında ,
"Eli kanta katfller, uyuşturucu tacirle-
ri ve vurguncular, karanlık bir siste-
min elemanlan olarak aramızda mil-
letvekill işadanu, bürokrat kimlikle-
riyle dolaşı>x)rlar" dedi.
CHP Îzmir 11 Başkanı Selçuk Ay-
han ve parti üyeleri il merkezinde dü-
zenlenen basm toplantısında kazanın
ardından oluşturulan mechs araştır-
ma komisyonlannın çalışmalannın
engellendiğini savundu. Ayhan şunla-
n kaydetti:
"Bugün Susurluk çeteleri, arazi
mafyalan, hayaü ihracatçıparavan şir-
keder, banka banran saygm işadamla-
rryla devam ediyor. Ahtapot, Balina
gibi operasyonlar aysbergin su yüzün-
de kalan bölümünü açığa çıkanyor.
Ancak öze dönük hiçbir çaba yok."
Özgürlük ve Demokrasi Partisi
(ÖDP) Îzmir 11 Başkanı HalukTekeh
de yaptığı açıklamada, politikacı,
mafya, polis üçgeninin kirli ilişkileri-
nin tüm açıklığıyla ortaya çıkmasına
karşın bugüne dek sorumlulan hak-
kında bir şey yapılmadığını belirtti.
Işçi Partisi (IP) Buca Ilçe Örgütü
tarafmdan yapılan açıklamada, "Su-
surluk sürecinin çözünıü Cumhurrvet-
çi kuvvetkrin siyasi iktidandır" deni-
lirken İnsan Haklan Derneği îzmir
Şubesi'nin açıklamasında da, " Sfya-
set,ekonomikyaşamda Susurluk bağ-
lantdı kişiler bugün muteber kişiler
olarak lanse edilmektedir. Susurluk
çözübnek istenrvorsa Süleyman De-
mirel'in, 'Devlet bazen rutinin dışına
çıkabilir' söyleminin açığa çıkarüma-
sı gerekiyor'' görüşü savunuldu.
[email protected]
MADRİD / ROMA - Dört günlük
Madrid gezisi, yoğun ve yorucu tempo-
sunun ardından sona erdi. Şu anda
Tayland Hava Yollan'na ait 405 kişilik
heyula bir uçakla Roma'ya uçuyorum.
Madrid'e gelenlerin yaptığı gibi ben de
önce müzeteri gezdim. Madrid'in mer-
kezi bölgelerinde dolaştım. Bir de Is-
panyolların ünlü ressamlanndan El
Greco'nun tablolannda resmettiği ta-
rihi Toledo kentini gezdim.
Madrid'e indiğim gün ETA, bir yük-
sek mahkeme üyesini, koruması ve şo-
förüyle birlikte havaya uçurdu. Mad-
rid'in sokaklarında, ETA protesto edili-
yor, göşteriler yapılıyordu. Madrid'in
merkezi sayılan Puerta del Sol'da (Gü-
neş Kapısı) gece bir büyük toplantı ya-
pıldı. Üzgün ve öfkeli Ispanyollar, Bask
bölgesinin bağımsızlığını isteyen ve son
dönemde sık sık büyük şehirlerde
bombalama yapan ETA'yı kınıyortardı.
Aynı saatlerde yüzlerce liseli genç ise
üniversite sınavlannı ve bu konuda ya-
şadıklannı eleştiriyorlar, sistemin de-
giştiriimesi için sokaklarda slogan atı-
Picasso'nun Guernica'sı Önünde
yorlardı. Ispanyollar neşeli ve konuşkan
bir miltet. Özellikle geceleri çok canh.
Sokaklar cıvıl cıvıl.
Madrid'de beni en çok mimari etki-
ledi. Ispanyollar eski binalan koruma-
nın yanında, modern mimarinin de gü-
zel ömeklerini yaratmışlardı. Şehirde
bir tane çirkin yapıya, şehirle uyumsuz
yapıya rastlamak mümkün değil. Şeh-
rin bir bölümünde Galata'yı, Beyoğ-
lu'nu, yani buradaki sokaklann benze-
rini görebilirsiniz. Amatertemiz kullanı-
lıyor. Eski binalar yıkılıp yerine Türki-
ye'deki gibi korkunç binalar yapılma-
mış. Şehri dolaşırken bir arkadaşım,
"Bunlar, Picasso, Salvador Dali, Ju-
an Miro, Velasquez, El Greco, Goya
gibi bûyük ressamlan yaratmışlar. Bir
estetikanlayışlan var, şehirlerbu büyük
birikimlerin ürünü" dedi.
• • •
Toledo'nun muhteşem katedralini
gezerken şaşkına döndüm. 600-700
yıllık bu katedral, benim şimdiye kadar
gördügüm en büyük ve en süslü kated-
ral. 700 yıl önce bu binayı buraya ya-
pabilmek, bunun için para bulabilmek
nasıl mümkün olmuştu, anlaması çok
zor. Prado Müzesi'nde Goya'yı, Velas-
quez'i, El Greco'yu izledik. Reina Sop-
hia Müzesi'nde ise çağdaş ressamla-
nn eserterini. Reina Sophia'da Picas-
so'nun 1933-1936 yıllan arasında Pa-
ris'te yaptığı minyatürterin sergisi var-
dı. Minyatürierin tamamına yakını bir
erkek boğa ile bir kadının sevişmesini
resmediyordu. Oldukça erotik sayılabi-
lecek bu minyatürierden Picasso çok
sayıda yapmıştı. Hepsinde bir erkek
boğanın bulunması, daha doğrusu bo-
ğa başlı bir insanın bulunması dikkat
çekiciydi.
Picasso'nun 1963'lerde yaptığı
"Ressam ve Model" tablolan, renkle-
ri, tiplerin canlılığt ile çok etkileyiciydi.
Ressam belli ki Pablo Picasso, model
ise o sıradaki sevgilisi. Fıkırfıkır bu tab-
lolar karşısında toplanan turistler, daki-
kalarca bu tablolann başından aynlmı-
yortardı.
•••
Ancak asıl çarpıcı kalabalık Picas-
so'nun ünlü "Guemica"tablosu önün-
deydi. "Guernica" uzun yıllar Ispan-
ya'ya girememişti. Daha doğrusu Pi-
casso, "Ispanya'ya demokrasi gelme-
den, bu tablo Ispanya'ya girmeyecek"
demişti. "Guernica", Ispanyol IçSava-
şı'nın sanat alanındaki en büyük sim-
gesi.
1936'da başlayan Ispanyol Iç Sava-
şı, Ispanyollann en değerli evlatlannı yi-
tirdiği birfelaket olmuştu. Franko'nun
başında bulunduğu Falanjistler, ülkeyi
40 yıldan fazla faşist diktatörlük altın-
da ezecek bir döneme damgalarını bu
savaşı kazanarak vurmuşlardı.
Ispanyol iç Savaşı'nın başlamasın-
dan kjsa bir süre sonra Hrtier Alman-
yası'yla işbirliği yapan Franko, onlara
Cumhuriyetçiler yönetimindeki Ispan-
ya'yı bombalattı. En ağır bombardı-
manlardan birine "Guemica" kenti uğ-
radı. Şehir yerle bir oldu. Binlerce ço-
cuk ve kadın yaşamını yitirdi. Tarih 26
Nisan1937.
Picasso o sırada Paris'teydi. Hemen
karannı verdi. Guernica katliamının tab-
losunu yapacaktı. 1 Mayıs 1937'de
başladığı tabloyu 4 Haziran'da bitirdi.
önce Paris'te sergilendi. Sağcılar, bu
tabloya bakarak Picasso'nun "bunak"
olduğuna karar verdiler. Solcular da
"Halkı etkileyecek bir tarafı yok" diye-
rek tabloyu beğenmediler. Tablo sonra
New York Metropolitan Müzesi'ne git-
ti. Ikinci Dünya Savaşı'nı orada karşı-
ladı. Picasso, Ispanya'da demokrasiyi
göremedi, tablosunun Madrid'e gelişi-
ni de. 1981'den bu yana "Guernica"
Madrid'de. Dünyanın en etkili ve önem-
li tablolanndan birisi. Madrid, Guenıi-
ca ve Picasso'yla buluşmanın, Franko
diktatöriüğünden kurtulmanın keyfini
yaşıyor.