Katalog

25 EKİM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kazakistan'm 9. bağımsızlık yıldonumu • Istanbul Haber Servisi - Kazakistan'm 9. bağımsızlık yıldönümü, Istanbul Üniversitesi (fÜ) ve Kazakistan Elçiliği'nin ortaklaşa düzenlediği "Türk-Kazak Dostluk Gecesi" ile kutlandı. ÖSS başvurulan BKasım'da başbyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2001 Öğrencı Seçme Sınavı (OSS) 17 Haziran 2001 Yabancı Dil Sınavı 20Kasım2001 tarihlerinde yapılacak. Başvurular, 6 Kasım 2000'de başlayacak, 20 Kasım 2000'de sona erecek. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Fethi Toker, dün yaptığı yazılı açıklamada, 2001 OSS kılavuzlannın başvurma belgelerinin baskı ve paketleme işlemlerinın tamamlandığını bildirdi. Saray duvarlannm yıkıbnasına tepki • İstanbul Haber Servisi- Doğa Savaşçılan Çevre Orgütü Başkan Yardımcısı Yücel Keserlı tarafından yapılan açıklamada, Dolmabahçe Sarayı'nın duvarlannın yıkılması tartışmalanna tepki gösterildı. Keserli, Dolmabahçe Sarayı'nın duvarlannın, saraya yansıyacak trafık uğultusunu ve egzoz gazlanru önlediğini savundu. YurttaşUcta numaraü dönem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 28 Ekim Cumartesi gününden itibaren nüfus kütüklerinde kayıtlı yaşayan ve ölen toplam 120 miryon kişiye TC kimlik numarası verilecek. Tüm kamu hızmetlerinde tek bir numaranın kullanılmasını öngören sistem, ancak çağdaş nüfiıs cüzdanlannın hazırlanması ile işlerlık kazanabilecek. TBMMBaşkara İzgi'ye uyarı • İstanbul Haber Servisi -TBMMBaşkanlığı'na seçilen MHP milletvekili Ömer İzgi'ye milletvekili izleme komitelerinden uyan geldı. Izgı'den Meclis'in saygınlığını yûkseltmesi ve akrabalannın da TBMM'ye doldurulrnaması istendi. Milletvekili İzleme Komitelerince yapılan açıklamada, Meclis Başkanlığı'na kamuoyunda duyulan miletvekillerinden daha yûksek güvemn, eski Başkan Mustafa Kalemli dönemindeki koltuk skandalmdan sonra dûşmeye başladığma dikkat çekildi. ktanbura "Alo MotozHatü" • Istanbul Haber Servisi - Istanbul Büyüksehir Belediyesi'nce açılacak "Alo Moloz Hattı" ile inşaat ve benzeri yerlerde ortaya çıkan molozlann çevreye zarar vermeden toplanarak tekrar kullanılması amaçlanıyor. Büyüksehir Beledıyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daıre Başkanı Mustafa Öztürk, sıstemle ilgüi çahşmalann tamamlanmaması nedeniyle hattın telefon numarasmı daha sonra a;ıklayacaklannı söyledi. Kaypakkaya'yı üıbar ettiği için öldürüldüğü ileri sürülen Atan'ın ismi resmi belgelerde yok SangazTde kuşkulu cînayet Ytort Haberieri Servisi - TtKKO örgütü- nün kurucusu îbrahim Kaypakkaya'yı 29 Ocak 1973 'te Tuncelı'de ıhbar ettiği ıddı- asıyla önceki gün öldürülen CaferAtan'ın ismine hiçbir resmi belgede rastlanmıyor, eylem de kuşkulu bulunuyor. TÎKKO ey- lemi üstlenmezken eşı de Atan'ın, siyasi cinayete kurban gıttiği iddiasını yalanlı- yor. TtKKO mensuplannın yargılanmala- nyla ilgili sıkıyönetim mahkemeleri tuta- naklannda Kaypakkaya'yı ihbar eden ki- şinin H.G. olduğu belirtihyor. Sangazi'deki Orhangazi llköğretim Okulu'ndan geçen yıl emekli olan 51 ya- şmdaki Cafer Atan, önceki gün Meclis Mahallesi Leman Sokak'taki evuıe ge- len üç kişi tarafından kafasına kurşun sı- kılarak öldürüldü. Hürriyet gazetesine göre, saldırganlar Atan'ı eşi ve çocukla- • Emekli öğretmen Cafer Atan'ın cenazesi Sangazi Cemevi'nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Sangazi Mezarhğı'nda toprağa verildi. TÎKKO eylemi üstlenmezken Duygu Atan, eşinin siyasi cinayete kurban gittiği iddiasını yalanladı. nnın önünde,"27yılönce'Iuncefi'nin\fer- tinik Köyû'ne sığınan liderimiz tbrahim Kaypakkaya'yı testim ettin. Şimdi seni ce- zalandınyonız" diye öldürdüler. Atan'ın öldürülmesi, eylemin yanlış kişiye uygu- landığı yolunda tartışmalara yol açtı. Çün- kü TÎKKO militanlannın yargılandığı sı- kıyönetim mahkemelerinin belgelerinde Atan'ın ismine rastlanmıyor. Kaypakka- ya'nın yakalanması olayında "yegâne ib- bara" olarak H.G.'nin adı geçıyor. "tbo, tbrahim Kaypakkaya" adlı kita- bın yazan Turhan Feyizoğhı, TtKKO mi- litanlannca öldürüldüğü öne sürülen Ca- fer Atan adını ilk kez duyduğunu söyle- di. Feyizoğlu, Kaypakkaya'nın ihbaredil- mesi olayında "bir öğretmenin" var oldu- ğuna ilişkin söylentiler duyduğunu, ancak resmi belgelerde böyle bir kişinin adının geçmedığını söyledi. Hürriyet'in habe- rinde kaynak olarak gösterilen "tşkence- de Ölümûn GüncesT adlı kitabm yazan Nihat Behram ise kitabı tanık ifadelerin- den derlediği için ihbarcı olarak H.G'nin adına yer verdiğini anlattı. Behram, Ca- fer Atan'ın adını da anımsamadığını bil- dirdi. Muzaffer Oruçoğlu'nun "To- hum"adlı romanında da, "CeJal"diye bir öğretmendensözediliyor. Ancak Celal'in kim olduğu konusunda aynnö verilmiyor. Tunceli'de kaynaklar Cafer Atan'm "Kaypakkaya'nm yakalanmasından son- ra devlet korumasmda Bursa'ya gönde- rildiğini T 'öne sürerken resmi belgelerde adının geçmemesi konusunda yorum ya- pamıyor. Kaynaklar Atan'la birlikte H.G.'nin TtKKO'nun ölüm listesinde ol- duğunu öne sürerken örgütün eylemi üst- lenmemesi dikkat çekiyor. Atan'm cenazesi dün Sangazi Ceme- vi'nde öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Sangazi Mezarhğı'nda toprağa verildi. Duygu Atan, eşinin öldüriilrnesi- nin siyasi bir olay olmadığını belirtti. Jan- darma yetkilileri ise cinayetin TlKKO ör- gütü tarafından işlendiği yonündeki bıl- gilenn kesinlik kazanmadığmı ifade etti. TAEK Başkanı Yalcın 'Nükleer santral zorunluluk' OZANYAYMAN Kadıköy Belediyesi, Cumhuriyetm 77. yüı kudamalarma, İskefe Vleydam'adaMcşAyrfcanltbaştedı. (Fotoğraf: ÖZLEM GÜVEMLİ) Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Istanbul'da çeşitli etkinlikler düzenleniyor 77.yıl kuûamalanbcışladıIstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Bayramı'run 77. yıldönümü, Istanbul'da ger- çekleştirilecek çok sayıda et- kinlikle kutlanacak. Etkinlik- ler kapsamında paneller, söy- leşiler, kitlesel yüriiyüşler ya- pılacak. Kadıköy Belediye Başkanlı- ğı, Cumhuriyetin 77. yılı kut- lamalanna Kadıköy Iskele Meydanı'nda dün meşale ya- karak başladı. Kadıköy Bele- diye Başkanı Seiami Öztürk, ulusal bayramlann yalnızca deviet için değil, halk için de önemli olduğunu vurgulaya- rak "Bu yüzden resmi törenle- rin yanında srvil toplum örgüt- leriyle kutlamalar yapryonız" dedi. Öztürk, 29 Ekim Cum- huriyet Bayramı'nda Mo- da'dan Kozyatağı'ndan Suadi- ye'ye kitlesel bir yürüyüş dü- zenleyeceklerini belirtti. Ka- dıköy Kaymakamı Hüseyin Eker de 30 Ekim'e kadar kut- lamalann devam edeceğini ifade ederek "Kuru resmi tö- renlerin djşmda kadınlar, genç- ler, çocuklarla kutlamalara başhyoruz. Umarnn yakacagh- mız meşale Anadolu'nun dört köşesineulaşır'' dedi. Kadıköy Anadolu Lısesi ve Saint Jo- seph Lisesi öğrencılerinin ka- tıldığı törende, Belediye Baş- kanı Öztürk meşaleleri yaka- rak Cumhunyet Bayramı kut- lamalannı başlatb. Bu yıl ilk kez düzenlenen "Cumhuriyet Haftası 1. Cni- yen ve şeriatçı görüşleri nede- niyle kamuoyunda büyük tep- ki çeken güreşçi Harun Do- ğan'ı savundu. Spor ve sanat alanında siyasi düşüncelere göre ayınm yapmamn Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılacak en büyük zarar olduğunu öne sü- ren Taşkın, Türkiye Cumhuri- l^umhuriyet Bayramı'nın 77. yıldönümü düzenlenen etkinliklerle kutlanıyor. Kadıköy Belediyesi, dûn Iskele Meydanı'nda yakılan meşaleyle kutlamalan başlatırken, "Cumhuriyet Haftası l.Üniversite Etkinlikleri" kapsamında da Selanik ile Istanbul Bilgi Üniversitesi'nin kız basketbol takımlan maç yaptı. versite Eddntikkri''nin ilk gü- nünde dün Selanik Üniversi- tesi ile Istanbul Bilgi Üniver- sitesi'nin kız basketbol takım- lan MÜ Göztepe Yerleşke- si'nde maç yaptı. Bilgi Üni- versitesi, Selanik Üniversite- si'ni 79 - 50'lik skorla yendi. ANAP Istanbul 11 Örgü- tü'nce Cumhuriyet Bayramı nedeniyle düzenlenen etkin- likte konuşan ANAP tstanbul tl Başkanı Îbrahim Taşkm, Sydney Olimpiyatlan'nda ay yıldızlı ulusal formayı giyme- yeti'ne emek vermiş isimlerin, devletçe sahiplenilerek daha başanlı olmalannın sağlanma- sı gerektiğini belirtti. Taşkm, alanlannda başanlı olduklan için dalgıç Yasemin Dallahç, güreşçi Hamza Yerlikaya ve balet Tan Sağtürk'e birer pla- ket verirken Bahçeşehir Bele- diye Başkanı Kemal Aydın ve yazar Emin Karaca da ANAP'lı gençlere Atatürk ve Cumhuriyet'i anlattılar. Tarihi Darphane binalann- da yann Iş Bankası'nın düzen- lediği ve National Geographıc Magazine'in arşıvlerinde yer alan Istanbul fotoğraflanndan oluşan, "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş/tmparatorhıktan Cumhuriyete Istanbul" baş- lıklı serginin açılışı yapılacak. Boğaziçi Üniversitesi Me- zunlan Demeği de 28 Ekim'de Çuağan Palace'da "Cumhuri- yet Batosu" düzenleyecek. Ge- cede, Boğaziçi Üniversitesi Dans Kulübü bir gösten suna- cak ve sanatçı Candan Erçetin konser verecek. Bahçelievler Belediyesi de 29 Ekim'de saat 17.00 de Ad- nan Kahveci Bulvan Hazne- dar Mevkii'nden başlayacak ve Milli Egemenlik Parkı'nda son bulacak "Cumhuriyet Yû- rûyûşû" düzenleyecek. Yürü- yüş sonunda "Cumhuriyet Şö- leni" yapılacak. Maltepe Üniversitesi Kon- ferans Salonu'nda 30 Ekim'de "Cumhuriyet'' fılmi gösteri- mi yapılacak. 1 Kasım'da da Prof. Dr. Aysel Çefikel, Prof. Dr. A. Ülkü Azrak, Prof. Dr. Ersan tlalın katılacağı "Cum- huriyet ve Devrimler'' konulu panel düzenlenecek. MABMAKA DENlZt'NDEKl FAYLAR1İNCELEYECEK ttalyan gemisi çalışmalara 27 Ekim'de başlayacak • Fransız Le Sutroit deniz araştırma gemisinin ardından Marmara Denizi'ndeki faylan bu kez Italyan araştırma gemisi mercek altına alacak. Araştırmada, fay hattının bazı bölümlerinin detay profili çıkanlacak. tstanbul Haber Servi- si- Italyan Bilim Araştır- ma Merkezi'ne (CNR) ait bir deniz araştırma gemisi Marmara Denizi içindeki faylan incele- mek üzere 27 Ekim gü- nü denize açılıyor. C- NR, TUBİTAK, MTA ve Deniz Kuvvetleri 'nin de içinde olduğu bir pro- je kapsamında gerçek- leştirilecek araştırmada fay hattuıın bazı bölüm- lerinin daha detay bati- metresı alınacak ve fay- lann hangi tarihlerde kı- nldığı saptanmaya çalı- şılacak. Istanbul Büyükçek- mece önlerinden Izmit Körfezi'ne kadar olan bölgede yapılacak araş- tırmada, karadaki fay hatlannda yapılan kazı çahşmalannuı bir ben- zeri denenecek ve deniz dibinden alınacak top- rak numunelerinin ince- lenmesi sonucu faylann yaşı, hangi tarihlerde kı- nldığıgibi sorulannya- nıtı bulunmaya çalışıla- cak. Calışmalar, bahar aylannda da detaylandı- nlarak sürecek. Italyan araştırma ge- misinin gerçekleştirece- ği projede görevli Istan- bul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr.Aykut Barka, Fran- sız ve Italyan deniz araş- tırma gemilerinin çalış- malanmn bilim dünyası açısından önemh olma- sına karşm olası deprem riskınin azaltılması ya da yol açacağı kaybm azaltıhnasma bir katkısı olmadığınnı kamuoyun- ca iyi bilinmesi gerekti- ğini söyledi. Depreme ilişkin ça- lışmalann ağırlıkla de- nize kaydınldığmı an- latan Barka, bu duru- mun depreme karşı alınması gerekli ön- lemler konusunda bir sapmaya yol açmaması gerektiğini kaydetti. İZMİR- Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Yalçm, nükleer santraldan vazgeç- mediklerini söyleyerek "Nükleer santralTürkiye için bir zorunluluk- tur.Avncaiddiaedildiğigibidışaba- ğunh da değüdir'' dedi. Türki cum- hunyetler arasında nükleer işbirli- ğini sağlamak amacıyla TAEK tara- findan düzenlenen "1. Avrasya Nük- leer Büimler ve Uygulamalan Kon- feransı''na katılan TAEK Başkanı Yalçın, konferansm amacuun söz konusu ülkelerin katılımıyla bir nükleer ajansın oluşturulmasını sağ- lamak olduğunu belirterek "Burada nükleer santrallara giden yolu aç- mak için toplandık dememiz müm- kün değiL Bu konu bütünün içinde sadece bir parça" dedi. Akkuyu Nükleer Santralı ihalesi- nin gündemden çıkanlmasmın ar- dmdan, nükleer santral taraftarlan konunun yeniden gündeme gelme- si için çalışmalarmı sürdüriiyor. Nükleer santrallan savunan başta TAEK Başkanı Prof. Dr. Yalçm ol- mak üzere bazı bilim adamlan, ko- nunun tekrar gündeme gelmesi için yurttaş olarak üzerlerine düşen her türlü görevi yapacaklannı vurgulu- yoriar. Bu anlamda sürdürülen çalış- malarda dikkat çeken unsurlardan birisi de, 1.5 yıl öncesinden planla- nan Avrasya Nükleer Bilimler ve Uygulamalan Konferansı'nda dile gelen "Tfirkive'de nükleer santral ohnazsa olmaz" söylemi oldu. 'Hükumetin karan yanhş' Kuruhnası planlanan nükleer ajansın 8 ydlık bir süre içinde yaşa- ma geçeceğini söyleyen Yalçm, bi- Umsel anlamda ortak projeler ürete- ceklerini ve buna, "Nükleer santral için birfikte hareket echyorlar" de- menin yanlış olacağını vurguladı. Prof. Dr. Cengiz Yalçm, hüküme- tin nükleer santral konusunu gün- demden çıkarmasmm yanlış bir ka- rar olduğunu iddıa ederek şunlan söyledi. "Ortada anti-nükker tobi- nin bir oyunu var. Kömür, petrol ve doğalgaztobüeriişbasmda. Bu mad- deler Türkiye'yi tamamen dışa ba- ğunh kılar. Oysa nükleer santrahn hammaddesi olan uranyumun re- zervini kolayhkla 10 y~± harta 15 yıl gibi bir süre sağlayabilirsiniz. 15 yıl- hk yakmnız olduktan sonra dışa ba- ğnnhhk diye bir şey olmaz." DilekSabancı J ya teşekkürplaketi tstanbul Tro Fakühesi "Prof. Dr. Muhlis Özen Hemodiyaliz Ünitesi'', Almanya'dan getirilen 12 diyaliz makinesrvk yenilendi. Hemodiyaliz Ünitesi Sorumhısu Prof. Dr. Semra Bozfakiroğlu, modernizasyon çahşmalan 6 ayda tnnnmhmn ünitede haftada 36 kronik hemodiyaliz hastasına bakılacağmı ifade etti. Istanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıklan AnabOim Dab'nda yapılan açıhş. töreninde, ünitenin yenilenmesi için kadada buhınan ve bağjş yapan aralannda Dflek Sabancı, Boeing, THY temsüdlerinin de olduğu çok sayıda kişiye teşekkür plaketi verikti. Törene i^adamı Sakro Sabancı, tstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, tstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Erzengin ve çok sayıda öğretim üyesi ka&kn. (Fotoğraf: GAMZE DEMİRDAG) GENİŞ AÇI HlKMET BtLA Türkiye-Rusya Rusya Başbakanı KasyanovTürkiye'de. Genç Rus lider, sempatik görünen bir adam. Gorba- çov'a gelinceye kadar Rus liderleri hep asık su- ratlı, az konuşan, ürkütücü bakışları olan, güven- sizlik veren insanlar olarak tanımıştık. Şimdi Kas- yanov da, o tipik Rusa benzemeyen bir sıcaklık- la çıkıyor karşımıza. Ve açık bir öneride bulunuyor: "Gelin, stratejik ortak olalım." Dile kolay bir öneri. Türkler ve Ruslar, btrbirterine hep düşman ol- dular. 17'nci yüzyıldan 20'nci yüzyılın başlanna kadar savaşıp durdular. Gerçı çıkar çatışması iki tarafı da "husumete" götüruyordu, amaTürk-Rus savaşlannın arkasında her zaman Batı Avrupa y- er alıyordu. Batı, Doğu'nun bu iki devini kapıştı- rarak dünya coğrafyasında kendi üstünlüğünü ku- ruyordu. Yaklaşık üç yüzyıllık boğuşma iki tarafa da çok şey kaybettirdi. Bir sıralama yaparsak, en çok kaybeden Türkler oldu. Sonra Ruslar... Ama en çok kazanan da Batı Avrupalılardı. Batı'nın elinde Karagöz-Hacıvat gibi oynatılan Türkler ve Ruslar, bu durumun farkına ne zaman vardriar? Birincı Dünya Savaşı'nın sonunda. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Ke- mal ile Sovyetler Bırliği'nin kurucusu Lenin, bu gidişe bir dur dediler. 1925'te imzalanan dostluk antlaşması, tarihi tersıne çeviren bir belge oldu. Yirmi yıl süren bu dostluk döneminın anılan hâJâ tazedir. Ikinci Dünya Savaşı sonunda Stalin yö- netiminin Türkiye'den toprak ıstekleri, Türkiye'nin de Batı şemsıyesine sığınarak NATO'ya gırmesi, yeni bir "düşmanlık" döneminın başlangıcı oldu. Türkiye ve Rusya soğuk savaş yıllannın en soğuk iki ülkesi olarak kırk yıl karşı karşıya yaşadılar. Soğuk savaş biteli on yıl oldu. Ama yıllann, hat- ta yüzyıllann getirdiğı güvensızlik, iki tarafın da bu gerçeği kabul etmesini engelliyor. Oysa yer aldıkları coğrafya, iki ülkeye de dost- luk ve işbirliği için tarihsel fırsatlar sunuyor. Böl- gelerinin iki büyük gücü olan Türkiye ile Rusya arasında bugünkü 3 milyar dolarlık ticaret hacmi, iki taraf için de ayıp değil mi? Rusya Başbakanı'nın şu sözleri çok anlamlı: "Artık birbirimizi yalnızca geleneksel mallan alan ve satan iki tarafşeklinde algılayan köhnemiş dü- şünce kalıplanmızı kırma zamanı geldi." Güvensizlık ortamında bıle, doğalgaz ve petrol alımıyla, taahhüt yatırımlarıyla büyük potansiyeli harekete geçirebilen iki ülkenin, ılişkilerini "bavul ticareti"nden çok daha büyük boyutlara çıkarma- lan gerekiyor. Hatta, Türkiye ve Rusya'ya yakışan, sadece ekonomik ilişkileri geliştirmek değil, bel- ki ondan da önemlisi, bir "kültürel işbiriiği" atağı başlatmalandır. Bu da sadece "Kızılordu Korosu" konserleriyle olacak iş değüdir. Yine karşılıklı ve planlı bir turizm hamlesi de Türklerle Ruslar ara- sındaki buzlann erimesi için çok önemlidir. Bütün bunları yapmak o kadar kolay mı? Elbet- te değil. Ama o kadar zor da değil. Sovyetler Biriiği'nin dağılmasından sonra Tür- kiye ve Rusya'nın iki bölgede çıkar çatışmastna girdiği biliniyor: Orta Asya ve Kafkasya. Türki- ye'nin, Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile ilişkileri son yıllarda gerilemiş olsa da, süreklidir. Arneri- ka'nın Orta Asya'da Türkiye'nin arkasındaki des- teğı çektiği de bir sır değil. O bölgede Rusya'nın yanı sıra Amerika, Avrupa ve Çin'in de at oynat- tığı gerçeğini dikkate almak gerekiyor. Kafkasya'da Türkiye'nin eli belki daha da güç- lü. Ama orada da cirit atanlar çok. Bu bölgede de hayallere kapılmadan gerçekçı politikalann za- manıdır. Türkiye ve Rusya'nın önünde Orta Asya ve Kaf- kasya için iki yol var: Ya çatışacaklar ya da anla- şıp, nimetleri paylaşacaklar. Üç yüzyıl çatışmanın sonuçları ortada olduğu- na göre, geriye anlaşma seçeneği kalıyor. Türkiye, Amerika ile "stratejik ortaklık" içinde. Rusya ile de "stratejik işbirfıği" yapsa fena mı olur? hikinetb@ntv.com.tr ADKF kuruldu 'Dinamik gücümüzle siyaseti etkileyeceğiz' BARIŞDOSTER Üniversitelerin Ata- türkçü Düşünce Kulüp- leri'nin çatı örgütü ola- rak Atatürkçü Düşünce Kulüplen Federasyonu (ADKF) kuruldu. Fede- rasyonun kuruluş amacı "Atatürkçü,Oericive dev- rimd gençlerin kabuğu- nu kmnası, umut oima- a" şeklinde açıklandı. Üç büyük ildeki üni- versiteler başta olmak üzere, üniversitelerin Atatürkçü Düşünce Ku- lüpleri ve Atatürkçü Dü- şünce Topluluklan'nda örgütlü olan gençler, Türkiye'deki gelişmele- rin, federasyon çatısı al- tmdabuluşmayı zorunlu kıldığını vurguladılar. Federasyon Başkam AB Şahin ve öteki kuru- culardan Özgür Erdem. Onur Şahjn, Ali Ozsoy. Salih Yavıız, Nur Arslan ve Sibel Korucu, Anado- lu'dan büyük destek gö- ren ADKF'nm sıyasette çekim merkezi olmayı amaçladığını ifade etti- ler. Federasyon çatısı al- nnda Atatürkçü Düşün- ce Derneği'nin bazı şu- belerindeki gençlik kol- lannm da olduğunu an- latan gençler, şunlan söylediler: "1990'larda Uğur Mumcu'nun öldürül- mesinden sonra ünrver- siteler hareketiendL Ba- ğmısız, laik,demokratik bir Türkiye'den yana olan binkrce genç, ülke- sine karşı sorumluluğu- nu Atatürkçü Düşünce Kulüpleri'nde örgütie- nerek gösterdi. Bu ku- lüpler, yapüklan etkin- üklerle, okullaranızda laikh'ğin, avdmlanma- nın, bflimseldüşüncenin simgesi haline geldi."' İlkkurult^ yann başhyor Türkiye 'nın katlana- rak büyüyen sorunlan- nın tek çözümünün, la : ik ve demokratik bir Türkiye yaratmak oldu- ğunun altını çizen genç- ler, "Cumhuriyet dev- rimlerinden aldığımız güç, ülkemizin geleceği için biz gençleri ve Ata- türkçü düşünceyi tek se- çenek haline getiriyor" diye konuştular. ADKF'nin çözüm öneren ve dinamik yapı- sıyla siyaseti etkileyece- ğînı söyleyen geçler, 26- 27 Ekim tarihlerinde Is- tanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Konferans Sa- lonu'ndaki ilk kurultay- lanna, kendileriyle bir- likte yürümek isteyen tüm gençleri çağırdılar.