Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2000 PAZARTESt
HABERLERIN DEVAMI
Türldye evlere kapandı ve sayılclıANKARA (CıırnhııriyetBürosu)-14. genel nü-
fus sayımı dün gerçekleştirildı. Yurttaşlar, uygu-
lanan sokağa çıkma yasağı nedenıyle pazar günü-
nütt
ev hapsinde" geçirdi.
Sayım sırasında kimlik bilgileri için yurttaşla-
nn sözlü beyanlan esas alındı. Sayımdâ yurttaş-
lara yöneltilen 43 soru hern uzmanlann hern de
yurttaşlann tepkilerine neden oldu. Sosyalbilim-
ciler ve ıstatistik uzmanlan, soru kâğıdının anket
tekniğine uygun olmadığını belırtırken sosyolo-
jik yapı ve süreçlerin daha iyi anaJiz olanağı tanı-
yacak, daha nitelikli sorulann sorulmamasını eleş-
tirdıier. DİE yetkilıleri ise nüfus sayımının işsiz-
lik, göç gibi kişisel durumlar ile konutlann altya-
pı üıtiyaçlannın nasıl karşılandığı tespitine dönük
olduğunu belirttiler.
Sayımda yurttaşlara yöneltilen sorulann ilk bö-
lümünde hane halkı reisine ve ikamet edilen ko-
nuta ilişkin sonılar yer aldı. Burada hane halkı re-
isinin evde olup olmadığı, evdeki misafir sayısı,
ikamet edilen yerin niteliği soruldu. Evli çiftler-
de "hane halkı râa" bölümüne kadın eşlerin ya-
zılmasına görevlilerin karşı çıktıklan öğrenildi.
Yurttaşlar, görevlilerin kendiienne verilen eğıtim-
de "Türkhe'de anaerkil aile olmaz. Erkek eşlerin
Bdı yazılacak" denildiğini anlatarak erkek eşlerin
adını yazmak istediklerini aktardı.
Sayımda yöneltilen "Hane halkının ferüerin-
den olup son bir yd içinde ölen var mı" sorusunda-
ld 22 Ekim 1999 tarih sınınnın, Marmara depre-
minin gerçekleştiği 17 Ağustos 1999 tanhini dı-
şanda bırakması ve anketin depremde ölenlerı
kapsamaması dikkat çektı. Uzmanlar, özürlülehn
sayısını tespit etmeye dönük sorulann da, yanlış
bügüerin verilmesine açık olduğu değerlendinne-
si yaptüar.
Soru formunun ilk bölümünde yurttaşlara ayn-
cakonutunmülkiyet durumu, konutta kaç oda bu-
lunduğu, ruvalet, banyo, mutfak ve borulu su bu-
lunup bulunmadığı sorulan yöneltildi. Ikinci bö-
lümde ise vatandaşlara cinsiyeti, yaşı, doğduğu
yer, özürlü olup olmadığı, varsa özrünün türü, şu
anda ve 5 yıl önce ikamet edilen yer, eğitim duru-
mu ve medeni durumuna ilişkin sorular yer aldı.
Kadınlara ise bugüne kadarhiç doğum yapıp yap-
madığı, bunlardan kaçının yaşadığı sorulan yönel-
tildi. Yurttaşlara sayımda, geçen hafta içinde bir
işte çalışıp çalışmadıgı, çalıştığı işyeri, esas mes-
leği, işsiz ise en son ne zaman iş aramak için gi-
rişimde bulunduklan ve çahşmama nedenleri de
soruldu.
Havalimanlanna sokağa çıkma yasağından ön-
ce gelen yurttaşlar uçaklannrn kalkış saatini bek-
lerkenyolcu uğurlamaya gelenler yasağın bitiş sa-
atine kadar alanda tutuldu. Yurtdışından gelen
Türk vatandaşlan da alanlarda bekletildi.
îl ve ilçe belediyeleri, lller Bankası'ndan daha
büyük pay almak amacıyla sayım sırasında nüfus-
lannı yüksek tutmak için son ana kadar her yolu
denedi. Ankara'da sayılmayanlara karşı ceza uy-
gulayacağını açıklayan Ankara Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Melih Gökçek, Ankara Valisi Yah-
ya Gür'ün kanunsuz yaptınm uygulanamayacağı
yönöndeki uyansına karşın sayım günü "Vatan-
daşın suyunu kesemem ama zainlı uygulamak ay-
n. Biz her zaman suyu tarifeü uygulanz. Aynca
hemşerflik hukukuna göre yurttaşlan ayırmanın
hiçbir mahsuru yok. Söylediğimiz cezalan kesin-
likle uygulayacağız. Burada sayümayıp da ahnan
para karşıhğında diğer yurttaşlardan hizmef ab-
nm demesi, yurttaşlann sömürühnesi anlamına
gefiyw" açıklamasını yaptı.
Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE) Başkanı Şefik
Yıküzeü. nüfus sayımının yoğun emek ve maliye-
ti olan bır çalışma olduğunu belirterek sayurun ül-
kenın istıkbalinı ortaya koyacağını söyledi. Soru-
lann tümünün uluslararası tanımlar ve ülke şart-
lannın gerektirdiği konular olduğuna işaret eden
Yüdızeli, yurttaşlann doğnı beyan vereceğıne
inandığını kaydetti. Yıldızeli, "Bu çahşma ülke-
mizin pl^nlanm^g, bürün karar organlannın ve-
receği artyapıyannmlan, temel konularda insanın
gefiştirümesi ve refah düzeyinin arrunlması içm
veritabanı olusturuyor.Onedenlede hepimizeya-
rarh olacakbir çahşma" diye konuştu. Avrupa ül-
kelerinde büyük göç hareketleri olmadığından so-
kağa çıkma yasağı olmadan sayım yapılabildiği-
nı beürten Yıldızeli, "Türkiye'de ise nüfusun yüz-
de 20'si oranında göç var, bu nedenie sokağa çık-
ma yasağı olmadan sayım yapılamazdı. Kimlik nu-
marası sistemiylevatandaşıtakip edecekbir sistem
yok" dedi.
Devlet Bakanı Tunca Toskay, dün akşam
düzenlediği basm toplantısuıda, 2000 yılı nüfus
sayımımn bugüne kadar gerçekleştirilen en
sorunsuz sayım olduğunu belirterek "Devlet Is-
tatistik Enstitüsü (DİE) sahaya hâkim ohnuştur.
Çıkao ufak tefek sonınlar mülki idare amirler-
ince engellenmiştir" dedi. Büyükşehırlerden
dığer yerleşim yerlerine nüfus aktarma ça-
balanna işaret eden Toskay, "Bu boşuna bir
gayrettir. Çünkü nüfusun aynı zamanda daimi
ikametgâhını da belirliyoruz. Bu sonuçlar
DtE'ye aktanldığında. sonuçlar halen bulun-
duklan değil, ikametgâhlannın bulunduğu yer-
leşim yerinin nüfiısu olarak kayıtlara geçti" de-
di. "tller Bankası'ndan beledryeiereaktanlacak
kaynaklarda bu beyan mı geçerti olacak"
sorusuna Toskay, sayım bölgelerindeki nüfus ve
ikametgâh bölgelerine göre nüfus rakamlannın
belirlendiğini, gerektiğinde her iki bilginin de
kullamlabileceğini bildirdi. ••- •
SAYIM ÎZLENİMLERİ
Islak turisüercenneûAYDEVENGÎN
, Istanbul turistlere ve sokak kedi-
lerine kaldı. Ama hepsi de sınlsık-
lam.
Kedilerin işi iş. Çöpçüler de ça-
hşmıyor ya, çöp tenekelerinin, ku-
tulannın içinde, üstünde, yanmda
yöresinde fînk atıyorlar. Çöplerde-
ki yenilebilir son kınntıya kadar
arayabilecek bol bol zamanlan var.
Peki yağmur? Ah, bu onlann za-
ten günlük yaşam gerçeği.
/ Ama turistlerin işi iş değil. tstan-
bul bütün güzelliği ve ancak dört
yılda bir erişilebilir ıssızhğı ile on-
lara kaldı. Gel gör ki hepsi sınlsık-
Jam. Oysa düşler kurmuşlardı; ka-
dınlar çimdik yemeden, erkekler sa-
tıcılarca itilip kakumadan kentte gö-
nüllerinin çektığtnce dolanacaklar-
dı. Kimse onlara Fatih Surtan Men-
met'ın kıhcırun orijinalmı satmak
için ısrar etmeyecek, taksi şoforlen
Sultanahmet'ten Eminönü'ne San-
yer üstünden görürûp üsrüne bir de
bahşiş istemeyeceklerdi.
Olmadı. Otellerinin balkonundan
bomboş sokaklara bakmakla yetin-
diler. Göze alıp sokağa çıkanlarsa
kaşlanndan, kirpiklehnden sızan
yağmur sulan ile az sonra yeniden
otele döndüler.
Sayım memurlanna gelince...
Onlann ıslanınca otele dönme
şanslan da yoktu. Sağanak altmda
bir evden Ötekine yûrüdüler. Hele
gecekondu semtlerinde çalışanlann
hali iyiden iyıye haraptı. Yol çukur-
lannda biriİcmiş gölcüklere, vıcık
vıcık çamura batmamak için evden
çıkarken postallannı, botlanm giy-
mişlerdi. Sayım sırasmda en çok za-
man harcadıklan uğraş "çöz bağ-
cıklan çıkar postah, giy postah>
t
eni-
den bağla" oyunu oldu.
Paşabahçe srrtlannda sayım ya-
pan gencecik bir kızla birlikte altı
.eve ginp çıktık. Beni devletin, sa-
yım memunı genç kıza verdiği ko-
ruma görevlisi sanıp ses çıkarmadı-
lar. Üstelik sayım memuru genç h-
zın "kupkunı" sorulan onlan kes-
meyince devamım bana anlatarak
sayımın tadıru çıkardılar.
Evin kızıyla ilgili bilgiler yazılı-
yor. Yanıtlan hane reısi veriyor.
Sayım memuru sordu:
- Kıznuzm medenidurumu nedir?
Dört yanıt seçeneği var: Hiç ev-
lenmedi, evli, boşandı, eşi öldü.
Adamcağız soruyu taduıı çıkararak
yanıtlayacak, ama memur lafi ağzı-
na tıktı, "Hiç evlenmemiş" seçene-
gine bir çarpı koyup 35. soruya at-
ladı. Hane reisı olanca doğallığıyla
bana dönüp devam etti;
- Vdla bey çok isteyen oldu ama
vennedik binyon nıu?.. Daha yaşı
küçük zaten» Ağabeyi askerde bfli-
yon mu? Narhdere'de 2. sıhhive bö-
hlğü, 2. takunda onbaşL Sekiz ayı
bitti. N'olacak, yaz sonuna döner iş-
te. Hele bir geisin. Artik ondan son-
ra bayırİBiyfau.
Sohbet devam edecekti ama za-
lim sayım memuru bırakmadı:
-Geçen hafta içinde bir işte çahş-
nnızmı?
Haydi buyrun, yanıtlaym baka-
hm. Hane reisi geçen hafta sah gü-
nü, sabahtan başlayıp akşama ka-
dar Üsküdar-Beykoz hattuıda çalı-
şan komşunun mınibüsünün tamiri-
ne yardım etti. Tabii sevabma ve
komşuluk hatınna...
Ben tarafsız gözlemci olduğum
için tartışmaya katılmadım, ama sa-
yım memuru adamın işsiz olduğu-
nu, ancak üç dakikalık bir "anlat-
ma-ters anlama-ters yanrüama-ye-
niden anlatma-yine ters anlama-bir
daha anlatma" sürecinın sonunda
saptayıp işaretleyebildi.
Giydik postallan, bağladık bağ-
cıklan, bitişik eve geçtik. Çözdük
bağcıklan, çıkardık postallan, gır-
dik içeri. Başköşeye kurulduk. Çay
kurabiye ikramını güçbela savuştu-
rup sayıma geçtik. Hane reisı dahil
13 kişilik bir ailedeyiz. "Reis"in du-
rumu zor. Çocuklann adlannı tek
tek bilemiyor. Doğum tanhlerini de-
sen, zaten bilmiyor. Kırk yılda bir de
olsa kapısını çalan "devfcfin önün-
de tedirgin. Evin kira mı, kendisinin
mi olduğunu yanıtlamakta kararsız.
Benden medet umuyor.
- Kendimin diyeceğim ama bey,
hani iman, tapusu, ruhsatı derlerse
needeceyük?
Sahi ne edeceyûk?
Sayım memuru kızcağız "Biznn
ev de aynen böyle amca, çekûune
sen" diye güvence verinceye kadar
kararsızhk sürdü. Sonunda kendi
evlerinde oturduklannı kabul etti.
13 kışiye iki odadan ibaret
u
kendi
evi"nde ve üç buçuk aydır işsiz.
Üç buçuk ay önce de bir ambar-
da hamallık yapıyordu. Bereket sa-
yım sorulan arasında "Peki bu 13
nüfus ne yiyip, ne içryor" sorusu
yoktu.
Oradan çıkıp dört eve daha girip
çıktık. Sayım öncesi eğitim sırasuı-
da her kişi için dört dakika süre har-
canması öğütlenmiş. Oysa biz altı
evdeki pratiğimizde adam başına 10
dakıkadan fazlasını harcadık. Ev-
deki hesap çarşıya uymuyor. Kim-
se "bagcık çöz, postal çıkar, postal
giy, bağcık bağla" süresuu ve süre-
cini hesaplamamış. Yağmur da ca-
bası. Sağanak hızlandıkça sayım
memuru kızcağız işi ağırdan alıp,
bir sonraki eve geçmek için yağmu-
run hız kesmesini bekliyor.
Bu eğlenceli oyuna keyıfle devam
edecektun, ama yedinci evin kapı-
sında beliren unyan ve çember sa-
kalı neredeyse göbeğme erişen bu-
"Müshıman kardeşim" evin içine
benun gıbi bir "namahrem"ın gir-
mesine izin vermedi. Zaten gazete-
ye de geç kahyordum.
Sayımı sayım memurlanna, îs-
tanbul'u ıslak kedilere ve turistlere
bırakjp gazeteye döndüm.
Çok sayıda yurttaş sayilmadı
Istanbul Haber Servisi - tstan-
bul'da genel nüfus sayımında ciddi
aksamalar oldu. Kentin en merkezi
ilçelerinden Kadıköy, Bakırköy ve
Bağcılar başta olmak üzere çeşıtli
'semtlerden gazetemizi arayan çok
sayıda yurttaş konutlanna sayım me-
muru gelmediğıni belirtti. Vilayet
sayım komisyonu yetkilıleri de özel-
ükle Kadıköy'den kendilerini çok
sayıda yurttaşın aradığını belirterek
j"Gece geç saatlere kadar ihbar akn-
jjuruz yerlere sajım memurlan gön-
dereceğiz. Sayabikükkrimizi sayaca-
ğız. Yasa gereği sayun işleroini yan-
na tızatmanuzmümkündeğil" dedi-
ler.
• Istanbul'da sayım işlemi saat saat
05.00'ten itibaren uygulamaya ko-
nulan sokağa çıkma yasağuıın ardın-
dan 08.00'de başladı ve 19.00'da so-
na erdı. Istanbul Vali Yardımcısı
JlayrettinBakıoğhı, sayımın herhan-
.gi bir sorun yaşanmadan sağlıklı so-
jıa erdiğini belirtti. Yurttaşlann so-
kağa çıkma yasağına üst düzeyde
uyduklannı vurgulayan Balcıoğlu,
.öğleden sonra bazı yurttaşlann ara-
yarak sayılmadıklannı bildirdiğini,
ihbar aldıklan bölgelere yedek me-
murlar gönderildığıni kaydetti. Dev-
iet Istatistik Enstitüsü (DİE) Istanbul
Bölge Müdürü Haydar Yddırun ise
Jıava muhalefeti nedeniyle bazı böl-
gelerde sayım işleminin geç başladı-
ğan bildirdi. Istanbul genelinde sa-
jom çalışmalannın bittiğini vurgu-
layan Yıldınm ancak sayılmadıkla-
jmı bıldiren yurttaşlann gece sayıl-
maya devam edileceğini kaydetti.
Yetkililerin "sorun yok" açıkla-
masına karşın gazetemizi arayan çok
sayıda yurttaş konutlanna sayım me-
muru gelmediğini belirtti. Kadıköy
yakasında Bostancı, Moda ve Acıba-
dem'den arayan yurttaşlar, Kadıköy
gibi merkezi bir ilçede sayılmama-
lannı "skandal" olarak değerlendir-
diler. Yurttaşlann çoğu ilgili telefon-
lara ulaşamamaktan yakırurken ula-
şabilenler, "Sayım memuru gönde-
receğiz dediler, ancak gelen olmadı"
diyerek yeniden gazetemizi aradı.
Adana
Bakırköy ve Ataköy'den de çok
sayıda yurttaş sayılmadığını bildir-
di. Ataköy flcincı Kısım H-2 Blokta
oturan bir yurttaş, bmadaki dairele-
rin bir kısırrunın sayıldığını, yansı-
nın ise sayılmadığını söyledi. Aynı
yurttaş telefonla ulaştığı Bakırköy
sayım bürosu yetkilılerinin kedisine
"Bazı memuriar göreve çıkmadı, bu
nedenle sonınlar yaşandı" dediğini
aktardı.
Polisi taşlayıp kaçtılar
ADANA (Cumhuriyet Gâney
tlleri Bürosu) - Adana'da daha
çok Güneydoğu'dan göç eden
yurttaşlann yaşadığı mahalieler-
de sokağa çıkma yasağına uy-
mayan ve lastik yaİcan çocuklar,
keBdilerine müdahale etmek is-
teyen polis araçlarmı taşlayarak
kaçtılar. Bu olaylar üzerine söz
konusu mahallelere panzerler
sevk edildi. Kentin hemen tüm
semtlerinde olaysızgeçen sayun
gününde, Kürt kökenlilerin yo-
ğun yaşadığı Obalar Caddesi ile
Dağlıoğlu, Şakirpaşa ve Gül-
bahçesi mahallelerinde, çocuk-
lar sokağa çıkma yasağını ihlal
ettiler. Olay yerinegiden güven-
lik güçlerine taş atan çocuklann
PKK İideri lehine slogan attık-
lan belirtildi. Daha sonra ara so-
kaklara kaçan çocuklar lastik
yakıp fiçı, teneke ve tahtaparça-
lanyla bankat kurdular. Bunun
üzerine polis ekipleri olaya mü-
dahale etti.
Polis aracının geldiğini gören
hemen hepsi çocuk yastaki ka-
labalık bir grup, sokak aralanna
kaçarken polis aracını da taşla-
maya başladı. Yakılao lastikle-
ri söndüren ve barikatı kaldıran
polisier, çevre sakinlerini ikaz
ettikten sonra olay yerinden ay-
nldılar.
Ancak çocuklann sokağa çık-
ma yasağını ihlal etmeye devam
etmesi üzerine olay yerine pan-
zerler sevk edildi. AA'nın habe-
rine göre, güvenlikgüçieri yasa-
ğı ihlal eden çocuklan evlerine
ginneleri için eğitilmiş dober-
man cinsi köpeklerle korkutur-
ken panzerlerle de su sıktılar.
Güvercinlerin mutlu günü Gend nüfas «^1™ nede-
0
nıyle istanbullularevıennehapsohırken cadde ve sokaklar boşakh, Hergiin binlerce insanın geçtiği
Eminönü Meydanı ise sayun nedeniyle güvercinlere kaldı. tnsansız bir
günün taduıı çıkaran güvercinlerünlü Yenicami önöndeözgûrcedolaş*
nlar.(Fotoğraf: HATtCE TUNCER)
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
kara'yı tanıyanlar bilir; Bahçelievler deyince akla ilk,
3-4 katlı, bahçeli yapılar gelir. Yükselen ağaçlar da
binalaria yanş/r. Kimi sokaklar kimliğini binalardan
değil, ağaçlardan alır.
Başkent Üniversitesi'nce, Anrtkabir'in hemen ya-
nından geçen Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde has-
tane inşa ediliyor. Böîgedeki tüm yapılar 4 katlı. Has-
tane inşaatı ise zeminle birlikte 8 kat.
Anakent Belediyesi 30.11.1999'da, 1/5000 ölçek-
li nâzım imar planını oy çokluğu ile onayladı ve nas-
tane için ilk adım atılmış oldu. Oy çokluğunun için-
de FP, MHP ve CHP'li üyelerin imzası var.
Yasaya göre, Anakent Belediyesi'nin yanı sıra
Çankaya Belediyesi'nin de bu değişikliği onaylama-
sı gerekiyor. Çankaya, 1/1000 ölçekli imar planını
onaylamadı.
Bu arada hastanenin inşaatı da yandan devam et-
ti. Ne demişler? Biz inşaatı yapaJım, izin arkadan gel-
sin!
Bunun üzerine Çankaya Belediyesi, inşaatı mü-
hüriedi. Olsun, mühür dediğin nedir ki? Sökersin gi-
der, inşaat devam eder...
Bu gel-gitler sürerken geçen cuma günü Çanka-
ya Belediyesi yrkım ekipleri, hastanenin fazla olan
katlanna müdahale için Fevzi Çakmak Caddesi'ne
geldiklerinde karşılannda inşaat çaJışanlannı ve Ana-
kent Belediyesi yetkililerini buldular.
Son durum şu:
Hastane inşaatının yasal olmadığına ilişkin mah-
keme kararianna karşın inşaat sürüyor, binanın te-
pesine de kocaman bir "Başkent Üniversitesi Has-
tanesi" yazılmış, geceleri ışıklandınlıyor!
Dokuyu bir yerden bozunca
Başkent Üniversitesi deyince akla ilk Rektör Prof.
Mehmet Haberal geliyor. Burada yanık tedavisi ve
organ nakli için kurduğu üniteyi adım adım geniş-
letti, üniversite düzeyine getirdi.
ûzellikle organ nakli konusundaki çaltşmalan ne-
deniyle kamuoyunun Prof. Haberal'a teşekkür bor-
cu var.
Bu noktanın altını çizdikten sonra Prof. Haberal'a
seslenelim...
Bu kaçak inşaat size yakışmıyor Sayın Haberal.
Birelin parmaklannı düşünün, kendi içinde bir uyu-
mu var. Bir kişi size gelip, "Ben işaret paımağıma
birparmak daha ekletmek istiyorum. Beleş parmak
da buldum" dese, ameliyata koyulur musunuz?
Elbette hayır. Peki sizin yaptıgınızın bu örnekten
ne farkı var? Böîgedeki 4 katlı evlerin yanında yük-
selen ek 4 kat doğal dokuya uyuyor mu?
Organ bağışının yasallaşması için de çok çaba
harcadınız. Hukukla yüz yüze geldiniz. Koca semt-
te bir bina 8 katlı olursa bir şey olmaz mantığınızın,
anayasayı bir kere delmekten bir şey çıkmaz yakJa-
şımından nefarkı var?
"Başkent Üniversitesi Ankara, Aianya, Kuzguncuk
Yapılaşma Raporv ve Belgeleri" başlıklı bir krtapçık
hazırlattınız. Önsözünde sizin imzanız var. Ankara
bölümünü dikkatleokudum. Çankaya Belediyesi'nin
yapı ruhsatının fotokopisini basmışsınız. Dogru, izin
verilmiş. Ancak, yo> sevryesi üzerindeki kat sayısı ha-
nesinde 4, yapı yüksekliği bölümünde 12.50 metre
yazıyor. Oysa inşaatınızın aldığı boyut şu:
Kat sayısı 7, yapı yüksekliği 24.50 m!
Hastanenizin etrafında şimdiden inşaat anarşisi
başladı. Kimileri, 4 katlı binalan satın alıp "8 kata izin
verildikten sonra biz burada 10 kat da çıkanz" ha-
zıriığına ginşti. Katını satmaya yanaşmayanlara ne
yapılıyor, biliyor musunuz? En üst katı satın alryor-
lar, bütün musluklan açık bırakıp gidiyoriar. Bıktırma
politikası izliyorlar!
Bu yapılaşma beraberinde Anrtkabir'in siluetini
etkileyecek. Başkentte çevresi bozulmadık birAnıt-
kabir kalmıştı!
Kent dokusu da insan dokusu gibidir Haberal, bir
yerini bozdun mu, öteki taraflan da acıtır.
Haberal'ı, Anıtkabir siluetine ve kente bıçak çek-
memeye çağınrken Ankaralılara, 29 Ekim'de, 10 Ka-
sım'da Anıtkabir'i ziyaret edeceklere çağnda bulu-
nalım:
Atatürk'e "saygı" duruşunda bulunduktan sonra,
bu kaçak yapılaşmaya "kaygı"duruşunda bulunun!
balbay@cumhuriyetcom.tr
Boş yollarda kazalar: İrankaygısı
3 ölü, 21 yaralıANKARA (AA) - Genel nüfus sayımı
nedeniyle Türkiye genelinde sokağa çık-
ma yasağuıın uygulandığı saatlerde ba-
zı ülerde ve şehirlerarası yollarda mey-
dana gelen trafik kazalannda 3 kişi öl-
dü, 21 kişi yaralandı.
Şanlıurfa'da meydana gelen kazada,
Kemal Çakmak yönetimindeki 63 PS
182 plakalı otomobil, Şanlıurfa-Bozova
yol aynmında şarampole devrildi. Kaza-
da yaralanan araç sürücüsü Kemal Çak-
mak, eşi Remziye Çakmak ile çocukla-
n EKf, Hazan ve Davut Çakmak, tedavi
altına alındı.
Dursun Tokpınar yönetimindeki 73
DC 473 plakalı otomobil de Şanhurfa-
Mardin karayolunda şarampole devrildi.
Kazada yaralanan iki kişi tedavi altına
alındı. Aiyon'un Dinar ilçesinde meyda-
na gelen kazada iki kişi yaralandı. Kır-
şehır-Ankara karayolunda Adem Boz-
kurt yönetimindeki 06 GNC 54 plakalı
otomobil ağaca çarptı. Kazada, Nursel
Bozkurt (10) ile Yüksel Bozkurt (35)
yaşamuy yitirdi, yaralanan Adem ve Na-
gehan Bozkurt tedavi altına alındı.
Adapazan yönüne giden Çetin Kaçar
yönetuıündeki 31 TS 757 plakalı kam-
yonet, SalmanKurt'un kullandığı 14 ES
880 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada
Uzuntarla Beldesi Belediye Başkanı
Şükrû Bayraktar, Salman Kurt ve kim-
liği belirlenemeyen bir kişi yaralandı.
Zonguldak'ın Ereğlı ilçesinde görev-
li sayım memuru NuriyeAhmısık'm (26)
kullandığı otomobil şarampole yuvar-
landı. Kazada yaralanan Aitınışık teda-
vi altına almdı. Giresun'da AH Türk yö-
netimindeki 06 YFV 23 plakalı otomo-
bil, karşıdan karşıya geçmeye çalışan
Mükerrem Pekizoğlu'na (77) çarptı. Pe-
kizoğlu olay yerinde hayahnı kaybetti.
Kocaeli'nde meydana gelen 3 kazada 6
kişi yaralandı.
Yunanistan çekildiATİM4(AA) - Yunanistan, Türkiye'de
yapılan NATO tatbikatı "Destined Glo-
ry 2000"den çekilme karan aldığını
açıkladı.
Atina Haber Ajansı (ANA), Savunma
Bakanı Akis Çobacopulos'un. Yunan-
Rum ortak asken tatbikatı "Nikiforos-
Toksotis 2000" taıbıkatını ızlemek üze-
re gıttığı Kıbns Rum kesiminde yaptığı
açıklamada, Yunanistan'ın NATO tatbi-
katında yer alan hava, kara ve deniz kuv-
vetlerine ait birliklere 24 saat içinde Tür-
kiye'yi terk etme emri verdiğini duyur-
du.
Yunan Savunma Bakanlığı'nın tatbi-
kattan aynlma karanrun, "Türkiye'nin
tavırlanna bircevapanlanu raşıdığı" be-
lirtilen haberde şöyle denildi:
"Savnınma Bakanüğı'nm bu karan,
Türkiye'nin tatbikat sırasında art arda
olan tahriklerine ve Yunanistan 'dan ha-
valanan \iinan savaş uçaklannm, kom-
şu ülkenin iddia ettiği üzere, silahlardan
annduTİmıs bölge olan Limnos ve tkar-
ya adalan üzerindeki hava koridorun-
dan geçtikleri için Türk hava sahasuıa
gînnelennin yasaklanmasma bir cevap
oluştunıyor."
Haberde aynca, Çohacopulos'un, dün
sabah saatlerinde NATO Genel Sekrete-
ri George Robertson ile yaptığı telefon
görüşmesınde, söz konusu tatbikann ya-
sal olmaktan çıktığını ve Yunanistan'ın
bu nedenle tatbikattan aynlma karan al-
dığını bildirdiği kaydedildi.
Yunanistan dün de NATO'dan, tatbi-
katın hemen durdurulmasını talep et-
mişti. . .
I Baştarafi 1. Sayfada
derdığı bılgı notunda ge-
lişmenın kaygı vencı ol-
duğunu, Türkiye'nin kar-
şı stratejiler oluşturması
gerektiğini bildirdi.
Ankara Devlet Konuke-
vi'nde görkemli bir tören-
le son imzalann da atıldı-
ğı Bakû-Ceyhan boru hat-
tuıda yeni tehlikeler beliri-
yor.
Anlaşmaya BP adına
imza atan David Wood-
ward, törenin ardından
Cumhuriyet'in sorusu
üzerine boru hatnnın ya-
pun sürecini anlattı. Boru
hattının gerçekleşıp ger-
çekleşmeyeceğüun 6 ayhk
temel ve 12 aylık aynntılı
mühendislik çalışmalan-
nın ardından belirlenece-
ğini beürten Woodward
şunlan kaydetti:
"Eğer temel mühendis-
lik çahşmalannda genel
biryetertilik sağlanamazsa
tran,Supsa ve Novorossisk
alternaöflerini gerçekkşti-
rebilirii Bu bir <^şit sigor-
tadır. Bakû-Cevhan'ın ya-
şama geçirilmesi konusun-
da istekliviz, Fakat Bakû-
Ceyhan'uı gecUanesine ne-
den olabilecek riskli geliş-
meleri düşünmek zorun-
dayız. Bazı aşamalarda al-
ternatifleri düşünmemizi
gerektirecek zorluklar ya-
şanacaknr.Tamamlanaca-
ğma güven duysak da B
Plam'nı yapıyoruz. Bunu
yapmak zorundayız."
Azerbaycan ve Gürcis-
tan'uı boru hattının malı-
yetiyle ilgili henüz garan-
tı alamadıklannı belirten
Woodward, Kazakistan
petrolünün boru hatnndan
taşınmasırun da kesinlik
kazanmadığını, ancak ça-
lışmalann sürdüğünü bil-
dirdi.
Bakû-Ceyhan boru hat-
tının gerçekleşmesi için
oluşturulan sponsor grup-
ta yer alan şirketler ve pay-
lan şöyle: "Socar (Azer-
baycan Devlet Petrol ŞJr-
keti) vuzde 50; BP yüzde
25.41; Lnocalyüzde 7.48;
Statoil yüzde 6J7; TPAO
jüzde 5.02; Itochu yüzde
2.92: Ramco yüzde 1J5;
Dettayüzdelİ5."
BOTAŞ, anlaşmalann
imza töreninden önce Baş-
bakan Ecevit'e bir bilgi
notu göndererek gelişme-
lerden duyduğu kaygıyı
iletti. Bilgi notunda şu gö-
rüşlere yer verildi:
"Bazı kaynaklardan al-
dığımız bilguere göre Mep-
co'yu (sponsor grup) oluş-
turan üyeler, aynı zaman-
da, Bakû-Supsa,Bakû-No-
vorossisk ve Iran alterna-
tiflerinin deyeniden değer-
lendirümesi için bir çahş-
ma yapümasıru kabul et-
mişlerdir. Azerbaycan da
bu çahşmayı onaylanuştr.
(...) Türkiye olarak bu ko-
nudaki gelişnıeleri yalon-
dan takip etmek ve karşı
stratejiler geüştirmeye de-
vametmektefayda vanür."
Petrol çevreleri, alterna-
tiflere yönelik çalışmala-
nn sünnesine karşın spon-
sorgrubun oluşmasurın ve
bazı büyük şirketlerin de
projeyle ilgilendiklerini
göstermelerinin olumlu
birişaretolduğunu kaydet-
tiler.