18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 1 EKİM 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / [email protected] 13 En fazla parayı verene satılan kamu bankalan, içi boşaltılmış olarak devlete geri döndü Al. boşalt9 devret• Fondaki bankalann msliyetinin 7 milyar dolan aşacağı ileri sürülüyor. Kamu bankalannı 'en çok para verene' satanlar ile önüne gelene banka kurma yetkisi verenlerin de hesap vermesi gerektiği belirtiliyor. HAZALATEŞÇAKIR Türk sanayi tarihınde ve bankacılık sistemmde "marka" niteliği taşıyan Sümerbank'ın ardından Etibank'ın Ta- sarruf Mevduat ve Sigorta Fonu'na dev- redilmesı, kamu bankalannın bilinç- sizce elden çıkanlmasının sonuçlannı bır kez daha ortaya koydu. Fon'a dev- redilen 10 bankanın devlete maliyeti milyarlarca dolan aşarken Sümerbank ve Etibank 'ın verdiği zarar da yaklaşık 900 milyon dolan (yaklaşık 615 trilyon lira) buluyor. Bankalar Yeminli Murakıplan Der- neği fiaşkanı Mehmet Çekinmez. el konulan bankalann maliyetinin 7 mil- yar dolan aşacağını belirterek kamu bankalannı "ençokparaverene" satan- lar ile önüne gelene banka kurma yet- kisi verenlerin de hesap vermesi ge- rektiğini söyledi. Eski Merkez Bankası Başkan Yardım- cısı Selçuk Abaç da devlet bankalan satıhrken alıcıların bankacılık yapıp yapamayacağına yönelik özeüiklerinin Türk bankacılık sektörünün sorunları Ekonomi Servisi - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun geçen hafta iki bankaya daha el koyması, bankacılık sektörünü tedirgin etti. Maliyetlerini düşürmek amacı ile bir süredir personel sayısını azaltmaya yönelen bazı bankalar, kâr genrmeyen şubelerini kapatma yoluna gidiyoriar. Bankacılık sistemini zorlayan nedenlerden bazılan şöyle: • Sektörde banka sayısı çok fazla. Sayı 81'e ulaşnnş durumda. Bu sayının biıieşmder, saöş yohıyia azaltüma« zomnlu oldu. • Rekabet gücü olmayan bankalar çeşitli desteklerle sistem içinde tutuldu. Sektör yükü kaldıramaz oldu. • Dünyadaki örnekleriyle karplaştınldjğında Türk bankalannın maH açıdan oklukça zayıfotaıaa kredi riskkrinin artmasına neden oldu. Takipteki kredi tutan her ydbiraz daha artn. • Sistemdeki mülkiyet yapısı, birleşmeleri zonınlu kılarken bu konuda bir gelişme yaşanmadı. Banka birleşmeleri sürekli gündemde olmasına karşın somut öraekler görülmedi. • Hazine ve Merkez BankasTmn sürekli denetimine karşın dyasflerin sistemdeki etkisi ortadan kakünlamadL Özellikk kamu bankalan üzerindeki siyasi etkiler sorun olmaya devam etti • Mevduaûn yüzde 100 güvence altında olması sektörde haksız rekabetle bırlikte sorunlu banka sayısını arttırdı. • Bazı bankalann borçlarryla özkaynaklan arasuıdaki göz ardı edildiğini söyledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kunılu'nun (BDDK), Sabah Grubu'na ait olan Eti- bank ve Ceylan Holding'in bankası Bank Kapıtal'e. "banka ortaklannm bankanın içini boşaltması" gerekçesiy- le el koyması, sektördeki özelleşrirme- ler ve kuruluş izinlerinin önemini ye- niden gündeme getirdi. Bankalar kamuya geri döndü Sümerbank'ın ardından Etibank'a da el konulması, hükümetin gündemden düşürmediği kamu bankalannın satışı girişiminin geleceğini de gözler önü- ne serdi. Ekonomik kalkınma amacıy- la 1933 tarihınde Atatürk ün imzasıy- la kurulan Sümerbank'ın özelleştirilme- sınin üzerinden 4 yıl geçtikten sonra dev- iet, bankayı geri almak zorunda kaldı. Kamu bankasıyken Ekim 1995'te 103.4 milyon dolara Ipeks Iplik Teks- til Sanayii'ne satılan Sümerbank'ın, bugün devlete verdiği zarar450milyon dolan buldu. Bankanın Yönetim Kurulu Başkan- lığı'nı yürüten HayyamGaripoğlu'nun mahkemelere de yansıyan .Nesiın Mal- ki ile gizli ortaklığının ortaya çıkması, özelleştirmeden sonra neler olduğunu ortaya koydu. Garipoğlu, Malki cina- yeti davasında Sümerbank ihalesi için Malki'den 12.5 milyon dolaraldığını söy- lemişti. Çağlar da ortakti Halen cezaevinde bulunan ve Mal- ki'yi öldürmeye azmettirmekle suçla- nan Erol Evcfl'in iddiası üzerine yapı- lan incelemelerde, Iş Bankası'ndaki Evcil'in hesabından 656 nülyar lirapa- ra çekildiği ortaya çıktı. Aynı tarihte, aynı şubeden bu mik- tardaki paranın Özelleştirme Idaresı'ne, gönderici olarak Garipoğlu'na ait Ipeks firmasının gösterildiği banka dekont- larindan tespit edilmişti. Etibank 1935 yılında maden yatak- lannı ve enerji kaynaklannı işletecek iş- letmeleri oluşrurmak, yönetmek ve fi- nansman ihtiyaçlannı karşılamak için kuruldu. Banka, kuruluşundan sonra geçen 20 yıl içinde, bütün madenlerin üreti- mi ve pazarlaması, tennik ve hidrolik santrallann inşa ve çahştınlması, Tür- kiye çapnıda elektrik eneriisi dağıtımı ve pazarlanması ile bankacılık hizmet- lerini birlikte yürüttü. Banka, 1998 yılında Dinç Bûgin ve CavitÇağlar'ın sahibi bulundugu Med- ya Ipek Holding grubu tarafından alın- dı. 1999 yıhndabankanınyüzde lOOhis- sesi Bilgin Grubu'na geçti. Fon'a dev- redilen Etibank'ın devlete verdiği za- rann da 43$ milyon dolar olduğu be- lirtiliyor. Maii taMo verilmiyor Uluslararası Bankacılık ve Danış- manlık şirketinin Yönetim Kurulu Baş- kanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, 81 banka- dan sadece 36 bankanın enflasyondan anndınlmış mali tablolannı alabildik- lerini söyledi. Prof. Dr. Selçuk Abaç, "Diğer bankalar, mali taUolan övünü- kcek durumda olmadığı için vermeye yanaşmadılar. Nitekim Etibankve Bank Kapital de vermeyenierarasında. Mev- duat sahibinin bankasını seçebilmesi için şeffaflık zonınlu" dedi. ABD'de 137 yıl önce önerilmişti Bankacdara asırhktavsiye • "Bankanın sermayesi hayali değil gerçek olmalıdır. Bankanın sahibi, borç alanlar değil borç vermek için parası olanlar olmalıdır./ : : H İSTANBUL(AA)- Amerika'nm 1863 yılında Para Otoritesi ve daha sonra da Hazine Sekreteri olan Hugfa McCuDoch'un, ulusal bankalara gönderdiği bir mektupta ele aldıgı prensipler, günümüzde de bankacılık sektörünün sağlıkh işlemesine ışık tutacak önemli tavsiyeler içeriyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB), internette yayımiadığı I37yıllık mektupta, makul bir garantiyle güvenceye alınmış krediler dışında kredi verilmemesini isteyen McCulloch, diğer prensipleri şöyle sıralıyor: "Spekûlasyonu cesaretlendirici ve teşvik edici hiçbir şey yapmayın. Verdiğmiz kredilerin vadesini en lasa vadeye göre avariayın. Bir krediyi sırf ödendiği zaman daha avantajh bir yabnma yönlendirrneyeceğinizi düşündüğünüz için yenilemeyin. Kredileri belirükişiieryada kurumlarda yoğunlaştırmak yerine dağrtümasını sağlayın ve verilen kredileri çok sıkı kontrol edin. Banka çahşanının da kazandığı maaştan daha fazlasını harcaması dunımunda kişiyi işten çıkann." Kişiye veya bir firmaya verilen büyük kredilerin, çoğunlukla riskli olduklanm belirten McColloch, büyük kredi müşterilerinin bankanın kontrolünü ellerine geçirebileceklerine dikkat çekerek banka sabipliği konusunda da şunlan söylüyor: u Bankanın sermayesi hayali değil gerçek olmahdır. Bankanın sahibi, borç alanlar değil borç vermek için parası olanlar obnafldır." Bankacıhk krizlerinin çilesini yıDardan beri çeken kesim mevduat sahipleri arûk şeffafhkistryor. Bankacılar, sendikalar ve iş dünyası, bankacılık sektörünü değerlendirdi 4 Sislî ortamdan medet umanlar var' Ekonomi Servisi- Eski Merkez Bankası Baş- kan Yardımcısı ve Uluslararası Bankacıhk Araş- tırma ve DanışmanhkAŞ (IBAR) Yönetim Ku- rulu Başkanı Prof. Dr. Selçuk Abaç, bankacıhk sektöründe oluşan güvensizhk ortamından ya- rarlanmak isteyen bankalann olabileceğini ile- ri sürerek "Bu sislr ortamdan vararianmakiste- yenlervar"dedi. Abaç, Türk mali sistemine ilişkin yersiz açık- lamalaryapıldığını söyleyerek, "BankacıhkKa- nunu'na aykm davranarak açıklamalar vapıb- yor. Bir isadanu Fon'a devredilecek banka sayı- sının 20 olduğunu söyledi Bu söylediğini mutla- ka açıklamahdır. Çünkü bu çok ciddi bir değer- lendirme ve avdınkğa kavuşturulmah. Yoksa bu açıklama karanhkta kalacak, mevduat çok bü- yük bankalara gidecek ve bazı bankalara hak- sız menfaat sağlayacakür" dedi. Koçbank Genel Müdürü Halîl Ergûr de ban- kalann zordönemde olduklanm belirterek, "Enf- lasyonun düşmesiyle bankalann faiz kazançla- n düştü. Böyle bir dönemde bankalann 2 şeye dikkkat etmeleri gerekir. Birincisi faiz dışı gelir vegiderdengderinikontroletmek.ikincisidebü- yümek" diye konuştu. Önümüzdeki günlerde ban- ka birleşmelerinin yaşanabileceğini söyleyen Ergür, "Bankaahkta çok farkh bir dönem yaşa- nıyor. Hızlı bir geçiş yaşanrvor. Banka bûieşme- kriyle Tiirkive'deki bankalar kuvvetlenebihr. Yurtdışuıdan bazı bankalann Türkiye'deki ban- kalaıia ugflendiği söyleniwr" açıklamasında bu- lunda Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi Mahye Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Esfen- der Korkmaz da Fon bünyesindeki bankalann zararlannın büyük olduğuna dikkat çekerek "Bu bankalar, yerti veya yabana sermayeti özel sek- töre saühnahdır. Eksi değerde de olsa bunlann saolması lazun. Eğer, zararlan fazlaj sa, zarar- lanrun bir kısnuna devlet katiansm. Obür tûrhl tophun, mevcut haliyle daha fazla zaranna kat- lanmak dunımunda kalacak" dedi. Demırbank Genel Müdürü Hasan Akçaka- yahoğlu da Bankalar Denetleme ve Düzenleme Kunılu'nun(BDDK) uluslararası bankacıhkstan- dartlannda bır finans piyasası oluşması yönün- de adımlar attığuıı behrterek, "Fon'daki banka- lar konusunda BDDK'nin e>1em planı >'akında açıklanak. Bu konudayorumda bulunnıak, sek- tör için faydah bir yaklaşım olacakor" dedi. Türkiye Maden Işçilen Sendikası Başkanı Hüseytn Kayabaşı ise özelleştirme adı altında bi- rilerine devTedılerek soydurulan bankalan kur- taranlann, işçi ve emekçilere "kaynak jwk" de- me hakkı bulunmadığını söyledi. İŞÇİNİN EYREıTtNDEN ŞUKRAN SONER " Buzdağının Üstü Borsa habercileri bile dayanamayıp dün r^yıflan- dılar "Aylardır telefon ihalesinden bekleneı.para, son iki banka operasyonu ile bir gûnde uçup-jitti" diye. Işte borsa haberleri arasmda kaynayıp giden bir- kaç karşılaştırmalı hesap: Uçup giden, 292 bin asgari ücretlinin biryıllık üc- ret tutannın karşılığı. 69 bin 731 subayın maaşı, 149 bin 851 ögretmenin ücreti. Bu para ile en modem teknolojili, yüksek kapasrteli bir otomobil fabrikası da yapmak olası. Zaten kamulaştınlan bankalar ile uçup giden para, yıllardır egilip büküldüğümüz IMF'den ko- parmak istediğimiz paralann üç yıllık toplamı değil mi? Keşke kayıplar, söz konusu iç ürperten karşılaş- tırmalı rakarnlar verilirken kullanılan (bir günde, bir yılda, üç yılda uçup gitti) zaman kavramlan ile sınır- lı kalsa. Karşılığı uçup giden kamu kaynaklarının hangi toplumsal özverilerie, kaç yılın birikimi oldu- ğunu bir düşünsek? Etibank'ın Cumhuriyet tarihimizdeki, sanayimizin gelişmesindeki yerini, katkılannı, birikimini birdüşü- nün. Sonra anımsayacaksınız. Özelleştirmede Etibank'ı satın alan medya kuruluşu bağlantılı televizyon ka- nallan, gazetelerde çalışan ne kadarda çok yıkJız ga- zeteci, Etibank ve diğer kamu bankalannın, KlTle- rin devlete kambur olduklan, bütçede kara delikle- re yol açtıklan üzerine yazılar yazmış, beyin yıkamış- lardı. Etibank ve diğerleri özelleştirildiklerinde dev- let yükten, halk vergiden kurtulacaktı... Yıllann Etibank'ını kale gibi sağlam bir banka ola- rak satın alan Medya Holding - Bilgin Grubu'nun, birkaç yıl içinde bankanın içini boşalttığı, batması, yeniden kamulaştırma kararı ile ortaya çıkıyor. Uy- gun koşullu(l) kredilerin üç yılda eritilen Etibank ile sınırlı olduğuna siz inanıyor musunuz? Kimbilir da- ha hangi kamu bankası ve özel bankanın ne kadar kredisi daha batmıştır? Hesap ortada. Yüzbinlerce bedavaya verilen ga- zete, satış fıyatının çok üstüne çıkan promosyonlar, televizyonlarda akıl almaz yöntemlerle dağıtılanlar... Matematiksel olarak sürekli günlük zarar eden bir sü- rü medya yayını. Bu değirmenin suyu nereden geli- yordu ki? Yıllarca Cumhuriyet, pek çok aklı başında insan, medyadaki bu kural dışı haksız rekabetın, dampingin toplumsal tehdit boyutlan üzerinde dur- maya, kamuoyunu, siyasetçiyi uyarmaya çalıştılar. Bir işe yaramadı. Siyasi iktidan avucunun içine alma, özelleştirme ihalelerine egemen olma, kural dışı medya impara- torluğunun karşılığında da olsa medya yayınlannın günlük zararlan sineye çekilecek değildi ya. Siyasi iktidar kadrdannı kulfanarak kamu bankalanndan, ka- mu kaynaklarından yararlanmanın da bir sının ola- caktı. Özelleştirmelerde ucuza kapatma da yetmez- di. Işte böylece yıllann bankası birkaç yılda yıkılıve- rirdi. Siz şimdi bu saatten sonra da olsa, birtek Etibank üzerinden kamuya, bize yıkılan zarariann hesabının sorulabileceğine inanıyor musunuz? Hele de kamu- nun uğratıldığı zararlann en azından ortaya çıkma- sı için ciddi bir çabaya girilebileceğine. Doğrusu herkes gibi biz de Temizel ve Tantan gi- bi isimlerin kirliliğe karşı savaşımda çabalanna say- gı, kişisel güven duyuyoruz. Ama yetmediği, yetme- yeceği ortada. Kirliliğe ilişkin toplumsal kabulgörü- nün, hele de siyaset ortaklığının gerçek anlamda kı- nlması gerekiyor. Bu aşamada, doğrusu en çok bu işlerin içindeki medyada çalışan ve de içtenlikle kirliliğe karşı çık- maya çaba gösteren arkadaşlanmızın durumlan çok zor. Örneğın Demirel'in yeğeni, Egebank söz konu- su olduğunda, sadece bankanın içini boşaltanlardan değil, suç ortaklığı içindeki tüm siyasetçiler, bürok- ratlar, uzmanlara uzanan bir hesaplaşmanın gereğin- den söz eden arkadaşlar şimdi ne yazacaklar? Kendi patronlannın işin içinde olduğu banka ba- tırma olayında, her kademedeki suçlu - suçsuz so- rumlularia hesaplaşmayı, pozisyon ve adlannın dö- kümü ile birlikte sayıp isteyebilecekler mi? Hani ka- mu elinde olunca, yolsuzluk, hırsızlık olurdu? Özel sektörün doğası gereği verimli işletmecilik yapılırdı? Kalrteöze) sektordeydi? Batan bütün bankalarda, ban- kalan dışardan kredi alanlardan çok, banka sahip- lerinin kendileri soymamışlar, içlerini boşaltmamış- larmı? s Söylenecek o kadar çok söz var ki... Ama gerçek- lerin çıplaklığı, çirkinliği yanında sözlerin bir anlamı kalmıyor. Çok değil birkaç ay önce, medyanın kir- lenmişliği, holding çıkarjarı adına kuJlanılmasına, bi- le bile zaranna çok başka yurgunlar adına yaşatıl- masına ilişkin söylediklerimiz çok keskin, acımasız eleştiriler sayılıyordu. Şimdi ne söyiense, kaç yazar? Daha doğrusu bankalar battıkça, devletin, çalınan- lann bedelini ödemek zorunda kalıp kamulaştırma kararlan alması, dönen kirii çarklann su yüzüne çık- ması, yeni önlemlerle en azından banka özelleştir- melerinin daha ciddi tutulması, içlerinin boşaltılma- sının önlenmesi, bundan sonraki batınlmalan zorlaş- tıımak gibi, yarariı işlevleri olacak elbet. Ya ötesi? Medya-siyaset-sermaye, kuralsız, sınır- sız kazanma kirli çarkı dönmeye devam ettikçe.. gö- rebildiklerimiz hep buzdağının üstü olarak kalacak. [email protected] YETERLİ KAYNAĞIGETÎREBİLEN BANKA SAHİBİ OLACAK Eylemplonı bu haftaaçûdaniyor Ekonomi Servisi - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)tarafından el konulan 10 bankaya ilişkin olarak hazırlanan Eylem Planı'nın bu hafta açıklanması >ekleniyor. El konulan bankalann satışı için 2 aşamalı plan hedefleniyor. Bu çerçevede bazı bankalann tek ek ve bazılannın da ikili gruplar halinde birleştirilerek satışı öngörülüyor. Fon'daki bankalann satışı, alıcılann niteliklerinin belirleneceği eylem planı Etibank ve Bank Kapital'i de kapsayacak. El konulan bankalara talip olanlarla ön görüşmeler yapıldıktan sonra ihale sürecine geçilecek. Daha önce el konulan 8 bankaya ilişkin olarak Fon'la görüşme talep edildiği belirtiliyor. Ahcılarla yapılacak yüz yüze görüşmelerin ardmdan BDDK'nin ihaleye açacağı işlemlerin yıl sonuna kadar tamamlanacağı kaydediliyor. Plan çerçevesinde 10 bankanın 2001 yılının ikinci çeyreğine kadar elden çücanhnası hedefleniyor. Fon'daki bankalann takipteki alacaklannın tasfiyesini üstlenecek bu" şirketin kuruhnası planlanıyor. Satış veya devir noktasında, tahsili gecikmiş alacaklan ile takipteki risklerinin, bu şirkete devredileceği belirtiliyor. Ankara'da bulundugu süre içinde IMF heyeti ile de müzakere edilecek olan Eylem Planı çerçevesinde hiçbir bankaya ayncalık tanınmayacağı kaydediliyor. Zekeriya Temizel 'Zarar karşılanacak' BDDK Başkam Zekeriya Temizel yaklaşık 2 ay önce hazırlanacağını bildirdiği Eylem Plam'nı tamamladıklannı ve uygıılamalann bu çerçevede sürdürüldüğünü açıklamıştı. Temizel, bu çerçevede, el konulan bankalann zarannı karşılayacaklanm belirterek bu bankalann alacaklanyla ilgili yapılan tahsilatlar konusunda düzenli açıklamalar yapacaklannı belirtti. KARAHASAJVOĞLU, BOŞALTILAN BANKALAREV ÇOĞUNDA VARDI Bııtıköncesinin vazgeçümezîsmi Ekonomi Servisi -Şükrü Karahasanoğlu, yaklaşık 27 yıllık bankacılık yaşamında içi boşaltılan bankalann büyük bir kısmında görev aldı. Karahasanoğlu, tefeci Nesün Malki nın iş ortaklanndan olduğu bilinen Hayyam Garipoğlu ve işadamı Cavit Çağlar' ın da aralannda bulundugu "pek çok ünlü ismin" tercih ettiği bankacı ohnayı yıllarca sürdürdü. 17 yıl Akbank'ta çalıştıktan sonra 1989'da şimdi Yaşarbank adıyla faaliyet gösteren ve geçen yıl aralıkta el konulan Tütünbank'a genel müdür yardımcısı oldu. Cavit Çağlar'la bu dönemde tanıştığı bilinen Karahasanoğlu, Çağlar'ın bankalardan sonamlu devlet bakanlığı döneminde Emlakbank Genel Müdürlüğü'ne getirildi. Karahasanoğlu, bu dönemde batan Interbank ve Bankekspres'in, aynca Alaattin Çakıcı ile Erol Evcfl'in de avukathğını yapan Aydoğan Semizer'i bankanın avukatlığına getirerek Şükrü Karahasanoğlu dikkat çekti. Karahasanoğlu, 1993 yılında Nesim Malki tarafından KKTC'de kurulan Tuncabank'ın başma geçti. Şükrü Karahasanoğlu, 1995'te Hayyam Garipoğlu tarafından özelleştirmede satın alınan ve daha sonra Fon'a devredilen Sümerbank'ın genel müdürlüğünü yaptı. Ardından 1998'de Çağlar, satın aldığı Etibank'ın başuıa da Karahasanoğlu'nu getirdi. Çağlar'ın mali sıkıntıya girmesiyle birlikte Etibank, Dinç Bilgin'e devredildi. Karahasanoğlu, bu dönemde Bilgin'in sahibi olduğu Medya Holding'de Yönetim kurulu başkanvekilliği, murahhas üyeliği ve Sabah Grubu Icra Komitesi Başkanvekilhği ile Medya Grubu'nun Ticari- Mah Faaliyetleri ana sorumluluğu görevlerini sürdürdü. Daha sonra Etibank, Medya Grubu'nun şirketlerine ortak oldu ve Etibank da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na *• devredildi. Fon'a yeni devredilen bankalar Şııbelerde normal mesai sürüyor Ekonomi Servisi - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kunılu'nun karan ile 27 Ekim Cuma akşamı, yönetim ve denetüni Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Etibank AŞ ile Bank Kapital TAŞ şubeleri, haftanın ilk işlem gününde çalışmalannı normal olarak sürdürüyor. Şubelerde mevduat sahipleri normal işlemlerini yaptınrken sıradışı bir hareketlilik görühnedi. Her iki bankanın Fon'a devredilmesine ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu açıklamasında, devir sonrası bankalann normal faaliyetlerini sürdüreceği ve her türlü yükümlüJüğü yerine getirmeye devam edecekleri belirtihnişti. Açıklamada, bu bankalarla ilişkide bulunan mudiler ve diğer alacaklılann endişe etmelerini gerektirecek bir dunımun söz konusu olmadığı vurgulann-ken "bu çerçevede halkm asüsız söylentüere ve spekülasyonlara itibar etmemesinin kendi yararianna olduğu" hatırlatıhnıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle