Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
*/
JYFA CUMHURİYET 31EKİM2000SALI
HABERLER
DlMfcVDA BUGUN
ALİ SİRMEN
29 Ekim 2000
29 Ekirn 2000 günü, Cumhuriyet ile ilgili bir
toplantı için Antalya'daydım.
29 Ekin 2000 günü manzarayı umumiye:
Türkiye yeni bir nüfus sayımından çıkmış, sa-
yımız 71 milyon mu, 65 mi belli değil. Belediye-
ler, daha'azla para alabilmek için, mezartaşla-
nnı bile saydırmışlar.
21. yüzyılın eşiğinde Türkiye, değil bilgisayar-
la, eve kapatıp kelle hesabıyla nüfus sayımı ya-
pıp doğru sonucu alamıyor.
21. yüzyıla iki ay kala, ülkemizde kaç vatan-
daş var doğru dürüst bilinemiyor, tahminlerde
yüzde 10'luk bir yanılma var.
Bu Türkiye'nin yöneticileri, nefeslerini tutmuş-
lar, gözlerini ortaklık katılım belgesine dikmişler,
AB'ye en kısa zamanda katılmanın hesaplan
içindeler.
Avrupa cephesinin ise böyle bir ortaklığa hiç
niyeti yok. Türkiye'yi uzun süre adaylığın bek-
leme odasındatutarak "Böyle yaparsan a/mam
haaa!...Şunu şunu yap da gel bakalım..." gibi
davranışlaria havuç ve sopa politikasını uygu-
luyor.
Kimileri ve lider ülkenin halkı ise adaylık sta-
tüsünden bile rahatsız. Adaylığımızı kabul eden-
ler ise "Nasıl olsa ev ödevlerini yapamayacak-
lar, 'hem aday da değilsiniz' deseydik, dilediği-
miz gibi yönlendiremezdik; şimdi istediğimizi
daha kolay yaptırınz. Önbeş yirmi yıl sonra gi-
recekleri Avrupa başka bir Avrupa. Üçüncö
çemberde yer alsınlar, Romanya ve Bulgahs-
tan ile birtikte" hesabı içindeler.
Biz ise yanık yanık şarkı çığınyoruz: "Yaryar
aman....yar ne zaman...yar ne zamaaan...."
•••
f?eca/ Kutan, "Cumhuriyet başarısızdır" bu-
yurmuş. Doğru söylemiş, 77 yitında hâlâ Erba-
kanlar, Kutanlar, Gülenler üretiyorsa Cumhu-
riyet gerçekten başarısızdır.
Onlan Osmanlı değil, Cumhuriyet üretti.
Salona bir sonj soruyorum:
"Osmanıı 'nın halife padişahlan ve sadrazam-
lan laik okullar açtılar, ama Cumhuriyet'in son-
radan cumhurbaşkanı olan başbakanları ve
öbür başbakanlan teokratik okullar açmakla if-
tiharettiler; Osmanlı Mustafa Kemal ile Ismet
Inönü'yü yetiştirdi, ama Cumhuriyet, Erbakan,
Gülen ve Demirelleri, içimizde bu korkunç çe-
lişkiyi açıklayabilecek kimse var mı?"
Salonda çıt çıkmıyor.
Başka bir çelişkiyi getiriyorum gündeme "El-
li beş yıllık çok partili rejimden sonra, hâlâ Is-
panya'nın 30 yıllık Franco diktasının ertesinde,
30 ay içinde geçiverdiği gerçek demokrasiye
geçemememizdeki çelişkiyi nasıl açıklayaca-
ğız?"
Yine karşılıklı birbirimize bakıyoruz. Dinleyici-
lerden biri haklı olarak, açıklamanın mümkün
olduğunu, ama çok zaman alacağını söylüyor.
Gerçekten, tam demokrasi olmayan tek par-
ti rejimi, kendi içinde sancısız, demokratik ku-
rallara uyarak çok partililiğe geçebildi, ama çok
partili rejimimiz gerçek bir demokrasiye bir tür-
lü geçemiyor ve rejim sürekli rayından çıkıyor.
• • •
Cumhuriyet'in medar -i iftiharı Etibank özel-
leştiriliyor, ama batıyor ya da batınlıyor, garip
Memet bunun zarannı ödüyor.
. Yapılan işin adı, özelleştirme, aslı "özallaştır-
ma". Bütün bunlar ekonomik modelin simgesi.
istanbul'un semalannda her gece havai fışek-
ler patlıyor, Istanbul vur patlasın çal oynasın,
deprem bölgelerinde insanlar hâlâ kalıcı konut-
lara kavuşmuş değiller, emekçiler inliyor, emek
tu kaka, vurgun kutsal...
77. yılındayız Cumhuriyet'in.
Toplantı, onuncu yıl marşıyla bitiyor.
Gerçekten "çıktık açık alınla on yılda her sa-
vaştanl on yılda 15 milyon genç yaratttk her
yaştan/ demirağlaha ördük anayurdu dört baş-
tan "
Peki sonra geri kalan 67 yılda ne yaptık?
29 Ekim 2000'de manzarayı umumiye bu. 19
Mayıs 1919'dan biraz hallice yani...
Efendim?... Ne dediniz?
Yılmaz: Basın toplantısı yapsın
Hükümetten Sezer'e
'örtülü' tepki
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet
Sezer'in, "Demokratik-
teşmeyi, Siyasi Partiler
Kanunu'nu değiştir-
mekle başlatmalıyız"
sözlerine muhalefetten
destek gelirken hükü-
met kanadı, "mesafeti"
karşüadı. ANAP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yü^-
maz, Sezer'in 29 Ekim
resepsiyonunun sohbet
toplantısında bu tür
açıklama yapmasını üs-
tü kapalı olarak eleşti-
rirken, "Avrupa'da bir-
çok üikede partiler
adaylannı önseçim ol-
madan kendileri tesbit
edryoriar. Cumhurbaş-
kanTnın söylediği husus
birdemokrasiişareti de-
ğil'' görüşünü savundu.
Cumhurbaşkanı Se-
zer'in 29 Ekim Cumhu-
riyet Bayramı resepsi-
yonunda gazetecilerle
soh^eti sırasında yaptı-
ğı açıklamalar. siyasile-
rin farklı tepkilerine
yol açtı. Kars gezisinde
gazetecilerin konuya
ilişkin sorulan üzerine
Yılmaz, "Eğer Cum-
hurbaşkanf nın bu ko-
nuda söyieyeceği bir şey
varsa bunu resepsiyon
sohbetinde değil, basın
toplantısında açıklama-
sı gerekirdi'' diye ko-
nuştu.
'Yapısal tedbirler
ahnmalı'
Siyasi Partiler Yasa-
sı'nda değişiklik iste-
menin yeterli olmaya-
cağını da savunan Yıl-
maz, "Bunusağlayacak
birtakını yapısal tedbir-
lerin alınnıası lazun.
ANAP olarak biz geçen
seçimde kısmen önse-
çim uyguladık. Bunun
bir yasal zorunluluk ha-
Bne gebnesine de bizim
bir itirazunız olmaz. A-
ma bu, kâğıt üzerinde
kalmamah,gerekHyapı-
sal tedbirler abnmah-
dır" diye konuştu.
FP ve DYP batık bankalarla ilgili genel görüşme önergesinin ilk sıralara alınması için çalışıyor
Siyasi bağlanb araşbrıhyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Muhalefet partileri, batık bankalar
operasyonunda "siyasi bağlannlan"
araştırıyor. FP, Devlet Bakaru Recep
Onal hakkında soruşturma önergesi
hazırhklannı sürdürûrken bir dönem
Medya Holding Yönetün Kurulu'nda
görev yapan ANAP Istanbul Milletve-
kili Güneş Taner' in ilişkileri mercek
alhna alındı. FP, batık bankalarla ilgi-
li olarak Grup Başkanvekili Bülent
Armç başkanlığında bir komisyon
oluşturdu. Komisyonun olayrn siyasi
bağlantılan konusunda belge ve bilgi
toplayacağı belirtüdi. DYP de, 10 ba-
tık bankaya ilişkin suiistimallerin be-
lirlenmesi ve siyasi sorumlulann or-
taya çıkanlması konusunda Meclis
araştırması açdmasını içeren önerge-
sini bugün TBMM Başkanlığı'na ve-
recek.
FP, Meclis tatilinden önce batık
bankalarla ilgili olarak verdiği genel
görüşme önergesinin gündemin ilk sı-
ralanna alınması için girişimde bulu-
Adalet Bakanı Türk
'Infazyososı
değişeeek'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk,
uzun vadede toplumdakı suç işleme
oranıru en aza indirmeyi hedefledik-
lerini belirterek, "Keşkebütüncezaev-
lerini okula dönüştürebüsek" dedı.
Türk, cezalann infazına ilişkin 647 sa-
yılı yasanın degiştirileceğini, cezaev-
leri izleme kurullan oluşturulacagını,
infaz hâkimlığine ilişkin yasa hazırhk-
lannın sürdüğünü kaydetti.
Ankara Keçiören'de eskiden yan-
açık cezaevi olarak kullanılan bina,
onanlarak Ceza İnfaz Kurumlan Per-
sonel Eğitim Merkezi'ne dönüştüriil-
dü. Açılış törenine Adalet Bakanı
Türk, eskı Adalet Bakanı Ottan Sun-
gurlu, Jandarma Harekât Başkanı
Tümgeneral Osman Ozbek, Keçiören
Belediye Başkanı TurgutAltmok, Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Başkanvekili Ergül Güryd ve bakan-
lık bürokratlan katıldı.
Oda sstemine geçflecek
Türk, cezaevlerinin sorunlannı fızi-
ki yetersizlik, personeün nitelik ve ni-
celik yetersizliği, mali yetersizlik ve
mevzuat yetersizliği olarak sıraladı.
Koğuş sisteminden oda sistemine geç-
me çalışmasmın sürdüğünü kaydeden
Türk, 54 cezaevinin oda sistemine dö-
nüştürüldüğünübeürtti. infaz sistemi-
nin sağhkb olmasının, yeterli personel
ve eğitime dayandığını kaydeden
Türk, konuya ilişkin tasannın yasalaş-
ması halinde de 6 yerde bölge eğitim
merkezlerinin kurulacağını bildirdi.
• Grup Başkanvekili Bülent Annç başkanlığında bir komisyon oluşturan FP, Devlet Bakanı
Recep Önal hakkında soruşturma önergesi hazırlıyor. Bir dönem Medya Holding Yönetim
Kurulu'nda görev yapan ANAP Istanbul Milletvekili Güneş Taner'in ilişkileri de mercek altına
alındı. DYP de 10 batık bankaya ilişkin suiistimallerin belirlenmesi ve siyasi sorumlulann ortaya
çıkanlması için araştırma önergesi vermeye hazırlanıyor.
nacak. Ana muhalefet partisi, genel
görüşmenin ardından bankalar ope-
rasyonunda hükümetin ihmali savını
da soruşturma önergesiyle Meclis'e
taşıyacak. FP Genel Başkan Yardım-
cısı Veysel Candan. batan bankalann
devlette 10 milyar dolar civannda za-
rara yol açtığını belirterek Etibank ve
Bank Kapital'in batacağının geçen
yıldan belli olduğunu öne sürdü.
'Yandaşlara hibe'
DYP Grup Yönetim Kurulu'nun
dünkü toplantısında konuyu TB-
MM'ye taşımaya dönük hazırlıklar
değerlendirildi. Tansu Çiller, banka
kurma izinlerinin "iktidar yandaslan-
na hibe etme" anlayışıyla verildiğini
savundu. "ÖzeUestirilenbankalanta-
mamen yandaş çıkar iüşkisi içerisinde
\«riyorlar''diyen Çiller, hükümete şu
suçlamalan yöneltti:
"Bir bankanın mali durumu bir ge-
cede bozulmaz. Bu birikimi 6 ayda gö-
rürsünüz, 1 yılda görürsünüz, IS yıl-
da görürsünüz. 2 yılda görürsünüz. Ki-
me ne diyeceksiniz, 3.5 yıldır her gün
konuşuluyor. Son 2 > ıldır yoğun biçim-
de konuşuluyor. Murakıp raporlann-
da bankalann batacağı söylenirken ik-
tidar partileri bir de başka bankalara
izin veriyorlar. Meselevi kamuoyunun
önüne getirmenin zaruretini hissedi-
yoruz, ancak muhalefet araşürma
önergesi getiriyor bihnemkaçına sn-a-
ya aL 'Özel bir gündemle şu mesele-
yi ele alalım mı' diyor, konusturma.
Susturuhnuş bir Meclis ve her gün bü-
yük talanlarve sorumsuzca bir irade."
Siyasetçilerin holding yönetimle-
rinde yer almasına, Etibank' ın eski sa-
hibi EMnç Bilgin' in şirketinde yönetim
kurulu üyeliği yapan Güneş Taner'in
partisi ANAP'tan da tepki geldi.
ANAP Grup Başkanvekili Yaşar De-
delek, bazı siyasetçilerin holding ya da
banka yönetimlerinde görev almasını
doğru bulmadıklannı söyledi. Millet-
vekillerinin yurttaşın vekili olarak
Meclis'e girdiğini vurgulayan Dede-
lek, "Eğer banka konulanyla iştigal
edecekse orada kalmahdır. Geçmiste
bazı siyasetçilerin bankalann içinin
boşaralmasına adınm kanşüğı binni-
yor. Partikrin bir an önce bu tür isim-
leri Meclis'ten ve siyasetten tasfıye et-
melerini temenni ediyorum" dedı.
YaşarDedelek, hükümetinbankala-
nn içini boşaltanlann üzerine kararlı-
lıkla gittiğini, ancak mevzuatın so-
rumlulann kişisel mal varlıklanna el
koyma konusunda yetersiz kaldığını
söyledi.
'Saüşlar anlaşmalı mı?'
Bu arada, Etibank ve Interbank'm,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na
(TMSF) devredilmeden önce üç işa-
damı Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve
Turgay Ciner arasında son bir yıla ya-
yılan yoğun hisse alışverişi TBMM
gündemine getirildi. FP Istanbul Mil-
letvekili Nazh Dıcak, Başbakan Bü-
lentEcevtttarafından yanıtlanması is-
temiyle TBMM Başkanlığı'na verdi-
ği soru önergesinde, Interbank-Eti-
bank-Sabah gazetesi üçgeninde "an-
laşmah saöş" olasıhklanna dikkat çe-
kerek u
Bu iskmler devletten mal ka-
çırma olarak değeıiendirilerek
gereken tedbuier ahnacak mı?" diye
sordu.
tĞNELl F1RÇA ZAFER TEMOÇt>
nrnı mmw!. Htmotsııtt!.
Şükrü Santaş adlı 14 yaşındaki öğrenci bir otomobilden açılan ateş sonucu öldürüldü
Uıııraınye'cle iükiicü salclııi:1 öKi
Istanbul Haber Servisi - Ümrani-
ye'de, Şükrü Santaş adlı 14 yaşında-
ki ortaokul öğrencisi, "ülkücü" ol-
duklan öne sürülen kişiler tarafından
tabancaylavurularak öldürüldü. Polis
olayla ilgili iki kişiyi ve görgü tanığı
iki çocuğu gözaltına aldı.
Ümraniye Mustafakemal Mahalle-
si 3038 Sokak'ta önceki akşam saat
20.00 sıralanndameydana gelenolay-
da, Eflatun Cem Güney Ököğretim
Okulu'nun 7. sınıfında okuyan Şük-
rü Santaş (14), uğradığı silahlı saldı-
nda göğsünden iki, bacağından bir
kurşun yarası alarak ağır yaralandı.
Santaş, kaldınldığı Haydarpaşa Nu-
mune Hastanesi'nde hayatmı kaybet-
• Eflatun Cem Güney İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi
Şükrü Santaş'ın öldürüldüğü olayla ilgili olarak iki kişi ve
görgü tanığı iki çocuk gözaltına alındı.
ti. Santaş'ın arkadaşlan ve mahalle
sakinleri, bir süredir mahalleye gelen
bir aracın çocuklar taranndan birkaç
kez taşlandığını anlattılar. Mahalle sa-
kinleri, aynı aracın önceki akşam tek-
rar geldiğini ve aralannda Şükrü Sa-
ntaş'ın da olduğu çocuklarca taşlan-
dığmı, araçta bulunanlardan birinin
de tabancayla ateş ederek Santaş'ı
vurduğunu öne sürdüler.
Emniyet yetkilileri, Santaş'ın daha
önce yasadışı bir örgüte üye olduğu
iddiasıyla gözaltına alındığını, cinaye-
te kanştığı belirlenen E.T. ve R.T. ad-
lı kardeşlerin olay sonrasuıda cinayet
bürosu ekiplerince yakalandığını bil-
dirdiler.
Yetkililer, suç aleti tabancayla bir-
likte ele geçirilen sanıklann sorgula-
rının yapıhnası için Terörle Mücade-
le Şube Müdürlüğü'ne götürüldüğü-
nü. 2 çocugun da teşhis için gözaltın-
da olduğunu ifade ettiler.
Santaş'ın yakınlan ve arkadaşlan,
dün evinın yakuundaki Pir Sultan Ab-
dal Kültür Derneği Ümraniye Şubesi
önünde toplanarak olayı protesto et-
tiler. Demek önünden saldınnın mey-
dana geldiği sokağa kadar yürüyüş
yaparak tekrar demek önüne dönen
grup, daha sonra dağıldı.
Santaş'ın cenazesi saat 16.30 sn^-
lannda ailesi tarafuıdan Adli Tıp
Morgu'ndan polis eşliğinde aluıdı.
Cenazeyi taşıyan araç, polis tarafın-
dan Okmeydanı'ndaki Istanbul Tica-
ret Odası Ânadolu Ticaret Meslek Li-
sesi'nin bahçesine yönlendirildi. Re-
fahiyeliler Derneği'nde cenazenin
gelrnesini bekleyen Santaş ailesi ve
yakınlan cenazeyi lisede bekletihnek-
te olan otobüse koyarak Erzincan'ın
Refahiye ilçesine doğru yola çıktılar.
Tarihi eser kaçakçılığı
Edip Telli
tutuksuz
yargüanacak
Istanbul Haber Servisi- Istanbul'da 9 yıl
önce ele geçınlen tarihi eserlerle ilgili ara-
nırken tsviçre 'de gözaltına alınan Edip Tel-
li, Türkiye'ye iade edildi. Bakırköy 1. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne çıkanlan Telli, tutuk-
suz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Türk Interpol görevlilerinin eşliğinde
Türkiye'ye getirilen Telli'nin içinde bulun-
duğuZürih'ten havalananTHY'ye ait uçak,
saat 15.20'de Atatürk Havalimanı'na indi.
Uçakta sağlık kontrolünden geçirilen Telli,
mali şube müdürlüğüne sevk edildi. Bir sü-
re Atatürk Havalimanı'nda bekletilen Tel-
li, daha sonra Bakırköy Adliyesi'ne gönde-
rildi. Istanbul'da 12 Haziran 1991 'de ele ge-
çirilen 531 adet tarihi eserle ilgili olarak
hakkında "KühürveTabiat VanüdannıKo-
rumaKanunu'na muhaJefet" suçundan Ba-
kırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkan-
lan Telli'nin gıyabi tutuklama karan vica-
hiye çevrildikten sonra sorgusu yapıldı.
Suçlamalan reddetti
Telh sorgusunda, ele geçirilen tarihi eser-
lerle ilgisinin bulunmadığını ve daha önce
yargılanarak 1 yıl 4'er ay hapis cezasına
çarptınlan 14 sanığa da bir talimat verme-
diğini iddia etti. Bunun üzerine ara karar
alan mahkeme heyeti, sanığın, 16 Mart
2000 tarihinden itibaren bu suçtan dolayı
Isviçre'de tutuklu kalması, sorgusunun ya-
pılması, delillere tesir etme durumunun or-
tadan kalkması ve daha önce aynı konuda
yargılanan sanıklara verilen ceza miktan-
nı dikkate alarak tutuksuz yargılanmak
üzere tahliyesini kararlaşnrdı. Mahkeme
heyeti, Telli'nin yurtdışına çıkışını da ya-
sakladı.
Telli'nin Türkiye'ye iadesi konusunda
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 24 Ekim
2000 tarihinde yapılan yazılı açıklamada,
18 Nisan 1984'te Antalya Elmalı ilçesine
bağh Bayuıdır Köyü'nde kaçak kazı sonu-
cu bulunan ve "Ehnah Sikketeri" olarak
bilinen çeşitli dönemlere ait 1900 adet al-
tın ve gümüş sikkenin yurtdışına kaçınl-
ması olayma kanştığı gerekçesiyle kırmı-
zı bültenle aranan Telli'nin, zamanaşımı
nedeniyle hakkındaki davanın ortadankal-
duıldıgı bildinlmişti.
Ancak Telli'nin, 12 Haziran 1991 'de Is-
tanbul'daki bir operasyonda elde edilen 531
adet tarihi eser olayıyla ilgili "Yurtiçinde
korunması gereken kültür ve tabiat varhk-
lannı yurtdışına çtkartmaya tesebbüs",
*mühür fekki" ve "hırsahk" suçlanndan
uluslararası düzeyde arandığı kaydedilen
açıklamada, Telli'nin, 16 Mart tarihinde Is-
viçre'de yakalandığı ve "iade amacryla" ge-
çici olarak tutuklandığı belirtilmişti.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
MADRİD - Istanbul - Madrid uça-
ğındayım. Mordo Dinar'dan bir
Madrid öyküsü dinlemiştim. Mordo
Dinaravukat, uluslararası biravukat,
Şili'nin Istanbul Fahri Başkonsolosu.
Zaman zaman Cumhuriyet'te de im-
zasını görebilirsiniz.
Mordo'nun ablası 1930'lu yıllarda
Şili'deyaşıyor. Mordo, bir gün Şili'ye
gitmeye karar verir. 20'li yaşlarda,
sene 1940'lann başı. Şili'ye Madrid
üzerinden gidecektir. Yolculuk ha-
zıriıklan sırasında Büyükada'da ya-
kını olan insanlar ondan bir şey rica
ederler.
Büyükadalı, Yahudi aile Asselar'ın
öğretmen olan oğulları Aiberto Is-
panya'ya gitmiştir. Ondan uzun sü-
redir haber alamadıkları için merak
içindedirler. Madrid'de Alberto'yu
aramasını isterler. Aiberto komü-
nisttir ve Cumhuriyetçilerin safında
savaşmak amacıyla Ispanya içsa-
vaşına katılmak için Türkiye'den ay-
Ispanya îç Savaşmda Bir Türk Yahudisi
nlmıştır.
Mordo, Madrid'e geldiğinde, Türk
Buyükelçiliği'ne gider ama Alber-
to'yu sormaya çekinir. Bazı kişilere
sorsa da bir bilgi elde edemez. Son-
ra ver elini Şili. Şili'de bir süre kaldık-
tan sonra bir yakıt şilebiyle Ispanya
üzerinden Türkiye'ye dönüşe geçer.
Ancak gemi, Atlas Okyanusu'nda bir
sorun nedeniyle bir ispanyol adasın-
da, yoluna ara verir.
Mordo, akşam adanın lokantasın-
da yemek yerken hangi milletten ol-
duğunu sorariar. Türk olduğunu söy-
leyince, "Burada çok önemli bir Türk
yaşıyor. Adanın tepesindeki hapis-
hanede" derier. Sorar soruşturur ve
sonunda onun Büyükadalı Aiberto
Assa olduğunu öğrenir.
Uzun uğraşlardan sonra Savcı'ya
ulaşır. Türk olduğunu ve Aiberto ile
görüşmek istediğini söyler. Kısa bir
görüşme yapmalanna izin verilir.
Sonra bir kez daha görüşürier ve
Mordo, Alberto'nun bütün öyküsünü
öğrenir.
Aiberto, Ispanya içsavaşı bittikten,
Franco, Madrid'i ele geçirdikten
sonra, yakalanmayan isyancılardan
birisidir.
Madrid'in içinde, direniş örgütle-
yen efsanevi bir kişi haline gelir.
Bombalama, suikast vb. hertüriü ey-
lemin altında onun imzası vardır. Ay-
larca Franco'nun polisleri onun pe-
şinde koşarlar. Sonunda bir gün sev-
gilisiyle buluşurken yakayı ele verir.
Yargılama sonunda ömür boyu
hapse mahkûm edilir. Atlas Okyanu-
su'ndaki adalardan birinin hapisha-
nesine kapatılır. Mordo, önce ıspan-
ya'ya,oradan Fransa'ya geçer. Fran-
sa'da Alberto'nun durumunu orada-
ki aydınlara anlatır. Uzun kampanya-
lardan sonra Aiberto, Ispanya'yı terk
etmesi koşuluyla serbest bırakılır.
Türk pasaportu olmadığı için Türki-
ye'ye de dönemez.
Kolombiya'ya gider. Kolombiya
Üniversitesi'nde ünlü bir profesör
olur. Sevgilisiyle evlenir. Mordo'nun
söylediğine göre Aiberto, 90'lann ba-
şında Kolombiya'da yaşama gözle-
rini yumar.
Mordo Dinar'ın anlattığı öykünün
kısaca özeti bu. Adamın ismini, ev-
lendiği eşinin ismini de söylemişti.
Ispanya dönüşü, onlan da yeniden
soranm.
• • •
Ispanya'da 56 yıldan bu yana çok
şey değişti; Franco'nun faşist dikta-
törlüğü onun ölümüyle tarihe kanştı.
Ispanya, çok partili, demokratik sis-
temin önündeki engelleri birer birer
aştı.
Şimdi, bir milli sorunla Bask soru-
nuyla baş etmeye çalışıyor Ispanya,
neredeyse her hafta ETA'nın bir su-
ikastıyla sarsılıyor. Devlet içinde te-
rörle mücadele sırasında oluşan çe-
teleşme, bizde olduğu gibi Ispan-
ya'da da büyük sorunlara neden ol-
du. Kontrgerillacı Içişleri Bakanı tu-
tuklandı, Jandarma Komutanı kaçtı.
Ispanya'ya bir turia gidiyorum. İlk
kez birtura katılıyorum ve Ispanya'yı
ilk kez göreceğim. Oğlumuz burada
okuyor, sebebi ziyaretim biraz da bu.
Madrid'i görmek heyecanı içinde-
yim. Ispanyolların boğa güreşi tut-
kusunu anlamakta güçlük çekiyo-
rum. Masum boğalara batınlan kılıç-
lan ve hayvanın her tarafını kana bu-
layan bu vahşi kavgayı neden keyrf-
le izlediklerini çözemiyorum.
Merhaba Ispanya!