Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
D I Ş H A B E R L E R [email protected] 11
Gore, Bush'u
zorkıyon
• WASHINGTON (AA)
-ABD'de7Kasım'da
yapılacak başkanlık
seçimine sayılı günler
kala, anketlerde ülke
genelinde önde giden
Cumhuriyetçi aday
George W. Bush, kilit .
önemdeki ban
eyaletlerde Demokrat
rakibi AI Gore'un
tehlıkeli şekilde gerisine
düştiLMSNBC
televizyonunım Zogby
kuruluşuyla birlıkte
düzenlediği ankette,
Bush'un Gore önünde
yüzde 41 'e karşı yüzde
46 üstünlüğü olduğu
görüldü. Ancak seçımde
önemli rol oynayacak
olan ve başını Florida'nın
çektiğı bazı büyük
eyaletlerde Gore'un
Bush'a karşı üstünlük
sağlaması Bush'un
hesaplanıu bozuyor.
Bffîdenüç
önemli karar
• NEWYORK(AA)-
BM Genel Kurulu, Kuzey
ve Güney Kore'nin
birleşmesıne destek veren
bir karar tasansını kabul
etti. BM, 1991'denbu
yana, örgüte üye olan iki
Kore'nin birleşmesiyle
ilgilı olarak ilk kez bir
karar tasansı kabul
ediyor. Tasanda, "iki
Kore arasındaki diyalog
ve işbirliğinın bölgesel ve
küresel banş ve
güvenliğe yapacagı
fcatkıya" dikkat çekildi.
BM Güvenlik Konseyi,
Voyislav Koştuniça'nın
devlet başkanı
olmasmdan sonra
Yugoslavya'nın, yeniden
BM üyeliğine alınması
yolunda yapmış olduğu
başvuruya olumlu yanıt
verdi. Yugoslavya'nın
BM üyeliğine yeniden
kabulü, genel kuml
tarafından alınacak
kararla mümkün olacak.
Konsey, savaşlarda
kadınlan cinsel tacız ve
tecavüzden korumak için
özel önlemler alınması
gereğinin yer aldığı bir
karan da kabul etti.
Mashadov her
an
• MOSKOVA(AA)-
Rusya, Çeçen lider
Aslan Mashadov ve
önde gelen komutanlann
ele geçirilmelerinin an
meselesi olduğunu öne
sürüyor. Rusya Iç
Istıhbarat Servisi (FSB)
Başkanı Nıkolay
Patruşev dûn yapüğı
açıklamada, Mashadov
ile komutanlar Şamil
Basayev ve Hattab'ın ele
geçırilmeleri yönûndeki
planlann uygulanmakta
olduğunu belirterek
"Sanıyorum sorun
yakında sona erecek"
dedi. Patruşev, "Çeçen
liderler teslım olmazsa,
silahla direnirlerse yok
edilecekler" diye
konuştu.
Kuzey Kore'den
ABD'ye suçlama
• TOKYO(AA)-
Kuzey Kore, ABD'ye,
iki ülke arasuıda ruze
programıyla ilgili
görüşmeler Malezya'da
yeniden başlarken
Amerikan ordusunun
geçen ay topraklan
üzennde 150 keşif
uçuşu yaptığı
suçlamasıyla ağır
eleştiride bulundu.
Resmi Kore yayın
kuruluşunda (KCB)
yayımlanan açıklamada
suçlamaya yer verilerek
"Bu eylem, ABD'nin
ûlkemize yönelik askeri
baskı arzusunun
değişmedığıni
kanıtlıyor" denildi.
Ankara ile Atina'nın Ege'de uzlaşmalan, katılım ortaklığı belgesinin açıklanacağı 8 Kasım öncesi havayı yumuşattı
Ege'de gergiıdik azalchANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye ile Yunanistan'ın Ege'de güven arttı-
ncı önlemler paketi üzerinde anlaşmala-
n, 8 Kasım'da açıklanacak katılım ortak-
lığı belgesiyle ilgili gerilimi azalttı.
Ege'de güven ortamının sağlanmasınayö-
nelik önlemleri gelecek hafta Brüksel'de
NATO çerçevesinde ele almaya başlaya-
cak Yunanistan ve Türkiye, asker ve dip-
lomatlardan oluşan bir komite kuracak-
lar. Güven arttıncı önlemlerin bir bölümü
iki ülke arasında, geri kalan bölümü ıse NA-
TO çerçevesinde ele alınacak.
Katılım ortakhğı belgesinin Brüksel'de
açıklanmasına bir hafta kala Türkiye ile
Yunanistan'ın güven arttıncı önlemler pa-
• Yunanistan ve Türkiye, asker ve diplomatlardan oluşan bir komite kuracaklar. Güven
arttıncı önlemlerin bir bölümü iki ülke arasında, geri kalan bölümü ise NATO
çerçevesinde ele alınacak.
keti üzerinde anlaşmaları taraflar arasuıda
yaşanan gerginliğin düşmesine neden oldu.
iki ülke dışişleri bakanlan Budapeşte'deki
görüşmelerinde önlem paketinin bazı mad-
delerinin NATO'da, geri kalanlannın ise
ikili düzeyde ele alınmasına karar verdiler.
Reppas: Gizü anlaşma yok
Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitri
Reppas, Yunanistan Dışişlen Bakanı Yor-
go Papandreu ile Dışişleri Bakanı tsma-
il Cem'in Ege'de güven arttıncı önlemle-
ri konu alan gizli bir anlaşma imzaladık-
lanna dair iddialann gerçeği yansıtmadı-
ğını söyledi.
Reppas, hükümetin Türkiye ile ilişkiler-
de "gizli diplomasi" yürütmesinin söz
konusu olmadığmı vurguladı. Cem ve Pa-
pandreu'nun Ege'de güven arttıncı ön-
lemler konusunu, Türk-Yunan ilişkileri-
nin geliştirilmesi çerçevesinde ele aldık-
lannı kaydeden Reppas, "Bakanlar, as-
keri ve siyasi konulan belirlediler. As-
keri konular NATO çerçevesinde görii-
şülmeye devam edecek. Siyasi konular
dışişleri bakanlıklan tarafindan ele alı-
nacak" dedi.
AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı
Mesut Yıhnaz, bugün Atina'ya giderek
Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis ile bir
araya gelecek. Türk-Yunan lş Konseyi top-
lantısma katılması beklenen Yılmaz Ati-
na'da Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile
de görüşecek. Yümaz'ın geçen hafta için-
de "YuıUDihlaıia el sıkışırken parmaklan-
mza dikkatetmefismiz'' sözlen Atına'da tep-
kiyle karşılanmıştı. Yunan yetkililerin, Yıl-
maz'a karşı nasıl tutum alacaklan merak
konusu oldu.
Cook, Papandreu'yu kuüadı
Bu arada resmi bir ziyaret ıçin Atina'da
bulunan îngiltere Dışişleri Bakanı Robin
Cook, dün Papandreu ile yaptığı görüşme-
nin ardmdan "Sayın Papandreu'yu Tür-
kiye ile ilişkiler konusunda Budapeş-
te'de elde edilen ilerleme nedeniyie kut-
luyorum. Bu gelişme Ege'deki gerginli-
ğin daha da azalmasım sağlayacaktır"
dedi. Cook, "Birleşmiş bir Kıbrıs'ın
AB'ye üye olarak kabul edileceği günü
beklediğini" de sözlenne ekledi.
Greenpeace:
Fırtınaya
küresel
ısınma
neden oldu
DışHaberlerServisi-ÇevTeörgütü Gre-
enpeace, Ingiltere ve Avrupa'nın kuzey-
batısını son günlerde etkısi altına alan şıd-
detli yağış ve sellerin, küresel ısınmayla
doğrudan bağlantılı olduğunu öne sürdü.
örgütten yapılan yazılı açıklamada, fırtı-
nanın doğrudan iklim değişikliklerine bağ-
lı olduğu belirtilerek "Bu afeder önlem
abna yönûndeki kararlan sürekliertekyen
hükümetJere bir uyan niteüğindedir"' de-
nildı. Önlem almmaması durumunda baş-
ka felaketlerin de kapıda olduğuna dikkat
çekılen açıklamada, bılimsel araştırmala-
nn, sanayi ve otomobillerden çıkan gaz-
lann atmosferdeki ısınmaya yol açüğını or-
taya koyduğu ifade edildı.
Greenpeace, önceki gün Manş Deni-
zi'nde batan kimyasal madde yüklü Ie-
voli Sun gemisinin de bir an önce çıka-
nlmasmı istedi. Kaza yerine giden Fran-
sız mayın tarama gemisinin müretteba-
tı, bölgede yoğun bir kimsayal madde
kokusu bulunduğunu bıldırdı.
Kokunun çok güçlü olması ve patlama
tehlikesi nedeniyie kurtarma operasyo-
nuna ara verildi. re'yi etkisi altına alan şiddetü yağışlar ve sel, ulaşmn fdç etti. (Fotoğraf: AP)
De Soto, Klerides ve Denktas la bir araya geldi
'Yüz yüze görüşmeye
şiıııclilik gerek yok
9
EMtNE KARAKİTAPOĞLU
CENEVRE - Geçen yıl eylül ayuıda baş-
layan, ancak herhangi bir somut gelişmenin
kaydedılmedığı Kıbns dolaylı görüşmeleri-
nin 5'incisı dün Cenevre'de başladı.
öncekilerden farklı olarak Birleşmiş Mil-
letler Genel Sekreten Kofi Annan'ın katıl-
madığı 5. tur görüşmelerinin ilk gününde
Annan'ın özel Temsilcisi Alvaro de Soto,
akşam saatlennde önce Kıbns Rum Kesimi
lideri Glafkos Klerides
ardından da KKTC Cum-
hurbaşkanı RaufDenktaş
ile ayn ayn görüştü.
Görüşmelerden önce
bir basın toplantısı dü-
zenleyen de Soto böyle-
si zor bir konuda hemen ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
çözüme ulaşılmasını bek- ""^~"~™""~"^
lemenin gerçekçı olmadığını, bütün konula-
nn masaya getirildığı kapsamlı ve bağlayı-
cı yasal bir belgenin oluşturulmasına çalışıl-
dığını belirtti. De Soto şöyle konuştu:
"Adayayapuğımziyarettebirçokkişivçpar-
ti Bderiyle görüstüm. Edindiğim izlenimkr,
buradaki görüşmeleri etkileyecektir. Görüşû-
len konular zor. Biz her konuda anlaşma ol-
madan hiçbir konuda anlaşma olmaz kura-
hnı benimsiyoruz. Türkh'e-Yunanistan iüski-
leriAB'nin atmaktaolduğu adımlar,dahaön-
• Özel Temsilci Alvaro
de Soto, yüz yüze görüşmelerin
avantajı olduğunu ancak,
şimdilik bir Denktaş-Klerides
görüşmesine gerek olmadığını
kaydetti.
ce var olmayan, çözüm için uygun bir atmos-
fer oluşturuyor. iki tarafda nrsaüann oldu-
ğunu ve bunlann sonsuza kadar beklemeye-
ceğini bfliyorlar."
ABD, Ingiltere, Rusya ve Avrupa Bırliği
temsılcilerinin sürece dahil edilmesiriin for-
mal olmadığını, ancak bunlann entelektüel
girdiler olarak kullanıldığını belirten De So-
to, Avrupa Komisyonu planının ne olduğu-
nu bilmediklerini de söyledi. "Yüz yüze gö-
rüşmenin birçok avantajı vardır, ancak şim-
dilik yüz yüze görûşme-
lere gereksinim olduğu-
nu sannuyorum" diyen
De Soto, kapsamlı çö-
zümden yönetım, top-
rak, güvenlik gibi konu-
lan kapsayan bır çözüm
ve bunlann uygulanma-
- ~ ~ — — — ^ — sına ilişkin takvimin be-
lırlenmesinı anladıklannı, ancak bunun uzun
bir süreç olacağını yineledi.
Denktaş, toplantıya gırmeden önce yaptı-
ğı açıklamada, De Soto'nun "AB'nin çözüm
sürerini kolaylaşbracak etkisi olacağT yö-
nûndeki düşüncesınin tam tersıni düşündük-
lerini ve AB'nin çözümü zorlaştıracağını
söyledi. Klerides'in AB görüşmelerine ön-
celik vermeye çalışmasının, Türkiye'nin
garantisinı ortadan kaldıracak bır amaca hiz-
met eftiğine dikkat çekti.
ÖR ÜŞ / Erol MANtSALI
Avrupa Birliği'nin 8 Kasım'da karara bağ-
layacağı Katılım Ortaklığı Belgesi'nin ha-
zıriıklan sürüyor. Birkaç gün önce Brük-
sel'den Yunanistan'ın belgeye Kıbns ve
Ege koşullannı koydurduğu haberi geldi.
Belge bu hali ile çıkarsa, Türkiye-Avru-
pa Birliği ilişkilerinde şu sonucu çıkarmak
gerekiyor "AB, Türkiye'nin adaylık duru-
mundaki sıkışıklığından yararlanmak, Yu-
nanistan (ve AB) adına Türkiye'ye istedik-
lerini yaptınp ödün almak istiyor."
AB, yann da, hiçbir zaman içine tam
üye olarak almayacağı, alamayacağı Tür-
kiye'den, "alacağım diye kandırarak" ödün
almak istiyor.
Ne çabuk unuttuk?
1999 Mayıs ayına kadar AB çevrelerin-
de Türkiye'nin adaylığı kimsenin aklının
ucundan bile geçmiyordu. Belgelerde her
şey yazılı. Aslında, Türkiye'nin AB'nin içi-
ne sokulmayacağı, 1980'li yıllarda kesin-
leşmişti. 1970'deki Katma Protokol'ün
dengeli ve karşılıklı çıkartan koruyan hü-
kümlerinin, Türkiye'nin lehine olanlan,
1980'li yıllarda AB (AT) tarafından tek yan-
lı ortadan kaldınlmaya başlanınca durum
belli olmuştu.
Türkiye'nin 1987'deki tam üyelik baş-
vurusu 1989'da reddedilince, bu iş^ tama-
men noktalanmıştı. Ancak Turgut Özal'ın
girişimi ile, "Türkiye'yi tek yaniı bağlaya-
8 Kasım'a Gelen Yolda Türkiye-AB îlişkileri (i)
cak olan' gümrük birliği betgesi süreci baş-
latıldı. Öyle ya eğer Ankara AB'ye, şimdi-
ye kadar hiçbir ulkenin yapmadığı ve ya-
nn da hiçbir uygar ulkenin yapamayacağı
gibi, AB'ye tek yanlı bağımlı hale gelmeyi
kabulleniyorsa, AB açısından bunun hiç-
bir sakıncası olamazdı. Hal böyle iken, bu
denli dengesiz ve tek yanlı bir belgenin
1995'te imzalanması için bile, Brüksel (ve
Yunanistan) Ankara'dan ödün alıyordu.
Olayın perde arkasın-
da ise Türkiye değil, Tür-
kiye'yi sürükleyen "dar
bir çevre" vard\. 1995'in
hükümeti ve belirli bir
sermaye çevresi. Med-
yayı kullanarak işi istedik-
leri gibi gotürdüler.
betti" diyordu. O da haklıydı; 6 Mart bel-
gesi ile AB sıfır maliyetle Türkiye'den ala-
bileceği her şeyi almıştı. Türkiye'nin dış ti-
caret politikası Türkiye'nin içinde bulunma-
dığı AB kurumlannın kararlan ile yürütüle-
cekti ve Türkiye pazan AB'ye sonuna ka-
dar açılmıştı. 1995'in başbakanı, gazete-
lerde manşet olan şu açıklamayı yapıyor-
du: "Türkiye gelecekyılAB 'nin içinde ola-
cak. " Oysa AB, Türkiye'den tek yanlı ola-
* * *
* • *
'layın perde arkasında Türkiye değil,
Türkiye'yi sürükleyen "dar bir çevre" vardı.
1995'in hükümeti ve belirli bir sermaye çevresi.
O tarihte Ecevit'in ve Yılmaz'ın eleşti-
rilerini hatırlayalım:
• Ecevit 6 Marttan birkaç gün önce, "Ate-
yin imzalanacağını kimse bilmiyor, imza-
lanacak belgeyi istedim, bana da verme-
diler" diye yakınıyordu. Çok haklıydı, 64
maddelik belgenin tartışılması, içeriğinin
ortaya çıkması istenmiyordu.
• Mesut Yılmaz da, "Hükümet iyipazar-
lık yapmadı, Türkiye elindeki kozlan kay-
rak alabileceği her şeyi koparmıştı. Hem
de Kıbns konusunda ek ödünler elde ede-
rek. Bunlan Cumhuriyet'te en az yüz de-
fa yazdığım için aynntıya girmiyorum.
Ne bekledik, ne oldu?
Bırakalım işin dış politika ve hukuki sa-
kariıklannı, ekonomik olarak ne bekleni-
yordu; AB lobicilerinin medyaya çıkan
açıklamalannı hatırlayalım:
• Türkiye'ye büyük sermaye girişi ola-
cak dediler. Tersi oldu, AB'den imalat sa-
nayiine gelen yatınmlar azaldı. Mallan yük-
leyip gümruksüz ve serbestçe Türkiye'ye
sokmak varken Türkiye'de, üstelik yann
da içlerine almayacaklan bir ülkede yatı-
nm yapmanın hiçbir anlamı yoktu.
Bugün de AB flrmalannın yatınmlan Po-
lonya'ya, Çek Cumhuriyeti'ne, Macaris-
tan'a yapılıyor. Yani yann AB'ye alınacak-
lara. Türkiye'ye ise ge-
len yok. Inanmayanlar
istatistiklere bır göz ata-
biliıier.
• Başka ne dendi?
Milyariarca ECU yardım
gelecek dendi. Buna
karşılık, belgelerde ya-
zılı olan krediler bile verilmedi.
• AB'ye ihracatımız patlayacak, AB sa-
yesinde dış ticaret dengemiz düzelecek,
dendi. Patlayan ise ithalatımız oldu. AB ile
yıllık dış ticaret açığımız 10 milyar dolann
üzerine çıktı.
Türkiye aldatılmıştı, hem de göz göre
göre. Politikacılann yanlış kararlan ve bu
kararlann alınmasında etkili olan dar bir
sermaye çevresi bu sonucu hazırlamıştı.
1997 Lüksemburg doruğunda AB Tür-
kiye'yi dışarda bırakacağını açık açık An-
kara'nın yüzüne söylemişti. Aslında AB
Ankara'ya, ilk defa "dürüst" davranıyor-
du. Fakat bu "açıklık" AB'nin hesaplannı
bozdu. Nasıl mı?
• AB'nin amacı, 1995'te elde ettiği tek
yanlı statüyü sürdürmekti. Oysa Türkiye'yi
alamayacağını açık açık ortaya koyması
Ankara'da (ve Türkiye'de), "çatlak sesle-
rin" çıkmasına neden olmuştu.
AB Türkiye'yi içine almayacaksa, 1995
belgesi neden imzalandı, neden Türkiye
tek yanlı bağlandı diyenlerin, cılız olsa da
sesleri duyulmaya başlandı.
1995 belgesinin imzalanmasına "baş
koymuş" bazı sermaye çevreleri, içerdeki
bu çatlak seslerden rahatsız olmaya baş-
lamışlardı. Türkiye'nin, Ankara yerine "Brük-
sel'den idare edilmesi" bunlann tercihiy-
di. PKK, Ege ve Kıbns konulannda beklen-
tileri olanlar da "zor durumda" kalmışlar-
dı. Türkiye üzerinde baskı yapma olanak-
lan ortadan kalkmıştı. Yılmaz-Ecevit hükü-
meti bile Lüksemburg doruğunun ardın-
dan Brüksel'e rest çekmişti."/AS madem
ki Türkiye'yi dışlıyor, bu durumda Anka-
ra'nm Brüksel ile siyasi konularda
konuşacak bir şeyi olmaz" denmişti.
SÜRECEK
Cumhunyet
k i t a p 1 a r ı
Der.:Işık Kansu - Mehmet Açıktan
AHMET TANER KIŞLALPNIN
ARDINDAN
Bu htap, yurtseveriik ögretmenı Ahmet Taner Kışlalı'nın
katledılışırun bınncı yüffida, sadece paylaştığımız acuun
küçûlmesını kolaylaşbrmak amacıyla değil, Ahmet Taner Kışlalı
sevgısınuı aradan geçen süre içinde nasıl harelendigının bır
göstergesı olarak yayımlanmakta.
Cumh
^ kitap k
Çağ Pazariama A.Ş. Türkocagı Cad. No:39/41
(34334)Ca§a(oğlu-lstanbui Tel (212)514 01 96
Oral Çalışlar
Mina Urgan'dan Manol Usta'ya
Umut Peşinde
Hepımız bır umudun
peşındeyız. Umut ol-
madan ya$am olmaı.
Mına Urgan'dan Manol
Usta'ya kadar bu kı-
tapta sıze anlatmaya
çalıştıklarım. umudun
peşındekı ınsanlar
Onlann bır kısmını
ben bır kısmını kendı-
en sıze anlauyorlar.
Çoğunluğunu yakından
tanıdığımız bu ınsanla-
nn umudun peşinde
geçen yaşamlarını, ha-
yal kınklıklarını. sevgı-
lennı, ısyanlannı sızle-
re aktarmaya çalıştım.
Sıze bu kıtapta 27 ınsa-
nın yaşamlanndan ke-
sıtier sunuyorum.
Oral Çalıjlar
Çınar Yayinbn; Rrfat llgaz Kultur Merkeu
Sıralselvıter Cad. No: 90 / 3 80060 Taksım/lstanbul
e-mail:cın»r@cınaryayın.com www.cinaryayin.com
CUMHÜRİYET'İN BİREYİ OUUK
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
r
t)stün Akmen
VEEE PERDEEE
BU KİTAP. HİÇBİR DEUfiİ VA DA 6AZETENİN *ÇOK SATANLAK" .
LİSTESİME SHJMEVECEK. SİEEMEyECEK. ÇÜNKÛ BU K/TAP .
SİZE ÖZEL... MERAKLISINA... •
Politıkadan özel yaşantımıza: ayduılanma sûrecindeki
kadmdan, kadın haklanna; eğiüraden gençhğe toplunnm
tüm sorunları. îlkelerinden asla ödün vermeyen bir Tüık
bilım kadmının aydınhkçı gözlemJeri.
Cumfauriyrt Çağ Pazartama A.Ş Türkocağı Cad. No39/41
,krtapkulubü (34334)Cağaloâfu-İ8tanbulTe(:(212)51401 96
1999-2000 sezonundo tzlenebikn hyatraoyunları, opera, bole,
operet ve dinlelüerle itgili elestiri ve değerlendirmeierden bır demet...
Bir anlamdo, sahne sanatlanndalti dnemfi ebtkRğe konulan ilk tuğla .
tzfeyici tcoftuğuna konan safıne tozlonnm binkimı. .
y Cumhurtyet
> ^ kitap huHa>ü
ÇoğPaznnamaA.Ş TüntocoğıCad No:39/41 (34334)
Coğoloğlu-IJlonbufTeJ: (0.212) 5140» 96