18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç • GenelYayınKoordinatorü- Hikmet Çetinkaya • Yazıışlen Müdüru ıbra- him Yıldız • Sorumlu Mıidür. Fik- ret tlkiz # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomı Ozlem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Vücelman 9 Makaleler Sami Karaörcn • Duzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdogan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçpk (Başkan), Orhan Eri»ç, Hikmet Çetinka^a, Şükr»n Soner. tbrahim Yıkkz.Orhan Bnrsah. Mustafa Balbay, HakaoKara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatüık Bulvan No 125,Kat 4,Bakanlıklar-AnkaraTel.4195020(7hat), Faks 4195027 • Iznur TemsıJcısı Serdar Kızık, H Zıya Biv 1352 S 23 Tel 4411220. Faks 4419117»AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. No 1 Kat.l, Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Müessese Müdürü Akmen • Koordırâtör Ahmet Korulsan • Muhasebe Bülent Vner • İdareHüeyİD Cirer • Satış F i i K z * MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mûdür Cilbin Erduraa # Koordınatör Reha Iptmın # Genel MüdûrYanümcısı SevdaÇobu Tel: 514 07 53 - 5139580-513840X1,Faks5138463 \ atımlavan >e Basan: V em Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş Türkıxa|ı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 Islanbul Td (0212)51205 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 www.cumhunyet com.tr Imsak:5.41 Güneş: 7.08 Öğle: 12.57 îkindi: 16.01 Akşam: 18.33 Yatsı: 19.54PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbol Faks (0/212) 513 85 95 n.vuumuııjvı wı».u n Ljivııvı tuuv ııuaarv. _>.-r ı VJLUIV.^. / .v/u vgıt. I^.J/ uııııuı. IU.UI *«»*,•—«. *«.„- ^*~w*. » Isviçre, ekolojik ve ekonomik kaygılar nedeniyle taşımacılığının yüzde 75'ini demiryoluyla gerçekleştiriyor Karayollan doğayı tahrip ediyor eazete sayfatam giysi oidu • Haber Merkezi - Tüm dünyarun ilgisıni çeken Paris Moda Haftası'nda dünyaca ünlü modacılann göz dolduran koleksiyonlan gösterilmeye devam ediliyor. Modacılann yaratıcılıklanru gözler önüne serdikleri haftada sergılenen birbirınden ilgınç kıyafetler şova renk katıyor. Ingiliz modacı John Galliano da çılgın koleksiyonuyla bütün dikkatleri üzerine çekenlerden. Gallıano'nun en ilginç kreasyonlanndan biri üzenne gazete sayfalan basılmış olan kıyafetti. Arkeolojik tatıribat • tSTANBUL(AA)- Türkıye'de, yüzey araştırmalan ve kazılarla saptanmış tüm arkeolojik buluntu yerlerinin kronolojik bir envantennin çıkanlması amacıyla bir grup bilim adamının yürüttüğu "Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri Projesi" (TAY) kapsamında ele alınan ilk bölge olan Marmara'daki çahşmalar tamamlandı. Proje Koordınatörü ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabılim Dalı öğretım üyesi Oğuz Tanındı, Marmara Bölgesi'ndeki arkeolojik yerleşmelerin, büyük bir tahribatla karşı karşıya bulunduğunu bıldirdı. Kuşlara doğum kontrol hapı • BRÜKSEL(AA)- Belçıka'nın Ostende Beledıyesi, kentteki güvercınlere doğum kontrol hapı dağıtmaya başladığını açıkladı. Belediye Meclisi'nin çevreden sorumlu üyesi Yves Miroir, "kedilerin kısırlaştınlması operasyonu"nu başarıyla tamamladıktan sonra, güvercin ve ördeklerin çoğalmalannı önlemek amacıyla önlemler alındığını bildirdi. Miroir, yemlerin arasına doğum kontrol haplan kanştırdıklannı duyurdu. KsiKJetie dünyaturu • ADANA (AA)- Bisikletle dünya turuna çıkan 2 Hollandalı Adana'ya geldı. Hollanda'dan 2 ay önce bisikletle dünya turuna çıkan bisiklet tamircisi Christian Hoslovki (23) ve öğrenci Coen Dammer (29) Adana'da kısa bir şehir gezintisi yaptüar. Dünya turuna çıkmayı 3- 4 yıldır planladıklannı söyleyen Hoslovki ve Dammer, turu Güney Afirika'da tamamlayacaklannı söylediler. Erkeksesi • ANKARA (ANKA)- Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Gürsel Dursun, sesı kalınlaşmayan erkek çocuklara tek seansta gırtlak eğitimi vererek seslerini kalınlaştırdıklanru bildirdi. Ankara Üniversitesi tbn-i Sina Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıklan Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Gürsel Dursun, toplumun sesinı kullanmayj bilmediğini, bunun birçok ses problemini beraberinde getirdiğıni söyledı. EMİNEKARAKİTAPOĞLU CENEVRE-Avrupa'run enyay- gın demiryolu ağına sahip olan Is- viçre'nin çevreyi koruma stratejile- rinden binsini de 'karayolutaşıma- ahğını mümkün olduğiınca aza in- dtrgemek' oluşturuyor. Taşıması- nın yüzde 75'ini trenlerle yapan ts- viçre, ekolojik kaygılar nedeniyle Avrupa Birliği'nin kamyonlarırun da ülke içerisinden trenlere yükle- nerek geçirilmesine izin veriyor. Karayollannın doğayı tahrip ettiği- ni belirten Isviçre'nin Çevre Sekre- teri PhflippeRoch, Türkiye'nin de- miryolu yatınmlanna ağırlık ver- meye başlamasının sevindirici birge- lişme olduğunu belirtti. Isvıçre'nin, Alpleri, ormanlan ve 1500'ü aşkın gölüyle doğasını ema- net ettiği Roch, bir çevreci ve doğa • îsviçre'nin Çevre Sekreteri Philippe Roch, Türkiye'nin de demiryolu yatınmlanna ağırlık vermeye başlamasının sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi. Karayollannın çevreye verdiği zarar demiryollanna göre çok daha fazla. Demiryollan daha az enerjiyle, doğaya daha az zarar vererek, daha az kaza oranı ile ülke ekonomisi için de yararlı. KomünikasyonDairesi'nin (UVEK) rattığı kirliliğin önüne geçmek içindostu. Evinde koyunlan, tavşanlan ve atı olan çevre ve ormanlardan sorumlu Devlet Sekreteri Roch, bu- günkü görevine, 15 yıl boyunca de- ğişik birimlerinde çalıştığı etkin çevre örgütü Doğa İçin Dünya Fo- nu (WWF) Başkanhğı'ndan seçil- miş. Sivil toplum örgütlennin ülke yö- netimine dahil edilerek 'içtenlikli çabalanntopJumsalbaşanlara dö- nüşmesine'firsatvenldığuıe önem- li bir örnek oluşturan Roch, çevre konusunda ülkelerarası işbirliginin şart olduğu kanıstnda... Isviçre'de, Çevre Taşıma Enerji ve çevre, ormanlarve doğal yapıdan so- rumlu Devlet Sekreteri Dr. Philip- pe Roch, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. - Çevrenin tahrip edflmesinin ve kirienmesinin önüne geçmek için il- Id 1870'lerde ormanlara ihşkin ya- püdığıııı söytediğiniz vasal düzenle- melerin temel stratejüeri ndertü? -1950'lerde su kaynaklanmızda- ki ciddi kirliliğin ortadan kaldınl- ması için her kurumun kendi ön- lemlerini kendilerinin alması ve ant- ma sistemlerini kurması sağlandı. Evlerde kullanılan deterjanlann ya- ise deterjanlarda fosfor kullanılma- sı yasaklandı. Dünyada bunu yapan ilk ülke Isviçre. Böylelikle ırmak- lardaki kirlilik ciddi şekilde azaltı- lırken yapılan 30-50 milyar frank- lık yatınmla da antma tesisleri ku- ruldu. Isviçre'de şu anda evlerde kullanılan suyun yüzde 95'i son de- rece gelişmiş yöntemlerle antmadan geçirilerek doğaya geri dönüyor. 3. strateji, tanm alanındaki nitrit çeren gübrelerin kullanımınm azaltılma- sıydı. Hava kirliliği de hedefledıği- miz rakamlann altına düştü. - Çevre programlannızj uygular- ken karşüaşüğınız güçlükJer nekr? - Birçokkurumla ve politik organ- la işbirliği içerisinde çalışmak ve onlan çevre konulannı sistemleri- ne entegre etmeye ikna etmek zo- rundayız. Bir ülkede çevre politika- lannda başanlı olabilmenin anahta- n, hükümetlerin çevreyi bütün sek- törlerin bir parçası haline getirme- leriyle mümkün olabilir. - lyi korunan bir çevre için be- nimsenen ulaşım politikası nedir? - Polıtikamız, demıryolianndan mümkün olduğunca çok yararlan- maya dayanıyor. Isviçre Avrupa Ko- misyonu ile taşıma konusunu tartı- şırken bu oranı korumak ve kamyon geçişini önlemek için çok mücade- le ettik. Yaptığımız anlaşmaya gö- re. AB'nin kamyonlan Isviçre içe- risinde trenlerle taşınacak. Alpler'in alnna, uzunluğu 57 km. olan ve 30 milyar frank (yaklaşık 14 katrilyon TL) yatmm gerektiren iki geçişli Gotthard tünelinin 2015 yılında ta- mamlanması planlanıyor. Karayol- lannın çevreye verdiği zarar, dernir- yollanyla kıyaslandığında çok faz- la. Demiryollan daha az enerjiyle, doğaya daha az zarar vererek, daha az kaza ile ülke ekonomisi için de son derece yararlı. Türkiye'nin de demiryolu yatınmlanna ağırlık ver- meye başlayacagını duymaktan mut- lu oldum. Karayollannda meydana gelen kazalann ekonomiye verdiği zaran hesaplamak bilemümkün de- ğil- Halk eylem hazırlığında Bergama <da yeni mücadele süreci • Danıştay'ın Eurogold'un ruhsatını iptal etmesine karşın Çevre Bakanlığf nın çalışma ızni verdığini belirten Oktay Konyar, Bergamalı yaşlılann "siyanür içme eylemi" yapmak istediklerini söyledi. lstanbul Haber Ser- visi - Bergama Çevre Yürütme Kurulu Baş- kanı OktayKonyar, Da- nıştay'ın Eurogold fir- masırun ruhsatını iptal etmesine karşın, Çevre Bakanlığı'nın önceki gün bu fırmaya tt çahf- ma izni" verdiğini anımsatarak Bergama- lı yaşlılann buna karşı "siyanür içme eyiemi" yapmak istediklerini söyledi. Maltepe Üniversite- si öğretim Üyesi Prof. Dr. ÜM Azrak, bakan- hğın "ruhsatsg" bir iş- lctme için çalışma ızni verdıgine dikkat çekti. Siyanürsüz Bergama Hareketi'nce, lstanbul Bilgi Üniversitesi'nde düzenlenen "Berga- ma'dald son durum ve hukuki boyutian" ko- nulu panelde Bergama için bundan sonra ne- lerin yapılabileceği tar- tışıldı. Emperyalizmin, Bergama'da çok büyük birsınav verdiğini belir- ten Konyar, "Çokulus- lu şirkeder Bergama'yı aşarlarsa Türkiye'nin her >'erinedavatmaian- msürdürecek. Bunaizin vermeyeceğiz" dedi. Her insanın direnme hakkının bulunduğunu anlatan Konyar şöyle konuştu. "Berguna'nm geçitvermemesj gerekir. Bergama dünyaya ör- nek ohcak yeni bir sû- rece hazırlanıyor. Bu- raya gehneden önce ba- a ihtiyar,köylü kadınJa- nmızlagörüştüm,bana, Bız 80 yaşına geldik, yaşayacağımızı yaşadık. Önce siyanürü biz içe- lim de nasıl zarar verdi- ğini görsünler' dedüer." Prof. Dr.Ülkü Azrak ise TÜBtTAK'ın yargı kararlan ortadayken karşı karar alarak hata yaptığını öne sürdü. Geoç ve gfizel kahnak berkesin hayalidir. Ünhı modeOerin birçoğu bunu başanyor. tşte bu modeDerin gencük snian. Jerry HaO 44 yaşuıda. HaİL sebzeJerini Londra'daki babçesinde kendisi yetistiriyor. "Böylece asla kimyasal veya zehiıü bir şey yenûyorum" diyor. Sık sık tuzun temizlemesi ve yosunun sarması için kapbcalara gktiyor, çocukhığundan beri cüdini zevtimağıv la nemkndiriyor. Doktora gitmevi de sevmiyor HaH Bunun yerine eski Hint düşüncesi ve viicut eğitiıniyle denge kuran akupunktur uzmanİanna veya Ayurvedik doktoriara başvunryor. Carmen Defl'Orefice 69 yasmda. "Rengini canlandnmak için ydda dört kere gri saçbuımı dondururum" diyor. Gençiik günlerinde kuflandığından daha çok nemfcndirici kuDandığmı söykyen Heryaşta 'genç vegüzel' Deffl'Orefice, 37 yaşmdan beri de kmşıkhklar için dkttne süıkon aşüaöyor. Beverly Johnson 48 yaşmda. Her gün 39 yaşuıdaki erkek arkadaşryla golfve basketbol oynuyor. Haftada ûç kere sahflde koşuyor. Mümkün oMuğunca çok su içiyor. Yüzfinü kendi temizleyidsivte yıkayıp biraz nemiendirici sürmekle yetindiğini betirtiyor. Dayie Hadden 52 yaşuıda. Her sabab 20-40 dakika arası Central Park'ta yürüyor. Yapay bir görünüşten kaçuunak için gençöğindeki gerçek srvah saç rengine yakın koyu kâhverengiyi kuüandığuıı söyleyen Hadden, her gün meditasyon yapmayı da ihmal etmiyor. Mumlann yandiğu suvoına yağ kanhnış bir bardak şarap veya bir frocan bitki çayıyla gerçekleştirdiği sihirü duşlanndan da vazgeçmiyor. tki ülke kadınlannı ve gençlerini yakınlaştırmayı hedefleyen 'Winpeace' Dünya Kadın Yürüyüşü'nde Türk ve Ymıaıı kadmlar biriikte yüriîdü e-posta: tan @ prizma. net tr LEYLA TAVŞANOĞLU BRUGGE/BELÇtKA - Sabahm erken saatlerinde Brugge'deyiz. Belçika'nın başkentı Brüksel'e yaklaşık 80 km. uzak- lıktakı bu ortaçağdan kalma kentin din- ginliği ve güzelliğini sözcüklerle anlat- mak olanaksız. Yunanistan ve Türki- ye'den 30 kadın, Dünya Kadın Yürüyü- şü'ne katıhyoruz. Yaklaşık 300 kişilik bir grup oluşuyor, Belçika'nın çeşitli yörelerinden gelen kaduılann katılımıyla... Biz Türk ve Yu- nan kadınlan, Yunanistan'ın eski başba- kanlanndan Andreas Papandreu nun eşı Margarita Papandreu nun başı çektiği "Winpeace" adlı sıvil toplum kuruluşu çerçevesinde buradayız. 1996'dan bu yana Türk ve Yunanlıla- n, özelükle de her iki ülke kadınlannı ve gençlerini birbirine yakınlaştırmayı he- defleyen "Wmpeace"in Brugge'den Brük- • 'Winpeace'in Brugge'den Brüksel'e sürecek kadın yürüyüşüne katılması ilgiyle karşılaruyor. Belçikah kadınlar bizlere aydan düşmüşüz gibi şaşkınlıkla bakıyorlar. sel'e sürecek kadm yürüyüşüne katılma- sı ilgiyle karşılaruyor. Belçikah kadınlar bizlere aydan düşmüşüz gibi şaşkınlıkla bakıyorlar. Dile getirmedikleri soruyu tahmin edebiliyoruz: "SizTürkveYunankadmlannasıloJu- yor da böyiesine dostca geçinebilrvorsu- mız?" Yammızda bir zencinin bongo çahna- ya başlamasıyla birlikte kaduılann ağzın- dan hep birlikte Dünya Kadm Yürüyü- şü Şarkısı dökülüyor. Ne de keyifli, can- h... Hepimizin elinde birer kırmızı balon; yol boyunca hoplayıp zıplıyor, dans edi- yor, yürüyoruz... Önümüzde iki polis ara- cı bizi koruyor. Yammızda ise, yürüyüs- te birisi rahatsızlanabilir endişesiyle bir Kızılhaç ambulansı ağır ağır ilerliyor... Şu işe bakın... Bizim kadınlanmız, Dünya Kadın Yürüyüşü'ne katkı için Düzce'de yürümeye kalkınca polisten da- yak yiyor, gözaltma alunyor... Belçika polisi ise bizlerin üzerine titriyor, her tür- lü olasılığa karşı koruma önlemleri alı- yor... Bu Dünya Kadm Yürüyüşü'nün ama- cı, kadınlann maruz kaldıklan şiddet ve yoksulluğa dikkat çekmek... Uluslarara- sı örgütlerin çalışmalanna göre dünyada en yoksul her 10 kişinin 7'si kadm, Bel- çika'da her 3 kadmdan biri cinsel şidde- te maruz bırakılmış, en alt gelir düzeyin- de yaşayan her 10 kişiden 6'sı çocuklu, ama kocasız kadmlar... Şimdiki halde dünyamn 155 ülkesindeki 4.500 örgüt, Dünya Kadın Yürüyüşü'ne katılıyor. He- defleri de şöyle: - Eşitlik, kalkınma ve banş için Kuzey ve Güney kadınlan arasında geniş çaplı bir dayaruşma hareketi oluşturmak. - Kadınlann, yoksulluk ve şiddet de da- hil olmak üzere maruz kaldıklan zorluk- lan dünya çapında duyurmak, - Kadınlann yaşam standartlannın dü- zeltilmesini sağlamak için her düzeyde- ki karar alıcılara baskı uygulamak. Bir gün boyu, şarkılarla, danslarla yü- rüyen biz Türk ve Yunan kadınlar gru- bu, ertesi gün, Avrupa Parlamentosu Dı- şişleri Komisyonu'nun konuklan oluyo- ruz. Komısyon üyelerinin alkışlan ve sı- cak "hoşgeldiniz" sözcükleriyle karşıla- nıyoruz. Ancak bu sıcaklığı bizim Türk diplo- matlardan göremiyoruz. Geleneksel Türk sıcaklık ve konukseverliği anlaşılan Ku- zey Avrupa'nın soğuk ıklimınde buz ke- silmiş.... MESELA DEDIKERDAL ATABEK T nsanlann bir türlü büyüyemedi- X. ği canım memleketimde 'Baba', 'Dayı', 'Amca' gibi erkek takımı- nın çok işi olur. Hani fikrada oldu- ğu gibi, gökyüzünde Tann'ya 'eyyö- ce Tannmız, tngilizJerin başı derde girdi,birbakarnusmız' dedikleri za- man, yüce Tann 'tngilizler mi, on- lann böyle durumlar için bir planı vardnr, başlarmm çaresine bakar- lar' demiş; 'ey yüce Tannmız, Ya- hudS kuOarmm gene başı belada. bir şefaat etseniz" dediklennde de 'Yahudiler meşakkate ahşık kulla- nmdır, onlan suııyorum' demiş de 'ey yüce Tannm, Türkler seni çağı- nyor' denince, yüce Tann davra- nıp kalknuş, 'Türkler mi? Onlann hiçbir işi bensiz obnaz' demiş; işte öyle bir durum. Biz de başımız sı- kışınca önce Allah, sonra baba de- 'Babam Sağolsun'dan 'Amcam Nerde'ye... riz, olaylar da öyle gösteriyor. 'Babam safiolsun'.. Yoldan geçen on arabadan iki- sinın arkasında 'Babam Sa- ğoisun' yazıyorsa bunda bir iş var- dır. Demek ki sürücünün babası, pek sevdiği oğlunun bir baltaya sap olamadığını görüyor, şuna hiç de- ğilse bir araba alalım da hem gez- sin hem de bize dua etsin diyor. Oğul da hiç değilse nankör çıkmı- yorda arabarun arkasına'Babam Sa- ğoisun' dıye yazdın>or Şımdı sız içinızden, 'maşallah. bak koca adam obnussun da eün işe değip altında- kinebenzer biraraba alamamışsm, babanın aldığı arabayla övünüyor- sun' dersiniz, ama bu da altı üstü bir araba. Âlemde ne babalar var ki ço- cuklanna neler alıyor, neler aktan- yor. Bu arabalann çoğu yıpranmış Şahin marka arabalardır, nedense bi- linmez, bu değerbıür evlatlar hep Şa- hin sürücülerinden çıkıyor. Yoksa ne BMW'ler, ne Porsche'lar var ki ar- kası bir şey yazılı değil, ama sürü- lüşünden anlıyorsunuz ki kazala- nn parası bile pederden çıkıyor. Aman dayıcığım, senden bekliyorum... Delikanlı Isviçre'de okuyor. O zamanlarmoda olduğu gibi hu- kuk okuyor. Isviçre'de hukuk oku- yan oğlu olmak, bir zamanlar mem- lekette büyük bir statü demekti. Oğ- lan da Isviçre'de okuyor da ara sı- ra Fransa'ya geçiyorlar, ava çıkı- yorlar. Fransa'nuı kırhk bölgele- rinde kuştu, tavşandı hem avlıyor- larhem de temiz hava ahyorlar. Her aygönderilen para da belli. Kimi za- man küçük eklemeler gerekiyor, onlan da delikanlı 'dayı'dan isti- yor. Dayüar yeğenlerine pek düşkün- dür, onlan 'ana yansı' olarak kol- larlar, memlekete geldiği zaman da ıyi bir yere tavsiye edip işe koyar- lar. Derken, delikanlıdan dayıya yüklü bir para talebi geliyor. Dayı dayanamayıp soruyor: 'Neoktayav- rum, bu neyin masran böyle?' Ya- nıt gecikmiyor: 'Sevgili dayıcığnn, hemen gönderirseniz çok i)i olur, bizim tüfek kınkh.' Amcalık hlçblrlne benzemez... A ma doğrusu amcalık hiçbirine /Vbenzemez. 'Amcamın naberi var mı?' 'EKnden geteni yapryor'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle