Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 1 EKİM 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
En fazla parayı verene satılan kamu bankalan, içi boşaltılmış olarak devlete geri döndü
Al. boşalt9 devret• Fondaki bankalann
msliyetinin 7 milyar dolan
aşacağı ileri sürülüyor. Kamu
bankalannı 'en çok para
verene' satanlar ile önüne
gelene banka kurma yetkisi
verenlerin de hesap vermesi
gerektiği belirtiliyor.
HAZALATEŞÇAKIR
Türk sanayi tarihınde ve bankacılık
sistemmde "marka" niteliği taşıyan
Sümerbank'ın ardından Etibank'ın Ta-
sarruf Mevduat ve Sigorta Fonu'na dev-
redilmesı, kamu bankalannın bilinç-
sizce elden çıkanlmasının sonuçlannı
bır kez daha ortaya koydu. Fon'a dev-
redilen 10 bankanın devlete maliyeti
milyarlarca dolan aşarken Sümerbank
ve Etibank 'ın verdiği zarar da yaklaşık
900 milyon dolan (yaklaşık 615 trilyon
lira) buluyor.
Bankalar Yeminli Murakıplan Der-
neği fiaşkanı Mehmet Çekinmez. el
konulan bankalann maliyetinin 7 mil-
yar dolan aşacağını belirterek kamu
bankalannı "ençokparaverene" satan-
lar ile önüne gelene banka kurma yet-
kisi verenlerin de hesap vermesi ge-
rektiğini söyledi.
Eski Merkez Bankası Başkan Yardım-
cısı Selçuk Abaç da devlet bankalan
satıhrken alıcıların bankacılık yapıp
yapamayacağına yönelik özeüiklerinin
Türk bankacılık sektörünün sorunları
Ekonomi Servisi - Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu'nun geçen hafta iki bankaya daha el
koyması, bankacılık sektörünü tedirgin etti.
Maliyetlerini düşürmek amacı ile bir süredir personel
sayısını azaltmaya yönelen bazı bankalar, kâr
genrmeyen şubelerini kapatma yoluna gidiyoriar.
Bankacılık sistemini zorlayan nedenlerden bazılan
şöyle:
• Sektörde banka sayısı çok fazla. Sayı 81'e ulaşnnş
durumda. Bu sayının biıieşmder, saöş yohıyia
azaltüma« zomnlu oldu.
• Rekabet gücü olmayan bankalar çeşitli desteklerle
sistem içinde tutuldu. Sektör yükü kaldıramaz oldu.
• Dünyadaki örnekleriyle karplaştınldjğında Türk
bankalannın maH açıdan oklukça zayıfotaıaa kredi
riskkrinin artmasına neden oldu. Takipteki kredi tutan
her ydbiraz daha artn.
• Sistemdeki mülkiyet yapısı, birleşmeleri zonınlu
kılarken bu konuda bir gelişme yaşanmadı. Banka
birleşmeleri sürekli gündemde olmasına karşın somut
öraekler görülmedi.
• Hazine ve Merkez BankasTmn sürekli denetimine
karşın dyasflerin sistemdeki etkisi ortadan
kakünlamadL Özellikk kamu bankalan üzerindeki
siyasi etkiler sorun olmaya devam etti
• Mevduaûn yüzde 100 güvence altında olması
sektörde haksız rekabetle bırlikte sorunlu banka
sayısını arttırdı.
• Bazı bankalann borçlarryla özkaynaklan arasuıdaki
göz ardı edildiğini söyledi. Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kunılu'nun
(BDDK), Sabah Grubu'na ait olan Eti-
bank ve Ceylan Holding'in bankası
Bank Kapıtal'e. "banka ortaklannm
bankanın içini boşaltması" gerekçesiy-
le el koyması, sektördeki özelleşrirme-
ler ve kuruluş izinlerinin önemini ye-
niden gündeme getirdi.
Bankalar kamuya geri döndü
Sümerbank'ın ardından Etibank'a da
el konulması, hükümetin gündemden
düşürmediği kamu bankalannın satışı
girişiminin geleceğini de gözler önü-
ne serdi. Ekonomik kalkınma amacıy-
la 1933 tarihınde Atatürk ün imzasıy-
la kurulan Sümerbank'ın özelleştirilme-
sınin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra dev-
iet, bankayı geri almak zorunda kaldı.
Kamu bankasıyken Ekim 1995'te
103.4 milyon dolara Ipeks Iplik Teks-
til Sanayii'ne satılan Sümerbank'ın,
bugün devlete verdiği zarar450milyon
dolan buldu.
Bankanın Yönetim Kurulu Başkan-
lığı'nı yürüten HayyamGaripoğlu'nun
mahkemelere de yansıyan .Nesiın Mal-
ki ile gizli ortaklığının ortaya çıkması,
özelleştirmeden sonra neler olduğunu
ortaya koydu. Garipoğlu, Malki cina-
yeti davasında Sümerbank ihalesi için
Malki'den 12.5 milyon dolaraldığını söy-
lemişti.
Çağlar da ortakti
Halen cezaevinde bulunan ve Mal-
ki'yi öldürmeye azmettirmekle suçla-
nan Erol Evcfl'in iddiası üzerine yapı-
lan incelemelerde, Iş Bankası'ndaki
Evcil'in hesabından 656 nülyar lirapa-
ra çekildiği ortaya çıktı.
Aynı tarihte, aynı şubeden bu mik-
tardaki paranın Özelleştirme Idaresı'ne,
gönderici olarak Garipoğlu'na ait Ipeks
firmasının gösterildiği banka dekont-
larindan tespit edilmişti.
Etibank 1935 yılında maden yatak-
lannı ve enerji kaynaklannı işletecek iş-
letmeleri oluşrurmak, yönetmek ve fi-
nansman ihtiyaçlannı karşılamak için
kuruldu.
Banka, kuruluşundan sonra geçen
20 yıl içinde, bütün madenlerin üreti-
mi ve pazarlaması, tennik ve hidrolik
santrallann inşa ve çahştınlması, Tür-
kiye çapnıda elektrik eneriisi dağıtımı
ve pazarlanması ile bankacılık hizmet-
lerini birlikte yürüttü.
Banka, 1998 yılında Dinç Bûgin ve
CavitÇağlar'ın sahibi bulundugu Med-
ya Ipek Holding grubu tarafından alın-
dı. 1999 yıhndabankanınyüzde lOOhis-
sesi Bilgin Grubu'na geçti. Fon'a dev-
redilen Etibank'ın devlete verdiği za-
rann da 43$ milyon dolar olduğu be-
lirtiliyor.
Maii taMo verilmiyor
Uluslararası Bankacılık ve Danış-
manlık şirketinin Yönetim Kurulu Baş-
kanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, 81 banka-
dan sadece 36 bankanın enflasyondan
anndınlmış mali tablolannı alabildik-
lerini söyledi. Prof. Dr. Selçuk Abaç,
"Diğer bankalar, mali taUolan övünü-
kcek durumda olmadığı için vermeye
yanaşmadılar. Nitekim Etibankve Bank
Kapital de vermeyenierarasında. Mev-
duat sahibinin bankasını seçebilmesi
için şeffaflık zonınlu" dedi.
ABD'de 137 yıl önce önerilmişti
Bankacdara
asırhktavsiye
• "Bankanın sermayesi hayali değil
gerçek olmalıdır. Bankanın sahibi,
borç alanlar değil borç vermek için
parası olanlar olmalıdır./ :
:
H
İSTANBUL(AA)-
Amerika'nm 1863
yılında Para Otoritesi ve
daha sonra da Hazine
Sekreteri olan Hugfa
McCuDoch'un, ulusal
bankalara gönderdiği bir
mektupta ele aldıgı
prensipler, günümüzde
de bankacılık
sektörünün sağlıkh
işlemesine ışık tutacak
önemli
tavsiyeler
içeriyor.
Türkiye
Bankalar Birliği
(TBB),
internette
yayımiadığı
I37yıllık
mektupta,
makul bir garantiyle
güvenceye alınmış
krediler dışında kredi
verilmemesini isteyen
McCulloch, diğer
prensipleri şöyle
sıralıyor:
"Spekûlasyonu
cesaretlendirici ve teşvik
edici hiçbir şey
yapmayın. Verdiğmiz
kredilerin vadesini en
lasa vadeye göre
avariayın. Bir krediyi sırf
ödendiği zaman daha
avantajh bir yabnma
yönlendirrneyeceğinizi
düşündüğünüz için
yenilemeyin. Kredileri
belirükişiieryada
kurumlarda
yoğunlaştırmak
yerine dağrtümasını
sağlayın ve verilen
kredileri çok sıkı kontrol
edin. Banka çahşanının
da kazandığı maaştan
daha fazlasını
harcaması
dunımunda
kişiyi işten
çıkann." Kişiye
veya bir firmaya
verilen büyük
kredilerin,
çoğunlukla riskli
olduklanm
belirten McColloch,
büyük kredi
müşterilerinin
bankanın kontrolünü
ellerine
geçirebileceklerine
dikkat çekerek banka
sabipliği konusunda da
şunlan söylüyor:
u
Bankanın sermayesi
hayali değil gerçek
olmahdır. Bankanın
sahibi, borç alanlar değil
borç vermek için parası
olanlar obnafldır."
Bankacıhk krizlerinin
çilesini yıDardan beri
çeken kesim mevduat
sahipleri arûk
şeffafhkistryor.
Bankacılar, sendikalar ve iş dünyası, bankacılık sektörünü değerlendirdi
4
Sislî ortamdan medet umanlar var'
Ekonomi Servisi- Eski Merkez Bankası Baş-
kan Yardımcısı ve Uluslararası Bankacıhk Araş-
tırma ve DanışmanhkAŞ (IBAR) Yönetim Ku-
rulu Başkanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, bankacıhk
sektöründe oluşan güvensizhk ortamından ya-
rarlanmak isteyen bankalann olabileceğini ile-
ri sürerek "Bu sislr ortamdan vararianmakiste-
yenlervar"dedi.
Abaç, Türk mali sistemine ilişkin yersiz açık-
lamalaryapıldığını söyleyerek, "BankacıhkKa-
nunu'na aykm davranarak açıklamalar vapıb-
yor. Bir isadanu Fon'a devredilecek banka sayı-
sının 20 olduğunu söyledi Bu söylediğini mutla-
ka açıklamahdır. Çünkü bu çok ciddi bir değer-
lendirme ve avdınkğa kavuşturulmah. Yoksa bu
açıklama karanhkta kalacak, mevduat çok bü-
yük bankalara gidecek ve bazı bankalara hak-
sız menfaat sağlayacakür" dedi.
Koçbank Genel Müdürü Halîl Ergûr de ban-
kalann zordönemde olduklanm belirterek, "Enf-
lasyonun düşmesiyle bankalann faiz kazançla-
n düştü. Böyle bir dönemde bankalann 2 şeye
dikkkat etmeleri gerekir. Birincisi faiz dışı gelir
vegiderdengderinikontroletmek.ikincisidebü-
yümek" diye konuştu. Önümüzdeki günlerde ban-
ka birleşmelerinin yaşanabileceğini söyleyen
Ergür, "Bankaahkta çok farkh bir dönem yaşa-
nıyor. Hızlı bir geçiş yaşanrvor. Banka bûieşme-
kriyle Tiirkive'deki bankalar kuvvetlenebihr.
Yurtdışuıdan bazı bankalann Türkiye'deki ban-
kalaıia ugflendiği söyleniwr" açıklamasında bu-
lunda Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi
Mahye Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Esfen-
der Korkmaz da Fon bünyesindeki bankalann
zararlannın büyük olduğuna dikkat çekerek "Bu
bankalar, yerti veya yabana sermayeti özel sek-
töre saühnahdır. Eksi değerde de olsa bunlann
saolması lazun. Eğer, zararlan fazlaj sa, zarar-
lanrun bir kısnuna devlet katiansm. Obür tûrhl
tophun, mevcut haliyle daha fazla zaranna kat-
lanmak dunımunda kalacak" dedi.
Demırbank Genel Müdürü Hasan Akçaka-
yahoğlu da Bankalar Denetleme ve Düzenleme
Kunılu'nun(BDDK) uluslararası bankacıhkstan-
dartlannda bır finans piyasası oluşması yönün-
de adımlar attığuıı behrterek, "Fon'daki banka-
lar konusunda BDDK'nin e>1em planı >'akında
açıklanak. Bu konudayorumda bulunnıak, sek-
tör için faydah bir yaklaşım olacakor" dedi.
Türkiye Maden Işçilen Sendikası Başkanı
Hüseytn Kayabaşı ise özelleştirme adı altında bi-
rilerine devTedılerek soydurulan bankalan kur-
taranlann, işçi ve emekçilere "kaynak jwk" de-
me hakkı bulunmadığını söyledi.
İŞÇİNİN EYREıTtNDEN
ŞUKRAN SONER "
Buzdağının Üstü
Borsa habercileri bile dayanamayıp dün r^yıflan-
dılar "Aylardır telefon ihalesinden bekleneı.para,
son iki banka operasyonu ile bir gûnde uçup-jitti"
diye.
Işte borsa haberleri arasmda kaynayıp giden bir-
kaç karşılaştırmalı hesap:
Uçup giden, 292 bin asgari ücretlinin biryıllık üc-
ret tutannın karşılığı. 69 bin 731 subayın maaşı, 149
bin 851 ögretmenin ücreti. Bu para ile en modem
teknolojili, yüksek kapasrteli bir otomobil fabrikası da
yapmak olası. Zaten kamulaştınlan bankalar ile uçup
giden para, yıllardır egilip büküldüğümüz IMF'den ko-
parmak istediğimiz paralann üç yıllık toplamı değil
mi?
Keşke kayıplar, söz konusu iç ürperten karşılaş-
tırmalı rakarnlar verilirken kullanılan (bir günde, bir
yılda, üç yılda uçup gitti) zaman kavramlan ile sınır-
lı kalsa. Karşılığı uçup giden kamu kaynaklarının
hangi toplumsal özverilerie, kaç yılın birikimi oldu-
ğunu bir düşünsek?
Etibank'ın Cumhuriyet tarihimizdeki, sanayimizin
gelişmesindeki yerini, katkılannı, birikimini birdüşü-
nün. Sonra anımsayacaksınız. Özelleştirmede Etibank'ı
satın alan medya kuruluşu bağlantılı televizyon ka-
nallan, gazetelerde çalışan ne kadarda çok yıkJız ga-
zeteci, Etibank ve diğer kamu bankalannın, KlTle-
rin devlete kambur olduklan, bütçede kara delikle-
re yol açtıklan üzerine yazılar yazmış, beyin yıkamış-
lardı. Etibank ve diğerleri özelleştirildiklerinde dev-
let yükten, halk vergiden kurtulacaktı...
Yıllann Etibank'ını kale gibi sağlam bir banka ola-
rak satın alan Medya Holding - Bilgin Grubu'nun,
birkaç yıl içinde bankanın içini boşalttığı, batması,
yeniden kamulaştırma kararı ile ortaya çıkıyor. Uy-
gun koşullu(l) kredilerin üç yılda eritilen Etibank ile
sınırlı olduğuna siz inanıyor musunuz? Kimbilir da-
ha hangi kamu bankası ve özel bankanın ne kadar
kredisi daha batmıştır?
Hesap ortada. Yüzbinlerce bedavaya verilen ga-
zete, satış fıyatının çok üstüne çıkan promosyonlar,
televizyonlarda akıl almaz yöntemlerle dağıtılanlar...
Matematiksel olarak sürekli günlük zarar eden bir sü-
rü medya yayını. Bu değirmenin suyu nereden geli-
yordu ki? Yıllarca Cumhuriyet, pek çok aklı başında
insan, medyadaki bu kural dışı haksız rekabetın,
dampingin toplumsal tehdit boyutlan üzerinde dur-
maya, kamuoyunu, siyasetçiyi uyarmaya çalıştılar.
Bir işe yaramadı.
Siyasi iktidan avucunun içine alma, özelleştirme
ihalelerine egemen olma, kural dışı medya impara-
torluğunun karşılığında da olsa medya yayınlannın
günlük zararlan sineye çekilecek değildi ya. Siyasi
iktidar kadrdannı kulfanarak kamu bankalanndan, ka-
mu kaynaklarından yararlanmanın da bir sının ola-
caktı. Özelleştirmelerde ucuza kapatma da yetmez-
di. Işte böylece yıllann bankası birkaç yılda yıkılıve-
rirdi.
Siz şimdi bu saatten sonra da olsa, birtek Etibank
üzerinden kamuya, bize yıkılan zarariann hesabının
sorulabileceğine inanıyor musunuz? Hele de kamu-
nun uğratıldığı zararlann en azından ortaya çıkma-
sı için ciddi bir çabaya girilebileceğine.
Doğrusu herkes gibi biz de Temizel ve Tantan gi-
bi isimlerin kirliliğe karşı savaşımda çabalanna say-
gı, kişisel güven duyuyoruz. Ama yetmediği, yetme-
yeceği ortada. Kirliliğe ilişkin toplumsal kabulgörü-
nün, hele de siyaset ortaklığının gerçek anlamda kı-
nlması gerekiyor.
Bu aşamada, doğrusu en çok bu işlerin içindeki
medyada çalışan ve de içtenlikle kirliliğe karşı çık-
maya çaba gösteren arkadaşlanmızın durumlan çok
zor. Örneğın Demirel'in yeğeni, Egebank söz konu-
su olduğunda, sadece bankanın içini boşaltanlardan
değil, suç ortaklığı içindeki tüm siyasetçiler, bürok-
ratlar, uzmanlara uzanan bir hesaplaşmanın gereğin-
den söz eden arkadaşlar şimdi ne yazacaklar?
Kendi patronlannın işin içinde olduğu banka ba-
tırma olayında, her kademedeki suçlu - suçsuz so-
rumlularia hesaplaşmayı, pozisyon ve adlannın dö-
kümü ile birlikte sayıp isteyebilecekler mi? Hani ka-
mu elinde olunca, yolsuzluk, hırsızlık olurdu? Özel
sektörün doğası gereği verimli işletmecilik yapılırdı?
Kalrteöze) sektordeydi? Batan bütün bankalarda, ban-
kalan dışardan kredi alanlardan çok, banka sahip-
lerinin kendileri soymamışlar, içlerini boşaltmamış-
larmı?
s
Söylenecek o kadar çok söz var ki... Ama gerçek-
lerin çıplaklığı, çirkinliği yanında sözlerin bir anlamı
kalmıyor. Çok değil birkaç ay önce, medyanın kir-
lenmişliği, holding çıkarjarı adına kuJlanılmasına, bi-
le bile zaranna çok başka yurgunlar adına yaşatıl-
masına ilişkin söylediklerimiz çok keskin, acımasız
eleştiriler sayılıyordu. Şimdi ne söyiense, kaç yazar?
Daha doğrusu bankalar battıkça, devletin, çalınan-
lann bedelini ödemek zorunda kalıp kamulaştırma
kararlan alması, dönen kirii çarklann su yüzüne çık-
ması, yeni önlemlerle en azından banka özelleştir-
melerinin daha ciddi tutulması, içlerinin boşaltılma-
sının önlenmesi, bundan sonraki batınlmalan zorlaş-
tıımak gibi, yarariı işlevleri olacak elbet.
Ya ötesi? Medya-siyaset-sermaye, kuralsız, sınır-
sız kazanma kirli çarkı dönmeye devam ettikçe.. gö-
rebildiklerimiz hep buzdağının üstü olarak kalacak.
sukransoner@yahoo.com
YETERLİ KAYNAĞIGETÎREBİLEN BANKA SAHİBİ OLACAK
Eylemplonı bu haftaaçûdaniyor
Ekonomi Servisi - Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu (BDDK)tarafından el
konulan 10 bankaya ilişkin olarak hazırlanan
Eylem Planı'nın bu hafta açıklanması
>ekleniyor. El konulan bankalann satışı için 2
aşamalı plan hedefleniyor. Bu
çerçevede bazı bankalann tek
ek ve bazılannın da ikili gruplar
halinde birleştirilerek satışı
öngörülüyor.
Fon'daki bankalann satışı,
alıcılann niteliklerinin
belirleneceği eylem planı
Etibank ve Bank Kapital'i de
kapsayacak. El konulan
bankalara talip olanlarla ön
görüşmeler yapıldıktan sonra
ihale sürecine geçilecek. Daha
önce el konulan 8 bankaya ilişkin olarak
Fon'la görüşme talep edildiği belirtiliyor.
Ahcılarla yapılacak yüz yüze görüşmelerin
ardmdan BDDK'nin ihaleye açacağı
işlemlerin yıl sonuna kadar tamamlanacağı
kaydediliyor. Plan çerçevesinde 10 bankanın
2001 yılının ikinci çeyreğine kadar elden
çücanhnası hedefleniyor.
Fon'daki bankalann takipteki alacaklannın
tasfiyesini üstlenecek bu" şirketin kuruhnası
planlanıyor. Satış veya devir noktasında,
tahsili gecikmiş alacaklan ile takipteki
risklerinin, bu şirkete
devredileceği belirtiliyor.
Ankara'da bulundugu süre içinde
IMF heyeti ile de müzakere
edilecek olan Eylem Planı
çerçevesinde hiçbir bankaya
ayncalık tanınmayacağı
kaydediliyor.
Zekeriya Temizel
'Zarar karşılanacak'
BDDK Başkam Zekeriya Temizel
yaklaşık 2 ay önce
hazırlanacağını bildirdiği Eylem
Plam'nı tamamladıklannı ve uygıılamalann
bu çerçevede sürdürüldüğünü açıklamıştı.
Temizel, bu çerçevede, el konulan bankalann
zarannı karşılayacaklanm belirterek bu
bankalann alacaklanyla ilgili yapılan
tahsilatlar konusunda düzenli açıklamalar
yapacaklannı belirtti.
KARAHASAJVOĞLU, BOŞALTILAN BANKALAREV ÇOĞUNDA VARDI
Bııtıköncesinin vazgeçümezîsmi
Ekonomi Servisi -Şükrü Karahasanoğlu,
yaklaşık 27 yıllık bankacılık yaşamında içi
boşaltılan bankalann büyük bir kısmında
görev aldı. Karahasanoğlu, tefeci Nesün
Malki nın iş ortaklanndan olduğu bilinen
Hayyam Garipoğlu ve işadamı
Cavit Çağlar' ın da aralannda
bulundugu "pek çok ünlü ismin"
tercih ettiği bankacı ohnayı
yıllarca sürdürdü. 17 yıl
Akbank'ta çalıştıktan sonra
1989'da şimdi Yaşarbank adıyla
faaliyet gösteren ve geçen yıl
aralıkta el konulan Tütünbank'a
genel müdür yardımcısı oldu.
Cavit Çağlar'la bu dönemde
tanıştığı bilinen Karahasanoğlu,
Çağlar'ın bankalardan sonamlu
devlet bakanlığı döneminde
Emlakbank Genel Müdürlüğü'ne
getirildi. Karahasanoğlu, bu dönemde batan
Interbank ve Bankekspres'in, aynca Alaattin
Çakıcı ile Erol Evcfl'in de avukathğını yapan
Aydoğan Semizer'i bankanın avukatlığına
getirerek
Şükrü Karahasanoğlu
dikkat çekti.
Karahasanoğlu, 1993 yılında Nesim Malki
tarafından KKTC'de kurulan Tuncabank'ın
başma geçti. Şükrü Karahasanoğlu, 1995'te
Hayyam Garipoğlu tarafından özelleştirmede
satın alınan ve daha sonra Fon'a
devredilen Sümerbank'ın genel
müdürlüğünü yaptı. Ardından
1998'de Çağlar, satın aldığı
Etibank'ın başuıa da
Karahasanoğlu'nu getirdi.
Çağlar'ın mali sıkıntıya
girmesiyle birlikte Etibank, Dinç
Bilgin'e devredildi.
Karahasanoğlu, bu dönemde
Bilgin'in sahibi olduğu Medya
Holding'de Yönetim kurulu
başkanvekilliği, murahhas
üyeliği ve Sabah Grubu Icra Komitesi
Başkanvekilhği ile Medya Grubu'nun Ticari-
Mah Faaliyetleri ana sorumluluğu görevlerini
sürdürdü. Daha sonra Etibank, Medya
Grubu'nun şirketlerine ortak oldu ve Etibank
da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na *•
devredildi.
Fon'a yeni devredilen bankalar
Şııbelerde normal
mesai sürüyor
Ekonomi Servisi -
Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme
Kunılu'nun karan ile
27 Ekim Cuma
akşamı, yönetim ve
denetüni Tasarruf
Mevduatı Sigorta
Fonu'na devredilen
Etibank AŞ ile Bank
Kapital TAŞ şubeleri,
haftanın ilk işlem
gününde çalışmalannı
normal olarak
sürdürüyor. Şubelerde
mevduat sahipleri
normal işlemlerini
yaptınrken sıradışı
bir hareketlilik
görühnedi. Her iki
bankanın Fon'a
devredilmesine ilişkin
Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurulu
açıklamasında, devir
sonrası bankalann
normal faaliyetlerini
sürdüreceği ve her
türlü yükümlüJüğü
yerine getirmeye
devam edecekleri
belirtihnişti.
Açıklamada, bu
bankalarla ilişkide
bulunan mudiler ve
diğer alacaklılann
endişe etmelerini
gerektirecek bir
dunımun söz konusu
olmadığı vurgulann-ken
"bu çerçevede halkm
asüsız söylentüere ve
spekülasyonlara itibar
etmemesinin kendi
yararianna olduğu"
hatırlatıhnıştı.