23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA J. LJ I \ kultur(a cumhuriyet.com.tr 15 'Ishak'ı yirmi yaşlanndayken yazmıştı, 'büyük kente yeni gelmiş bir taşralıydı' o sırada 'Çark dönertemamlarşiirimizi'Yeniden giriyorum yazıya. Ülkeme, çocukluğumun kentine döner gibiyim. Kâğıtlann ak denizine, esinlerle ûrpe- ren çayınna harflerin, anlamın derin va- dilerine, kitaplann kalabalık sokakla- nna... Doyulmaz bir rahatlık, güven. Kendi dilimi konuşuyorumçünkü. Kü- çûk bir kaygı yok değil. Müsrif oğlu- na nasıl karşılayacak yazılann piri? Bilenmiş bir bilinçle birlikte. Ço- cuklugumun sokaklan, bahçeleri hemen hemen aynı. Ama boyutlanna bakıyo- rum, çok değişmiş. Şu küçük alan ba- na uçsuz bucaksız gelirdi. Şu iki adım- hk semt ne kadar uzak. Nasıl da güzel- di şu kız. Şu avlu ne kadar derindi. Ge- leceğin düşleri bile sığardı içine. Şimdi biliyorum: yeryûzü iyice de- ğişiyor; kan, duman ve alın teriyle. Ni- cedîr kapımızı zorlayan rüzgânn bıça- gı eski kentlerin ûstündeki sisi sıyı- nnca, orada da görüyorum: her şey bildiğim gibi değil. Başka tohumlar vardı orada. O zamanlar ne ekip biç- tiklerini iyi bilmediğim çiftçiler. Yok- sa nasıl açıklayabilirim dimdik kale duvarlanna dişlerini geçirmiş ağaçla- n? Ishak'ı yirmi yaşlanndayken yaz- dun. Büyük kente yeni gelmiş birtaş- ralıydım o sırada. Bere'den ve kaşe kurnaşlardan hoşlarur, Faulkner'ı Fran- sızcadan, Hafiz'ı Farsçadan sökmeye çalışır, Goldberg çeşitlemelerini se- verdim. Ama Kadırga Yurdu'nun 'Si- birya Koğuşu'nda, Fatih'te Arabm kah- vesinde gürültülü ve soğukta yazdı- gım öyküler hep çocuklugumun ken- tiyle ilgiliydi: Antep. öylesine uzaktır ki Anadolu kimi aydınlanmıza, onlara bir Avnıpa tadı verir. Yakın olmadıklan gerçeği de- ğiştirilmiş sanırlar. Ishak'ı on yedi yıl önce çok erken, on yedi yıl sonra çok geç yargılayan kimileri, Alaybeyi'nin udcusunu Kafka'nın Prag'ından, Ho- rozlar'ınbüyükannesini Mansfîeld'in Yeni Zelanda'sından, Hacıköprü'nün çiftçisini Camus'nün Oran'ından ge- tırilmış sandılar. Ne kadar kötü oku- yorlar Yunus'u, Orhan Kemal'i, Ya- şar'ı... 'Ishak', bir Anadolu kenrindeki ger- çeklerin ne yorumudur ne de sorunla- nnın çözümü. Küçük, alçakgönüllü kesitlerdir bu öyküler. O kenti tanıma- yaçahştım yıllarönce. Mevsimlerine, yapı taşlannın çeşitlerine, toprağının kokusuna ve tüm sokaklanna, insan- lanna, çocuklanna dikkat ettim. Avcl-; 'iitim iyisi uçan vunır. İyi öykücü, akıp giden zamanın ritmine onu durdurma- dan kalemini uydurandır. Bir süre bir- likte döner o çarkla. Ve bir ölü nokta- • Beşyıl önce yitirdiğimiz Onat Kutlar'ın 'îshak' ile 'Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirleri' YKY'dan yeniden yayımlandı. Onat Kutlar'ın 'îshak'ın ikinci kez yayımlanması üzerine 17 yıl sonra yazdığı yazıyı sunuyoruz. yı geçince bırakır. öyle gördük usta- lanmızdan. Adımız da Hıdır. Antep'te o yıllarda çarşılar uzun, be- destenler karanhktı. Kıyılannda ken- tin, geniş ve gölgeli kalker göçükleri vardı. Terziler Marx okurken ellerine iğne batırır, otuz yaşında lise kasketli milliyetçi öğrenciler Mareşal'in ölüm yıldönümlerinde pavyon basmaya gi- derlerdi. Ayaklanan Halk Partililer de- lişmen Kürk KamiFin bastonuyla işa- ret ettiği ilk hedeflerine ulaşır ve Be- lediye Alanı'nın ortasına bayrak di- kerken, yazı köylerinin kadife yakalı smokinleri altına beyaz Amerikan don giymiş yoksul köylüleri Islahiye'ye toprak dagıtımına koşarlardı. Ve bütün bunlar olurken ak havara keymıh du- varlann ardında, kuytu bahçelerde, acı- lann suyunu bir evden öbürüne taşıyan akar havuzlara bakarak kadınlar ve ço- cuklarbeklerlerdi. Bizler, o akşam ge- lince gaz lambası ışığında ayaklannı tandıra sokarak Antarktika haritası çi- zen çocuklar, gündüzleri arka sıralar- da Kan Kalesi ve Pardayyanlar okur- duk. Ve hoşnut değildik o karanlıktan. Kaçıp kurtulmak isterdik. Nemli çu- kurlarda çürüyüp kıla ve yüne kesen çulhalara, kapalı kemerlerin altından eşek sürüleriyle geçen tozlu, yorgun taş yontuculanna, cami avlulanna yığılmış ;. kur\ı ve küflü peksimetj|en askçr}erte birlikte suya batınp kemiren kör hasır- cılara bakar, isyan ederdik. Ishak'ta bu utangaç ve bilinçsiz başkaldınştan izler bulacaksınız. 1962 yılında, Paris'te bir pazar gü- nü yaktım 'Kül'ü. Güneşli, aydmlık bir bahar öğlesiydi. Günlerdir basınç- lı sularla yıkayıp ağartıyorlardı bütün kenti. Paris'in isli duvarlan şimdi bem- beyaz. Birden arduvaz çatılann üstün- den gelen çan seslerini duydum. Ince- li kalınlı sayısız çınlamayla dolu bir bu- lut geçiyordu kentin gökyüzünden. Paskalya. Düşünüyordum. fki yıl geç- mişti bizim 'Beyaz Devrim'den bu ya- na. Birkaç çift bot ve çizme, öğrenci- lerin açtığı Beyazıt kapısından üniver- siteye girmiş, bakırcılar kapısından çı- kıp Kapalıçarşı yoluyla şöyle bir Ba- bıâli'ye uğrayarak Beyaz Zambaklar Ülkesi'ne dogru uzaklaşmıştı. Ama hiç olmazsa halk öğrenmişti: Celal Ba- yarpadişahdeğildirve'birkedibirkra- la bakabilir', hatta tırmalayabilir yü- zünü. Kimin için yazıyorduk? Sait'in de- diği gibi bir sınıfin en arka sıralann- dan birinde gizlice şiirler okuyan öğ- renci için mi? Artık o öğrenciler Ma- righella ve Leninokuyorlardı. tşçiler- se nereden kitap alsınlar!... Okurla or- tak bir dilimiz neredeyse yoktu. Kav- gasına katıldığımız insanlara ulaşamı- yorduk! Ne yapmalı? Çanlann klavse- nine uzak ve derin davul sesleri kanş- tı. Gizli Ordu Teşkilatı plastik bomba- lar atıyordu. Yazdıklanm şimdilik ya- yır/4anrnav.acak, Şir süre denemeli- yim. 'Kül'ün yanık müsveddelerini ar- duvaz çatılara savurdum. Denedik. On beş yıl deneme olmaz elbette. Tann, Beckett'in terzisinin dik- * * ' • " • • Oııat Kııtbı^H SİNT.MA B l M SKM.IKHRM ( Tl.ll KtlUA! YKTKR Ki KARARMASIN m ^« ^^^(pDnat Kıılktr _ü l ^ BAİLAR •felSYANCHMK r^ tiği pantolondan gene de iyi olan dün- yayı altı günde yarartı. Ben başka iş- lerle uğraştım da ondan. Hepimiz aşk- lar, dostluklar, yiğitlikler, kavgalarta- nıdık. Korkaklığı, yalanı, ihanetin iki- yüzlü bıçağmı, bencilliği detanıyoruz şimdi. Yazar artık bu bunalımı atlattı mı? Gerçek bir diyalog mudur kurduğu, halkla? "Granada'da her akşam bir çocuk ölünce, suyun yerleşip dostlarry- Iak(>nuşruğu"dılı mı konuşuyor? Bun- lan kestiremiyorum. Ama ben, ne ken- di kitaplığımda bile kalmamış olan Is- hak" ı yeniden bastırmayı düşündüm, ne de arada yazdıklanmı yayımlamayı. Antep'te Fırka Bahçesi'nde, hatmi- lerin arasındaki bir masada birlikte oturduğumuz Ülkü Tamer istemesey- di gene de kolay kolay razı olmazdım. Orada, ailelere aynlmış bölümün kar- şısında, karpuz kabuğu gibi sıralanıp dondurma yiyen genç kızlara bakarak bıyıklannı buran bekârlann yanında bir masaya çöreklenir, edebiyat konu- şur. her ay bir kutu baklava gönderdi- ği için kötü bir Antepli şairin şiirleri- ni basan Ankaralı yaymcıya kızardık. Razı olmazdım, ama beğenmedi- ğimden değil. Şimdi Ishak gibi yazmı- yorum. Ilk gençlik yıllannın hatırala- nnı çok iyi görüyorum. Ama o yıllar ne kadar gerçekse, Ishak'ta anlatılan- lar da o kadar gerçektır. Beğenmedi- ğimden değil, kitaplann da insanlar gibi tek başlanna değerlendirilemeye- ceklerine inandığımdan. Ishak, şim- dilerde yazdıklanmdan sonra yayım- lansın isterdim. Gene de bugünün işi- ni yanna bırakmamaktan yana olan sevdiklerim haklıdırlar. Kimi dostlar, tıpkı yedek subaylık- tan edindiğim teğmen rütbesi gibi, ya- zarlık sıfatını bende bıraktılar. Sık sık hatırlattılar da bana. Sağ olsunlar. Or- duyla birlikte, Kore, 12 Mart, Kıbns türünden savaşlann hiçbirine katılma- dığım halde bu rütbe, sanınm kendi- liğinden şimdi yüzbaşı, binbaşı falan olmuştur. Ama ben, izin verirlerse, ya- zarlığa, eskiden olduğu gibi gene ne- ferolarakbaşlamayı 'tercihedeceğiın'... (Kasım 1976)(Bu önsöz, îshak'ın 197 7 yılında yapılan ikinci basımı için yazümıştır.) Sunu Kmk öfkelibirür • Onat Kutlar'ın şiiri, içdünyasınm ve duyarhlık cephesinin ışığını olanca gücüyle yansıtıyor. Simsiyah bir denizin ortasında, tekin olmayan bir adanın üzerinde deniz feneri: Durmadan yanıp sönüyor. ENİSBATLFR Onat Kutlar'ı. Türk okuru, çok genç bir yazarda görmeye alışmadı- ğı olgunlukta birilkyapıtla, Ishak'a topladıgı benzersiz öykülerle tanımış- tı. Lirik ama sert sanki narin bir ka- dın elinin tuttuğu, içinden kan dam- layan bir hançer. Gerçekle düşsel, düşlemsel arası uçan bir denge, "ab- s&tPün kıyılanna sokubnaktan kork- mayan bir durumlar silsilesi, en çok da kusursuz atmosferiyle herkesi bü- yülemişti yazar Birefsane-kitap ola- rak çöktü yazı ortamımıza Ishak. Onat Kutlar'ın omuzlanna da. Böylesine güçlü, etkileyici bir baş- langıç, genç bir yazar için nasıl kam- bur olmasın. oldu: Bir ikinci kitabı, "Kfil'> ün elyazmalannı yaktt ve kül- lerini Paris'in gri çatılanna savurdu. Bir süre, artık, kalemden uzakta, ka- meranın yakınlannda düş kuracak- tt. Gerçekten de, yedinci sanata öl- çflsüz bir sevdayla aktı Onat Kutlar. Yıllar yıllan kovaladı, üst üste bir- kaç kuşağı besleyen Sinematek se- rüveninin mühendisi büyük birmis- yoner gibi çalıştı. Yeni Sinema der- gisinin ebesi oldu. Senaryo çalışma- lanna gömüldü, platolarda bir ha- yalet, görüldü. Neden sonra, ilk şiir kitabıyla yu- vaya döndüğünde yazı mirasını har vurup harman savurmadıği anlaşıl- dı: Taze, iyicene incelmiş bir şiirsel üslup, bütünlük kaygısını elden bı- rakmayan bir çatı kurma anlayışı- kınk. öfkeli bir lir.- Kutlar'ın dramatik, erken, isyan uyandıran ölümünün bir kavşağa denk geldiğini bilen bir avuç insan- dan biri sayılınm: \feniden yazma uğraşını ana eksenine alma karannı vereli çok olmamıştı. O öykülerin, denemelerin, bu şiirlerin ardı arka- sı gelecekti. Hem de çeyrek yüzyı- lın beklettiği, damıttığı, billurlaştır- dığı harflerle, kelimelerle. Hoyrat tesadüf. Gene de, Onat Kutlar'ın şiiri, iç dünyasının ve duyariık cephesinin ışı- ğını olanca gücüyle yansıtıyor bu toplamda. Şiirsel mimarisinin ana- hatlan, yol kesintiye uğramasa, han- gi el değmemiş beldelere sefer dü- zenleyeceğinin işaretlerini taşıyor. Simsiyah denizin ortasında, tekin olmayan bir adanın üzerinde deniz feneri: Durmadan yanıp sönüyor. Ingiliz Kraliyet Balesi'nin başdansçısı Irek Mukhamedov, bir TV dizisinde ve iki filmde rol alacak 'Balede söyleyebüeceklerimi söyledimJ • Irek Mukhamedov, "Aslında Rus ruleti oynuyorum. Dans etmek, yönetmek ve oyunculuk arasında bir seçim yapmam gerekiyor. Oyunculuğu seçerim. Filmlerde oynamak istiyorum. Balede söyleyeceklerimi söyledim. Şimdi yeni bir alanda bir şeyler söylemeliyim" diyor. Kültür Servisi - Kraliyet Balesi'nin (Royal Ballet) gösten teknığiyle ünlü başdansçısı Irek Mukhamedov, ilk oyunculuk çıkışını yapıyor. Köklü ve saygın bir kurum olan Kraliyet Balesi'nde daha önce 'Vakntino'da Nureyev, 'Dönüm Noktası'nda (The Turning Point) Baryshnikov, 'Tanık'ta (VV'itness) Alesander Gudonov dans etmişlerdi. Mukhamedov'un yeteneği, Bolşoy Balesi'nin yönetmeni Yuri Grigorovich tarafından keşfedildi ve eğitildi. Rus balet, 21 yaşında Bolşoy Balesi'nin bir numaralı erkek dansçısıyken, 10 yıl sonra 1991'de Ingiltere'ye, Kraliyet Balesi'ne aynı görevi yapmak için geçti. Pek çok ödül ve madalya sahibi olan Mukhamedov 39 yaşında, fakat dans etmeyi sürdürüyor; kendi dans kumpanyasıyla yaptığı gösterilerle salonlan dolduran ve eleştirmenlerin övgülerini toplayan ünlü balet, Kraliyet Opera Evi'nin (Royal Opera House) açılış töreninde, tek kişilik etkileyici bir gösteri gerçekleştirdi. Bu parlak kariyerden sonra tngiltere'de Noel arifesinde televizyonda yayımlanacak 'The Bfll Christmas Special' adlı polisiye bir dizide rol almaya karar veren Mukhamedov, Sergei adlı komik bir karakteri canlandmyor. Dizide oynaması için ünlü baleti öneren oyuncu kadrosundan sorumlu Irene Cotton, Irek Mukhamedov'un diğer dansçılardan farklı bir biçimde balede üstlendiği rollere fantastik rol yeteneğini kattığını, özellikle kadınlan etkileyen hassas ve zarif niteligiyle insanlann ilgisini canlı tuttuğunu, aynı zamanda Gerard Depardieu'nun çizdiği olgun adam profiline paralel bir çizgisi olduğunu kaydediyor. Balede onu izleyenlerin bildiği üzere Mukhamedov'da, dizideki rolünde de kullanmaktan çekinmediği komik dehanın dokunuşu var. Bunun Rus mizah duygusundan kaynaklandığını belirten Mukhamedov, aksanlı Ingilizcesinin rolü için sorun yaratmadığını, aksine rolüne renk kattığını belirtiyor. Dünyanm en iyi dansçılanndan biriyken polisiye bir televizyon dizisinde rol almak gibi bir yol izlemekten son derece memnun. Dans kariyeri boyunca rol yaptığından, oyunculuğa geçişinin şaşırtıcı olmaması gerektiğini ve hiç sıkılmadan gecesini gündüzünü bu işe verdiğini söyleyen Mukhamedov, "Balede muzik dinlersiniz ve bu dışa hareket olarak gelir. Rol yaparken tepkileriniz ve özeüikk gözleriniz doğalolmah, ama ben daimadoğal ohnaya çahşınm, görûndüğüm roldede tabii" diyor. Derin ifadeli, tutkulu performanslanyla zaten ünlü olan Mukhamedov' un çarpıcı dramatik gerçekçiliğini, balede birlikte dans ettiği arkadaşlan da onaylıyor. 1990'da 'Kış Rüyalan' (Winter Dreams) balesinin ilk provalannda Kraliyet Balesi'nin ünlü balerini Darce>' BusseL Mukhamedov'un dansçılann normalde yapmadığı biçimde gerçekten öperek kendisini çok şaşırttığmı ve ondaki bu tutkunun. cesaretini kırdığını belirtiyor. Kraliyet Balesi'nde televizyon stüdyolannda olduğundan daha az gözüken Mukhamedov'un bu durumu, başdansçı olması bakımından düşundürücü, fakat kendisi Kraliyet Balesi'nde yeterince anlaşıldığını ve takdir edildiğini düşünmüyor: "Tek bildikleri, izle\icilerin diğer dansçılardan çok, benim dans etmemi görmek için geldikleri." Hafif komedi rolleri için kullanılmayı bekleyen bir potansiyele sahip olan Mukhamedov, iki yeni filmde rol alacak. Ilk filmde, ada yerlisi bir kadına âşık olan Rus doktoru canlandıracak. ikinci film ise 1950'lerin Londrası'nda geçiyor. Oyunculuğu ciddiye aldığını belirten Mukhamedov. "Ben yeni şeyler denemeyi seven birivim. Oyunculukta şansımı denemek istiyorum. Rus olmam bazı roller için kısıtlayıcı bir etken, ama örneğin romantik roller için mükemmel olabilir. Ben kendimi gerçekten yıidız olarak görmüyorum. bir gün James Bond'u oynarsam buna inanacağun. Örneğin, Nureyev'i herkes tanı>or, böyle bir ünü kim istemez? Umanm, bu diziden sonra balede oiduğumdan daha ünlü olacağun" diyor. Mart ayında Kraliyet Balesi'nde 'Manon'da dans edecek olan Mukhamedov, kendi dans topluluğunu da yönetmeye devam edecek. Irek Mukhamedov, eğer film kariyeri istediği yönde ilerlerse dans etmeyi rahatlıkla bırakabileceğini belirtiyor: "Aslında Rus ruleti oynu>orum. Dans etmek, yönetmek ve oyunculuk arasmda bir seçim yapmam gerekiyor. Oyunculuğu seçerim. Filmlerde oynamak istiyorum. Balede söyleyeceklerimi söyledim. Şimdi yeni bir alanda bir şeyler sö\lemeliyim." Polisiye bir dizide oynayan Irek Mukhamedov, oyunculuğu cidd^e atayor. TupgutAtalay'ın pesimsepgisi • Kültür Servisi - Ressam Turgut Atalay'ın yapıtlan 13 Ocak-2 Şubat günleri arasmda istanbul'daDoku :* Sanat Galerisi'nde . sanatse\erlerin beğenisine sunulacak. Bugüne kadar 2000'den fazla yapıt veren sanatçının müzelerde, özel koleksiyonlarda, Almariya, Amerika, lsveç ve ttalya'da yapıtlan bulunuyor. 1964'te Akademi Sanat Ödülü'nü kazanan Atalay, gerçekçi akımm (Yeniler Grubu) kuruculan arasmda yer alıyor. Plastik araçlarla resim gelenegini sürdüren sanatçı, belleğe, yüreğe ve düşünceye dayalı bir estetik arayışıyla gerçekleştiriyor çalışmalannı. (246 24 96) Cesare, ödûlünü 17 Ocak'ta alıyor • Kültür Servisi-2. Uluslararası Nâzım Hıkmet Şiir Ödülü, 17 Ocak akşamı AKM Büyük Salon'da düzenlenen törenle sahibine verilecek. Aime Cesaire'e ödülünün verileceği törene ilk ödül sahibi, Fransa'da yaşayan Lübnanlı şair Adonis ile seçici kurul üyeleri de katılacak. Geçen günlerde toplanan, John Berger (Ingiltere), Henrik Nordbrandt (Danimarka), Titos Patrikios (Yunanistan), Andrei Voznesenski (Rusya), Memet Fuat, Selahattin Hilav ve Cevat Çapan'dan oluşan Uluslararası Seçiciler Kurulu, Martinikli şair Aime Cesaire'ı ödüle değer bulduğunu açıklamıştı. Cesaire'ın tanıtılacağı ödül törenine Genco Erkal ve Jülide Kural şiirleriyle katılacak. Nâzım'ın 'Tanya' adlı şiiri, Istanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılan tarafından dansla yorumlanacak. Tören. Yunan sanatçı Aliki Kayalıoğlu'nun resitali ile son bulacak. ADOB, Vıyana ve Bratislava'ya gidiyop I ANKARA (AA) - Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB). 'Mehter'den Alla Turca'ya başlıklı konseriyle 18 Ocak'ta Viyana'ya, 19 Ocak'ta da Slovenya'nın başkentı Bratislava'ya konuk oluyor. Osmanlı Devleti'nin 700. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen konserde, Kültür Bakanlığı Tarihi Türk Musikisi Mehter Takımı ile ADOB orkestrası, alaturka müziğin seçkin örneklerinin yanı sıra bu müziğin esin kaynağı olduğu bestecilerin yapıtlannı sunacak. Konserin birincı bölümünde, mehterbaşı Şemsettin Akbulut'un yönetimindeki Mehter Takımı tarihi Türk müziğinden örnekler sunacak. ikinci bölümde, şef Hikmet Sûnşek'in yönetimindeki orkestra, Haydn'ın 'Türk Suiti', Mozart'ın 'Saraydan Kız Kaçırma' uvertürü ve 'Alla Turca' adlı yapıtı, Beethoven'in 'Türk Marşı', Bülent Tarcan'm '3. Suiti' ve Lanner'ın 'Osmanlılar Valsi'ni seslendirecek. Bu bölümde ADOB sanatçılan tenor Ömer Yılmaz ile soprano Feryal Türkoğlu da sahne alacak. BeştirmCT beğenmedi, izleyici sevıfi • Kulrür Servisi - ABD'li sinema v e televizyon izleyicileri ile müzikseverlerin en sevdikleri şarkılan ve yapımlan belirlemek üzere gerçekleştirilen 'People's Choice Awards'ın (Halkın Seçimi ödülü) sonuçlan belli oldu. Geçen yaz gösterilen Adam Sandler'ın 'Süper Baba' (Big Daddy) adlı filmi, eleştirmenlerden olumsuz tepkiler almış olmasına karşın izleyicinin seçiminde ilk sıraya oturdu. Doğaüstü bir korku filmi olan 'Altıncı His' (The Sixth Sense) de 'Süper Baba'yla birlikte birinciligi paylaştı. Adam Sandler yılın en iyi komik oyuncusu seçilirken, Bruce Willis de en sevilen aktör ödülünü aldı. Müzik dalında ise, geçen yıl 'Livin La Vida Loca' adh şarkısıyla müzik listelerinin tepesinden inmeyen Ricky Martın en sevilen erkek müzisyen, country müzik şarkıcısı Shania Twain en iyi kadın yorumcu, Backstreet Boys da en sevilen müzik grubu seçildi. Arkadaş Z. Özger Şor Yarışması • Kültür Servisi- Geçen yıl Kuvvet Yurdakul'un kazandığı Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü'nün bu yıl beşincisi veriliyor. Şiir kitabı yayımlanmamış şairlerin aday olabilecekleri ödül için son başvuru tarihi 31 Mart . 2000. Adaylann, kitap bütünlüğü taşıyan. basıma hazır • şiirlerinden oluşturduklan 6 adet dosyayı Mayıs Yayınlan'nın Milli Kütüphane Cad. Elhamra tşhanı, No:'' 31/701, Konak-Izmir adresindeki ödül sekreterliğine, APS, kargo ya da taahhütlü posta ile göndermeleri ya da elden teslim etmeleri gerekiyor. Ödül alacak dosya Mayıs Yayınlan'nca 2000 yıh içinde telif haklan ödenerek kitap halinde yayımlanacak. Seçici kurulunda Sina Akyol, Orhan Alkaya, Suat Çelebi, Veysel Çolak ye Kuvvet Kurdakurun bulunduğu yanşmada ödül, Özger'in ölümünün 27. yıldönümü olan 5 Mayıs'ta verilecek. Bulgar şef Tabakov, Borusan Füarmoni'ran konuğu • Kültür Servisi -Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası 2000 yılının ilk konserini ünlü Bulgar orkestra şefi ve bestecisi Emil Tabakov'un şefliğinde veriyor. Sofya Filarmoni Orkestrası'nın daimi şefi ve müzik yönetmeni olan Tabakov, çağdaş Bulgar besteciler kuşağının en önemli temsilcileri arasında yer alıyor. Bülent Evcil'in solist olarak katılacağı konserlerin ilki yann saat 19.30'da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde, diğeri ise 13 Ocak Perşembe günü aynı saatte Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda izlenebilir. Modern Dans TopMuğu Londra'da • LONDRA (AA) - Devlet Opera ve Balesi bünyesinde çalışan Modern Dans Topluluğu (MDT), 13 ve 14 Ocak'ta Londra'daki Bloomsbury Tiyatrosu'nda iki gösteri sunacak. Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği ve •'. •^•. ^ Ankara'daki tngiliz Kültür'ün katkılanyla düzenlenen gösterilerden elde edilecek gelirin bir bölümü Türkiye'deki depremzedelere aynlacak. Programda, Modern Dans Topluluğu'nun sanat yönetmeni Beyhan Murphy'nin 'Kahvehane', tngiliz koreograf Mark Baldvvin'in 'Üç Kısa Parça' ve Bürge Öztürk'ün 'Oksijen' adlı eserleri yer alacak. İskoç yazar Nigel Tranter öldü • Kümır Servisi - İskoç yazar Nigel Tranter 90 yaşında yaşama veda etti. Bugüne kadar, 100'ü roman olmak üzere toplam 130 kitap yazan, romanlannın kurgusunu . genellikle Iskoçya'nın tarihi üzerine oturtan Nigel, tskoç mimarisine ilişkin kitaplardayazdı. 1909 yılında Glasgow'da dünyaya gelen sanatçı, 1935'e kadar muhasebecilik yaptı, bu tarihten sonra kendini bütünüyle yazmaya verdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle