25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2000 PERŞEMBE 14 JvUJLl LJ1\ kultur@cumhuriyet.com.tr 'Mayıs Sıkıntisı' Londra yolunda Londra Film Festivaliy dün Cameron Crowe'un 'Hemen Hemen Ünlü 'filmiyle başkuh GÖNÜL DÖNMEZ - COLİN Londra Film Festivali, dûn Came- ron Crowe'un 1970'ler rock çılgınlı- ğını ele alan 'Hemen Hemen UnhV (Almost Famous) filminin galası ile açıldı. Müzik eleştirmeni olmaya he- vesli on beş yaşında bir gencin açısın- dan venlen bu eğlenceli yol filminin müziği, devrin klasiklerinden Stilhva- ter grubunun imzasını taşıyor. Evening Standard Filnileri serisin- de daha önce Cannes'da da gösterilen, sinetna üzerine bir fılm var. 'Cecü B. Demented'. Şımank Hollywood yıldı- zı rolünde MebnieGriffith, son filmi- nin yardım prömiyeri için Baltimo- re'a çağnlıdır. Hiçbir şeyden mem- nun olmayan kaprisli yıldız, beklen- medık bir anda, kötü fılmleri protes- to eden bir grup eylemci tarafından ka- çınlır. Amaçlan, gerçek kişiler ve ger- çek terör ile bağımsız bir gerilla fil- mi yapmaktır ünlü yıldızı kullanarak. "Fflm cehennemine hoşgeküniz", "Kö- tû sinemayıcezalandınn" gibi slogan- lar atan gruptakılerden herbin, Fass- binder, WarhoL Peckinpah gibi en sevdiği yönetmenin adını dövmeletmiş- tir bedenine. Ve tümü, karizmalı li- derleri Cecil B.Demented'e tapar. Yö- netmen John VValters' ın amacı tecim- sel sinemaya karşı bir manıfesto çıkar- mak, ama işin ironisi, filmin Melanie Griffiths ve Steven Dorff gibi ünlü Hollywood oyunculan ve büyük bir bütçe ile gerçekleştirilmiş olması. Ce- cil B.Demented, VValters'ın daha ön- ceki fılmleri gibi anarşıst bir çahşma; hiciv bol, ama bolca da vahşet içeri- yor bu hiciv. Gerçi diyalog müthiş. Warhol'dan Preminger'a, PasoBni'ye ve hele 'ForestGrump'a bir alay gön- derme var. Başroldekı ıki Hollywood yıldızı da VValters'ın havasına girmiş rahathkla. Ang Lee'den epik bir başyaprt Aynı bölümde 'Çömelmiş Kaplan, Gizli Ejderha' (Crouching Tiger, Hid- den Dragon), Tayvan doğumlu Ang Lee'nin Ingilizce çektiği iki filmden sonra yine ana diline döndüğü, kung- fu, tarihsel ögeler, cadılar ve kahraman- lar içeren romantik bir melodram ya da kısaca epik bir başyapıt. 19. yüz- yılda Çın'de geçen bu öyküye bir fan- tezi havası vermek isteyen Lee, diji- tal teknolojiden bol bol yararlanmış. 'Kusursuz' (Flavvless) fılminde Ro- bert de Niro, bir bankada bekçi iken bir soygun sırasında birkaç kjşinin ya- M,.elanie GrifFıth ve Steven Dorf'un başrollerini paylaştığı 'Cecil B. Demented' adlı filmde yönetmen John Walters tecimsel sinemaya karşı bir manifesto çıkarmak istemiş. şamını kurtardıgı için mahallesinde kahraman ilan edilen müthiş tutucu, eşcinsellerden nefret eden yalnız bir adamı canlandınr. Bir gün bir tarafı- na inme inince doktorlann verdiği iyi- leşme programını zorla kabul eder. Programın gerektirdiği çalışmalardan biri şarkı derslendir, ama öğretmen, üst katta oturan travesü olunca işler çatal- laşır. Sonunda ortak bir nokta bulur, bu yaşam biçemleri birbirine ters dü- şen iki insan. Başanlı bir oyun çıka- ran De Niro'nun karşısında travesti rolünde Philip Seymour Hoffman hiç altta kalmıyor, ama yardımcı rollerde ya da figüran olarak beliren bir alay New Yorklu travesti sanatçı fılmi renk- lendiriyor en azından. 'Mayıs Sıkmüsı'nın da gösterildiği Avrupa sineması bölümünde 'Luna Papa\ Tacik yönetmen Bahriyar Ku- doynazarov'dan, Kusturica'dan aşağı kalmayan deli dolu keyifli bir yapıt. Ahnanya'daki uçurum Dünya sinemasında duygulu bir ko- medi, Edvvard Yogun'a Cannes'da En lyi Yönetmen ödülü getiren 'Yi Yi' fılmi. 1999 Montreal Dünya Film Fes- tivali'nde En lyi Yönetmen ödülü alan genç Louis Belanger'ın ilk fılmi 'Pbst Mortem' de bu bölümde. .zYobert de Niro, 'Kusursuz'da banka soygunu sırasında birkaç kişinin yaşamını kurtardığı için mahallesinde kahraman ilan edilen tutucu bir yalnız adamı canlandınyor. Fransız fılmleri bölümünde, Locar- no'da Jüri Özel Ödülünü paylaşan 'Bronx Barbes', yönetmen ve antro- polog Elaine de Latour'un Fıldışı Sa- hili getolan üzenne bir incelemesi. Bu ilk konulu fılminde kimlik arayan iki oğlan çocuğun vahşet, hapis ve ölümle oynadığı köşekapmaca oyu- nunu görüntülüyor De Latour. Mo- dern Afrika'da sanat yaşamı üzerine gerçekçi bir yapıt olan 'Bronx-Bar- bes' da Jean Rouch etkisi gözden kaç- mıyor. Genel olarak amacı, yılın büyük fes- tivallerinden Ingilız toplumuna en iyi ömekler sunmak olan festıvalde, da- ha önce Berlin'de izlediğimiz bir film de var. 'TenekeDavuP gibi ünlü roman- lardan uyarlamalara bir yeni ek olarak Volker Schlöndorff, bir kadının terö- rist geçmışınden kaçışını görüntüledi- ği 'Rita'nın Efsaneleri'ni kotarmış. 1970'lerde Baader Meinhoffeylemle- rinin milli güvenliği tehdit ettiğine inanıldığı sırada, yaşananlara duva- nn yıkıhşı ardmdan bakan bu film için Schlöndorff, "Baader Mein- hotTtan çok, Doğu Ahnanya ve insan- lannorada nasılvaşadıklan üzerinebir fihn" diyor. Ve filmde yaşanan olay- lann bugün için de geçerlı olduğunu, çünkü şimdi Almanya'nın iki yakası arasındaki uçurumun daha genişledi- ğini vurguluyor. Ikirıci 'Sade' Ceoffrey Rush Bu yıl Sade Markizı üzerine iki film çıktı karşımıza ve Londra ikisini de al- mış programa. 'Sade', sadizmin baba- sı Marid Sade'ı devrim terörü sırasın- da sakın olmaya çahşan, anlaşılmamış, dikbaşh bir ironist olarak gösteren dü- şündürücü bir komedi. Giyotin gerçe- ğinin her gün bir adım daha yaklaştı- Jı sıralarda geçen film, seksten çok Vİüm üzerine. Benoit DeUmmme'un bu fılminde, yıllann ünlü oyuncusu Je- an-Pierre Cassel'den yıldızı yeni par- layan Gregoire Cohn'e birçok önem- li Fransız oyuncu var, ama kuşkusuz Sade rolünde Danid Auteufl parlıyor. Ikinci Sade öyküsü, senaryo yaza- n Doug VV'right'm piyesinden Wright tarafindan sinemaya uyarlanan k QıriDs\ 'VarohnaıunDayanıtrnazHafhiiğr fil- minden anımsayacağırruz Philip Ka- ufinan'ın imza attığı bu filmde konu 1807 yıhnda, Sade Paris'te bir akıl hastanesindeyken geçer. 'Staine' fıl- minde çıkardığı oyunla Oscar alan Ge- offrey Rush'ın başrolde delı, kötü ve yaklaşmak tehlikeli Sade'ı, Mfchael Caine'in ona en çok acı çektiren kar- şıtını ve KateVVinslet'in yardımsever oda hizmetçisini canlandırdığı fılme komedi serpiştirilmiş olsa da, konu- yu cıddiye alan, yaratıcı anlatım ve cinsel kimlik üzerine düşündürücü bir yapıt. Bakalım izleyici hangisini be- ğenecek. 44. yaş günü şenliği 16 Aralık ge- cesi son bulacak olan festivalin kapa- nış fılmi 'Romantik Doğmıış' (Born Romantıc), 'Bu Yıhn Aşkı' (This Ye- ar's Love)'da başan sağlayan yazar yönetmen Davidkane'den, tümü Lond- ra'da geçen müzık ve dans dolu keyif- li bir romantik güldürü. İlk konserl Macar Savarla Senfonl Orkestrası ve piyanlst Cülsln Onay verecek Iş SanatKültürMerked açdtyor GübinOnay'm soiistolarak konser4Kason'da. KiihürServisi-Istanbul, 4 Kasım'da yeni bir kültür sanat merkezine kavuşuyor. Türkiye Iş Bankası tarafindan Levent'teki Iş Kuleleri kompleksi içinde kurulan ve 800 kişilik kon- ser salonuna sahip olan Iş Sanat Kültür Mer- kezL Macaristan'ın önde gelen topluluklann- danSavariaSenfoni Orkestrası ve Gübin Onay ile açıyor kapılannı. Iş Sanat bünyesinde yer alan Istanbul salo- nu, klasikten caza, Türk müziğinden tangoya, izleyiciyi müziğin değişik renkleri ve ulusla- rarası isimleriyle bir araya getirmeyi amaçlar- ken zaman zaman edebıyat mannelenne ve özel tiyatrolara da yer vererek daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Kısa süre içinde yine ay- nı merkez bünyesinde açılacak olan Kybefe Sa- nat Galerisi ise Türkiye'den ve dünyadanönem- li sergılere ev sahıphği yapacak. tş Sanat'ın4 Kasım Cumartesi saat 19.30'da sunulacak halka açık ilk konserinde Savaria Sen- foni Orkestrası'nı, müzik yaşamını Macaris- tan'da sürdüren şef Alpasian Ertûngealp yö- netecek. Uluslararası başanlanyla tanınan dev- let sanatçımız, piyanist Gülsin Onay ise bu konserin solisti olacak. Çağdaş müzik yapıt- lanna getirdıği başanlı yorumlanyla tanınan ve dünya çapında üne sahip şefler ve solistler- le çalan Savaria Senfoni Orkestrası, Macaris- tan'ın tanınmış orkestralanndan biri. Iş Sanat Kültür Merkezi konserleri çerçeve- sinde 7 Kasım Salı günü ise çağdaş cazın ün- lü kadın seslerinden biri, Diane Schuur mü- zikseverlerle buluşacak. En lyi Caz Vokalisti dalında iki kez Grammy Müzik Ödülü'ne sa- hip olan Schuur, cazın son firstlady'si olarak anılıyor. Sanatçınm Eylül 2000'de piyasaya çıkan son albümü 'FriendsforSchuur' ise mü- zik çevrelerinden yoğun ilgı topluyor. Her ay yaklaşık 12 etkinhğin gerçekleştiri- leceği fş Sanat'ın kasım ayı konser progra- mında, Rus asıllı ünlü viyolonsel virtüözü MîschaMaisk\, genç deha olarak tanınan Leh- Macar piyanist PiotrAnderswewski, Brezilya ritimleri ile cazı ustalıkla bırleştiren Tania Ma- ria gibi sanatçılar yer alacak. Dünyanın en iyi kemancüan arasında yer alan VTktoria Mul- lova, son albümüyle aynı adı taşıyan 'Through the Looking Glass' başlıklı turne çerçevesin- de müzikseverlerle Iş Sanat'ta bir araya gele- cek. Aydm Esen, MartialSoJal ile 'tstanbal Do- ğaçbmatan' sunarken ÇingenekrZamanı baş- lıklı konserlerde tvo Papazov ve Bulgar Dû- ğün Orkestrası Bahk Ayhan ve Grubu ile, Bratsch ise Laço Tayfa topluluğu ile buluşa- rak Iş Sanat'ta Balkan müziği rüzgân estire- cek. Tüm konserlerin bilet satışlan, Biletix ara- cdığıyla gerçekleştirilecek. (021645415 55) tş Kuleleri: 4. Levent. Tel: 0212 316 00 00. İFSAK 16. İstanbul Fotoğraf Günleri'nde yabancı konuklar da yer alıyor Belgeselin binbir çeşidi îzlenebüecek Kültür Servisi - İFSAK 16. İstanbul Fotoğraf Günleri, dün 2000 yılı İFSAK fotoğraf ve sine- ma ödüllerinin dağıtımıyla başladı. Sergi, söyle- şi, konferans ve atölye çalışmalanndan oluşan et- kinlikler, kasım ayı boyunca İFSAK'ta, çeşitli ser- gi salonlan ve galerilerde gerçekleştirilecek. İF- SAK, bu yılki programında İsveç, Yunanistan, Finlandiya, Danimarka'dan gelen konuklarla söy- leşilere de yer veriyor. Bugün Vakıfbank Sanat Galerisi'nde Merih Akoğulve Sinan Koçaslan ın 'InMemoriam' Yü- maz Kaini Anma sergısi açılacak. Vehbi Koca'nın, 'Duvara Yazmak', Irlandalı Gem Casey ve Seamus Lougran'ın Betfast Ex- posed Grubu ile birlıkte hazırladıklan 'Retrospek- tiTsergısı 3-15 Kasım tarihlen arasında, Taksim Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Sergiyle ilgili olarak Kuzey Irlanda'nın sosyal, polıtık ve eko- nomik durumunu yansıtan belgesel fotoğraflar üzerine, tFSAK salonunda4 Kasım'da saat 14.00'te bir de söyleşi yapılacak. Fıkret Otyam ise toplumsal belgeci fotoğrafla- nyla, fotoğraf günlerinin konuğu olacak. Flkret Otyam*m 'Otyam'uı Objektifinden'isimli sergi- si, 5-15 Kasım tarihlen arasında Dünya Kıtabevi Sergi Salonu'nda yer alacak. 16 Kasım'da Aksa- nat'ta 'Türk Basıninda FotoğrafKuilanunı' konu- lu konferansa MÜ tletışim Fakültesi Haber Ajan- sı üycleri katılacaklar. Fotogen'in 'EnineBoyuna tstanbal' başlıklı sergisi 17 Kasım'da Devlet Gü- zel Sanatlar Galerisi'nde açılacak. Trine Sonder- gaard. Pentti Sammallahti. Patricio Saünas, Kent Klich. Lars Tunbjörk, Anders Petersen ve Haül KflyTitürk'ün konuşmacı olarak katılacağı'Dün- yadaBeigeselFatoğrar başlıklı söyleşi, 23 Kasım'da saat 18.30'da Aksanat'ta gerçekleştirilecek. 24 Kasım'da Basın Müzesi'nde Trine Sonder- gaard, Pentti Sammallahti ve Patricio Salinas'ın, Kent Klich'in Dünya Kitabevi Sergi Salonu'nda 25 Kasım'da, Lars Tunbjork'un 25 Kasım'da tF- SAK Sergi Salonu'nda sergileri açılacak. Merih Akogul'un ' toğrafinOlanımaa' başlıklı Swrksbop'u 25-26 Ka- sım'da lFSAK'ta gerçekleşecek. Raniia Kokkini- dou. Fotis Pakoiogos. Chryssa TzelepL Chr> soula MamogkMi ve Angyris Lİapopoulos'un katıldığı 'Selanik Fotoğraf Merkezi'nin karma sergisi, 27 Kasım-8 Aralık tarihleri arasında Ziraat Bankası Sanat Galerisi'nde sergilenecek. Yunanlı sanatçı- larlatFSAK'ta 29 Kasım'da saat 19.30'da bir söy- leşi de gerçekleştirilecek. 28 Kasım'da Italyan Kültür Merkezi'nde yapı- lacak ve Haşim Nur Gürel'üı yöneteceği 'Fotoğ- raf ve Eleştiri' konulu panelın konuşmacılan ise Levent Çahkoğhı, Menh Akoğul, Kaya Ozsezgin ve Erhan Karaesmen. Fotoğraf günlerinde ayn- ca, amatör fotoğrafçılann sınırh süre ve malze- meyle kentin 48 saatini belgelemekri esasına da- yalı '10. Fotomaraton Yanşması' duzenlenecek. 30 Kasım'da Cemil Ağaakoğlu'nun sergisi Tak- sim Sanat Galerisi'nde açılacak. Aksanat'ta tF- SAK 5. Dia Gösterisi Yanşması'nın ödül töreni yapılacak. VekU Koca, Gory Cmeyve Seamus Loogran'm BdfHt EıpoMd Gn*« ik faHkte hazırtadBdan •etfi lUotan Sanat G*lcrH'ade yer atacak. IŞILDAK VE YELPAZE ATtLLA BtRKİYE Üniversiteli Ohnak! Belleğim beni yanıttmıyorsa, son seçimlerde bir- çok partinin programında YOK'ün kaldınlacağı, üniversite ve ortaeğitimin yeniden düzenleneceği vb. vb. yer alıyordu. Hatta daha önceki seçim programlannda da yer alıyordu. 12 Eylül darbesiyle gelen YÖK, kalkmadı; kal- kamıyor ne hikmetse. Sistemi savunanlar da var tabii. Ama o kadar çok yazıldı çtzildi ki, yineleme- nin hiçbir anlamı yok. Üniversitemiz özgür ve özerk değH; çünkü YÖK diye bir kurum var! Birçok "şey" gibi, ülkenin ayıp- lanndan... • • • Türff/ye'de üniversiteli olmak" diye bir "sonj- numuz" var yıllarca; ta Turan Emeksiz'lere daya- nan, belki daha da eskilere... Yönetimler, iktidariar, pek sevemediler üniversl- telj gençliği; oysaki "ülkenin geleceği onlart Üniversiteye ginmek bir sorun; okumak, okuya- bilmek başka bir sorun. Sesinizi çıkartırsantz, şu veya bu şekilde "derslerinizin" dışındaki bir şey- lerle ilgilenir, hele de bunu yüksek sesle söylerse- niz, polis copunu da sırtınıza yersiniz! Ote yandan yaşınız gereği ve de ülkenin vatan- dası olarak birçok haklara sahipsiniz. Omeğin, ünlü şiiri izleyerek söylersek, "asılmak hakkına da sahipsiniz", yaşınız on sekizi geçtiyse. Gerçi bizim ülkede, on altı yaşındaki çocuğu da astılar ya! • • • Geçen perşembe NTVde "Gerçek Hayatlar J> \ izledim. Sevgili dostumuz Sedat Küçükay'ın ha- zırlayıp sunduğu bir iztence. Sedat, "diş mektebi'nde profesör, bir hoca, ama aslında ortadan kalkma- ya yüz tutmuş bir sanata, mim sanatına gönül ver- miş, yürekten biri... Yani bizim kuşaktan: elli beşli... Genç konuğuyla "Türkiye'de üniversiteli olrna- y/"tartıştı. Zaten izlencenin içeriği bir "mesleğin", bir "uğraş alanının" özellikleri, sorunlan. Konu üniversite olunca 45 dakika yetmiyor do- ğal olarak. Çünkü sorunlar bitmiyor. Sedat sorulan peş peşe sıraladı. Genç konuğu, hukuk ögrencisi yinmi bir yaşındaki Mehmet Kar- lı yanıtlanyla, bilgisiyle, demokratik görüşü, oigun- laşmış düşüncesi ve zekâsıyla bizi şaşkınlığa dü- şürdü. Mehmet Karlı birçok sorunu açık bir biçimde, kor- kusuzca dile getirdi. (Bence Sedat üniversite ko- nusunu daha da işlemeli.) Yurt sorunundan, fırsat eşitsizliğinden, yönefm- lerin öğrenciye güvenmediğinden, üniversitede düşünce üretiminin olmayışından, sosyal etkinlik- lerin yok denecek kadar az oldugundan, oğrenci- nin üniversite yönetimine etken olarak "katılama- dığından " vb. vb. "yaşamsal sorun "lardan söz et- ti. Sayılar verdi; Batı'dan örnekler verdi. Daha bir- çok sorundan "bilerek" söz etti. Bildiğim kadany- la şimdiki hükümet egitimde bir reform, bir atılım, bir sıçrama peşinde. Mehmet Kariı'nın barrtını al- sınlar izlesinler, uygulasınlar; bence yeter de artar bile... ••• Mehmet Karlı -ne yazık ki- üniversiteli genci tem- sil etmiyor. Belli ki özel bir "öğrenci". Temsil etmi- yor, çünkü ne yazık ki aşağıdan, fiseden böylesi- ne donanımlı gelmiyor öğrenci; gelemiyor! Mehmet Kariı'nın ibretlik biryanıtı vardı: "Saygın olmak için ne yapmak gerekli?" "Çok paralı olmak ya da magazin programlan- na çıkmak..." Richard Gere'e Beanor Roosevett Ödülü • Kfittûr Servisi - Amerikalı aktör Richard Gere, Tibetlilenn bağımsızhğı için gösterdiği çabalardan ötürü, Eleanor Roosevelt adına verilen insan haklan ödülüne layık görüldü. Gere, ABD'nin eski başkanlanndan Franklin Roosevelt'in eşi Eleanor adına verilen geleneksel 13. Val-Kill Madalyası aldı. Madarya, ayn dönemlerde yaşamalanna rağmen aralannda , güçlü bir bağ olduğunu belirten budist aktör Gere'in yanı sıra dört kişiye daha verildi. Eleanor Roosevelt, Birleşmiş Milletler'de İnsan Haklan Evrensel Bildirisi'nin hazu-lanması ve kabul edilmesinde önemli rol oynamıştı. Kaç Para Kaç' Oscar yolcuso • İSTANBUL (AA) - Senaryosu ve yönetmenliğmi Reha Erdem'in yapnğı 'Kaç Para Kaç' adh film, 2001 Oscar'ında 'yabancı fıhnler' kategorisinde Türkiye'yi temsil edecek. Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (SESAM) yaptığı toplanüda 1 Kasım 1999-31 Ekim 2000'tarihleri arasında Türkiye'de gösterime giren 'Abuzer Kadayıf, 'Güle Güle', 'Duruşma', 'Kahpe Bizans', 'Güneşe Yokuluk' ve 'Kaç Para Kaç' adh filmler arasında seçim yapıldı. Seçim sonucu 'Kaç Para Kaç'ın 2001 Oscan'na gönderihnesi kararlaştuıldı. Yapımı Atlantik Fihn'e ait olan 'Kaç Para Kaç'ta Taner Birsel, Zuhal Gencer, Bennu Yıldınmlar baş rolleri paylaşıyor. Görüntü yönetmenleğini Florent Herry ve Jean Louis Vialard'ın yaptığı filmde inançlann, değerler ve kriterlerin gündelik hayattan kayıp gitmesi ve paranın her şeyin yerini alması anlatılıyor. Akadenû ktanbul'da sinema • Kültür Servisi - Her hafta Akademi İstanbul Sineması'nda sinemaseverlerle buluşacak olan 'Süresiz Fibn Festivali', yann Yunan fikni Vassiliki ile başlıyor. Her cuma ' 18'45 Klasikleri' adı altında göstenlecek olan kasım ayınuı diğer fıhnleri ise şöyle: Kara Kentin Çocuklan, Net Devine ve Cotton Mary. Cabaret Cine'de belgesel günteri • KüMr Servisi - Cabaret Cine'nin 'Belgesel Sınemacılar Birliği' ile ortaklaşa düzenlediği belgesel gösterimleri, bu aydan itibaren Cabaret Cine'de gerçekleştirilecek. Kasım ayının ilk filmi bugün saat 20.00'de gösterilecek olan, Şehbal Şenyurt'un 'Adige' adlı belgeseli olacak. Filmde, Çerİcez halkının sürgün hikâyesi, 12 Cerkez kabüesini temsil eden 12 atlı ile bir yolculuk filmine dönüşüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle