Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
;KİM2000SALJ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERfiN DEVAM 19
• II
jjüNCELcİMEYT ARCAYÜREK
>aştarafı 1. Sayfada
neğin Yahya Murat Demirei, gözü kara. Tril-
-,ıları, yizlerce milyon dolan doğrudan kendi he-
abına, 15 yıllık aşktan sonra evlendiği hanımla
vayınvaİKJesinin hesabına ya bankalar aracılığryla
ra da ekjen geçirtyor.
Bu, banka hortumlamanın pratik yolu.
Ikinciter aynı kapıya çıkan, ama değişik bir yön-
em kullanıyor.
Sahibi olduğu bir büyük holdingin çatsı attına al-
iığı elbette sahibi olduğu sayısız şirkete, banka ku-
•allanna uygun görünen trilyonlar aktanyor.
Nitekım, ikinci yöntemi kullananlarsahibi otduk-
an bankadan sahibi olduklan şirketlere aktanlan
aaraları "borç" kabul ediyor veya borç kabul edil-
nesiniistryorve...
Trilyonlan "ödeyeceklea" vaadinde bulunuyor-
ar. Elbette bankayı boşatthklannı böylece kabul et-
rniş oluyodari
Iki hortumlama arasında küçücük bir fark var..
Ooğrudan rvortumlamanın gerçek kahramanı, her
şeyı yadsıyor.
Ikinciler ise, hiç değilse kredi adı altında şirket-
lerineaktardıklanparalan "ödenece/c£>OAç"diyeni-
teliyoriar.
Tabii bir de üçüncü sınrf banka boşaltma olayı
var. Içini boşalttktan sonra bankayı hemen başka
birisine satmak!
Bizde banka enfiasyonu yaşanıyor. ömeğin Ja-
ponya'da bankalann toplam büyüklüğü 5 trilyon
600 milyar dolar.
Almanya'daki sadece bir bankanın 502 milyar
dolaıi
Türkiye'de ise; gelmiş geçmiş hükümetlerin iz-
nryte kurulan pek çoğu özel 80 adet bankanın top-
lam büyüklügü 140 milyar dolar!
Banka büyüklüğünde Japonlann küsuratına bi-
le erişemiyoruz.
Büyüklük açısından 80 banka, Almanya'nın kök-
leşmiş tek bir bankasının yanına yaklaşamıyor.
Gelen geçen hükümetler bakkal dükkânına ruh-
sat verir gıbi, özel bankaiara izin verdi.
Bugün hortumlandığı açıklanan ya da başka bi-
çimlerde de olsa soyulan bankalann denetlenme-
si açısından hükümetlerin hiç mi taksiratı yok?
Ya da Bankalar Yeminli Murakıplannın raporta-
nna karşın ağır işleyen bürokrasi çarkının sorum-
luluğu yadsınabilir mi?
TBMM, hemen her konuda duyariık gösteriyor.
Banka skandallannın bugününü araştırma olana-
ğını acaba niçin kullanmıyor?
'der sultası
.cabakullanmıyormu, yoksa kullanamıyor mu?
Jumhurbaşkanı AhmetNecdetSezer, Cumhu-
riyet Bayramı resmi kabulünde gazetecilere, "de-
rtokratikleşmenin önündeki kaldınlmasını zonın-
<u gördüğü engelden" söz açtı.
Engelin başında gördüğü "Siyasi Partiler Yasa-
ı'nın öncelikle değiştirilmesine" değinirken ge-
yi de söyledi:
lilletvekillerini halk değil, lideherseçiyor" de-
. I.
Saptama doğru. 12 Eylül darbeciteri -ön safta
Kenan Evren- partilerde " lider suttasına son ve-
•eceklerini" ilan etti.
Ama, beş generalin iki dudağı arasındaki yöne-
im, liderier sultasını değil kaldırmak, güçlendire-
;ek bir seçim yasası yaptı.
Evren, Ecevit 1987'lerde tekrar liderliğe don-
jükten sonraki kabulde bu yasayı diledikleri gibi
/apamadıklannı itiraf etti.
Dön dolaş şimdi aynı noktadayız.
üder sultası sadece milletvekillerini seçmiyor,
îeçtikteri milletvekilleri üzerinde istediği kadar et-
•cîli oluyor.
Bu nedenle; TBMM'lerde herhangi bir hüküme-
:in herhangi başbakanının -özellikle hortumlanan
Dankalar konusunda- sorumluluğunu saptamak,
ümüyle olanaksız.
Hemen her holdinge bir bankavererek birer soy-
jun öğesi gibi çoğalmalannda DSP'nin, DYP'nin,
^NAP'ın tuzu var.
Hepsi aynı kabın içerisinde.
Kim kimi suçlayacak ki?
'Banka batıranlar
af dışı kalmalı'
KARS / ANKARA
[Cumhuriyet) - Başba-
lcan Yardımcısı Mesut
Vümaz, af yasasımn he-
lüz hûkümet gündemine
şelmediğini belirterek
*Bmm görüşümüz, ban-
kalan bu şekilde, kasıth
rtarak zarara uğratanlar,
bankalann içini boşattan
idşikrin af kanunundan
yarartanmaması gerekti-
ÜdVdedi.
Adalet Bakanı Hikmet
SamiTürk, af konusunda
geçen haftaya göre yeni
t»ir gelişme olmadığını
îöyledi.
Baa temel atmave açı-
lış törenlerine katılmak
özere Kars'a giden Yıl-
naz, gazetecilerin soru-
lannı yanıtladı. Yılmaz,
ıfla ilgili çalışmalann ne
işamada olduğunun so-
rulması üzerine, bukonu-
aun henüz hükûmet gün-
iemine gelmediğini söy-
iedi.
Daha önce TBMM ta-
rafından kabul edilen af
/asasının eski Cumhur-
aaşkanı Süleyman Detni-
rel tarafından geri gönde-
rildiğini anımsatan Yıl-
naz, konunun bundan
sonra yeniden ele alınıp
*butasannın aynı şekilde
mi, yoksa deği$ikUklerie
mi Meclis'e sunulacağT
konusunda herhangi bir
jalışma yapılmadığını
t>elirtti.
Yılmaz, "Bankalann
su-ara uğraölması hadi-
Ksinde hiç olmazsa baa-
tannda kötü niyet olduğu
kküalan vanhr. Bo iddi-
alariaugBiyargrvaintikal
etmişolankonularvanlrc.
ANAPolarak birimgörü-
şümüz, bankalan bu şe-
küdekasıtholarak zarara
uğratan, bankalann içini
boşattankJşOerinaf kanu-
nıınrlan ynrarlanmamag-
dır" diye konuştu.
Konu, hûkümette veya
liderler zirvesinde ele
ahndığı zaman bu görüş-
lerini ileteceklerini bildi-
ren Yılmaz, şunlan söyle-
di: "Aynca biz,çetesuçlu-
larmın da, terörle ilgili ol-
sun olmasın, af kapsamı
dışındabmkdnusı gerek-
üğini düşünüyoruz. Ka-
mu vkdanmda, daha öo-
ce çıkmış olan af yasasına
itişltin oluşan tepküerin
öoemMöJçüdebukonubr-
da odaklaşuğmı tespit et-
tik.Kamuvicdanmıdara-
hatiatmak açısından bu
hususlann af kapsamının
dışında bırakıhnaaııın
doğru otacağma inanryo-
ruz."
Adalet Bakanı Türk de,
Ankara Keçiören'deki
Ceza tnfaz Kurumlan
Personel Eğitim Merke-
zi'nin hizmete açıhşının
arduıdan af ile ilgili soru-
lan yanıtladı. Tûric, afko-
nusunda geçen haftaya
göre bir değişiklik olma-
dığını söyledi.
DYP Grup Yönetim
Kurulu da af konusunda-
ki duruşunu, "devlet aley-
hine işlenen suçlar ve yol-
suziuklankapsamamaa'"
yönünde belirledi.
Babğın boyutu büyük• Boştorafi 1. Sayfada
çindikleri dikkate ahndığında,
devletin üstlendiği yükûn çok
daha yüksek düzeylerde olduğu
görûlüyor. El konulan
Sümerbank ve Etibank'ın
faturası ise özelleştirme
nedeniyle katlanıyor. İki banka
özelleştirilirken içlerindeki kötü
aktıfleri, takipteki alacaklan
diğer kamu bankalanna
yıkılarak temiz bir şekilde yeni
sahiplerine bırakıldı.
özelleştirme Idaresi, kamu
bankalanna bu iki bankanın
özelleştinlmesi sırasında oluşan
bank yükûnü ise bu yıl
POAŞ'ın saüşından elde ettiği
gelirle ödedi. Kamu
kurumlannın devlete yük
olmasının önlenmesi
gerekçesiyle yıllann birikimleri
satışa çıkanlırken, 1 yıl içinde
batan bankalann faturasını,
1985 yılından bu yana 161
kuruluştan 142'sinde kamu payı
hiç kalmayacak biçimde
yapılan 7.3 milyar dolarlık
özelleştirmeler bile
karşılamıyor.
Özelleştirme,
ozdkştirenlere rant kapısı
Etibank'a el konulduğunda,
genel müdür olan tsmafl Hakkı
Karakaya'nın Özelleştirme
tdaresi Başkanlığı yapmasının
yanı sıra bankanın Genel
Müdür Yardımcısı Ramazan
Başak'ın da Özelleştirme
îdaresi'nde Finansman Daire
Başkanı olduğu ortaya çıku.
Başak'ın Etibank'ın
özelleştirilmesi işlemleri
sırasında özelleştirme tdaresi
adına Etibank'ın Yönetim
Kurulu üyeliğini yürüttüğü
öğrenildi. Karakaya ve
Başak'ın özelleştirme
çalışmalanm yürüttükleri
Etibank'ta genel müdür ve
genel müdür yardımcılığı gibi
üst düzeyde görevlerde yer
almalannın yasalara aykırı
olduğu gerekçesiyle ÖÎB
Hukuk Müşaviri Atfla
Gürcan'ın suç duyurusunda
bulunduğu, ancak hâlâ bir
sonuç çıkmadığı belirtildi.
3. şahıslara devir
hükûmsüz
BDDK'nin Hazine'den 6.1
milyar dolarlık borç almasına
karşın, batık bankaiara
borçlulardan tahsilat yoluna
gidilerek, bu kaynağın
tamamının kullanılmayacagı ve
kullanılan miktann da yine
tahsilatla Hazine'ye ödeneceği
güvencesi ise küçük bir
azuüığın banka batırarak
kurtulurken batıklann yükünün
halka bırakılması
uygulamasında "değişiklik''
beklentısı yarattı.
Özellikle 6183 sayılı Amrne
Alacaklannın Tahsili Usulü
Hakkında Yasa, tahsilatlar
açısından önem taşıyor. Bu
yasaya göre, kamu borçlusunun
tanımı, yalnızca borcu
bulunanla sınırlı tutulmuyor.
Kamu borçlusu tanımı, "Amme
alacağmıödemek
mecbunyetinde olan uakUd ve
hükmi şahıslar ve bunlann
kanuni temsifci veya
mirasçılannı ve vergi
mükeDeflerini, vergi
sorumlusunu, kefiti ve yabana
şahts ve kunımlar
temsilcUerinT diye yapıhyor.
Yasanın 30. maddesınde ise
"Borçlunun mah bulunmadığı
ya da borca yetmediği takdirde
amme alacağının bir kısmının
ya da tamanının tahsiHne imkân
bırakmamak amacıyla borçlu
tarafından yapdan tek taraflı
işlemlerie, borçlunun maksadmı
bflen veya bümesi lazım gelen
künselerle yapılan bütün
işiemler, tairibJeri ne olursa
obun hükümsüzdür" deniliyor.
Böylece, bankalannın içlerini
boşaltıp malvarlıklannı
gizleyerek, kamunun tahsilat
yapmasını engelleme çabalannı
boşa çıkaracak bir yasal
düzenleme mevcut bulunuyor.
Yani Murat Demirei' in
Egebank'ın içini boşalttıktan
sonra menkul ve
gayrimenkullerini 3. şahısları
kullanarak kaçırması, bu yasa
hükmünün gereğinin yerine
getirilmesi durumunda anlam
ifade etmeyecek. Dinç Bflgin'in
de grup şirketlerine Etibank'tan
para aktardığı için borçlu
sıfatıyla ödemelerini yerine
getirmemesi durumunda, haciz
karannı da içeren cebren
tahsilat yöntemine
başvurulabilecek. Bilgin'in,
bankasına el konulmadan
birkaç gün önce Sabah
Yayıncılık şirketindeki
hisselerini Turgay Ciner'e
sattığı dikkate alınırsa, Ciner'e
devir işleminin de geçersiz
sayılabileceği yorumlan
yapıhyor.
Yasanın 110. maddesi, tahsili
zorlaştırmak ya da tamamen
tahsile engel olmak için;
borçlunun mallannı mülkünden
çıkararak, yok ederek ya da
değerden düşürerek satması,
kaçırarak muvazaa (danışıklı
dövüş) yolu ile başkasının
üstüne geçirmesi ya da aslı
olmayan borçlarla ya da
alındılarla gerçeğe aykırı olarak
varhğını yok edip azaltması
durumunda, eğer geri kalan
mallan borcu karşılamaya
yetmezse, kişi hakkında 3
aydan 3 yıla kadar hapis cezası
öngörülüyor. Kamu zaran azsa
bu ceza yanya kadar indiriliyor,
eğer çok yüksekse yansına
kadar artnnlarak
uygulanabiliyor.
Cebren tahsflata
gidikbilecek
Eğer, bankalann batıklannın
sorumlulan, devlete bir ödeme
planı sunarsa ve bu ödeme
planı kabul görürse
uygulamaya konulacak.
Ancak Amme Alacaklan
Yasası'na göre devlet,
ödenmeyen borçlar için
cebren tahsilat yoluna da
başvurabilir. Cebren tahsilat,
"borçlunun gösterdiği
teminaün paraya çevrilmesi ya
da gösterilen kefilin iztenmesi;
borçlunun borcuna yetecek
miktardaki mallannm
haczedilmesi; borçlunun
iflasuun Lstenmesi" yollanyla
yapılabılıyor.
Haciz yöntemi uygulanırken,
borçlunun mal bildiriminde
gösterilen ya da tahsil
dairesınce saptanan borçlu ya
da 3. şahıslar eluıdeki menkul
mallan ile taşınmazlan da
haczolunabiliyor.
Amme Alacaklan Yasası'na
göre tahsilat için 5 yıllık
zamanaşımı süresi bulunuyor.
Ancak haciz uygulanır, cebren
tahsılata başvurulur, ödeme
emri çıkanlır, mal bildirimi
istenir, alacak teminata
bağlanırsa zaman aşımı
kesiliyor.
GCF-GSM Sertifıkah llk Cep Telefonu Nokia 6210
ile Her Şey Kontrolümiz Altında!
IMOKIA
Mobil Internet
hizmetteri destekli
Uzun çalışma süreleri
Çok hızlı bilgi iletimi
Takvim
Dahili anten
Ince ve ergonomik tasarım
6SM pazarına yeni teknoloji ve çözümlerin
daha hızlı sunulması amacıyla test ve onay
uygulamalarını yürüten GSM Certification
Forum (6CF), Nokia'nın GSM 900/1800
WAP vc HSCSD (hızlı veri iletimi) destekli
en yeni modeli Nokia 6210'u GSM
Sertifikası'yla ödüllendirdi. Bu sertifikanın,
150 milyonu aşkın aboneyi temsil eden
100 operatör tarafından desteklenmesi,
Nokia 6210'un ne kadar üstün bir cep
telefonu olduğunun önemli bir kanıtı.
Etkili ve güvenilir operasyon olanağı sunan
tasarımı ve çok yönlü kullanım özellikleri,
işadamlarına yönelik cep telefonları
kategorisinde yeni bir seçenek yaratan
Nokia 6210'u benzerlerinden ayırıyor.
Nokia 6210, cep telefonundan konuşmanın
ötesinde bir şeyler bekleyen kullanıcılar
düşünülerek tasarlanmış.
Nokia 6210 ile Zaman Kontrol Altında
Operatör ve şebeke desteğine bağlı olarak
55-260 saate (11 giine) kadar bekleme
siiresiyle daima elinizin altındadır. Takvimi
sayesinde önceden planlama yapmanızı
sağlar. Randevulannızı not alabilir, alarmı
sayesinde her yere tam zamanında
gidersiniz.
Nokia 6210 ile Bilgi Kontrol Altında
WAP microbrovvser'ı sayesinde mobil
NOKİA
Internet hizmetlerine erişip işiniz ya da
hobilerinizle ilgili bilgilere istediğiniz an
sahip olabilirsiniz. Elektronik postalarınızı
kontrol edebilir, bilet rezervasyonu ve
bankacılık işlemlerinizi çözümleyebilirsiniz.
Nokia 6210 ile Hız Kontrol Altında
Yapmak istediğiniz işleme göre hızınızı
kendiniz belirleYebilirsiniz. Operatör
desteğine bağlı olarak hızınızı 28.8 kbps'ye
kadar çıkarıp Internet sayfalarını
uyumlu bir PCye yükleyebilirsiniz.
Nokia 6210, her özelliğiyle GSM
sertifıkasını hak ediyor. Kontrolü ele
geçirmek için Nokia 6210 elinizde olmalı!
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
şı değişik davranış biçimleri gösterdiler.
"Mustafa Kemal'e evef, ama Atatûrk'e hayır"
diyenler oldu.
Komik duruma düşseler de "Atatürk yaşasaydı
Refahlı olurdu" diyenler çıktı.
Bunlara bağlı kimi yayın organlan, 23 Nisan-
lar'da, 29 Ekimler'de özel ek çıkanp popüler ga-
zeteleri yaya bıraktılar...
Bu yıl ise daha değişik bir tutum dikk?*i çekti. Bir-
birinden bağımsızmış gibi görünen dav» nışlar, att
alta konduğunda bulanık da olsa ortaya.
r
fotoğ-
rat çıkıyor.
FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın 29 Ekım m«-
sajından bir bölüm aktaralım:
"Cumhuriyet, kendisinden beklenen ve istenen
ölçüde başanlı olamamıştır. Demokratik cumhuri-
yetlerde görûlmeyen antidemokratik kurumlanyla
halkın ihtiyaçlanna cevap vermekten uzak birdu~
rumdadır... Resmi ideoloji içerisinde, giderekya-
şam tam olarak dinselleşen laikliği, demokrasinin
önüne koyarak 2000'lı yıllarda kendisinden bek-
lenen hedeflere ulaşması mümkün değildir. Top-
lumsal dokuyu zedeleyerek çatışma alanlannda
başlıca rolü oynayan laiklik ilkesine bakışın yeni-
den gözden geçirilmesi gerekir."
Emrin olurcingöz Recai Bey...
Herkes biliyor ki bu tümceler Kutan'ın kendisi-
ne ait değil. FP lideri, Cumhuriyeti kutlamama me-
sajında, Cumhuriyet kurumlannın ve laikliğin göz-
den geçirilmesini istiyor.
Bugünkü gidişte elbette eleştirilecek yönler var.
Ancak eleştiri başka, doğrudan karşıya almak baş-
ka..
FP bu yıl i-kincisini yeğledi!
Aynı yelpazenin yayın organlan da Kutan'a veri-
len komutla bağlantı içinde olmalı ki şu tür başlık-
larla Cumhuriyet haberi yaptılar
"77. yılınız kutlu olsun!"
Bu durumda insanın, "size ne" diyesi geliyor.
Seçtikleri bir başka yöntem de, son dönemde-
ki olumsuzluklan laikliğe bağlamak. Yolsuzluk ha-
berlerini şu girişle duyurdular
"Laikçi cumhuriyetçilerinyönetiminde devlet bu
hale geldi!"
Hani yağmur yağsa laiklikten bilecekter.
Önü kapalı tartışmalar
Dışlama girişimlerinin, eleştirilerin, saldınlann al-
tında, iktidar umudunun zayıflaması yatıyor. Konu-
nun bu yanına girmeden önce bir saptama yapa-
lım:
Devletin tüm kurumlan, irtica odaklanna deste-
ği kesse, bilinçli hareket etse bu kesimler güçleri-
ni büyük ölçüde yıtinrter!
Ankara kulislerinde şu
tartışmalar yaşanıyor.
- Fazilet'in kapanma-
sını en çok isteyen Fazi-
letiiler. Bir an önce ne ya-
pacağımızı bilelim, di-
yorlar...
"£vetevet, part) kapa-
tılırsa yenilikçiler aynlıp
kendi yollanna gidecek-
ler. Kapatılmazsa olağa-
nüstü kongrenin yollan*
n* arayacaklar."
- Aslında gelenekçiler
de benzer düşüncede.
Kararla birtikte kesin
adımlar atmak istiyortar.
Bugünkü koşullarda ye-
nilikçiteri partiden dışla-
malan zor.
"MHP, merkez sağa
oturuyor. ANAP ve DYP
dezordummda. FP'den
birkanat, ANAP ve DYP
bir araya gelirse yeni bir
rijzgâresebilir..."
- RecepTayyip Erdo-
ğan'ın çıkışlan dikkat
çekici. Erfoakan'la tüm
ipleri kopardı. Ciddi bir
taban yapmaya başla-
dı...
"FP davasının yeni yı-
la kalması, FP açısından
hayra alamet değil. 6e/-
ki de kasım ayında AB
ile kurulacak diyalog or-
tamında böyle bir dava-
mn gûndemde olmama-
sını istediler."
- Bu marrbkla hareket
edilirse demek ki parti
kapatılacak. Kapanma-
yacak olsaydı, tam AB
sürecinde sonuçlanırdı,
'bakın bizdepartikapat-
ma devri bîtiyor' denir-
di...
Uzayıp giden bu tar-
tışmalar önümüzdeki yıl
da sürecek. Kamuoyu-
na, Tayyip Erdoğan-Ab-
dullahGM'ün temsil et-
tiği yenilikçi kanadın
"daha çağdaş" olduğu
iztenimiveriliyor. Acaba?
Gelenekçiler, bunca yıl-
dir yaşananlaria Türki-
ye'de neyi yapıp yapa-
mayacaklannı az-çok
gördüler.
Yenilikçilerseyeni ma-
ceralar anyor gibi görü-
nüyort
balbaydcumtHiriyetcom.tr
NOKİA
' CONNECTING PEOPLE
Kalbinizi
koruyunuz.
TÜRKKALPVÂKFI
Muayene ve kontrol için
19MayısCd.No:8
ŞişKtlSTANBUL
TfH: (0212) 212 07 07 (pbx)
Fate: (0212) 212 68 35