18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet lmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkava # Yazıışlen Müduru. lbra- him Yddız # Sorumlu Müdür. Fik- ret Üldz # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara tstıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomı Özlem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdnlkadir Yucelman • Makaieler Sami Karıören 0 Düzeltme Abdallah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edib« Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu llhan Sdçuk (Başkan), Orhan Eriaç, Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner,lbrahim Ydds,Oriun Bursah, Mastafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvan N c 125,Kat4,Bakanhklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • tzmır Temsılcısı. Serdar Ktak, H Zıya Blv 1352S 2/3Td 4411220, Faks 4419117•AdanaTansılcıs Çetin Yifenoğhı, lnönü Cd 119 S. No:l Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks 363 1215 Müessese Mudürü Üstün Akmen 9 Koordınatör Ahmet Korulsan # Muhasebe Biilent Yener • ldare Hüseyin Gürer • Satış FazUetKuza MEDYA C: • Yönetım KuruJu Başkam - Genel Müdur Gîlbin Erduran # Koordınatör Reha Işıtman 9 Genel MüdurYaıdınıcısı SevdıÇotan Tel 514 07 53 - 5139580-513846M1.Faks 5138463 Ya>ımlayan %e Basaa* \ em Gun Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılık A Ş Türkocağı Cad '9 41 Cagaloglu V»134 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel (O'212)512O5O5(2Ohat) Fak» (0/212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 25 EKİM 2000 îmsak:5.53 Gûneş: 7.20 öğle: 12.55 tkindi: 15.48 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.38 Türk doktorun başansı, kanser tedavisi gören kadmlara umut oldu Kolda yınnurta üretimiLONDRA(AA)-Kadın yumur- talıklannın yennden alınarak bır başka yere nakledilmesıyle yumur- ta üretiıninin sürdûrûlebileceğinı geçen yıl açıklayarak olay yaratan Türk doktor Kuthık Oktay, bu ko- nudaki ilk denemelerin başanyla sonuçlandığını ve iki Amenkalı kadının kollanna nakledilen yu- murtalıklannın yumurta ürettiğinı açıkladı. New York'taki Comell Üniver- sıte Hastanesi doktorlanndan Ok- tay ile Ingilîz kısırlık tedavisi uz- manı Dr. RogerGosdentarafindan geliştirilen teknikle ilgili ilk dene- melerin sonucu, Oktay tarafindan • Doktor Kutluk Oktay, kadın yumurtalıklanmn yerinden alınarak başka bir yere nakledilmesiyle yumurta üretiminin sûrdürülebileceğini ispatladı. Tekniğin ilk denemeleri ABD'li iki kadın üzerinde başanyla sonuçlandı California'da yapılan bir kongre- de tıp dünyasına duyuruldu. Dr. Oktay'ın kadın yumurtalıklannın nakliyle ilgili çahşması, öncelıkle kanser tedavisi görmek zorunda kalan ve bu yüzden doğurganlık- lannı yitirme tehlikesiyle yüz yü- ze gelen kadınlann anne olrna şans- lannın yaşatılmasını hedefliyor. Bu tür kadınlarda vücudun teda- vi sonrasında doğurganlığı sağla- yan hormonlanndan mahrum kal- dığına dikkat çekilirken, Dr. Ok- tay'm geliştirdiğı teknikle tedavi ön- cesi alınan yumurtalıklann, daha sonra kadının koluna nakledilme- sinın ve burada üretimini sürdür- mesinin sorunu ortadan kaldırdı- ğına işaret ediliyor. Tekniğin ilk denemeleri iki Amenkalı kadın üzerinde yapıldı ve başanyla sonuç- landı. Yumurtalıklan bulundukla- n yerden alınıp kollanna nakledi- len her iki kadının vücutlannın da başanyla yumurta ürertiği ve kol- lardan alınan bu yumurtalann don- durularak depolandığı, Dr. Oktay tarafindan tıp dünyasına açıklan- dı. Tekniğin kanser hastalan dışın- da yaşamının geç safhalannda an- ne olmayı planlayan kadınlarca da kullamlabılecegını belirtenDr. Kut- luk Oktay, 25 yaşında bir kadının yumurtalığından alınacak bir hüc- renin dondurularak 20-25 yıl son- ra kullanılabileceğini öne sürdü. Turkcell Genç WAP nedir? Sıııpkli h.ıll.ı k.ıiın.iflan kıs.1 rıifisaj ıı.ıMHutr-ıı IK-MI |)i;itık IIPMI fknmııııık VVAP hmııpli TURKCELL Yeni Ericsson A2618Kalbinizde kim varsa, artık ekranınızda da var... Ericsson A2618, istediğiniz herhangi bir resimle açılıyor;* evet gerçek bir fotoğraf var karşınızda. Turkcell Genç WAP ile mobil internet en pratik şekilde parmağmızın ucunda. Snap-on kapaklan çeşit çeşit. Kişiliğinizle birlikte renk değiştiriyor. Melodilerini, çalış- ma biçimini kendinize göre ayarlıyorsunuz, kendinize göre konuşuyorsunuz. 'tstedığinız herhangi bır fotoğrafı, yaztyı ya da (iztmt ücretsız yükUtmek için ajağıdakı telefon numaralartndan sıze en yakın satıs noktalartm öğrenebılırsıniz. Ericsson Mustert Htzmetlerr (0-212) 286 86 86 Türkıye Yetkılı Dıstnbütorim K.V.K. Miisten Hızmetkn: (0-216) 445 70 45 (pbx) ve GEN-PA Mtisterı Htzmttleri: (0-212) 287 17 17 (pbx) ERİCSSON SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Faşizm'in Türkçesi' mi? Gâzi Mustafa Kemal Paşa, 1930 senesi yazında; Yalova'ya onu zıyarete gelen, zamanın Paris Büyü- ketçisi, -onun eski dostu- Aii Fethi (Okyar) Bey'e; şu, üzerinde çok düşünülmesi gereken, sözleri söylemiştir: "...bugünkü manzaramız, aşağı yukan bır dictature (diktatöriük) manzarasıdır. Vakıa bir Meclıs vardır, fakat dahil ve hariçte bize dictateur nazanyla bakıyorlar. Ge- çen sene Ankara 'yı ziyaret eden, Alman muharririerinden Emil Ludvig, bana şekl-ı idaremtz hakkında, tuhafsual- lersormuş ve dıktatöriüğûmüze kanaat ederek geri dön- mûştür ve bu kanaatinı de yazmıştır..." "...Halbukıben Cumhuıiyet'ı, 'şahsi menfaatım' içinyap- madım. Hepimız fânıyız. Ben öldûkten sonra, arkamda kalacak müessese, bir istibdad müessesesidir. Ben ise millete miras olarak, bir istibdad müessesesı bırakmak ve tarihe o suretle geçmekistemıyonjm..." (Fethi Okyar'ın Anılan, 'Atatürk, Okyar ve Çok Partilı Türkiye', s. 98. T. \ş Bankası KüttürYayınlan, 1997) Mete Tunçay, yeni bir 'muhalefet fırkası'mn kurulma- sıkonuşulurken, "...biröncekigece, Yalova'da Gâzi'ye, Samsun Valisi Kazım Paşa'nın (Inanç), "valilerin elin- de selâhıyet bırakılmadığından, en küçük memuru bile, Halk Fırkası mutemedme sormadan, azil ve tayin ede- mediklennden ve nüfuzu bu kadar sınırianan valilerin iş göremedıklehnden yakındığını" anlatıyor. (Tek Parti Yö- netimi'nin Kurulmaa 1923-1931, Yurt Yayınlan, s. 252,1981) Gâzi'nin Ali Fethi Bey'e ilk aktardığım sozlerdeki 'is- tibdad' kavramının 'içeriği'; ikincı aktardığım, Kazım Pa- şa'nın sözlen ışığında bakılınca, daha lyı anlaşılıyor: CHP, hızla 'totalıterlık' yolunu tutmuştu; Serbest Fırka 'mu- halefetı'yie onu dengelemek çabası sonuç vermeyecek- ti; çünku 9 Mart 1931 de Recep Peker, CHP'nin -3. de- fa- Genel Sekreteri seçılmişti; bunun ne anlama gekii- ğini, bir yabancı -zamanın ABD Ankara Büyükelçisi- J. C. Grev, şöyle özetliyor: "...aynı zamanda Halk Partisi'nin, bir baştan bir ba- şa, yeniden örgüttenmesine girişildi. Eğer çtkardı- ğım sonuçlarda yanılmryorsam, bu yeniden örgüt- lenme, Halk Partisi'ni faşist ilkelere dayalı bir siya- set/eğttim örgütüne dönüştürecek; faşizm'in Tûrkçe- si, bir 'Yeni Kemalizm 1 olacaktır.." (M. Tunçay, a.g.e., s. 318) Düşünebiliyor musunuz? 'Mazlum Milletler'in umu- du, anti/Emperyalist, özgüriük ve bağımsızlık savaşçısı 'Kemalizm', Faşizm'in Türkçe kopyasına dönüşüyor, hem de Genel Başkanvekili ısmet Paşa'nın, tam gü- venine sahip -ilerde 'Millî Şef, onu Başbakan da yapa- caktır-; Mustafa Kemal Paşa'nın, başından beri 'yolda- şı' ve 'sılah arkadaşı' Recep Bey (Peker) tarafindan! Insanın aklı, kolay kolay almıyor. Medenlyetçlırk'. mürrrtazmillet! CHP'Berici'sininhâlâövündüğü 'HalkevlehveKöyEns- titüleri'rim tasarlanışında ve uygulanışında; -alttan alta- bir Sovyet ilhamı vardır; vardır da, Mete'nin (Tun- çay) kapsamı geniş, aynntısı bol çalışmasına aldıgı, şu dipnota acaba ne dıyeceksınız: "...Halkevlen'nin, Nazıler'm ilk döneminde onlarlaya- kınlığının bir belirtisi Leipzig'de çıkan llustrierte Ze- itung'un, Türkrye Cumhuriyeti 'nin 10. yıldönümü do- layısıyla, bır 'cemıle' olarak, Turkçe basım yapıp, Halkev- leri'ne onar tane dağıtmış olmasıdır. 25 Teşrinievvei (Ekim) 7933..." (a.g.e. s. 321) CHP'nin 1935 Kurultayı'na sunulan Program ve Tü- zük 'taslağının', Faşizm'den ve Nazizm'den taşıdığı '//- hamlar'; evet, Gâzi'nin öfkesini mûcip otmuştu; bu öfke- yi giderecek bazı şeyler, yapılmasına yapılmıştı ama; fa- şizan totaliterlik eğilimi, hem Recep Peker'in, hem b- met hnönü'nun, gorevden alınmalanna neden olsa da; CHP, Mustafa Kemal'in 1938'deki ufûlünden sonra, onun be- ğenmeyıp eleştırdiği programı ve tüzügü, 'Millî Şef yö- netimınde uygulamayı, -bir manada- sürdürmemış midir? Halkevleri, bu uygulamanın etkili örneklerinden biri. Memlekete hizmetlen dokunduğu da reddedılemez; ay- nı şekilde, Macaristan'daki 'Milli Kültür Cemiyeti', Çe- koslovakya'daki 'Masaryk HalkTerbiye Müessesesi', Karya'dakı faşist 'Dopolovaro', Aimanya'daki Nazi Par- tisi örgütlenyle; Ingiltere'dekı 'Halk Terbiye Cemiyeti' ve 'Radyo Dersleri Dinleme Kulüpleri' gıbi ömeklerden 'ılham' aldığı da reodedılemez; zıra, 'Halkevlen Teşkilât, ldare ve Mesaı Talımatnamesi'nde, bu açıkça zikredilmiş; buna mukabil, dönemin Sovyet örgütlerinden de ilham aldığı, es geçılmiştir. 18 Şubat 1932de dört il merkezinden başlayarak, yur- dun dört bucağında açılan Halkevleri, Recep Peker'in görev süresi içinde, sayıca 120'yi aşmıştı; kuruluş gerek- çeleri ise, aynı Talimatname'de şöyle açıklanıyordu: " fırkamız rehberliğiyle kurtardığı vatanı, siyasal, iç- timai ve iktisadi denn ve sağlam temeller üzerinde yûk- seltmek karar ve azmindedir.(...) Bugün vâsıl olduğumuz merhale, üzerinde bulunduğumuz yolun henüz başlan- gıcı demektir. (Buraya dikkat!) Medeniyetçi ırklar ve mûm- taz milletler için, esasen bu yolun müntehası (sonu)yok- tur..." (a.g.e. s. 320) 'Medeniyetçi ırk', 'Mümtaz millet'!.. sizce bu termi- noloji, 'demokrat' ve 'halkçT bir terminoloji sayılır mıydı? Can alıcı bir soru... t j nönü Cumhuriyeti', kültür 'ilericiliği'ni, tabanı üre- I tim alt/yapısının geliştirilmesi ve yenileştirilmesi oian, ekonomik ilericiliğe tercih etmiştir üstelik Em- peryalist Batı'lı 'Sistem'in, Tanzimat'tan beri Bat Türkleri'ne, bunu 'dayatmış olduğunu' hiç düsûnme- miştir! öyle kı, II. Dünya Savaşı sonunda 'lnönü Cum- huriyeti1 , San Francisco Konferansı'na -dolayısıyla BM Teşkilâtna- katlabilmek için, 'Hür Dünya' tarafindan 'de- mokratikleşmesı' istenen, Avrupa'daki 'totaliter' -diğer ikisi, Franco Ispanya'sı ile Salazar Portekiz'ı- ülkeden birısıydi; 'alafranga' bir Bürokrasi, Köy Enstitüleri, Halkevleri çevresinde oluşmuş, 'alafranga' bir Intel- ligentsia; 'Bürokrasi'yle 'iş yapan', onun 'yetiştirme- si' -o da 'alafranga'- bir ticaret Burjuvazisi, 'rejimin sahibi'ydiler artık CHP demek, bu 'mutiu azınlık' de- mekti. Bunu F. Giritlioğlu, CHP'li olduğu halde şöyle özetle- miştir: "...CHP, kurulduğu tarihten itibaren, hermahallin üstün sınıfına, memuruna, eşrafa, ağaya, zengine, pat- ron, tüccar, hülâsa, kalburüstü yaşayan takımına dayan- dığı için, istinat ettiği bu tabakadan kolaylıkla aynlama- mıştır..." (Türk Siyasi Tarihi'nde, CHP'nin Mevkii, Cilt II, s. 461/M. Tunçay, s. 330) Bugün aynlabilmiş midir? Meraklısı için not Tek-Parti dönemini aynntılı ola- rak inceleyecekler için dikkate değer ıkı çalışma öne- rilebilir: 1/ Mete Tunçay, 'Türkiye Cumhuriyeti'nde TEK PAR- Tİ YÖNETİMI'nin Kurulması: 1923-1931. Yurt Yayın- lan. 1981. Ankara. 2/ Cemil Koçak, 'Türkiye'de Millî Şef Dönemi: 1938/1945'. Yurt Yayınları. 1986. Ankara. http-yAvww.prizrna.nettr/AİLHAN http7/www.bilgiyayınevi.com.tryailhan Faks/0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle