Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EKİM 2000 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA -
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edime
B 23 Sinop B 22 Adana
B 25 Samsun PB 23
Kocaelı B 22 Trabzon Y 23
Çanakkale B 21 Giresun Y 22
Izmir B 27 Ankara B 23
Manisa
Aydın
_B 26 Eskişehir B 22
B 25
Denizli
_B 28 Konya
B 25 Sıvas PB 21
Zonguldak B 21 Antalya A 28 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
26
26
28
26
26
19
20
0Aç.k S"*% Parçalı bulutlu
Ooğu Karadenız ıte Do-
ğu Anadoiu'nun kuzeyı
sağanak yağışlı, öığer
yerier parçalı ve az bu-
lutfu geçecek. Hava sı-
caklığı yağış alan yer-
lerde değtşmeyeceK
ötekı yertertte baaz ar-
tacak. Rüzgâr; giıney
ve batı yonterden haftf
ara sıra orta kuvvette.
yağış anında kuvvetlı
olarak esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
14
13
13
16
15
15
16
17
Münih PB 17 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
PB
PB
PB
PB
B
PB
14
15
19
18
21
22
25
26
Y 15 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
PB
PB
B
Y
B
Y
A
12
27
8
24
16
14
17
32
A30§
k
Ç<*bulutlu Kariı Sulukar m ^ Gök güoıltJG , I
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY~j
• Baştarafi 1. Sayfada '• '
cuklannı ikna edip bir an önce dağdan inmelerini'
istiyor. Babalarla konuşuyoruz... Cemil Yıldız, oğ-
lunun dağda değil, Almanya'da olduğunu, ancak > ıa
asker kaçağı olduğu için devletin aradığını söylü-u>i
yor. Başka bir konuya girmek istemiyor. KJS
Kenan Gündoğan, "Torunum 7yildır kayıp" di-30
yor, "elimde olsa gidergetiririm, ama neyapayım?"m \
Afi Takan, konunun kendi çocuğuna gelmesini is- -.h
temiyor. "Madem ki banş ortamı var, herkesin hu-,ih
zur içinde yaşayacağı bir düzen kurulsun" diyor.
• • • *o
Bingöl'ün Yukarı Çiçekdere Köyü'ndeyiz. 10 i-<:t,
mam nikâhlı çift, resmi nikâhla evlenme cüzdanına^^
kavuşacak. Kampanyanın adı; "Nikâh Tanığım Meh- <t
metçik Olsun." Kimi meslektaşlanmız da tanıklık et- -y-
tiler. Yıllar önce evlenmiş, çoluğa çocuğa kanşmış,.^
eşler resmi nikâhta bırbırleri için "evet" derken köy-.j*
lüler onlan alkışlıyor. ,,<
Çevredeki donuk yüzlü gençler ise olup biteni da- ;,(»
ha çok izlemekle yetiniyordu. Ayaküstü sohbet et- ,rf
tik. Içlerinden biri, köyün yaslandığı dağın arkasını
gösterip "Şu Kara Cehennem bölgesinde hâlâ te- ,,
röristler var. Ama bir şey yapmıyorlar, öyle geziyor-, •,
lar" diyor. "Bundan sonra ne olur" diye sordum. Ya- -t
nıtj pusluydu:
"Şimdi ne olduğunu bilsek, ne olacağını tahmin^.
ederiz." • '#
3 günlük gezi boyunca salonda, açık alanda ya- ;0
pılan toplantılann birçoğu müzik eşliğindeydi. Seçi- ,,
len parçalar da son dönemdeki banar havasını yan-.j
sıtıyordu. Hozat'ta murttarlarla görüşme toplantısı-,__,
nin başında "HatçemiGörenler Sevdalanıyor" tür-,.',
küsünün müziği vardı. Saltuk Baba Halı Saha- ,
sı'ndaki maçın eşliğınde ise bangır bangır pop mü-,,^
zik çalıyordu. \%
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin katkısıyia r ;
yapılan Tunceli Asfalt Tesisleri'nin açılışı ise Zülfû U-,.'
vaneli'nin parçalanyla gerçekleştı. Gecelediğimiz
Elazığ Orduevi'ndeki akşam yemeğinde sahneye
çıkan asker müzisyenler "Şu Fırat'ın Suyu"yla baş-.r
layıp "Şeyh Şamil" ile bitirdiler.
• • •
Tunceli çevresinin en zor coğrafyası Kutu Dere-.
si'ne yolculuk, helikopterle de olsa dağlan yara ya-
ra idi. Helikopterin indiği Askertepe'deki nöbetçile*;..
bölgeyi tanıtıyor: . '^*
Altımızda 1 kilometre birden derinleşen KutuOe-''
resi ilerde ikiye aynlıyor. Vartinik Dere, Yastık Dere... .
Hemen arkasından yükselen Ortadağ blokunun ya-
nından sıra sıra dağlar daire çiziyor; Çin Dağı, Ha^
tuntepe, Sivridağ, Sorbabatepe, Almantepe, Düz-
günbabaTepesi... Bu dağlann dibindeki Kutu Dere-
si'nde yüzlerce mağara var. Az da olsa hâlâ terörist
yaşıyor. Bize bilgı veren asker, dolaylı dolaysız terör
örgütüyle sık sık karşı karşıya gelmekten olsa ge-
rek, durumu şöyle anlattı: ..:
"Bizim PKKyanında bir de TİKKO'muz vardır!" ,V
• • • ö
Anadolu'da gittiğimiz orta büyüklükteki ilin ilk is-;r
temlerinden biri üniversitedir. Birkaç bina, genişçe
de bir arazi göstenp "Burası üniversite olsun" der-,,
ler. Dün Muş bölgesindekı durağımız Yeralan'da bun
kez köyfüler üniversite ıstedıler. Palabıyıklı bir köylür^,
"Bizim Muş'a üniversite şarttır" dedikten sonra ek-! 7
Iedi: "A
"Hastalanmızı üniversite hastanesine götürürvzJ.
Elazığ'a, Dıyarbakır'a ihtiyacımız kalmaz."
Toplumla kaynaşma, altyapı yatınmlan ağırlıklı bu
gezimizde askerin terör sonrası her türiü onanm işi- »
ne de giriştiğini gördük. Buna insanın onanmı da da-Ü
hil. Bingöî'de araziye çıkan subaylar, araçlanna kur~»
şundan çok çocuklara dağrtmak için şeker alıyor-^İ
larmış. Süphan Dağı'nın dıbinde görev yapan biK
subay, 21 yerden fışkıran kaynaksulannın bazılann-
da köyiülerle beraber alabalık çiftlikleri kurmuş.
[
?
9O'lı yıllardaki gezilerimizden çok farklı bulduğu-^
muz bölgedeki olumlu değişımin devamı sadece buf"
bölge için değil, tüm Türkiye için önemli. fl
• m
GUNCELcÜNEYT AHCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Suriye: Devlet Başkanı Beşşar Esat: "Çatışma-
larsonunda kaybeden Israil olacak".
Ingiltere: Dışişleri Bakanı Robin Cook: "Bölge-
de şiddetin yeniden alevlenmesi, Israil askerieri-
nin aileleri ve Ortadoğu için trajedi".
Fransa: Elysee Sarayı'ndan açıklama: "Tarafla-
nn banşa onanlmaz zararlar verecek davranışlar-
dan kaçınmalan gerekiyor".
ttalya: Dışişleri Bakanı Lamberto Dini: "Durum
felaket. Sükûnet sağlanmalı. Uluslararası toplum-
da herkes şiddeti sona erdirmek için çalışmalı".
Rusya: Dışişleri Bakanı Igor Ivanoviç: (Bö/gede
tansiyonun düşürülmesiiçin Filistinliyetkililerie te-
lefon görüşmesi yaptı).
Birleşmiş Milletler: Genel Sekreter Kofi Annan:
"Udertere ve halka, herkese sesleniyorum, bugün
olanlan ve çocuklannız için nasıl biryann istediği-
nizi bir durvp düşünmenizi istiyorum, Şiddet şid-
deti doğurvr".
Irak: Baas Partisi yetkilisi Adnan Davud Sal-
man: "Bağdat'ta 514 bin 658 erkek ve kadın Ku-
düs'ü kurtarmak için gönüllü oldu".
Türkiye: Başbakan Ecevit: "Banş sürecine bağ-
lanan umutlargölgelenmiş durumda. Bu, son de-
rece anlamsız bir savaştır".
Kısa sonuç: Ortadoğu'da banşın çivisi yine çık-
• • • '*
Başbakan Ecevit: (Dün) "Herşeyistediğimizgi-
bigidiyor. Piyasa hareketlendi. Enflasyon düşme-
ye devam ediyor. Dış piyasalardan gelen hava da
olumlu.
Hükümet bu karahılıkla devam edecek ve hedef-
lerine ulaşacaktır".
Kamu-Sen: (Aynı gün) "Dört kişilik bir ailenin
1999 Eylülayı sonunda 374milyon 231 bin lira olan
yoksulluk sının, bu yılın aynı ayında yüzde 51.6
oranında artarak 567 milyon 95 bin liraya yüksel-
di".
Gazetelen Halk: "Enflasyon düşüyordiyohar, a-
ma çarşıda fiyatlar durmadan artıyor".
* • •
Azeri futbolculann "Türk kardeşlerine" tribünler-
de açılan Iki devlet bir milletiz" pankartlanna ba-
ka baka tekme, yumruk, küfür yağdırdıklan Türki-
ye-Azerbaycan ulusal maçından sonra: (atv'nin 12
Ekim, saat 19.00'daki ana haber saatinden):
Bir Türk: Kabzımal, eski futbolcu, hakem ve yo-
rumcu Erman Toroğlu: "Azerifutbolcularkadarbi-
zimkiler de aynı hareketleri yaptılar. Kötû oynadı-
lar, bu yüzden sinirlendiler".
Bir Azeri: Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Me-
met Alryev: "Konuğumuz olan Türk takımına Aze-
ri futbolculann hareketleri affedilir cinsten değil".
• • •
Anadolu Ajansı'nın 12 Ekim tarihli bülteninden:
"Başbakan Ecevit'in özel doktoru Arif Abacı ve
hemşire Satı Moğultay, Ecevit'in sağlık durumu-
nu yakından takip etmek için Başbakanlık'ta gö-
revlendirildi. Abacı ve Moğultay, müsteşaryardım-
cılannın makamlannın bulunduğu koridorda ve
Başbakanlık makamının bulunduğu 1. katta ken-
dilerine tahsis edilen odada hizmete başladı".
Aynı gün: CNN International'da Riz Khan'ın sun-
duğu ve (önceki) akşam CNN- Türk'te canlı olarak
yayımlanan 'Sorular ve Yanıtlar' programında:
"Başbakan Ecevit, ABD'li birizleyicinin gönder-
diği 'Amerika'da sizin sağlığınız endişe uyandınyor.
Siz, sağlığınızdan endişe duyuyor musunuz?' so-
rusuna ilginç biryanıt verdi:
'Bunu Allah bilir'." (Hürriyet-13 Ekim-7. sayfa)
Mahtnut Tali
Ongören anıldı
ANKARA(Cumhuri-
yet Bûrosu) - Geçen yıl
kaybettiğimiz, Ankara
Uluslararası Film Festi-
vali'nin kurucusu, Dün-
ya Kitle Uetişimi Araş-
nrma Vakfı Başkanı, In-
san Haklan Vakfı'nın
kurucusu ve gazetetniz
yazan Mahmut Tali Ön-
gören, dün dostlan, ça-
lışma arkadaşlan ve öğ-
rencileri tarafından öz-
lemle anıldı^ Devlet Ba-
kanı Kkret Ünlû, Öngö-
ren'in, yaşamına sığdır-
dığı basanlanyla herkes
için örnek bir insan ol-
duğunu büdirdi.
Mahmut Tali Öngören
için ilk tören 1959 ile
1972 yıllan arasında 13
yıl görev yaptığı TRT'de
düzenlendi. Törende,
Mahmut Tali Öngö-
ren'in adının verildigi
devamlılık stüdyosu Ön-
gören'in eşi Esîn Ongö-
ren ile TRT Genel Mü-
dürü Yücel Yener tara-
findan açıldı. Yener, açı-
hşta yaptığı konuşmada,
Öngören'in meslek ha-
yatına TRT Ankara Tele-
vİ2yonu'nda başladığını
belirterek "Duayenimiz,
ağabeyimiz Öngören'in,
çok sayıda arkadaşımı-
zın yetişmesinde, tekviz-
yon yayımcüığının getiş-
mesinde büyük emekleri
okju" dedi.
Öngören için ikinci
tören, Cebeci Mezarlı-
ğı'ndaki mezan başında
yapıldı. Törene, Cafer
Cebe'nin Öngören için
yazdığı şiirin okunması
ve saygı duruşu ile baş-
landı.
Ankara Üniversitesi
îletişim Fakültesi Me-
zunlan Vakfı Başkanı
Sükyman Coşkun, bura-
da yaptığı konuşmada,
toplumun bazı insanlan
"hoca" olarak sıfatladı-
ğını, bu kişilere en güzel
örneğin Mahmut Tali
Öngören olduğunu söy-
ledi. Konuşmalann ar-
dından sevenleri Öngö-
ren'in mezanna karan-
filler bıraktılar.
Öngören'in uzun yü-
lar görev yaptığı Ankara
Üniversitesi Iletişim Fa-
kültesi Mahmut Tali Ön-
gören Salonu'nda dü-
zenlenen tören, Belgesei
Sinemacılar Birliği'nin
hazırladığı a
AhL Göz-
yaşun Ulke" adlı belge-
sei filmin gösterimiyle
başladı. Ankara Radyo-
su'nun hazırladığı, Ön-
gören'in radyo program-
lanndan oluşan kolaj
kendi sesinden solonda-
kilere dinletilirken çalış-
ma arkadaşlan ve öğren-
cileri de Öngören ile il-
gili anılannı anlattılar.
Tören, Öngören'in se-
naryosuna katkıda bu-
lunduğu, Yavnz Öz-
kan'ın yönettiği "Ma-
den" filminin gösterimi
ile sona erdi. Etkinlikler
kapsamında Öngören'in
fotoğraflanndan oluşan
bir sergi de açıldı.
Şağar: Keçili'yle
görüştüm• Baştarafi 1. Sayfada
da, ortağı olduğu Grey'in Ege-
bank alacaklan için Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu'na dev-
redilen bankayla temasa geçtiği-
ni, ancak fon yöneticilerinin Ce-
nair kredisi nedeniyle bu parayı
ödemeyeceklerini bildirdiğini
anlatıyor.
Bunun üzerine Grey Intemati-
onal'ın, kendi hisselerine (Nail Ke-
çüi'nin Cenajans Grey'deki hisse-
leri) el koyarak Egebank nedeniy-
le ugradıgı zaran karşılamak ıste-
diğini belirten Keçili, "Anka-
ra'dan Tüncer aradt Sana ulaşıp
çokciddi edindiği tstihbaratlan in-
tikal ettirecek. Sana habeıieri jyi,
bana kötü.Meseleyle bizzat Başba-
kannk Müsteşan mesguL Bankayı
mahkemeyevermekle hata etmişiz.
Zira banka herkese borcunu öder-
ken sadece Cenajans Grey'e öde-
miyorsa demek ki pürüzier sebe-
bhlebupara>i ödemeyecek" diyor.
Ardından Keçili, Cenair'in kredi
borcunun Demirel'eaitolan Güve-
nair tarafından yüldenilmesini is-
tiyor. Bu mektubun yanı sıra Mu-
rat Demirel'in, yakalandığındapo-
lislere "Nafl'i de gözalüna aktanız
mı" diye sorması dikkat çekiyor.
Keçili'nin, Egebank'a el konul-
ma karannın alındığı gece banka-
ya girdiğinin güvenlik kamerala-
nyla saptanması da Demirel "le iliş-
kisi arasındaki boyutu ortaya koyu-
yor. Mektupta Şağar'ın "bizzat fl-
güendiği" ileri sürülen konunun,
Cenajans Grey'in Egebank'tan
alacağıyla ilgili olduğu anlaşıhyor.
Başbakanlık Müsteşan Ahînet
Şağar ıse dün yaptığı yazılı açıkla-
mayla, mektupta geçen ifadelerin
"gerçek dışı" olduğunu bildirdi.
Şağar, "Nafl Keçili ile ilk ve son gö-
rüşmem, 22 Mart 2000 tarihinden
yaklaşık 6 ay sonra, 12 Eylül 2000
tarihide TürkıŞt'nin tanınm proje-
sini, basınatanıtmasının ardından,
Ankara"da Başbakanlık Merkez
Binası'nda teslim ahrken gerçek-
leşmiştir. Daha önce tanımadığun
Nail Keçili ile bu tarihten önce ve-
yasonradogrudanve>-adola>hher-
hangi birgörüsmem olmadığı gflbi,
kendisiyle telefonla da konuşma-
dun" dedi. Şağar'ın açıklama-
sında, "Bu sabah, gazetelerdeki
haberleri gördûkten sonra yapö-
ğun telefon görüşmesindc Nail Ke-
çili, söz konusu tanıtun projesi Ue
ilgili görûşmemizden önce beni ta-
nımadığıru. mektupta befirtilen ki-
şinin şaJısunla ilgisi bulunmadıği-
m tevit etmiş ve gerekli açıklama-
lann basma kendisitarafindan ya-
pılacağını bildinnistir'* sözleri ise
dikkat çekti. Murat Demirel'in
avukatı Suat Çelebi de Ankara
DGM Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na başvurarak, soruşturmayla
ilgili bilgilerin verümesini istedi.
Çelebi, DGM Cumhuriyet Savcı-
sı NuhMete Yûksel'e \erdiği di-
lekçede, "200O359hazııtknuma-
rası Ueyiirütüien soruşturmados-
yasındaki tutuklanan sanıklann
isimleri ve haklannda savcılık ve
hâkimlik mûzekkereleriııin, tele-
fon dinlemetalepve mahkemeka-
rarlan ile dinlenen teiefonlann nu-
maralan vekonuşmalann çözüm-
lerinin, sanıklann emniyet ve sav-
cılık ifadelerinin. 28 Eylül 2000 ta-
rihli 40 sayfahk murakıp raporu-
nun, ekleriyle birlikte" kendısıne
verilmesıni istedi.
7 milyon dolarbk gazeteci
• Baştarafi 1. Sayfada
sürülürken kamuoyu şim-
di de gazeteci V'alçın Pek-
şen'in önceki günkü yazı-
sında belirttiği 7 milyon
dolan alan gazeteciyi me-
rak etmeye başladı. Iddi-
alann hayal ürünü oldu-
ğunu ve kanıtlanmasını
isteyen Rauf Tamer ise
dünkü yazısında "gazete-
ciler hakkında bugüne
dek birçok iddia ortaya
attbnasına karşın hiçbiri-
nin kanıtlanamadığına''
dikkat çekti.
Hürriyet gazetesi yazan
Emin Çölaşan'ın bir haber
kaynağına dayanarak gün-
deme getirdiği, Yahya Mu-
rat Demirel'den 1 milyon
dolan alan gazetecınin Ra-
uf Tamer olduğu iddia
edıldi. Yeni Şafak gazetesi
önceki günkü sayısında,
söz konusu gazetecinin
RaufTamerolduğunuyaz-
dı. Rauf Tamer ise dünkü
yazısında. "çürümüş ta-
raflan obnakla beraber yi-
ne de medyanın ezici ço-
ğunluğunun temizolduğu-
nu, büy ükskandaOan,yo^-
suzluklan hep medyanın
ortaya çıkardiğmı, Susur-
hık'u bfle keşfettigmi" an-
lam. Tamer, "Anıa ağzmı
açan, medyayı suçluyor.
Kafası kızan, medyaya ça-
byor. Sevgilisinden aynlan
artist ya da kulübünden
kopan futbolcu bile hep
medyayı sorumhı nıtuyor.
Kusurlanmızı kabulediyo-
ruz, ama bu kadar haksu-
hkfazla değil mi?" görüşü-
ne yer verdi. Radikal gaze-
tesi yazan Hakkı Dev-
rim'in de dünkü yazısında
Rauf Tamer'ın Hürri-
yet'ten Sabah gazetesine
geçışinın Aydın Doğan'da
yaratöğı hayal kınklığını
aktarması dikkat çekti.
Hakkı Devrim bu olayı
şöyle anlattı:
u
_Beni meslektaşlanm
hakkmdadurupdüsûndü-
ren bir sözü de Aydın Do-
ğan'dan işittim. Canı sılal-
mış bir hali vanb, Pat-
ron'un o gün. Birini ağu--
larken, ugurlarken, daha
doğrusu hemen berzaman
yüzü gülen birinsandır. Es-
kilerin deyişiyle 'hüsn-ı
muamele sahibi' biridir.
Keyifsiztiguıin devam etti-
ğini görünce: HajTrtür de-
dim. Siz bir şeye çok üzül-
muşsünüz. 'Sen ne dersen
de, bizim bu meslekte beş
on milyon fark için gazete-
sini bırakıp gitmeyecek
gazeteci bulamazsın' dedL
Hemen ekledi: 'Sen üs-
tüne alınma, Babıâli'nın en
güç patronuyla 30 yıl ça-
lıştığım biliyorum.' Ses et-
ntedim. O gfinierde Rauf
Tamer'in Hürriyetten ay-
nlıp Sabah'a geçmesi gü-
t
bilemediğinuz meseleleri,
ihtiyaçlan olur, dedim. 'Et-
me Hakkı Bey, bız onunla
yakın dosttuk, ailece görü-
şürdük.' Konuyu değiştir-
meyecahstnn. Allah biKyor
ya, beniderinden sarsan bu
sözü de unutamadım." Ak-
şam gazetesi yazan Yalçuı
Pekşen, Önceki günkü yazı-
sında 1 milyon dolarlık ga-
zetecinin birden fazla oldu-
ğunu, saymaya kalksa en az
20 tane sayabileceğini be-
lirterek "_Birkac yıl önce
çok çok çok ünlfi bir işada-
nunuz 'adı bende saklı' çok
çok çok ünlü bir gazeteci-
nin kendisiy le ilgili bir ko-
nuyu örtbas etmesi için 7
milyondolaristediğini bana
söykmistL Ve parayı 5de-
Doğan ve Talu istifa etti
Haber Merkezi - Milliyet Gazetesi
Genel Yaym Yönetmeni Yalçm
Doğan ve Genel Yaym Koordinatörü
Unrar Talu görevlerinden istifa etti.
Yalçm Doğan, istifa mektubunda
kendisi ve Umur Talu'nun
görevlerinden kendi istekleri ile
aynldıklanıu belirterek Milliyet
gazetesi çahşanlan ve gazetenin
sahibi Aydın Doğan'a tesekkür etti.
Doğan, Milliyet çalışanlanna
yönelik açıklamasında şunlan
belirtti:
"tki ydtak görevim bovunca
MauVefin OkeJerine, basın ahlak
yasasına, ülkemizin tarihsel
değerlerine hiçbir göige düşmemiştir.
Bundan doiayı çok mutiuyum. Bu
muthıluğu dbette sfcdere
borçtayum.'' Doğan, Milliyet'teki
köse yazarhğı görevini
sürdürecegini de bildirdi.
• , - . . ..-..„ JJ.f HÎ
miş, dosyayı örtbas ettir-
nuşti.-" diye yazdı. Pekşen,
dün özel bir televizyon ka-
nalında kahldığı canlı ya-
yında iddiasını yineledi,
ancak ısim vermedi.
Rauf Tamer, hakkında
ortaya atılan iddialarüzeri-
ne bugün Sabah gazetesin-
de yayımlanacak köşe ya-
zısında, yazılanna ara ver-
diğiru açıkladı. Tamer, "Bu
Durumda Yazmam" baş-
lıklı yazısında ağır ıtham-
lar altında kaidığını belirte-
rek "Yazılaruna ara veriyo-
rum. Ta ki kalemimi temiz
çıkarana kadar. Insallah
çok sürmez" dedi.
Istanbul Cumhuriyet
Başsavcısı Ferzan Çraa,
DGM'nin görev aranina
girmesi nedeniyle tanınmış
birgazeteciye 1 milyon do-
lar gönderildiği yönünde-
ki iddiaya ilfşkin kendileri
açısından yapılabilecek bir
şey bulunmadığını belirtti.
Çitici, yaptığı yazılı açıkla-
mada Basın Konseyı Yük-
sek Kurulu'nun, iddianın
araştınlması talebini amm-
satarak iddianın Ankara
Devlet Güvenlik Mahke-
mesi Cumhuriyet Başsav-
cılığı tarafindan yürütülen
Egebank olayıyla ilgili ola-
rak gündeme getirildiğine
dikkat çekti.
Banş Nobelî Jung'a verildî
• Baştarafi 1. Sayfada
tığı açıklamada, Jung'a ödülün
"Genel olarak Güney Kore'de ve
Uzakdoğu'da, özel olarak da Ku-
zeyKoreilebanş veuzlaşmaalan-
lannda demokrasi ve insan hak-
lan için yaptığı çaüşmalardan
ötürû verildigi'' belirtildi.
Açıklama şöyle devam edildi:
"Güney Koreasuiar süren otoriter
rejimden sonra ve ona karşı defa-
iarcatekraıianantebdhiereveuzun
bir sürgün yaşamına karşın Kim
Dae Jung zamanla ülkesinin önde
gelen birdemokrasi sözcüsü obnuş-
tur. 1997*dedevletbaşkanı seçimle-
rinden sonra Güney Kore kesin bir
şekilde dünyanın önde gelen de-
mokrasileri arasına girmiştir. Dev-
let başkanı olarak ülkesinde de-
mokratik bir hükümet knrulması-
na ve iç huzurun oluşmasma katkı-
da bulunmustur."
Norveç Nobel Komitesi, Kim
Dae Jung'un Burma ve Doğu Ti-
mor'daki baskılara da karşı çıktığı-
nı vurguladı ve Kuzey Kore ile ül-
kesi arasında ellı yıldan fazla süren
düşmanlığı ortadan kaldırmak için
"sunsnine poficy" adı altında giri-
şimde bulunduğunu belirtti. Komi-
te, Kore Yanmadası'nda uzlaşma
ve olası bir birleşme için Kuzey
Koreli liderlerin de yapabileceği
katkdan şükranla değerlendirece-
ğıai de açıklamada vurguladı.
Isveç'te yayımlanan Dagens
Nyheter gazetesinin geçen hafta
sorularmı yanıtlayan Kim Dae
Jung, politik yaşamında Isveç'in
öldürülen eski başbakanı Olof Pal-
me'yi örnek aldığını söyledi. Kim
Dae Jung şöyle konuştu:
"CHof Pahne, benim güç günle-
rimde demokratik haklarun ve öz-
gürlüğüm için büyük çaba harcadL
Benim kaçınldığun zaman veöhım
cezasına çarpOnkuğunda söz ko-
nusu kcşi kendisiymiş gibi davama
sahip çıkn. tsveç'in Sosyal Demok-
rat Partisi benim insan haklanmı
sürekli konıdu ve uluslararası si-
lahsızlanmavetoplunualhuzurça-
hşmalanna büyük katkıda bulun-
du." Güney Kore Devlet Başkanı,
ülkesinin Kuzey Kore'ye yakınlaş-
ma sürecinin kendisinin iki yıl son-
ra görevinden aynlmasından son-
ra da devam edeceğini belirterek
"Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim
JongD'yeKuzeyKore halkuun,or-
dunun ve komünist partinin ver-
mekteolduğudesteğuı dedevam et-
mesini diliyorum" dedi.
Jung kimdir?
3 Arahk 1925 'te doğdu. 1961 'de
muhalefetteki Demokrasi Parti-
si'nin milletvekili olarak parla-
mentoya girdi. 1971 seçimlerinde
Diktatör Park Chung Hee'ye çok
az bir farkla yenildi. Beş suikast at-
lattı. 6 yıl hapis yattı ve 5 yıl evden
çıkmama yasağıyla yaşadı. 1980'li
yıllann ortalannda demokrasiye
Habiır'da suikast silahı yakalandı
DtYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Habur Suw
Kapısı'ndan yurda 7 adet
kalem tipi suikast silahı
sokmak isteyen bir kişi,
üzerinde bu silahlara ait 50
mermi ile birlikte yakalandı.
Jandarma Genel Komutanlığı
Kaçakçılık ve Organize Suçlar
Daire Başkanlığı ile Şırnak îl
Jandarma Alay Komutanlığı
ekipleri, yurda kaçak yollarla
Kuzey Irak'tan kalem tipi
suikast silahı sokulacağı
ıstıhbaratı aldılar. Habur Sınır
Kapısı'nda operasyon
hazırlığı yapan güvenlik
güçleri, Kuzey Irak'tan
Türkiye'ye giren ve daha önce
suikast silahlannın saklandığı
belirlenen bir kamyonda
arama yaptı. Yapılan arama
sonrasmda kamyonda
oluşturulan özel bölmeler
içinde 7 adet kalem tipi
suikast silahı ile bu silahlara
ait 50 adet mermi ele geçirildi.
Olayla bağlanüsı bulunan ve
adı açıklanmayan bir kişi
sorgulanmak üzere gözaltma
alınarak Jandarma Alay
Komutanhğı'nagötürüldü. Ele
geçirilen silahlann
fabrikasyon olmadığı, el
yapımı olduğu ve büyük
ihrimalle Kuzey Irak'ta
uretildiği bildirildi.
Silahlann 6.35 çapında otaıası
ve genellikle etki mesafesi
düşük olan bu tür silahlann
aksine menzüinin 15-20
metreye kadar çıkıyor olması
dikkat çekti. Olayla ilgili
soruşturma sürerken silahlann
Hizbullah, PKK veya mafya
bağlanüsımn bulunup
bulunmadığı araştınhyor.
Öte yandan Antalya II
Jandarma Komutanlığı
ekiplerinin gerçekleştirdıği
operasyonda, el yapımı 11
adet tabanca ele geçirildi.
Olayla ilgili olarak 4 kişi
yakalandı.
dönülünce 3 genel seçime katıldı.
1997'de 5 yıl için devlet başkanı
seçildi.
1961 'de parlamentoya girdikten
3 gün sonra düzenlenen askeri
komplo Kim'i zaferinden mahrum
bırakıyor. 1962'de şimdiki eşi Lee
Hee-Ho ile evlenen Kim, 1971'de-
ki devlet başkanlığı seçimlerinde
oylann yüzde 46'sını alarak askeri
diktatör Park Chung-Hee önünde
az farkla seçimleri kaybetmiş, 2 yıl
sonra da Güney Kore ajanlan tara-
findan sürgünde bulunduğuJapon-
ya'nın başkenti Tokyo'da, Devlet
Başkanı Park'ın ilan ettiği sıkıyö-
netim yasası uyannca rehin alın-
mıştı.
1998'de seçimleri kazanan Kim,
Güney Kore'deki ekonomik krizin
aşılmasına yönelik geniş reform-
lar yaptı. Kuzey Kore ile birleşme-
ye yönelik açılım politikası izle-
mesi Kim'e 2000 yılının Nobel Ba-
nş Ödülü'nü getirdi.
Peldn'den
ödül eleştirisi
PEKtN (AA) - Çin yönetimi,
Nobel Edebiyat Ödülü'nün rejim
aleyhtan Gao Xingjian'a
verihnesini "sryasi" buldu.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü,
"Çin'de nice ünlü yazar varken
onlan değil de bunu seçmişler. Bu
karar tamamen siyasL." dedi.
Sözcü, bu karann, ödülün siyasal
amaçlarla kullanıldığını
gösterdiğini söylerken rejim
yanlısı Çin Yazarlar Birliği
sözcüsü de ödülün Gao'ya
verilmesini eleştırdi ve "O Çinti
değil, Fransız-. Ödülün ona
veriknesi edebi değil siyasi karar"
açıklamasını yaptı.
balbay@cumhuriyet.com.tr
Israü'i protesto laiklik
karşıtıgösteriye dönüştü
tstanbul Haber Servi-
si - Şeriatçı gazetelerin
"davetiyle" öldürülen
Filistinliler için gıyabi
cenaze törenine katıl-
mak üzere Sultanahmet
Camii'nde toplanan
binlerce kişi, kısa süre-
de Israil 'i protesto gös-
terisini, laik cumhuriye-
ti protesto gösterisine
dönüştürdü.
Şeriatçı gösterinin,
kapatılan Refah Parti-
si'nin (RP) onlarca şu-
besi mühürlenen ve
hakkındaki soruşturma
halen süren gençlik ör-
gütü Milli Gençlik Vak-
fı (MGV) tarafindan or-
ganize edildiği öne sü-
rüldü.
Beyazıt Camii'nde
geçen cuma günü yakla-
şık 15-20 kişinin protes-
to ettiği Israil salduıla-
n, bu cuma günü şeriat-
çı gazetelerin daveti ve
şeriatçı örgütlerin orga-
nizasyonu ile kitlesel bir
gösteriye dönüştü. Cu-
ma namazının ardından
Sultanahmet Camii'nin
avlusunda toplanan bin-
lerce kişi, tekbir getire-
rek"Katillsraa",''Mu-
hamiıiedin ordusu, ka-
fhierin korkusu" ve
"Kanımız sel gibi aksa" •
kurtulacak El Aksa" ^
sloganlannı attı. Tür-'^
banlı ve çarşaflı kadın-^
lann da destek verdiği, •
gösteride, kendindea"1
geçerek küfiir edenlef-'
ve gözyaşlannı tutama-"^
yanlar da vardı. ''
Medyaya tepki göste-.,
ren ve "Yahudi uşağı
medya", "Dinsiz med-
ya" sözleriyle bağıranr
grup, avluda2adetlsra- '
ıl bayrağı yaktı. îsrail
saldmlannda yaşamnu
yitiren Filistinliler için .
kılınan gıyabi cenaze
namazının ardından,
hakkında soruşturma
açıhTuş bulunan"
MGV'nin tstanbul Şu-
be Başkanı BütentYıkn-
nm, avluda toplanan
binlerce kişiye, "Kudüs
için kanmiTi, canınızı
vermeye haar mısuuz",
diye sordu ve intikann
yemini ettirdi. '0
Yeminin ardmdan ca-"
miyi terk eden gösterici-"
ler. Sultanahmet Mey-"
danı'nda bir süre tt
Zul-
me karşı direneceğiz",
"Laik cunta, Israil'e
kukla" ve " Kanımızak- •
sa da zafer tslanun"
ganlannı attı.