25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 8 EKİM2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RTÜKyasa lasansı tartjşıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Vurt çapındaki 16 üniversitenin iletişim fsakültelerinin dekan ve dekan yardımcılan halen TBMM'de bekkyen Radyo ve Televizyonlann Kuruluş ve Yayınlan Hakkında Yasa Tasansı'na ilişkin görüş ve önerilerini sunmak amacıyla bir araya geldi. 6. tletişım Fakültesi Dekanlan Toplantısı dün Gazi Üniversıtesi'nin Göıbaşı'ndaki tesıslennde başladı. ANAP komisyon üyelerini • ANKARA (Cunıhuriyet Bürosu) - ANAP, Meclis ihtisas komisyonlannda görev alacak mılletvekillen ile ilgili "'taslak" listeyi belirledi. ANAP, TBMM Başkanlığı seçımınde de partisiyle ters düşen Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır'ı aday göstermezken bu komisyonun başkanlığına Bursa Milletvekili Turhan Tayan'ın getirilmesi kararlaştınldı. ANAP'ın yaptığı dığer değışiklik ise Emlakbank Genel Müdürlüğü dönemıne ilişkin hakkında birçok dokunulmazlık tezkeresi bulunan Istanbul Milletvekili Aydın Ayaydın'ı, Plan ve Bütçe Komısyonu'ndan KİT Komisyonu'na kaydırması oldu. TCrarada yaşamamn şartı laikltk' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Dil Kurumu Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen "Bütün Yönlenyle Dıyarbakır" konulu sempozyumun açılışında konuşan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir ülkenın, enerjısıni iç kavgalara harcaması durumunda o ülkenin ilerlemesinın mümkûn olamayacağını belirterek bir arada yaşamamn şartının İaiklik olduğunu söyledi. Demirel, "Diyarbakır, terör sıkıntısını en çok çeken ildir" dedi Hemşirelik yasası taımşılacak • Istanbul Haber Servisi -1. Uluslararası Hemşirelik Kongresi 28 Ekim-2 Kasun tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştiriliyor. Kongrede, hemşirelik yasası, hemşirelik mesleğinin gelişimi ve temel sorunlan tartışılacak. İTÜmezunlan buluşuyor • tstanbul Haber Servisi - Istanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) Mezunlar Derneği'nin "Geleneksel An Gecesi" 30 Ekim Pazartesi günü, Yıldız Sarayı Silahhane Binası'nda gerçekleştirilecek. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de katılacağı gecede, ÎTÜ'ye yaptığı hizmetlerden dolayı Rektör Gûlsüm Sağlamer'e plaket venlecek. Öğrenci gazetesi • tstanbul Haber Servisi - Öğrencilere kültür, sanat, mizah, eğlence ve oyun sayfalanyla okuma alışkanlığı kazandırmayı amaçlayan "Uzman Öğrenci" gazetesi yayın yaşamına başladı. MHP lideri Bahçeli, Sema Pişkinsüt'ü arayarak değişim isteğinin DSP'den geldiğini söyledi PişkiırsiitV muhalefet desteğiANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Deviet Bahçeli, TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt'ü telefonla arayarak u komisyon değişim isteminin kendUerinden gefanediğiııin bildirdi. DSP'li Pişkinsüt, başkanlığın MHP'ye veribnesine tepki gösterirken kendi partisinin yönetimini esirgeyen açıklamalar yaptı. Pişkinsüt'ün, "MHP'nin bu komisyoD başkantağını btemeye hakîa ofanadığuu'' vurgulayarak gerekçelerinin açıklanmasını istemesi üzerine dün Bahçeli kendisini aradı. Bahçeli'nin, komisyon başkanlığı taleplen olmadığını Pişkinsüt'e ilettiği öğrenildı. Görüşmeyi doğruladı Pişkinsüt görüşmeyi doğrulayarak "Beni araduar, nezaket gösterdiler" dedi. Bu görüşme, komisyon başkanlığının MHP'nin değil, DSP'nin istemi üzerine verildiğini bir kez daha ortaya koydu. Pişkinsüt'ün diğer partilerin komisyon adaylannın belirlenmesi ve genel kurulda okunmasının ardından komisyon üyeliğinden istifa edebileceği bildirildi. Pişkinsüt, bu konuda bir açıklama yapmaktan kaçınırken muhalefet kulislerinde "Aday olursa, başkan seçüebilir. FP. DYP ve baa ANAP milletvekillerinin desteği tekrar başkan seçümesine yeter" haberleri yayıldı. Pişkinsüt'ün partisiyle bağlannı koparacak böyle bir arayışa girmesınin kolay olmadığının da altı çizildi. DYP, MHP'yeöy vermeyecek Hükümet ortaklan MHP ve DSP ile Meclis Başkanlığı sürecinde gerginlik yaşayan ANAP ise "koansyon gereklerine" uyma karan aldı. ANAP Grup Asiltürk *Başkası olsa Gül'ü ihraç edenti9 ANKARA (Cum- huriyet Bûrosu) - FP'de parti içi kavga gıderek sertleşirken gelenekçiler ile yeni- likçiler karşılıklı yıp- ratma taktiklerini sür- dürüyorlar. Yenilikçi- lerin suçladığı Malat- ya Milletvekili Oğuz- han Asiltürk, "Abdul- lah Gül, başka bir par- tide olsa birkaç kez ih- raç ediürdi. Biz sabır- la bekByoruz" dedi. Asiltürk yenilikçiler- den "aynhkçüar'' di- ye söz etti. FP Grup Başkanvekili Bûlent Annç ise Gül ve arka- daşlannın, ihracı ge- rektirecek bir davra- nışlan olmadığını söy- ledi. Kendi aralannda yaptıklan toplantılar- da "Partiye yapdan Hazineyardunuun ne- reye girtiğini" soran yenilikçileri de eleşti- ren Annç, "Busoruyu sormak için çok cahil ohnaklaâm" diye ko- nuştu. Stratejı değişti- rerek parti içindeki muhalefeti tırmandır- ma karan alan yenilik- çiler, geri adım atma- makta kararlı. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART . . , ? * ' ~ i ": t m.kart@superonline.com.tr Başkanvekili Beyhan Asfauı, komisyon başkanlıklan konusunda koalisyon ortaklannın karannı destekleyeceklerini bildirdi. Pişkinsüt'e gösterilen tavırla komisyon çalışmalanna karşı haksızlık yapıldığını vurgulayan DYP yöneticileri, MHP'li adaya oy vermeyeceklerine dikkat çektiler. DYP yönetimi, bu alandaki çalışmalann Avrupa Birliği normlanna uyum açısından sekteye uğramaması amacıyla, aday olması durumunda Sema Pişkinsüt'ü desteklemeyi değerlendirecek. 'KarakoDarda işkenceyi ispat ettik' Muhalefet partilerinin, TBMM Başkanlığı seçimlerinde denedikleh "iktidardaki çaüağı derinleştirme" arayışını bu konuda da sürdürrneye çahşacaklanna dikkat çekildi. Komisyonun DYP'li üyesi Kadir Bozkurt, komisyonun çahşmalannın kişilere bağlı olmadığını belirterek şunlan söyledi: "Bu komisyooun yaptığı işler doğnı mu yanhş mı? Hükümetin tavn bu açıdan sorgulanmah. Bu çahşmalara tûm ûyeier destekverdL Komisyonun işlevi beUL Tûridye'debu çahşmalaria bir mflat açüm. Arnk tdşflerle değil, herhangi bir polisle değü, sistematik olarak insan haklan ihlallerini sona erdirmeyle uğraşıldL Karakoüarda işkenceyi detilleriyle ispat ettik. 'Bu kişi başkan olunca deviet yıpranıyor' deniyorsa ben buna'' "**' karsrynn. AB'ye uyum için kktiahytz dryen hükümet, bu uygulamayla çetişkiye düşüyor." Annç, affin anayasanın 14. maddesi kapsamındaki suçlan da kapsaması gerektiğini söyledi FP'den Erbakan'a afhazarbğıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile Ada- let Bakanı Hikmet Sami Türk'ün, af yasasının Şeker Bayramı'ndan önce çıkanlacağı yönündeki açıkla- malanna ANAP'tan destek geldi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Salih Yıldınm, bu açıklamalan memnuniyetle karşıladığını, 32 bin hükümlü, 300 bin dolayında sanığın aftan yararlanacağını belirterek, bu- nun Ramazan Bayranıı armağanı olacağını vurguladı. Yıldınm, affin siyasi ve terör suçlulannı da kapsa- ması gerektiğini belirtti. FP de af yasasının kapatılan RP'nin siyasi yasaklı lideri Necmettin Erba- kan'ın yararlanacağı bir biçimde düzenlenmesini istiyor. FP Grup Başkanvekili BülentAnnc. "Anaya- sanm 87. maddesi değtştirilerekTB- MM'ye suursız af yetkisi tanmmah- Anayasanm 14. maddesiyle ügüi is- tisna kaldınlmahdır" dedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Basın Başdanışmanı Metin Yahnan, genel af konusunda Cumhurbaşka- nı Sezer'in görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine, "AtTBMJVrnnı takdiridir. Şu aşamada söykyebfle- cek bir şey yok" yanıtını verdı. ANAP Genel Başkan Yardımcı- sı Yıldınm, dün parlamentoda dü- zenlediği basın toplantısında, af ya- sasınuı gerekliliğine değindi. Af- fin, hukuki, teknik, sosyal altyapı- sı hazırlanarak hızla çıkanlmasını isteyen Yıldınm, bu çerçevede hü- kümet ortaklannın Ramazan Bay- ramı'ndan önce çıkanlacağına iliş- kin açıklamalannı memnuniyetle karşıladıklannı ifade etti.''Afengeç Ramazan Bayramı'na yetiştirile- cektir" diyen Yıldınm, "Bundan, 32 bin mahkûm, yani 500 bin aile, 300 bin dotaymda sanık yararlana- cak, 1 milyon dosya ortadan kalka- cak" diye konuştu. Yenı düzenleme yapılırken "objektiflik ve hukuki ahyapısının sağlam obnasına" özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda Egebank operasyo- nuna da değinen Yıldınm, "Siya- setcilerin gösterdiği cesareti cum- huriyetsavcüannuzın da gösterme- sini ve tabulann eDerine kelepçeyi geçirmelerini beknyoruz" diye ko- nuştu. Yıldınm, bir gazetecinin, "Savcılar, siyasetcikr kadar cesur değfl mi" sorusu üzerine ise "Son dönemde icranın gösterdiği perfor- mans ile yarguun gösterdiği perfor- mans arasmda fark var. Kasettere ahnnuş suç dehueri gönderflrvor, a- mafaiDeryargıboşiuğundanyarar- lanarakeDerini koUannı saflayarak dolaşryor. Yargıdaki boşluklar dol- durulmahdır*' dedi. 'Hükümetbaükbankalan örtbasetmeçabasıiçinde' ANKARA (CumhuriyetBürosu)-FP Grup Baş- kanvekili Bûlent Annç, hükümetin batık bankalar konusunu örtbas etme çabası ıçinde olduğunu sa- vundu. Annç, düzenlediği basın toplanasında, ba- tık bankalar konusunda bugüne kadar hükümetten inandıncı bir açıklama geknediğini belirterek ban- kalar operasyonunun Başbakan Yardımcısı Hüsa- mettin Özkan'ın kayınvalidesini de kapsayacak şekilde genişlediğine dikkat çektı. Batık bankalann içini doldurmak için her gün yeni vergiler getırildiğini kaydeden Annç, Hazi- ne'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'a suç- lamalarda bulundu. Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Emlak Banka- sı'nın zor durumda olduğunu savunan Annç, bu bankalarla ilgili raporlann 18 aydan beri TBMM KİT Komisyonu'nda görüşülemediğine dikkat çektı. IRMIKI AYDIN ENGİN aengintadoruk.net.tr Biliyorum alışılmadık bir iş bu. Yazı dizisi dediğin hazırla- nır, bir iki gün öncesinden oku- ra duyurulur, günü gelince ya- yımlanın birkaç gün sürer, biter. Şimdi yaptığım gibi, daha ya- zılmadan, gazete yönetimiyle konuşup onay bile almadan, davul zurna çalarcasına "dizi yazı sözü" vermek de ne olu- yorderseniz... Tırmık'ı düzenli okuyanlar bi- lir; önceki gün bir kez daha Iz- mir'e gitmiş; ne zamandır içim- de yara olan "beton çölüne döndürülmüş, kıyılan asfaltla sıvanmış, ağaçsız lzmir"e bir kez daha bakıp, öfkemi iyiden iyiye köpürtüp, sabahın erken sayılacak saatlerinde oturup biryazı döktürmüştüm. Oğleyin 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin düzenlediği Cumhuriyet'in 77. yılı etkinlik- leri çerçevesinde bir söyleşi yapmam gerek. Burnumdan soluya soluya, homurdana ho- murdana, "Saat 12.30'da söy- leşi mi yapılırmış" diye söyle- ne söylene yola düzüldüm. 9 Eylül Üniversıtesi'nin kampus Bir Dizi Yazı Sözü kırması bir alana yerleşmiş Tıp Fakültesi'ne vardık. Bir odaya buyur ettiler. Son sınıf oğrencisi olduğunu sandı- ğım kadınlı erkekli birkaç kişiy- le oturuyoruz. Içimden "Yuf be, koskoca üniversite davet ediyor da yöneticiler ortada yok; ev sahipliği öğrenciiere kalmış" diye geçirirken tanış- tınldım: - Dekan yardımcısı Oğuz Bey, öteki dekan yardımcısı Sedef Hanım, hastane başhe- kim yardımcısı Hakan Bey... Herhalde benimle kafayı bu- luyor bunlar.. diyeceğim ama, dedikleri gerçek. Nitekim az sonra bir başka genç hanım girdi odaya, onu da tanıştırdı- lar; "Dekanımız Şebnem Öz- kan"... lyi mi ? Sonra söyleşi yapılacak sa- lona geçtik. Bir bloktan öteki- ne yürürken bile fark ediliyor: Biraz "tuhaf" bir üniversite galiba? Yok yok, yeni yetme- likten yeni çıkmış dekanlar- dan, dekan yardımcılanndan, başhekim ve başhekim yar- dımcılanndan dolayı değil bu tuhaflık. Tuhaflık ortamda, ha- vada. Heryanından (binalann- dan, öğretmenlerinden ve ille de öğrencilerinden) zenginlik akan kimi vakıf üniversiteleri- ne benzemiyor. Ama devlet üniversitelerinin çoğuna dam- gasını vuran bakımsızlık, öğ- rencileriyle selamiaşmayı "zül" sanan somurtuk öğretim üyeleri, suratlarından "keyif akmayan" öğrenciler de yok ortalıkta. Söyleşi salonunun girişinde duvarlan boydan boya kapla- mış tablolar, özenle yerleştiril- miş çiçekler ve... Ve bahçeyi, salonları, koridorları sarmış, elle tutulur, gözle görülür hale gelmiş bir "sevinç". (Bu laf bu- raya belki oturmadı. Ama da- ha iyisini bulamadım. Oysa bulmak gerek. Sevinci aşan bir esintiyi görmemek için kör olmak gerek çünkû.) Söyleşi katındaki koca du- varı kaplayan Picasso'nun Guem/ca'sı, içimdeki son sı- kıntryı da silip attı. O hızla sa- lona girip sıkı bir söyleşi yap- tık. Söylemek bana düşmez ama, galiba o hızla salt hızlı değil, "iyi" de bir söyleşi oldu. Daha dekanın odasınday- ken "Toplantıdan sonra size okulumuzu da gezdiririz" öne- risini atlatmaya çalışmıştım. Ama söyleşiyi becerebildiğim- ce kısa kesip okulu görmeyi yeğledim. Bana anlatılanlann ne kadar doğru olduğunu kendim gözlemek niyetinde- yim. Gezdik. Binalan değil, oku- lu. Tıp eğitimi verilen, daha önce çeşitli nedenlerle onlar- casını gördüğüm tıp fakültele- rinden hiç birine benzemeyen bir tıp fakültesini gezdik. Ben size "Tuhaf bir fakülte burası" dememiş miydim? Anlatılanları, gözlemlerim katlayarak doğruladı. Ezbere dayanan, kürsüye geçip ders anlatan ve bir yandan da bir an önce dersini bitirip özel muayenehanesine yetişmek isteyen anlı şanlı 'hocalar' yok. Ezbere dayanan eğitim sisteminin kıçına okkalı bir tekme indirip kapı dışarı et- mişler. Tıp eğitimine ilk adım- lannı bile "sonjn çözme teme- //"nde yürüten aktrf bir akade- mik eğitim, 9 Eylül Tıp Fakül- tesi'nin her yanını sarmış. ••• Anlatmaktan vazgeçiyo- rum. Izmir'de, 9 Eylül Üniver- sitesi'nde 60 yıl öncesinin ate- şi yeniden yakılıyor. Yeni bir "Köy Enstitüleri" denemesi, öğrencisiyle, öğretim üyesiy- le tüm okulu sarmış. Bunu Cumhuriyet okuruy- la bölüşmemek olmaz. Bunu şu sefil Tırmık'm sınırlı parag- raflannda yapmak da olmaz. Bir yazı dizisi sözü veriyo- rum. Oraya gideceğim. Gün- lerce kalacağım ve size 2000 yılında bir Köy Enstitüleri de- nemesini anlatacağım. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETÎNKAYA Irkçılık... FRANKFURT - Gökyüzü lacivert bir atlas örtü- ye benziyordu. Yıldızlar kaybolmuş, yağmur baş- lamıştı... Aleko, masaya taze bakladan yapılmış 'fava' getirdi önce. Ardından da midye, beyaz peynir, patlıcan ezme... Içkiler yudumlanmaya başlandı... Piyanonun başında Reşat Özerdem vardı... Soğuk ve yağmurlu bir Frankfurt akşamında ço- ğunluğu Alman olan müşterilere nefıs bir müzik zi- yafeti çekiyordu... Birden daldım... Türkiye Avrupa Birliği'ne gerçekten alınacak mrydı? Almanya'dakihava pek de iyimser değildi... Bizim Güray Öz'ün yazılannda sık sık değindi- ği, 'çekirdekli-çekirdeksiz' Avrupa Birliği modeli Almanya'daki sağcı-solcu politikacılar tarafından destekleniyordu... Almanya Türkiye'ye karşı bir oyalama yönte- miyle işi geçiştirmeye çalışırken, "Avrupa Birii- ği'nin temelleri sağlam olmalıdır" masalını, ısıtıp ısrtıp önümüze koyuyorlardı... Yoksa Almanya'nın kafasında üç halkaiı bir AB modeli mi yatıyordu? Işte bu noktada Güray öz şöyle diyordu: "Bir ırk masalı ile her yeh yakıp yıkan Almanya, savaş sonrasında hesaplan bir türiü denkleştıre- medi. Ikinci savaşın ardından, Amehkan Marshall yardımıyla biraz palazlandıktan sonra, savaşta kı- nlan işgücü açığını güneyin ucuz emeği ile ka- patmakgibi bir zorunluluğa boyun eğmekzorvn- da kaldı. Insan faktörünü dikkate almayan, 'Gel- sinler, çalışsınlar ve geri gitsinler!' mantığı işleme- di. Die Zeit'ın bir önceki sayısında bugünkü gidiş- ten kaygılannı dile getirmekten kendini alamayan, Avrupa'nın 'akillerinden' Helmut Schmidt, 1974'te 'Hadi artık gidin' demışti. Demişti ama.. artık fazla 'akı\Wlann sözüne kulak asmıyor insan- lar. Gene geldiler. Daha fazla geldiler. Gelmeye ve çoğalmaya da devam edecekler. Schmidt'in son kitabının kısa versiyonu ise 'Biz insanlan geri gön- dermeye çalışırken, siz ne demeye ülkeleri AB içi- ne almaya kalkarsınız.' şeklinde özetlenebilir." ••• Almanya'nın 'büyük Avrupa düşü'insanayakın tarihi anımsatıyor, üç halkaiı Avrupa masalı ise 'ırk- çılığın bir başka boyutu'nu akla getiriyor... Son aylarda ırkçılık, ayrımcılık ve aşın sağcılığın yeniden gündeme geldiğini söyleyen ve yazan Türk öğretmenler Federasyonu Genel Başkanı Mete Atay bu konuda şöyle diyor: "Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Sigmar Gabriel'in açıklamalanna göre; son on yılda aşın sağcı saldırganlann öldürücü nefretine kurban gi- denlerin sayısı otuzu bulmuş. Bu sayı, işin ne den- li ciddi olduğunu, ciddiolduğu kadarda tehlikenin büyüklüğünü göstermeye yeter de artar bile..." Almanya'da yaşama özgüriüğünü ortadan kal- dıranlara karşı nasıl bir ceza uygulanıyor? En fazla üç-dört yıl hapis!.. Oysa, hırsızlık suçuna daha ağır cezalar verili- yorL Otuz kişi on yıl içinde başka ırktan, başka renk- ten, başka inançtan olduklan için öldürülmüşler!.. Yaşama hakkını ortadan kaldırmayı amaçlayan hiçbir düşünceye, eyleme göz yumulamaz... Almanya son aylarda parlamentolanndaki tüm partilerte, partilerin tüm eyalet başbakanlanyta ırkçılığa ve aynmcılığa karşı amansız bir sava- şım vermeye hazır gıbi görünüyor!.. Marl şehrinin CDU'lu anakent belediyesi cadde- lere şöyle tabelalar asmış: "Mari'da ırkçılığa yer yoktur..." • • • Bir hafta önce Berlin'deydim... Orhan Erinç ve Güner Yüreklikle birlikte bir taksiye bindik. Doğu Beriin'e doğru giderken şo- före sordum: "Kaç yıldır taksi şoföriüğü yapıyorsun?" Şoför "4 yıldır" dedi ve ekledi: "Inşaat ustasıydım. 26 yıldır Almanya 'dayım. Artık inşaat ustalan Ispanya ve Portekiz'den geli- yor. Bizyerlilere inşaatlarda iş yok..." Doğu Berlin bir şantiyeye dönüşmüştü... Inşaat ustalan AB ülkelerinden geliyordu... Bizim Güray öz'ün bir sözünü anımsadım o an- da: Tarihin son saçmalığı birAmerikan rüyasıdır. A- ma Avrupa'nın da pek hoşuna gitmiştir doğrusu. Daha açığı, Avrupa'nın genç kuşaklan bu 'pariak buluş'un peşine düşüp dünyaya yeniden çeki- düzen vemıeyı görev edınmişlerdir. Aba ve sopa yöntemiyte, para ve medya gücüyle panltılı orta- çağın egemenliğini pekiştirme çabasındadıhar. Avnıpa Bihiği'ni genişletme, çekirdekli-çekir- deksiz modeller, sınırian tek yanlı açma hevesin- deki gençler, yaşlı Ayrupa'nın akillerini korkutur. Çünkü bin yıllık politikalan terk etmek yaşlı akille- re zor gelir." Dışanda yağmur dinmişti. Aleko usta ve piya- nist Reşat Ozerdem yorulmuştu... Bir kez daha 'Banş Köprüsü'nden geçip otele doğru yola koyulduk... hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 kitap kulubû H&cmmt ÇAĞININ TAMrâl ÜÇ YAZAR 2. BASI KUIİLAY OIAYIVITARİKAT SANCILI YILLAR KU$ATILMI$ SOKAKLAR 4 BASI KI|Z| POSTUNDA KURT ZA||AK SANA DA BÜLAJTI KAN DİN BARONUNUN KAZLARI 2 BASI A$IK KADINLAR SOKAĞI 2BASI ŞERİAT PAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN JEYTAH ÜÇGENİ ZLERİN P0YRA2 Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad No39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle