Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK2000SA1
12 JjiJVf_Jlı UİİJİJ. / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr
3 yıl gecikmeliyapılan genel kurulda Hazine 'yefarklı bilançolar gönderildiği ortaya çıktı
Türkbank'ta'ikV bilanço gerçeğiTARIKYILMAZ
Türk Ticaret Bankasf nın (Türkbank)
3 yıl gecikmeli yapılan genel
kurulunda Hazine'ye iki farklı bilanço
gönderildiği ortaya çıktı.
Bilançolardan birinde, banka kârlı
gösterilirken ikinci bilançoya ciddi
zarar yazıldığı kaydediliyor. Genel
kurulda, 1996 yılı bilançosu
oybirliğıyle reddedilirken yönetimde
bulunan Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu, Hazine kökenli bazı yöneticiler
de dahil yönetim kunılu üyelerini ibra
etmedi.
3 yıl gecikmeli genel kurul
Türkbank'ın 1996 yılı genel kunılu, 3
yıl gecikmeli olarak 24 Aralık 1999
tarihinde gerçekleştirildi. Genel
kurulda, Türkbank emekli ve
çalışanlannı temsil eden Türkbank
Emekli Sandığı Munzam Vakfi'nın
yıllardır dile getirdiği, ancak bir türlü
• Türkbank'ın 1996 yılı genel kunılu, 3 yıl gecikmeli olarak
24 Aralık 1999 tarihinde gerçekleştirildi. Genel kurulda,
Türkbank emekli ve çalışanlannı temsil eden Türkbank
Emekli Sandığı Munzam Vakfi'nın yıllardır dile getirdiği,
ancak bir türlü kamuoyuna anlatamadıklan bilanço
oyunlan gözler önüne serildi.
kamuoyuna anlatamadıklan bilanço
oyunlan gözler önüne serildi. Genel
kurulda, devletin el koyduğu bankada
üst yönetimin Hazine'ye iki ayn
bilanço gönderdiği ortaya çıktı.
Bankalar Birliği'ne ve kamuoyuna
açıklanan bilançoda, banka kâr ediyor
gösterilirken, Hazine'ye gönderilen
diğer bir bilançoda ise büyük
zararlann oluştuğu öğrenildi.
Genel kurulda ortaya çıkan bu gerçek,
tutanaklara geçiribnezken yönetim
kurulunun hazırladığı ve hissedarlara
dağıtılan raporda şu bilgiler yer aldı:
"1996 yıh bilançosu ve kâr-zarar
tablosu yönetim kurulunun 20 Mart
1997 tarih ve 4263 sayıh toplantısuıda
onaylanmış bulunmaktadır. Ancak
ekte sunulan bilanço ve kâr-zarar
tablosu yanında o dönemde görev
yapan yönetim kurulunca 'doğru'
bilanço ve kâr-zarar tablosu
dûzenlenerek ilgili mercilere bilgi
verilmistir."
Hatalı kayrtlar
Kamuoyuna açıklanan 1996 yılı
bilançosunda bankanın 234.6 trilyon
lira kâr elde ettiği belirtilen söz
konusu raporda, yönetimin 26 Mart
1997 tarihinde Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu'na devredilmesiyle
birlikte hatalı kayıtlann düzeltildıği
de ifade ediliyor. Raporda, 1996 ve
daha öncekı yıllardan devreden 53.3
trilyon lira tutanndaki hatalı kaydın
düzetildiği ifade edilerek söz konusu
kayıtlara ilişkin şu bilgılere yer
veriliyor:
"ProblemH kredilere yürûtülen
faizlerin 7 trilyon 184 mOyar liralık
kısmı zarar yazünuş, tahsili şüpheli
alacaklanmız için 2 trilyon 693 milyar
lira karşılık aynlmış, daha önce
kayıtlara 'intikal etmeyen' 2 trilyon
299 milyar lira repo gideri zarar
yazümış, takipteki alacaklar için
yapılan 823 milyar lira gelir reeskontu
iptal edilmiş. sermayeye ila\e
edilnıeyen 260 milyar lira tutanndaki
gayrimenkul satış kân gelirtere
aktanlmışör."
Genel kurula katılan hissedarlar,
dönemin yöneticilerinin Hazine'ye
gönderdiği bilançoyu oybirliğiyle
reddedetti.
JJemırel e kotu bir haber daha
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirei'e bir darbe de Türkbank'tan
gddl Yeğeni Yahya Murat Demirel'in sahibi olduğu Egebank'a
devletin el koymasuun ardından Nazmiye Demirel'in kardeşi Ali
Şener'in kayınpederi Hüsamettin Dinçer'e de Türkbank'ta sorumlu
olduğu besaplarm ibra edilmemesi nedeniyie yargı yolu açıldL
Hazine tarafından atanan denetçilerden olan Şener hakkında ibra
edilmeyen diğer yönetim kunılu üyeleri gibi sorumluiuk, tazminat ve
ceza davası açılabüecek. Dinçer, bankanın yönetimine ei konubnasuıa
karşuı görevinden almmayan iki yönetim kurulu üyesinden biriydL Bu
arada bankanın küçük ortağı Türkbank Munzam Sandığı'nuı
önümüzdeki günlerde mahkemeye başvuracağı öğrenildi. Valaf
yetkilileri halen süren çalışmalann ocak ayının ortasına doğru
tamamlanacağuıı dile getirdiler. İbra edilmeyen banka \öneticüerine
genel kurul tarihinden itibaren 3 ay içinde dava açılması gerekiyor.
Daha önce aile fotoğrafı içinde yer aJan Cavit Çağların da sahibi
olduğu tnterbank'a deviet tarafından el konulmuştu.
ÜRKBANKİHALESlNDEKl USULSÜZLÜKLER NEDENÎYLEHAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMIŞTI
Osman Tunaboylu ibra edildiTasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun,
1996 yılı genel kurulunda banka yöneti-
mındeki ibralarla ilgili uygulamalan dik-
katçekti Hazine tarafindan bankaya ata-
nan EnverGüney ve halen Ziraat Banka-
sı Genel Müdürlük görevini yüriiten Os-
man Tunaboylu'yu yapılan yanlış işlem-
lerden sorumlu tutmayan TMSF'nin, 22
Mayıs 1996 tarihinden önce ve sonra yö-
netim kurulu üyesi olan Hüsamettin Din-
çer ile Ateş Amikfioğhı'nun bir dönemi-
ni ibra edip diğerinı ıbra etmemesi ise
genel kurulda dikkat çekti.
Yanlış rapor okundu
Tunaboylu, Zıraafteki görevinden ön-
ce Hazine'de müsteşaryarduncılığı yapı-
yordu. Tunaboylu hakkuıda Türkbank
ihalesinde yapılan usulsüzlükler nede-
niyie soruşturma açıhnıştı.
Bu arada bankanın 1996 yılı denetçi ra-
poru yerine 1999 yıhnın mart ayındakı bir
denetçi raporunun okunması Munzam
Vakıf yöneticilerinin itırazına neden ol-
du. Itirazuı kabul görmesi üzerine yanhş
düzeltilerek 1996 yıh bilançosunun altı-
na imza atan denetçilenn raporu okundu.
Denetçiler TMSF tarafindan onaylanır-
ken vakıf yönetıcılen kamuoyuna açık-
lanan yanıltıcı bilançolann altında imza-
sı bulunan denetçileri, yönetim kuruluy-
la birükte ibra etmediğini açıkladı. O dö-
nem denetçi raporlarınuı altında Kutlay
Baturay, Nurhan Haopler ve Hazine ta-
rafından murakıp olarak gönderilen En-
ver Güney'in ımzalan bulunuyordu.
İbra edllmeyenler
22 Mayıs 1999'dan önceki yönetim:
• Oğuz Özkan
(Genel Müdür, Yönetim Kurulu
Başkanı.)
• Ahmet Arkun
• Erdogan Aral
• Doğan Tümay
• Fikret Cahit Apak
• Mustafa Ateş Amiklioglu
• Hüsamettin Dinçer.
İbra edllenler
• Kutlay Baturay
• Nurhan Hatipler - Enver Güney:
Hazine murakıbı.
22 Mayıs 1996 tarihinden sonra
yönetime gdenlen
• Erol Okuyan
• Osman Tunaboylu
• îsmet Tuğul
• Ateş Amiklioglu
• Hüsamettin Dinçer.
Öte yandan Türkbank Munzam Vak-
fı yöneticileri genel kurulda oylamanın
19% ve 1997 yıllarında bankadaki his-
se durumuna göre yapılmasını istediler.
1996 yılında bankanın yüzde 80 ortağı
konumunda olan Munzam Vakfm bu is-
teği kabul edilmedi. Bunun üzenne va-
kıf yönetimı muhalefet şerhi koydu. Va-
kıf yöneticileri, aynca bankanın özel bir
murakıp tarafindan denetlenmesı konu-
sunu da gündeme getırmelerine karşuı
bir sonuç alamadılar.
Tuncer'e dava açılamıyor
Bu arada bankanın 15 yıl genel mü-
dürlüğünü, yönetim kurulu başkanlığı-
nı ve her iki vakfin baskanlıklannı ya-
pan Behzatltancer'e. zamanaşımı nede-
niyie dava açılamadığı ortaya çıktı. Tun-
cer, bankanın kötü duruma sürüklenme-
sine neden olanlardan birisi olarak gös-
teriliyordu.
SPK manipülasyon için
169 kişiden davacı oldu
İSTANBUL(AA) - Sermaye Piyasası Ku-
rulu (SPK), bugüne kadar 13 şirket hisse se-
nedinde manipülasyon yapükJan iddiasıy-
la 169 kişiden davacı oldu.
Haklannda dava açılan sanıklardan biri
mahkûm olurken, diğerlen hakkında yar-
gılama sürüyor. Sermaye Piyasası Kurulu
(SPK). "yapay olarak sermayepiyasası araç-
lannınaroetalebinietkilemek,aktifbirpi-
vasanın varhğı izJenemini uyandırmak, fi-
>aflannı a>nı seviyede tutmak,armrmak ve-
ya azaltmak'" amacıyla ahm ve satımuu ya-
parak. gerçek kişiler ile tüzel kişilerin yet-
kilileri ve bunlarla birlikte hareket edenler
hakkındaki Sermaye Piyasası Kanunu'nun
47 A-2 maddesi uyannca, 169 kişi hakkın-
da savcılıklara suç duyurusunda bulundu.
Sanıklar, Afyon Çimento, Sarkuysan, îh-
las Holding, Dogusan, Erbosan, Koniteks,
Sabah Pazarlama ve Sabah Yayıncılık, Al-
temauf Yatırun Ortaklığı, Özfinans Fakto-
ring, Olmuksa, Emek Sigorta, Eregli De-
mir Çelik ve Kristal Kola hisse senetlerin-
de manipülasyon yapmakla suçlandı.
Sanıklar hakkında, fiihn mahiyeti ve öne-
mine göre birukte veya ayn ayn hükmolun-
maküzere 1 yıldan3yılakadarhapisve500
milyon 1ıradan 1 milyar liraya kadar ağır pa-
ra cezası isteniyor.
Dk mahkûmiyet
Koniteks hisse senetlerinde manipülas-
yonla suçlanan Bülent Büyûkuğur hakkuı-
da, Sanyer Ashye Ceza Mahkemesi 28 Ma-
yıs 1999 tarihinde mahkûmiyet karan ver-
di. Afyon Çimento, Sarkuysan ve Ihlas Hol-
ding hisselerinde manipülasyon davalann-
da bazı sanıklar hakkuıda verilen beraat ka-
rarlan temyiz edilirken, Afyon Çimento da-
vasında mahkûm olan bazı sanıklar da tem-
yize başvurdu. Halen yargılamalar sürü-
yor.
Türk Ticaret Bankası
Yanıtlanması
istenen
sorular
• Bankayı bu duruma
sokan Behzat Tuncer ve
ekibine neden dava
açılmadı?
• Yakın zamanda
yönetimine el konulan
Esbank, Yaşarbank,
Yurtbank, Sümerbank,
Egebank ile daha önce
TMSF'ye deyredilen Bank
Ekspres ile İnterbank'ta
ise yönetimin hemen
değiştirilmesine karşın
tarihinde silahlı
çatışmalar da bulunan
Türkbank 'ta niçin bu
prosedür işletilmedL
• 1995 Martı 'nda Hazine
kontrolündeyken bankaya
genel müdür olarak ahnan
Oğuz Özkan yönetiminde
trilyonlarca lira zarar
edilmesine karşın bu
zamana kadar niçin
soruşturma açılmadı?
• Genel kurulda niçin
1996 yılında hazırlanan
denetleme kurulu raporu
okunmadı? Bu rapor
yerine niçin Mart 1999
tarihinde hazırlanan
denetim kurulu raporu
okundu? Bunun perde
gerisinde 1996 yılı denetim
kurulu raporunu
hazırlayan denetçilerin
korunması mıyatıyor?
Bilanço oyunu
Cumhuriyet
9 Haziran
1998'deyazdı
Bankanın
gerçek
bilançolan
kamuoyundan
saklanırken
açıklanan
rakamlaruı
yanlışhğı 1998
yüında ihale yapılmadan önce
Artfaur Andersen'e hazırlatılan
bilançolarla ortaya çıkmıştı.
Cumhuriyet gazetesinin 9 Haziran
1998 tarihinde yaptığı haberde de
dile getirilen bu sorun o dönemde
yanıtsız kalmıştı.
24 .Axahk 1999 tarihinde yapılan
genel kurul 1996 yılında yapılan
bilanço yanhşhğının ortaya
çıkmasını sağladı.
1994 yıhnda Sümer Holding'e
verilen krediler nedeniyie batnıa
noktasına gelen banka bu dönemde
bile kâr açıklamış, 19% yıhnda
banka trilyonlarca hralık
zarardayken 234 milyarhk kâr
gösterilmişti. Ancak gerçek,
TMSF'nin 1997 yılında Arthur
Andersen'e hazırlattığı bilançoyla
gözler önüne serilmişti. Bankalar
Birliği'ne verilen bu rakamlara
göre banka 1997 yıhnda 131.7
trilyon lira zarar etmiş. bunun 65.8
trilyon lirasının geçmiş dönemde
yapılan zararlardan kaynaklandiğı
açıklanmıştı. Oysa banka
kamuoyuna hiçbir tarihte zarar
açıklamamıştı.
Türkiye'nin kredi notu
durağana çevrildi
Ekonomi Servisi - Uluslararası kredı
derecelendirme (rating) kuruluşu Thom-
son BankWatch, Türkiye'nin olumsuz
olan notunu durağana çevirdi. Thomson
BankVVatch, Türkiye'de geçen haftalar-
dan bu yana olumlu gelişmeler yaşandı-
ğını açıklayarak Türkiye'nin notunu "BB"
olarak değiştirdi. Kredi derecelendirme ku-
nıluşundan yapılan yazılı açıklamada,
Merkez Bankası tarafindan açıklanan pa-
ra ve döviz kuru politıkalannın faizleri ve
enflasyonu düşürmeyi amaçladığına dık-
kat çekilerek bu uygulamalann Türki-
ye'nin ekonomik geleceğinı şekillendir-
diği belirtildi.
Açıklamada, Uluslararası Para Fonu
(IMF) tarafindan desteklenen ekonomi
politikalannın başanya ulaşmasında po-
litik kararhhğm gerekh' olduğuna işaret edü-
di. Sadece para ve döviz kuru politikala-
nnın hayata geçirilmesinin yeterli ohna-
dığı belirtilen açıklamada, ekonominin
düze çıkması için hayata geçirilmesi ge-
rekenlerşöylesıralandı: •'Tanmdesteksis-
teminin yeniden eie alınması, \ergi siste-
minde daha fazla reform, özelleştirmele-
rin ve kamu kurumlaruun yeniden yapı-
landınlması, kamudaki ücret arbşlaruu
dizginleınek."
Türkiye'deki mevcut üç partili koalis-
yon hükümetinin daha önceki hükümet-
lerle karşılaştunldığuıda reformlan haya-
ta geçmnekte daha başanlı olduğu söy-
lenen açıklamada, "Uzun süredir ertele-
nen reformlar gerçeklestiriöyor. Sosyalgü-
venlik ve bankacılık sistemindeki düzeo-
lemeler, yeni vergi sistemi, uluslararası
tahkimin Meclis'ten geçmesi; tûm bunlar
Türkiye'de kararfa bir çizginin izlendiğüıi
gösteriyor" deniidi.
BENCE
İZZETTİN ÖNDER
Acaba IMF Sopası mı!
Ne değişti de faizler böylesine geriledi? Düşünüle
bJlir ki Merkez Bankası'nın açıkladığı para programı kuı
riskjni ortadan kaldırdı; döviz çıpası yanında kısmi biı
şok programına bağlı olarak enflasyonun gerileyece-
ği beklentisi yükseldi; IMF ile yapılan stand-by, Avru-
pa Birliği'ne adaylığımızın onanması geleceği pembe-
leştirdi vs.. Bunlann yanında kısa dönemli piyasalar-
daki ani değişmeler gibi bir dizi başka faktörler de sa-
yılabilir. Bence faizJerdekı son gelişmelerde bunlann hiç-
biri böylesi bir değişimi açıklama gücüne sahip olma-
dığı gibi, sayılan faktörierin bir bölümü faiz haddini yu-
kan çekme etkisi de yaratabilir. Örneğin, fiyatlann ge-
rileyeceği beklentisi altında, nominal faizlerin de düşe-
ceği öngörülüyorsa, faiz profili yaklaşımına göre kısa
vadede faizlerin düşmemesi gerekir.
Demek ki faizlerdeki bu değişimi ekonomik faktör-
lerle açıklamamız fazla olası değil, ya da hiç değılse,
bu boyutu açıklamada ekonomik faktörler aciz kal-
maktadır. O zaman başka faktörlere yönelmemız ge-
rekiyor. Ben, faizlerdeki son inanılmaz değişimi polrtik
ve güç faktörieri ile açıklamanın olası olduğunu düşü-
nüyorum.
Bence hikâye şöyle kurgulanabilir. Son program,
Türkiye ya da var olan siyasal kadro açısından oldu-
ğundan çok, Avrasya, Balkanlar ve Ortadoğu politika-
lan açısından Türkiye'ye önemli bir rol biçen ABD ve
ona bağlı olarak da IMF ve Dünya Bankası açısından
fevkalade önemlidir. Bu programın başanya ulaşması,
IMF ve Dünya Bankası'nın rüştterini kanıtiamalan açı-
sından da çok önemli görülmektedir. Böyle olunca, si-
yasal istikrann sağlanması, Cumhurbaşkanı'nın görev
süresinin uzatılması vb. gibi politik önlemler yanında,
ki bence bunlar da dışandan yönlendirilmektedir, eko-
nominin de güçlü bir makyaja tabi tutulması kaçınılmaz
olmaktadır. Bu makyajın iki ayağı bulunmaktadır. Bun-
lardan biri emekçileri bastırmak, diğeri ise bütçenin
büyük bir bölümünü ısıran finans gücünü frenlemek-
tir. Bu iki alana da IMF ciddi bir sopa göstermiştir.
IMF'nin emekçilereyönelik sopasını güvenlik güçleri oluş-
turmaktadır; finans kurumlanna yöne/ık sopa işlevini ise
dış finans kurumlan görmektedir. Işte IMF'nin bu so-
pasıdır ki kısa dönemde ne hükümetin fon talebinde
ne de toplam tasarruflarda ciddi bir değişim olmadığı
halde, faizler açıklanamayacak bir biçımde geriletil-
miştir. Kısacası, faizler ekonomik dinamiklerie gerile-
memiş, fakat politik manevralarla geriletilmiştir. Ne var
ki bu "manevra" sözcüğü sadece fazleri bastıran ta-
rafa ait olmayıp, bu bastırmayı sineye çekme durumun-
da olan tarafa da aıttır.
Dtşandan fon desteğinin çekileceğı tahdidinı alan fi-
nans kesimi, Borsa dışında gideceği başka bir yer ol-
madığından dolayı, faiz indirimıne gitti ve Borsa'yı yük-
seltti.
Programdan önceki faiz hadleri, hiçbir biçimde bir
"ekonomik fiyat" olmayıp, birtür "güç fiyatı" niteliğin-
de idi. Dolayısıyla, faiz düşüşü, bir yönü ile hak edil-
memiş aşın getirilerden bir fedakârtıkf!) olarak gorül-
melidir.
Bu arada bazı bankalar üzerinde gerçekleştirilen
operasyon da bir yandan mevduat faizleri üzerindeki
çılgın rekabeti hafifleterek güçlü bankalara rahat bir ne-
fes alma olanağı sağlarken, diğer yandan da "finans
kesimine birgecede müdahale" tehdidini gündeme ta-
şımış oldu. Bu bağlamda, geçmişten bazı ömeklerde
hatıriafdadır. Örneğin, Ingiltere 1931 yılında bir gece-
de kamu kâğıttan üzerindeki faiz haddini yaklaşık ya-
nya çektiğini ilan etti. Halkın faiz konusuna karşı kini
de had safhaya ulaşmış bulunuyor. Dolayısıyla finans
kesimi açısından böylesi bir "konsensüs" görüntüsü
sergilemek ve böyiece emeğin bastınlmasını da meş-
rulaştırarak topluma sempatik görünmek gerekmek-
te. Kaldı ki Vergi Usul Yasası'nın ünlü 279. maddesi gi-
bi meseleleri sağlıklı bir çözüme kavuşturabilmek için
de hükümete sempatik görünmek gerekiyor!
Ama ekonomik alanda fedakâriığa yer yoktur. Nite-
kim finans kesimi tam da bunu yaptı. Finans kesimi,
sömürü afanındaki kayba razı olmayarak, şimdilik tek
seçenek gibi gözüken Borsa'ya kaydı. Bunun anlamı;
kamu bütçesi yolu ile vergı yükümlüleri üzerindeki sö-
mürünün bir bolümünün Borsa yolu ile küçük tasarruf
sahipleri üzerine yıkılmasıdır. Üstelik bu yol, Borsa'nın
sarsılması ile Merkez Bankası'nı ve hatta hükümeti
tehdide de açık idi. Böylece, finans kesiminin şimdilik
sergilediği hoş tavırlar ile 279. madde vs. konularda yo-
la gelmeyen hükümete de aba altından sopa gösteril-
miş olmaktadır.
Iç finans kesiminin bu davranışı, bir süre için de ol-
sa IMF programına destek verdiği derecede, dış fi-
nans çevrelerinin de Türkiye'den kaynak aktarma ola-
nağına kavuşmalan biçiminde, yaranna olacaktır. Zira
bu program, bütçe içi tasarruf yanında dışandan ak-
tanlacak tasarruf kaynaklanna dayandınlmıştır. Özel-
leştirme çılgınlığı, para programı, ücretlenn bastınlma-
sı vb. gibi temel dayanaklar hep aynı amaca yönelik-
tir. Benceprogramın en zayrfyanı da burasıdtr. Zira, prog-
ramda teknolojıye yönelik ve üretim arttıncı önlemler-
le, bir yandan ihracatı arttınp borç itfasına ve ticaret acı-
ğının hafifletilmesine; diğer yandan vergi gelirierinin
yükseltılerek kamu kesiminin desteklenmesine; bun-
lann da ötesinde, üretim artışı ile toplumun sosyal po-
litikalar çerçevesinde sağlıklı gelişmesine yönelmek
yerine, parasal önlemlerie sadece yüzeysel ve makyaj
nrteliğinde bastıncı önlemlere başvurulmuş gibi geliyor
bana.
Şu iki noktayı doğrusu pek merak ediyorum: 1) Şim-
diki faiz dengesini gören liberaller, acaba eski "güç
dengesini" nasıl açıklayacaklardır! 2) Faiz üzerine ko-
nulacak bir verginin tasarruflan vergilendirerek ekono-
miyi gerileteceği savını ileri sürenler, acaba IMF ile bu
konuyu görüşmeyi düşünmezler mı!
Umanm, sonuçtan Türkiye'deki siyasiler yanında
IMF de mahcup olmaz!
MERKEZ BANKASI KURLARI 11 OCAK 2000
SAT1S
DÖVİZ
CİNSİ ALIŞ
EFEKTİF
SATIŞ ALIŞ
1 ABD Dolan
1 Avustralya Dolan
1 Danimarka Kronu
11ngiİE Steriini
1 Isviçre Frangı
11sveç Kronu
1 Japon Yeni
1 Kanada Dolan
1 Kuveyt Dınan 1
1 Norveç Kronu
1 Sud Arb. Rıyalı
1 Euro
1 AJman Markı
1 Belçıka Frangı
1 Lüksemburg Frangı
1 Ispanyol Pezetası
1 Fransız Frangı
1 Irlanda ürası
100 Italyan üretı
1 Ho/landa Flonnı
1 Avusturya Şılinı
1 Portekız Esküdosu
1 Fin Markkası
1 Bulgar Levası
1 Iran Rıyalı
1 Rumen Leyi
1 Şunye ürası
1 Ürdün Dınarı
1 Yeni Israil Şekeji
1 Yunan Drahmısi
535,157
350,677
74,648
882,279
345,287
63,889
5,094
367,967
748,468
67,568
143,124
555,493
284,019
13,771
13,771
3,339
84,685
705,330
28,689
252,071
40,369
2,771
93,427
537,738
352,971
75,016
886,891
347,511
64,554
5.128
369,630
1,771,497
68,024
143,382
558,172
285,389
13,837
13,837
3,355
85,093
708,732
28,827
253,287
40,564
2,784
93,878
534,782
349.064
74,596
881,661
344,769
63,844
5,075
366,606
1,722,241
67,521
142,051
283,820
13,750
13,668
3,332
84,558
701,098
28.603
251,693
40,308
2,750
93,362
122,232
95
17
4,827
680,574
107,568
1,553
538,545
355.089
75,189
888,221
348,032
64,702
5,147
371,035
1,798.069
68,180
144,457
285,731
13,858
13,941
3.363
85,221
712,984
28,937
253,667
40,625
2,805
94,094
186,600
145
26
7,240
767,456
113,084
1,664
ÇAPRAZKURLAR
1 ABD Dolan
15235Arasfratya Dolarf
7.1683
15474
8.3300
104.86
1.4548
7.9051
3.7504
ilng.S.
UuveytD:
1S0R:
tSOR:
1Eım
Danimarka Kronu
isriçre Frangı
isveç Kronu
Japon Yeni
Kanada Dolan
Norveç Kronu
S. tabistan Riyali
1.6463 ABD Dolan
3.2944 ABD Dolan
13799 ABD Dolan
742.025 TL.
1.0360 ABO Dolan
Euro dönüsüm oranlan
1.95583
40.3399
40.3399
166.386
6.55957
0.787564
1936.27
2.20371
13.7603
200.482
5.94573
AlmanMariD
Belçika Frangı
lüloeaıburg Fraagı
bpanyol Pezatası
FransEFrangı
Iflanda Lirası
halyan lireti
HolMa Florini
Anısturya Şilini
Portekız Estaıdostı
FinMartkası