Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2000 PERŞEMBE
14 JvUJLl LJ1\ kultur@cumhuriyet.com.tr
'Mayıs Sıkıntisı' Londra yolunda
Londra Film Festivaliy dün Cameron Crowe'un 'Hemen Hemen Ünlü 'filmiyle başkuh
GÖNÜL DÖNMEZ - COLİN
Londra Film Festivali, dûn Came-
ron Crowe'un 1970'ler rock çılgınlı-
ğını ele alan 'Hemen Hemen UnhV
(Almost Famous) filminin galası ile
açıldı. Müzik eleştirmeni olmaya he-
vesli on beş yaşında bir gencin açısın-
dan venlen bu eğlenceli yol filminin
müziği, devrin klasiklerinden Stilhva-
ter grubunun imzasını taşıyor.
Evening Standard Filnileri serisin-
de daha önce Cannes'da da gösterilen,
sinetna üzerine bir fılm var. 'Cecü B.
Demented'. Şımank Hollywood yıldı-
zı rolünde MebnieGriffith, son filmi-
nin yardım prömiyeri için Baltimo-
re'a çağnlıdır. Hiçbir şeyden mem-
nun olmayan kaprisli yıldız, beklen-
medık bir anda, kötü fılmleri protes-
to eden bir grup eylemci tarafından ka-
çınlır. Amaçlan, gerçek kişiler ve ger-
çek terör ile bağımsız bir gerilla fil-
mi yapmaktır ünlü yıldızı kullanarak.
"Fflm cehennemine hoşgeküniz", "Kö-
tû sinemayıcezalandınn" gibi slogan-
lar atan gruptakılerden herbin, Fass-
binder, WarhoL Peckinpah gibi en
sevdiği yönetmenin adını dövmeletmiş-
tir bedenine. Ve tümü, karizmalı li-
derleri Cecil B.Demented'e tapar. Yö-
netmen John VValters' ın amacı tecim-
sel sinemaya karşı bir manıfesto çıkar-
mak, ama işin ironisi, filmin Melanie
Griffiths ve Steven Dorff gibi ünlü
Hollywood oyunculan ve büyük bir
bütçe ile gerçekleştirilmiş olması. Ce-
cil B.Demented, VValters'ın daha ön-
ceki fılmleri gibi anarşıst bir çahşma;
hiciv bol, ama bolca da vahşet içeri-
yor bu hiciv. Gerçi diyalog müthiş.
Warhol'dan Preminger'a, PasoBni'ye
ve hele 'ForestGrump'a bir alay gön-
derme var. Başroldekı ıki Hollywood
yıldızı da VValters'ın havasına girmiş
rahathkla.
Ang Lee'den epik bir başyaprt
Aynı bölümde 'Çömelmiş Kaplan,
Gizli Ejderha' (Crouching Tiger, Hid-
den Dragon), Tayvan doğumlu Ang
Lee'nin Ingilizce çektiği iki filmden
sonra yine ana diline döndüğü, kung-
fu, tarihsel ögeler, cadılar ve kahraman-
lar içeren romantik bir melodram ya
da kısaca epik bir başyapıt. 19. yüz-
yılda Çın'de geçen bu öyküye bir fan-
tezi havası vermek isteyen Lee, diji-
tal teknolojiden bol bol yararlanmış.
'Kusursuz' (Flavvless) fılminde Ro-
bert de Niro, bir bankada bekçi iken
bir soygun sırasında birkaç kjşinin ya-
M,.elanie
GrifFıth ve Steven
Dorf'un
başrollerini
paylaştığı 'Cecil B.
Demented' adlı
filmde yönetmen
John Walters
tecimsel sinemaya
karşı bir manifesto
çıkarmak istemiş.
şamını kurtardıgı için mahallesinde
kahraman ilan edilen müthiş tutucu,
eşcinsellerden nefret eden yalnız bir
adamı canlandınr. Bir gün bir tarafı-
na inme inince doktorlann verdiği iyi-
leşme programını zorla kabul eder.
Programın gerektirdiği çalışmalardan
biri şarkı derslendir, ama öğretmen, üst
katta oturan travesü olunca işler çatal-
laşır. Sonunda ortak bir nokta bulur,
bu yaşam biçemleri birbirine ters dü-
şen iki insan. Başanlı bir oyun çıka-
ran De Niro'nun karşısında travesti
rolünde Philip Seymour Hoffman hiç
altta kalmıyor, ama yardımcı rollerde
ya da figüran olarak beliren bir alay
New Yorklu travesti sanatçı fılmi renk-
lendiriyor en azından.
'Mayıs Sıkmüsı'nın da gösterildiği
Avrupa sineması bölümünde 'Luna
Papa\ Tacik yönetmen Bahriyar Ku-
doynazarov'dan, Kusturica'dan aşağı
kalmayan deli dolu keyifli bir yapıt.
Ahnanya'daki uçurum
Dünya sinemasında duygulu bir ko-
medi, Edvvard Yogun'a Cannes'da En
lyi Yönetmen ödülü getiren 'Yi Yi'
fılmi. 1999 Montreal Dünya Film Fes-
tivali'nde En lyi Yönetmen ödülü alan
genç Louis Belanger'ın ilk fılmi 'Pbst
Mortem' de bu bölümde.
.zYobert de Niro,
'Kusursuz'da
banka soygunu
sırasında birkaç
kişinin yaşamını
kurtardığı için
mahallesinde
kahraman ilan
edilen tutucu bir
yalnız adamı
canlandınyor.
Fransız fılmleri bölümünde, Locar-
no'da Jüri Özel Ödülünü paylaşan
'Bronx Barbes', yönetmen ve antro-
polog Elaine de Latour'un Fıldışı Sa-
hili getolan üzenne bir incelemesi.
Bu ilk konulu fılminde kimlik arayan
iki oğlan çocuğun vahşet, hapis ve
ölümle oynadığı köşekapmaca oyu-
nunu görüntülüyor De Latour. Mo-
dern Afrika'da sanat yaşamı üzerine
gerçekçi bir yapıt olan 'Bronx-Bar-
bes' da Jean Rouch etkisi gözden kaç-
mıyor.
Genel olarak amacı, yılın büyük fes-
tivallerinden Ingilız toplumuna en iyi
ömekler sunmak olan festıvalde, da-
ha önce Berlin'de izlediğimiz bir film
de var. 'TenekeDavuP gibi ünlü roman-
lardan uyarlamalara bir yeni ek olarak
Volker Schlöndorff, bir kadının terö-
rist geçmışınden kaçışını görüntüledi-
ği 'Rita'nın Efsaneleri'ni kotarmış.
1970'lerde Baader Meinhoffeylemle-
rinin milli güvenliği tehdit ettiğine
inanıldığı sırada, yaşananlara duva-
nn yıkıhşı ardmdan bakan bu film
için Schlöndorff, "Baader Mein-
hotTtan çok, Doğu Ahnanya ve insan-
lannorada nasılvaşadıklan üzerinebir
fihn" diyor. Ve filmde yaşanan olay-
lann bugün için de geçerlı olduğunu,
çünkü şimdi Almanya'nın iki yakası
arasındaki uçurumun daha genişledi-
ğini vurguluyor.
Ikirıci 'Sade' Ceoffrey Rush
Bu yıl Sade Markizı üzerine iki film
çıktı karşımıza ve Londra ikisini de al-
mış programa. 'Sade', sadizmin baba-
sı Marid Sade'ı devrim terörü sırasın-
da sakın olmaya çahşan, anlaşılmamış,
dikbaşh bir ironist olarak gösteren dü-
şündürücü bir komedi. Giyotin gerçe-
ğinin her gün bir adım daha yaklaştı-
Jı sıralarda geçen film, seksten çok
Vİüm üzerine. Benoit DeUmmme'un
bu fılminde, yıllann ünlü oyuncusu Je-
an-Pierre Cassel'den yıldızı yeni par-
layan Gregoire Cohn'e birçok önem-
li Fransız oyuncu var, ama kuşkusuz
Sade rolünde Danid Auteufl parlıyor.
Ikinci Sade öyküsü, senaryo yaza-
n Doug VV'right'm piyesinden Wright
tarafindan sinemaya uyarlanan
k
QıriDs\
'VarohnaıunDayanıtrnazHafhiiğr fil-
minden anımsayacağırruz Philip Ka-
ufinan'ın imza attığı bu filmde konu
1807 yıhnda, Sade Paris'te bir akıl
hastanesindeyken geçer. 'Staine' fıl-
minde çıkardığı oyunla Oscar alan Ge-
offrey Rush'ın başrolde delı, kötü ve
yaklaşmak tehlikeli Sade'ı, Mfchael
Caine'in ona en çok acı çektiren kar-
şıtını ve KateVVinslet'in yardımsever
oda hizmetçisini canlandırdığı fılme
komedi serpiştirilmiş olsa da, konu-
yu cıddiye alan, yaratıcı anlatım ve
cinsel kimlik üzerine düşündürücü bir
yapıt. Bakalım izleyici hangisini be-
ğenecek.
44. yaş günü şenliği 16 Aralık ge-
cesi son bulacak olan festivalin kapa-
nış fılmi 'Romantik Doğmıış' (Born
Romantıc), 'Bu Yıhn Aşkı' (This Ye-
ar's Love)'da başan sağlayan yazar
yönetmen Davidkane'den, tümü Lond-
ra'da geçen müzık ve dans dolu keyif-
li bir romantik güldürü.
İlk konserl Macar Savarla Senfonl Orkestrası ve piyanlst Cülsln Onay verecek
Iş SanatKültürMerked açdtyor
GübinOnay'm soiistolarak konser4Kason'da.
KiihürServisi-Istanbul, 4 Kasım'da yeni bir
kültür sanat merkezine kavuşuyor. Türkiye Iş
Bankası tarafindan Levent'teki Iş Kuleleri
kompleksi içinde kurulan ve 800 kişilik kon-
ser salonuna sahip olan Iş Sanat Kültür Mer-
kezL Macaristan'ın önde gelen topluluklann-
danSavariaSenfoni Orkestrası ve Gübin Onay
ile açıyor kapılannı.
Iş Sanat bünyesinde yer alan Istanbul salo-
nu, klasikten caza, Türk müziğinden tangoya,
izleyiciyi müziğin değişik renkleri ve ulusla-
rarası isimleriyle bir araya getirmeyi amaçlar-
ken zaman zaman edebıyat mannelenne ve özel
tiyatrolara da yer vererek daha geniş kitlelere
ulaşmayı hedefliyor. Kısa süre içinde yine ay-
nı merkez bünyesinde açılacak olan Kybefe Sa-
nat Galerisi ise Türkiye'den ve dünyadanönem-
li sergılere ev sahıphği yapacak.
tş Sanat'ın4 Kasım Cumartesi saat 19.30'da
sunulacak halka açık ilk konserinde Savaria Sen-
foni Orkestrası'nı, müzik yaşamını Macaris-
tan'da sürdüren şef Alpasian Ertûngealp yö-
netecek. Uluslararası başanlanyla tanınan dev-
let sanatçımız, piyanist Gülsin Onay ise bu
konserin solisti olacak. Çağdaş müzik yapıt-
lanna getirdıği başanlı yorumlanyla tanınan
ve dünya çapında üne sahip şefler ve solistler-
le çalan Savaria Senfoni Orkestrası, Macaris-
tan'ın tanınmış orkestralanndan biri.
Iş Sanat Kültür Merkezi konserleri çerçeve-
sinde 7 Kasım Salı günü ise çağdaş cazın ün-
lü kadın seslerinden biri, Diane Schuur mü-
zikseverlerle buluşacak. En lyi Caz Vokalisti
dalında iki kez Grammy Müzik Ödülü'ne sa-
hip olan Schuur, cazın son firstlady'si olarak
anılıyor. Sanatçınm Eylül 2000'de piyasaya
çıkan son albümü 'FriendsforSchuur' ise mü-
zik çevrelerinden yoğun ilgı topluyor.
Her ay yaklaşık 12 etkinhğin gerçekleştiri-
leceği fş Sanat'ın kasım ayı konser progra-
mında, Rus asıllı ünlü viyolonsel virtüözü
MîschaMaisk\, genç deha olarak tanınan Leh-
Macar piyanist PiotrAnderswewski, Brezilya
ritimleri ile cazı ustalıkla bırleştiren Tania Ma-
ria gibi sanatçılar yer alacak. Dünyanın en iyi
kemancüan arasında yer alan VTktoria Mul-
lova, son albümüyle aynı adı taşıyan 'Through
the Looking Glass' başlıklı turne çerçevesin-
de müzikseverlerle Iş Sanat'ta bir araya gele-
cek. Aydm Esen, MartialSoJal ile 'tstanbal Do-
ğaçbmatan' sunarken ÇingenekrZamanı baş-
lıklı konserlerde tvo Papazov ve Bulgar Dû-
ğün Orkestrası Bahk Ayhan ve Grubu ile,
Bratsch ise Laço Tayfa topluluğu ile buluşa-
rak Iş Sanat'ta Balkan müziği rüzgân estire-
cek.
Tüm konserlerin bilet satışlan, Biletix ara-
cdığıyla gerçekleştirilecek. (021645415 55)
tş Kuleleri: 4. Levent. Tel: 0212 316 00 00.
İFSAK 16. İstanbul Fotoğraf Günleri'nde yabancı konuklar da yer alıyor
Belgeselin binbir çeşidi îzlenebüecek
Kültür Servisi - İFSAK 16. İstanbul Fotoğraf
Günleri, dün 2000 yılı İFSAK fotoğraf ve sine-
ma ödüllerinin dağıtımıyla başladı. Sergi, söyle-
şi, konferans ve atölye çalışmalanndan oluşan et-
kinlikler, kasım ayı boyunca İFSAK'ta, çeşitli ser-
gi salonlan ve galerilerde gerçekleştirilecek. İF-
SAK, bu yılki programında İsveç, Yunanistan,
Finlandiya, Danimarka'dan gelen konuklarla söy-
leşilere de yer veriyor.
Bugün Vakıfbank Sanat Galerisi'nde Merih
Akoğulve Sinan Koçaslan ın 'InMemoriam' Yü-
maz Kaini Anma sergısi açılacak.
Vehbi Koca'nın, 'Duvara Yazmak', Irlandalı
Gem Casey ve Seamus Lougran'ın Betfast Ex-
posed Grubu ile birlıkte hazırladıklan 'Retrospek-
tiTsergısı 3-15 Kasım tarihlen arasında, Taksim
Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Sergiyle ilgili
olarak Kuzey Irlanda'nın sosyal, polıtık ve eko-
nomik durumunu yansıtan belgesel fotoğraflar
üzerine, tFSAK salonunda4 Kasım'da saat 14.00'te
bir de söyleşi yapılacak.
Fıkret Otyam ise toplumsal belgeci fotoğrafla-
nyla, fotoğraf günlerinin konuğu olacak. Flkret
Otyam*m 'Otyam'uı Objektifinden'isimli sergi-
si, 5-15 Kasım tarihlen arasında Dünya Kıtabevi
Sergi Salonu'nda yer alacak. 16 Kasım'da Aksa-
nat'ta 'Türk Basıninda FotoğrafKuilanunı' konu-
lu konferansa MÜ tletışim Fakültesi Haber Ajan-
sı üycleri katılacaklar. Fotogen'in 'EnineBoyuna
tstanbal' başlıklı sergisi 17 Kasım'da Devlet Gü-
zel Sanatlar Galerisi'nde açılacak. Trine Sonder-
gaard. Pentti Sammallahti. Patricio Saünas, Kent
Klich. Lars Tunbjörk, Anders Petersen ve Haül
KflyTitürk'ün konuşmacı olarak katılacağı'Dün-
yadaBeigeselFatoğrar başlıklı söyleşi, 23 Kasım'da
saat 18.30'da Aksanat'ta gerçekleştirilecek.
24 Kasım'da Basın Müzesi'nde Trine Sonder-
gaard, Pentti Sammallahti ve Patricio Salinas'ın,
Kent Klich'in Dünya Kitabevi Sergi Salonu'nda
25 Kasım'da, Lars Tunbjork'un 25 Kasım'da tF-
SAK Sergi Salonu'nda sergileri açılacak.
Merih Akogul'un '
toğrafinOlanımaa' başlıklı Swrksbop'u 25-26 Ka-
sım'da lFSAK'ta gerçekleşecek. Raniia Kokkini-
dou. Fotis Pakoiogos. Chryssa TzelepL Chr> soula
MamogkMi ve Angyris Lİapopoulos'un katıldığı
'Selanik Fotoğraf Merkezi'nin karma sergisi, 27
Kasım-8 Aralık tarihleri arasında Ziraat Bankası
Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Yunanlı sanatçı-
larlatFSAK'ta 29 Kasım'da saat 19.30'da bir söy-
leşi de gerçekleştirilecek.
28 Kasım'da Italyan Kültür Merkezi'nde yapı-
lacak ve Haşim Nur Gürel'üı yöneteceği 'Fotoğ-
raf ve Eleştiri' konulu panelın konuşmacılan ise
Levent Çahkoğhı, Menh Akoğul, Kaya Ozsezgin
ve Erhan Karaesmen. Fotoğraf günlerinde ayn-
ca, amatör fotoğrafçılann sınırh süre ve malze-
meyle kentin 48 saatini belgelemekri esasına da-
yalı '10. Fotomaraton Yanşması' duzenlenecek.
30 Kasım'da Cemil Ağaakoğlu'nun sergisi Tak-
sim Sanat Galerisi'nde açılacak. Aksanat'ta tF-
SAK 5. Dia Gösterisi Yanşması'nın ödül töreni
yapılacak.
VekU Koca, Gory Cmeyve Seamus Loogran'm
BdfHt EıpoMd Gn*« ik faHkte hazırtadBdan
•etfi lUotan Sanat G*lcrH'ade yer atacak.
IŞILDAK VE YELPAZE
ATtLLA BtRKİYE
Üniversiteli Ohnak!
Belleğim beni yanıttmıyorsa, son seçimlerde bir-
çok partinin programında YOK'ün kaldınlacağı,
üniversite ve ortaeğitimin yeniden düzenleneceği
vb. vb. yer alıyordu.
Hatta daha önceki seçim programlannda da yer
alıyordu.
12 Eylül darbesiyle gelen YÖK, kalkmadı; kal-
kamıyor ne hikmetse. Sistemi savunanlar da var
tabii. Ama o kadar çok yazıldı çtzildi ki, yineleme-
nin hiçbir anlamı yok.
Üniversitemiz özgür ve özerk değH; çünkü YÖK
diye bir kurum var! Birçok "şey" gibi, ülkenin ayıp-
lanndan...
• • •
Türff/ye'de üniversiteli olmak" diye bir "sonj-
numuz" var yıllarca; ta Turan Emeksiz'lere daya-
nan, belki daha da eskilere...
Yönetimler, iktidariar, pek sevemediler üniversl-
telj gençliği; oysaki "ülkenin geleceği onlart
Üniversiteye ginmek bir sorun; okumak, okuya-
bilmek başka bir sorun. Sesinizi çıkartırsantz, şu
veya bu şekilde "derslerinizin" dışındaki bir şey-
lerle ilgilenir, hele de bunu yüksek sesle söylerse-
niz, polis copunu da sırtınıza yersiniz!
Ote yandan yaşınız gereği ve de ülkenin vatan-
dası olarak birçok haklara sahipsiniz.
Omeğin, ünlü şiiri izleyerek söylersek, "asılmak
hakkına da sahipsiniz", yaşınız on sekizi geçtiyse.
Gerçi bizim ülkede, on altı yaşındaki çocuğu da
astılar ya!
• • •
Geçen perşembe NTVde "Gerçek Hayatlar
J>
\
izledim. Sevgili dostumuz Sedat Küçükay'ın ha-
zırlayıp sunduğu bir iztence. Sedat, "diş mektebi'nde
profesör, bir hoca, ama aslında ortadan kalkma-
ya yüz tutmuş bir sanata, mim sanatına gönül ver-
miş, yürekten biri...
Yani bizim kuşaktan: elli beşli...
Genç konuğuyla "Türkiye'de üniversiteli olrna-
y/"tartıştı. Zaten izlencenin içeriği bir "mesleğin",
bir "uğraş alanının" özellikleri, sorunlan.
Konu üniversite olunca 45 dakika yetmiyor do-
ğal olarak. Çünkü sorunlar bitmiyor.
Sedat sorulan peş peşe sıraladı. Genç konuğu,
hukuk ögrencisi yinmi bir yaşındaki Mehmet Kar-
lı yanıtlanyla, bilgisiyle, demokratik görüşü, oigun-
laşmış düşüncesi ve zekâsıyla bizi şaşkınlığa dü-
şürdü.
Mehmet Karlı birçok sorunu açık bir biçimde, kor-
kusuzca dile getirdi. (Bence Sedat üniversite ko-
nusunu daha da işlemeli.)
Yurt sorunundan, fırsat eşitsizliğinden, yönefm-
lerin öğrenciye güvenmediğinden, üniversitede
düşünce üretiminin olmayışından, sosyal etkinlik-
lerin yok denecek kadar az oldugundan, oğrenci-
nin üniversite yönetimine etken olarak "katılama-
dığından " vb. vb. "yaşamsal sorun "lardan söz et-
ti.
Sayılar verdi; Batı'dan örnekler verdi. Daha bir-
çok sorundan "bilerek" söz etti. Bildiğim kadany-
la şimdiki hükümet egitimde bir reform, bir atılım,
bir sıçrama peşinde. Mehmet Kariı'nın barrtını al-
sınlar izlesinler, uygulasınlar; bence yeter de artar
bile...
•••
Mehmet Karlı -ne yazık ki- üniversiteli genci tem-
sil etmiyor. Belli ki özel bir "öğrenci". Temsil etmi-
yor, çünkü ne yazık ki aşağıdan, fiseden böylesi-
ne donanımlı gelmiyor öğrenci; gelemiyor!
Mehmet Kariı'nın ibretlik biryanıtı vardı:
"Saygın olmak için ne yapmak gerekli?"
"Çok paralı olmak ya da magazin programlan-
na çıkmak..."
Richard Gere'e Beanor
Roosevett Ödülü
• Kfittûr Servisi - Amerikalı aktör Richard Gere,
Tibetlilenn bağımsızhğı için gösterdiği
çabalardan ötürü, Eleanor Roosevelt adına verilen
insan haklan ödülüne layık görüldü. Gere,
ABD'nin eski başkanlanndan Franklin
Roosevelt'in eşi Eleanor adına verilen geleneksel
13. Val-Kill Madalyası aldı. Madarya, ayn
dönemlerde yaşamalanna rağmen aralannda ,
güçlü bir bağ olduğunu belirten budist aktör
Gere'in yanı sıra dört kişiye daha verildi. Eleanor
Roosevelt, Birleşmiş Milletler'de İnsan Haklan
Evrensel Bildirisi'nin hazu-lanması ve kabul
edilmesinde önemli rol oynamıştı.
Kaç Para Kaç' Oscar yolcuso
• İSTANBUL (AA) - Senaryosu ve yönetmenliğmi
Reha Erdem'in yapnğı 'Kaç Para Kaç' adh film,
2001 Oscar'ında 'yabancı fıhnler' kategorisinde
Türkiye'yi temsil edecek. Türkiye Sinema Eseri
Sahipleri Meslek Birliği'nin (SESAM) yaptığı
toplanüda 1 Kasım 1999-31 Ekim 2000'tarihleri
arasında Türkiye'de gösterime giren 'Abuzer
Kadayıf, 'Güle Güle', 'Duruşma', 'Kahpe
Bizans', 'Güneşe Yokuluk' ve 'Kaç Para Kaç' adh
filmler arasında seçim yapıldı. Seçim sonucu 'Kaç
Para Kaç'ın 2001 Oscan'na gönderihnesi
kararlaştuıldı. Yapımı Atlantik Fihn'e ait olan 'Kaç
Para Kaç'ta Taner Birsel, Zuhal Gencer, Bennu
Yıldınmlar baş rolleri paylaşıyor. Görüntü
yönetmenleğini Florent Herry ve Jean Louis
Vialard'ın yaptığı filmde inançlann, değerler ve
kriterlerin gündelik hayattan kayıp gitmesi ve
paranın her şeyin yerini alması anlatılıyor.
Akadenû ktanbul'da sinema
• Kültür Servisi - Her hafta Akademi İstanbul
Sineması'nda sinemaseverlerle buluşacak olan
'Süresiz Fibn Festivali', yann Yunan fikni
Vassiliki ile başlıyor. Her cuma ' 18'45 Klasikleri'
adı altında göstenlecek olan kasım ayınuı diğer
fıhnleri ise şöyle: Kara Kentin Çocuklan, Net
Devine ve Cotton Mary.
Cabaret Cine'de belgesel günteri
• KüMr Servisi - Cabaret Cine'nin 'Belgesel
Sınemacılar Birliği' ile ortaklaşa düzenlediği
belgesel gösterimleri, bu aydan itibaren Cabaret
Cine'de gerçekleştirilecek. Kasım ayının ilk filmi
bugün saat 20.00'de gösterilecek olan, Şehbal
Şenyurt'un 'Adige' adlı belgeseli olacak. Filmde,
Çerİcez halkının sürgün hikâyesi, 12 Cerkez
kabüesini temsil eden 12 atlı ile bir yolculuk
filmine dönüşüyor.