Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 8 EKİM2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
RTÜKyasa
lasansı
tartjşıldı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Vurt çapındaki 16
üniversitenin iletişim
fsakültelerinin dekan ve
dekan yardımcılan
halen TBMM'de
bekkyen Radyo ve
Televizyonlann Kuruluş
ve Yayınlan Hakkında
Yasa Tasansı'na ilişkin
görüş ve önerilerini
sunmak amacıyla bir
araya geldi. 6. tletişım
Fakültesi Dekanlan
Toplantısı dün Gazi
Üniversıtesi'nin
Göıbaşı'ndaki
tesıslennde başladı.
ANAP komisyon
üyelerini
• ANKARA
(Cunıhuriyet Bürosu) -
ANAP, Meclis ihtisas
komisyonlannda görev
alacak mılletvekillen ile
ilgili "'taslak" listeyi
belirledi. ANAP,
TBMM Başkanlığı
seçımınde de partisiyle
ters düşen Anayasa
Komisyonu Başkanı
Ertuğrul Yalçınbayır'ı
aday göstermezken bu
komisyonun
başkanlığına Bursa
Milletvekili Turhan
Tayan'ın getirilmesi
kararlaştınldı. ANAP'ın
yaptığı dığer değışiklik
ise Emlakbank Genel
Müdürlüğü dönemıne
ilişkin hakkında birçok
dokunulmazlık
tezkeresi bulunan
Istanbul Milletvekili
Aydın Ayaydın'ı, Plan
ve Bütçe
Komısyonu'ndan KİT
Komisyonu'na
kaydırması oldu.
TCrarada
yaşamamn
şartı laikltk'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Dil Kurumu
Toplantı Salonu'nda
gerçekleştirilen "Bütün
Yönlenyle Dıyarbakır"
konulu sempozyumun
açılışında konuşan eski
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, bir
ülkenın, enerjısıni iç
kavgalara harcaması
durumunda o ülkenin
ilerlemesinın mümkûn
olamayacağını
belirterek bir arada
yaşamamn şartının
İaiklik olduğunu
söyledi. Demirel,
"Diyarbakır, terör
sıkıntısını en çok çeken
ildir" dedi
Hemşirelik
yasası
taımşılacak
• Istanbul Haber
Servisi -1. Uluslararası
Hemşirelik Kongresi 28
Ekim-2 Kasun tarihleri
arasında Antalya'da
gerçekleştiriliyor.
Kongrede, hemşirelik
yasası, hemşirelik
mesleğinin gelişimi ve
temel sorunlan
tartışılacak.
İTÜmezunlan
buluşuyor
• tstanbul Haber
Servisi - Istanbul Teknik
Üniversitesi (ITÜ)
Mezunlar Derneği'nin
"Geleneksel An
Gecesi" 30 Ekim
Pazartesi günü, Yıldız
Sarayı Silahhane
Binası'nda
gerçekleştirilecek. Eski
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in
de katılacağı gecede,
ÎTÜ'ye yaptığı
hizmetlerden dolayı
Rektör Gûlsüm
Sağlamer'e plaket
venlecek.
Öğrenci
gazetesi
• tstanbul Haber
Servisi - Öğrencilere
kültür, sanat, mizah,
eğlence ve oyun
sayfalanyla okuma
alışkanlığı
kazandırmayı
amaçlayan "Uzman
Öğrenci" gazetesi yayın
yaşamına başladı.
MHP lideri Bahçeli, Sema Pişkinsüt'ü arayarak değişim isteğinin DSP'den geldiğini söyledi
PişkiırsiitV muhalefet desteğiANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-MHP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Deviet Bahçeli,
TBMM Insan Haklannı
Inceleme Komisyonu
Başkanı Sema Pişkinsüt'ü
telefonla arayarak u
komisyon
değişim isteminin
kendUerinden gefanediğiııin
bildirdi. DSP'li Pişkinsüt,
başkanlığın MHP'ye
veribnesine tepki gösterirken
kendi partisinin yönetimini
esirgeyen açıklamalar yaptı.
Pişkinsüt'ün, "MHP'nin bu
komisyoD başkantağını
btemeye hakîa ofanadığuu''
vurgulayarak gerekçelerinin
açıklanmasını istemesi
üzerine dün Bahçeli
kendisini aradı. Bahçeli'nin,
komisyon başkanlığı
taleplen olmadığını
Pişkinsüt'e ilettiği öğrenildı.
Görüşmeyi doğruladı
Pişkinsüt görüşmeyi
doğrulayarak "Beni araduar,
nezaket gösterdiler" dedi. Bu
görüşme, komisyon
başkanlığının MHP'nin
değil, DSP'nin istemi
üzerine verildiğini bir kez
daha ortaya koydu.
Pişkinsüt'ün diğer partilerin
komisyon adaylannın
belirlenmesi ve genel
kurulda okunmasının
ardından komisyon
üyeliğinden istifa edebileceği
bildirildi. Pişkinsüt, bu
konuda bir açıklama
yapmaktan kaçınırken
muhalefet kulislerinde
"Aday olursa, başkan
seçüebilir. FP. DYP ve baa
ANAP milletvekillerinin
desteği tekrar başkan
seçümesine yeter" haberleri
yayıldı. Pişkinsüt'ün
partisiyle bağlannı
koparacak böyle bir arayışa
girmesınin kolay
olmadığının da altı çizildi.
DYP, MHP'yeöy
vermeyecek
Hükümet ortaklan MHP ve
DSP ile Meclis Başkanlığı
sürecinde gerginlik yaşayan
ANAP ise "koansyon
gereklerine" uyma karan
aldı. ANAP Grup
Asiltürk
*Başkası
olsa Gül'ü
ihraç edenti9
ANKARA (Cum-
huriyet Bûrosu) -
FP'de parti içi kavga
gıderek sertleşirken
gelenekçiler ile yeni-
likçiler karşılıklı yıp-
ratma taktiklerini sür-
dürüyorlar. Yenilikçi-
lerin suçladığı Malat-
ya Milletvekili Oğuz-
han Asiltürk, "Abdul-
lah Gül, başka bir par-
tide olsa birkaç kez ih-
raç ediürdi. Biz sabır-
la bekByoruz" dedi.
Asiltürk yenilikçiler-
den "aynhkçüar'' di-
ye söz etti. FP Grup
Başkanvekili Bûlent
Annç ise Gül ve arka-
daşlannın, ihracı ge-
rektirecek bir davra-
nışlan olmadığını söy-
ledi. Kendi aralannda
yaptıklan toplantılar-
da "Partiye yapdan
Hazineyardunuun ne-
reye girtiğini" soran
yenilikçileri de eleşti-
ren Annç, "Busoruyu
sormak için çok cahil
ohnaklaâm" diye ko-
nuştu. Stratejı değişti-
rerek parti içindeki
muhalefeti tırmandır-
ma karan alan yenilik-
çiler, geri adım atma-
makta kararlı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
. . , ? * ' ~
i
": t
m.kart@superonline.com.tr
Başkanvekili Beyhan Asfauı,
komisyon başkanlıklan
konusunda koalisyon
ortaklannın karannı
destekleyeceklerini bildirdi.
Pişkinsüt'e gösterilen tavırla
komisyon çalışmalanna karşı
haksızlık yapıldığını
vurgulayan DYP yöneticileri,
MHP'li adaya oy
vermeyeceklerine dikkat
çektiler. DYP yönetimi, bu
alandaki çalışmalann Avrupa
Birliği normlanna uyum
açısından sekteye
uğramaması amacıyla, aday
olması durumunda
Sema Pişkinsüt'ü
desteklemeyi
değerlendirecek.
'KarakoDarda
işkenceyi ispat ettik'
Muhalefet partilerinin,
TBMM Başkanlığı
seçimlerinde
denedikleh "iktidardaki
çaüağı derinleştirme"
arayışını bu konuda da
sürdürrneye
çahşacaklanna dikkat
çekildi. Komisyonun
DYP'li üyesi Kadir
Bozkurt, komisyonun
çahşmalannın kişilere
bağlı olmadığını
belirterek şunlan
söyledi: "Bu
komisyooun yaptığı işler
doğnı mu yanhş mı?
Hükümetin tavn bu
açıdan sorgulanmah. Bu
çahşmalara tûm ûyeier
destekverdL
Komisyonun işlevi beUL
Tûridye'debu
çahşmalaria bir mflat
açüm. Arnk tdşflerle
değil, herhangi bir
polisle değü, sistematik
olarak insan haklan
ihlallerini sona
erdirmeyle uğraşıldL
Karakoüarda işkenceyi
detilleriyle ispat ettik.
'Bu kişi başkan olunca
deviet yıpranıyor'
deniyorsa ben buna'' "**'
karsrynn. AB'ye uyum
için kktiahytz dryen
hükümet, bu
uygulamayla çetişkiye
düşüyor."
Annç, affin anayasanın 14. maddesi kapsamındaki suçlan da kapsaması gerektiğini söyledi
FP'den Erbakan'a afhazarbğıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
MHP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Devlet Bahçeli ile Ada-
let Bakanı Hikmet Sami Türk'ün,
af yasasının Şeker Bayramı'ndan
önce çıkanlacağı yönündeki açıkla-
malanna ANAP'tan destek geldi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Salih Yıldınm, bu açıklamalan
memnuniyetle karşıladığını, 32 bin
hükümlü, 300 bin dolayında sanığın
aftan yararlanacağını belirterek, bu-
nun Ramazan Bayranıı armağanı
olacağını vurguladı. Yıldınm, affin
siyasi ve terör suçlulannı da kapsa-
ması gerektiğini belirtti. FP de af
yasasının kapatılan RP'nin siyasi
yasaklı lideri Necmettin Erba-
kan'ın yararlanacağı bir biçimde
düzenlenmesini istiyor. FP Grup
Başkanvekili BülentAnnc. "Anaya-
sanm 87. maddesi değtştirilerekTB-
MM'ye suursız af yetkisi tanmmah-
Anayasanm 14. maddesiyle ügüi is-
tisna kaldınlmahdır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve
Basın Başdanışmanı Metin Yahnan,
genel af konusunda Cumhurbaşka-
nı Sezer'in görüşünün ne olduğunun
sorulması üzerine, "AtTBMJVrnnı
takdiridir. Şu aşamada söykyebfle-
cek bir şey yok" yanıtını verdı.
ANAP Genel Başkan Yardımcı-
sı Yıldınm, dün parlamentoda dü-
zenlediği basın toplantısında, af ya-
sasınuı gerekliliğine değindi. Af-
fin, hukuki, teknik, sosyal altyapı-
sı hazırlanarak hızla çıkanlmasını
isteyen Yıldınm, bu çerçevede hü-
kümet ortaklannın Ramazan Bay-
ramı'ndan önce çıkanlacağına iliş-
kin açıklamalannı memnuniyetle
karşıladıklannı ifade etti.''Afengeç
Ramazan Bayramı'na yetiştirile-
cektir" diyen Yıldınm, "Bundan,
32 bin mahkûm, yani 500 bin aile,
300 bin dotaymda sanık yararlana-
cak, 1 milyon dosya ortadan kalka-
cak" diye konuştu. Yenı düzenleme
yapılırken "objektiflik ve hukuki
ahyapısının sağlam obnasına" özen
gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Toplantıda Egebank operasyo-
nuna da değinen Yıldınm, "Siya-
setcilerin gösterdiği cesareti cum-
huriyetsavcüannuzın da gösterme-
sini ve tabulann eDerine kelepçeyi
geçirmelerini beknyoruz" diye ko-
nuştu. Yıldınm, bir gazetecinin,
"Savcılar, siyasetcikr kadar cesur
değfl mi" sorusu üzerine ise "Son
dönemde icranın gösterdiği perfor-
mans ile yarguun gösterdiği perfor-
mans arasmda fark var. Kasettere
ahnnuş suç dehueri gönderflrvor, a-
mafaiDeryargıboşiuğundanyarar-
lanarakeDerini koUannı saflayarak
dolaşryor. Yargıdaki boşluklar dol-
durulmahdır*' dedi.
'Hükümetbaükbankalan
örtbasetmeçabasıiçinde'
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-FP Grup Baş-
kanvekili Bûlent Annç, hükümetin batık bankalar
konusunu örtbas etme çabası ıçinde olduğunu sa-
vundu. Annç, düzenlediği basın toplanasında, ba-
tık bankalar konusunda bugüne kadar hükümetten
inandıncı bir açıklama geknediğini belirterek ban-
kalar operasyonunun Başbakan Yardımcısı Hüsa-
mettin Özkan'ın kayınvalidesini de kapsayacak
şekilde genişlediğine dikkat çektı.
Batık bankalann içini doldurmak için her gün
yeni vergiler getırildiğini kaydeden Annç, Hazi-
ne'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'a suç-
lamalarda bulundu.
Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Emlak Banka-
sı'nın zor durumda olduğunu savunan Annç, bu
bankalarla ilgili raporlann 18 aydan beri TBMM
KİT Komisyonu'nda görüşülemediğine dikkat
çektı.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengintadoruk.net.tr
Biliyorum alışılmadık bir iş
bu. Yazı dizisi dediğin hazırla-
nır, bir iki gün öncesinden oku-
ra duyurulur, günü gelince ya-
yımlanın birkaç gün sürer, biter.
Şimdi yaptığım gibi, daha ya-
zılmadan, gazete yönetimiyle
konuşup onay bile almadan,
davul zurna çalarcasına "dizi
yazı sözü" vermek de ne olu-
yorderseniz...
Tırmık'ı düzenli okuyanlar bi-
lir; önceki gün bir kez daha Iz-
mir'e gitmiş; ne zamandır içim-
de yara olan "beton çölüne
döndürülmüş, kıyılan asfaltla
sıvanmış, ağaçsız lzmir"e bir
kez daha bakıp, öfkemi iyiden
iyiye köpürtüp, sabahın erken
sayılacak saatlerinde oturup
biryazı döktürmüştüm.
Oğleyin 9 Eylül Üniversitesi
Tıp Fakültesi'nin düzenlediği
Cumhuriyet'in 77. yılı etkinlik-
leri çerçevesinde bir söyleşi
yapmam gerek. Burnumdan
soluya soluya, homurdana ho-
murdana, "Saat 12.30'da söy-
leşi mi yapılırmış" diye söyle-
ne söylene yola düzüldüm. 9
Eylül Üniversıtesi'nin kampus
Bir Dizi Yazı Sözü
kırması bir alana yerleşmiş Tıp
Fakültesi'ne vardık.
Bir odaya buyur ettiler. Son
sınıf oğrencisi olduğunu sandı-
ğım kadınlı erkekli birkaç kişiy-
le oturuyoruz. Içimden "Yuf
be, koskoca üniversite davet
ediyor da yöneticiler ortada
yok; ev sahipliği öğrenciiere
kalmış" diye geçirirken tanış-
tınldım:
- Dekan yardımcısı Oğuz
Bey, öteki dekan yardımcısı
Sedef Hanım, hastane başhe-
kim yardımcısı Hakan Bey...
Herhalde benimle kafayı bu-
luyor bunlar.. diyeceğim ama,
dedikleri gerçek. Nitekim az
sonra bir başka genç hanım
girdi odaya, onu da tanıştırdı-
lar; "Dekanımız Şebnem Öz-
kan"...
lyi mi ?
Sonra söyleşi yapılacak sa-
lona geçtik. Bir bloktan öteki-
ne yürürken bile fark ediliyor:
Biraz "tuhaf" bir üniversite
galiba? Yok yok, yeni yetme-
likten yeni çıkmış dekanlar-
dan, dekan yardımcılanndan,
başhekim ve başhekim yar-
dımcılanndan dolayı değil bu
tuhaflık. Tuhaflık ortamda, ha-
vada. Heryanından (binalann-
dan, öğretmenlerinden ve ille
de öğrencilerinden) zenginlik
akan kimi vakıf üniversiteleri-
ne benzemiyor. Ama devlet
üniversitelerinin çoğuna dam-
gasını vuran bakımsızlık, öğ-
rencileriyle selamiaşmayı
"zül" sanan somurtuk öğretim
üyeleri, suratlarından "keyif
akmayan" öğrenciler de yok
ortalıkta.
Söyleşi salonunun girişinde
duvarlan boydan boya kapla-
mış tablolar, özenle yerleştiril-
miş çiçekler ve... Ve bahçeyi,
salonları, koridorları sarmış,
elle tutulur, gözle görülür hale
gelmiş bir "sevinç". (Bu laf bu-
raya belki oturmadı. Ama da-
ha iyisini bulamadım. Oysa
bulmak gerek. Sevinci aşan
bir esintiyi görmemek için kör
olmak gerek çünkû.)
Söyleşi katındaki koca du-
varı kaplayan Picasso'nun
Guem/ca'sı, içimdeki son sı-
kıntryı da silip attı. O hızla sa-
lona girip sıkı bir söyleşi yap-
tık. Söylemek bana düşmez
ama, galiba o hızla salt hızlı
değil, "iyi" de bir söyleşi oldu.
Daha dekanın odasınday-
ken "Toplantıdan sonra size
okulumuzu da gezdiririz" öne-
risini atlatmaya çalışmıştım.
Ama söyleşiyi becerebildiğim-
ce kısa kesip okulu görmeyi
yeğledim. Bana anlatılanlann
ne kadar doğru olduğunu
kendim gözlemek niyetinde-
yim.
Gezdik. Binalan değil, oku-
lu. Tıp eğitimi verilen, daha
önce çeşitli nedenlerle onlar-
casını gördüğüm tıp fakültele-
rinden hiç birine benzemeyen
bir tıp fakültesini gezdik.
Ben size "Tuhaf bir fakülte
burası" dememiş miydim?
Anlatılanları, gözlemlerim
katlayarak doğruladı. Ezbere
dayanan, kürsüye geçip ders
anlatan ve bir yandan da bir
an önce dersini bitirip özel
muayenehanesine yetişmek
isteyen anlı şanlı 'hocalar'
yok. Ezbere dayanan eğitim
sisteminin kıçına okkalı bir
tekme indirip kapı dışarı et-
mişler. Tıp eğitimine ilk adım-
lannı bile "sonjn çözme teme-
//"nde yürüten aktrf bir akade-
mik eğitim, 9 Eylül Tıp Fakül-
tesi'nin her yanını sarmış.
•••
Anlatmaktan vazgeçiyo-
rum. Izmir'de, 9 Eylül Üniver-
sitesi'nde 60 yıl öncesinin ate-
şi yeniden yakılıyor. Yeni bir
"Köy Enstitüleri" denemesi,
öğrencisiyle, öğretim üyesiy-
le tüm okulu sarmış.
Bunu Cumhuriyet okuruy-
la bölüşmemek olmaz. Bunu
şu sefil Tırmık'm sınırlı parag-
raflannda yapmak da olmaz.
Bir yazı dizisi sözü veriyo-
rum. Oraya gideceğim. Gün-
lerce kalacağım ve size 2000
yılında bir Köy Enstitüleri de-
nemesini anlatacağım.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETÎNKAYA
Irkçılık...
FRANKFURT - Gökyüzü lacivert bir atlas örtü-
ye benziyordu. Yıldızlar kaybolmuş, yağmur baş-
lamıştı...
Aleko, masaya taze bakladan yapılmış 'fava'
getirdi önce. Ardından da midye, beyaz peynir,
patlıcan ezme...
Içkiler yudumlanmaya başlandı...
Piyanonun başında Reşat Özerdem vardı...
Soğuk ve yağmurlu bir Frankfurt akşamında ço-
ğunluğu Alman olan müşterilere nefıs bir müzik zi-
yafeti çekiyordu...
Birden daldım...
Türkiye Avrupa Birliği'ne gerçekten alınacak
mrydı?
Almanya'dakihava pek de iyimser değildi...
Bizim Güray Öz'ün yazılannda sık sık değindi-
ği, 'çekirdekli-çekirdeksiz' Avrupa Birliği modeli
Almanya'daki sağcı-solcu politikacılar tarafından
destekleniyordu...
Almanya Türkiye'ye karşı bir oyalama yönte-
miyle işi geçiştirmeye çalışırken, "Avrupa Birii-
ği'nin temelleri sağlam olmalıdır" masalını, ısıtıp
ısrtıp önümüze koyuyorlardı...
Yoksa Almanya'nın kafasında üç halkaiı bir AB
modeli mi yatıyordu?
Işte bu noktada Güray öz şöyle diyordu:
"Bir ırk masalı ile her yeh yakıp yıkan Almanya,
savaş sonrasında hesaplan bir türiü denkleştıre-
medi. Ikinci savaşın ardından, Amehkan Marshall
yardımıyla biraz palazlandıktan sonra, savaşta kı-
nlan işgücü açığını güneyin ucuz emeği ile ka-
patmakgibi bir zorunluluğa boyun eğmekzorvn-
da kaldı. Insan faktörünü dikkate almayan, 'Gel-
sinler, çalışsınlar ve geri gitsinler!' mantığı işleme-
di. Die Zeit'ın bir önceki sayısında bugünkü gidiş-
ten kaygılannı dile getirmekten kendini alamayan,
Avrupa'nın 'akillerinden' Helmut Schmidt,
1974'te 'Hadi artık gidin' demışti. Demişti ama..
artık fazla 'akı\Wlann sözüne kulak asmıyor insan-
lar. Gene geldiler. Daha fazla geldiler. Gelmeye ve
çoğalmaya da devam edecekler. Schmidt'in son
kitabının kısa versiyonu ise 'Biz insanlan geri gön-
dermeye çalışırken, siz ne demeye ülkeleri AB içi-
ne almaya kalkarsınız.' şeklinde özetlenebilir."
•••
Almanya'nın 'büyük Avrupa düşü'insanayakın
tarihi anımsatıyor, üç halkaiı Avrupa masalı ise 'ırk-
çılığın bir başka boyutu'nu akla getiriyor...
Son aylarda ırkçılık, ayrımcılık ve aşın sağcılığın
yeniden gündeme geldiğini söyleyen ve yazan
Türk öğretmenler Federasyonu Genel Başkanı
Mete Atay bu konuda şöyle diyor:
"Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Sigmar
Gabriel'in açıklamalanna göre; son on yılda aşın
sağcı saldırganlann öldürücü nefretine kurban gi-
denlerin sayısı otuzu bulmuş. Bu sayı, işin ne den-
li ciddi olduğunu, ciddiolduğu kadarda tehlikenin
büyüklüğünü göstermeye yeter de artar bile..."
Almanya'da yaşama özgüriüğünü ortadan kal-
dıranlara karşı nasıl bir ceza uygulanıyor?
En fazla üç-dört yıl hapis!..
Oysa, hırsızlık suçuna daha ağır cezalar verili-
yorL
Otuz kişi on yıl içinde başka ırktan, başka renk-
ten, başka inançtan olduklan için öldürülmüşler!..
Yaşama hakkını ortadan kaldırmayı amaçlayan
hiçbir düşünceye, eyleme göz yumulamaz...
Almanya son aylarda parlamentolanndaki tüm
partilerte, partilerin tüm eyalet başbakanlanyta
ırkçılığa ve aynmcılığa karşı amansız bir sava-
şım vermeye hazır gıbi görünüyor!..
Marl şehrinin CDU'lu anakent belediyesi cadde-
lere şöyle tabelalar asmış:
"Mari'da ırkçılığa yer yoktur..."
• • •
Bir hafta önce Berlin'deydim...
Orhan Erinç ve Güner Yüreklikle birlikte bir
taksiye bindik. Doğu Beriin'e doğru giderken şo-
före sordum:
"Kaç yıldır taksi şoföriüğü yapıyorsun?"
Şoför "4 yıldır" dedi ve ekledi:
"Inşaat ustasıydım. 26 yıldır Almanya 'dayım.
Artık inşaat ustalan Ispanya ve Portekiz'den geli-
yor. Bizyerlilere inşaatlarda iş yok..."
Doğu Berlin bir şantiyeye dönüşmüştü...
Inşaat ustalan AB ülkelerinden geliyordu...
Bizim Güray öz'ün bir sözünü anımsadım o an-
da:
Tarihin son saçmalığı birAmerikan rüyasıdır. A-
ma Avrupa'nın da pek hoşuna gitmiştir doğrusu.
Daha açığı, Avrupa'nın genç kuşaklan bu 'pariak
buluş'un peşine düşüp dünyaya yeniden çeki-
düzen vemıeyı görev edınmişlerdir. Aba ve sopa
yöntemiyte, para ve medya gücüyle panltılı orta-
çağın egemenliğini pekiştirme çabasındadıhar.
Avnıpa Bihiği'ni genişletme, çekirdekli-çekir-
deksiz modeller, sınırian tek yanlı açma hevesin-
deki gençler, yaşlı Ayrupa'nın akillerini korkutur.
Çünkü bin yıllık politikalan terk etmek yaşlı akille-
re zor gelir."
Dışanda yağmur dinmişti. Aleko usta ve piya-
nist Reşat Ozerdem yorulmuştu...
Bir kez daha 'Banş Köprüsü'nden geçip otele
doğru yola koyulduk...
hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
kitap kulubû
H&cmmt
ÇAĞININ TAMrâl ÜÇ YAZAR
2. BASI
KUIİLAY OIAYIVITARİKAT
SANCILI YILLAR KU$ATILMI$
SOKAKLAR
4 BASI
KI|Z| POSTUNDA KURT
ZA||AK SANA DA BÜLAJTI KAN
DİN BARONUNUN KAZLARI
2 BASI
A$IK KADINLAR SOKAĞI
2BASI
ŞERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TÜRKİYE'NİN JEYTAH ÜÇGENİ
ZLERİN P0YRA2
Cumhunyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad
No39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96