25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Fincancı, avukat Ceyhan Mumcu'nun suç duyurusunu memnuniyetle karşıladığını söyledi ııa yene yorum raporu • Uğur Mumcu sanıkları için hazırladığı raporun, avukatlann talebi üzerine hazırlanan bir yorum raporu olduğunu belirten Prof. Fincancı, suç duyurusunun adli tıp anabilim dallannın çalışma yöntemlerinin kamuoyuna yansıması açısından faydah olacağını söyledi. Istanbul Haber Servisi - Is- tanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, avukat Ceyhan Mumcu'nun Uğur Mumcu sanıklannı gör- meden işkence gördükleri ra- poru verdıği suçlamasuıa iliş- kin olarak "Gördüğümeyada muayene ettiğüne dair bir ra- por değfl o. Avukat başvurusu üzerine kisilerin maruz kal- dıklannı iddia ettikleri bazı iş- kenceyöntemJerive buna bağ- b var olduğunu bildirdikleri yakınmalan göz önûnde bu- lundurularak yapuması gere- ken muayenderi ve laboratu- var tetkiklerini bfldiren biryo- rum rapor" dedi. Prof. Dr. Fincancı, adli bp anabilim dal* lannın çalışma biçiminın yar- gı önünde açıklığa kavuşturul- ması açısından Mumcu'nun suç duyurusunu "memnuni- yede" karşıladığını belirtti. DanışmanJık hizmeti Raporda muayene sonucu- nu ifade ettiğine dair bir bil- gi yer almadığını ifade eden Prof. Dr. Fincancı, "Yapöğı- mızis,cezaevindebulunanki- İSMAİL KOÇHAN, FAZİLET PARTÎSt SULTANBEYLİ tLÇE ÖRGÜTÜNE ÜYE Rüştü Aytufan'ı FP'li sakladı ALPERBALLJ ANKARA - Gazetemiz yazan Prof. AhmetTaner Kışlab'nın otomobiline bomba yerleştiren Rüştü Aytufan'a "yardnn veya- takhk" ettiği gerekcesiy- le hakkında dava açılan tsmaü Koçhan adli sanı- ğın FP'nin Sultanbeyli il- çe örgütüne üye olduğu ortaya çıktı. Operasyonda gözaltına alınan tsa Polat adli zanlının ise şeriatçı terörle baglantısının 12 Eylül 1980 öncesine uzandığı belirlendi. Rüştü Aytufan, emniyet ve DGM Başsavcılı- ğı'ndaki sorgusunda "Kudüs Ordusu''nun fa- aliyetlenne ılişkın aynnü- h bilgi verdi. Cumhuriyet'in elde et- tiği Kışlalı suıkastı dos- yası, Iran güdümlü şeriat- çı terör örgütü Kudüs Or- dusu'nun Türkiye uzantı- lanna ilişkin ilgi çekicı bügileri ortaya koydu. Kışlalı'nın otomobiline bombayı yerleştiren Rüş- tü Aytufan'a yardım ve yataklık yaptığı gerekçe- siyle tutuklanarak hak- kında "terör örgütüne vardnn ve yataklık yaptı- ğı''suçlamasıyla dava açı- lan Ismail Koçhan'ın "FP'nin Suitanbeyli ilçe teşkttaüna kayrtfa üye ol- duğu" ortaya çıktı. Koçhan, UMUT ope- rasyonu çerçevesinde ya- pılan çahşmalar sırasında yakalanamayan Rüştü Aytufan'a sahte kimlik de sağladığını belirtirken ifadesinde "Müshunanla- ra yardım etmek" ama- cıyla Çeçenistan'a gitme girişiminde bulunduğunu anlattı. Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş, da- vanın iddıanamesınde, Koçhan içın 4 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis ıs- tiyor. Iddianamede hakkında ölüm cezası verilmesi is- tenen Aytufan'a yönelik operasyon çerçevesinde gözaltına alınanlardan tsa Pblat'ın ifadeleri de, şeri- atçı teröristlerin bağlantı- lanru ortaya koyması açı- sından dikkat çekti. 12 Eylül 1980 darbesi önce- si Necmettin Erbakan li- derliğindeki Milli Sela- met Partisi'nin (MSP) Er- zurum îl Başkanlığı'na gittiğini kaydeden Po- lat'ın "Kudüs Ordu- su"nun Türkiye'de ilk çe- kirdeğini oluşturan Tev- hid örgütünün yayuı orga- ru Tevhid dergisinde bir dönem yayın kurulu üye- liği de yaptığı belirlendi. Hakkında takipsizlik ka- ran venlen Polat, ifade- sinde şunlan anlattı: "Ben 1979 yılmda Er- zunun'da Akıncılar Der- neği üyesi ve aynı zaman- da bu dernek içinde Ku- ran kursu hocalığı vapı- yordum. 21 yaşjnda ol- mam nedeniyle arkadaş- laria bomba imali yaptığı- nuzsırada meydana gelen patlamada ağır yaralan- dım, gözlerimi kaybettim. Bu suçtan dolayı hakkun- da Erzurum Sıkryönetim Mahkemesi'nde kamu davası açıldL Önce 11 yıl ağır hapis cezasına mab- kûm edildim, daha sonra temyiz üzerioecezam 6yı- la indiriJdi ve cezamı Er- zurum ve Malarv a cezaev- lerinde çektim. Cezaevin- debulunduğum sırada di- ni konulara merak sar- dun, arkadaşlannun ba- na okumalan ile bilgileri- mi genişlettim. Dini konu- larda kendime göre ince- leme ve araşûrmaya gir- dim. Bu eğitimim sonun- da da dinde zoıiama oia- mayacağını, İslamın kaos ortanuna şiddetle karşı çıküğını öğrendim. Ör- gütleşmenin İslam Uminin yayılmasmı engeUeyeceği sonucuna vardım. Bu gö- rüşümü birlikte olduğum arkadaşlannun yanında da savundum." Türkiye, Kazakistan ve Özbekistan'da Türk okulları kuracak Cumhurfoaşkaru Sezer'in Türki Cumhuriyefler'e yaptığı gezkk drnd gericilik s k sık gündeme gekfi. Şeriatçûara karşı eğitim atağı EBRUTOKTAR ANKARA - Türkiye, Türk cumhurıyctlerindekı Fethullah Gülen okullannın etkınliğini kır- mak için girişimde bulundu. Tür- kiye'nin, Kazakistan ve Özbekis- tan'da Anadolu liseleri ve Anado- lu meslek liseleri acmasını iste- yen Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- detSezer, iki ülkenin cumhurbaş- kanlanyla yaptığı özel görüşme- lerde bu konuyu gündeme getir- di. Özbekistan ve Kazakistan, is- temi olumlu karsıladı. Türk cum- huriyetlerinden sorumlu Devlet Bakanı Abdulhaluk Çay, yurtdı- şına yaptığı her ziyarette Fethul- lah Gülen'e ait olduğu söylenen okullara nezaket ziyaretinde bu- lunduğunu, ancak bu konuda tem- kinli olunması gerektiğini söyle- di. Çay, "Ihş görünüş bir şey ifa- de etmez. Bu okuliann nasıl bir eğhimvapöğınıgörTnekiçüıkitap- laruu.ders programlaruu, Öğret- menkrini incetemek lazım" dedi. Türkiye'nin açtığı hiçbir resmi okulun bulunmadığı Kazakis- tan'da Fethullah Gülen cemaati ta- rafindan açılan 1 'i üniversite, 1 'i ilköğretim, 24'ü Kazak-Türk li- Cumhurbaşkanı Sezer, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev'e, Türkiye'nin, resmi Türk devlet okullan açma istemini iletti. sesi olmak üzere toplam 26 eğitim kurumu bulunmasuıı dikkate alan Türk devleti, bu ihmalini düzelt- mek için Cumhurbaşkanı düze- yinde girişimde bulundu. Türki- ye, bu ülkenin Fethullah Gülen okullannı kapatmasmın ardından Türkiye'nin resmi devlet okulla- nnın açılması için atağa geçti. La- ik, Atatürkçü, çağdaş eğıtımin önemine her fırsatta dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, Türk cum- huriyetlerine yaptığı ziyarette ekonomik ve askeri işbirliği an- laşmalanndan sonra bu ülke cum- hurbaşkanlan ile yapöğı özel gö- rüşmede eğitim konusunu günde- me getirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Özbe- kistan'da Türkiye'nin Anadolu li- seleri ve Anadolu meslek liseleri- nin açılmasını istedi. Bu istem, Özbekistan Cumhurbaşkanı tara- fından olumlu karşüandı. Kazakistan'i ziyaret eden Se- zer, aynı konuyu Cumhurbaşkanı Nnrsoltan Nazarbayev ile görüş- tü. Kazakistan'da Türkiye'nin Anadolu liseleri ve Anadolu mes- lek liseleri açma istemini ileten Sezer, Nazarbayev tarafından olumlu yarut aldı. Bu konuda bir protokoi imzalanması yönünde önemli adrnı atıldı. şilerin, avukata verilen vetüm dünyada kullanılan nbbi öykü formlan doldurulduktan ve daha önceden ahnmış rapor- lanyla birlikte anabilim dab- na sunulduktan sonra elde edflebflen bu bflguerin biryo- nunu 3e adli tıbbi damşman- hk hizmeti sunumudur" diye konuştu. Avukat Ceyhan Mum- cu'nun yaptığı başvuru- nun sağlıklı olduğunu dü- şündüğünü kaydeden Fin- cancı, "Çünkü büinme- den yapılan tarttşmalar, yanaş anlaşıhnaiara yol açabüiyor. Adli dp uygula- malannı ve rapordüzenle- me yöntemlerini aktara- bilme nrsatıverdiğiiçin bu başvurudan memnuniyet duyduğumu ifade etmem gerek. Böyie bir uygulama oiduğunu duyurmuş ol- duk" diye konuştu. "Muayene etmeden ra- porventi"tartışmalan bu- lunduğunu anlatan Prof. Dr. Fincancı şöyle devam etti: "Biz her zaman has- tayı muayene etmeyiz. Di- yelim otopsi raporu geUr, onu yorumlanz ya da has- tayia ilgili bilgiler getir. Hasta daha önce muayene edilmişse tıbbi belgeler in- celenir, yetersizse eksik muayeneler büdirilir. Üs- tefik Sağhk Bakanhğı'nm yeni bir genelgesi var. Bu Sağhk Bakanhğı genelge- sutde, yapılacak muayene ve tetkikkr standart form- lar halinde sağhk müdur- lüğüne gönderildl Bu formlann içinde yapuma- sı gerekenler yer ahyor. Söz konusu raporda da bu standart muayene ve tet- küderin >apumadığuu, ki- şilerin işkence iddialan doğruhusunda muayene- leri gereğnu bildirmiştir. Pek çok buna benzer ra- por var. Yalnızea bu olaya OişkmdeğiLDiyeiimkişBer 'Askı işkencesi gördüm' diyor. Biz de Nörolojik muayene gerekir' deriz. Askı oiayında koMa bir si- nir demeti zarar görmüş olabilir. Böyie soruya kar- şınk bu şekilde yol gösteri- riz." Avukatlann ya da şid- dete maruz kaldığını iddia eden kişilerin kendılennın başvurabileceğini anlatan Fincancı, "Bulgulan sap- tayıp rapor veriyoruz. Ce- zaevindeki olayİarda avu- kadar başvuruyor. Belge- leregöreyorumluyomz ya da eksikleri, gerekli mu- ayeneieri belirten bir gö- rüş bfldirivoruz" dedi. Kendilerine başvuran- lan sağcı, solcu, terörist diye ayırmalannın söz ko- nusu olamayacağını kay- deden Fincancı, "Ben he- kunim, dolayısryla yansız ve yüksüz davranmak 2o- nındayım. Benim terörist, sağcı-solcu diye bir aynm yapma hakkun yok. Bu- nun için yemin etmiş bir hekünim. Aynca iyi oktu, kendimizi ifade etme o(a- nağı bulacağız'' dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN aenginfö doruk.net.tr Saydam, önden bakınca ar- kası görünen demek. Bugünkü Tırmık da öyie. Yani halk ağzın- da "içi dışı bir" dedikleri türden bir yazı (olacak). Sorunşu: Sayım günü telaşına kapıl- dım. Bugün gazetede yalnızea "nöbetçi ekip" çalışıyor ya ve beni de ite kaka nöbete yazdı- larya... Günün ilk yansı Paşabahçe sırtlarında, sayım memuruna eşlik edip "sayım gözlemleri" yapmakJa geçti. öğleyin gaze- teye geldim. Çalışan adam krt, herkes (siyasetçiler, soyguncu- lar, hortumcular, trafîk canavar- lan filan) evde olduğundan ha- ber de kıt ya, "Abi, bir sayım iz- lenimleri yaz" buyurdular. Otu- rup gözlemlerimi izlenim kılrfına sokup yazdım. Ardından bur- numa iki fotoğraf dayadılar. Bi- ri birinci sayfa, öteki sayım ha- beherine aynlan iç sayfalarda kullanılacakmış. O işi de ta- mam ettim. Aşağıdan haber geldi. Gazeteye sayım memu- ru gelmiş, sayılmayanlan sayı- yormuş. Ben evden çıkmadan Saydam Bir Tırmık önce sayılmış, "hane reisi kim " sorusuna "ben" yanıtını verip ve hanım sayım memurunun pek de inanmadığını ilan eden bakışlanna aldırış etmeksizin 43 soruyu kendim ve reisi oldu- ğum aile bireylen adına tek tek ve başanyla yanıtlamıştım. Aşağ/ya sayım memuru gel- diğini duyunca şeytan dürttü. Meslek güdüleriyle her işte bir çürük nokta aranz ya; "Acaba burada bir kez daha sayılsam; sonra da hah, hah, haahhh, böyie sayım olmaz, diye birha- ber çıkarsam" deyip aşağı in- dim. Sayım memurunun karşı- sına ikinci kez oturup bir kez daha sayıldım. (Acaba bu yazdıgım satıriar- dan sonra savcılık kamu görev- lisini yanıltmak, devlete yanlış bilgi vermek gibi suçlardan hakkımda soruşturma başlatır mı? N'apalım, ben de medya olarak kamu adına denetim iş- levimizi yerine getirdiğimi söy- leyip kendimı savunurum). Sayım memurunun 43 ka- lemlik ahret sorulannı tamam- ladıktan sonra kendime bir kahvesöyledim, pipomu çekiş- tirirken acı haber telefondan geldi: -Abisaat 15.30. Tırmıkn'ol- du? lyimi? Ister inanın, ister inanmayın, sayım telaşından, Devlet Ista- tistik Enstrtüsü'nün yanlışını ya- kalama merakından, sayım me- murunu kandırma çabasından 7(rm//cyazmayı bal gibi unutmu- şum. Saat 15.30 olmuş. Bu sa- atten sonra konu bulacaksın da, o konuyu yazıya dökeceksin de, yazım yanlışlannı ayıklayıp ga- zetenin ana biigisayanna yolla- yacaksın da... Olacak iş degil. N'apılır? Hiiiiç, şu anda okuduğunuz gibi "saydam" bir Tırmık dök- türülür; unuttuğun açık açık okuyucuya rtiraf edilir, hile hur- da yapmadan ve fakat ister is- temez sade suya tirit, laf ebeli- ğinden örülmüş paragraflardan oluşan biryazı yazılır, okuyucu- nun hoşgörüsüne sığınılır. Ben de gördüğünüz gibi ay- nen öy\e yapmaktayım. • • • Aslında bir çıkaryol vardı. Bil- gisayarın belleğinde birikmiş epey okuyucu (elektronik) mek- tubu var. Onlardan bir seçki ya- pıp bugünkü yazıyı kurtarmak mümkündü. Ama hayır, bunu böyie apar topar, okuyucuya haberverme- den, sıkışık bir günü kurtarmak için yapmayacağım. Çünkü okuyucu mektuplan ile öteki okuyuculan buluşturmayager- çekten karariıyım. Bundan böyie her pazartesi, geride kalmış hafta boyunca gelen okuyucu mektuplanndan, fakslanndan ve elektronik mek- tuplanndan bir seçkı yapıp kimi- ni olduğu gibi, çok uzun olanla- nn bazı "kritik" paragraflannı ak- tanp, "interaktif gazeteciliğın ilk örneklerini vereceğim. Cumhuriyef'm yanı sıra Hür- riyet de okuyorsanız farkında- sınızdır, orada Enis Berberoğ- lu arkadaşımız aytardır "karşrt görûş" başlığı altında sözünü ettiğimin bir benzerini uygulu- yor ve ilginç de oluyor. Okuyu- cu denen çok bilinmeyenli denklemin, ne kadar karmaşık, birbirinden ne kadar farklı gö- rüşlerle donanmış olduğu so- mutlanıyor. Cumhuriyet okuru gibi aşın aktrf, aşın tepkili, her yazıya, her yazara -ama övgü, ama yergi- tepkisini esirgemeyen bir okur kitlesinin mektuplanndan her pazartesi sunacağım seçkinin daha da ilginç olacağına emi- nim. Bu hafta sadece haber ver- mekle yetiniyorum. Zaten yazılması unutuldu- ğundan son dakikada, can havliyle çırpıştınlan bugünkü Tırmık'\n da bitmesi gerekiyor. Çünkü yer bitti. Bilginize sunanm. Imza: Saydam, içi dışı birve çenesi düşük yazarınız Aydın Engin. 'Dürüst' Ecevit'lerin seçtikleri Başbakan Bülent Ecevit'in adının önüne hep "dürijst" sıfatı eklendi. Bu srfata gölge düşürecek bir eyiemi de olmadı. Ancak, bazı seçimleri zaman zaman kendisini sıkıntıya soktu. İşte, Başbakan Ecevit ite eşi DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in seçip parlamentoya gönderdiği bazı isimler: Adil Aşınm: DSP'den Iğdır milletvekili seçildi. Milletvekili yemini bile etmeden, "Ben aslında sağcıyım" deyip ANAP'a geçti. Şu anda, Ecevit'in koalisyon ortağı ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın danışmanı. Kubilay Uygun: Siyaset kulislerinde "Fınldak Kubi" olarak anılan üygun, önce yüklü bir transfer parası aldığı savlanyla DYP'ye geçti. Ancak, orada durmadı. Uygun'un sonraki duraklannda MHP ve DTP yer aldı. TBMMde ANAP ve RP dışında tüm partilerin rozetferini taşıyan Uygun, elbette DTP'de de fazla kalmadı. istifa edip bağımsız oldu. Hikmet Aydın: DSP'den parlamentoya girdi. Sonra, bu partide "beyinden ûretim" olanağı bulamadığı için DYP'ye geçti. Kapitalızme karşı olduğu için hamburger bile yemeyen Aydın, DYP'de de kendisine "beyinden üretim" olanağı sağlanamamtş olmalı ki daha sonra ANAP'a geçti. Mail BOyükerman: Eskişehirli bir hayırsever olarak eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in takdirini kazanmış olan Büyükerman'ı da Ecevit parlamentoya taşıdı. Ancak, gözü Çankaya'da olan Büyükerman, cumhurbaşkanlığına aday oldu ve partisinden istifa etti. Arkasından TBMM Başkanlığı'na da aday olup televizyonlara bol renkli, eğlenceli malzeme verdi. Bülent Ersin Gök: Ecevit hayranı olarak Istanbul'dan milletvekili seçilip parlamentoya girdi. Adı bir rüşvet haberine konu olunca, nedense kimsenin kendisini "pek tanımadığı" ortaya çıktı. Elbette sadece bu isimler yok. Ecevit'in parlamentoya soktuğu "yüz akı" polıtıkac/lar da var. Orneğin Zekeriya Temizel. Peki, vergi reformunun miman Temizel bu dönem neden pariamentoda yok? Patronlann pek sevmediği Temizel, kazanamayacağı bilinmesine karşın Istanbul belediye başkan adayı gösterilip aktrf siyasetten uzaklaştınldı. 'Konuşarak' hizmetin 16 milyarlık bedeli DYP'fiTBMMİdare Amiri Saffet Kaya, çok konuşmasıyia tanınır. Meclis'te nerede görürseniz görün, hep birileriyle sohbet halindedir. İşte bu özelliği nedeniyle Kaya, bir "rekora" da imza attı. Ama bu rekor TBMM'ye oldukça "pahalıya" mal oldu. Şu anda Meclis'ın, "telefon faturası" en yüksek Başkanlık Divanı üyesi. Çünkü Kaya'nın, 2000 yılı başından bu yana yaptığı telefon konuşmalan, Saffet Kaya TBMM'ye, tam 16 milyar 280 milyon 621 bin liralık fatura olarak döndü. Diğer Başkanlık Divanı üyeterinin faturalan incelendiğinde Kaya'nın arkadaşlanna neredeyse 3-4 kat fark attığı ortaya çıkıyor. Bu arada hemen aktaralım, en "tutumlu" Başkanlık Divanı üyesi ise DSP'li TBMM Başkanvekili Ali Ihksoy. llıksoy'un 10 aylık faturası 1 milyar 363 milyon 610 bin lira. TBMM takımı maçı 'masada' kazandı TBMM futbol takımı artık uluslararası sahalarda top koşturuyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Metin Şahin takımın hem kaptanı hem de antrenörü. Şahin, son derece disiplinli bir yönetici. Takımının performansını yakından izliyor, antrenmanlara katılmayanlan takımdan atıyor, milletvekillerinin yurtdışındaki gece ziyaretlerine bile kanşıyor. Öyle ki, bir maç için yurtdışına çıkıldığında gece "halasını" ziyarete grtmek isteyen milletvekilinin yanına takım arkadaşlannı katıp "mevcutlu" gönderdiğine ilişkin öyküler kulislerde anlatılıyor... Meclis takımının son maçı başa 'Şafiilik bela' TBMM kulisinde bir grup milletvekili gazetecilerie sohbet ediyordu. FP Van Milletvekili Maliki Ejder Arvas genel kurul salonundan çıkınca ayakta sohbet eden gruba yanaştı. Tek tek milletvekillerinin ve gazetecilerin elini sıkan Arvas, sıra grupta bulunan kadın gazeteciye gelince duraksadı, gazetecinin eli havada kaldı. FP'li vekil mahcup bir ifadeyle savunmaya geçti: "Kusura bakmayın. Şafiilik başa bela. Kanmla bile ellerimiz birbirine değse aptes almakzorunda kalıyorvm. Elimde de biryara var, ilaç süıyyorum. O nedenle en fazla iki kez aptes alabiliyorum. Aptesim bozulmasın diye de dikkat etmek zorunda kalıyorum." Arvas Almanya'daydı. Takım biraz yaşlı olduğu için maç 90 dakika yerine 35'er dakikalık iki devre halinde 70 dakika olarak oynandı. Ve 6-6'lık skoria bitti. Takımın FP'li oyuncusu Mustafa Baş'a göre, maç biraz "masada kurtanldı". Bakın, Baş maçı nasıl anlatıyor: - Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hep masada kaybettik. Bu sefer masa hâkimiyeti bizdeydi. Hakemler bazı maçlarda biraz tercih kullanır ya, bu sefer hakemin tercihi bizden yanaydı. 2 DSP'li kalecimiz vardı. Onlar olmasaydı 6-0 galip gelebilırdik. Hükümet çürük çıktı. Bereket, hakem bize çok yakındı da masada kazandık. Büyük olan kazanır TBMM Başkanlığı seçiminin son turu öncesi tahminler yapılırken "iki aday da eşit oy alırsa ne olacak" sorusu da gündeme geldi. Son oylamadan bir gece önce aynı soruyu ANAP'lı Murat Başesgioğlu'nun eşi Hacer Hanım da sordu. Seçim çalışma- sından yorgun düşmüş Murat Başesgıoğlu, eşine takılarak "Yaşı büyük olan kazanır" karşılığını verdi. Hacer Hanım aceleyle Meclis albümünü eline aldı, MHP'li Ömer Izgi'nın doğum tarihine baktıktan sonra üzgün bir ifadeyle eşine seslendi: "Murat, Ömer Bey senden 15 yaş büyük. Keşke sen daha yaşlı olsaydın." Başesgioğlu Türey Köse, Ayşe Sayuı, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan, Bülent Sanoğhı [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle