Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Sergide farklı üslup ve sanat anlayışlanna sahip sanatçılar bir araya getiriliyor
ört duvarlaçevriliatöfyeIXVENT ÇALIKOĞLU
Aynı atölyeyi ziyaret edip birbirine
yacın ya da tamamen farklı intibalar-
la iynlanlann anlattıkJan, bir atölye-
nir işleyişi, iç yapısı, tınısı, olanaksız-
lığ. üzenne apayn bir lügat oluşturur.
Yirminci yüzyıl sanatının en aykın ve
en çok didiklenmiş izleklerinden biri
olarak Giacometti'nin atölyesi bu ko-
nuda ıyi bir örnek. Bu atölyeye yap-
tığı sayısız ziyaretin ardından onca
hej kel ve resim içerisinde, takımada-
largibi düzensiz aralıklarla kümelen-
miş şeyler hatırlıyor Sartre. Aynca bu
uzun boylu, tuhaf saçlı adamın, arada
bir atölyenin duvarlannı bile bile çi-
menle kaphyor olmasına da hiçbir an-
lam veremez, sormaya da çekinir. Ze-
min kattaki bu atölyede alçıdan hey-
kellerin, iplerin, üstûpülerin, bazen
bir parça çelık telin, griye boyanmış
tuvallenn ıskartada, egreti, yıkılıvere-
cekmiş gibı duruyor olması da Sartre
için bir başka şaşİcınlık noktasıdır. Ne
var ki bütûn bu nesneler sanki mutlak
bir gerçeklik ıçinde Giacometti tara-
fından yakalanmış gibidir. James Lord
ise modeline her seferinde aynı uzak-
lıktan bakmak isteyen Giacometti'nin,
çalışma sehpası ve modelin oturduğu
sandalyenin ayaklannı odanın zemi-
nine beyaz bantlarla sabitlemesıne şa-
şınr. Lord, bu dağınıklık içerisinde bi-
le atölyenin kendine özgü birritmi,bir
kalp atışı olduğunu düşünmeden ede-
mez. MictadLeiris da sefıl bir işlik ola-
rak hatırlıyor bu küçücük atölyeyi.
Ona göre dikkatsiz bir ziyaretçi bu
kalabalıkta her an yolunu yitirebilir. Pî-
erre Schueider de, Leiris'le aynı gö-
rüşü paylaşır. Kesin olan, Giacomet-
ti'nin atölyesinin küçücük, yıkık dö-
kük ve toz ıçinde olduğudur. Atölye-
nin en uzun süreli ziyaretçilerinden
biri olan GeneGenet'nin aynı mekân-
la ilgili görüşleri ise dığerlerinkinden
oldukça farklı. Giacometti'nin nesne-
len yalıtma yetısinin olduğunu görür
Genet. Hatta en güzel heykelini, siga-
ra izmaritini yerden almak için eğil-
diğinde masanın alönda bulur. Hey-
kelnraş, sakar bir misafir ayağıyla çar-
pıp.çatlattnasın dıye saklamıştır hey-
kelini.
Modern ressamın daimi adresi
Görüldüğü gibi atölyenin darlığın-
dan, tozundan, ruhundan, üsrûste yı-
ğıhnış tuhaf ve anlamsız nesnelerin-
den sayfalarca söz edilebilir. Her sa-
Neş'e Erdok'un keodi portresi, 1987.
R
essamın atölyesini hiçbir süslemeye gerek duymaksızın izleyiciye sunması, kendi
ayaklan üzerinde dikilen bir birey olduğunun da ilanıdır. Yapıtlar, sonuçta dört
duvarla çevrili bu odayı soluk alıp veren, işlerliğini ve gerekliliğini kendisi belirleyen,
hem bir kayboluş mekânı hem de dış dünyaya açılan bir pencere olarak gösteriyorlar.
natçıya ait bir atölyenin varolduğu gö-
zönüne almırsa anlatılanlar, tanımla-
malar o oranda çoğalacaktır.Oysa
atölyenin çok da karmaşık olmayan bir
soykütûgü var. tçinde sanatsal üretim
ve elişçiliğine dayalı eserlerin üretil-
diği bir imalat yeri olarak düşünüldü-
ğünde, geçmişinin eski Mezopotam-
ya'ya kadar uzanması mümkün. An-
tik dönemde özgûr, hatta seyyar bir
kimlik kazansa da, atölyenin, lonca
örgütlenmesinin zorunlu kılındığı Or-
taçağ Avrupası'nda kendine ait bir dil,.
sınır, kavram ve üslup edınmeye baş-
ladığını düşünebiliriz. Rönesans'la
bırlıkte her tür sanatsal etkinliğin ana
mekânı olarak kullanılmaya başlanan
atölye, neredeyse dev bir fabrikaya
dönüşür. Bugüne ulaşacak olan usta-
çırak disiplini de yine bu tarihlerde
kemikleşir. Ama atölyedeki ûretimin
çoğulculuktan kurtularak bireyselli-
ğe dönüşmesi, sahibinin (burjuva, sa-
ray, kılıse) boyunduruğundan ve kap-
rislerinden kurtulan sanatçının ken-
disini dört duvar içerisine sığdırması,
hiç şüphesiz, modern zamanlann bir
oldubittısidir.
Tûrk resminde alelade konu
Ondokuzuncu yüzyılın kent haya-
tındaki yabancılaşma sanatçıya Ba-
udeiaire'vâri bir kaçma arzuşu şurın-
galasa da, doğmakta olan yeni kent-
sel tasan, ressama başını sokacagı yer-
leşik bır mekân sunar. Gün ışığının
her anını yakalamak üzere Seine Neh-
ri'nde bir tekneye yerleşen -bir ölçü-
de de parasızlıktan- Monet örneğin-
de olduğu gibi ressam eni konu sey-
yar bir yaşam planlasa da, atölye bun-
dan sonra modern ressamın daimi ad-
resi olacaktır.
Türk resmi ise alelade bir konu ola-
rak görmüştür atölyeyi. Gerçi Osman
Hamdi'den başlayarak bir iç mekân
saplantısından söz edilebilir, ama bu
ilgi daha çok -Şevket Dağ örneğinde
olduğu gibi- camı ve türbe içlerine
odaklanır. Şehzade Abdûlmecit' ın bir-
kaç iç mekân konulu resmi ise saray
yaşantısının debdebesine, Batılılaş-
ma telaşına bir dekor oluşturur. Aynı
tanhlerde Şeker Ahmet Paşa'nın Mer-
can yokuşiındaki köşkünde, kendisi-
ni bir odada resim yaparken çektirdi-
ği fotoğraf, steril, ancak bir paşaya
yakışacak bir çalışma ortamını belge-
lemekle kalmaz, atölyenin, Türk resim
sanatının başlangıcında kavram ve
Semiha Berksoy, 7 Kasım'da 72. sanat yılını bir programla kutluyor
Fideüo ile tekrarsahnedeKültûrServisi-Devlet Opera baş
artisti, Atatürk ve Devlet Sanatçısı
Ödülü sahibi soprano Semiha Berk-
soy, 72. sanat yılında Beethoven'ın
fiddio'su ile yeniden sahnede.
Türkiye'nin ilk opera sanatçısı,
Semiha Berksoy'un 72. sanat yıh,
7 Kasım Salı günü saat 20.00'de
Atatürk Kültür Merkezi'nde bir
programla kutlanacak.
Geçen yıl ünlü yönetmen Robert
Wflson'un 'Önceki Günler, Oiüm,
Yıkımve Detroit IIF adlı oyunuyla
New York'ta sahneye çıkan ve Wag-
ner'in 'Tristan ile Isolde' operasm-
dan bir arya seslendiren Semiha
Berksoy, 72. sanatyümı, yanm yüz-
yıl sonra yeniden canlandıracağı
'FMelio' rolü ile yine sahnede kut-
layacak.
Beethoven'ın 'Fîddio' operası,
Devlet Opera ve Balesi Genel Mü-
dürlüğü ile İzmir Opera ve Balesi
tarafından Semiha Berksoy için or-
taklaşa özel bır çalışmanın sonun-
da sergilenecek.
Gece, Kültür Bakanı tstemihan
Talay, Prof. Mesatîktu, araştırma-
cı, yazar Ahmet Cemal'in Semiha
Berksoy'un yaşamı ve sanatçı kişi-
hği üzerine yapacağı konuşmala-
nn ardından, sanatçının geçen yıl
New York'ta sahne aldığı oyun ve
Luxemburg Manifesto Il'denperfor-
mans fdminınparçalar halınde bar-
kovizyondan göstenmıyle sürecek.
Daha sonra 150 kişilık orkestra ve
koTodan oluşan tzmirOpera ve Ba-
lesi sanatçılan, Fidelio operasmı
sergileyecek. Temsile, Florestanro-
tü için Amerikah GrahamSanders
de konuk sanatçı olarak katılacak.
Aynı gece, fuayede sanatçının, Ah-
met AdnanSaygun tarafından bes-
telenen ilkTürk operası 'ösoy'u an-
latan büyük boyutlu yağlıboya pa-
nosu ile değişık temalardakı resım-
leri de sergilenecek.
Semiha Berksoy'un müzik kari-
yerininyanında, çağının ötesine ta-
şan tablolan da katıldığı her ulus-
lararası bienalde ilgı gördü. Sanat-
çının yapıtlan halen Kunstmuseum
Bonn, Kunstmuseum Wien, Zelt
Wenden 2000 projesinde yer alı-
yor.
Semiha Berksoy'un 72. sanatyı-
h nedeniyle Istanbul'daki tek gös-
terisinı Beethoven'ın Fidelio'su ile
yapacak olan tzmir Opera ve Bale-
si'ni izlemek isteyen sanatseverler
davetiyelerini AİCM gişelerinden
temın edebilecekler. Berksoy aynca,
22 Kasım saat 21 30'da Baba Zula
grubu ile birlikte Babylon'da bir
gösten sunacak.
SeınihaBerksflyFıdefioOperası'ndatasarBnını
ve uygulamasını kendi yaptiğı kosrümkrie.
îstanbul Sanat Merkezi 2. Kat açılıyor
Kültür Servisi -tstanbul Sanat Merkezi, Tarlaba-
şı'ndaki tarihi 'Manastre' binasmda yepyeni bir olu-
şunla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Binanın ikin-
cikatmda yapılan yeni düzenlemelerle oluşturulan
nrekâna Tiyatro Oyunevi ve 5. Sokak Ti-
yıtrosu ev sahipliği yapıyor.
'Îstanbul Sanat Merkezi 2. Kat' 30
Etim'de düzenlenecekbir dizi etkinlikle açı-
la;ak. Açılış gününde Aydın Teker'in kı-
SÎ modern dans gösterisi, Nadi Güler'in
Kımpanya Sahnesi'ndeki yeni performan-
s1
yer alacak. Aynca Bedri Koçancı ve
•vysztofOchedovvski'nın akordeon ile Ar-
j aıtın tangosundan Balkan folk müziğine,
Ifcch'tan Latin ezgilerine, Fransız cafe mü-
zginden, Rus valslerine uzanan bir nostal-
jsunacak. Gecede aynca Jose Manuel Re-
îaGomez'ın flamenko gösterisi izlenebi-
lcek. Lale Müklür'ün kendini anlattığı
•cel çekimlerle oluşturumıuş fılm parça-
fcına bir müzisyenin de katıldığı gösteri-
»'Büyük Ünlü Uyuımı' ise 30 ve 31 Ekim
ssat 20.00'de gerçekleşecek.
'tstanbul Sanat Merkezi 2. Kat' yıl bo-
^smca. farklı tiyatrolann, dans gruplanrun
^dışmalanm sergileyeceği, konserlerin,
video göstenlennin, dans ve tiyatro konulannda çe-
şitli atölye çalışmalannın yapılacağı bir mekân ola-
cak. Tiyatro Oyunevi ve 5. Sokak Tiyatrosu'nun ya-
nı sıra Tiyatro Stüdyosu, BtLSAK Tiyatro Atölyesi,
Tiyatro Stüdyosu 'Lillian'ı kasun ve aralık'ta tSM 2. Kat'ta sahneleyecek.
StüdyoOjıınculan, Mustafa Kapian.Aydm Teker,Ay-
şegül BetiL Jose Manuel Reina Gomez ve Chiristine
Brodbeck'in çalışmalan ve gösterileri izlenebilecek.
Aynca Bülent Erkmen'in (Kumpanya). Esen Ka-
rol'un (Tiyatro Oyunevi), Emre Çıkmoğ-
hı'nun (5. Sokak) tiyatro afışlen sergisi ve
Claude Leon'un 'Sokağın Öte Tarafindaki
Son Sesler' adlı videosu da 'İSM 2. Kat' ta
yer alacak.
Kasım ve aralık ayı boyunca merkezin
programında yer alan gruplar ve etkinlik-
ler ise şöyle: Tiyatro Oyunevi- 'Ceza Ko-
lonisinde' (Kasım),'Onnanlann Hemen
ÖnündekiGece'(Arahk); Stüdyo Oyuncu-
lan-'Gergedanlaşma'(Xasun, Aralık); Ti-
yatro Stüdyosu-'LilHan'(Kasım, Aralık);
BtLSAK Tiyatro Atölyesı-'lyi Hava Kötü
Hava'(Kasım);Mustafa Kaplan l.B.Ş.T.
TAL- 'Uyumlama'(Aralık); Ian Haskings
Group- 'Moskovv Hamlet'(Aralık); Firbre-
aga- 'Away With The Fairies».'(Aralık); 5.
Sokak Tiyatrosu-'Ay Tedirginliği'(Aralık) ve
Ayşegül Betil ile Tango-'Milonga'.
tstanbul Sanat Merkezi 2 Kat' Tarla-
başı Bulvarı No: 120-122 Beyoğlu (254
96 96)
mekân olarak nasıl algılandığını da
ortaya koyar. Ne de olsa ressarrun atöl-
yesini "ötekine'' açması, "ben bura-
dayım" demenin en basit yoludur.
ÖmerAdfl'in Sanayi-i Nefıse Mekte-
bi'ndeki kızlar sınıfım konu edinen
çahşması ise olsa olsa hoca-ögrenci iliş-
kisini ortaya koyan ve yeni kurulan bir
güzel sanatlar mektebinde Batı'daki
atölye geleneğine eklemlenen bir eği-
timin yapıldığmı gösteren doküman-
ter bir iç mekân resmidir. Söz konu-
su mekân, öğrencılerın ders gördüğü
ortak bir kullanım alanıdır. Şövale, al-
çıdan torslar, duvarlara asılı örnek re-
simler, hatta öndeki iki kız öğrenci
arasında geçen diyalog bile, neredey-
se atölyenin kullanımına dair eğitsel
bir amaç taşır. Kendilerine Fransız iz-
lenimcilerini önıek alan 1914 kuşağı
sanatçılan ise bilindiği gibi, manza-
ra/doğa ikilemi içerisinde tuvallerini
açık havaya taşımışlardır. Kuşağın en
ünlü ressamlarının bir araya getirildi-
ği Şişli Atölyesi'nin görünümü, yine
ne ilginç ki bir fotoğraf aracılığıyla
günümüze ulaşır. 1930'lardan sonra-
Mahmut Cüda. Cemal Tollu. Hamit
Görele ve Refık Epikman gıbı bırkaç
ressamın gerçekleştirdiği iç mekân
konulu resimler ise daha çok günde-
lik yaşantıya, Cumhuriyet idealleri-
nin yansıtıldığı okul sınıflanna, salon
veya balolara aynmııştır.
Aslına bakılırsa ressamın atölyesi-
ni hiçbir süslemeye gerek duymaksı-
zın izleyiciye sunması, kendi ayakla-
n üzerinde dikilen bir birey olduğu-
nun da ilanıdır. Türk resminde 1950'le-
re gelesiye kadar aileden kopan, özel-
likle de Akademi'nin koruyucu ka-
natlanndan aynlan çok az sayıda res-
sam var. Buna cesaret edenler ise dev-
letle, politikayla, parti ile ilişkide tek
yetkiü merci olan Akademi ile bağla-
rmı koparmamaya özen göstermişler.
Tamamıyla bağımsız veya herhangi
bir gruba bağlı olmadan yaşamım ve
çalışmalannı sürdürmeyi yeğleyenle-
rin adım, bugünlerde diğerlerine oran-
la daha az anıyoruz. Şunu rahathkla id-
dia edebiliriz: Bireyselleşme arzusu,
ademimerkeziyetçi bir yapıdan sıynl-
ma isteği ve aynı tarihlerde entelektü-
el ortamı saran varoluş kaygılanyla
beraber, içe kapanan, kendisini keşfet-
meye çabalayan ressam prototipi, an-
cak 1960'lara doğru bir doğum sancı-
sı yaşar. Dikkat edilirse Akademi'den
bağımsız atöh/eler, (buna, Nuriİyem'ın
1947 yılında Asmalımescit Önay
Apartmanı'nda açtığı atölye de dahil)
ancak onlan bir nebze olsun besleye-
cek özel galerilerin veya tzmir Fuan
gibi devlet dışında sanatçıya iş veren
kurumlann filizlenmesi ile paralel ta-
rihlerde ortaya çıkar.
"Dört duvan Atöfye" adlı bu sergi-
nin yapıtlan ise sonuçta dört duvarla
çevrili bu odayı, soluk alıp veren, iş-
lerliğini ve gerekliliğini kendisi belir-
leyen, hem bir kayboluş mekânı hem
de dış dünyaya açılan bir pencere ola-
rak gösteriyorlar. 1960'lardan başla-
yarak farklı üslup ve sanat anlayışla-
nna sahip sanatçılann bir araya geti-
rildiği sergide MenmetGülervüz,Neş'e
Erdok, Utku Varhk, Nevhiz Tanyeu,
Yavuz Tanyeh, İsnıet Doğan, Sezai Öz-
demir, Yalçın Karayağız, trfan Önür-
men, Mustafa OzeJ,Saim Erken, Onay
Akbaş, Ahan Çelem, Mustafa Horasan,
Temür Köran'ın çeşıtli koleksiyon-
lardan derlenen yapıtlan Axa Oyak
Sanat Galerisi'nde sergileniyor.
Bu ak$am blrlncl peronda
'Garda Cumhuriyet
Bayramı ve Jazz
y
Kültür Servisi - 77.
Cumhuriyet Bayramı do-
layısıyla Ankara'da bu ak-
şam caz gruplan birinci
peronda bir konser vere-
cek. Konserin fınalinde
sürpriz bir program su-
nulacak.
Vakıfbank'ın 77. Cum-
huriyet ve Atatürk hafta-
lan programı çerçevesin-
de düzenlenen "Garda
Cumhuriyet Bayranu ve
Jazz" başlıkh kutlama
konseri, bugün saat 18.00-
22.00 arasında tanhi An-
kara Gan'nın birinci pe-
ronunda bir caz festivali
gibi gerçekleştirilecek.
Izzet Oz'ün sunacağı et-
kinlığe sırasıyla AK Per-
ret, Raci Pişmişoğhı, Er-
dinç Senal, Nükhet Ru-
acan, Nilüfer Verdi, Cen-
gizBaysal,Avten Alpman,
SelçukSun, Önder Focan,
NezflıYeşinfl,C€iıgizBay-
saL Meus Sökmen, Cem
Aksd,ErdalAkwlveKu-
büay Sezerd katılacaklar.
Çevre düzenlemesi ve
sahne dekorunu Gürel
Yontan'ın gerçekleştirdi-
ği 'Garda Cumhuriyet
Bayramı ve Jazz' başlık-
Ayten Alpman
lı etkinliği Hakan Erdo-
ğan Productions düzen-
liyor. Katılım ücretsız, an-
cak gara giriş ıçın Vakıf-
bank'ın Merkez, Kızılay,
Ankara,GOP.ODTÜ.Ye-
nimahalle, Köroğlu şu-
belerinden, Dost Music
Center, Best Music Ka-
rum ve Bilkent D&R'dan
davetiye edinilmesi gere-
kiyor.
Konuklar, açık hava so-
balanyla ısıtılacak peron-
da, Cafe Daily News, Ca-
fe Lal, Cafe de Cafes ve
Zeynel'in geçici olarak
kuracağı büfelerden alış-
veriş yapabilecekler.
On üç oyun sahnelenecek
Moskova'da Türk
Tıyatrosu Festivali'
KültürServisi-tstanbul
Devlet Tiyatrosu ve Rus-
ya'nın önde gelen tiyatro-
lan işbirliğiyle 15-22 Ara-
lık tarihleri arasında Mos-
kova'da bir 'TürkTıyatro-
su FestivaB' düzenlenıyor.
Festıvalde Türk yazarla-
nn oyunlan sahnelene-
cek. Rus tiyatrolanndan
gelen teklif üzerine dü-
zenlenen etkinlıkte ilk
etapta on üç Türk oyunu
yer alacak.
Sahnelenecek oyunlar
arasında NâzanrGkmef in
'Unutulan Adam'. Aziz
Nean'ın 'TorosCanavan',
Reşat Nuri Güntekin'in
'HüDeci'.Orhan Asena'ın
'Gugamış',MelihCevdet
Anday'ın 'Mikadonun
Çöpleri', Refik Erdu-
ran'ın 'Cengiz Han' adlı
oyunlan ve TuncerCüce-
noğhı'nun üç oyunu oyna-
nacak.
Karşılıklı anlaşma çer-
çevesinde her yazardan
birer oyun oynanması
planlanmış, ancak çeviri-
ler tamamlanmadığı için
Rus tiyatrosundan başka
oyunlar için gelen istek
yerine getirilememiş.
Aralık ayında düzenle-
necek ilk festivalde sah-
nelenecek Türk oyunlan
arasında en başanlı bulu-
nanlar daha sonra tstan-
bul'da da izleyiciyle bulu-
Vladimir A. Andreev
şacak. Türkıye'de ise Dev-
let Tiyatrosu Rus oyun-
lannı sahneleyecek.
Rusya'da gerçekleştiri-
lecek olan festivalden ba-
ğımsız olarak aynca ts-
tanbul Devlet Tiyatro-
su'nda da Anton Çe-
hov'un 'Vlşne Bahçesi'
adlı oyunu, Rus yönetmen
Vladünir A. Andreev ta-
rafından şubat ya da mart
ayında sahnelenecek. Tür-
kiye'ye gelen Andreev,
Rus Tiyatro Akademisi
OjTinculuk Fakültesı'nin
başkanı. Yabancı tiyatro-
larve yönetmenlerle özel-
lıkle dünya klasiklerini
sahnelemeyı amaçlayan
Devlet Tiyatrosu'nda Ro-
yal Shakespeare Com-
pany'den bir yönetmenle
'KışMasah' ve Fransızlar-
la 'Tartuffe' adlı oyunla-
nn üzennde dunıluyor.
Bale IDc kez doğuya gidiyor
• AIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet
Opera ve Balesi, yanm yüzyılhk tarihinde ilk kez
Doğu Anadolu'ya baleyi taşıyacak. "Turnpike".
"Yoz Döngü" ve "Who Cares" baleleri, 30
Ekim'de Van Devlet Tiyatrosu sahnesinde
izleyicilerle buluşacak. Gösteri Van Valihği ve
Van Et tarafından destekleniyor.
Eyuboğlu çitti amlıyor
• ANKARA (ANKA) - Bedrı Rahmı Eyuboğlu.
ölümünün 25., eşi Eren Eyuboğlu ise ölümünün
2. yıldönümü nedeniyle bir sergiyle anılıyor.
Helikon Sanat Galerisi'ndeki sergi, 1 Kasım - 2
Aralık günleri arasında sanatseverlerin beğenisine
sunulacak. Sergiyi düzenleyen Turan Erol, bu
anma sergisinin büyük ilgi uyandıracağına
inandığuıı belirterek sergi ile resim dostlannın iki
usta ressam arasında karşılaştırmalar yapma
olanağı bulacaklarım ifade etti.
BUGÜN
• KÜLTÜR DOSTLARİ DERNEĞlnde saat
18.00'de A^ar Tnnuçin'in 'Estetik Nedir?'
başlıklı söyleşisi yer alacak.f597 54 10)
• BABYLON'da saat 23.00'te James Carter
Electric 'Groove' Band'ın konseri izlenebilir.
(292 73 68)