Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
•cak'tan sora
önergesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) - FP
lstanbu] Milletvekili Nazlı
Ilıcak, dönemin
Genelkunnay 2. Başkanı
Çevik Bir tarafindan
Nisan 1998'de
hazırlandığını öne
sürdüğü "Güçlü Eylem
Planı" ile ilgili olarak
Başbakan Bülent
Ecevit'in yanıtlaması
istemiyle bir soru önergesi
verdi. Belgeyı gazeteciJere
de dağıtan Ilıcak, "Hangi
müesseseden olursa olsun
haddini bilmeyenlere
haddini bildirmek
vazifemizdir" dedi. Ilıcak,
bu belgede belirtilen
eylem planı ile Şemdin
Sakık'ın yakalanmasından
yararlanılarak hedef
alınan bazı kişi ve
kuruluşlann kamuoyunda
itibarsız hale getirilmeye
çalışıldığını öne sürdü.
Üğütname'H
istifa
• BURSA (Cumhuriyet) -
CHP Bursa II Başkanı
Yılmaz Akkılıç, örgüte
'öğütname' bırakarak
istifa etti. Akkılıç,
arkadaşlanna yazdığı
'öğütname'de partiyle
ilgili düşüncelerini dile
getirdi. Deniz Baykal'ın
Menderes ve Şeyh Edebali
çjkışlanna göndermeler
yapan Akkılıç, "62 yıl
önce yitirdiğimiz ve de
her geçen gün ışığından
bıraz daha uzaklaşmakta
olduğumuz Atatürk
dunırken bazı çevrelere
hoş görünme umuduyla
700 yıl öncesinın kerameti
kendinden menkul,
şeyhini 'mürşit' kabul
ederek sosyal demokrat
olmaya kaUaşmakla,
Fethullah Gülen'e 'mürit'
havalanna ginneyi içine
sindırmek arasında
sanıldığı kadar büyük fark
olmaması gerekir" dedi.
'Basın özgürlüğü
yok, biliyoruz'
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Isveç Büyükelçısi
Marianne Andersson,
Diyarbakır'da yaptıklan
temaslar sonucu
Tûrkıye'de değişim ve
gelişme konusunda
yurttaşlann
düşüncelerinin değiştiğini
söyledi. Isveç
Parlamentosu'na mensup
8 kişılik bir heyet
Andersson başkanlığında
Bingöl, Elazığ ve
Ankara'daki temaslannın
ardmdan dün de
HADEP'li Diyarbakır
Büyükşehir Belediye
Başkanı Feridun Çelik ile
görüştü. Türkiye'mn
AB'ye girmesi gerektiğini
ifade eden Andersson,
Tunceli Valisi'nin bölgede
basın özgürlüğü olduğunu
söylemesine karşın
kendilerinin bu inançta
olmadığını belirtti.
Andersson, bölgedeki
OHAL uygulamasına son
verilmesini istedi.
bmip'ıte çete
davası
• tZMİR (Cumhuriyet
Bûrosu) - Aralannda 10
polisin de bulunduğu, eski
Konak ANAP Ilçe
Başkanı Nurullah Sağır'm
lideri olduğu ıddia edilen,
8'i tutuklu 30 sanıklı çete
davasına tzmir DGM'de
devam edildi. Mahkeme,
tutuklu yargılanan
sanıklardan Mehmet
Ateş'in tahliyesine karar
verdi. Duruşmaya katılan
mağdurlardan Hakan
Demir, sanıklar tarafindan
tehdit edıldiğini belirterek
"Bu dava ile arnk
ilgilenmek istemiyorum,
bu nedenle şikâyetçi
değilim" dedi.
Ecevit: Bankalar operasyonunda üretim kaybı olmasın diye çalışıyoruz
'Ekonoırıi çarla dönmeli'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Baş-
bakan Bülent Ecevit finans sektörünün
sağlığının önemıne dıkkat çekerek "Fi-
nans kesiminin sağlığı için yapılan ope-
rasyonlarm reel sektörde üretim ve istib-
dam kayıplanna yol açmaması üzerinde
duyarhhkla durmaktayız. Bu nedenle Ta-
sarruf Me\duatı Sigorta Fonu kapsamı-
na alınan bankalann ekonomik işletme-
lerinin ayakta kalabilmeleri ve üretimle-
rüûsürdürebUmeteriicingerekliözengös-
terflmektevegösterilecektir'' dedi. Ecevit,
2000 yılı bütçe uygulama sonuçlannın
beklentilerden çok daha olumlu çıktığı-
nı, bütçe açığının hedefe göre daha düşük
gerçekleşeceğinin belli olduğunu da bil-
• Başbakan, "Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamına
alınan bankalann ekonomik işletmelerinin ayakta
kalabilmeleri ve üretimlerini sürdürebilmeleri için gerekli
özen gösterilecektir" dedi.
dirdi. Başbakan Ecevit, grup toplantısın-
da yaptığı konuşmada ekonomik durum,
son bankalar operasyonu ve TBMM'nin
gündemı üzerinde durdu. Ekonomik
programın ödünsüz uygulandığını vurgu-
layan Ecevit, "Avrupa Birliği bir hafta
sonra Türkiye ile ilgili kaulım ortaklığı
belgesini açüdayacakür. Türkiyede bu bel-
ge doğrultusunda bir çahşma programı
haarlamaktadır. Dolayısryla AB'ye tam
üyeük yolunda Türkiye, yeni bir döneme
ghnüş olmaktadır. Buiiğe uyum sürariy-
le ilgili olarak önemli yasal düzenlemeie-
regereksinim bulunmaktadır" dedi. Ece-
vit, KHK'lerin iptal edilmesi nedeniyle
bunların da tasanya dönüştüriilerek TB-
MM'de görüşülmesi gerektiğine dikkat
çekerken ekonomik programın uygula-
ma sonuçlannın çok olumlu olduğunu sa-
vundu. Ecevit, hedefleri gerçekçi belirle-
FP'den öneri
'Banka batıran,
örgütkurma
suçundan
yargdansın'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP Grup Başkanve-
kili Avni Doğan, batık banka-
larla ilgili soruşturmada DGM
savcılanna büyük görev düş-
tüğünü belirterek "Çıkar or-
taklı örgüt kurulmastyia ilgili
cezalann uygulanması gere-
kir'' dedi. Doğan, Egebank'a
gelinceye kadar hiçbir banka
sahibiyle ilgili işlem yapılma-
dığına dikkat çekerek "Ege-
bank operasyonunun Süley-
man Demirel'in yeniden siya-
setedönüsünüengellemek için
yapıldığı izlenimi. bu yönde
kuşkular var. Deliller kararül-
madan diğer bankalann da
üzerine gidUirse o zaman bu
operasyonun bir anlamı olur"
dedi.
Avni Doğan, parlamentoda
düzenlediği basın toplantısın-
da "Birtaknn insanlann ban-
kalann içini boşahtığuu, ardın-
dan devletin kurtardığuu" be-
lirterek "Hükümetier banka-
lann içi boşalüluıcaya kadar
seyirci kahyor, boşaltüdıktan
sonra el koyup daha sonra da
içini dolduruyor" dıye konuş-
tu. Doğan. Egebank olayına
gelinceye kadar banka batı-
ranlar hakkmda hiçbir işlem
yapılmadığına dikkat çekti.
SES^ten, Bakan Durtnuş 'a tepki
tstanbul Haber Servisi - Sağiık ve Sosyal
Hİ2met Emekçıleri Sendikası (SES) Aksaray
Şube Başkanı Songül Beydilli. Sağiık Bakam
Osman Durmuş un, sağiık personelinin
maaşlanna yüzde yüz zam yapılacağına yöne-
lik açıklamalarmın bir "aktatmaca"
olduğunu, yüzde 10 maaş zammına tepki
gösteren çalışanlan bölmeyi amaçladığını be-
lirtti. Beydilli, Bakan Durmuş'u, bu poli-
tikalanna son vermeye çağırdı.
SES Aksaray Şubesi'nde îstanbul şubeleri
adına açıklama yapan Songül Beydilli, 48
katrilyonluk 2001 yıh bütçesinden sağhğa
200 trilyon lira aynldığını, bu payın, Diyanet
bütçesinin de altında olduğunu anunsattı.
Sağiık çalışanlannın 7 katrilyon liralık
tasarruflanrun geri ödenmemesine karşın,
batık bankalara "btr çnpıda*' para
bulunduğuna dikkat çeken Beydilli,
Sağhk Bakanı Osman Durmuş'un,
sağiık çahşanlannı bölmeye yönelik
politikalanna son vermemesi durumunda
grevlerin yapılabileceğini vurguladı. Beydilli
şöyle devam etti: "Sağhğa aynlan payın
tamamı kamu sağhk kurumlanna
harcanmamakta. özel sağhk kurumlanna
teşvik kredisi olarak aktarümaktadır. Dünya
Sağhk Örgütü kararianna göre sağhğa
bütçeden enaz yüzde 10 pay
aktanlması gerekirken her geçen
yü kamu sağhk harcamalarma ayrdan pay
istikrarh oiarak azalülmaktadır.'"
diklerini, uzun vadeli hedefler konuldu-
ğunu, ödün vermediklerini ve tasarnıfa
büyük önem verildiğini ifade etti. Ecevit,
"2000 yıhnda devletin elde ettiğiekgeürin
büyük bölümü faiz kazançlanndan sağ-
lannuşür. Toplanan faiz vergisi, eyiül ayı
sonunda 1.5 katrilyon liraya ulaşnuşûr.
L credikre,dar ve sabit gelirülere yeni yük
getirilmemesj, ücredüerin enflasyona ez-
dirilmemesi yolundaki tutumumuz 2001
yıhnda da kararhlıkla sürdürülecektir"
dedi. 2000 yılı bütçe uygulama sonuçla-
nnın da çok olumlu olduğunu savunan
Ecevit şunlan söyledi:
"Yıl sonu için öngörülen faiz dışı fazla
hedefı şimdiden aşümışnr. Bütçe gelirieri-
nin beklenenden daha çok
artması, buna karşdık har-
camalarda yapılan kısınû-
lar ve özeUÜde faiz harca-
malarmda yapdan tasarruf
sonucu bütçe açığının he-
defe göre daha düşük ger-
çekleşeceği belli olmuştur.
Geçenyılyüzde6.4 küçülen
gayri safi milli hasdamız da
2000 yıh sona ererken bek-
lentDerin üzerindeartacak-
br. Yıl sonunda bu oranın
yüzde 6'yı bulması olasıdır.
2001 yıh bütçesi de progra-
mın uygulanmasındaki ka-
rarhhğa uygun bir bicimde
hazuianmışnr. Bütçede
harcamalann çok sınırhbir
şekilde artnıasına karşıhk
gelirlerin önemli öiçüde ar-
bşgöstermesi öngörülmüs-
tür, bunun sonucu olarak
bütçe açığuun büyük bir
gerileme göstermesi amac-
lannuşnr."
Ecevit, finansman sek-
törünün sağlığmın önemi-
ne dikkat çekerken son
operasyonlann reel sektör-
de üretim ve ıstıhdam ka-
yıplanna yol açmaması ge-
reği üzerinde durdu.
DYP, banka olayında kusurlu gördüğü hükümet hakkında gensoru verecek
Çfller: 10 aileyi kurtardılarANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- DYP, "Tiinaye'nin en büyük
bankacıhk bunahnunda ağır ih-
mal ve kusuru bulunduğu" ge-
rekçesiyle hükümet hakkında
gensoru vermeyi kararlaştırdı.
DYP Genel Başkanı Tansu Çfl-
ler, hükümetin bankalan bile bi-
le batırarak 10 aileyi kurtardığı-
nı belirtirken "Bugün uygulanan
mafya ekononüsi. ahbap çavuş
demokrasisidir" dedi.
DYP grubunun dünkü toplan-
tısmda bankalar bunaluru değer-
lendırildi. DYP lideri Çiller, ba-
tık banka sahiplerinin kendi şir-
ketlerine aktardıklan kaynağın
milletin sırtına yüklendiğini söy-
ledi.u
Bankalann batması bile bi-
le, göre göre, bağıra bağu-a gün-
deme gehniştir" diyen Çiller,
elindeki belgeyı göstererek
1997-98 ve 1999 yıllannda batık
bankalara kamu bankalanndan
yüksek miktarda krediler veril-
diğini vurguladı. Mesut Yü-
maz'ın başbakanlığı döneminde
Nurol, GSD, Okan, Diler, Toprak
ve Çalık şirketlerine yeni banka
kurma izni verildiğini anımsatan
Çiller şunlan söyledi:
"Bunlann kimlerle ilişkileri
var, bunlar kime aitti? O zaman-
ki başbakanın hiçbir yakın iMşld-
si var mıvdı? Bugün sessiz duran
srvü toplum örgütierinin Bız bu
ekonomik programı destekliyo-
ruz" dherek kraldan çok kralcı
ohnalaruun arkasında böyle se-
bepler var mıydı? Niye başkala-
nnın değil de bunlann cebine ko-
nur? Türldye'yi bir ahbap çavuş
demokrasisi kendi pençesi ahma
ahmşür. Bu milB iradeye el konu-
larak. milletveküi transferleriyle,
milletin vermediğini ahnalda,
adeta gasp etmekle kurulan ikti-
darlarla başlamışür. Sistemin
çöktüğü açıkür. Siyaset-med>a
inşkisi bugün bütün diUerde. Bu-
gün olan, birkaç aileyi kurtar-
maknr."
DYP lideri, batık bankalara
aktanlan kaynağın eğitim için
bütçeden aynlan payın 2 katı ol-
duğunu vurgulayarak "Pisleyen
de onlardır, temizleyenler de yi-
ne kendileridir; mecburiyetten"
dedi.
Halkın haber alma hakkının
korunmadığım belirten Çiller,
"Adeta cambaza bak cambaza,
denhor. Halk televole kümlrüyle
adeta afy onlanıyor. Milletin hak-
kuu ve yetimin hakkuu bu ikti-
dardabn-akmayız'' diye konuştu.
DYP grubunun basma kapalı
bölümünde genel başkan yar-
dımcısı UmkSöyiemez ile millet-
vekilleri Kemal Kanataş, tsmet
Attila ve tlyas Yılmazyıküz bilgi
verdi. DYP kurmaylan, TOBB
Başkam Fuat Miras'ın yakınla-
nna ait olduğu belirtilen Diler
Dış Ticaret Şirketi'ne banka kur-
ma izni verilmesinin odalann hü-
kümeti desteklemesiyle baglan-
tılı olduğunu iddia ettiler. Başka
bankalann da batış sürecinde ol-
duğunu. düşük enflasyon hedef-
li prograrrun bunu körüklediğini
belirten ve bankacılık sistemın-
den yakınan mıllervekilleri, "Av-
nıpa ülkelerinde banka baoran
tşadamuun donuna kadar ahnır,
ama bizde yatianyia dolaşmaya
devam edebUiyorlar" görüşünü
dile getirdiler.
Yazariara deştiri
Ecevit konuşmasuun so-
nunda, adlannı anmadan
NTV'de önceki akşam
yayımlanan programlarda
TBMM'nin çalıştmlma-
masını eleştiren Emm Çö-
laşan, Yavuz Donat ve ga-
zetemiz yazarlanndan
Mustafa Balbay'ı hedefal-
dı. Yazarlann sözlerinin
kendisini çok üzdüğünü
kaydeden Ecevit şunlan
söyledi:
"Bu arkadaşlanmız di-
yorlar ki Mecüs çahşmıyor.
Oysa bu Mecüs, Cumhuri-
yet tarihinin en çahşkan
Mecüs'L 11 ayda 203 yasa
çıkanruştu". Bunlar arasuı-
da anayasa değişikükleri
vanür, reform niteKğinde
kanunlar vardır. Eleştiren
yazarlar elbette bunu biü-
yoriar, ama bihnezden ge-
liyorlar. Bildiklerl ama bQ-
mezden geldikleri bir baş-
ka gerçekde içtüzüğün ba-
zı kurallandır. Meclis'in
yasama çahşmalanna yo-
ğun bir şekilde başlayabü-
mesi için belirli sflrelerin
geçmesi gerekmektedir.
Bunlan bDmezden, gör-
mezden gelenlerin yazda-
nndan üzüntüyle bahset-
mekzorunda kaldığun için
çok üzgünüm. Elbetteiçtü-
zük hükümlerinin yanhş
olduğu söylenebinr. Bunlar
elbette değistirüir ve değiş-
tirUecektir."
IRMIKIAYDIN ENGİN aenginCa doruk.net tr.
Yoğun bir virüs saldırısına
uğradım. Şu anda bilgisayan-
mın bütün önemli dosyalanna
sızmış, öteki dosyalara sızmak
için sinmiş bekleyen bir virüsle
boğuşuyorum.
Tuhaf bir virüs. Bankalan-
mın... (Ayyy, saçmaladım!) dos-
yalanmın içini boşaltıyor. Dos-
yalanmdaki bütün değerli bilgi-
leri kendine bağlı özel dosyala-
ra aktanyor. Örneğın dün gece
yansı bilgisayan zorunlu olarak
çalıştırmak istediğimde gözle-
rimle gördüm, çuval çuval Ve-
ri' bana ait dosyalardan çıkan-
lıp virüse ait dosyalara taşınıyor.
Doğal olarak 'polise' başvur-
dum. Polis, benim oğlan. Ber-
lin'de fizik ve informatik oku-
yor. Sıkı bir virüs polisidir. Kol-
lan sıvadı. Benim gibi sıradan
bir yurttaşın anlayamayacağı
karmaşık bir trafık başladı. Gö-
rebildiğim kadarıyla San Di-
ego'dan birfirma bana bir virüs
yakalama programı yolladı.
Uzun ve zahmetli birtarama iş-
lemi sürüp gitti ve virüsün bü-
tün bilgisayan sardığı bilgisi ek-
randa belirdi. Yani virüsün yol
açtığı çürüme, kirienme ve bo-
zulma bilgisayanmın kılcal da-
marianna kadar sızmış.
Bilgisayanmı Virüs Sardı
Ancak yakalama işlemi so-
nuna kadar gidemedi. Çünkü
virüsün yol açtığı bozulma ve
çürüme, virüs yakalama prog-
ramına da bulaştı. Bunun üze-
rine benim oğlan, bu kez Irian-
da'dan geldiğini çakabildiğim
bir başka program yolladı. Bu
çok özel bir 'virüs yakalama
programı' imiş. O, taramayı so-
nuna kadar yürüttü ve ürkütü-
cü tablo bütün açıklığıyla orta-
ya çıktı; ben bile anladım: Virü-
sün sızmadığı program, etkile-
mediği dosya kalmamış.
Böylece bilgisayanmı yok ol-
ma tehlikesi ile karşı karşıya
getiren virüsün ne olduğu sap-
tandı. Yani suçlu belli.
Ancak suçluluğu belli olma-
sına rağmen o, marifetlerini
pervasızcasürdürüyor; bilgisa-
yanm açık kaldığı sürece dos-
yalanmı boşaltıyor, hortumlu-
yor. Alınterimle, geceler, günler
boyu bilgisayann tuşlannı dö-
verek ürettiğim yazılar birer iki-
şer 'virüsün hesabı 'na geçryor;
benim dosyalar tamtakır kuru
bakıra döndü, dönecek.
Oğlan güç yetiremeyince
başka arkadaşlannı devreye
soktu. Alman, Türk, Hintli, Bul-
gar, Fin, Kanadalı birekipelekt-
ronik ortamda omuz omuza ve-
rip Türkıye'deki fukara bir gaze-
tecinin bilgisayarına çullanan
virüse karşı harekete geçtıler.
Niyetleri virüsü bilgisayanmdan
kovmak, bilgisayanmı yeniden
'temiz bilgisayar' haline getir-
mek. Kendi aralannda -tabii
etektronik ortamda- tartışıp bir
yöntem üstünde karar kılıyor-
lar; o yöntemi uygulayacak
programlan bana yöneltiyoriar.
Bana da onlann buyruklan doğ-
rultusunda bazı tuşlara bas-
mak; 'evef - hayır - vazgeç -
görmezden gel' seçeneklerin-
den birini tıklamak kalıyor. Za-
ten 'sıradan biryurttaş' olarak
elimden daha fazlası gelmez.
Gece yansını epey geçe, acı
haber bana da iletildi: Yapıla-
cak hiçbirşey yok. Bilgisayann
hard diski formatlanacak..
Bu kadar kolay teslim olmak
onurumu zedeledi. Hiç olmaz-
sa ne olduğunu anlamak iste-
dim. Oğlana sordum. O da
Hintli 'intemetarkadaşı'r\\nyar-
dımı ile sorunu benim anlaya-
bileceğim bir yalınlığa indirge-
yip anlattı:
"...Elimizin altındaki virüs
programlan, bu virüsle ilişkiye
geçer geçmez kirleniyorlar.
Görevleri virüsü yakalamak,
hapsetmek ve yok etmekken
onlar da virüsün kirletici etkisi
altına giriyor; gırtlaklanna ka-
dar pisliğe bulaşıyoriar. Aynca
o programlara çizilen görev
alanı ve uymalan gereken ku-
rallar da ellerini kollannı bağlı-
yor. Buna karşıhk virüs bildiği-
ni okuyor, hiç duraksamadan
tahrip ediyor, boşaltıyor, hor-
tumluyor.
Nitekim antivirüs program-
lardan biri, virüsû bir süre için
hapsetmeyi başardı. Ama uzun
sürmedi. Virüs kendini kurta-
racak manevralar yaptı ve ye-
niden marifetlerine devam
edebildi. Dahası içine sızdığı
dosyalar, etkilediğiprogramlar,
hatta onu yok etmekle görevli
virüs programlan bile artık onu
'zararlı' olarak tanımlamıyoriar.
Virüsün variığını doğal buluyor-
lar ve dolayısıyla kaderlerine
razı olup virüsün kendilerine
bulaşmasına seyirci kalıyohar.
Bu durumda hard diski format-
lamaktan başka çare yok ba-
bacağım..."
Bir an benim oğlan benimle
dalga geçiyor, Türkiye'nin eko-
nomik fotoğrafını anlatıyorsan-
dım, ama haksızlık etmişim. O
gerçekten gırtlağına kadar vi-
rüs bulaşmış bilgisayanmın so-
rununu tanımlıyor ve kendince
tek çözümü öneriyor:
- Hard diski formatlamak!..
Sabah gazeteye geldiğimde,
bilgisayar uzmanı Cumhuriyet
ulemasına 'Hard diski format-
lama'nın anlamını sordum. An-
lattılar. Virüs bulaşmamış hiçbir
dosya, hiçbir program kalma-
dığından, bilgisayann her şeyi-
nin üstünde yeşerdiği toprak
anlamına gelen 'hard diskin
kazınması, üstünde ne kadar
kirienmiş, bozulmuş 'veri' var-
sa çöpe atılması ve her şeye
yeniden başlanmasına bilgisa-
yar dilinde Tbrmatfama/c'deni-
yormuş.
Anlaşıldı. Benim virüs kirien-
mesinden sakatlanmış bilgisa-
yara birformat atacağım. Yep-
yeni bir başlangıçtan başka ça-
re yok...
POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Basının Bağımsclığı...
Sabah gazetesinden Necati Doğru'nun söyle-
diklerine katılıyorum...
"Yüreğiniz yiyorsa... Basının bağımsızlığını sa-
vunalım..."
Basın, radyo, televizyon bugun banka patron-
lannın elinde...
Her banka patronunun bir gazetesi ya da tele-
vizyonu, radyosu var...
Cumhuriyet, Anadolu Ajansı, ANKA ajansının
dışında hiçbir gazetede sendikal örgütlenme yok!..
Ben diyorum ki:
"Basının bağımsızlığını savunurken 'yüreğin ye-
mesini' bir kenara bırakıp sendikal örgütlenmenin
ateşini yakalım mı?"
Başbakan Bülent Ecevit ve Çahşma Bakanı
Yaşar Okuyan, anayasada ve çalışma yasalann-
da bir değişiklik yaparak demokratık örgütlenme-
nin koşulu olan sendikal çalışmanın önündeki
engelleri kaldırabilirler...
Sendikalar yasası değişir, Türkiye'de Fransa ve
Almanya'da olduğu gibi sendikacılık yasama ge-
çebilir...
Var mısınız buna?
Işte o zaman medyada hiç kimse görgüsüz ye-
ni zenginler gibi yaşamaz; kimse ihale takipçiliği
yapamaz!..
Almanya'da 'en baba' gazetecinin aylık ücreti
15 bin markın üzerinde değil, ama Türkiye'de 50
bin dolan cebine indirenler var!..
Hükümet bir an önce basında sendikalaşma
sürecine destek vermeli, yeni düzenlemeler getir-
melidir...
Sendikasız bir kişi basında çalışmamalıdır...
Elbet, burada koşul, az önce değindiğim yasal
düzenlemelerdir...
• • •
Açık söylemekte yarar var
Özellikle basın işkolundaki sendikalar, odacıyla
iki dil bilen muhabiri, makıne ustasıyla gece ami-
rini aynı kefeye koymuş ve yozlaşma süreci baş-
lamıştır...
Bugün TGS'nin Anadolu Ajansı'yla Cumhuri-
yet'te yaşadığı sıkıntı budur!..
Burada hükümete büyük görev düşüyori..
Hükümet basın işkolunda 'sendikasız işçi çalış-
tınlamaz' hükmünü yasal zorunluluk haline ge-
tirmelidir...
O zaman göreceksiniz, banka patronları banka-
cılıkla, gazete patronlan gazetecilikle uğraşacak-
lardır...
Cumhuriyet gazetesi on yedi aydır ekonomik sı-
kıntı yaşıyor, tüm zorluklan göğüsleyerek yaşam
savaşı veriyor...
Cumhuriyet gazetesi, bunlara karşın kamu ban-
kalanndan bir kuruş alamadı, siyasi erkle pazariı-
ğa oturmadı...
Eğer Cumhuriyet bugün Belcika'da ya da Hol-
landa'da yayımlansaydı ve ekonomik sıkıntıya
düşseydi, devlet, Cumhuriyet'i kurtanrdı...
Bırakın Cumhuriyet'in kurtarılmasını, kendisini
'solcu' olarak tanımlayan siyasetçiler Cumhuri-
yet'in batmasını istiyor; kimileri de "demokrasinin
önündeki engel Cumhuriyet'tir" diyerek 'Yeni
Dünya Oüzen/'nin kapı kullarıyla aynı görüşü pay-
laşıyor...
Dedim ya, Cumhuriyet'in tek bir kamu bankası-
na bir kuruş kredi borcu yok!..
Ama Cumhuriyet'te örgütiü iki sendika bulu-
nuyor...
Cumhuriyet gazetesinde TGS, ortak olduğu
matbaada Basın-lş...
Pekı Hürriyetten Sabah'a, RadikaJ'den Milli-
yet'e, Yeni Şafak'tan AKtT'e, Türkiye'den Za-
man'a, Evrensel'den Yeni Gündem'e, Ak-
şam'dan Yeni Binyıf'a dek gazetelerde, dergiler-
de, televizyonlarda sendikal örgütlenme var mı?..
Yok!..
•••
Türk-lş'e ve DlSK'e bağlı iki sendika bu işyerle-
rine neden giremiyorlar?
Şimdi basının bağımsızlığını savunup çıtanın
yükselmesini isterken temel olgulan iyi değerlen-
dinnek gerekiyor...
Ben, solculuğu kimseye bırakmayan, "Sendika-
cılık benim damarianmda var" diyen nice sendi-
ka başkanının önce TGS'den istifa edip, sonra da
"ekmek parası" deyip bir başka gazeteye kapı-
landığına çok tanık oldum...
Sendika Cumhuriyet, Anadolu Ajansı ve ANKA
ajansında örgütiü kaldı...
Anadolu Ajansı devletindir...
Cumhuriyet ve ANKA ise çalışanlann...
Burada hem kurumlar zarar gördü hem de sen-
dika...
Banka patronlannın hem bankalannda hem
de gazete, dergi, radyo ve televizyonlarında sen-
dika yok!..
Bu ne iştir?
Tüm olanaklan elinde tutup, siyasi erkle pazar-
lığa oturup kamu bankalanndan milyon dolarlan
alıp 'güç oluşturacaksınız' hem de "demokrasi" di-
yeçeksiniz!..
Öyle yağma yok!.. ^
hikmet.cetinkaya " cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
BİR GUNEYDOGU
GERÇEĞ1:NECLA
Onun öyküsüyle hiç kimse fazla ılgılenmedı. on dört yaşında
yaşamın kirli sulannda yok olup gıttı.
Sislı ve soğıik bir Diyaıbakır akşamıydı. Karanhğın gri gölgesi
evlerin, caddelerin. sokaklann üzerine duşüyordu..
No.39/41
(34334)Cağaloğlu-lstanbu!Tel. (212)514 01 96
Cumhuftyrt Q
a
9 Pazarlama A.Ş. Tûrkocağı Cad
kitap kulübü /M.'îS41Caftalnftlıı-İ5tanhııl Tel. W1?!