Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EKİM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
«nyn•• •• •• ••
yumıyuşu
• KARAMÜRSEL (AA)
- Türkiye Kamu-Sen
Genel Başkanı Resul
Akay, sendikal haklar
talebi ve düşük ücret
zammını protesto etmek
amacıyla Yalova'dan
başlattığı 450 kilometrelik
Ankara yürüyüşünü
sürdüriiyor. Altmova-
Ereğli arasındaki 13.5
kilometrelik "Türkiye
sevdamız, ekmek için
kavgamız" adı verilen
etabı 2 saat 50 dakikada
tamamlayan Resul Akay,
yaptığı açıklamada, kamu
çalışanlannın, emek ve
hizmetlerinin pazarlık
konusu yapılması
yönündeki gerekli yasal
düzenlemeyi 5 yıldır
beklediklerini söyledi.
avukatiar
dunışmada
beraatetti
• Istanbul Haber Servisi -
Ulucanlar Cezaevi'nde
geçen yıl 10 mahkûmun
ölûmüyle sonuçlanan
olaylarla ilgili bildiri
dağıttıklan iddiasıyla
haklannda dava açılan
Çağdaş Hukukçular
Derneği (ÇHD) tstanbul
Şube Başkanı Murat Çelik
ile 5 dernek üyesi,
Beyoğlu 2. Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki ilk
oturumda suçun unsurlan
oluşmadığı gerekçesiyle
beraatetti.
KESK'ten yüzde
10'a protesto
• İstanbul Haber Servisi -
Kamu Emekçileri
Sendikal an
Konfederasyonu (KESK),
memur maaşlanna yapılan
yüzde 10'lukzammı
protesto etmek amacıyla
Taksim ve Kadıköy'de
bildiri dağıttı. Bildıride,
hükümetin emekçilere
değil. IMF'ye hesap
verdiği beürtilerek
"Bizim onayımızı alması
gereken hükümet,
Cottarelli'nin onayını
ahyor. Bize dayatılan
sefalet zammını kabul
etmeyeceğiz. Sermayeden
yana değil emekçiden,
halktan yana bütçe
istiyoruz" denildı.
1ş güvencesi
udaşmayı bozar'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Işveren
Sendikalan
Konfederasyonu (TÎSK)
Başkanı Refik Baydur, iş
güvencesi yasa tasansuun,
işçi-işveren uzlaşmasını
parçalamaya yönelik bir
"tertip" olduğunu ileri
sürdü.
Ûişkileri bozan
biz ofcnayacağız'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kıbns"ta Rum füzelerinin
Türk uçaklanna
kilitlendiği ıddıalanıu
değerlendiren Devlet
Bakanı Abdulhaluk
Mehmet Çay, "Yapılan
hareketin dostça oldugunu
söylemek mümkün değil"
dedi. Çay, Yeni Zelanda
Tanm ve Ticaret Bakanı
Jim Sutton ile
görüşmesinin ardından
gazetecilerin konuya
ilişkin sorulannı yanıtladı.
Kongpe doğpu
olanıyaptı'
• tstanbul Haber Servisi -
ABD'nin Louisville
Ünıversitesi Öğretim
Üyesi Prof. Justin Mc
Carthy, ABD
Kongresi'nin Ermeni
soykınmı iddialan
karşısmda doğru olanı
yaptığını belirterek
"Ancak, ABD Kongresi
iddiayı siyasi sebeplerden
değil, yalan olduğu için
reddetmeliydi" dedi.
Olaylarda şiddete hedef olan 86 sanık, 'Ölmediğimiz için misuçluyuz' diyerek yargılanmalarına tepki gösterdi
Uhıcanlar davası olayh başLadı• 86 kişinin yargılandığı Ulucanlar davasının ilk duruşmasında hem
duruşma salonunda hem de Ankara sokaklannda gergin anlar yaşandı.
Duruşmayı izlemek üzere toplanan gruba müdahale eden polis, 46 kişiyi
döverek gözaltına aldı. Bazı tutuksuz sanıklar da gözaltına alındı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Geçen
yıl 26 Eylül'de 10 mahkûmun ölûmüyle so-
nuçlanan olaylar nedeniyle tutuklu ve hü-
kümlüler hakkında açılan davanm ilk du-
ruşması olaylı başladı. Abdi îpekçi Par-
kı'nda toplanan tutukJu ve hükümlü yakın-
lanna müdahale eden polis, 46 kişiyi gözal-
tına aldı. Müdahale sırasında çok sayıda ki-
şi yaralanırken duruşma salonunda da geri-
lim yaşandı.
Ulucanlar Cezaevi'nde güvenlik güçleri-
nin saldınsına hedef olan 86 kişinin "sanık"
olarak yargılandığı ve Ankara 5. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü du-
nışması polisin şiddetine sahne oldu. Ola-
yın mağdurlannın sanık olarak yargılandı-
ğı davayı izlemek isteyen 500'e yakın tutuk-
lu yakını sabah saatlerinde Abdi îpekçi Par-
kı'nda toplandı. "Ulucanlar'ın hesabı soru-
lacak" ve "Analann öfkesi katilleri boğa-
cak" sloganlan atan tutuklu yakmlanna po-
lis su sıkarak ve coplarla müdahale etti.
Olaylar sırasında 46 kişi gözaltına alınırken
2 polis de yaralandı. Gözaluna alınan Evren-
sel gazetesi muhabiri Erdal Kara akşam sa-
atlerinde serbest bırakıldı.
Polisten kaçan bir grup, Insan Haklan
Derneği (İHD) Ankara Şubesi'ne sığındı.
Çok sayıda çevik kuvvet görevlisi panzerler-
le şubenin bulunduğu sokakta barikat kur-
du ve gözaltma almak için göstericilerin dı-
şanya çıkmasmı bekledi. IHD Genel Baş-
kan Yardımcısı YusufAlataş'ın polis yetki-
lileriyle yapuğı görüşmenin ardından tutuk-
lu ve hükümlü yakınlan şubeden çıktılar.
Dagılan gruplan bazı güvenlik görevlileri-
nin tehdit etmesi dikkat çekti.
Oturumda tarüşma
26Eylül 1999 da 10 mahkûmun ölûmüy-
le sonuçlanan olaylarla ilgili olarak hakla-
nnda dava açılan 86 sanığın yargılandığı da-
vanın dünkü ilk otunımuna 5'i tutuklu 11 sa-
nık, 50 sanık avukan ve olayda yaşamını yi-
tirenlerin yakınlannın müdahil avukatı Sd-
çuk Kozağaçh katıldı. Oturum başlamadan
söz alan avukat Kozağaçh, bazı sanıklar ve
yakınlannın binamn girişinde gözaltına
alındığını söyledi. Kozağaçh, bu kişilerin
duruşmaya ahnmasmı istedi.
Mahkeme başkanı Necdet Yaman, salon
dışında olaylara kanşamayacağını belirte-
rek istemi reddetti. Kozağaçh'nın yam sıra
sanık avukatlanrun da istemde ısrarlı olma-
lan üzerine mahkeme başkanıyla avukatlar
arasmda tartışma yaşandı. Avukatlar, bu du-
rumuntutanağa geçirilmesini istediler. Mah-
keme başkanı Yaman, bu istemi, u
Bazı sa-
nıklar ve yakınlan, dışandaki olaylar nede-
niyleduruşmaya aluıamamıştır" dıye yazdı-
nnca avukatlar buna ıtiraz ettiler. Yaman,
polislere talimat vererek sanıklar ve yakın-
lannm içeriye getirilmelerini istedi. Sanık-
lann kimlik belirlemelennın ardından sa-
vunmalara geçildi. Sanık Sevinç Şahingöz,
"Ötmediğimiz için mi suçluyuz?" dedi.
Sanık Saime Ors, ola> gecesi cezaevinde
olduğu ileri sürülerek hakkında dava açıldı-
ğını, tersine o gece cezaevinde olmadığını
söyledi. Sanık Yüdınm Doğan, operasyo-
nun ilk saatlerinde 3 arkadaşlannın açılan
ateş sonucu öldüğunü belirtti.
Sanık avukan Zeki Rüzgar, müvekkili Ce-
maat Ocak'ın, kendisıne işkence yaptığmı
söylediği kadın gardiyanlardan birisinin sa-
londa bulunduğunu söylediğini anımsata-
rak müvekkilinin bu gardiyanı teşhis edebi-
leceğini söyledi. Bunun üzerine avukatlan-
nın oturduğu bölümde bulunan gardiyan,
jandarmalartarafından sanıklann salona ge-
tirildikleri bölüme götürüldü. Avukatlar,
gardiyanm çıkanlmasına tepki gösterdiler.
Mahkeme Başkanı Yaman, duruşmaya
katılmayan bazı sanıklann gelecek celse ha-
zır edilmeleri için yazı yazılmasına ve sa-
vunmalannm alınması için yazılan talimat
cevaplannuı beklenmesine karar vererek du-
ruşmayı erteledi. Sanıklar, mahkeme baş-
kanı Yaman'ın karan açıklamasının ardın-
dan zafer işareti yaparak slogan attılar. Bu-
nun üzerine jandarma, sanıklara müdahale
ederek duruşma salonundan çıkardı. Arbe-
denin yaşandığı bu sırada sanık avukatlan,
başkana "Tutuklu sanıklar dövülüyor. Siz
sadece seyrediyorsunuz" dıye bağırdılar.
tstanbuTdaki af eylemi, öğlen saatlerinde sona erdi. Adana'daki eylem ise dün de sürdü
Bayrampaşa'da isyan bitti
• istanbul Cumhuriyet
Başsavcısı Ferzan
Çitici, Bayrampaşa
Cezaevi'ndeki eylemin
sevklerle bir ilgisi
ohnadığını söyledi.
Adana'daki eylemciler
dün öğlen saatlerinde 5
rehineyi serbest bıraktı.
tSTANBUL/ABANA(Cum-
hurivet) - Bayrampaşa Ceza-
evi'nde 16 infaz koruma me-
murunun rehin almdığı *af" is-
yanı, dün tutuklularla yapılan
görüşmeler sonucu sona erdi.
Rehin alınan infaz koruma me-
murlan serbest bırakıldı. İstan-
bul Cumhuriyet Başsavcısı Fer-
zan Çititi ise eylemin sevklerle
ilgili olmadığını belirtti. Adana
E Tipi Kapalı Cezaevi'nde ön-
ceki gün başlayan eylem ise sü-
rüyor. Mahkûmlar rehin aldık-
lan 21 infaz koruma memurun-
dan 5'ini serbest bıraktı.
Sflahseapanikyaratti
Bayrampaşa Cezaevi'nde 16
infaz koruma memurunu 19 sa-
at süreyle rehin alan adli tutuk-
lular, eylemlerine dün akşam
saatlerinde son verdi. Önceki
gece saat 22.30'da başlayan ey-
lem dün saat 14.30'akadar sür-
dü. Saat 12.30 sıralannda B
blokta eylemlerini sürdüren tu-
tuklulann bir kısmı, avlu telle-
rine "Af" yazılı bir pankart as-
tı. Bu sırada nöbetçi kulesinde
görevli bir asker de bu tutuklu-
lan uyarmak amacıyla havaya
tek el atış yaptı. Sılah sesının
duyulması üzerine, Bayrampa-
şa Cezaevi'nin çevresinde he-
yecanlı dakikalar yaşandı. Çe-
vik kuvvet şube müdürlüğüne
bağh polisler, cezaevinin çevre-
sinde yoğun güvenlik önlemle-
ri alırken cezaevine çıkan tüm
caddeler trafığe kapatıldı. Bu
arada, cezaevinin içinde tutuk-
lular tarafından atılan "Hükü-
metistifa" ve "AfBtiyornz" slo-
ganlan dışanya kadar yansır-
ken cezaevı dışında bekleyen
tutuklu ve hükümlü yakmlann-
dan bir kadın baygmlık geçirdi
ve hastaneye kaldınldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsav-
cısı Ferzan Çitici, yaptığı yazı-
lı açıklamada, uzun zamandan
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki eylem sırasında tutuklular avlu tcUerine "Af"
yazılı bir pankart astılar. Nöbetçi kulesindeki askerin uyan amacıyla hava-
ya ateş açınası. dışanda bekJeyen tutuklu yakınlan arasuıda paniğe neden
oldu ve bazı tutuklu yakınlan baygınlık geçirtü. (Fotoğraf:UĞUR DEMİR)
beri afbeklentisi nedeniyle mo-
ralleri bozuk ve gergin olan tu-
tuklulann, cezaevinin yaşam
koşullanmn insan haklanna ay-
kın olduğu ve sıkınt içinde ya-
şadıklannı ileri sürdüklerini, 16
infaz koruma memurunun
bloklanndan çıkmasına izin
vermeyerek eylem başlattıkla-
nnı kaydetti. Çitici, bu eylem-
lerin sevklerle ilgili olmadığı-
m söyledi.
Isyanın bitmesinden sonra
rehin alman infaz koruma me-
murlanyla cezaevinin önünde
açıklama yapan Tüm Yargı-Sen
İstanbul Şube Başkanı AM Ya-
aa, eylemin saat 14.30 itiba-
nyla sona erdiğini belirtti. Ya-
zıcı, tutuklu ve hükümlülere
herhangi bir vaatte bulunulma-
dığmı ifade ederek eylemin sa-
dece af beklentisiyle yapıldığı-
m ifade etti.
Adana Kürkçüler E Tipi Ce-
zaevi'nden başka cezaevine
nakledilmek istenen "Şirinkr
Bakan Türk, affın 29 Ekim'e yetişmeyeceğini söyledi
'Eylemler affi zorlaştınr'
istanbul Haber Servisi -
Adalet Bakanı Hikmet Sa-
mi Tfirk, cezaevlerinde ya-
şanan eylemlerm affi zor-
laştu^cağmı söyleyerek
"Çünkü affi isteyenlerin,
gerçekten affa layık ofanası
lazunda-" dedi.
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk, Italya Içişleri
Bakanı'nın resmi konuğu
olarak bu ülkeye gitmeden
önce Atatürk Havalima-
nı 'nda gazetecilerin sorula-
nnı yanıtlarken, cezaevle-
rinde disiplini bozarak, dev-
let malına zarar vererek ve
ayaklanarak af istenemeye-
ceğini belirtti.
Türk, Af Kanunu'nun 29
Ekim'e dek yetişemeyece-
ğini ifade edörek şöyle de-
vametti:
"Bunun mümkün ohna-
d^mı daha önce de ifadeet-
miştim. Çûnkû Medis'in
başkanhk divanını oluştur-
ması, komisjTMilann olustu-
ruiması, komisvon başkan
ve başkan vekUÎerinin seçU-
mesi bir zaman ahr. Doiayı-
sıyiaekiına>iodaMecMstEn
herfaan^bü'yasanmçdaaıa-
s gücgörünmektedirf Ada-
na'daki eylemin, 4 kişinin
başka cezaevlerine nakil so-
runu sonucu çıküğını belir-
ten Türk, u
Naklm gercek-
leşmemesi için e> leme kal-
ktsmtşlartür.Taraftartopla-
mak için oiaya bir de afgö-
rûntüsü verilmistir. Bay-
rampaşa Cezae\i'ndeki ey-
lem ise gerekçelendirflme-
mektedir" dedi.
Çetea"üyelerinın naklinekar-
şı çdcan baa tutuklu ve hüküm-
lülerin önceki sabah 21 gardi-
yanı rehin alarak başlattığı,
başka koguşlara sıçramasmdan
sonra da toplu 'aT istemine dö-
nüşen eylem dün de sürdü.
Af-Ecevityazıh pankart
Gece sabaha kadar battani-
ye, çarşaf yakarak eylemlerini
sürdüren mahkûmlann dün sa-
bahtan itbaren pencerelere as-
nklan "Af isth'onız'' yazılı dö-
vizlere başka pencerelerde ye-
nileri eklenirken bunlardan "Af
- Ecevit" yazılı olanı en ilgi çe-
kıcisiydı. Zaman zaman duman
yükselen yerlere de itfaiyenin
su sıktığı gözlendi. Adana
Cumhuriyet Başsavcısı Cemal
SahirGürçay, olaylann 'afiste-
mi' şekline dönüştürülerek şek-
ünin sapunhnaya çahşıldığmı,
olayın çete mensuplannın sevk
edikrıek istenmesi üzerine baş-
ladıgmı bildirdi. Eylemciler re-
hin tuttuklan memurlardan 5 'i-
ni serbest bıraktılar. Cezaevin-
de 16 infaz korumamemunı re-
hin olarak tutuluyor.
Başbakan Ecevit'e iletilmek üzere hazırlanan metne birçok ünlü yazar imza koydu
Yağmurdereli'ye özgürlük çağrısı
Eşber YağmurdereB, Kasun 1997'de
sağbknedeniylegeçici olarak serbest
bırakıiınış, ancak 1998'de tekrar
cezaevinedönmekzorundakalmışü.
İstanbul Haber Servisi-
Uluslararası PEN Hapisteki
Yazarlar Komitesi'nin
girişimiyle bir araya gelen
13 ülkeden 267 yazar, Eşber
YağmurdereK nın koşulsuz
serbest buakdmasmı istedi.
Başbakan Bülent Ecevit'e
iletilmek üzere hazılanan
metne, aralannda HaroM
Pinter, Margaret Arwood,
Sosan Sontag gıbi ünlü
yazarlar da imza koydu.
Bildiride, Yağmurdereu'nin
cezaevinde olması
Türkiye'nin ifade özgürlüğü
konusundaki isteksizhğinin
kanıtı olarak gösterildi. Çek
Cumhurbaşkanı ve Çek PEN
üyesi Vaclav Havel de
Türkiye ziyareti sırasında
PEN'inbu görüşünü
Başbakan Ecevit'e iletmişti.
• Eşber Yağmurdereli'nin Önemli bir yazar
da olduğu ifade edilen ve 267 yazarın
imzasını taşıyan bildiride, "2015 yılına kadar
cezaevinde kalacak olan Yağmurdereli'nin
suçu ne" diye soruluyor.
Uluslararası PEN Hapisteki
Yazarlar Komitesi'nce
kaleme ahnan bildiri,
kuruluşun internetteki
sitesine de konuldu.
İnsan haklan
savunucusu
55 yaşındaki
Yağmurdereli'nin 10
yaşından beri gözlerinin
görmediği, insan haklan
savunucusu ve avukat
olmasının yanı sıra önemli
bir yazar da oldugu ifade
edilen bildiride, "2015 yüma
kadar cezaevinde kalacak
olan Yağmurderefi'nin suçu
ne" diye soruluyor.
Dünya Yazarlar Derneği,
Uluslararası PEN'in Türk
yetkılilerinden
Yağmurdereli'nin serbest
bırakılmasını ve konuşma
cesareti gösterenlerin
üzerindeki baskuun
kaldınbnasını istediği
belirtilen metınde şöyle
deniliyor: "YağmurdereK,
Kasnnl99rdesağnk
nedeniyle geçici olarak
serbest bırakıkn, ancak
Haziran 1998'de \eniden şu
anda kaknğı cezaevine
dönmek zorunda kakh.
Eşber Yağmurdereli'nin
cezaevindeki gönleri
uzadıkça dünya olceğmde
insan haklan savunucuian ve
sanat dünyasnuntepkiside
büyüyecektir. 29 Eylül günü
Yağmurdereli, nayaünı insan
haklanna adayan biri olarak
Fransa Bordeauı
Barosu'nun 'Ludoviç
Trarieux Ödülü'ne layık
görüklü. Bu ödül ük kez
Nelson Mandela'ya
veribnişti. Türk
hükümetinden evrensel insan
haklan ve ifade özgürlüğü
çerçevesinde Eşber
Yağmurdereli'nin koşulsuz
serbest bırakılmasını
istiyoruz."
Kanayan yara cezaevleri
Gerginliğin
nedeni af
ve T tipi'
ÖZKANGÜVEN
ALPERTURGUT
Hükümettin 2 yıldır gün-
deminde bulunan "Af" ko-
nusu, adli ruruklulann "en
büyükbeklentisi" durumu-
na geldi. Geciken af adli tu-
tuklulann, yapunı süren F
tipi cezaevleri de siyasi tu-
tuklulann tepkısini çekiyor.
Kısacası cezaevleri "kay-
nayan kazan" özelliğini
sürdûrüyor. Sağlık prob-
lemleri, sevkler, görüşme-
lerde yasanan zorluklar ve
aileler üzerindeki baskı gi-
bi olumsuzluklar ise soru-
nun "taü" bölümlerini
olusturuyor.
BülentEcevit'in eşi Ran-
şan Ecevit tarafuıdan gün-
deme getirilen affın ger-
çekleştirihnesi için adli tu-
tuklular tarafından zaman
zaman isyan çıkanldı, in-
faz koruma — _ _ _
memurlan re-
hin almdı.Çe-
zaevlerindeki
sorunlann sa-
dece küçük
bir bölümü-
nün af ile çö-
zülebileceğini
ileri sürenle-
rin sayısı ise
gün geçtikçe
arnyor.
Mafya li-
derlerinin
"içeri" koko-
reç tezgâhlan
ve aşçılaruıı
da beraberin-
de soktuğu,
hemenhemen
her gün cep
telefonlan ve tabancalann
ele geçirildiği Türkiye ce-
zaevleri durulmuyor. Bir
yanda siyasi tutuklu ve hü-
kümlülerin "insani" hakla-
nnın gündeme getinlmesi
amacıyla başlattıklan ey-
lemler kanlı operasyonlar-
la noktalanırken diğer yan-
da adli tutuklu ve hüküm-
lûler 2 yıldır istedikleri af-
fin gerçekleşmesi için is-
yan çıkanyor. Devlet ise
cezaevlerini hsbh' yollan
anyor. İnsan haklan savu-
nuculan, Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'ün bu
tûr olaylann af konusunu
tehlikeye sokabileceği yö-
nündeki açıklamalanyla
birlikte affin, psikolojik iş-
kence haline getirildiğini
savunuyor.
Adalet Bakanlığı'nın 1
Ağustos 2000 verilerine
göre, 474 cezaevinde 10
bin 826'sı siyasi, 61 bin
183 'ü adli ohnaküzere top-
lam 72 bin 9 tutuklu ve hü-
kümlü bulunuyor.
Adliler
Cezaevlerinde en fazla
başı boşluk, adli tutuklu ve
hükümlülerin kaldıklan
yerlerde yaşanıyor. Başta
organize suç örgûtü liderle-
ri ve üyelerinin, kaldıklan
cezaevlerini adeta çiftliğe
dönüştürdükleri ve istedik-
leri gıbi davrandıklan ileri
sürülüyor. Hemen hemen
i tutuklular
iki yıldır
söylenmesine
rağmen bir türlü
gerçekleştirilmeyen
af, siyasi tutuklular
ise yapılmakta olan
F tipi cezaevleri
için ayakta.
Devletin
cezaevlerini ıslah
amacıyla yaptığı
girişimler ise insan
haklan
savunucularmın
tepkisini çekiyor.
her gün içeride cep telefon-
lan ve tabancalar ele geçi-
riliyor. infaz koruma me-
murlannın içeridekilere
"lahmacun" servisi yaptık-
lan iddia ediliyor. Ve de\iet
zaman zaman "âciz kakb-
ğmı" itiraf ediyor.
Siyasikr
Siyasiler, devletin kendi-
lerini öncelikli hedef ola-
rak gördüğünü düşünüyor.
Bugüne kadar sayım ver-
meme, rehin alma, açlık
grevleri ve ölüm oruçlany-
la sonınlannı kamuoyuna
aktarma yoluna gittiler.
1996 yılındaki ölüm oruç-
lannda 12 kışi yaşamını yi-
tirdi. Ankara Ulucanlar Ce-
zaevi'ndeki operasyonda
10 siyasi tutuklu ve hü-
kümlü yaşamını yitirdi.
Operasyonlarda yaralı ola-
rak kurtulanlar, halen "i-
———^— dam istemrv-
le" yargı
önünde. Bur-
dur Ceza-
evi'nde yaşa-
nan olaylarda
güvenlik güç-
lerinin değil
de kolu ko-
partılan Veü
Saçıhk'ın ce-
za alması, du-
rumun vaha-
metini ortaya
koyuyor. Si-
yasi tutuklu
ve hükümlü-
ler. aynmsız
genel af isti-
yor ve yann-
dan itibaren
"F tipi cezae>1eri için açhk
grevine' başlıyor.
Devletm yaklaşımı
Cezaevlenni ıslah etmek
için devletin öngördüğü
yöntemlerin başuıda F tipi
cezaevleri geliyor. Buna
göre bu cezaevlerinde ka-
lanlar l ve 3 kişilik hücre-
lere konulacak ve bunlann
birbiriyle görüşmelerine
izin verihneyecek. Terörle
Mücadele Kanunu'nun 16.
maddesine dayanılarak ha-
zırlanan projeye göre 12 F
tipi cezaevi yapılacak.
Bunlardan 6'sı tamamlan-
mak üzere. Ancak insan
haklan savunuculanna gö-
re suç işleyen kişi. cezaevi-
ne girerek özgürlüğünün
kısıtlanmasıyla ceza çeki-
yordu. Ancak F tipi, kişi-
nin yaşama, kişiliğinın
elinden alınması, haberleş-
me, hakkını arama yollan-
nı tıkayan bir uygulamaydı.
Hükümet, iİcincı olarak
"Ceza İnfaz Kurunüan ve
Tutukevleri tzleme Kurul-
lanKaüunTasarısı'*nı gün-
deme getirdi. Tıp. kamu
yönetimi, sosyoloji, psiko-
loji, sosyal hizmetler ala-
nında çalışan insanlardan
oluşan bu kurul, devlet me-
murluğu statüsünde görev
yapacaktı. Bu durum onla-
nn bağımsız olmayacağuıa
yönelik kuşkulan da bera-
berinde getirdi.