25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASIM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA D I Ş H A B E R L E R [email protected] 11 Gore, Bush'u zorkıyon • WASHINGTON (AA) -ABD'de7Kasım'da yapılacak başkanlık seçimine sayılı günler kala, anketlerde ülke genelinde önde giden Cumhuriyetçi aday George W. Bush, kilit . önemdeki ban eyaletlerde Demokrat rakibi AI Gore'un tehlıkeli şekilde gerisine düştiLMSNBC televizyonunım Zogby kuruluşuyla birlıkte düzenlediği ankette, Bush'un Gore önünde yüzde 41 'e karşı yüzde 46 üstünlüğü olduğu görüldü. Ancak seçımde önemli rol oynayacak olan ve başını Florida'nın çektiğı bazı büyük eyaletlerde Gore'un Bush'a karşı üstünlük sağlaması Bush'un hesaplanıu bozuyor. Bffîdenüç önemli karar • NEWYORK(AA)- BM Genel Kurulu, Kuzey ve Güney Kore'nin birleşmesıne destek veren bir karar tasansını kabul etti. BM, 1991'denbu yana, örgüte üye olan iki Kore'nin birleşmesiyle ilgilı olarak ilk kez bir karar tasansı kabul ediyor. Tasanda, "iki Kore arasındaki diyalog ve işbirliğinın bölgesel ve küresel banş ve güvenliğe yapacagı fcatkıya" dikkat çekildi. BM Güvenlik Konseyi, Voyislav Koştuniça'nın devlet başkanı olmasmdan sonra Yugoslavya'nın, yeniden BM üyeliğine alınması yolunda yapmış olduğu başvuruya olumlu yanıt verdi. Yugoslavya'nın BM üyeliğine yeniden kabulü, genel kuml tarafından alınacak kararla mümkün olacak. Konsey, savaşlarda kadınlan cinsel tacız ve tecavüzden korumak için özel önlemler alınması gereğinin yer aldığı bir karan da kabul etti. Mashadov her an • MOSKOVA(AA)- Rusya, Çeçen lider Aslan Mashadov ve önde gelen komutanlann ele geçirilmelerinin an meselesi olduğunu öne sürüyor. Rusya Iç Istıhbarat Servisi (FSB) Başkanı Nıkolay Patruşev dûn yapüğı açıklamada, Mashadov ile komutanlar Şamil Basayev ve Hattab'ın ele geçırilmeleri yönûndeki planlann uygulanmakta olduğunu belirterek "Sanıyorum sorun yakında sona erecek" dedi. Patruşev, "Çeçen liderler teslım olmazsa, silahla direnirlerse yok edilecekler" diye konuştu. Kuzey Kore'den ABD'ye suçlama • TOKYO(AA)- Kuzey Kore, ABD'ye, iki ülke arasuıda ruze programıyla ilgili görüşmeler Malezya'da yeniden başlarken Amerikan ordusunun geçen ay topraklan üzennde 150 keşif uçuşu yaptığı suçlamasıyla ağır eleştiride bulundu. Resmi Kore yayın kuruluşunda (KCB) yayımlanan açıklamada suçlamaya yer verilerek "Bu eylem, ABD'nin ûlkemize yönelik askeri baskı arzusunun değişmedığıni kanıtlıyor" denildi. Ankara ile Atina'nın Ege'de uzlaşmalan, katılım ortaklığı belgesinin açıklanacağı 8 Kasım öncesi havayı yumuşattı Ege'de gergiıdik azalchANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye ile Yunanistan'ın Ege'de güven arttı- ncı önlemler paketi üzerinde anlaşmala- n, 8 Kasım'da açıklanacak katılım ortak- lığı belgesiyle ilgili gerilimi azalttı. Ege'de güven ortamının sağlanmasınayö- nelik önlemleri gelecek hafta Brüksel'de NATO çerçevesinde ele almaya başlaya- cak Yunanistan ve Türkiye, asker ve dip- lomatlardan oluşan bir komite kuracak- lar. Güven arttıncı önlemlerin bir bölümü iki ülke arasında, geri kalan bölümü ıse NA- TO çerçevesinde ele alınacak. Katılım ortakhğı belgesinin Brüksel'de açıklanmasına bir hafta kala Türkiye ile Yunanistan'ın güven arttıncı önlemler pa- • Yunanistan ve Türkiye, asker ve diplomatlardan oluşan bir komite kuracaklar. Güven arttıncı önlemlerin bir bölümü iki ülke arasında, geri kalan bölümü ise NATO çerçevesinde ele alınacak. keti üzerinde anlaşmaları taraflar arasuıda yaşanan gerginliğin düşmesine neden oldu. iki ülke dışişleri bakanlan Budapeşte'deki görüşmelerinde önlem paketinin bazı mad- delerinin NATO'da, geri kalanlannın ise ikili düzeyde ele alınmasına karar verdiler. Reppas: Gizü anlaşma yok Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitri Reppas, Yunanistan Dışişlen Bakanı Yor- go Papandreu ile Dışişleri Bakanı tsma- il Cem'in Ege'de güven arttıncı önlemle- ri konu alan gizli bir anlaşma imzaladık- lanna dair iddialann gerçeği yansıtmadı- ğını söyledi. Reppas, hükümetin Türkiye ile ilişkiler- de "gizli diplomasi" yürütmesinin söz konusu olmadığmı vurguladı. Cem ve Pa- pandreu'nun Ege'de güven arttıncı ön- lemler konusunu, Türk-Yunan ilişkileri- nin geliştirilmesi çerçevesinde ele aldık- lannı kaydeden Reppas, "Bakanlar, as- keri ve siyasi konulan belirlediler. As- keri konular NATO çerçevesinde görii- şülmeye devam edecek. Siyasi konular dışişleri bakanlıklan tarafindan ele alı- nacak" dedi. AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Mesut Yıhnaz, bugün Atina'ya giderek Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis ile bir araya gelecek. Türk-Yunan lş Konseyi top- lantısma katılması beklenen Yılmaz Ati- na'da Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ile de görüşecek. Yümaz'ın geçen hafta için- de "YuıUDihlaıia el sıkışırken parmaklan- mza dikkatetmefismiz'' sözlen Atına'da tep- kiyle karşılanmıştı. Yunan yetkililerin, Yıl- maz'a karşı nasıl tutum alacaklan merak konusu oldu. Cook, Papandreu'yu kuüadı Bu arada resmi bir ziyaret ıçin Atina'da bulunan îngiltere Dışişleri Bakanı Robin Cook, dün Papandreu ile yaptığı görüşme- nin ardmdan "Sayın Papandreu'yu Tür- kiye ile ilişkiler konusunda Budapeş- te'de elde edilen ilerleme nedeniyie kut- luyorum. Bu gelişme Ege'deki gerginli- ğin daha da azalmasım sağlayacaktır" dedi. Cook, "Birleşmiş bir Kıbrıs'ın AB'ye üye olarak kabul edileceği günü beklediğini" de sözlenne ekledi. Greenpeace: Fırtınaya küresel ısınma neden oldu DışHaberlerServisi-ÇevTeörgütü Gre- enpeace, Ingiltere ve Avrupa'nın kuzey- batısını son günlerde etkısi altına alan şıd- detli yağış ve sellerin, küresel ısınmayla doğrudan bağlantılı olduğunu öne sürdü. örgütten yapılan yazılı açıklamada, fırtı- nanın doğrudan iklim değişikliklerine bağ- lı olduğu belirtilerek "Bu afeder önlem abna yönûndeki kararlan sürekliertekyen hükümetJere bir uyan niteüğindedir"' de- nildı. Önlem almmaması durumunda baş- ka felaketlerin de kapıda olduğuna dikkat çekılen açıklamada, bılimsel araştırmala- nn, sanayi ve otomobillerden çıkan gaz- lann atmosferdeki ısınmaya yol açüğını or- taya koyduğu ifade edildı. Greenpeace, önceki gün Manş Deni- zi'nde batan kimyasal madde yüklü Ie- voli Sun gemisinin de bir an önce çıka- nlmasmı istedi. Kaza yerine giden Fran- sız mayın tarama gemisinin müretteba- tı, bölgede yoğun bir kimsayal madde kokusu bulunduğunu bıldırdı. Kokunun çok güçlü olması ve patlama tehlikesi nedeniyie kurtarma operasyo- nuna ara verildi. re'yi etkisi altına alan şiddetü yağışlar ve sel, ulaşmn fdç etti. (Fotoğraf: AP) De Soto, Klerides ve Denktas la bir araya geldi 'Yüz yüze görüşmeye şiıııclilik gerek yok 9 EMtNE KARAKİTAPOĞLU CENEVRE - Geçen yıl eylül ayuıda baş- layan, ancak herhangi bir somut gelişmenin kaydedılmedığı Kıbns dolaylı görüşmeleri- nin 5'incisı dün Cenevre'de başladı. öncekilerden farklı olarak Birleşmiş Mil- letler Genel Sekreten Kofi Annan'ın katıl- madığı 5. tur görüşmelerinin ilk gününde Annan'ın özel Temsilcisi Alvaro de Soto, akşam saatlennde önce Kıbns Rum Kesimi lideri Glafkos Klerides ardından da KKTC Cum- hurbaşkanı RaufDenktaş ile ayn ayn görüştü. Görüşmelerden önce bir basın toplantısı dü- zenleyen de Soto böyle- si zor bir konuda hemen ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ çözüme ulaşılmasını bek- ""^~"~™""~"^ lemenin gerçekçı olmadığını, bütün konula- nn masaya getirildığı kapsamlı ve bağlayı- cı yasal bir belgenin oluşturulmasına çalışıl- dığını belirtti. De Soto şöyle konuştu: "Adayayapuğımziyarettebirçokkişivçpar- ti Bderiyle görüstüm. Edindiğim izlenimkr, buradaki görüşmeleri etkileyecektir. Görüşû- len konular zor. Biz her konuda anlaşma ol- madan hiçbir konuda anlaşma olmaz kura- hnı benimsiyoruz. Türkh'e-Yunanistan iüski- leriAB'nin atmaktaolduğu adımlar,dahaön- • Özel Temsilci Alvaro de Soto, yüz yüze görüşmelerin avantajı olduğunu ancak, şimdilik bir Denktaş-Klerides görüşmesine gerek olmadığını kaydetti. ce var olmayan, çözüm için uygun bir atmos- fer oluşturuyor. iki tarafda nrsaüann oldu- ğunu ve bunlann sonsuza kadar beklemeye- ceğini bfliyorlar." ABD, Ingiltere, Rusya ve Avrupa Bırliği temsılcilerinin sürece dahil edilmesiriin for- mal olmadığını, ancak bunlann entelektüel girdiler olarak kullanıldığını belirten De So- to, Avrupa Komisyonu planının ne olduğu- nu bilmediklerini de söyledi. "Yüz yüze gö- rüşmenin birçok avantajı vardır, ancak şim- dilik yüz yüze görûşme- lere gereksinim olduğu- nu sannuyorum" diyen De Soto, kapsamlı çö- zümden yönetım, top- rak, güvenlik gibi konu- lan kapsayan bır çözüm ve bunlann uygulanma- - ~ ~ — — — ^ — sına ilişkin takvimin be- lırlenmesinı anladıklannı, ancak bunun uzun bir süreç olacağını yineledi. Denktaş, toplantıya gırmeden önce yaptı- ğı açıklamada, De Soto'nun "AB'nin çözüm sürerini kolaylaşbracak etkisi olacağT yö- nûndeki düşüncesınin tam tersıni düşündük- lerini ve AB'nin çözümü zorlaştıracağını söyledi. Klerides'in AB görüşmelerine ön- celik vermeye çalışmasının, Türkiye'nin garantisinı ortadan kaldıracak bır amaca hiz- met eftiğine dikkat çekti. ÖR ÜŞ / Erol MANtSALI Avrupa Birliği'nin 8 Kasım'da karara bağ- layacağı Katılım Ortaklığı Belgesi'nin ha- zıriıklan sürüyor. Birkaç gün önce Brük- sel'den Yunanistan'ın belgeye Kıbns ve Ege koşullannı koydurduğu haberi geldi. Belge bu hali ile çıkarsa, Türkiye-Avru- pa Birliği ilişkilerinde şu sonucu çıkarmak gerekiyor "AB, Türkiye'nin adaylık duru- mundaki sıkışıklığından yararlanmak, Yu- nanistan (ve AB) adına Türkiye'ye istedik- lerini yaptınp ödün almak istiyor." AB, yann da, hiçbir zaman içine tam üye olarak almayacağı, alamayacağı Tür- kiye'den, "alacağım diye kandırarak" ödün almak istiyor. Ne çabuk unuttuk? 1999 Mayıs ayına kadar AB çevrelerin- de Türkiye'nin adaylığı kimsenin aklının ucundan bile geçmiyordu. Belgelerde her şey yazılı. Aslında, Türkiye'nin AB'nin içi- ne sokulmayacağı, 1980'li yıllarda kesin- leşmişti. 1970'deki Katma Protokol'ün dengeli ve karşılıklı çıkartan koruyan hü- kümlerinin, Türkiye'nin lehine olanlan, 1980'li yıllarda AB (AT) tarafından tek yan- lı ortadan kaldınlmaya başlanınca durum belli olmuştu. Türkiye'nin 1987'deki tam üyelik baş- vurusu 1989'da reddedilince, bu iş^ tama- men noktalanmıştı. Ancak Turgut Özal'ın girişimi ile, "Türkiye'yi tek yaniı bağlaya- 8 Kasım'a Gelen Yolda Türkiye-AB îlişkileri (i) cak olan' gümrük birliği betgesi süreci baş- latıldı. Öyle ya eğer Ankara AB'ye, şimdi- ye kadar hiçbir ulkenin yapmadığı ve ya- nn da hiçbir uygar ulkenin yapamayacağı gibi, AB'ye tek yanlı bağımlı hale gelmeyi kabulleniyorsa, AB açısından bunun hiç- bir sakıncası olamazdı. Hal böyle iken, bu denli dengesiz ve tek yanlı bir belgenin 1995'te imzalanması için bile, Brüksel (ve Yunanistan) Ankara'dan ödün alıyordu. Olayın perde arkasın- da ise Türkiye değil, Tür- kiye'yi sürükleyen "dar bir çevre" vard\. 1995'in hükümeti ve belirli bir sermaye çevresi. Med- yayı kullanarak işi istedik- leri gibi gotürdüler. betti" diyordu. O da haklıydı; 6 Mart bel- gesi ile AB sıfır maliyetle Türkiye'den ala- bileceği her şeyi almıştı. Türkiye'nin dış ti- caret politikası Türkiye'nin içinde bulunma- dığı AB kurumlannın kararlan ile yürütüle- cekti ve Türkiye pazan AB'ye sonuna ka- dar açılmıştı. 1995'in başbakanı, gazete- lerde manşet olan şu açıklamayı yapıyor- du: "Türkiye gelecekyılAB 'nin içinde ola- cak. " Oysa AB, Türkiye'den tek yanlı ola- * * * * • * 'layın perde arkasında Türkiye değil, Türkiye'yi sürükleyen "dar bir çevre" vardı. 1995'in hükümeti ve belirli bir sermaye çevresi. O tarihte Ecevit'in ve Yılmaz'ın eleşti- rilerini hatırlayalım: • Ecevit 6 Marttan birkaç gün önce, "Ate- yin imzalanacağını kimse bilmiyor, imza- lanacak belgeyi istedim, bana da verme- diler" diye yakınıyordu. Çok haklıydı, 64 maddelik belgenin tartışılması, içeriğinin ortaya çıkması istenmiyordu. • Mesut Yılmaz da, "Hükümet iyipazar- lık yapmadı, Türkiye elindeki kozlan kay- rak alabileceği her şeyi koparmıştı. Hem de Kıbns konusunda ek ödünler elde ede- rek. Bunlan Cumhuriyet'te en az yüz de- fa yazdığım için aynntıya girmiyorum. Ne bekledik, ne oldu? Bırakalım işin dış politika ve hukuki sa- kariıklannı, ekonomik olarak ne bekleni- yordu; AB lobicilerinin medyaya çıkan açıklamalannı hatırlayalım: • Türkiye'ye büyük sermaye girişi ola- cak dediler. Tersi oldu, AB'den imalat sa- nayiine gelen yatınmlar azaldı. Mallan yük- leyip gümruksüz ve serbestçe Türkiye'ye sokmak varken Türkiye'de, üstelik yann da içlerine almayacaklan bir ülkede yatı- nm yapmanın hiçbir anlamı yoktu. Bugün de AB flrmalannın yatınmlan Po- lonya'ya, Çek Cumhuriyeti'ne, Macaris- tan'a yapılıyor. Yani yann AB'ye alınacak- lara. Türkiye'ye ise ge- len yok. Inanmayanlar istatistiklere bır göz ata- biliıier. • Başka ne dendi? Milyariarca ECU yardım gelecek dendi. Buna karşılık, belgelerde ya- zılı olan krediler bile verilmedi. • AB'ye ihracatımız patlayacak, AB sa- yesinde dış ticaret dengemiz düzelecek, dendi. Patlayan ise ithalatımız oldu. AB ile yıllık dış ticaret açığımız 10 milyar dolann üzerine çıktı. Türkiye aldatılmıştı, hem de göz göre göre. Politikacılann yanlış kararlan ve bu kararlann alınmasında etkili olan dar bir sermaye çevresi bu sonucu hazırlamıştı. 1997 Lüksemburg doruğunda AB Tür- kiye'yi dışarda bırakacağını açık açık An- kara'nın yüzüne söylemişti. Aslında AB Ankara'ya, ilk defa "dürüst" davranıyor- du. Fakat bu "açıklık" AB'nin hesaplannı bozdu. Nasıl mı? • AB'nin amacı, 1995'te elde ettiği tek yanlı statüyü sürdürmekti. Oysa Türkiye'yi alamayacağını açık açık ortaya koyması Ankara'da (ve Türkiye'de), "çatlak sesle- rin" çıkmasına neden olmuştu. AB Türkiye'yi içine almayacaksa, 1995 belgesi neden imzalandı, neden Türkiye tek yanlı bağlandı diyenlerin, cılız olsa da sesleri duyulmaya başlandı. 1995 belgesinin imzalanmasına "baş koymuş" bazı sermaye çevreleri, içerdeki bu çatlak seslerden rahatsız olmaya baş- lamışlardı. Türkiye'nin, Ankara yerine "Brük- sel'den idare edilmesi" bunlann tercihiy- di. PKK, Ege ve Kıbns konulannda beklen- tileri olanlar da "zor durumda" kalmışlar- dı. Türkiye üzerinde baskı yapma olanak- lan ortadan kalkmıştı. Yılmaz-Ecevit hükü- meti bile Lüksemburg doruğunun ardın- dan Brüksel'e rest çekmişti."/AS madem ki Türkiye'yi dışlıyor, bu durumda Anka- ra'nm Brüksel ile siyasi konularda konuşacak bir şeyi olmaz" denmişti. SÜRECEK Cumhunyet k i t a p 1 a r ı Der.:Işık Kansu - Mehmet Açıktan AHMET TANER KIŞLALPNIN ARDINDAN Bu htap, yurtseveriik ögretmenı Ahmet Taner Kışlalı'nın katledılışırun bınncı yüffida, sadece paylaştığımız acuun küçûlmesını kolaylaşbrmak amacıyla değil, Ahmet Taner Kışlalı sevgısınuı aradan geçen süre içinde nasıl harelendigının bır göstergesı olarak yayımlanmakta. Cumh ^ kitap k Çağ Pazariama A.Ş. Türkocagı Cad. No:39/41 (34334)Ca§a(oğlu-lstanbui Tel (212)514 01 96 Oral Çalışlar Mina Urgan'dan Manol Usta'ya Umut Peşinde Hepımız bır umudun peşındeyız. Umut ol- madan ya$am olmaı. Mına Urgan'dan Manol Usta'ya kadar bu kı- tapta sıze anlatmaya çalıştıklarım. umudun peşındekı ınsanlar Onlann bır kısmını ben bır kısmını kendı- en sıze anlauyorlar. Çoğunluğunu yakından tanıdığımız bu ınsanla- nn umudun peşinde geçen yaşamlarını, ha- yal kınklıklarını. sevgı- lennı, ısyanlannı sızle- re aktarmaya çalıştım. Sıze bu kıtapta 27 ınsa- nın yaşamlanndan ke- sıtier sunuyorum. Oral Çalıjlar Çınar Yayinbn; Rrfat llgaz Kultur Merkeu Sıralselvıter Cad. No: 90 / 3 80060 Taksım/lstanbul e-mail:cın»r@cınaryayın.com www.cinaryayin.com CUMHÜRİYET'İN BİREYİ OUUK Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Cumhuriyet k ı t a p I a r ı r t)stün Akmen VEEE PERDEEE BU KİTAP. HİÇBİR DEUfiİ VA DA 6AZETENİN *ÇOK SATANLAK" . LİSTESİME SHJMEVECEK. SİEEMEyECEK. ÇÜNKÛ BU K/TAP . SİZE ÖZEL... MERAKLISINA... • Politıkadan özel yaşantımıza: ayduılanma sûrecindeki kadmdan, kadın haklanna; eğiüraden gençhğe toplunnm tüm sorunları. îlkelerinden asla ödün vermeyen bir Tüık bilım kadmının aydınhkçı gözlemJeri. Cumfauriyrt Çağ Pazartama A.Ş Türkocağı Cad. No39/41 ,krtapkulubü (34334)Cağaloâfu-İ8tanbulTe(:(212)51401 96 1999-2000 sezonundo tzlenebikn hyatraoyunları, opera, bole, operet ve dinlelüerle itgili elestiri ve değerlendirmeierden bır demet... Bir anlamdo, sahne sanatlanndalti dnemfi ebtkRğe konulan ilk tuğla . tzfeyici tcoftuğuna konan safıne tozlonnm binkimı. . y Cumhurtyet > ^ kitap huHa>ü ÇoğPaznnamaA.Ş TüntocoğıCad No:39/41 (34334) Coğoloğlu-IJlonbufTeJ: (0.212) 5140» 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle