27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 31 EKİM 2000 SALI o Mehmet@cumhuriyetcom.tr enter .net MEHMET SUCU E-Ticaret değişiyor, değiştiriyor Henüz başlangıç aşamasında olmasına rağmen, elektronik ticaret yoğun bir re- kabetin yaşandığı çok önemli bir arena ola- rak ortaya çıktı. Bu, kısa ömürlü bir iş alanı değildir. Bir internet strateji firması olan Nua'ya gö- re 1999 'da 171 milyon olan dünyadaki in- temet kullanıcılannuı toplam sayısı 2003 yılında 500 milyona çıkacak. 2003 yılı ile ilgili diğer tahminleri şöyle sıralayabili- riz: • IDS'nin (Intemational Data Corporati- on) yaptığı araştırmanın sonuçlanna gö- re internet sadece ABD'nin gayri safı mil- li hasılasının yüzde 7'sini karşılayacaktır. • Dataquest, online müşteri satın alımla- nnın 1999'daki 31.2 milyar dolardan 380 milyara çıkacağını tahmin etmektedir. • Forrester Research, işletmeler arası e- ticaretin yıllık olarak 1.4 trilyon dolar dü- zeyıne ulaşacağını tahmin etmektedir. Bu rakamlar firsatın büyüklüğü açısın- dan bir fikir vermekle birlikte sadece e- ticaretin iş dünyası üzerindeki mevcut et- kisine de dikkat çekiyor. Web'in, müşte- rilerin yaşam biçimi ve şirketlerin iş yap- ma şekli konusunda günlük hayatın birpar- çası haline gelmesiyle birlikte, kuruluş- lann müşterileriyle ve ortaklanyla ileti- şim kurma yöntemleri değişmekte ve ta- mamen yeni ış modellen ortaya çıkıyor. Kısacası, e-ticaret hızla ticaretin kendisi haline gelecek. 21. yüzyılda başan, müş- teri ilışkilenni geliştirmek, değişen pazar dinamiklerine hızla uyum sağlamak, ka- yıpları azaltmak ve pazara yenilenmiş ürünler ve hızmetler sunmak için ortak- lanyla uyum içinde çalışan, Web kul- lanımına yönelik teknolojileri en verimli şekilde kullanan işletmelerin olacak. İn- ternet sonuçta iş stratejilerini ve çalışma süreçlerini yeniden değerlendirmek için tüm kuruluşlan kendine çekecek. Buradaki soru, değişim yaşanırken bizim nerede olacağımız... Seçimler de internette yapılacakostarika hükümeti, Amerika'da- ki Villanowa Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile ortak bir projeyle 2002 yılındaki seçimlerin internette ya- pılması için ön çalışmalara başladı.Ülke ça- pmdaki ılkokullara yerleştirilen seçim bilgi- sayarlannın bugün işyerlerinde ve evlerde kul- lanılan internete bağh bilgısayardan hiçbir farkı yok. Bu bılgisayarlar sadece Kostarika seçim bürosu ve projeyi geliştiren fakültenin beraber hazırladığı seçim yazılımına sahip olacak. Kostarika'nın seçimlere katılımla ilgili önemli sorunlan bulunmakta. Geçen seçim- lerde ülke çapında oy verme oranınm yüzde 65 civannda kaldıgı bıldınlıyor. Kuşkusuz. bugünün demokrasikrinin en büyük sorunu seçimlere katıhm oranınm hız- la düşmesi ve sivasetie siyasetçiye olan ilginin de benzer şekilde düşüyor olması. Yurttaşlık Kostarika 2002 seçimlerini internette yapmayı planlıyor. Seçimlere katılım orarunın oldukça düşük olduğu ülkede 2002 yılındaki seçimlere katılımın geçmişin aksine daha yüksek olması bekleniyor. bilinciningelişmiş olduğu ABD ve Avrupa ûl- kelerinde de seçimlere kaülım oranı yüzde 50 ilâ yüzde 80 arasında seyretmekte. Kostarika'daki düşük oy verme oranına ek olarak bır de, seçmenlerin kayıtlı olduklan seçim sandıklanna her seçimde yakm olma- malan engeli geliyor. Her seçim öncesinde bu nedenle siyasi par- tiler milyonlarca dolar harcayarak seçmenle- rini kayıtlı olduklan seçim bolgesine otobüs- le, uçakla taşımaya çalışmaktalar. Seçimlere katılım oranı, partilenn bütün bu uğraşlanna rağmen yine de yüzde 65 oranını geçeme- mekte. Bu tablo nedeniyle Kostarika hükümeti se- çimlerin internet üzerinden yapdmasını des- teklemekte. Hükümet yetkilileri, 2002 yılı se- çimlerine kadar internette şifreleme teknolo- jilerinin de gelişmesi ile sistemin tamamen otur- tulacağını bıldıriyorlar Projeyihazıriayanöğrencflerden Sean Fran- cıno, internetin Kostarika'da siyasete ve se- çimlere yapacagj katkı ile bu teknoktjinin eğ- lence ve iletişimin yanında 21. yy. siyaset anla- yışuıa da yeni boyutlar getireceğini iddia edi- yor. Kostarika'nın katılımcı demokraside yaşa- dığı sorunlan Tûrldye de uzun süredir yaşa- makta. MDyonlarcaTürkseçmeni bugün yurt- dışmda yaşadığı için oylannı kullanamamak- ta. Türkiye'de her seçim öncesinde Avrupa ül- kelerinden charter uçak seferleriyle anavata- na seçmen taşınıyor. Bunun dışında Türkiye içinde seçim sandıklanna kayıtlı binlerce seç- men, seçim gününde aynı bölgede olmadığı için oyunu kullanamıyor. Kostarika'nın giriş- tiği seçim sistenıL kuşkusuz iyi bir prototip ça- lışma ile Türkiye'de de uygulanabılir. Bu yolla Türkiye'de hem ülke içinde, hem ülke dışında yaşayan seçmen potansiyelinin oy kaybedilmeden değerlendirihnesi siyase- te geniş çapta etkilerde bulunabilir. İnternet, Türkiye de de halen daha çok bir eğlence ortamı olarak algilanmakta. Ancak bu yeni iletişim ve yayın ortamı alternatifya- yınahk türlerine büyük ımkânlar tanıdığı gi- bi demokrasinin bireyter bazma indirgenme- si'ne de önayak olabılır. Buyollainternetinet- Id alamnm genişlemesi bugünkü siyaset anla- yışının daha çağdaşlaşmasına, demokrasinin de yayümasına öncülük edebiür. M U H A L BİLGİ-SAYAR /ll eçen hafta anakartm (mainboard) temel görevinden bahsetmiştik. Yıne anakarttan devam edelım. Bilgisayar dergilerinde sıkça rastladığınız "overdock" işlemini anakart üzerinden yapıyoruz. Bazı ankartlar işlemcimizi doğru olarak tanıyamaz. Bunu da yine anakart üzerinde bulunan u switch rı ler (anakart) yardımıyla yapıyoruz. Anakarta diğer kartlan taktığunızı söylemiştik. Kartlan taktığımız yuvalara "slot" diyoruz. Anakartı görenler fark etmişlerdir. ISA, PCI ve AGP'den oluşan "sloflann çoğunluğunu PCI'lar oluşturur. Yenı üretılen maınboard'larda ISA slotlara neredeyse hiç rastlamıyoruz. Daha eski teknolojiyi kullanan (16 bit) ISA slotlarda yenı kartlan kullanmak da mümkün değil zaten. AGP slot ise ekran kartlan ıçın üretılmış olup anakart üzerindekı en üst slot'tur ve 1 adet olarak bulunmaktadır. PCI slotlar şu anda kullandığımız tüm h.kartal(a cumhuriyet. com.tr (device) aygıtlan desteklemektedir: modem, ses kartı, tv kartı, vs... Bilgisayann önemli parçalanndan bir diğeri, hatta sistemin beyni diyebileceğimiz "tşlemd r> den (CPU, Central Process Unit) bahsedelim. Bilgisayanmz, açıldığmda bazı temel bilgiler verir. Bunlar aynı zamanda bilgisayannızın kimliğidir. O bilgilere biraz dıkkatli bakarsanız PII 233 MHz, Intel MMX P 166 MHz, Celeron 133,233 MHz gibi bazı rakamlar görürsünüz. Sonunda MHz birimini gördüğünüz rakam tt Işkmd"nize aittir ve onu tanımlar. Şekil olarak işlemciler slot ve soket olmak üzere 2 farklı şekilde üretilmektedirler. Geçen 2 yıl ıçerisinde slot işlemcileri üretimi hız kazandıysa da soket işlemciler piyasayı tekrar ele geçirdi. Bir sonraki yazımızda "işfcmdkr"i anlatmaya devam edeceğiz. Konuyla ilgili sorulannızı yine aşağıdaki mail adresine yazabilirsiniz. Hoşça ve esenlikle kalın. SORULAR- YANITLAR Eskiden kalın ciltier haiinde telefonrehberlerivardL Şimdilerde pek işlevseUiği kalmamış gibi gözûktüğünden mi, yoksa PTT'nin sorumsuzluğundan mı kaynaklamyor, bümiyorum, teiefon rehberleri piyasada yok. Teiefon rehberterinden esinlenerek bir internet rehberi düzenlenebilir mi? Web sitelerinin ve maillerin iş, meslek, alfabetik ve şehiriere göre düzenlenmesi yapüabilir mi? Yapıhrsa nasıl yapıhr? Bilgi verebiiirseniz sevinirim. Saygüanmla. YavuzAvyuk Saym Avyuk. Türk Telekom tarafindan hazn"lanmış, isme ve telefona göre arama yapabileceğiniz bir internet adresi var: www.rehber.telekom.gov.tr Meslek ve mail gibi aynntılara gelince; bunlar, kişisel bilgiler olarak gizli kalmasuıda yarar olan aynntılar. Aynca mail adreslerinin günümüzde bazı ticari amaçlarla kullanılabilme olasıhğı da olduğu için mümkün olduğunca sitelerde bunlara yer verihniyor. Savaşların galibi olmuyor Dünyanın gözü yaklaşık bir aydır Ortadoğu'da. Bölgede yaşanan sıcak günler internete de taşındı. tsraillilerle Füistinlilerin çatışması Web'e de taşındı. Ancak bu çatışmada kan dökühnüyor. Filistinli korsanlar önce Israil Dışişleri Bakanlığı sitesini çökerttiler ardından da Israilli hackerler Hizbullah sitelerine saldırdılar. Birbiri ardına çökertilen sistemler, sanal ağda uçuşan kodlar, sabahlara kadar bilgisayar başında kod yazan parmaklar 15 gün kadar sanal dünyayı meşgul etti. Tam bu sanal savaş bitti derken organize olduklan anlaşılan bir grup hacker bu kez kendilerine internetin efsanevi devini seçti. Microsoft belki de tarihinin en büyük korsan saldınsı ile karşı karşıya kaldı. Saldırganlann izleri sürüldüğü zaman birbirinden ayn bir çok ülkeden aynı anda bilgisayann başına oturduklan anlaşıldı. Her ne kadar Microsoft yetkilileri büyük bir sızmanın olmadığını savunsalar da bazı şirket bilgilerinin korsanların eline geçtiğinı kabul ediyorlar. Microsoft'a yapılan saldın ashnda dünyanın global bir köye dönüştüğünün güzel bir kanıtı. Birbir- lerinden yüzlerce, binlerce kilometre uzaktaki insanlann oluşturduğu bir grup dünyanın en büyük yazılım devinin korkulu anlar yaşamasına neden olda Microsoft saldınnın üzerinden bir kaç gün geçtikten sonra bunun bir sanayi casusluğu olabileceğıni savladı. Anlaşılan korsanlar şirkete açıklanm üzerinde zarar verdiler. Aslında ateşli silahlann, taşlann, sapanlann kullanılmadığı bu çatışmalardan galip çıkan taraf yok. Nasıl gerçek savaşlann galibi oknazsa sanal savaşlann da galibi yok. Bu savaşlar sadece kendini dev aynasında görenlenn ayaklannın yere basmasını sağlıyor. Son Kullanıcı ENDER NET endernet2000@yahoo.com endernet@ixir.com Herkesin Telefonu VVAP'lı Ama... J u WAP üzerine yazı yazmaktan sıkıldım. Ama yazmadan da olmuyor. Sıkı Ender Net okurlan hatırtayacaktır, en son koşa koşa aldığım WAP telefonu maceramı. Bir heves, internete cepten gircem diye bi ton para boca etmiş, sonra kazın ayağının çok parçalı olduğunu kavramıştım. "Sabit ücretıyle birlikte günde 10 dakikalık VVAP'a bağlantı dünyanın parası, o yüzden data hattımı açtırmadım, VVAP'a bağlanmıyorum" diye yazmıştım. Geçen Faruk'la metroda karşılaştık. Fonda 5 arkadaşı daha var çet âleminden. Gerçi Faruk'u çok severim ama onu karşımda görünce bir atasözümüz dilimin ucuna kadar geldi, ama ayıp olmasın diye çıkamadı. "Keçinin sevmediği ot burnunda bitermiş." Neyse, Faruk güzel insan. Elinde de cakalı bi teiefon. Daha n'aber nasılsın demeden cebini gösteriyo. Faruk, yerin yedi kat dibindeyiz, çalışmaz ki o cep, dedim. "Biliyom" dedi, "Ama bak ben de son teknolojiyi yakından takip ediyorum artık." E ilgilenmemek olmaz tabii. "Aaaaa hayıhı olsun Fanjkcum, VVAP'lı mı" dedim. "Sorvlurmu, tabii ki VVAP'lı" dedi. Indik metrodan, çıktık Gayrettepe'ye. Ben bi gayret sordum: "Eeee bi göstersene VVAP'ını. Hatta ben bi imeylime bakayım müsaadenle" dedim. "Açtırmadım ki data hattını" dedi. Fondaki çet âleminin değerli müritleri de hep bir ağızdan: "Bizim telefonlanmız da VVAP'lı ama biz de data hattını açtımnıyoozzz." Aslında bu durum hiç de acayip bi durum sayılmaz. Neden derseniz, çünkü böyle bir moda var artık. VVAP'ı olmasına karşın VVAP'ılamayan telefonlar herkesin elinde. Peki Farukcum, dedim, madem data hattını açtırmıycaktın, ne demeye VVAP'lı teiefon aldın. Bilmem, dedi, herkeste var... Evet, milletçe "Bilmem ki herkeste var" durumundayız. "Telefonun VVAP'lı mı VVAP'lı." Ama hepsi o kadar. Sonuçta data hattını açtırmamak ve dünyanın parasını GSM şirketlerine sabitlememek karan haklı ve yerinde görünüyor. Zaten WAP teknolojisi de başlamadan bitmiş, demode olmuş. Artık ciddi ciddi internete girilebilen (evdeki bilgisayariardan nasıl giriyorsak öyle) cep telefonlan piyasaya çıkmak üzereymiş. İyi güzel de biz napcaz şimdi bu elimizdeki VVAP'lı telefonlan... SALI ORHAN BURSALI Basın ve Iktidar Gazete ve televizyon gibi iletişim/haberieşme araçlan, ülkemizde yeni görevler üstlendi. Sabah gazetesinın çoğunluk hisselerinin, son 10 yılın yükselen işadamlanndan Turgay Ciner'e sa- tılması ile gazetelerin üstlendikleri bu yeni görev- ler yeniden tartışma konusu oldu. ••• Gazete, dergi, TV, radyo gibi iletişim araçlannın klasik temel rollerini yeniden anımsayalım: Kamuoyunu objekt/f ve doğru bilgilendirmek; böylece şeffaf ve demokratik bir toplumun oluş- masına katkıda bulunmak; giderek kamuoyunun kendi iradesiyle özgürce karar vermesine yardım- cı olmak; genel olarak değerlendirdiğimizde top- lumdaki düşünce zenginliğini yansıtmak vb.. Bu açıdan baktığımızda gazetelerin çeşitli düşün- celeri, görüşleri savunması doğaldır. Dahası, tica- ri davranmalan ve toplumsal pıramidin çeşitli ke- simlerine yönelik, en üst kültürden en alt kültüre uzanan bir yelpaze içinde yayın yapmalan da nor- maldir. Ancak 10 yıldan fazla gözlenen gelişme, hepi- mizin bildiği gibi, medyanın basın dışı ekonomik faaliyetlerie bütünleşmesi ve aynca tekelleşme eğilimine girmesidir. Artık büyük gazeteler bağım- sız değildir; sermaye yapısı ve ortaklıklanyla bü- yük sermayenın bir kolu, sektörüdür medya. Medya a) mal pazarlama aracı oldu. Bu pazar- lamada gazete eşantiyon konumuna düştü; b) da- ha kötüsü, medya, holdinglerin diğer ekonomik fa- aliyetlerinde kullandıklan bir araç haline dönüştü. Medyada çift yönlü bir etkileşim yaşıyoruz. Bir yandan medya patronu ekonominin diğer alanla- nna yöneldi, örneğin banka satın aldı, elektrik da- ğıtımı, üretimi vb gibi özellikle devletle, hükümet- lerle yoğun al gülüm-ver gülüm ilişkileri gerektiren alanlara yöneldi. Diğer yandan, özellikte birikimi üze- nnde yoğun şüpheler veya tartışmalar olan serma- ye medyaya girmeye başladı. Bu hem itibar kazanmak amacını taşıyordu (ör- neğin Korkmaz Yiğit Cumhuriyet'e talip olmuş- tu!), hem de medya daha da büyümenin kaldıracı olarak değerlendiriliyordu. - Bütün bu ilişkiler, özellikle büyük gazete ve te- levizyonlan, aslında klasik özelliklerine aykın bir tutuma sürükledı. Klasik özellıği, medyanın genelde hükümetlere karşı eleştırel olmasını gerektirir. Ancak bu özelli- ğın devlet ve sıyasetle ekonomik ilişkileri nedeniy- le tersyüz olduğunu görüyoruz: Medya, artık her yeni hükümetle balayı havası yaşıyor. Incir çekir- değini dolduracak/doldurmayacak, kısmen de doğruluğu şüpheli, iktıdar ve sahipleriyle ilgili ko- nular büyük pohpohlamalaıia okura sunuluyor. Medya patronu, siyasetçiler için yarattığı bu ka- muoyunun tabii ki karşılığını da almaktadır. Büyük gazeteler ve ekonomik ilişkileri vb. üze- rinde yapılacak dikkatli bir araştırma, bu olgulan günışığına rahatça çıkartır. • • • Güncel olayımıza gelelim: Son iki yıl içinde, ye- ni tipteki işadamlannın basın ve TV'ye sahip olmak için çeşitli gırişimlerine tanık olduk. örneğin Milli- yet bile bu tipteki işadamlannın birine satıldı an- cak çalışanlannın direnişi sonucu satış gerçekleş- medi. Park Holding'in sahibi Turgay Ciner, Etibank'ın kredileriyle beslendiği belirtilen ve anlaşılan, eko- nomik bakımdan da çeşitli zorluklan olan bir med- ya kuruluşuna neden ortak oldu? Bu sorunun bir yanrtını da, Ciner 1 in genellikle devletle yoğun ilışkilerinde ve yeni ekonomik plan- lannda aramak gerek belki de. özetle, medya, toplumumuzdaki bozuk meka- nizmalann ve yanlış işleyen sistemlerin bir parça- sı durumunda. Demokratik ve şeffaf toplum için, medya, ken- di klasik toplumsal rolüne geri dönmelidir. obursali(ğ bilimmerkezi.org.tr Balina Operasyonu 1 Selahattin Halman DGM'ce tutuklandı tZMİR (Cumhuri>«t Ege Bürosu) - Kamu- oyunda " BalinaOperas- yonu'' olarak bilinen tz- mir'deki hayali ihracat ve naylon fatura operas- yonu kapsamında, gö- zaltına ahnan Zeytinbur- nuspor Kulübü Asbaş- kanı Selahattin Halman (46), DGM'ce tutuklan- dı. Kargo şirketi sahibi yeğenı Mehmet Musta- fa Halman (34) ıse tu- tuksuz yargılanmak üze- re serbest bırakıldı. Izmir DGM Başsav- cüığı'ncayürütülerL, Ma- h Şube Müdürlüğü, ma- liye başmüfettişleri, gümrük başmüfettişleri ve hesap uzmanlannın birlikte çalıştığı soruş- turma çerçevesinde gö- zaltına alınan "SelGüm- rükleme Şirketiw nın sa- hibi Selahattin Halman ile Atatürk Havaala- nı'ndaki bir kargo şirke- tinin sahibi yeğeninin, mah şube müdürlüğün- de sorgulan dün tamam- landı. tzmir DGM Baş- savcılığı'na sevk edilen samklardan Selahattin Halman, nöbetçi mah- keme tarafindan tutuk- landı. Mahkeme, yeğen Halman'ın da tutuksuz yargılanmak üzere ser- best bırakılmasını karar- laştırdı. Norm Kadro Yönetmeliği Danıştayın karan öğretmenleri sevindirdi tstanbul Haber Servi- si-MilhEğıtımBakan- lığı'nın (MEB) öğret- menlere yönelik olarak uyguladığı Norm Kadro Yönetmeliği'nin, "bir okula en son atanan ön- ce yer değiştirir'* yönün- deki bır maddesı Danış- tay'ca haksız bulunarak iptal edildi. Eğitim-Sen Genel Merkez Yönetim Kuru- lu tarafindan yapılan ya- zılı açıklamada, Iptal edi- len hükmün, hukuka ay- kın olduğunun kendile- rince defalarca dile geti- rildiği vurgulanarak bu hükmün, MEB'e Bağh Eğitim Kurumlan Öğret- menlerinın Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile de çelıştiğinin daha önce kendilerince ifade edildiği kaydedildi. Açıklamada, sendika ola- rak başından beri yönet- meliğe karşı bir dizi ey- lem yaptıklan belirtildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle