18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Sergide farklı üslup ve sanat anlayışlanna sahip sanatçılar bir araya getiriliyor ört duvarlaçevriliatöfyeIXVENT ÇALIKOĞLU Aynı atölyeyi ziyaret edip birbirine yacın ya da tamamen farklı intibalar- la iynlanlann anlattıkJan, bir atölye- nir işleyişi, iç yapısı, tınısı, olanaksız- lığ. üzenne apayn bir lügat oluşturur. Yirminci yüzyıl sanatının en aykın ve en çok didiklenmiş izleklerinden biri olarak Giacometti'nin atölyesi bu ko- nuda ıyi bir örnek. Bu atölyeye yap- tığı sayısız ziyaretin ardından onca hej kel ve resim içerisinde, takımada- largibi düzensiz aralıklarla kümelen- miş şeyler hatırlıyor Sartre. Aynca bu uzun boylu, tuhaf saçlı adamın, arada bir atölyenin duvarlannı bile bile çi- menle kaphyor olmasına da hiçbir an- lam veremez, sormaya da çekinir. Ze- min kattaki bu atölyede alçıdan hey- kellerin, iplerin, üstûpülerin, bazen bir parça çelık telin, griye boyanmış tuvallenn ıskartada, egreti, yıkılıvere- cekmiş gibı duruyor olması da Sartre için bir başka şaşİcınlık noktasıdır. Ne var ki bütûn bu nesneler sanki mutlak bir gerçeklik ıçinde Giacometti tara- fından yakalanmış gibidir. James Lord ise modeline her seferinde aynı uzak- lıktan bakmak isteyen Giacometti'nin, çalışma sehpası ve modelin oturduğu sandalyenin ayaklannı odanın zemi- nine beyaz bantlarla sabitlemesıne şa- şınr. Lord, bu dağınıklık içerisinde bi- le atölyenin kendine özgü birritmi,bir kalp atışı olduğunu düşünmeden ede- mez. MictadLeiris da sefıl bir işlik ola- rak hatırlıyor bu küçücük atölyeyi. Ona göre dikkatsiz bir ziyaretçi bu kalabalıkta her an yolunu yitirebilir. Pî- erre Schueider de, Leiris'le aynı gö- rüşü paylaşır. Kesin olan, Giacomet- ti'nin atölyesinin küçücük, yıkık dö- kük ve toz ıçinde olduğudur. Atölye- nin en uzun süreli ziyaretçilerinden biri olan GeneGenet'nin aynı mekân- la ilgili görüşleri ise dığerlerinkinden oldukça farklı. Giacometti'nin nesne- len yalıtma yetısinin olduğunu görür Genet. Hatta en güzel heykelini, siga- ra izmaritini yerden almak için eğil- diğinde masanın alönda bulur. Hey- kelnraş, sakar bir misafir ayağıyla çar- pıp.çatlattnasın dıye saklamıştır hey- kelini. Modern ressamın daimi adresi Görüldüğü gibi atölyenin darlığın- dan, tozundan, ruhundan, üsrûste yı- ğıhnış tuhaf ve anlamsız nesnelerin- den sayfalarca söz edilebilir. Her sa- Neş'e Erdok'un keodi portresi, 1987. R essamın atölyesini hiçbir süslemeye gerek duymaksızın izleyiciye sunması, kendi ayaklan üzerinde dikilen bir birey olduğunun da ilanıdır. Yapıtlar, sonuçta dört duvarla çevrili bu odayı soluk alıp veren, işlerliğini ve gerekliliğini kendisi belirleyen, hem bir kayboluş mekânı hem de dış dünyaya açılan bir pencere olarak gösteriyorlar. natçıya ait bir atölyenin varolduğu gö- zönüne almırsa anlatılanlar, tanımla- malar o oranda çoğalacaktır.Oysa atölyenin çok da karmaşık olmayan bir soykütûgü var. tçinde sanatsal üretim ve elişçiliğine dayalı eserlerin üretil- diği bir imalat yeri olarak düşünüldü- ğünde, geçmişinin eski Mezopotam- ya'ya kadar uzanması mümkün. An- tik dönemde özgûr, hatta seyyar bir kimlik kazansa da, atölyenin, lonca örgütlenmesinin zorunlu kılındığı Or- taçağ Avrupası'nda kendine ait bir dil,. sınır, kavram ve üslup edınmeye baş- ladığını düşünebiliriz. Rönesans'la bırlıkte her tür sanatsal etkinliğin ana mekânı olarak kullanılmaya başlanan atölye, neredeyse dev bir fabrikaya dönüşür. Bugüne ulaşacak olan usta- çırak disiplini de yine bu tarihlerde kemikleşir. Ama atölyedeki ûretimin çoğulculuktan kurtularak bireyselli- ğe dönüşmesi, sahibinin (burjuva, sa- ray, kılıse) boyunduruğundan ve kap- rislerinden kurtulan sanatçının ken- disini dört duvar içerisine sığdırması, hiç şüphesiz, modern zamanlann bir oldubittısidir. Tûrk resminde alelade konu Ondokuzuncu yüzyılın kent haya- tındaki yabancılaşma sanatçıya Ba- udeiaire'vâri bir kaçma arzuşu şurın- galasa da, doğmakta olan yeni kent- sel tasan, ressama başını sokacagı yer- leşik bır mekân sunar. Gün ışığının her anını yakalamak üzere Seine Neh- ri'nde bir tekneye yerleşen -bir ölçü- de de parasızlıktan- Monet örneğin- de olduğu gibi ressam eni konu sey- yar bir yaşam planlasa da, atölye bun- dan sonra modern ressamın daimi ad- resi olacaktır. Türk resmi ise alelade bir konu ola- rak görmüştür atölyeyi. Gerçi Osman Hamdi'den başlayarak bir iç mekân saplantısından söz edilebilir, ama bu ilgi daha çok -Şevket Dağ örneğinde olduğu gibi- camı ve türbe içlerine odaklanır. Şehzade Abdûlmecit' ın bir- kaç iç mekân konulu resmi ise saray yaşantısının debdebesine, Batılılaş- ma telaşına bir dekor oluşturur. Aynı tanhlerde Şeker Ahmet Paşa'nın Mer- can yokuşiındaki köşkünde, kendisi- ni bir odada resim yaparken çektirdi- ği fotoğraf, steril, ancak bir paşaya yakışacak bir çalışma ortamını belge- lemekle kalmaz, atölyenin, Türk resim sanatının başlangıcında kavram ve Semiha Berksoy, 7 Kasım'da 72. sanat yılını bir programla kutluyor Fideüo ile tekrarsahnedeKültûrServisi-Devlet Opera baş artisti, Atatürk ve Devlet Sanatçısı Ödülü sahibi soprano Semiha Berk- soy, 72. sanat yılında Beethoven'ın fiddio'su ile yeniden sahnede. Türkiye'nin ilk opera sanatçısı, Semiha Berksoy'un 72. sanat yıh, 7 Kasım Salı günü saat 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde bir programla kutlanacak. Geçen yıl ünlü yönetmen Robert Wflson'un 'Önceki Günler, Oiüm, Yıkımve Detroit IIF adlı oyunuyla New York'ta sahneye çıkan ve Wag- ner'in 'Tristan ile Isolde' operasm- dan bir arya seslendiren Semiha Berksoy, 72. sanatyümı, yanm yüz- yıl sonra yeniden canlandıracağı 'FMelio' rolü ile yine sahnede kut- layacak. Beethoven'ın 'Fîddio' operası, Devlet Opera ve Balesi Genel Mü- dürlüğü ile İzmir Opera ve Balesi tarafından Semiha Berksoy için or- taklaşa özel bır çalışmanın sonun- da sergilenecek. Gece, Kültür Bakanı tstemihan Talay, Prof. Mesatîktu, araştırma- cı, yazar Ahmet Cemal'in Semiha Berksoy'un yaşamı ve sanatçı kişi- hği üzerine yapacağı konuşmala- nn ardından, sanatçının geçen yıl New York'ta sahne aldığı oyun ve Luxemburg Manifesto Il'denperfor- mans fdminınparçalar halınde bar- kovizyondan göstenmıyle sürecek. Daha sonra 150 kişilık orkestra ve koTodan oluşan tzmirOpera ve Ba- lesi sanatçılan, Fidelio operasmı sergileyecek. Temsile, Florestanro- tü için Amerikah GrahamSanders de konuk sanatçı olarak katılacak. Aynı gece, fuayede sanatçının, Ah- met AdnanSaygun tarafından bes- telenen ilkTürk operası 'ösoy'u an- latan büyük boyutlu yağlıboya pa- nosu ile değişık temalardakı resım- leri de sergilenecek. Semiha Berksoy'un müzik kari- yerininyanında, çağının ötesine ta- şan tablolan da katıldığı her ulus- lararası bienalde ilgı gördü. Sanat- çının yapıtlan halen Kunstmuseum Bonn, Kunstmuseum Wien, Zelt Wenden 2000 projesinde yer alı- yor. Semiha Berksoy'un 72. sanatyı- h nedeniyle Istanbul'daki tek gös- terisinı Beethoven'ın Fidelio'su ile yapacak olan tzmir Opera ve Bale- si'ni izlemek isteyen sanatseverler davetiyelerini AİCM gişelerinden temın edebilecekler. Berksoy aynca, 22 Kasım saat 21 30'da Baba Zula grubu ile birlikte Babylon'da bir gösten sunacak. SeınihaBerksflyFıdefioOperası'ndatasarBnını ve uygulamasını kendi yaptiğı kosrümkrie. îstanbul Sanat Merkezi 2. Kat açılıyor Kültür Servisi -tstanbul Sanat Merkezi, Tarlaba- şı'ndaki tarihi 'Manastre' binasmda yepyeni bir olu- şunla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Binanın ikin- cikatmda yapılan yeni düzenlemelerle oluşturulan nrekâna Tiyatro Oyunevi ve 5. Sokak Ti- yıtrosu ev sahipliği yapıyor. 'Îstanbul Sanat Merkezi 2. Kat' 30 Etim'de düzenlenecekbir dizi etkinlikle açı- la;ak. Açılış gününde Aydın Teker'in kı- SÎ modern dans gösterisi, Nadi Güler'in Kımpanya Sahnesi'ndeki yeni performan- s1 yer alacak. Aynca Bedri Koçancı ve •vysztofOchedovvski'nın akordeon ile Ar- j aıtın tangosundan Balkan folk müziğine, Ifcch'tan Latin ezgilerine, Fransız cafe mü- zginden, Rus valslerine uzanan bir nostal- jsunacak. Gecede aynca Jose Manuel Re- îaGomez'ın flamenko gösterisi izlenebi- lcek. Lale Müklür'ün kendini anlattığı •cel çekimlerle oluşturumıuş fılm parça- fcına bir müzisyenin de katıldığı gösteri- »'Büyük Ünlü Uyuımı' ise 30 ve 31 Ekim ssat 20.00'de gerçekleşecek. 'tstanbul Sanat Merkezi 2. Kat' yıl bo- ^smca. farklı tiyatrolann, dans gruplanrun ^dışmalanm sergileyeceği, konserlerin, video göstenlennin, dans ve tiyatro konulannda çe- şitli atölye çalışmalannın yapılacağı bir mekân ola- cak. Tiyatro Oyunevi ve 5. Sokak Tiyatrosu'nun ya- nı sıra Tiyatro Stüdyosu, BtLSAK Tiyatro Atölyesi, Tiyatro Stüdyosu 'Lillian'ı kasun ve aralık'ta tSM 2. Kat'ta sahneleyecek. StüdyoOjıınculan, Mustafa Kapian.Aydm Teker,Ay- şegül BetiL Jose Manuel Reina Gomez ve Chiristine Brodbeck'in çalışmalan ve gösterileri izlenebilecek. Aynca Bülent Erkmen'in (Kumpanya). Esen Ka- rol'un (Tiyatro Oyunevi), Emre Çıkmoğ- hı'nun (5. Sokak) tiyatro afışlen sergisi ve Claude Leon'un 'Sokağın Öte Tarafindaki Son Sesler' adlı videosu da 'İSM 2. Kat' ta yer alacak. Kasım ve aralık ayı boyunca merkezin programında yer alan gruplar ve etkinlik- ler ise şöyle: Tiyatro Oyunevi- 'Ceza Ko- lonisinde' (Kasım),'Onnanlann Hemen ÖnündekiGece'(Arahk); Stüdyo Oyuncu- lan-'Gergedanlaşma'(Xasun, Aralık); Ti- yatro Stüdyosu-'LilHan'(Kasım, Aralık); BtLSAK Tiyatro Atölyesı-'lyi Hava Kötü Hava'(Kasım);Mustafa Kaplan l.B.Ş.T. TAL- 'Uyumlama'(Aralık); Ian Haskings Group- 'Moskovv Hamlet'(Aralık); Firbre- aga- 'Away With The Fairies».'(Aralık); 5. Sokak Tiyatrosu-'Ay Tedirginliği'(Aralık) ve Ayşegül Betil ile Tango-'Milonga'. tstanbul Sanat Merkezi 2 Kat' Tarla- başı Bulvarı No: 120-122 Beyoğlu (254 96 96) mekân olarak nasıl algılandığını da ortaya koyar. Ne de olsa ressarrun atöl- yesini "ötekine'' açması, "ben bura- dayım" demenin en basit yoludur. ÖmerAdfl'in Sanayi-i Nefıse Mekte- bi'ndeki kızlar sınıfım konu edinen çahşması ise olsa olsa hoca-ögrenci iliş- kisini ortaya koyan ve yeni kurulan bir güzel sanatlar mektebinde Batı'daki atölye geleneğine eklemlenen bir eği- timin yapıldığmı gösteren doküman- ter bir iç mekân resmidir. Söz konu- su mekân, öğrencılerın ders gördüğü ortak bir kullanım alanıdır. Şövale, al- çıdan torslar, duvarlara asılı örnek re- simler, hatta öndeki iki kız öğrenci arasında geçen diyalog bile, neredey- se atölyenin kullanımına dair eğitsel bir amaç taşır. Kendilerine Fransız iz- lenimcilerini önıek alan 1914 kuşağı sanatçılan ise bilindiği gibi, manza- ra/doğa ikilemi içerisinde tuvallerini açık havaya taşımışlardır. Kuşağın en ünlü ressamlarının bir araya getirildi- ği Şişli Atölyesi'nin görünümü, yine ne ilginç ki bir fotoğraf aracılığıyla günümüze ulaşır. 1930'lardan sonra- Mahmut Cüda. Cemal Tollu. Hamit Görele ve Refık Epikman gıbı bırkaç ressamın gerçekleştirdiği iç mekân konulu resimler ise daha çok günde- lik yaşantıya, Cumhuriyet idealleri- nin yansıtıldığı okul sınıflanna, salon veya balolara aynmııştır. Aslına bakılırsa ressamın atölyesi- ni hiçbir süslemeye gerek duymaksı- zın izleyiciye sunması, kendi ayakla- n üzerinde dikilen bir birey olduğu- nun da ilanıdır. Türk resminde 1950'le- re gelesiye kadar aileden kopan, özel- likle de Akademi'nin koruyucu ka- natlanndan aynlan çok az sayıda res- sam var. Buna cesaret edenler ise dev- letle, politikayla, parti ile ilişkide tek yetkiü merci olan Akademi ile bağla- rmı koparmamaya özen göstermişler. Tamamıyla bağımsız veya herhangi bir gruba bağlı olmadan yaşamım ve çalışmalannı sürdürmeyi yeğleyenle- rin adım, bugünlerde diğerlerine oran- la daha az anıyoruz. Şunu rahathkla id- dia edebiliriz: Bireyselleşme arzusu, ademimerkeziyetçi bir yapıdan sıynl- ma isteği ve aynı tarihlerde entelektü- el ortamı saran varoluş kaygılanyla beraber, içe kapanan, kendisini keşfet- meye çabalayan ressam prototipi, an- cak 1960'lara doğru bir doğum sancı- sı yaşar. Dikkat edilirse Akademi'den bağımsız atöh/eler, (buna, Nuriİyem'ın 1947 yılında Asmalımescit Önay Apartmanı'nda açtığı atölye de dahil) ancak onlan bir nebze olsun besleye- cek özel galerilerin veya tzmir Fuan gibi devlet dışında sanatçıya iş veren kurumlann filizlenmesi ile paralel ta- rihlerde ortaya çıkar. "Dört duvan Atöfye" adlı bu sergi- nin yapıtlan ise sonuçta dört duvarla çevrili bu odayı, soluk alıp veren, iş- lerliğini ve gerekliliğini kendisi belir- leyen, hem bir kayboluş mekânı hem de dış dünyaya açılan bir pencere ola- rak gösteriyorlar. 1960'lardan başla- yarak farklı üslup ve sanat anlayışla- nna sahip sanatçılann bir araya geti- rildiği sergide MenmetGülervüz,Neş'e Erdok, Utku Varhk, Nevhiz Tanyeu, Yavuz Tanyeh, İsnıet Doğan, Sezai Öz- demir, Yalçın Karayağız, trfan Önür- men, Mustafa OzeJ,Saim Erken, Onay Akbaş, Ahan Çelem, Mustafa Horasan, Temür Köran'ın çeşıtli koleksiyon- lardan derlenen yapıtlan Axa Oyak Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Bu ak$am blrlncl peronda 'Garda Cumhuriyet Bayramı ve Jazz y Kültür Servisi - 77. Cumhuriyet Bayramı do- layısıyla Ankara'da bu ak- şam caz gruplan birinci peronda bir konser vere- cek. Konserin fınalinde sürpriz bir program su- nulacak. Vakıfbank'ın 77. Cum- huriyet ve Atatürk hafta- lan programı çerçevesin- de düzenlenen "Garda Cumhuriyet Bayranu ve Jazz" başlıkh kutlama konseri, bugün saat 18.00- 22.00 arasında tanhi An- kara Gan'nın birinci pe- ronunda bir caz festivali gibi gerçekleştirilecek. Izzet Oz'ün sunacağı et- kinlığe sırasıyla AK Per- ret, Raci Pişmişoğhı, Er- dinç Senal, Nükhet Ru- acan, Nilüfer Verdi, Cen- gizBaysal,Avten Alpman, SelçukSun, Önder Focan, NezflıYeşinfl,C€iıgizBay- saL Meus Sökmen, Cem Aksd,ErdalAkwlveKu- büay Sezerd katılacaklar. Çevre düzenlemesi ve sahne dekorunu Gürel Yontan'ın gerçekleştirdi- ği 'Garda Cumhuriyet Bayramı ve Jazz' başlık- Ayten Alpman lı etkinliği Hakan Erdo- ğan Productions düzen- liyor. Katılım ücretsız, an- cak gara giriş ıçın Vakıf- bank'ın Merkez, Kızılay, Ankara,GOP.ODTÜ.Ye- nimahalle, Köroğlu şu- belerinden, Dost Music Center, Best Music Ka- rum ve Bilkent D&R'dan davetiye edinilmesi gere- kiyor. Konuklar, açık hava so- balanyla ısıtılacak peron- da, Cafe Daily News, Ca- fe Lal, Cafe de Cafes ve Zeynel'in geçici olarak kuracağı büfelerden alış- veriş yapabilecekler. On üç oyun sahnelenecek Moskova'da Türk Tıyatrosu Festivali' KültürServisi-tstanbul Devlet Tiyatrosu ve Rus- ya'nın önde gelen tiyatro- lan işbirliğiyle 15-22 Ara- lık tarihleri arasında Mos- kova'da bir 'TürkTıyatro- su FestivaB' düzenlenıyor. Festıvalde Türk yazarla- nn oyunlan sahnelene- cek. Rus tiyatrolanndan gelen teklif üzerine dü- zenlenen etkinlıkte ilk etapta on üç Türk oyunu yer alacak. Sahnelenecek oyunlar arasında NâzanrGkmef in 'Unutulan Adam'. Aziz Nean'ın 'TorosCanavan', Reşat Nuri Güntekin'in 'HüDeci'.Orhan Asena'ın 'Gugamış',MelihCevdet Anday'ın 'Mikadonun Çöpleri', Refik Erdu- ran'ın 'Cengiz Han' adlı oyunlan ve TuncerCüce- noğhı'nun üç oyunu oyna- nacak. Karşılıklı anlaşma çer- çevesinde her yazardan birer oyun oynanması planlanmış, ancak çeviri- ler tamamlanmadığı için Rus tiyatrosundan başka oyunlar için gelen istek yerine getirilememiş. Aralık ayında düzenle- necek ilk festivalde sah- nelenecek Türk oyunlan arasında en başanlı bulu- nanlar daha sonra tstan- bul'da da izleyiciyle bulu- Vladimir A. Andreev şacak. Türkıye'de ise Dev- let Tiyatrosu Rus oyun- lannı sahneleyecek. Rusya'da gerçekleştiri- lecek olan festivalden ba- ğımsız olarak aynca ts- tanbul Devlet Tiyatro- su'nda da Anton Çe- hov'un 'Vlşne Bahçesi' adlı oyunu, Rus yönetmen Vladünir A. Andreev ta- rafından şubat ya da mart ayında sahnelenecek. Tür- kiye'ye gelen Andreev, Rus Tiyatro Akademisi OjTinculuk Fakültesı'nin başkanı. Yabancı tiyatro- larve yönetmenlerle özel- lıkle dünya klasiklerini sahnelemeyı amaçlayan Devlet Tiyatrosu'nda Ro- yal Shakespeare Com- pany'den bir yönetmenle 'KışMasah' ve Fransızlar- la 'Tartuffe' adlı oyunla- nn üzennde dunıluyor. Bale IDc kez doğuya gidiyor • AIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Opera ve Balesi, yanm yüzyılhk tarihinde ilk kez Doğu Anadolu'ya baleyi taşıyacak. "Turnpike". "Yoz Döngü" ve "Who Cares" baleleri, 30 Ekim'de Van Devlet Tiyatrosu sahnesinde izleyicilerle buluşacak. Gösteri Van Valihği ve Van Et tarafından destekleniyor. Eyuboğlu çitti amlıyor • ANKARA (ANKA) - Bedrı Rahmı Eyuboğlu. ölümünün 25., eşi Eren Eyuboğlu ise ölümünün 2. yıldönümü nedeniyle bir sergiyle anılıyor. Helikon Sanat Galerisi'ndeki sergi, 1 Kasım - 2 Aralık günleri arasında sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergiyi düzenleyen Turan Erol, bu anma sergisinin büyük ilgi uyandıracağına inandığuıı belirterek sergi ile resim dostlannın iki usta ressam arasında karşılaştırmalar yapma olanağı bulacaklarım ifade etti. BUGÜN • KÜLTÜR DOSTLARİ DERNEĞlnde saat 18.00'de A^ar Tnnuçin'in 'Estetik Nedir?' başlıklı söyleşisi yer alacak.f597 54 10) • BABYLON'da saat 23.00'te James Carter Electric 'Groove' Band'ın konseri izlenebilir. (292 73 68)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle